3 Mayıs 2015 Pazar

Xerjoff – Kobe (2009)


Xerjoff – Kobe (2009)

12 Şubat 1947 tarihinde, o zamana kadar insanoğlunun gördüğü en büyük meteor yağmuru başlamıştı. Sabah 10.38'de başlayan meteor yağmuru, Rusya'nın soğuklarıyla ünlü Sibirya'sında gerçekleşmişti. Yine buz gibi soğuk havada hem de gündüz vakti gerçekleşen dünyanın en büyük meteor yağmurunun etkileri kimi araştırmacılara göre bir kilometre kareye yayılmıştı. En büyük parçasının yirmi altı metre büyüklüğünde olduğu söylenen meteor yağmuru, 2009 yılında bir İtalyan beyefendisinin çok ilgisini çekti.

Sergio Momo, İtalya merkezli niş parfüm evi Xerjoff'u kurduğunda, hala astronomiye büyük tutkuyla bağlıydı. Hatta bir söyleşisinde "parfümlerden sonraki en büyük tutkum gökyüzü ve uzayın mucizeleri" diyordu. Hatta 2009 yılında "Shooting Stars" isimli parfüm serisini çıkardığında, tahmin edeceğiniz üzere ilhamını Rusya'da 1947 yılında gerçekleşen meteor yağmurundan alacaktı. Evet karşımızda pek de alışık olunmayan bir esinlenme söz konusu. Parfümler ve meteorlar!

Ultra lüks parfüm evi Xerjoff, Avrupa kıtasında oldukça popülerken, aynı şeyi Amerika kıtası için söyleyemeyiz sanırım. Son yıllarda yeni parfümleriyle niş segmentinde iddialı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor Sergio Momo. Shooting Stars serisi, 2015 yılı itibariyle on yedi üyeye ulaşmış durumda. Markanın en sevilen parfümlerini içinde barındıran serisi olan Shooting Stars'dan Kobe ile birlikteydim geçtiğimiz günlerde.


Kobe kendi sitelerinde turunçgil ailesine dahil edilmiş. Farklı bir distilasyon tekniğiyle oluşturulduğu belirtilmiş. Az bulunan ve egzotik doğal içeriklerin kullanıldığı vurgulanmış. Kobe'nin açılışı ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Müthiş bir bergamot daha ilk saniyelerde sazı eline alıyor. Doğal ve tozlu bergamota neroli eşlik ediyor turunçgil ailesinden. Üst notaları lezzetli kılan şeyse aromatik Akdeniz otları. Bergamot-neroli ikilisi ile müthiş bir uyum sağlayan aromatik otlar (ıhlamur, kekik vb.) onu hem zengin hem de olgun hale getiriyor. Enteresan ve çok başarılı bir turunçgil açılışına sahip. Başlangıcı gayet güzel. Uzun süren başlangıç fazından sonra orta kısım kendisini göstermeye başlıyor. Yavaş yavaş ortaya çıkan tatlı reçineler ve öd, parfümü bambaşka noktaya taşıyor. Turunçgiller ve aromatik otların kaybolduğunu fark ediyorum. Orta notalarda parfüm tamamen sıcak baharatlı bir oryantal haline geliyor. Kendi sitelerinde gül ağacından bahsedilmiş orta bölümde. Gül ağacı nasıl kokar bilemiyorum ama öd olduğuna eminim. Zaten yine kendi sitelerinde ödün, parfümün anahtar notası olduğu söylenmiş. Öd ve sıcak reçineli baharatları da oldukça beğendim. Son kısma geleyim. Parfüm yine radikal şekilde değişiyor. Öd ortadan kaybolurken yumuşak odunsu notalar ortaya çıkıyor. Tatlı sayılabilecek odunsulara biraz da mumsu vanilya ve amber eşlik ediyor. Alt notalardaki tatlılık tonka fasulyesinin işi olabilir. Kapanışını çok çarpıcı ya da ilginç bulmadım.

Kobe, şaşırtıcı bir parfüm. İlk yarım saat oldukça ferah. Neredeyse sıcak yaz günlerini çağrıştıran bergamot-neroli ikilisine eşlik eden Akdeniz otları, Xerjoff'un İtalyan karakterine gönderme yapmış olabilir. Hafif tozlu turunçgiller çok şık ve müthiş kaliteli. Daha çok üst yaş beyefendi parfümlerindeki kullanımı çağrıştıran turunçgiller koklamaya değer. Orta bölümdeki büyük değişim şaşırtıcı ve kafa karıştırıcı. Orta kısımda turunçgiller ortadan kaybolurken birden Arap pazarını hedefleyen ödlü baharatlı oryantalle karşılaşmak açıkçası o ferah açılıştan sonra beklediğim şey değildi. Ben daha çiçeksilik ekseninde ilerleyeceğini düşünürken yavaş yavaş reçineler burnunuza nüfuz etmeye başlayınca kendinize geliveriyorsunuz. Orta bölümdeki öd kullanımı gayet sevilesi, ilaç gibi kokmayan ve rafine. Biraz Creed'in Royal Oud'una benzettim orta kısmı. Hatta azıcık Tom Ford'un Tobacco Oud'unu andırıyor öd kullanımı. O iki parfümü de sevdiğim için Kobe'nin de orta bölümünü sevdim. Son kısımsa nefis üst-orta kısımdan sonra sıradan geldi bana. Yapay değil ama özensiz. Vanilya ve amberle yumuşatılmış sedir ağacı, daha önce örneğine defalarca rastladığımız şekilde verilmiş.


İtiraf edeyim ki Xerjoff gibi ultra lüks parfüm evinden benim de beklentilerim çok yüksekti. Nasıl olmasın ki? Bildiğim kadarıyla dünyanın en pahalı fiyat etiketine sahip 4-5 markasından Xerjoff. Bu da onun parfümlerini denerken ekstradan yük getiriyor markaya. Kobe, kalite anlamında gayet yeterliydi. Son kısmı dışında kusursuza yakın kompozisyona sahip. Üst-orta-alt nota geçişleri etkileyici. Bu anlamda kompleks yapıyla karşı karşıyayız. Notalar gayet doğal ve net. Fakat yine de dünyanın en lüks parfüm markalarından birisi daha farklı ve iyi olmalı mı? Belki evet belki hayır. Sonuçta hiç bir parfümden ya da markadan mucizeler beklemek doğru değil. Son kısmı dışında Kobe, verdiğiniz inanılmaz yüksek fiyatı hak ediyor bence.

Kobe, modern, tatlılık barındıran ama içinizi baymayan, hem ferah hem de sıcak olabilen, dinamik, olgun, yarı resmi ve şık. Aklımı başımdan almadıysa da günlük kullanım için uygun hatta takım elbise için bile düşünülebilecek çok yönlü başarılı bir parfüm. Harikalar yaratmasa da görevini fazlasıyla yerine getiriyor.

Kaynaklarda erkek parfümü olarak görülüyor. Bence de erkek kullanımına daha yakın. Fark edilirliği başlarda yüksek. Saldırgan yarım saatten sonra tene yaklaşıyor kokusu. Kalıcılığı EDP standartlarını düşünürsek makul. Üst notalarına aldanıp sıcak yaz günlerinde kullanmayın çünkü ilerleyen saatlerde rahatsız edici olabilir. Yaş olarak yirmi beş ve üzerindeki arkadaşlara uyacak gibi. Fazla genç delikanlı kokusu değil.


Kobe'nin tasarımını birçok niş marka için işlere imza atmış burun Jacques Flori yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7.5

2 yorum:

  1. Abercrombie & Fitch - Fierce sence nasıl bi parfüm?
    Jean Paul Gaultier - Le male mi tavsiye edersin A&B Fierce mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abercrombie & Fitch - Fierce'ı henüz denemediğim için hakkında yorumda bulunamayacağım.

      Sil