5 Nisan 2024 Cuma

Montale – Red Vetiver (2008)

Montale’nin 2008 yılında piyasaya sürdüğü Red Vetiver’in kısa süreliğine de olsa sektörde dikkat çekmesinin sebebi kuşkusuz Hermes’in Terre d’Hermes’ine fazlasıyla benzemesiydi. Terre d’Hermes’ten iki yıl sonra pazara sürülmesinden de anlaşılacağı üzere Montale, bu ünlü erkek parfümünün kopyasını yapıp, ismini de Red Vetiver koymuştu.

Bazı çok başarılı parfümlerin niş markalar tarafından benzerlerinin yapılması şaşırtıcı değil. Aventus’un da benzerini yapan niş markalar var. Montale ise bunu pek gizli yapmadığını kokusal anlamda ortaya koymuş.

Red Vetiver’in resmi tanıtımında her Montale parfümünde olduğu gibi uzun yazılardan ziyade 1-2 cümlelik nota bilgisi verilmiş: “Haiti'den gelen vetiverin odunsu derinliği, Fas’taki Atlas Dağları'ndan sedir ağacı ve paçuli yaprakları, Madagaskar'dan elemi ve karabiberin canlandırıcı kalbi etrafında greyfurtun taze notalarını ortaya çıkarıyor.”

Parfümün açılışı tuzlu ve asidik portakal kabuğu ve geri planda azıcık limonla gerçekleşiyor. Ferah turunçgilli açılıştan sonra orta kısımda partiye vetiver ekleniyor. Portakallı vetivere sonlarda sedir ağacı eşlik ediyor.

Red Vetiver oldukça düz çizgide ilerleyen, sürpriz yapmayan, başından sonuna aynı hissettiren bir arkadaş. Kaliteli tuzlu portakal kabuğu efekti, saatler geçse de teninizden ayrılmıyor. Eau de Parfum formundaki Red Vetiver’in kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyelerde.

Montale markasının görünen yüzü Pierre Montale iyi iş çıkarmış ve gerçekten de Terre d’Hermes’e şaşırtıcı derecede benzeyen Red Vetiver’i tasarlamış. Böylesi başarılı bir parfüme çok benzer koku formu piyasaya sürmek hem iyi fikir hem de risklidir. Marka imajınız zedelenebilir diğer taraftan da Terre d’Hermes sevenler için farklı bir seçenek olarak düşünülebilir.

Burada asıl soru şu ki Terre d’Hermes varken Red Vetiver almaya gerek var mı? Bu sorunun cevabı herkese göre değişebilir olsa da bence bir şeyin orijinali her zaman daha iyidir. Onun içindir ki elinizde bir şişe Terre d’Hermes varsa tadını çıkarabilirsiniz.

Ilık ilkbahar ve serin yaz akşamlarında daha güzel kokacağını düşünüyorum. Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/7.5 

23 Mart 2024 Cumartesi

Calvin Klein – Beauty (2010)

Calvin Klein’in 2010 yılında dünyaya sunduğu kadın parfümü Beauty, hiç de fena işler yapmadı. Markanın eski ünlü klasik parfümleri kadar büyük ses getiremese de geniş kitlelere hitap eden Beauty, Calvin Klein’in iyi becerdiği işi tekrarlıyor: Çok satan parfümler üretmek.

Parfüm üstatları tarafından yeni Calvin Klein parfümleri pek ciddiye alınmaz ve fazlaca piyasa işi bulunur. Oysa biliriz ki hiçbir markayı veya parfümü küçümsememek gerekiyor çünkü hiç beklemediğiniz markalardan gayet başarılı eserler gelebilir.

Beauty, Calvin Klein tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Zarafet, incelik, zamansızlık ve güzellik ön plandadır. Beauty, Calvin Klein koleksiyonlarının stilinden ve ruhundan keyif alan olgun kadınlar için idealdir. Beauty, 40'lı yaşlarındaki kadını, güzelliğini, olgunluğunu ve özgüvenini temsil eder. Beauty, bir kadının iç güzelliğini, gücünü ve ruhunu anlatır. Koku, Sophie Labbe tarafından, üst kısımda ambrette tohumu, kalpte yasemin ve alt notalarda sedirden yaratılmıştır.”

Parfümün açılışı kadınsı ekşi çiçeklerle gerçekleşiyor. Şekerli çiçekler gayet tanıdık derken orta kısımda sabunlu yasemin devreye giriyor. Parfümün büyük kısmında pürüzsüz yasemin hakimiyet kuruyor.

Yasemini bıktırıcı kullanan çoğu kadın parfümünü kendime yakın bulamıyorum. Beauty’nin başlangıcını vasat bulsam da orta ve alt kısımlarını beğendim. Harika, çok katmanlı ya da sıra dışı kokmuyor fakat herkesin sevebileceği pozitif, temiz ve basit yasemin fikri kötü işlenmemiş. Birçok kadın parfümünü çağrıştıran tanıdık aromasını deneyen çoğu kişi beğenecektir. Uygun fiyatıyla ve güvenli kokusuyla 35 yaş üzeri kadınlara hoş bir hediye olarak da düşünülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Ilık ilkbahar günlerinde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

9 Mart 2024 Cumartesi

Amouage – Figment Man (2017)

Umman Sultanı Kabus bin Sait’in temellerini attığı Arap parfüm sanatının en önemli niş markalarından Amouage’nin birçok parfümünü kullandım ve çoğu zaman memnun kaldım. Arap ultra lüks parfüm markası anlamında ilkleri gerçekleştiren Amouage’nin mavi şişeye sahip Figment Man’ı bir süre kullandım.

Anladığım kadarıyla üretimi bitirilmiş. Amouage’nin sitesinde parfümü kaldırmışlar. Muhtemelen büyük kitlelere hitap edemedi. Bu durumun sebebini parfümü kullandığım ilk dakikalarda anlıyorum. Yoğun ve güçlü hayvansı notalarla başlayan Figment’in açılışını kimi kullanıcılar kedi idrarına benzetmiş. Ben ise oyumu keçi ağıllarına benzetiyorum. Keskin ve burnu yoran ilk yarım saatten sonra hayvansılık azalıyor ve güçlü odunsu-vetiver tarafına evriliyor. Orta bölüm başlangıcına göre daha kabul edilebilir olsa da çok karakteristik sayılmaz. Sonlarda yüksek kaliteli odunsulukla tenden ayrılıyor.

Figment Man’in mavimsi şişesine aldanıp, deniz esintili, ferah parfüm beklemeyin. Gayet güçlü, sert, erkeksi, zorlayıcı bir kış parfümü karşımızda duruyor. Tarz olarak başlarda Kouros ve Antaeus gibi maskülen klasiklere yakın duruyor. Orta kısımdan itibaren onlardan ayrışıyor.

Bu tür parfümlerin 1980’li yıllarda kaldığını düşünebiliriz. Modern parfümeri dünyasında böylesine hayvansı tonlar artık kullanılmıyor. Figment Man bu anlamda hem geçmişe gönderme yapıyor hem de unutulmaya yüz tutmuş koku profiline selam gönderiyor.

Onun tarzının herkese uymayacağı çok açık. Benim de bu tür kokulardan pek haz etmediğim söylenebilir. Bu yüzden pek sevemedim ve konforlu bulmadım.

Oldukça güçlü yapısı, performans anlamında memnun edici. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı başlarda yüksek. Eau de Parfum formunda. Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Annick Menardo tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

25 Şubat 2024 Pazar

Davidoff – Zino Davidoff (1986)

Bu hikayenin puro, konyak ve kahve üzerine inşa edildiğini söyleyebiliriz. İsviçre merkezli aile şirketi Davidoff’un kurucusu Zino Davidoff gerçek bir dünya vatandaşıydı. Onun için iyi yaşama ustası da diyebilirim. Zino Davidoff’un Doğu Avrupa’dan Cenevre’ye, oradan da Güney Amerika’ya yolculuklarıyla geçen ömrü, yaşadığı güzelliklerin tadını çıkarmasıyla devam etti ve bu ruhu dünyayla paylaşmak için kendi ismiyle markasını oluşturdu.

Davidoff purolarının ünü dünyaya yayılmış olsa da parfümlere oldukça önem verdi. Davidoff’un en popüler parfümü hiç kuşkusuz Cool Water’dır. Oysa parfüm kültü ile yakından bağlantısı olan erkekler bilir ki 1986 çıkışlı Zino Davidoff, kokular aleminin nirengi noktalarındandır.

Zino Davidoff’un korkutucu şişe rengi, içeriğindeki kokunun içeriğini az çok anlatıyor. Zino Davidoff’un açılışı tozlu kuru lavanta, biraz sabunsuluk ve geri planda karanlık paçuliyle gerçekleşiyor. Aromatik balsamsı ilk dakikalardan sonra paçulinin kokuya iyice yerleştiğini düşünüyorum. Açıklanan notalarındaki gül ve gül ağacı parfümün biraz yumuşamasını sağlıyor. Geri plana yerleşen baharatlar da onu erkeksi tarafa biraz daha yaklaştırıyor. Sonlarda şekerli olmayan vanilya ve paçuliyle kapanış yapılıyor.

Zino Davidoff hiç kuşkusuz erkeksi bir eser. Onun sabunsu-pudralı yönü 1960-70-80’li yıllardaki kokusal trendleri anımsatıyor. Tozlu lavantanın nostaljik-retro hissiyata katkısı büyük. Orta kısımda ara ara hayvansı deriyi andıran tema sürpriz yapıyor. Hepsinin birleşimiyle detaylı, katmanlı ve kendine özgü maskülen bir arkadaşa dönüşüyor.

2020’li yılların koku trendlerine hiç benzemeyen Zino Davidoff’un ana yapısı, herkese hitap etmeyecek tarafa yakın duruyor. Puro içen erkekler kulübünün parfümü olma iddiasında gibi davranıyor. Biraz entelektüel, hafiften karanlık, azıcık da zorlayıcı kokusu bağımsız ve başına buyruk. Onun kimseden övgü almak gibi amacı yok. Size saf bir kokusal deneyim yaşatmak istiyor.

Herkesin sevemeyeceği tavrıyla eski tarz kokulara meraklıysanız denemeniz gereken karakterlerden birisi. Onu kullanım döneminde konforlu bulmadım ama etrafa yaydığı aurayı sevdim. Uzun kaşe paltoma onu bol bol sıkıp, soğuk günlerde dışarıda yürürken insanların onu koklarken ne düşüneceklerini hayal etmek, benim için işin eğlenceli tarafıydı.

Eau de Toilette formundaki Zino’nun kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar hatta kış kullanıma daha yakın duruyor. Kokusunu Michel Almairac tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7