Boucheron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Boucheron etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ağustos 2019 Pazartesi

Boucheron Pour Homme (1991)

Fransa merkezli mücevherat markası Boucheron’nun ilk parfümü 1988 yılında kadın kokusu olarak dünyaya gelmişti. Boucheron ismiyle çıkan ilk kadın parfümünden üç yıl sonra bu sefer erkek parfümü dünya koku severlerinin beğenisine sunuldu. Mücevherat markalarının parfüm işine girmesi çok alışıldık bizim açımızdan fakat Boucheron’un parfümleri hiçbir zaman ne Bvlgari ne de Cartier kadar popüler olamadı.

Boucheron Pour Homme, 1991 yılı çıkışlı markanın ikinci parfümü, aynı zamanda ilk erkek parfümüydü. Parfümseverlerin özel önem verdiği bu parfüm, koleksiyon aşamasındaki koku bağımlılarının gayet iyi bildiği eserlerden birisi diyebiliriz. Bu geri planda kalmış erkeksi klasik hala üretimine devam ederek bir geleneği yerine getiriyor.

Boucheron’un internet sitesinde Pour Homme, “kendisine güvenen erkekler için asil bir koku. Sade ama sofistike dokunuşuyla modern bir adama hitap ediyor.” cümleleriyle tanıtılmış. Turunçgilli odunsu aromatik olarak sınıflandırılmış bizzat Boucheron tarafından.

Parfümün açılışı eski tarz limon, bergamot ve aromatik otlarla gerçekleşiyor. İlk saniyeler, 1990’lı yılların başlarından gelen hatta 1980’li yılları anımsatacak şekilde eski-tozlu ve rafine kokuyor. Üst notaları harika. Orta kısımda aromatik otsu turunçgillere keskin olmayan karanfil ve ekleniyor. Bir parça da erkeksi çiçekler var denebilir. Açıklanan orta notalarında kakule ve fesleğen var. Muhtemelen az da olsa lavanta bulunuyor. Orta kısımdan itibaren sabunsu tarafa da kayıyor Boucheron Pour Homme. Alt notalarda odunsuluk baskın denebilir. Eski dost meşe yosunu, sedir ağacı ve biraz paçuliyle hoş bir kapanışa sahip.

Parfümü ilk sıktığınızda adeta 1970 hatta 1960’lı yılların eski filmlerine ışınlanıyorsunuz. Elinizden tutup saniyeler içinde zaman yolculuğuna çıkarıyor sizi. Başlangıçtaki tozlu-tuzlu-ferah-acımsı hissiyat inanılmaz bir mutluluk kaynağı. Örneğini Chanel Pour Monsieur, Yves Saint Laurent Pour Homme, Eau Sauvage’da gördüğümüz şipremsi nostaljik turunçgiller ve Akdeniz otlarından sonra keskin verilmeyen karanfili koklamak, parfümün geri kalanı konusunda beni umutlandırsa da orta bölümde biraz frene basılıyor. Başlangıcı kadar rafine olmayan orta bölümde muhtemelen yıllar içinde yapılan reformülasyonların etkisi görülüyor. Erkeksi çiçekler orta kısımda ön planda. Bazı kullanıcılar gül, yasemin hatta ylang ylangdan bile bahsetmiş. Genellikle kadın parfümlerinde gördüğümüz bu çiçeklerden ziyade lavantamsı baharatlar daha önde gibi. Orta bölüm biraz hevesimi kaçırsa da kapanıştaki meşe yosunu ve sandal ağacı durumu toparlamaya çalışıyor.

Karşımızda 1980’li yılların ruhunu yaşatan bir maço var. Günümüzün bol tatlı, baharatlı parfümleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan Boucheron Pour Homme, üst yaş grubu erkeklere hitap ediyor. Kimilerinin baba kimilerinin abartarak dede parfümü olarak nitelendirebileceği eski tarz kokusu, evin ablasının tütün kolonyasına benzetmesiyle, çoğu kişi için uygun olmayacağı söylenebilir.

Eğer yaşınız kırkın üzerindeyse ve yeni nesil şeker bombası ilkbahar-yaz parfümlerinden en ufak haz almıyorsanız, hayata kalite, rafinelik ve olgunluk penceresinden bakıyorsanız, Boucheron Pour Homme sizin için uygun olacaktır. Yukarıda da belirttiğim gibi kokusal anlamda Chanel Pour Monsieur, Zino Davidoff, Armani Eau Pour Homme aksına yakın duruyor.

Bu hüzünlü ve erkeksi klasik, ferah sayılabilecek tarzıyla ılık ilkbahar ve yaz akşamlarınızı şölene de çevirebilir kabusa da. Onun için denemeden almayın uyarısını yapmak zorundayım. Günlük kullanıma hatta takım elbiseye de uyabilecek yapısıyla çok yönlü bir arkadaşa benziyor.

Parfümün iki versiyonu var. EDT ve EDP konsantrasyonuna sahip. Benim kullandığım klasik EDT olanıydı. Parfümün şişesi ise Boucheron’un ünlü Reflet saatlerinden ilham almış. Kokusunu Francis Deleamont, Jean-Pierre Bethouart ve Raymond Chaillan birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

16 Nisan 2018 Pazartesi

Boucheron – Jaipur Homme (1998)

Temelleri 1858 yılında Frederic Boucheron tarafından atılan mücevherat markası Boucheron, 2018 yılında 160. yaşını kutluyor. Paris’te küçük bir mağazada başlayan Boucheron ismi, bugün dünyanın en tanınmış mücevherat markalarından birisi durumunda. Zaman içinde saatler ve aksesuar alanlarında da ürünler veren Boucheron, 1980’li yılların sonlarından itibaren parfümeri sektörüne giriş yapmıştı. Boucheron Pour Homme ve Jaipur Homme markanın öne çıkan iki erkek parfümü olarak gösterilebilir.

1998 çıkışlı Jaipur’u uzun yıllar önce kullanmış ve oldukça beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından yeniden şans vermek istedim Jaipur Homme’ye. İsminden de anlaşılacağı üzere ilhamını Hindistan’ın ünlü şehri Jaipur’daki müthiş bahçelerden almış. Kendi sitelerinde oryantal baharatlı olarak sınıflandırılmış. Bakalım aradan geçen zaman içinde Jaipur Homme hakkındaki düşüncelerim ne kadar değişmiş.

Jaipur’un açılışı eski tarz berber dükkanı denilen turunçgillerle gerçekleşiyor. Çoğu kişinin eski ve yaşlı bulduğu açılışı tozlu şiprelerden ziyade 1980’lerin aromatik fujerlerini anımsatıyor. Ferah olmayan ve hafiften buruk bergamot etkileyici değil. İlerleyen dakikalarda turunçgiller geride kalırken baharatlar bütün ağırlığını koyuyor. Keskin ve baskın baharatlardan algılayabildiklerim tarçın, küçük hindistan cevizi ve azıcık da karanfil. Tabii tarçın her daim ön planda Jaipur Homme’de. Son bölümde kuru baharatlara eşlik eden yumuşak vanilya karşılıyor bizi. Hafiften pudramsı vanilya son bölümü domine ediyor. En sevdiğim yeri oluyor alt notalar.

Jaipur Homme, tam bir vanilyalı baharat parfümü. Hatta özele inecek olursam tarçın ve vanilya üzerine kurgulanmış. Orta bölümden itibaren etkisini iyice arttıran baharatlar, güncel kullanımların aksine oldukça keskin, net, neredeyse kuru ve hafiften metalik. Sonlardaki vanilya gayet sahiplenici ve metalik baharatların hatalarını örtecek kadar şefkatli. Başlardaki fujer yapısı ise herkese göre değil.

Benim için hoş bir nostalji oldu Jaipur Homme. Yanlışım yoksa 5-6 yıl sonra ilk defa kullandım ve o günlere geri gittim. Parfümlerin böyle güzel etkisi de oluyor hatıralarda. Eskiden denediğim Jaipur Homme’u daha doğal ve daha vanilyalı olarak hatırlıyorum. Muhtemelen yıllar için reformülasyon geçirdi ve denediğim güncel hali yapaylık sınırında dolaşıyor. Başlangıcı pek keyifli değil, orta kısımdaki tarçınsa metalik verilmiş. Ne yalan söyleyeyim eski tadı alamasam da sonlardaki vanilya durumu birazcık kurtarıyor.

Eğer içeriğinde erkeksi esintiler barındıran tarçınlı vanilya parfümü arıyorsanız size hitap edecektir. Çok genç arkadaşlardan ziyade biraz daha orta yaş gurubuna yakın duruyor Jaipur Homme. Yeni nesil bol şekerli piyasa kokularından uzak duruyor. Tatlılığın sınırlı kullanımı bu anlamda sevindirici. Gerek resmi kıyafete gerekse günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Benim kullandığım EDT olanıydı. Bir de EDP versiyonu var ki henüz kullanmadım onu. Kalıcılığı iyi, fark edilirliği ortalama seviyelerde. Tam bir kış parfümü. Kokusunun tasarımını ünlü burun Annick Menardo yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6