Nautica etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Nautica etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ağustos 2016 Pazartesi

Nautica – Voyage (2006)

Yine Nautica, yine deniz-okyanus teması. Tabii Nautica gibi bir marka için şaşırtıcı değil bu durum. Hedef kitlesini ağırlıklı olarak deniz-okyanus temasına odaklamış. Kıyafet koleksiyonunda bile böyle davranan Nautica’nın, parfümlerindeki sucul taraf gözden kaçacak gibi değil. Geçtiğimiz aylarda, kullandığım ilk parfümleri Nautica Classic’te sucul yan ağırlıktaydı. Bu sefer Nautica bizi yolculuğa çağırıyor.

2006 çıkışlı Voyage’ın Kuzey Amerika pazarında epey iş yaptığı ve yüksek satış rakamlarına ulaştığı biliniyor. Zaten hakkında fazlaca yorum bulunması, onun popülerliğini de kanıtlıyor. Amerika pazarında oldukça uygun fiyatlara satılması da bu başarının sebeplerinden birisi olarak görülebilir. Her neyse, geçeyim parfümün detaylarına.

Voyage’ın açılışı tatlı meyvelerle gerçekleşiyor. Yapay kavun ve armut benzeri meyvelerle size merhaba diyen üst notalar sıradan. Orta kısma geçildiğinde meyvemsi yapı devam etse de, lavanta benzeri yeşil çiçekler ve hatta otlar etkili olmaya başlıyor. Orta bölümde yapaylık devam ediyor ve sucul tema kendisini gösteriyor. Muhtemelen Calone’dan gelen kadifemsi yapaylık, bir süre sonra sıkıntı vermeye başlıyor. Son bölümde büyük değişim yok. Misk ve odunsuların (sedir ağacı olabilir) eklendiği kompozisyon hala vasat.

Voyage’ı muhakkak bir kategoriye koymam gerekirse, rahatlıkla ferah meyveli diyebilirim. Başlangıçtan itibaren miskli kavun benzeri meyvelerin egemenliğinde devam eden Voyage, kimilerinin iddia ettiği gibi yoğun çiçeksilik barındırmıyor. Ha bu arada açıklanan notalarında elma bulunuyor. Başlangıçtaki meyvelerin içinde bence elma baskın değil. Armuttan gelebilecek kadar tatlılık ve kavun-karpuz algılıyorum. Yine resmi notalarındaki meşe yosununu bir türlü bulamadım içerisinde. Fakat en komiği orta notalarında olduğu iddia edilen yelken bezi akoru. Evet, parfüm markalarının ilgi çekmek için böyle küçük hileler yaptıklarını biliyoruz ama yelken bezi akoru da neymiş be Nautica!

orta afis voyage yen

Voyage, modern tatlı meyveli, sucul tarafa yakın, bol miskli gayet sıradan bir yazlık. Kokusu kimi zaman market reyonlarında karşılaştığımız süper ucuz parfümleri çağrıştırıyor. Kavun benzeri meyveler yapay ve fazlasıyla steril, orta kısım burun tırmalayacak şekilde yeşil ve sonları fazlasıyla ortalama. Başlangıcındaki tuzlu deniz kıyısı esintisi dışında, pek bir özelliği olmayan, popüler rakiplerinin kötü bir taklidi gibi görünen Voyage, kısa sürede kendisinden sıkılmamı sağlamayı başardı. Kendisini, huzurunuzda tebrik ediyorum.

Ve şaşkınım. Böylesi sıradan bir parfüme bu kadar övgüler yağdırılması hatta Luca Turin’in kitabında beş üzerinden dört puan verilmesini ilgiyle karşılamış durumdayım. Ha şu söylenebilir. Yaz mevsimi için basit, ferah, meyveli ve herkesin sevebileceği yapısıyla, amacına ulaşmış denebilir ama yapaylığı, sıkıcılığı, yavanlığı ne yapacağız? Bir erkek parfümünü kadınların beğenmesi onu başarılı mı yapar? Kıstasımız bu mu?

Rakipleri demişken, 2000’lerden sonra piyasaya çıkan Polo Blue, Versace Eau Fraiche, Acqua di Gio Essenza gibi örneklere benziyor. Birazcık Nautica Classic’i de andırıyor. Sonuç olarak Voyage, benim için küçük çaplı hayal kırıklığı olarak yerini alıyor.

EDT formunda. Kalıcılığı kıyafette iyi ama tende ortalama. Fark edilirliği ilk patlamada başarılı, sonrasında normal seviyede ilerliyor. Günlük kullanıma uyabilecek yapısı, genç erkekleri hedefliyor sanki. Kokusunun tasarımını, sektörün önemli isimlerinden Maurice Roucel yapmış.

guzel voyage yen

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/4

17 Temmuz 2015 Cuma

Nautica Classic (1992)


Nautica Classic (1992)

1955 yılında Çin'de doğan David Chu'nun hayatı, ona muhtemelen hiç tahmin edemeyeceği sürprizler hazırlamıştı. Ailesiyle birlikte Tayvan'a yerleşen Chu, 1960'lı yıllarda fırsatlar ülkesi A.B.D'ye göç etti. Hayallerinde "Amerikan Rüyasını" gerçekleştirmekten ziyade, iş bulup çalışmak vardı. İlk geldikleri dönemde aile, Amerika'ya göç eden Çinlilerin genellikle yaptıkları ilk şeyi tekrarladı: Çin restoranı açmak.

David Chu'nun çocukluğu New York ve Connecticut civarlarında geçti. Mimar olmak istiyordu ama kader onu moda bölümüne getirip bıraktı. Sonrasında ticaret hayatına atıldı. Arkadaşlarıyla birlikte giriştiği Tayvan'daki ticari faaliyetleri kısa süre içinde başarısızlığa uğradı ve tekrar Amerika'ya döndü. Bu sefer bir şirkette çalışmaya başladı. Ceketler ve deniz kıyafetleri tasarlayan Chu, kısa süre içinde başarıyı yakaladı. Onun tasarımları oldukça tutulmuştu. Bu başarısından cesaret alıp, 1983 yılında kendi markasını oluşturmaya karar verdi.

Amerika merkezli Nautica'nın kısa öyküsü böyle özetlenebilir. Nautica'nın en önemli özelliği, denize yönelik giysilere odaklanması. Sörfçü kıyafetleri, deniz şortları, rahat tişörtler ve denizle ilgili akla gelebilecek her türlü kıyafet, Nautica'nın ürün gamını oluşturuyor. Zaten Nautica'nın yelken seyahatlerine çıkan insanlara uygun ürünler sunmak amacıyla altı parçalık mont koleksiyonuyla işe başladığı söylenir. Dörtte üçünün su ve su yollarından oluşan dünyamızda su ve deniz konseptini marka DNA'sına alarak bu vizyonda ve renk temalarına uygun ürünler çıkartıyorlar. Yani kısacası deniz, güneş ve kum üçlüsü Nautica felsefesinin ana damarını oluşturuyor.



Nautica'nın parfüm işine girmesi de kurulduktan dokuz yıl sonra gerçekleşiyor. 1992 çıkışlı ilk parfümleri Nautica Classic, bugünkü yazı konuğum. Markanın ana konsepti olan su/deniz/okyanus teması, parfümlerinde de aynen devam ediyor. Gerek Nautica Classic, gerek Nautica Blue gerekse Voyage, deniz ve yelken kültürüne ait öğelere sahip. Nautica Classic'in şişesinin, yelkenlerini şişirmiş tekneye benzemesi de sanırım tesadüf değil. Her ne kadar bugünkü yazı konum Nautica Classic'in üretiminin bitirildiği söyleniyorsa da, bu erken dönem aromatik sucul parfümü epeydir merak ediyordum.

Nautica Classic'i üzerime sıktığımda ferah sabunsu aldehitler, sucul meyveler ve yeşil turunçgillerle karşılaştım. Çok hafif, ferah ve güzel. Başlangıcını sevdim. Orta kısımda büyük değişiklik olmuyor kokuda. Başlangıcından farklı olarak nötr çiçekler ve ferah baharatlar ekleniyor. Orta bölüm de fena değil. Son kısım parfümün en başarısız yeri. Yapay odunsu notalar ve ekşimsi misk, ne yazık ki hiç umut vaat etmiyor alt notalarda.

Nautica Classic, erken dönem temiz, basit, sucul ferah parfümlerin tipik örneği. Biraz Insense Ultramarine esintisi, hafiften Cool Water yeşilliği. Tabii bu iki parfümden Insense Ultramarine'e daha çok benzetebilirim Nautica Classic'i. Sabunsu çiçeklerin kadınsı olduğunu söylemek doğru olmaz. Açıklanan notalarında yasemin ve siklamen çiçeği var. Nautica Classic'in çok çiçeksi olduğu iddia edilemez sanırım. Onun tarzı ferah meyveli, sabunsu sucullara yakın. Yakın dönem örneklerden Bentley Azure'un daha cansız ve ruhsuz haline benziyor Nautica Classic. Şişesinin içindeki sıvı gibi mavi, deniz hatta okyanus kokuyor.



Bu tür sabunsu aldehidik sucullar çoğu zaman sıvı sabunlara, kolonyalı mendillere, cam silicilere ve diğer temizlik ürünlerine benzetilebiliyor koku anlamında. Bence Nautica'da abartılı bir bayağılık yok. Başlangıcı ve orta kısmı fena değil ama alt notaları sınıfta kalıyor. Evet 1990'lı yılların başlangıcı için yenilikçi bir ferah yazlık olduğunu düşünebiliriz. Fakat 2015 yılının dünyasında benzerlerinin karşısında fazla şansı yok gibi görünüyor. Zaten Nautica markasının da üretimini bitirdiğine dair haberler geliyor. Yani ilerleyen yıllarda tamamen raflardan kalkacağını varsayabiliriz.

Nautica Classic'i eskiye özlem duyan ve gençlik yıllarında kullanan erkekler tarafından nostaljisi yapılan bir arkadaş olarak düşünebiliriz artık. Özellikle Amerika kıtasında Nautica'nın marka gücünü düşünürsek, Classic'in üretimi sonlandırılmış modern klasiklerden olacağı düşünülebilir. Ha bu arada, parfümü sevenler, geçtiğimiz yıllarda geçirdiği kapsamlı reformülasyonla birlikte kokusunun hiç bir özelliğinin kalmadığından şikayet ediyorlar. Eğer bulabilirseniz daha eski tarihli şişelere ulaşmanızı öneriyorum.

Kullanım döneminde kötü duygular beslemedim ona. Oldukça uygun fiyatına istinaden gayet iyi bir kokusu var. Ama tabii yüksek kaliteli değil. Ayrıca tek düze ve uzun kullanımlarda sıkıcı olacağa benziyor. Günlük kullanıma, sıcak yaz günlerine uygun bu EDT'nin performansı ise çok kötü. Kalıcılığı 4-5 saat civarında. Fark edilirliği ise varla yok arasında. Çoğu parfüm severin bu yöndeki şikayetleri ne yazık ki haklı gerekçelere dayanıyor. Adeta kolonya tadında bir parfüm.



Eğer yaşınız otuzun üzerindeyse, 1980'li yıllardaki Hollywood filmlerindeki okyanus kıyısı görüntüleri aklınızın bir köşesine kazındıysa, eski anıların hatırına bir şişesi elimde bulunsun diyorsanız, o zaman almanızı öneririm. Onun dışında çok ilginç ya da farklı bir yapısı yok.

Parfümün tasarımını ismi pek duyulmamış burunlardan Robert Gaudelli yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6