1 Şubat 2012 Çarşamba

Creed – Bois du Portugal (1987)


Creed – Bois du Portugal (1987)  Markanın erkek parfümlerinden.

Tarih 1 Şubat 2012. Neredeyse üç gündür durmadan yağan kar, hatırladığım kadarıyla son yılların en şiddetlisi. Şikayetçi miyim? Tabiki hayır. Fakat artık karın daha gençlere yönelik bir mutluluk olduğunu düşünüyorum. 15-16 yaşlarımda kar yağdığındaki sevincimin yerini günlük koşuşturmalar almış durumda. En hoşlanmadığım terim ise televizyoncuların bu aralar çok severek kullandıkları “Beyaz Esaret” olmaya başladı.

Böylesi nefis bir doğa olayını bile felaket veya eziyet gibi gören “modern” şehir yaşamı aslında yanılıyor mu? Artık müthiş bir büyüklüğe ulaşan otomotiv sektörünün kölesi mi oluyoruz? Yani önemli olan trafik sıkışıklığı yada yollarda kalan arabalar mı? Ne kadar da esiri olmuşuz araba denilen metal yığınlarının. Her şeye kızıp şikayet etmekten etrafımızdaki güzellikleri görmeyi unutuyoruz belki de. Çünkü şehirliyiz ya. Her şeyi çok biliyoruz. Her şeyin çözümü bizde. O kadar becerikliyiz ki sadece bir karış kar yağdığında  herşey durma noktasına geliyor. Oysaki çoğu kişi arabalarını kullanmamayı düşünmüyorlar bile. Arabanı kullanırsan yolda kalacağın belli. Neyse artık dönelim asıl konumuza.

Şu ana kadar sadece iki parfümünü denememe rağmen Creed benim saygı duyduğum bir marka. Çünkü bugün karşımızda 1760 yılında kurulmuş bir marka var. Evet inanması zor görünen bu durumun daha da ilginci Creed’in yedi kuşaktır yaşayan bir aile şirketi olması. Ve de şirketin yönetimi hala Creed ailesinde. Yani tam 252 yaşında bir parfüm evi. James Henry Creed tarafından İngiltere’de kurulmuş. Creed’in parfümlerini kullananlar arasında Avrupa ülkelerinin kralları, kraliçeleri ve üst düzey bürokratları varmış. Marka 1854 yılında Fransa’ya taşınmış. Yani dünyanın en eski 100 aile şirketinden birisi durumunda şu anda. Birebir olarak çok benzemeselerde Amouage ortadoğu coğrafyasının elitleri için parfümler tasarlarken, Creed batı dünyasının elitleri için parfümler tasarlıyor. İki markanın da kendilerini konumlandırdıkları yere bakarak bu çıkarımı yapıyorum.  

Kendilerini çok üst düzey kalitede parfümler üreten bir marka olarak ilan ediyorlar. Hatta parfüm sektörüne “doğal elementler” kullanmaları yönünde telkinlerde bile bulunuyorlarmış. Muhtemelen Creed parfümlerinin bu kadar yüksek fiyatlara satılmasının sebebi de iddia ettikleri gibi doğal elementler kullanmaları. Resmi internet sitelerinde birçok Hollywood yıldızının, politikacıların, iş dünyasının patronlarının, spor, müzik ve sanat dünyasının önemli isimlerinin Creed’in parfümlerini kullandıklarından bahsetmişler. Bugün inceleyeceğim Bois du Portugal’da Frank Sinatra’nın en sevdiği kokuymuş. Ayrıca Paul Newman, Kevin Costner ve James Gandolfini gibi ünlü isimlerinde bu parfümü kullandıkları yazılmış.

Portekiz’in Ağacı/Odunu anlamına gelen Bois du Portugal kendi sitelerinde odunsu-oryantal olarak sınıflandırılmış. İlk sıkıldığında eskileri hatırlatan bir bergamot ile size merhaba diyor. Çok kuru, tozlu ve erkeksi bir başlangıç. Günümüzün modern parfümlerindeki gibi tatlı yada canlı bir turunçgil değil. Daha mesafeli ve olgun. Zaten parfümün 1980’lere ait olduğunu daha başlangıcında anlıyorsunuz. Bir süre sonra bergamota biraz da lavanta ekleniyor. Erkeksilik ve ciddiyet hala devam ediyor. Orta notalara doğru ise parfüm hissedilir derecede tatlılaşıyor. Burada muhtemelen bal kullanılmış. Bu kısımda baharatlar ekleniyor. Sanki biraz da otlar. Orta notalar çok daha derin, etkileyici ve ilginç. Gayet güzel. Son olarak da odunsu notalara amber ekleniyor. Alttan alta da tatlı baharatlar hep hissediliyor. Yani özetle: Kuru ve erkeksi bir bergamot, tatlı baharatlar (muhtemelen karanfil) ve amber.

Bois du Portugal’ı kullandığım daha ilk seferde zihminde bir ışık yandı. Yeni incelediğim iki parfüme çok benzediğini anladım. Caron – The Third Men ve Calvin Klein – Obsession For Men. Zaten bu üç parfümün piyasaya çıkış tarihleri birbirlerine çok yakın. Muhtemelen birbirlerinden az da olsa etkilenmişler. Bois du Portugal, Obsession For Men’in daha az tatlı haline benziyor. Ayrıca ondan daha kaliteli sanki.

Bois du Portugal, 1980’lerin zengin, şık ve erkeksi parfümlerinden. Başlangıcı çok aristokratik ve ciddi. Devamı ise daha egzotik ve zengin. Bu parfüm bana nedense İngiliz asillerini hatırlatıyor. O zaman yine dalalım hayaller dünyasına:

1890’lı yıllardayız. Yer Londra. Bir grup erkek briç kulübünde toplanmış. Sadece belirli sosyal statüdeki kişilerin girebildiği bir yer burası. Ellerinde viskileri ile Victorian tarzı koltuklarda oturuyorlar. Ve İngiliz emperyalizminin başarılarını konuşuyorlar. Dünyanın geleceğine dair tahminlerde bulunuyorlar. Kraliçe’nin şerefine kadeh kaldırıyorlar. İşte Bois du Portugal tam da böyle bir ortamda kullanılabilecek gibi.


Aynı tarihlerde şimdide Osmanlı İmparatorluğundayız. Çöküş dönemi yaşanıyor. Geçmişin göz kamaştıran cihan devleti bugün borç içinde yüzüyor. İmparatorluğun her kurumu derin bir bunalım içinde. Anadolu’da sürekli isyanlar çıkıyor. Balkanlar alev alev. Fransa hükümetinin görevlisi Osmanlı devletine verilen borçların tahsili için görevlendirilmiş. İstanbul’da limana yanaşıyor gemisi. Kamarasından çıkmadan önce en sevdiği parfüm olan Bois du Portugal’ı sıkıyor. Geminin güvertesinden etrafa bakıyor. Derin bir bıkkınlık ve fakirlik görüyor. İçindeki çirkin mutluluğu yüzüne yansıtmamaya çalışıyor. İstanbul’un sert poyrazı iliklerine işliyor. “Burası hep böyle soğuk mu olur” diye soruyor yardımcısına…

Zengin, lüks, şık, aristokratik ve tam bir erkek parfümü var karşımızda. Aman günümüzün tatlı, baharatlı, vanilyalı parfümlerinden birisi sanmayın. Çünkü Bois du Portugal daha “resmi” bir parfüm. 30 hatta 35 yaş üzeri erkekleri hedefleyen olgun bir yapıda. Genç arkadaşların uzak durması gereken kokulardan yani.

Creed’in parfümleri çok yüksek fiyatlara satılması ile biliniyor. Kullanılan malzemeler muhtemelen bu fiyatın artmasına sebep oluyor. Yani yüksek standartlarda bir marka olduğunu açıkça ifade ediyor. Fakat bence Obsession For Men ve Caron – The Third Men gibi daha uygun alternatifleri varken bu parfüme böylesi bir fiyatı vermek pek ekonomik değil. Ama benim para sorunum yok, olgun ve çok kaliteli bir erkeksi parfüm arıyorum diyorsanız tavsiye edebileceğim bir seçenek. Parfümün tasarımcısı ise Creed’in 6. kuşak temsilcisi olan Olivier Creed’miş.

Creed’in ilginç bir yönüde kullandıkarı “Millesime” ifadesi. Bu marka bütün dünyanın standart olarak kullandığı EDT yada EDP gibi birimleri kabul etmiyor. Onların yerine parfümlerini “Millesime” olarak sınıflandırıyor. Yani EDT ile EDP konsantrasyonu arasında bir yerlerde Creed’in parfümleri. Artık bu durumu “İngiliz ukalalığı” olarak mı değerlendirirsiniz bilemem.

Kalıcılığı fena değil. Neredeyse ortalama bir EDP kadar kalıcı. Farkedilirliği başlarda yüksek ve keskin. Sonradan normale dönüyor. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak daha uygun olacaktır. Yüksek fiyatı sebebiyle denemeden almak riskli.

Artıları:
+ Başından sonuna kadar elegant ve aristokrat tavırlı yapısı.
+ Orta notaları çok zengin ve güzel.
+ Gerçek bir centilmen kokusu arıyorsanız doğru adrestesiniz.

Eksileri:
- Başlangıcındaki kuru ve eski kokan bergamot herkesin hoşuna gitmeyebilir.
- Genel olarak pek “modern” bir kokusu yok.
- Yüksek fiyatı.

Koku Güzelliği:10/8   Kalıcılık:10/7   Farkedilirlik:10/6

15 yorum:

  1. Merhaba,konuyla çok alakasız ama bayan parfüm yorumlarınız var mı? varsa hangileri?merak içindeyim

    YanıtlaSil
  2. Glow Twist merhaba,

    Genellikle erkek parfümlerini inceliyorum. Arada bazen elime geçerse kadın ve unisex parfümleri de yorumluyorum.

    Kadın-erkek diye bir ayırım yapmıyorum blogda. Yani bütün parfümler rastgele düzende. Canım hangisini isterse onu yazıyorum.

    Keşke kadın parfümleri de olsa elimde onları da yazsam.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,eğer İzmirdeyseniz yorumlamanız için benimkilerden yararlanabilirsiniz

    YanıtlaSil
  4. Glow Twist bana e-posta adresimden ulaşabilirsin.

    YanıtlaSil
  5. mrb, platinum egoiste yorumlar mısınız?

    YanıtlaSil
  6. Merhaba,

    Platinum Egoiste benimde merak ettiğim parfümlerden. Fakat elimde olmadığı için ne yazık ki inceleme imkanım yok. İleride deneme boyunu bulabilirsem neden olmasın.

    YanıtlaSil
  7. Parfüm merakı merhaba, birkaç sene önce hepsiburada.com'dan DAVIDOFF ZINO almıştım. Geldiğinde şoka girdim, çünkü parfüm bildiğin idrar gibi kokuyor. Sonra ürünü iade ettim. Hepsiburada.com'un güvenilir olmadığını hesaba katarsak acaba parfüm normalde böyle mi yoksa bozuk ürün mü gönderildi. Çünkü idrar kokusu olmasa MUHTEŞEM bir koku. Çok üzülmüştüm. Denedin mi hiç?

    YanıtlaSil
  8. Mabuse Zino Davidoff herkesin sevebileceği gibi bir parfüm değil. Yani yanlış bir kör alış yapmışsın. Eski kafa bir kokusu var. Sevmememiş olman normal.

    Elimde var Zino. İlerleyen günlerde yazacağım onu. Geçenlerde bir kere denemiştim. Pek de öyle idrar kokusu almadım. Daha çok yoğun lavantalı bir kokusu var.

    hepsiburada.com'un güvenilir olmadığını pek sanmıyorum. Türkiye'nin en büyük internet sitelerinden birisinin yanlış yollara sapacağını düşünmüyorum.

    YanıtlaSil
  9. merhaba dostum bu mevsimlerde bu ürün nasıl olur acaba çok bunaltırmıyız etrafımızı yaş olarak bana uygun ve çokca methiyesi var internette..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önümüzdeki sıcak yaz günleri için uygun olacağını hiç sanmıyorum. Ama alıp, sonbaharı beklersen olur tabiki. Serin havaların parfümü bence.

      Sil
    2. anladım teşekkür ederim bulaşmayalım hiç o zaman akşam bir nichols'a gidip kendimi onların eline bırakayım o zaman :)

      Sil
  10. merhaba. daha once chanel ve dior un 1-2 farkli parfumunu kullanmis biri olarak 300tl butveye kadar gercek bir centilmen ve etkileyici bir koku ariyorum. siz ne onerirsiniz acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Parfüm önerileri için artık tek adresimiz: http://parfummerakiforumu.blogspot.com

      Sil
    2. hocam ben kayit yaptirdim. siteye. AMA lutfen bir oneri yapin, cunki cok acil/

      gercek centilmen bir koku ariyorum.

      Sil
  11. Hocam koskoca Creed BDP'yi CK Obsession ile aynı kefeye koymuşsun ya, daha da bir yorum yapmıyorum.

    YanıtlaSil