
1847 yılında, Louis-François Cartier, ustası Adolphe Picard’ın Paris’te 29 Montorgueil Sokağı’nda bulunan atölyesini devraldı. Bina ve çalışma alanlarını giderek büyüttü ve 1853 yılında özel bir müşteri kitlesine hitap etmeye başladı. Sıkıntılı bir dönemin ardından, Paris yeniden eski şaşaalı ve ışıltılı günlerine geri dönmüştü artık. 1899 yılında, kurucunun oğlu olan Alfred Cartier, Paris’in zarafet ve lüks hayatının kalbinde yer alan 13 Rue de la Paix’i firmanın yeni prestijli adresi olarak belirledi. Paris’in en pahalı sokaklarından biri olan bu sokak, zarif ve şık bir bayanın satın almak isteyebileceği her şeyi sunan bir hazineydi. Diğer mücevheratçılar, çok geçmeden Cartier’i örnek alıp Rue de la Paix’e ve yakınlardaki Place Vendome’a taşındılar. Böylece Paris’in bu bölgelerini uluslararası mücevherciliğin merkezi yaptılar.
1900’lü yılların hemen başında Galler prensi 7. Edward’ın taç giyme töreni için hazırlıklar yapan İngiliz bürokrasisinin talepleri üzerine İngiltere’de de mağaza açarlar. Galler prensi Cartier markasını “Kralların mücevhercisi, mücevhercilerin kralı” ilan eder. Böylece Cartier dünyanın en prestijli mücevhercilerinden oluvermiştir.
Aynı Van Cleef & Arpels ve Bulgari gibi mücevhercilerin yaptığı gibi Cartier’de parfüm işine girmiş. İlk parfümlerini 1981 yılında piyasaya sürmüşler. Şimdiye kadar 50 civarında parfüme imza atmışlar. Bugün inceleyeceğim ise Cartier’in çok bilinmeyen bir uniseks parfümü. Aromatik turunçgil olarak sınıflandırılmış. Bence turunçgil-çiçeksi bir yapıya sahip.
Parfümü ilk sıktığımda tam bir turunçgil patlaması yaşanıyor diyebilirim. Daha çok lezzetli, doğal bir portakal gibi. Açıklanan üst notalarına baktığımda yuzu ve bergamot görünüyor. Bergamot olamayacağına göre bu koku yuzu denen bir tür Japon greyfurtundan geliyor. Oldukça tatlı ve lezzetli bir başlangıcı var. Gayet güzel diyebilirim açılış için. Orta notalarda bu portakala çiçekler ekleniyor. Fakat öyle çok kadınsı ve baygın kokan çiçekler değil. Muhtemelen parfümün uniseks karakteri pekiştirmek için kullanılmış çiçekler. Bu kısımda fena değil. Turunçgil-çiçek birlikteliği şeklinde devam ederken alt notalara geçiliyor. Niye geçiliyor ki. O mis gibi koku bu sefer yapaylık sınırında dolaşan bir ambere dönüşüyor. Hafiften de turunçgiller destek veriyor ambere. Ama pek hoşuma gitmedi sonları. Keşke daha güzel olabilseymiş.
Eau de Cartier için kolaylıkla turunçgil ve çiçeklerden oluşan bir kompozisyon diyebilirim. Turunçgiller çok güzel. Hatta biraz Hermes – Un Jardin Sur Le Nil’e benzettim. Orta notalarda fena değilken alt notalarda iş biraz bozuluyor. O duru, sakin ve kibar koku gidip, yerine biraz zorlama bir koku geliyor. Başları ne kadar güzelse sonları da o kadar başarız bence. Alt notalarında muhtemelen İso E Super kullanımından kaynaklanan bir sorun var. Keşke hiç kullanılmasaymış.
Eau de Cartier bence güzel sayılabilecek bir kokuya sahip. Evet hayatınızın kokusu olmayacak belki. Ya da çok iddialı bir parfüm değil. Ama dinginliği ve kalitesi size kendisine çekebilir. Fakat parfümün önemli eksiklerinden birisi farkedilirliği oldukça zayıf. Bu durumu da dikkate almanızı tavsiye ederim. Eğer yumuşak, çok hafif, rafine bir parfüm arıyorsanız Eau de Cartier’e şans verebilirsiniz.
Eau de Cartier uniseks olarak piyasaya sunulmuş. Şöyle bir genelini düşündüğümde çok doğru bir karar vermişler. Herkese uyabilecek bir yapısı var. Daha çok 30 yaş ve altındaki arkadaşların kullanması için daha uygun gibime geldi. Kokusunun tasarımını Christine Nagel yapmış. İlkbahar-yaz mevsiminde kullanmak daha iyi sonuçlar verecektir.
Koku Güzelliği:10/7
merhabalar. bu kokunun orta notalarında yaprağımsı bir çiçek kokusu benim çok hoşuma gitti. fragnanticadan baktım menekşenin kendisiyle beraber , menekşe yaprağı var diyor. un jardin sur le nil e benziyor hatta un jardin sur le nil daha iyi diyenler var fakat onun orta notalarında tamamen farklı elementler var. eu de cartierin kalıcılık ve farkedilirlik problemi var deniyor. tam olarak menekşe yaprağı notasını işleyen başka bir erkek parfüm var mıdır acaba bildiğiniz. ben bulamadım . çok teşekkürler. bloğunuzu düzenli takip ediyorum. harika bir blog
veya tom ford black violet bu kokuya yakın mıdır
Selamlar, ne yazık ki menekşe yaprağı temalı parfümler konusunda fikrim yok ama bahsettiğiniz koku başka bir notadan da geliyor olabilir.
Ermenegildo Zegna
UOMO..Menekse yaprakları kokanı Deneyebilirsiniz
teşekkür ederim
Jean Claude Ellena'nın Declaration Cartier for men parfümünü deneyip yorum yazmanızı sabırsızlıkla bekliyorum
Declaration Cartier vasat bir parfüm. Dayanamdım kokusuna hediye ettim uzakta olan bir arkadaşıma ahaha 😀
Cartierin en iyi kokusu o. Hele ki d un soir. Vasat miş
Ah be Raşit Bey bilsem hiç Adsız olarak girermiydim. Yazdığın mesajı görünce hemen uyguladım ve oldu, hatta başta yapamayacağım zannettim, internet özürlüsüyüm biraz:). Hatta profil resmi bile koydum:).
Şimdi mesajını gördüm Parfüm Merakı ve yazdığını uyguladım ve oldu:). En sevindiğim nokta ise adımı yazıp yazmadığımı sorgulamamak olacak zannederim:)
İşte şöyle yahu Erhan. Kimin ne yazdığını bilelim. Öyle adsız görünmeyen kimliklerle niye yazıyorsun :))
Bugün D'un Soir'i Sevil'de denedim. Çok güzel tatlı ve kremsi bir gül kokusu. Bu kokuyu bir kelimeyle betimlersem kesinlikle 'naif' derim.
Bu arada, bir ara kibar bir dille, devamlı geliyorsunuz ama bir şey almıyorsunuz gibi bir ifadeyle karşılacağımı zannediyorum:)
Bir üstteki Adız:Erhan. Unutmamak dileğiyle bir daha:)
Erhan en güzeli bir blogger/google hesabı açta oradan girip yaz. En çok yorum yapanlar listesinde adın olmalı bence :))
Aynen, en son yazdığım mesajı yolladığımda, daha sonradan dediklerine benzer düşünceler benim de aklıma geldi ama mesajı yollamıştım, kesinlikle bu konuda seninle hemfikirim.
D'un Soir, Buse TERİM'in erkeklerde en çok beğendiği parfümler arasındaymış, tabii bu bizi ne kadar ilgilendiriyor ama ek bilgi olarak vermek istedim:). Bayanlarında erkeklerde beğendiği bir koku olduğunu kuvvetlendiriyor bu bilgi.
Ama Declaration Essence kesinlikle çok etkileyici bir koku ve de Essence'ın klasik Declaration'dan çok daha başarılı bir koku olduğu yabancı forum sitelerinde sık sık vurgulanıyor. Erhan
Buse Terim'in ne kadar erkek parfümü tecrübesi olduğu şüpheli bir durum. Evet bir parfümü tabiki beğenmiş olabilir. Ama Buse Terim beğendi diye de alıp kullanacak değiliz :))
Eğer Buse Terim erkek parfümleri hakkında önerilerde bulunuyorsa bende kadın giyimi üzerinde önerilerde bulunabilirim demek ki :))
Haklısın tabii ki Parfüm Merakı:). Buse TERİM örneğini esasında şunun için verdim. Bu şahıs sosyetenin içinde büyümüş ve çevresindeki erkekler maddi olarak çok iyi konumdalar ve o miktarda da iyi kozmetik ürünleri kullanıyorlar, yine bu şahıs modanın da devamlı içinde o bakımdan, neredeyse parfüme meraklı bir erkek kadar erkek parfümleri hakkında bir bilgi sahibi olduğu düşüncesindeyim. (bloğunu okuduğumda da parfümlere düşkünlüğü göz ardı edilemez derecede). O bakımdan erkek parfümü işinden anladığını tahmin ettiğim! bir bayanın gözünden D'un Soir'i değerlendirmek istedim:). Tabii ki sadece sonuçta onun zevki. Erhan
Erhan, Buse Terim'in etrafındaki insanların gelir seviyelerinin yüksek olması, parfümlerden anlayacakları ve çok kaliteli parfümler kullanacakları anlamına gelmiyor ki. Nice yüksek gelirli insan için parfümler çok fazla şey ifade etmeyebilir. Maddi güç, kaliteli parfüm kullanmanın tek kriteri değil. Bu tamamen ilgi ve merak işi.
Hemen hemen tüm kadınlar parfümlere, güzel kokulara ve bakımlı olmaya meraklıdır. Bu konuda erkeklerin çok ilerisinde kadınlar. En basitinden, parfümlere meraklı olmayan bir kadın bile dışarıya çıkmadan önce deodorant sıkar. Bu alışkanlıklarla ilgili birazda.
Tabiki Buse Terim'in seçimlerine saygı duymak zorundayız. Ama erkek parfümleri konusunda çok büyük bilgisi olduğunu sanmıyorum. Belki kadın parfümleri hakkında daha tecrübelidir.
Şu güzel ülkemizin güzel insanları maç olunca herkes antrenör,kadın olunca herkes çapkın,yemek olunca ahçı parfüm olunca koku uzmanı oluveriyor..Koku sektörü moda sektörüne benzemez ve kimse her konu hakkında birazcık dahi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamalı.Bak Justin bieberin en sevdiği koku buymuş,timberlake şu arabayı kullanıyormuş,nicki minaj sadece şu marka pantolon giyiyormuş.Sadece 2 kelimem var bu insanlara özenti olmayın kendiniz olun 4 etti galiba.Neyse sözüm meclisten dışarı kimse üstüne alınmasın.
Cartier Declaration D'un Soir edindim çok yeni. Çok başarılı buldum kokusunu, çevremde de epey sevildi. Sizin de bu koku hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorum.
Teşekkürler bu arada tüm emeğiniz için.
Burak
Burak, Cartier Declaration D'un Soir'in ismi bugünlerde epey geçiyor yabancı forumlarda. Ama elimde yok. Zaten meşhur Declaration'ı bile deneyemedim. Asıl ona içerliyorum.
Cartier Declaration Essence'ın, parfüm aldığım zaman sample'ını vermişlerdi. Çok karakteristik ve oturaklı bir koku. Biraz beyaz badana boyası gibi kokuyor:) ama bir o kadar da etkileyici.
hocam bide bunun concentree versiyonu var bildiğim kadarıyla daha çok begenilen bi koku siz denediniz mi??
Concentree versiyonunu denemedim henüz.
Yurtdışından parfüm siparişi verdiysen geçmiş ola. Paketin geri gönderilecek. Parfümde değişmez adresim http://www.derinmor.com
Arkadaşlar yakınlarda cheap veya extrascents sitelerinden parfüm siparişi veren oldu mu? gümrük sorunları had safhada. Parfüm merakı son zamanlarda yurtdışından sipariş verdin mi ?
Bildiğim kadarıyla parfümler için geçerli gümrük yasakları devam ediyor. Yani yurtdışından parfüm getirtmek mümkün görünmüyor. Yurtdışından çok fazla alışveriş yapmıyorum.
Parfüm merakı çok zor parfüm beğeniyor merak ediyorum acaba dior homme geçecek bir kokuyla karşılaşacakmı 10/üzerinden 10 çıkacak bir parfüm varmıdır:)))
İnşallah rastlarım öyle parfümlere 🙂
Yaz için hermes d' orange verte önerebilirim kalıcılığı orta farkedilirliği iyi
Parfüm Merakı, Bvlgari Pour Homme'u denedin mi? Bir övülmüş, bir övülmüş ki sorma! Çok övülen parfümlere her zaman temkinli yaklaşmışımdır. Sen ne düşünüyorsun?
Bulgari Pour Homme'un bir şişesi elime geçmişti. Ama çok geçmeden takas yaptım. Pek bana göre değil kokusu.
O kadar da abartılacak bir parfüm değil. Bana hep muhallebilere konulan damla sakızlarını hatırlatıyor kokusu. Alt notalarda bolca misk. O kadar.
Valla olsada kullansak bizde allure homme güzel bir parfüm bence:))
daha öncede sormuştum ama arada kaynadı sanırım 🙂 Chanel Allure Homme hakkındaki fikriniz nedir? blogda sport versiyonu ile ilgili bir yazı var ancak, orjinalinden bahsetmemişsiniz pek?
Evet kaynamış senin soru :))
Allure Homme'u denemedim. Olsa da denesem :))
Parfüm Merakı, yeni aldığım Dior Homme, yepyeni versiyonmuş. Önceki versiyonda sprey hortumu gri imiş, yenisinde de siyah. Benimki siyah. Kesinlikle daha kalıcı. Bileğimden 6-7 saat gitmedi. Hatta sana şöyle diyeyim. Burnuma götürdüm, burnumun ucuna bulaştı ve sanki burnuma dayamışım gibi koku alıyorum 🙂 Koku anlamında daha saldırgan olduğunu söyleyebilirim. Lüks havası ve rujumsuluk yine var ve ben de buna bayılıyorummmmmmm 🙂
Çok güzel bir haber verdin şimdi. Kalıcılık önemli değil de kokusunu çok değiştirmemişlerdir inşallah.
ben denedim yeni dior homme u kesinlikle çok fark var eski versiyonuyla arasında açıkçası yenisini ilk sıktıgımda yapay plastiğimsi bi koku aldım ve gercekten sasırdım bu kadarını beklemıyodum güzelim parfumu rezil etmişler!!!!!! hani o sevdiğim eski dior homme kokusunu yaklasık 1 saat sonra alabildim..suan da dior homme intense (eski versiyon) kullanıyorum bu yuzden yenisini denemeye korktum eger intense versiyonuda böyleyse yandıkkkk offf ya niye bu kadar beğenilen tutmuş bi parfüm de değişikliğe giderler anlamıyorum!!!!
Yukarıdaki yorumumu, eski versiyonun şişesini bitince attığım için karşılaştırma yapamadan yapmıştım. Düzeltiyorum, evet kalıcı ama lüks hava gitmiş. Bir arkadaşım elinde eski versiyonla gelince fark ettim. Kesinlikle iç…. etmişler.
Birde Guerlain Homme İntense testırını bir türlü bulamadım. (ne sevil ne tekin acar)Senin deneme fırsatın oldumu? Yaz ayları için uygunmudur?
Ne yazık ki denemedim.
Hermes un jardin sur le nil bundan çok daha güzel, kalıcılık ve farkedilirlik çok iyi.İdeal yaz parfümü arayanlar ve floral kokulardan hoşlananlar için mükemmel bir şeçenek.
Bence de…
Nilin karşısında Eau de Cartier bir seviye daha aşağıda sanki.