
Asıl ismi Amantine Aurore Lucile Dupin olan bir kadın. Paris’te doğmuş. Babasının atalarının Polonya krallığına kadar gittiği söyleniyor. Çocukluğunu babanesi ile geçirmiş. Daha sonra manastıra gitmiş. 19 yaşında ilk evliliğini yapmış. İki de çocuğu olmuş. Fakat bu hayatın onun hayal ettiği hayat olmadığını anlaması uzun sürmemiş. Tekrardan Paris’e taşınmış. Burada dönemin sanat ve fikir hayatı onu çok etkilemiş. Önemli fikir insanları ile tanışmış. Bu arada da Le Figaro’ya yazılar yazmaya başlamış. Daha sonrasında ilk romanını çıkarmış. Arkasından onlarca kitap, hikaye, masal, tiyatro eserleri ve edebiyat eleştirileri yazmış. Paris’in edebiyat alanında en önemli isimlerinden olmuş. Fakat onun asıl ilgi çekici olan yanı genellikle özel hayatı olmuş. Çünkü takma isim olarak George Sand’i kullanıyordu.
Sadece yaşadığı dönemi değil, kendinden sonra gelenleri de etkileyen George Sand, çağının çok önünde giden bir kadındı. Birçok eser vermesine rağmen edebiyat dünyasında eserlerinden çok, yaşam biçimi ile ünlenen bir isim oldu. Erkek ismi kullanması, pantolan giymesi, kalabalık yerlerde elinde sigarası ile dolaşması, romanlar yazması, siyasette aktif olarak yer alması, evlilik dışı ilişkilerini çok rahat yaşaması, elbette 1800’lü yıllar için devrim niteliğindeydi. Ünlü müzisyen Chopin ile yaşadığı tutkulu aşkı sanırım bilmeyen azdır sanatla ilgilenen kişiler arasında. Hatta Chopin’in bu kadar büyük bir sanatçı olmasında, onun aşkının büyük etkisi olduğunu düşünenler bile var.
Sevgilisi olan bütün erkeklere büyük aşklar yaşatmış, onlara çoğu zaman anaç duygularla yaklaşmış George Sand. Dönemin en önemli şairlerinden Alfred de Musset’de onun sevgilisi olmuştu. Fakat bir doktor için rahatlıkla onu terk etmişti George Sand. Hayatını sadece kendi istediği gibi yaşayan bir kadındı o.
1876 yılında öldüğünde cenazesine sanat camiasının en büyük isimleri katılmıştı. Gustave Flaubert onun için şöyle demişti: “Gömüldüğünde bir çocuk gibi ağladım. Bu çok değerli insanın içinde ne denli müthiş bir kadınlık duygusu; ve bu dehanın içinde ne müthiş bir şefkat olduğunu bilmek için onu benim tanıdığım gibi tanımak gerekir.” Sadece Flaubert değil Victor Hugo bile ona olan hayranlığını şöyle dile getiriyordu: “Ölen bir insan için ağlarken ölümsüz bir insanı selamlıyorum. Onu sevdim, ona saygı duydum, ona hayran oldum.”
Histoires de Parfums, yine parfümüne tarihi bir şahsiyetin ismini vermiş anlaşılacağı üzere. 1804 yılında doğan George Sand’ın anısına ithaf edilmiş bugün inceleyeceğim parfüm. Kendi sitelerinde şöyle tanıtılmış 1804: ”
1804, kendi sitelerinde oryantal çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Baharatlı ananasa benzetilmiş. Zaten parfümün başlangıcı yoğun meyvelerin hakimiyetinde gerçekleşiyor. Modern bir meyvemsilik. Şeftali, erik ve ananas. 1804’ün üst notaları meyve şöleni gibi. Orta kısımda şeftali-ananasa yumuşak baharatlar ekleniyor. Küçük hindistan cevizi olabilir. Hafiften de gül hissediyorum. Ayrıca çiçeklerde kendisini gösteriyor. Ama çok kadınsı değil neyseki çiçekler. Yapaylık sınırında dolaşan amber alttan alta sürekli destek veriyor. Son kısma geçeyim. Burada meyvemsilik azalıyor. Ortaya çok güzel kremsi paçuli çıkıyor. Böylece de tenden ayrılıyor.
1804, genelini düşündüğümde kremsi meyveli-çiçeksi yapıda ilerliyor. Yardımcı öğeler olarak yumuşak baharatlar, amber ve misk var. Markanın denediğim diğer parfümleri gibi üst-orta-alt notalar belirgin. Bu anlamda kompleks yapıda diyebilirim. Fakat orta notalarında ortaya çıkan yapay ambere neden gerek duyulmuş anlayamadım. Bu durum, parfümün genel kalite hissiyatını düşürüyor. Kafalarda soru işaretleri oluşturuyor. Denemelerim sırasında 1804’ün en sevmediğim tarafı orta notaları oldu. Ayrıca baharatlar ile amberin ciddi uyumsuzluğu var. Biraz hayal kırıklığı yarattı. Çünkü markanın diğer parfümlerindeki yüksek kalite memnun ediciydi. 1804 çok çarpıcı yada etkileyici gelmedi bana.
Fakat hakkını yememek lazım. Günümüzün birbirine benzeyen sıradan meyveli-çiçeksi parfümlerinden kalite olarak hala çok iyi. Özellikle başlangıcı başarılı. Sonlarındaki güzel kullanılmış paçuli hoş bir sürpriz yapmış. Thierry Mugler – Angel (kadın) tarzındaki paçuli, parfümün açık ara en sevdiğim kısmı diyebilirim. Genel olarak herkesin sevebileceğini düşündüğüm, kullanması kolay bir eser. Etrafınızdan olumlu tepkiler alacağınızı düşünüyorum. Neşeli, canlı ve parlak yapıya sahip. Karanlık ve iç sıkıcı değil.
1804, baş yapıt değil. Parfümün karakteri ile ithaf edilen yazar George Sand arasında nasıl bir bağ kurulabilir diye düşünüyorum. Böylesi erkeksi tavırları olan bir kadın romancının, eğer yaşasaydı meyveli-çiçeksi bir parfüm kullanacağını hiç sanmıyorum. Tamam kadınsı bir parfüm değil genel olarak. Erkeksi vurgular var. Ama yine de isim-parfüm uyumsuzluğu mevcut bence.
1804, kendi sitelerinde kadın parfümü olarak nitelenmiş. Aslında çok feminen tarafı yok. Erkeklerin kullanımına da uyacak gibi. Hatta kadın parfümü olarak piyasaya sunulduğunu öğrendiğimde biraz şaşırdım. Uniseks kullanıma daha yakın diyebilirim.
Luca Turin’in kitabında beş üzerinden dört yıldız verilerek oldukça başarılı bulunmuş ve baharatlı-çiçeksi olarak sınıflandırılmış.
Eau de Parfum formunda 1804. Dört mevsimde de kullanmaya müsait. Fakat sıcak yaz günlerinde çok sıkılırsa biraz boğucu olacağını düşünüyorum. Günlük kullanıma uyabilecek tarzı memnunluk verici.
Koku Güzelliği:10/7
La deesse'den isterseniz size ücretsiz olarak sample göndereceklerdir.Çok ilgililer bu konuda.
yok bende bugün denedim gönderim yapmıyorlar maalesef
Aydın Bey merhaba, farklı sitelerden sample ya da parfüm almaya çalışıyorum ancak maalesef başarılı olamadım. Sizin bir postunuzda Les Senteurs'u gördüm ve denedim ancak onlarda sample gönderimini Türkiye'ye yapmıyor. Bu işin bir çözümü var mı?
İyi Günler dilerim
Merhabalar,
Les Senteurs Türkiye'ye gönderim yapıyor diye biliyorum. Son günlerde durdurdular mı fikrim yok ne yazık ki.
merhaba
deneyebilme adına decant edinebileceğim bir adres tavsiye etmeniz mümkün mü?
Türkiye'de decant satan bir site yok. Sadece yurtdışından getirtebilirsiniz. decantshop.com'a bakabilirsiniz.
çok sağolun ,daha önce başka aldığım siteden aldığım decant gümrüğe takıldı ve imha edildi
Raşit.. hermesin seris olan hermessence, vanille galanteyi bul derim. Tam bir vanilya. Seveceine eminim. Mükemmel bir şey
Kullanmıştım. İlk başlarda güzeldi..begeniyordum. ama kullandıkça o begenim kayboldu. Baş agrisi yaptı