
“Mükemmel parfümü nasıl bulabiliriz?”
İnternette dolaşırken yabancı kaynaklı bir sitede gördüm bu soruyu? Önce pek ciddiye almadım. Ama sonra zihnimde bazı şeyler aydınlanmaya başladı. Ne dersiniz? Bir parfüm sever için can alıcı soru bu mudur? Muhtemelen evet. Yaklaşık üç yıldır yazılarım ile devam ettirdiğim Parfüm Merakı sitesi, bana bazı şeyleri öğretti zaman içinde. Bu site sayesinde belki de yüzlerce kişiden mesajlar aldım. Neredeyse tamamını cevapladım. Mesaj atma zahmetini gösteren herkese elimden geldiğince yardım etmeye çalıştım.
Parfümlerle ilgili olarak bana yöneltilen sorulardan toplumun ve bireylerin psikolojisini anlama babında çok şeyler öğrendim. Hala da öğreniyorum. Adeta bir okul oldu Parfüm Merakı sitesi benim için. Gelen mesajların çoğunda benden harika, etkileyici ve mükemmel parfümü öğrenmek isteyen arkadaşlarla karşılaştım. Herkes benden sihirli bir formül istiyordu. Bir parfüm sıkacaksın ve hayatın değişecek. Herkes seni konuşacak, kıskanarak izleyecek, etrafında pervane olacak. Bu kadarı ancak filmlerde olur dersem hayal kırıklığı yaşar mısınız?
Bir kere herkes neden mükemmeli arıyor? İnsanın hayat yolculuğunda var mıdır mükemmele ulaşabilen? Nirvana’ya varabilmiş kaç kişiye rastladınız? Etrafınızda mükemmel ve kusursuz kaç kişi var ki? Bir bakın şöyle. Siz mükemmel misiniz de parfümün mükemmelini arıyorsunuz? Önce aynayı çevirip kendimize bakmamız gerekmez mi? Haydi bir soru daha o zaman. Mükemmeli hak ediyor muyuz ki mükemmel parfüme layık olalım?
Bende sorular bitmez anlaşılacağı üzere. Artık soruları geride bırakıp bugünkü konumuza geçeyim. Kimileri için mükemmel bir parfüm var sırada. Bu kadar başarılı olmasını, böylesine yüksek satış rakamlarına ulaşmasını, popülerliğini sürekli arttırmasını, kadınların çok beğenmesini hatta bazı kadınların bile onu kullanmasını hangi argümanlarla açıklayabileceğimi bilemiyorum. Belki arkasındaki Bulgari markasının büyüklüğü ile. Yada herkesin içinde kendisinden bir şeyler bulabilmesinde. Ne dersek diyelim 2000’li yılların en büyük ticari başarısını sağlamış parfümlerden birisi Aqua Pour Homme.
Hatırlıyorum, 2005 yılında ilk çıktığında gerek ismi, gerek benzersiz şişesi ve büyük reklam kampanyaları ile çoğu kişinin dikkatini çekmişti Aqua. İsminden de anlaşılacağı üzere deniz-su-okyanus temalı parfümlerden birisi ile karşı karşıyayız. Fakat oldukça güçlü rakipleri de var segmentinde. Mesela kült haline gelmiş Cool Water, çığır açan kokusuyla Kenzo Pour Homme, yıllardır dünyanın en çok satan erkek parfümlerinden olan Acqua Di Gio, CK One Summer serisinin bazı üyeleri hatta ucundan azıcık L’eau d’Issey Pour Homme ve Chanel’in ses getiren atağı Bleu de Chanel. Görüleceği üzere akuatik temaya sahip parfümlerin rakipleri gayet dişli ve şöhretli. Fakat gördüğüm kadarıyla Bulgari, böylesine zor rakiplerden hiç çekinmemiş ve 2005 yılında ortaya Aqua Pour Homme’u çıkarmış. Yani bahsi görüp arttırmış poker deyimiyle.
Kendi sitelerinde aromatik-akuatik-odunsu olarak sınıflandırılmış Aqua. Ayrıca şöyle tanıtılmış: “Akuatik, soylu ve erkeksi Aqua Pour Homme, denizin güzelliği ve gücünü çağrıştırıyor. Dairesel şişe formunun mükemmelliği. Derin yansımalar yaratan, ışığı yakalayan, akuatik mavi ve yeşilin birleşimi.”
Aqua’yı ilk sıktığımda karşıma buruk turunçgiller çıkıyor. Portakal gibi değil de daha çok mandalina-greyfurt benzeri turunçgiller. Çok parlak, canlı yada neşe dolu değil. Daha ağırbaşlı, sakin ve olgun. Üst notaları harika olmasa da fena değil. Orta kısımda büyük oranda geri çekiliyor buruk turunçgiller. Onun yerine deniz teması geliyor. Soğuk bir esinti gibi burnunuza değiyor bu tuzlu yosun kokusu. Geri planda ise hayalet gibi aromatik otlar var. Ada çayı, fesleğen ve diğerleri. Onlar da gayet ferah kullanılmış. Ve ne yazık ki en sevmediğim notalardan olan Calone’nin o yapay-soğuk deterjanımsı kokusu. Orta notaların sonlarına doğru gittikçe yapaylaşıyor Aqua. Geleyim son kısma. Yoksa hiç gelmesem mi? Fakat nasıl atlayabilirim bu yapay tatlımsı odunsu notaları ve yapay amberi. Ayrıca Calone’in etkisi de hala devam ediyor. Açıkçası alt notaları çok başarısız, vasat ve yapay. İnanılır gibi değil. Hiç sevmedim kapanışını.
Aqua Pour Homme başlangıcı ile idare eder, orta kısmı başarılı, sonları ile büyük hayal kırıklığı. Üst notalardaki buruk turunçgiller çok ilgi çekici değil. Biraz sıradan kalmış. Bir çok ferah yaz parfümünde rastlanabilir gibi. Orta kısım ise bence en güzel yanı. Özellikle deniz kokusu ve aromatik otlar işbirliği tam olması gerektiği gibi. Alt notaları ise konuşmaya bile gerek yok. Çünkü kötü şeyler çıkabilir ağzımdan. Bu tür yapay odunsu-amber işbirliği aklıma markanın yeni parfümü Bulgari Man’i getirdi. Orada da hatırladığım kadarıyla böyle vasat ve kötü kullanılmıştı. Sanki iki parfümün sonları arasında benzerlik var. Yoksa yeni parfümlerde bu tür bir kullanım trend oldu da haberimiz mi yok?
Şu bir gerçek ki modern bir aromatik-odunsu-akuatik karakterine sahip. Kendi sitelerindeki tarife aynen katılıyorum. Kokusunu güzel özetlemişler. İlgimi çeken konulardan birisi orta notalarındaki “deniz çalısı.” Denizlerin altında yetişen ve bir tür yosun olduğu söylenen bu bitkinin, denizlerin nefes almasını sağladığını öğreniyorum. Resmi sitelerinde de bu deniz çalısı notası olması ilginç olmuş. Muhtemelen akuatik yönü vurgulamak için eklenmiştir. Fakat bana deniz çalısından ziyade hatırı sayılır miktarda Calone aroması geliyor orta kısım biterken.
Aqua Pour Homme büyük bir ticari başarı. Bu yönünü görmezlikten gelemeyiz. Büyük ihtimalle Bulgari’ye güzel paralar kazandırmıştır şimdiden. Fakat deneme sürecinde söylendiği gibi harika bir akuatik kokuyla karşılaşmadım. Evet bariz deniz esintisi var. Ama bunu yapay Calone ile vermeselermiş keşke. Yada daha ustaca kullanılabilirmiş.
Aqua ferah bir parfüm görüntüsü veriyor. Fakat bazı yorumcuların dediği gibi inceden derin ve karanlık bir akuatik bence de. Hatta şişesinin koyu mavi olması muhtemelen buraya bir gönderme. Kimilerinin baharat dediği derinlerdeki aromatik otlar geri planda epey iş görüyorlar. Şöyle bir düşündüğümde haklılık payı var. Aqua Pour Homme çok açık ve transparan yapıda değil. Biraz gizemli bile diyebilirim.
Orta kısımdan itibaren yapaylığın hissedilmeye başlandığı Aqua, yüksek kaliteli ve rafine hissiyatı veremiyor. Ana akım markaya ait olduğunu adeta haykırıyor. Daha önce bir kaç defa deneyip, “fena değilmiş” dediğim parfüm, uzun süreli kullanımlarda tahammül edilecek gibi değil bence. Bir şişesini alayım mı derseniz size cevabım gönül rahatlığıyla “Hayır” olacaktır.
Şimdi vay efendim Parfüm Merakı. Sen nasıl bizim bu kadar sevdiğimiz Aqua’yı nasıl eleştirirsin diyeceğinizi tahmin ediyorum. Her türlü görüşe hakaret ve aşağılama olmadığı sürece sonuna kadar saygılıym. Fakat iyi bir akuatik parfüm nasıl olur diyorsanız The Different Company – Sel de Vetiver yada James Heeley – Sel Marine deneyin. Sorunuzun karşılığını tamamiyle alacaksınız.
Bu haliyle Aqua Pour Homme rakiplerinin çok ilerisine çıkamayacak gibi. Oysaki Jacques Cavallier gibi bir üstad tasarlamış kokusunu. Çok önemli parfümlere imza atmış Cavallier için küçük bir yol kazası olduğunu düşünmek istiyorum.
İlgimi çeken başka tarafı ise Aqua’yı kadınların oldukça beğenmesi. Genel olarak yorum yapan kadınlar övgüyle bahsediyorlar. Hatta bazı kadınların erkek parfümü olarak sunulmasına rağmen Aqua’yı kullandıklarını okuyorum. Eğer kadınlar için parfüm kullanırım diyorsanız işte size güvenli bir seçenek.
Parfüm kritikçisi Luca Turin, Aqua’yı odunsu turunçgil olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden sadece iki yıldız vermiş. Ayrıca “düşük profilli” olduğunu iddia etmiş. Bu düşüncesine bende destek veriyorum Turin’in. Verdiği notta gayet yerinde görünüyor.
Anlaşılacağı üzere tam yaz parfümü. Soğuk kış mevsiminde iyi sonuçlar verir mi şüpheliyim. Genç-yaşlı herkes kullanabilir. Günlük spor kıyafetlerle, hafta sonları gezmelerinde yada ofiste kullanım için gayet uygun. Fakat fark edilirliği zayıf geldi bana. Kalıcılığı yeterli.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com’a teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/5.5
Raşit bey David Walker açık parfüm firmasında bu parfümün muadili orijinale baya yakın . Açık parfümler hakkında görüşünüz nedir ? Kesinlikle alınmamalı mıdır?
Açık parfümler bende çoğunlukla baş ağrısı yapıyor. Onun için pek tercih etmiyorum. Fakat parfümlere büyük bütçe ayıramayan kişiler için açık parfümler çözüm sunuyor. Sağlık bakanlığı onayı olduktan sonra kullanılabilir.
ne kadar deri ve hayvansal koku seven varsa buraya toplanmış.Bulgari AQVA gibi bir kokuyu bile beğenmeyenlere diyecek söz yok. (not ben ilk kez geliyorum ve bir daha gelmem bu siteye)
Raşit bey ağır ve rahatsız edici (bana göre) kokuları seviyor.Luca Turin de aynı derecede ağır ve rahatsız edici kokuları seviyor belliki.Bende fresh ve rahatsız etmeyen kokuları seviyorum.Bana göre bvlgari aqva pour homme gelmiş geçmiş en hoş parfümlerden biridir.Not:çok beğenilen tom ford black orchid bana göre iğrenç ve kıro parfümüdür
bence dolce gabbana one sport ve hugo boss red yaz için en vazgeçilmez 2 parfüm. Öyle ince ince ama etkileyici kokuyor. Ayrıca ikisininde kalıcılığı inanılmaz fazla. Bu güne kadar beğenmeyen tek kişi görmedim.
Ben aldim kız arkadaşım cok etkilendi tavsiye ederim marine almayin ama
Bulgari parfümleri hakettiği değeri ülkemizde görmüyor galiba.Bir çok parfümünü kullandım.Aqva ve marine çok klas kokular.Kalıcılıkları o kadar da kötü değil.Soir de klasik giyinenler için uygun.Kalıcılık için kış aylarına uygun man in black alırsın bakarsın keyfine.Bir sürü övgüler alan parfümler kullandım ama bulgari parfümlerinin yeri ayrı.Kör alışıda uygun.
Bulgari aqua alacaklar bence paraniza yazik kalicilik sifir kokusu da cok siradan yeahhhh
Raşit bey bir teşhisim var bilmiyorum katılır mısınız? İssey miyake ve bvlgari aqva kullandım elimde mevcut. İkisinin alt notaları ve kapanışı birebir aynı bence. Tasarımcıları jacques cavallier ikisinin de. Ve siz ikisinin de sonunu beğenmemişsiniz:)
Teşhislerine katılıyorum 🙂 Aynı tasarımcının elinden çıkmaları etken olabilir benzerlik anlamında.
Bes para etmez kalicilik koku hic iyi degil.buna vereceginiz parayla gidin eyup sabrinin kolanyasini alin. Daha supeer kokarsiniz.
Elinizde Benetton cold yada cold silver varsa yazabilirmisiniz.
raşit cosantre denemelisin… yüze yakın parfüm deneyimime rağmen daha kalitelisini koklamadım diyebilirim.bulunduğu segmentte benim bir numaram..
Öncelikle yazı için teşekkürler, yine çok güzel olmuş.
Yazlık parfümlere girmişken, Hermes Eau D'orange Verte Concentre' yi denediniz mi? Onunla ilgili bir yazı gelecek mi acaba yakın bir zamanda?
Teşekkürler..
Eau D'orange Verte Concentre'yi henüz denemedim. Onun için yakın zamanda yazmam mümkün görünmüyor.
En iyi akuatik parfümler
Nautica Voyage
Hermes Concantre D'Orange Verte
Hermes Un Jardin Sur Le Nile
Niche olarak aynen size katiliyorum
Heeley Sel Marin
TDC Sel De Vetiver
Acqua Di Parma
Diptyque – Philosykos
Ayrıca mutlaka sizden NauticaVoyage incelemesi gormek isterim inşallah yaparsiniz ayrıca sunset ve island olmak üzere 2 versiyonu daha var hım birde unutmadan Hermes Concantre d'Orange Verte incelemesini de sabırsızlıkla bekliyoruz.
Koku aromatic citrus olarak sınıflandrılmış ve unisex olarak piyasaya sürülmüş. İçerİğİnde portakal,amber,paçuli ve ferah yeşillikler var. Geçelim parfüme. Malum, yaz aylarındayız ve artık her meyveye rahat ulaşamıyoruz. Özellikle portakal ve greyfurt. Ende bugün markete gittim ve o da ne portakal. Hemen aldım bir kaç tane eve geldim ve başladım kesmeye. Ellerimde keskin ve ferah bir koku.tabi kabuklarınıda rendeleyip değerlendirmek üzere sakladım. Keskin ve ferah bir koku oluştu kasenin içinde. Hermes orange vertenin ilk açılışındaki koku işte tam olarak böyle. Keskin ve ferah ama bir o kadar da doğal. Bu keskinliğe ek olarak limon kabuğu hissi uyandırıyor bende. Yavaş yavaş orta notalara geçerken devreye paçuli giriyor ve keskinlik az da olsa zayıflıyor. Ama o da ne yine mutfaktayım. Bu sefer fesleğen kokusu algılıyorum. Çok sevdim. Ve koku kurudukça yavaş yavaş ferah yeşillikler devreye giriyor.meşe yosunu ve kehribar.amberin sayesindede buruk tatlımsı bir hal alıyor ve tenden ayrılıyor.Asla ucuz ve sıradan kokmuyor tam tersi kalite ve zerafet kokuyor. Çok doğal. Daha önce bu tarz kokularda bu kadar doğalına raslamadım. Fiyatı yüksek. EDT formunda. Unisex denmiş ama bence tam bir erkek kokusu. Alternatifi ise varmıdır denirse, bir adet portakal, limon kabuğu rendesi 🙂 malesef ki alternatifi olacağını sanmıyorum. Koku zengin bir harmana sahip değil evet. Ve bu tarz koku belki piyasada sürüyle. Ama bu kadar doğalına raslamadım..
UTKU
Dotum bir kaç ekleme ve düzeltme yapmak isterim misadenizle.Sur le nil akuatik değil daha çok meyve temalı..Acqua di parmada markasında sadece 1 tane net ciddi aquatik var o da di panarea..Diğerleri genelde tatlı çiçeksi ve tatlı içki tarzı denilebilir…D'orange da galiba akuatik değil..Sanırım yazlık demek istediniz…
Kesinlikle nil akuatik degil ve evet parmanın en baskın akuasi mirto di panera
Evet yazlık kastettim.bence en ıyi designer olarak Nautica Voyage.Mutlaka inceleme hakediyor diye düşünüyorum.
Parmaklari yormaya bile degmeyecek bir parfum bence. Vasat ül berbat
şu yaz günlerinde burberry weekendi de yorumlamanızı bekliyoruz raşit bey 🙂
Weekend'in erkek versiyonu değil de kadın parfümü elimde var. Ancak onu yazabilirim 🙂
Merhaba rasit bey. Bayan weekend i yorumlarsaniz cok sevinirim gerçekten
celvın klein one, one shock, be
givency play
Adım Çağlar 17-18 yaşındayım yaşıma uygun bi kaç güzel parfüm önerebilirseniz sevinirim. Bu arada en kısa zamanda bloga üye olucam 😀
Çağlar, buradan artık parfüm önerisi veremiyoruz. Onun için tek yol: http://parfummerakiforumu.blogspot.com 🙂
Dostum Utku'ya ek Benetton Cold, Calvin Klein Truth ve Burberry Brit önerebilirim..Bir de Joop parfümlerine bak derim.
Aqua marin balık gibi kokan
Hangisi hatırlamiyorum, bumuydu yoksa aqva marine miydi, ama biri bana resmen oltaya yeni düşmúş balık yada balıkların volta attığı çeşme kıyılarını hatırlatmıştı. Peki bunun tonic olan sürümündeki fark nedir ?
Bence de Aqua Marine balık gibi kokan. Marine daha tuzlu kokuya sahip diye hatırlıyorum. Önümüzdeki haftalarda yeniden yazacağım Aqua Marine'yi. Eski yazı biraz baştan savma olmuş.
Tonic versiyonunu ise henüz denemedim.
Evet öyleymiş, resmen oltaya yeni düşmúş gibi. Yazlık koku hakkında dedıgn dogru. Adet ettiler resmen. Hepsinin açılısi birbirinın aynı. Hep turunçgil. sanırim solo da bunun farkında ki, solo 7 de kullanmamış hiç. Özellikle orta notalardaki akuatik koku çok hoş. Insan kendini havuz kenarında sanıyor 🙂
Zaten ana akım markalardan çıkmış adam akıllı yazlık parfüm pek az. Yanlış mıyım?
Sadece ana akım da değil, niş markalarda da aklınızı başından alacak kadar güzel yaz parfümleri çıkamıyor. Belki de hiç çıkmayacak. Çünkü yaz parfümlerinde kullanılan temalar aynı. Çok farklı yorumlar gelmiyor. Gelse de fazla satmaz diyerek yine popüler olabilme ihtimalli kokulara yöneliniyor.