
Şöhret nedir sorusunun cevabı en basitinden şöyle olabilir: Herkesçe bilinme, tanınma durumu, ünlü olma. Sosyal üstünlük dürtüsü de deniliyor bu duruma. Acaba insanlar güç sahibi olmak için mi ünlü olmak isterler? Gücün çekiciliğine kavuşmanın kısa yolu mu şöhretli olmak? Sen benim kim olduğumu biliyor musun! sorusu bu anlamda enteresan ve üzerinde durulmaya muhtaç. Fakat konuyu dağıtmadan gidelim.
Bazı insanlar doğarken şanslı ve şöhretliyken, kimileri her şeyini tırnaklarıyla kazıyarak elde ederler. Bazı parfümlerse büyük pazarlama kampanyalarıyla doğar ve şöhretli olurken, bazı parfümler sessizce piyasaya çıkarlar. Sonradan büyük şöhret kazanırlar. Belki de parfümlerle insanlar arasında bağ kurulabilir bu anlamda.
1998 yılında, muhtemelen kimsenin böylesine büyük başarılar yakalayacağını düşünmediği bir parfüm piyasaya sürdü ünlü puro üreticisi Davidoff. Yazar Chandler Burr, Cool Water’ın oluşturulma aşamasına daha teknik olarak bakmış ve parfümde kullanılan Dihydromercenol’e büyütecini tutmuş. Özetle şunları söylemiş:
“Kokuları özgün moleküllerle tanımlayan kimyagerlere gıpta ediyorum. Mesela Ethyl Maltol, şekerli sakız gibi kokar. Calone, istiriyde bıçağı gibi kokar. Phenylethyl Glycidate, çilek ve bibere benzer. Cis-3-hexenol kesilmiş çimen gibidir. Butyric Acid, ayak gibi kokar. Ve parfümler: Chanel No.5’in sırrı Aldehitlerdir; Davidoff – Cool Water’ın ise Dihydromyrcenol.
Dihydromyrcenol, bazı deterjanlarda kullanılan özel bir kimyasaldır. Bu kimyasal, ilk olarak 1973 yılında Paco Rabanne Pour Homme’da kullanıldı. Daha sonra 1982 yılında Drakkar Noir’de yüzde on oranında kullanıldı. Parfümör Pierre Bourdon ise Cool Water’da yüzde yirmi oranında kullanmıştı.
Bazı kimyasallardan nefret ediyorum. Ne yazık ki listemin üst sırasında Dihydromyrcenol var. Kokusu bana alüminyum tezgahın üzerine dökülmüş çamaşır deterjanlarını hatırlatıyor. Drakkar Noir, Polo, CK One ve Cool Water’da güzel kullanılmıştı. Fakat artık bir çok parfümde kullanılıyor. O, sıkıcı bir klişe haline geldi. Gerçi ben doğal yada yapay fark etmez, lavanta kokusundan nefret ederim. Sonuç olarak bir klişe, her zaman için klişedir.”
Chandler Burr’den bu alıntıyı Cool Water’ın baskın şekilde Dihydromyrcenol gibi koktuğunu açıklamak için verdim. Bugün Dihydromyrcenol kimya ve kozmetik sanayisinde kullanılıyor. Zaten Cool Water’ın kokusunun kimi zaman kolonyalı mendillere kimi zaman traş köpüklerine kimi zaman da çamaşır deterjanlarına benzetilmesinin sebebi işte tam da bu. Artık geçeyim kokunun bana hissettirdiklerine.
Aromatik akuatik olarak sınıflandırılmış Cool Water. Kimileri de aromatik/ferah fujer olarak adlandırıyor. Üzerime ilk sıktığımda lavanta, turunçgiller (limon ve bergamot) ve ozonik deniz esintisi karşıma çıkıyor. O kadar tanıdık ki kokusu. Üst notalarında ağırlık ozonumsu yeşil lavanta da sanki. Başlangıcını çok beğendim. Orta notalara geçildiğinde yeşil koku devam ediyor. Fakat kalite anlamında biraz düşüş var. Burada yeşil erkeksi çiçekler devreye giriyor. Ve herkesin bahsettiği o deterjan kokusu. Sabunsuluk artık ortaya çıkıyor. Hem de dikkati çekecek oranda. Sanırım o traş köpüklerine benzetilme sebebi de sabunsuluk. Orta kısmı başlangıcı kadar ilgimi çekmedi. Geçeyim alt notalara. Burada hala yeşil ozonik koku devam ediyor. Misk ve odunsu notalar hissediyorum ek olarak. Sonları fena değil. Böylece de tenden ayrılıyor.
Cool Water, başlangıcından sonuna kadar neredeyse hiç değişmiyor. Parfümün ana ekseni ferah, serin, sabunsu yeşil erkesi çiçekler ve tuzlu/yosunsu deniz teması. Enteresan bir birliktelik. Başlangıcı gayet güzelken, orta kısımdan itibaren sabunsu yapaylık hissediliyor. Sabunsu kokan yeşil çiçekler, hiç ilginç gelmedi bana. Son kısımsa orta notalarla paralel ilerliyor. Her ne kadar odunsuluk ve misk eklense de alt notaları bana yakın gelmedi ne yazık ki. Şu haliyle en sevdiğim kısmı başlangıcı oldu.
Şu bir gerçek ki Cool Water, tüm zamanların en şöhretli, kült parfümlerinden birisi olmuş durumda. Zaten satış rakamları da onun dünya çapında ne kadar büyük fenomen olduğunu kanıtlıyor. İlk çıktığı 1988 yılından 2003 yılına kadar en çok satan on beş parfümden birisiydi Cool Water. Yani onun etkileri, 2000’li yılların ortalarına kadar devam etti. Onlarca parfüm üreticisi ona benzeyen kokular piyasaya sürdü. Ama biliyoruz ki hiç birisi onun kadar şöhretli olamayacaktı. Çünkü emitasyon, gerçeğin yerini asla tutamaz.
Böylesine büyük ticari başarıyı, kokusunun yeterince rafine olmaması sebebiyle eleştirebiliriz. Yada büyük şöhretine hürmeten, onu övgülere boğabiliriz. Ben yine de aklıma takılan kısımları eleştirirken, ona saygı duymaya devam edeceğim. Çünkü karşımızda sıradan bir market kokusu yok. Beğenin yada beğenmeyin döneminin en önemli parfümü Cool Water. Çığır açan, referans olarak gösterilen bir arkadaş. Parfüm endüstrisinde yeni bir akımın oluşmasını sağladığı söylenebilir. Anlaşılacağı üzere ona gereken saygıyı göstermemiz gerekiyor. Fakat saygı duymamız onu seveceğimiz anlamına da gelmiyor.
Cool Water’ın eleştirebileceğim iki tarafı var. Birincisi orta kısımdan itibaren beliren sabunsu çiçeksilik. İkinci olarak da tek düze kokması. Derinliğe sahip olmayan yapısı, biraz hayal kırıklığına uğrattı beni. Bu duruma parfümün geçirdiği reformülasyonların sebep olduğu düşünülebilir. 1988 yılında üretilmiş bir parfümün günümüze kadar orijinal formülüyle gelmiş olması olası görünmüyor.
Görünen o ki ilerleyen yıllar ve karşısına çıkan rakipler, Cool Water’ın biraz geri plana çekilmesine neden olmuş. Bugün daha çok “baba kokusu” olarak nitelenen Cool Water’ı genç kesimin tercih etmediğini görüyoruz. Yılların verdiği “modası geçme” sendromuna yakalanmış olabilir. Yine de parfümlerle ilgili herkesin almasa da mutlaka denemesi gereken klasiklerden birisi olduğu aşikar.
Parfüm platformlarının en çok tartışılan konularından birisine daha dahil olayım hemen. Cool Water, bir çok yerde Creed’in ünlü parfümü Green Irish Tweed’e benzetiliyor. Hatta birbirinin kopyası diyenler bile var. Şimdi benim edindiğim izlenime göre iki parfümün benzer yanları var ama çok büyük benzerliğe rastlamadım. Green Irish Tweed, ekşimsi yeşil çiçekler gibi kokarken, Cool Water akutik-yeşil-sabunsu kokuyor. İki parfümün de yeşil kokan taraflarını birbirine yakın bulabiliriz. Fakat genel olarak ikiz kardeş gibi değiller.
Şişesinin tasarımını Peter Schmidt yapmış. Kokusunun tasarımını ise Pierre Bourdon gerçekleştirmiş. Bourdon parfüm dünyasının önemli burunlarından birisi. Kouros gibi ikonik bir parfüme imza atmış olan Bourdon, Dior’un Dolce Vita’sının, Frederic Malle’in French Lover’ının, Shiseido’nun Feminite du Bois’i gibi başarılı eserlerin arkasındaki isim olarak da biliyoruz.
Parfüm yazarı Luca Turin, Cool Water’ı aromatik fujer olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden beş yıldız vererek en iyi parfümler listesine almış. Ek olarak “Kadınlar için en iyi erkeksi parfümler” listesinde de ona yer vermiş.
Tam bir ilkbahar-yaz parfümü bence. Çoğu kimse kalıcılık ve fark edilirliğinin düşük olduğundan şikayet etmiş. Benim denemelerimde tam tersi durum ile karşılaştım. Kalıcılığı bir EDT’ye göre gayet iyiydi. Hatta kıyafetlerimde iki güne yakın kokusu hala hissediliyor. Fark edilirliği ise ilk 2-3 saat yüksek oldu. Bu iki konuda hiç şikayetim olmadı neyse ki. Her ne kadar çok bilinen bir parfüm olsa da siz yine de denemeden almayın.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/6.5
Dün Watson’dan aldım, saat 18.00 gibi tişörtüme sıktım. Bugün sabah 08.00 civarı ve hâlâ kokuyu alabiliyorum. Bu parfüm kalıcı değilse kalıcı parfüm nasıl oluyor acaba? Tıraş kolonyası diyorlar ama yarım saat sonra gelen koku arko’dan çok farklı çok hoş bir koku. Tabiî tıraş kolonyası olarak algılayan da olacaktır.
GIT’i göklere çıkarıp bunu eleştirenleri de anlamıyorum .
Ben 1990 – 2010 arası şişeler dolusu kullandım. Çok bağıran bir parfüm hiç bir zaman olmadı ancak 2009-2010 arasında yapaylık ve değişim o kadar fark edilir hale geldi ki bir daha da almadım. Fresh ancak performans anlamında 8 saat üzari kalıcılığı vardı. Hatırladığım kadarıyla Misk ve meşe yosunu oldukça yoğun hissedilirdi ancak o dönemin parfümlerine özgü sabunsu hissiyat hep vardı ama yoran cinsten değildi…
kokusu güzel ferah ben sevdim.
arko traş kolonyasına benziyor diyenler var. arko traş kolonyası cool water a benziyor. traş sonrası losyonlarına kadınlar bayılır. cool water bügüne kadar kokladığım en iyi en temiz ve en erkeksi kokudur. luca turin e katılıyorum. 5 üzerinden 5 vermiş ve ek olarak kadınlar için en seksi erkek parfümleri listesine almış.
benim gözbebeğim aga, başka şeye de benzese, uçup gitse de favorim ama alternatif arayışım var tabii. niş parfümlere para ayıramadığım için ufkum da bu kadar maalesef.
Kullandığım en güzel,erkeksi,çekici kokulardan biri.Herkese tavsiye ederim.
azzaro chrome ve davidoff cool water arasında kaldım.Davidoffu denedim çok hoşuma gitti ama gerçekten traş kolonyası kokusundan farkı yok.(O kokuyu çok severim,sabahları yüzümü yıkıyorum arko traş kolonyasıyla)Arada kalma sebebim kalıcılık konusunda davidoff cool water a biraz laf edilmesi…Akuatik okyanus temalı ama kalıcı bir koku arıyorum..Bütçeme bu iki parfüm uygunlar bvlgari falan biraz bütçemin üstünde…
tam dediğiniz ikilemde bende kaldım aslında ikiside güzel kokular
siz yeni şişeden mi yoksa eski şişeden mi kullandınız yazı tipi değişen ve kalıcılığı ciddi ölçüde azaldı denilen
Bana soruyorsanız evet yeni formülasyonu kullandım.
Sıcak yaz aylarında sıkıldığında insanı duştan çıkmış etkisi yaratan tek parfüm sanırım cool water dır herhalde.. Açılışı inanılmaz fresh ve güzel..
erkeksi kalıcı etraftakilerin rahatça hissedebileceği bir parfüm önerebilir misiniz kış için
Aramis tuscany,hugo boss number one,christian dior fahrenheit, aramis classic
Musty talking aslında traş losyonu gibi kokan parfümler klasikler arasın girmiştir.mesela cd eau sauvage, aramis clasic, azzaro pour home, ysl jazz.ben hiç şekerli vanilya kokan klasikler arasına girmiş erkek parfümü duymadım.Tabiki bu vanilyalı parfümleri sevmediğim anlamına gelmez aksine severim.Saygılar
Tıraş losyonu gibi kokan bir parfüm nasıl olur da klasik olabilir, yapmayın Allah aşkına!
o zaman arko traş kolonyası klasikler listesine girmeli. içinde lavanta – limon karışımı olan her koku ona benzetildiğine göre..
Erkek dediğin traş losyonu kokar, bir erkek karamelli machiato gibi ya da elmalı tart gibi kokmasın zaten. Cool water kokusunun traş kolonyası, ıslak mendil, oda kokusu vs gibi bir çok kez taklit edilmiş olması onun efsane olmasının bir sonucudur.
klasikler listesine girmeye en yakın adaylardan birisi cool water. basit bi yapısı olmasına rağmen seviyorum nedense. genelde yardımcı eleman olarak değerlendiriyorum. özellikle obsession la karıştırarak baharlık ferah vanilya kokusu elde ediyorum. o koyu kışlık obsession, cool water la çarpışınca yumuşayıveriyor:)
davidoff the game yi deneyen varsa yorumlayabilir mi
Calvin Clein In2U uludağdan emin değilim ama sprite olur…
Davidoff cool water gibi kokmaktansa uludağ gazozu gibi kokmayı tercih ederim ki öyle kokan bir parfüm varsa.
İyi günler Parfüm Merakı
Sevgilime doğum günü hediyesi olarak parfüm almayı düşünüyorum. Kendisi 21 yaşında traş kolonyası gibi parfümleri sevmiyor. farkedilebilirliği olan kış için uygun ne önerebilirsiniz.? dior homme intense nasıl bir tercih olur. teşekkürler
Merhabalar,
Parfüm Merakı blogu üzerinden parfüm isteklerine cevap veremiyorum ne yazık ki. Çok fazla istek geliyor ve artık baş edemez hale geliyorum.
Dior Homme Intense olabilir ama bence daha özel anlarda kullanmaya uygun bir parfüm. Ben olsam 21 yaş için günlük kullanımda Rochas Men veya Le Male Terrible gibi lezzetli kokuları tercih ederdim.
Merhaba parfum meraki,
Bir sureden beri yazilarinizi takip ediyorum…genelde yabanci bloggerlari takip ederken birgun "acaba bizden de parfum hakkinda blog tutan var midir ki?" diye dusunurken sizi buldum…cok basarilisiniz ve gelen yorumlarda bazen cok esprili…birkac kez kahkaha patlattigim oldu ;-). Acikcasi bayildim, lutfen tam gaz devam edin.
Ben bir Serge Lutens hayraniyim. Ama henuz sadece 3 parfumne sahibim; a la nuit, chergui ve fille en auiguilles…en begendigim de sonuncusu…muhtesem, ben de uzun sure tatli bir tutsu kokusu olarak kaliyor. Chergui de cok guzel ama sert bir tutun kokusu belirgin, tatligi tam alamiyorum…ama cok sofistike.
Sizden daha cok "uncle serge" eserleri bekliyorum…mumkunse tabii.. 😉
Tesekkurler,
Natali
Merhabalar Natali,
Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Serge Lutens hayranı olarak ortak bir yanımızın olması sevindirici. Başka Serge Lutens'lerde var elimde. Havaların biraz soğumasını bekliyorum çünkü yaz mevsimine uyacak gibi değiller. Ayrıca değerli katkılarını beklerim Parfüm Merakı'na.
Arko Traş kolonyası 🙂
İşte yine bir klişe 🙂
Yalan mı ama 🙂 klasik olani kokla, resmen cool water 🙂
Adam haklı beyleer 🙂
Teşkürler 🙂
benim en beğendiğim kokulardan biri bunu söyleyebilirim on dakika süren başlangıçtaki kokuya bitiyorum ama daha sonrası sarmıyor beni hiç yaşlanmayan kokular buna yakın kalıcılığı uzun süren bir parfüm bulsam fiyatı ne olursa olsun alırım. sanki bilinç altıma yerleşmiş bir koku üstat buna daha doğrusu açılıştaki kokuya benzer bir koku varmı acaba kalıcılığı uzun yorumda şahane olmuş eline sağlık teşekkürler
Başlangıcına çok benzeyen bir parfüm hatırlamıyorum. Belki Creed – Green Irish Tweed olabilir. Cool Water'dan daha yüksek kaliteli ve onu andırıyor.
Bond no: 9 – Wall Streer bir bakabilirsin Eren can. Kalıcılığı çok iyi ve Cool Water'ı andırır. Tabiki bir kaç gömlek daha üstün kalitede.
teşekkürler
Özellikle kavgalarda oldukça karşılaşılan bir söz: 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun!' Her duyduğumda bir o kadar komik ve manasız gelen bir sataşma cümlesi. Komik derken Ülkemizin olmazsa olmazlarından futbol'a da biraz dokundurmak isterim. Tezahüratlarda devamlı karşı takıma laf atmak amacıyla en büyük Cimbom, en büyük Fener, en büyük Kartal vb… gibi hiç durmayan ve papağan gibi ardı ardına tekrarlanan bir tezahürattır bu, acaba orada karşı takımdan evet siz en büyüksünüz gibi bir tezahürat gelse tepkileri ne olur onu da merak etmiyor değilim:)