
“Tüm yaşamım boyunca hiç para için çalışmadım. Hala bu işin (modanın) tutkusu için çalışıyorum. Bu tutku bende olduğu sürece şirketimi yönetip, çalışanlarımla iş yapacağım. Sanırım başarılı yaşamımın sırrı bu” diyor Renzo Rosso milliyet gazetesindeki bir söyleşisinde.
1955 yılında kuzeydoğu İtalya’da doğan Rosso, endüstriyel tekstil üretimi üzerine eğitim görmüş. 1975 yılında mezun olduktan sonra ilk işi kendi kıyafetlerini tasarlamak oluyor. Diesel ismini verdikleri markalarını 1978 yılında İtalya’da kuruyorlar. Moda ve tasarım alanlarında faaliyet gösteren şirketin dönüm noktalarından birisi 1985 yılında gerçekleşiyor. Enzo Rosso, o tarihte şirketteki diğer ortaklarının hisselerini satın alarak markanın tek sahibi haline geliyor. Ve asıl atılımını 1996 yılında yapıyor.
Diesel, New York’ta ilk mağazasını açmasıyla, artık uluslararası bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor. Ülkemizde de çok seviliyor Diesel markasının ürünleri. Özellikle kot pantolonlarının oldukça ilgi gördüğünü fark etmek zor değil. Aslına bakılırsa Diesel’in bu kadar başarılı olmasının bir sebebi de dikkat çekici reklam kampanyaları. Bu konuda bir Amerikan şirketi kadar iddialı ve agresifler. Zaten Enzo Rosso bu durumu şöyle açıklıyor:
“Diesel’in gerçekten vahşi ve cesur bir reklam ekibi var. Etkili çünkü markamı ironiyle oluşturdum. Reklamlarım, işe yaklaşımım ve birlikte çalıştığım insanlar bunu yansıtıyor. Mizah, yapmam gereken çoğu şeyi gerçekleştirmenin pozitif yolunu temsil ediyor.”
Diesel’in bizi ilgilendiren yanı tabii ki ağırlıklı olarak piyasaya sürdüğü parfümler. İlk parfümünü 1996 yılında çıkaran Diesel’in 2013 yılı sonu itibariyle otuzdan fazla parfümü var. Fuel For Life Homme ise 2007 yılında oldukça ilgi çeken bir ürün olarak kokular dünyasına adım atmıştı. Başarılı reklam kampanyalarıyla önemli satış rakamlarına ulaştığı söyleniyor. Hele ki ülkemizde büyük bir seven ve kullanan kitlesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü hala bir çok yerde bu parfümü kullanmış birilerine rastlıyorum. Bakalım bana neler hissettirecek bu popüler arkadaş.
Fuel For Life Homme, Fragrantica’da aromatik fujer olarak sınıflandırılmış. Üzerime ilk sıktığımda karşıma ortalama metalik turunçgiller ve anason çıkıyor. Turunçgillerden kastım greyfurt. Şimdiye kadar pek karşıma çıkmamış bu ikili, yapaylık seviyesinde üst notalarda burnuma hücum ediyor. Evet canlı ve enerjik ama çok sevdiğimi söyleyemem. Nefret de etmedim. Başlangıcı için nötrüm. Orta kısımda büyük değişim göstermiyor kokusu. Sadece turunçgilller ortadan kayboluyor. Onun yerine tatlımsı kırmızı meyveler geliyor. Burada ahududu/böğürtlen notası etkili. Anason hala oralarda bir yerde ve destek veriyor kırmızı meyvelere. Biraz da erkeksi sayılabilecek lavanta var. Başlangıçtaki yapaylık hala hissediliyor. Geçeyim sonlarına. Alt notalarda odunsu notalar oldukça hissedilir hale geliyor. Fakat yapaylık artık üst düzeyde. Kapanışında tuhaf ve hoşuma gitmeyen bir sabunsuluk da algılıyorum. Son kısım ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığı.
Fuel For Life’ın ana eksenini anason, kırmızı meyveler (böğürtlen/ahududu), lavanta ve odunsu notalar oluşturuyor diyebilirim. Onun dışında başlangıçtaki turunçgiller ve sonlardaki sabunsuluk her daim baskın değil. Bu anlamda genel olarak anasonlu-meyveli denebilir tarzı için.
Fuel For Life, büyük oranda yapaylık barındıran, düşük kalite hissiyatı veren, zaman zaman baş ağrısı yapan bir kardeşimiz. Parfüm kullanmaya yeni başlayan, yapaylığı ve kaliteyi fazla takmayan, yeter ki karşı cins kokumu beğensin gerisinin önemi yok diyen genç erkek arkadaşlarımız için hoş bir seçenek olabilir. Fakat bir parfümden çok daha fazla beklentileriniz varsa başka kokulara acilen yönelmenizi tavsiye ederim.
Evet, yapay kokuyor, genelinde tuhaf bir karmaşa hakim. Sanki acelesi var ve hemen çıkıp gidecekmiş gibi davranıyor. Aynı ismi gibi canlı, heyecanlı, aktif, genç, enerjik ve atak. Fakat hayatında denge arayan, caz müziği dinleyen, golf oynayan ve yaşı otuzu aşmış bir erkek için bir o kadar da itici olabileceğini düşünüyorum.
Nedenini bilmiyorum ama karşı cinsin (kadınların) oldukça beğendiği ve ilgi gösterdiği bir parfüm olduğunu okuyorum. Belki yüksek enerjiye sahip olmasından, belki basit ve meyveli yapısından, belki tatlılığından… Sebebi ne olursa olsun Fuel For Life mahallenin popüler çocuğu gibi.
Fakaaat. Buraya kadar yazdıklarım Fuel For Life’ı beğendiğim gibi bir izlenim bıraktıysa sizde, fena halde yanılıyorsunuz. İlk kullandığım günlerde sever gibi olduğum Fuel For Life’ı, ilerleyen zamanlarda hiç sevemediğimi fark ettim. Bendeki etkisi Joop Homme gibi oldu. Kokuları çok benzemese de buradaki yapaylığı Joop Homme’a benzettim. Aynı bıktırıcı tatlılığı ve sinir bozucu kalitesizlik hissi, bana dejavu yaşattı ne yazık ki. Hele ki sonları…
Şu bir gerçek ki çok satılması için tasarlanmış vasat piyasa parfümü Fuel For Life. Gece kulüplerinde, akşam dışarı çıkmalarda, “tiki” çiftler alış veriş merkezlerini gezerken falan gayet uygun olabilir. Ya da pazar günü herkesin birbirine somurtarak trip yaptığı kalbur üstü kafelerde. Egzoz dumanlarının hemen yanında, yayaların yürümesi için tasarlanmış kaldırımlara konulmuş masalarda yapılan bir kahvaltı esnasında, yan masadaki gri eşofmanlı erkekten burnunuza bu parfüm gelirse hiç şaşırmayın. Bu koku, maruz kaldığınız aşırı karbonmonoksit gazı değil, Fuel For Life’dır muhtemelen.
O, çok satıyor mu? Muhtemelen evet. Peki başarılı mı? Bence kesinlikle hayır. Giymekten zevk almadığım, üzerimden çıkıp gitse diye umut ettiğim, ama inadına günlerce kıyafetlerimden çıkmamasıyla daha da gıcık olduğum bir parfüm olarak hatırlayacağım. Mümkünse bir daha görüşmeyelim güzel kardeşim.
En çok şaşırdığım durumsa parfümün tasarımcıları. Annick Menardo ve Jacques Cavallier gibi şöhretli iki ismin bir araya gelip, bu kadar sıradan bir parfüme nasıl imza attıklarını hala anlayabilmiş değilim. Belki de iki ünlü burun, çok sarhoş oldukları bir gece, bu parfümün böylesine kokmasına karar verdiler. Kim bilir.
Parfüm yazarı Luca Turin, beni şaşırtmaya devam ediyor. Kitabında Fuel For Life’ı modern fujer olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden dört yıldız vermiş. Sanırım Annick Menardo ve Jacques Cavallier’in sarhoş oldukları gecede Luca Turin’de bulunuyordu.
EDT olmasına rağmen parfümün kalıcılığı müthiş. 3-4 gün boyunca kıyafetlerimden çıkmadı ve hala buram buram kokuyor. Fark edilirliği başlarda yüksek. Fazla sıkmanızı tavsiye etmem. Yirmi beş yaş ve altındaki genç arkadaşlarımız için gayet uygun diyebilirim. Kimi yorumcular yaz mevsiminde de kullanılabileceğinden bahsetmiş. Bence sıcak günlerde oldukça boğucu ve bıktırıcı olacaktır kokusu. Serin havalarda kullanmanızı öneririm. Ve muhakkak denemeden almayın.
Koku Güzelliği:10/5
Raşit bey merhaba
Diesel Bad Intense yorumlarsanız seviniriz
saygılar
Eğer ulaşabilirsem tabii ki yazarım.
Birkaç sorum olacak:
1- Günlük olarak kullanılabilir mi? işte ofiste falan.
2- Anason kokusu varmış. Buradaki bir yorumcunun dediği gibi rakı kokusu var mı?
3- Bu biraz alakasız olacak ama, Sonbahar deyince antalya, adana, mersin gibi sıcak ve nemli bölgelerde sonbahar parfümlerini kasım gibi mi kullanmalıyız? Ağır parfüm kullanmak istemiyorum o yüzden.
Günlük olarak, işyerinde kullanabilirsiniz. Tam olarak rakı gibi kokmasa da o anason bir süre sonra beni rahatsız etti, belki siz seversiniz belli olmaz. Evet sonbaharlık dediğim parfümler ekim-kasım aylarındaki serin havaları işaret ediyor.
Diesel agır parfumler uretiyor bende tatto var cok beyenerek kullanmıyorum
Full For Life Spirit kullanıcısı olarak yorumları abartılı buluyorum.. Başlangıçtaki anason kokusu çok keskin ama parfüm orta notalarda çok tatlı ve sevimli bir kokuya dönüşüyor.. Parfümle alakalı çevremden güzel yorumlar aldım… Birde tüm sitede dikkatimi çeken bir yorum var.. Koku yapaylaşıyor vs. Allah aşkına makul fiyatlarda olup yapaylaşmayan koku var mı.. Herkes chanel, tom ford alabilecek ekonomik güçte de değil.. O yüzden her kokuya yapay, sıkıcı fln demeyi bir kenara bırakın..
Sayın yönetici bu parfüm hakkındaki görüşlerinizi merak etmekteyim Diesel Only The Brave Tattoo ayrıca Davidoff The Game Intense ile kıyasladığınızda sizce hangisi bu ikisi arasında hangisini seçerdiniz ? açıkçası çok merak ediyorum.
Selamlar, iki parfümü de denemediğim için haklarında yorum yapamayacağım.
Ben The Game Kullandım ve One million’nun iyileştirilmiş versiyonu diyebilirim Tavsiye ederim.
uzun kullanımda sıkıcı olabiliyor, baş ağrısı yapabilir, koku uzaktan daha hoş kokuyor, farkedilmemesi imkansız, rakı mı içtin diyenler olabilir.
Siz bu işten anlamıyorsunuz.
Aynen:)
Raşit Bey, aynen Luca Turin acaba Fuel For Life'a 4 verirken ne içiyordu:)
Türk olsa rakı derdim 🙂
Selamlar Parfüm Merakı, ben 18 yaşında açık tenli birisiyim, haftada 5 defa otobüsle üniversiteye gidiyorum. Bana bu ortamlarda kullanabileceğim ama etkileyici bir parfüm gerekiyor, yani otobüste veya üniversite ortamında kimseye boğucu gelmesin ama kalıcı ve fark edilebilirliği yüksek olsun. Açıkçası parfüm konusunda cahilliğim var, profesyonel değilim amacım sadece parfüm kokusunun bayanları etkilemesi. Fiyatı en fazla 200 TL civarı olursa çok sevinirim. Böyle bir özellikte önerebileceğiniz parfüm var mı ? (Fresh kokular hariç). Şimdiden teşekkürler…
Üstad, bu parfüm için az bile yazmışsın. Sephora'dan tester verdiler, koklamaz olsaydım. İnanılmaz yapay gelmesi bir yana, fazla rahatsız etti beni. İnsaflı bile davranmışsınız bu parfüm için.
Uzak durun. http://i.imgur.com/X1jxpWK.jpg
zalımlar collection listemdeki zalımlardan birisi de bu..zaten oldum olası diesel, lacoste, tommy gibi markaların parfümlerine önyargılı bakmışımdır. hiçbiri de bugüne kadar beni yanıltmadı sağolsun.
…++Fiyatı da 150-200 TL arasındaydı.
Merhabalar Parfüm Merakı, bir süre önce şehir dışında bir parfüm yerine girdim ve benim yaşıma uygun (18) bir kaç parfüm önerdiler. Versace Eros (satıcı bayağı bir övdü ama tatlı olduğu için sevmedim), Giorgio Armani Sport, Givenchy Pi ve Hugo Boss… Bunların da yanında bir parfüm daha sıktı ama ismini hatırlamıyorum, tek hatırladığım Giorgio Armani Sport tarzında bir kokusu vardı. Acaba bu parfüme benzer parfümleri söyleyip, beğendim parfümü bulmama yardımcı olabilir misin?
Merhabalar,
Uzunca bir süredir hiç kimseye parfüm önerisi vermiyorum. Onun yerine yeni açtığımız parfüm forumuna üye olup, orada araştırabilirsin merak ettiklerini.
Adresimiz şu: http://parfummerakiforumu.blogspot.com
Benim anlamadigim Luca Turin bu parfume 4 yildiz vermis.Ona ne ayaksin Luca Turin diye haykirmak istiyorum.Bu adam bu parfume 4 yildiz verdigine gore vardir bir bildigi elbet Neyse gecelim kokumuza :Baslarda koku guzel geliyor gercekten cekici bir tarafi var ama uzun kullanimda sIKICI olabiliyor.bayanlar bu kokuyu seviyor .Kendisi dolabimda durmakta arasira kullanilmaktadir efendim.
ONCA GUZEL PARFUM VARKEN PARANIZI BUNA HARCAMAYIN!
Parfüm merakı bunun bide spirit versiyonu çıktı onu kullansan sanırım 3-4 puan verirdin parfümü iyice berbat etmişler klasik verisiyonun yine biraz karizması var anason durumu biraz kurtarıyo gibi.