
“Popüler kültürün kendisi bir hayli eski olsa da, kavramı oldukça yeni oluşmuştur. İlkin T.S. Eliot, Virginia Woolf gibi yazarların dikkatini çekmiş, öncelikle Britanya’da gündeme girmiştir. Akademik ilginin nesnesi olması da her yerden önce Britanya’da gerçekleşti.
Olgunun kendisi eski dedim ama bu da çok doğru olmayabilir. Popüler kültür kavramını en geniş anlamıyla alır, sözgelişi halkla eşanlamlı sayarsak, o zaman tabii bu işin başını mağara insanlarına kadar götürmek mümkün. Ama popüler kelimesi bunu yapmamıza izin vermeyecek kadar çağdaş çağrışımlarla yüklü bir kelime. Nitekim, kırsallığı çok daha ağır basan folktan bile hemen kendini ayırıyor. Popüler kültür dediğimiz bu olgunun başlangıcını ben, on dokuzuncu yüzyılda görüyorum.” (Murat Belge)
Sanırım Murat Belge hoca haklı. 21. yüzyılda sıkça dilimize pelesenk olacağı düşünülen “popüler kültür” kavramının mucidi İngilizler. 20. yüzyılın en büyük emperyal krallığına sahip İngiltere’nin, “üzerinde güneş batmayan ülke” anlamını destekleyen isminin, hala bir çok resmi belgede Great Britain olarak geçmesi tesadüf olmasa gerek. Kimi yerlerde England kimi yerlerde Great Britain olarak geçen İngiliz uygarlığının, kendine has bazı özellikleri olduğu söylenebilir. Mesela hafif ukala olmaları, üyesi oldukları Avrupa Birliğini bile fazla kaale almamaları, popüler müzik dalında başarılı sanatçılar çıkarmaları, kendilerine özgü diplomasi dilleri/yöntemleri olması ve tabii ki sütle içtikleri beş çayları.
Britain kelimesinin “İngiliz” anlamında kullanıldığını öğrendiğimde aklıma ilk önce Brit Pop geldi nedense. Britain’in kısaltması olduğunu sandığım Brit kelimesi, parfümden ziyade Oasis’i, Coldplay’i, Travis’i, Manic Street Preachers’ı ve tabii ki Radiohead’ı hatırlatıyor bana. Ta ki bu güne kadar. Artık algım biraz daha farklı işleyecek. Çünkü Brit isimli bir parfüm çıkmış durumda karşıma.
İngiltere’nin moda alanındaki gururu Burberry’nin parfümlerinin özellikle İngiltere’de oldukça ilgi gördüğü söylenebilir. Bu durum belki “yerli malı yurdun malı” anlayışı ile açıklanabilir. Sadece İngilizler değil, Burberry’nin bazı parfümlerinin çok satanlar arasında yer alması, yabana atılamayacak başarı olduğu söylenebilir.
Burberry markasının parfüm biriminin işlerinden birisi de Brit For Men isimli odunsu oryantal arkadaş. İlk çıktığında çok satanlar listelerini zorlayan Brit’in erkek versiyonunun, ortaya çıkan benzer rakiplerinin biraz gerisinde kalmış gibi görünse de hala üretimine devam edilmesi, şimdilik markanın ondan memnun olduğunu anlatıyor bize.
Kendi sitelerinde “sıcak ve aromatik” olduğu söylenen Brit For Men’i üzerime ilk sıktığımda tatlımsı modern baharatlar ve tatlımsı kremsi turunçgiller bana merhaba diyor. Oldukça tatlı olan baharatların zencefil, kakule ve küçük hindistan cevizi olduğunu düşünüyorum. Turunçgil kadrosundan da portakal veya mandalina ile azıcık da bergamot. Kremsi baharatlı üst notalar fena değil. Orta kısma geçildiğinde turunçgillerin yerini tatlımsı gül alıyor. Buradaki gül, baharatlarla karıştırılmış ve şerbet haline getirilmiş gibi adeta. Bu andan itibaren pudramsılık da etkin. Orta bölüm için eh işte diyebilirim. Son kısımda klasik bir odunsu kapanış var. Yine kremsi ve yapay odunsu notalar mevcut. Muhtemelen sedir ağacı. Fakat ilginç yada kaliteli değil. Böylece de tenden ayrılıyor.
Brit For Men’in, genel anlamda tatlı (hatta şekerli) baharatlar, pudralı gül, biraz portakal ve sedir ağacından oluştuğu söylenebilir. Vasat kalitedeki Brit’in erkek versiyonu, zaman zaman tatlılığın ayarının kaçırıldığı, mideyi zorlayan bir şekerliliğe evrildiği, ortalama bir ana akım parfüm. Buradaki aşırı tatlılığı tonka fasulyesinin verdiği düşünülebilir.
Kremsi, pudralı, aromatik baharatların baş rolde olduğu Brit, gülü de ne yazık ki başarılı şekilde kullanmamış. Onun yerine günümüzün modern tatlı bahartlı parfümlerinin düştüğü tuzağa büyük bir şehvetle düşmüş. Sanırım halinden memnun.
Evet biliyoruz ki 15-22 yaş aralığındaki tüketiciyi tavlamaya yönelik, tatlı baharatların kullanıldığı, örneğine çokça rastlanabilecek sıradanlıkta Brit. Yeni/yaratıcı/devrimci tarafı olmayan yapısı benim için fazla çekici değil. Spicebomb, Allure Homme Sport, Versace – Eros, La Nuit de L’Homme ve avanesini seviyorsanız Brit sizin hayalinizdeki parfüm olabilir. Fakat benim rüyalarımda kabusa dönüşme ihtimali var.
Fazlaca tatlılık kullanıldığından mıdır yoksa gülün varlığından mıdır üst ve orta notaları biraz kadınsı buldum. Sonlardaki sedir ağacı erkeksilik vurgusunu artıyor. Fakat baş ve orta kısmı neredeyse kadın kullanımına bile uygun. Kimi yorumcuların Brit For Men’in kokusunu bebek pudralarına benzetmesiyse abartılı olarak görülebilir.
Çok satması ve popüler olması için tasarlandığı aşikar olan Brit’ten, Burberry’nin memnun olduğu anlaşılsa da yüksek kaliteli ve farklı parfüm arayanlar başka limanlardaki barları dolaşmaya ve gerçek aşkı uzaklarda değil, en yakınlarındaki parfümlerde aramalılar belki de.
Brit For Men’in tasarımcısı bir çok niş ve ana akım markaya hizmet vermiş olan Antoine Maisondieu. Sonbahar-kış mevsimine uygun olduğu söylenebilir. EDT konsantrasyonuna sahip. Denemeden almayınız, pişman olmayınız.
Koku Güzelliği:10/5
2012 ye kadar harika bir kokuyken, geçirdiği reformülasyonlardan sonra sentetik ve silik bir parfüm oldu… Yazık etmişler…
3 yıldır kulandığım bir koku olarak geçen yıl zannediyorsam reformülasyon geçirdi … daha kalıcı ve yumuşak doğal olan koku sert sentetik bir kokuya dönüştü … ama bu haliylede tom ford noir esintileri mevcut kokuda hala kullanılabilir….
merhaba bloğunuzu yeni keşfettim ve tek kelimeyle bayıldım!! Yardımınızı istediğim konu elbette ki parfümler:) Daha önce bvlgari rose essentielle, versace versense, burberry weekend, chanel j'adore,chanel chance ve cacharel noa parfümlerini kullandım. Gördüğünüz üzere hiçbirinde karar kılamadım.Hepsinde sevdiğim, vazgeçemem dediğim notalar olmasına rağmen içten içe hiçbirinin aradığım koku olmadığını hissediyorum. Bvlgari nin zarif gül kokusu, versace nin yasemin ve misk kokuları, burberrynin tatlılığı ya da chance'deki zarif sümbül misk..Hepsini ayrı ayrı seviyorum ama istediğim saf, temiz, taze, çiçeksi hatta belki odunsu bir koku. Genç bir bayan olduğumu da hesaba katarsak önerebileceğiniz bir koku -ya da kokular- olup olmadığını merak ediyorum 🙂 Ben doğru kokuyu uzun zamandır arıyorum maalesef hala denk gelemedim, yardımcı olacağınızı umuyorum. Şimdiden teşekkürler 🙂
Merhabalar,
Yazılarımı beğenmenize sevindim. Umarım güzel vakit geçirirsiniz sitemde. Fakat ne yazık ki uzun süredir hiç kimseye buradan parfüm önerisi vermiyorum. Yani sizinle ilgili değil genel bir karar bu.
Onun yerine parfüm forumumuza üye olursanız, oradan ben ve bir çok arkadaşım yardımcı olmaya çalışırız. Adresimiz şu: http://parfummerakiforumu.blogspot.com
Parfüm merakı Christian Dior Homme 'nin eski versiyonunu bulabileceğimiz herhangi bir internet sitesi veya herhangi bir mağaza var mı?
Eski yani ilk versiyonunu bulmanız mümkün değil. Belki ebay.com'da 1-2 tane olabilir.
Raşid bey fragrantica sitesinden yorumlarını beğendiğiniz ve takip ettiğiniz kullanıcılar var mı
Ne yazık ki yok.
Çok zayıf bir koku.. Siz ne güzel notaları tek tek anlatmışsız ama zaten ne olduğunu anlayamadan üzerinizden uçup gidiyor. Benim tenimde sadece pudralı gül kokusu algılayabildim. The Beat varken gereksiz bir parfüm bence.
The beat nasıl birşey. Hakkında birkaç birşey okumuştum ama aklımda o kadar da farklı birşey olmadığı kalmış. Doğru mudur?
The Beat için kabaca odunsu baharat diyebilirim. İlk sıktığınızda hemen baharatlı yapısını belli ediyor. Baharatlara ekşimsi turunçgil kokusu eşlik ediyor. Farkedilirliği bu anlarda iyi ama zaman geçtikçe çabuk şekilde sönmeye başlıyor. Ben kokusunu Hugo Boss matara şeklinde olan parfümüne benzettim. Ama kesinlikle Hugo Boss tan ve Brit ten iyi bir koku Keşke biraz daha atak olsaymış.