
“Koku bir kelime, parfüm ise edebiyattır.”
Bu sözü on yedi yaşındaki bir çocuğun söylemesi beklenemez doğal olarak. Yine de zihnimde on yedi yaşında bir genç hayal ediyorum. Fransa’nın Grasse şehrinde yaşayan. Babası parfümör olan ve okuldan sonra onun iş yerine gelip, yüzlerce çeşit esans şişelerinin arasında dolaşan bir çocuk. Ofisteki büyük masanın üzerinde boy boy şişelerin her birinin üzerinde farklı isimler yazılı şişeler. Bir tutkunun ve aşkın temelleri o zaman atılmıştı belki de aynı şimdiki gibi ılık ve güneşli bir ilkbahar mevsiminde.
1960’lı yılların ortasında yerel bir parfüm fabrikasında çırak olarak işe başladığında, önündeki kocaman hayatın nasıl olabileceğini tahmin etmiş miydi? Büyük ihtimalle hayır. Hangimiz elli yıl sonra nerede olacağımızı tahmin edebilir ki zaten. Parfümör çırağı olarak başladığı kariyerinde, çok uluslu şirketlerde uzun yıllar çalışarak kendisini geliştirmeyi bilmişti Jean Claude Ellena. Bugün Hermes’in baş parfümörü olan Ellena, öylesine ilgi görüyor ki zamanımızın parfüm kullanıcıları tarafından, herkesin gözleri bu ustanın eski dönem işlerine çevrilmiş durumda. Çünkü sanatında nereden nereye geldiği merak konusu.
Jean Claude Ellena’nın, 2000 yılı öncesinde tasarımına imza attığı dört önemli parfüm öne çıkıyor. Bunlar Van Cleef & Arpels – First, L`Artisan Parfumeur – L’Eau du Navigateur, Bulgari – Eau Parfumee au The Vert ve Cartier – Declaration. Erken dönem Ellena işlerinden öne çıkan bu dört arkadaştan 1998 çıkışlı olanı ile günlerimi geçiriyorum bu aralar. Declaration, her anlamda önemli bir parfüm sektör için. Sadece parfüm endüstrisi için değil, Cartier açısından da önemli. Çünkü Cartier’in en çok satan kokularından birisi. Bu anlamda ticari olarak başarılı bir eser var karşımızda.
Declaration, ismini her zaman ki gibi Cartier’in mücevher koleksiyonundan almış. Ellena’nın bu parfümü, kendisi içinde dönüm noktalarından birisiydi. Çünkü parfümde yüksek oranda Iso E Super kullanılmıştı ve bugünkü Terre d’Hermes koleksiyonunun tohumları atılmıştı Declaration ile. Hatta Terre d’Hermes’in atası bile denebilir Declaration için. Parfüm Merakı’nın da böylesi bir kokuya kayıtsız kalması düşünülemezdi.
Ellena’nın ilk eserlerinden olan Bulgari için tasarladığı yeşil çay kokusu Eau Parfumee au The Vert’ten sonra, şanslıyım ki ustanın ikinci erken dönem eserine kavuştum. Uzun zamandır merak ettiğim Declaration, erkek parfümü olarak piyasaya sürülmüş. Fragrantica’da odunsu çiçeksi miskli olarak sınıflandırılmış. Üzerime ilk sıktığımda tuzlu/buruk/ekşimsi/keskin baharatlarla karşılaşıyorum. Baharatlar derken kakule, zencefil ve biberden bahsedebiliriz. Güçlü baharatlar garip bir ferahlığa da sahip aynı zamanda. Başlangıcı alışılmadık ama güzel. Orta kısma geçildiğinde büyük değişim görünmüyor. Farklı olarak baharatlar biraz da yumuşuyor ve etkisi azalıyor. Onun yerine dumansı çay ve tuzlu portakal yerleşiyor. Narenciye bahçelerini hatırlatan turunçgillerin orta kısımda birden bire kendisini göstermesi gerçekten ilginç. Bu bölüm zaman zaman nane-limon çaylarını hatırlatıyor bana. Orta bölümde hatırı sayılır oranda tuzluluk da var. Geçeyim sonlara. Alt notalar oldukça odunsu. Iso E Super, kabe samanı ve sedir ağacıyla son buluyor. Ama asıl yeşil çay ve zencefil biraz daha etkin kapanışta.
Eğer bilim adamı olsaydım ve size Declaration’un sihirli formülünü vermek isteseydim sanırım şöyle formülüze ederdim kokusunu: Tuzlu ferah baharatlar, dumansı yeşil çay, tozlu portakal/bergamot, vetiverli Iso E Super. İşte size Declaration. Çok karmaşık olmamıştır umarım.
Declaration, tenimde yeşil çay ve tozlu baharatları öne çıkarırken, kıyafet üzerinde daha ferah ve tuzlu bir yol izledi. Kumaşta tuzlu turunçgiller ve ferah baharatlar şeklinde gelişen kokusu, Iso E Super’i de ortaya çıkardı. Fakat tenimde daha dumansı ve yeşil koktu. Bu anlamda kıyafet üzerinde çok daha ilginç, ferah ve sevilesiyken, tende tek düze ve sıkıcı oldu. Yaklaşık bir hafta boyuncu sürekli dışarıya çıkarken kullandığım Declaration’u, sanırım kıyafet üzerinde kullanmaya devam edeceğim. Tenimde beklediğim etkiyi veremedi ne yazık ki.
Evet Declaration önemli bir parfüm. Hem Cartier’in en çok satan parfümlerinden olması hem de Jean Claude Ellena sanatının kalfalık dönemine denk gelmesi açısından ilgi çekici bir deneyim yaşatıyor. Eğer Ellena’nın ustalık eseri Terre d’Hermes’i seviyorsanız, Declaration’u mutlaka deneyin yada kullanın. Aradaki benzerliğe şaşırabilirsiniz.
Madem herkes teorilerden bahsediyor. Benim neyim eksik diyerek ortaya bir iddia atayım. Bence Declaraiton, Terre d’Hermes ile benzer DNA’ya sahip. Haddimi aşmadan şöyle diyeyim, Declaration, Terre d’Hermes’in ilk prototipi olarak düşünülebilir. Ellena, kalfalık döneminde Declaration ile Iso E Super, vetiver ve tozlu portakal-baharat deneyine girmiş. Açtığı bu yolda Terre d’Hermes ile ustalık dönemi eserini inşa etmiş gibi görünüyor benim penceremden.
Declaration ile Terre d’Hermes bire bir aynı mı? Tabii ki hayır. Hatta tecrübesiz burunlar arada fark bile bulamayabilir. Dikkatli parfüm severler Terre d’Hermes’in o tozlu/topraklı portakal-vetiverinin biraz daha arkaik halini Declaraiton’da takip edebilirler. Fakat başka önemli bir tespit daha yapayım. Kendimi geri çekip bu parfüm neye benziyor diye düşündüğümde şaşırtıcı derecede Ellena’nın ilk ses getiren parfümü Bulgari – The Verte’e benzediğini fark ettim. Özellikle tenimde çok bariz şekilde ortaya çıkan yeşil çay, The Vert’teki ile neredeyse aynı. Görünen o ki, Declaration, Terre d’Hermes ile The Vert’in enteresan bir karışımı. En azından benim için öyle.
Baharatları merkeze alan Declaration, boğucu ve burun yorucu olmaktan ziyade, ekşi/buruk turunçgillerle harmanlanmış baharatları sunuyor bize. Bunun sonucunda sıcak yaz günlerinde bile kullanılabilir hale getirilmiş. Declaration, dört mevsimde de kullanılabilecek farklı bir parfüm. Fazlasıyla sıcak yaz günlerinde dozajı iyi ayarlamak gerekebilir. Çünkü oldukça fark edilir ve kalıcı bir arkadaş. Bu anlamda bir EDT’ye göre performansı çok iyi.
Ana akım bir markanın parfümüne göre kalite hissiyatı yeterli. Yapaylık hissedilmiyor. Tek eleştirilecek yanı fazlasıyla düz çizgide ilerlemesi ve fazla değişim göstermemesi. Günümüzün modern parfümlerindeki bolca tatlılık kullanımı burada fazla yok. Hatta bu özelliğinden dolayı zaman zaman Eau Sauvage tarzı şiprelere bile gönderme yapıyor. Biraz nostaljik tarafı var bence. 25 yaş ve üzerindeki arkadaşlara önerebilirim.
Parfüm kritikçisi Luca Turin’in kitabında Declaration ferah baharatlı olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden dört yıldız verilerek oldukça beğenilmiş.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/7.5
Raşit bey bir de 2018 versiyonu var galiba bu parfümün. Performansının çok daha iyi olduğuna dair yorumlar okudum. Deneme imkanınız oldu mu ?
Declaration Parfum isimli versiyonu çıktı 2018 yılında. Henüz deneme fırsatım olmadı fakat oldukça merak etmekteyim.
Raşit hocam ben kokuyu beğenmedim ama başarılı buldum.Belki herkesin seveceği bir koku değil ama kalite hissiyatını aldım öyle diyeyim.
Ama markanın D’un soir olanını severek kullanıyorum.Eğer elinize geçerse bu kokuyu incelermisiniz? Çok hoş bir gül kokusu.
D’un Soir’i uzun zamandır merak ediyorum. Hakkında güzel yorumlar var genel olarak. Eğer ulaşabilirsem tabii ki yazarım.
Bunun yerine declaration essence öneririm
Berbat bir koku bana göre, Tabii ben kimyondan nefret ettiğim için öyle geliyor bana,kimyon direk ter gibi kokuyor bana, o kimyon olmasa objektif olabilirdim
Kimyon kokusı
Bu çok baska bir koku …
Alt notaları harika bir parfüm keşke direk alt notalara geçse diyor insan açılışta gereksiz bir çağla kokusu var karabiber çağla kombinasyonu hafifleşerek alt notalar başlayıncaya kadar devam ediyor. Ama sırf o alt notaları beklemek için değer mi bilmem ama geliştirilirse harika bir parfüm olur.
D un Soir'in son notalarındaki karabiberde Black Orchid'i hatırlatıyor resmen
Selamlar Raşit Bey bu parfümü aldım.parfümün hermese göre daha fazla deri ağırlıklı olduğunu düşünüyorum en azından ben öyle hissettim.Parfüm gerçekten çok farklı ve çok hoşuma gitti.Şu an sıkalı 4 saat oldu ve ara ara kendini hafif portakal ve deri olarak hissettiriyor.Bence günümüz piyasa parfümlerinden çok daha klas hatta o parfümler yanına bile yaklaşamaz.Bu arada farkedilirlilk hermese göre bende daha iyi oldu ve hermese göre daha kirli bir kokusu var.Parfümü tanımama vesile olduğunuz için teşekkür ederim.Yine tavsiyeniz ,yine güzel bir koku ben çok beğendim teşekkürler pm:))
Ben dediğiniz gibi deri kokusu almadım Declaration'da. Fakat oldukça farklı kokusu olduğu doğru. Güzel parfüm aldınız. Güle güle kullanın.
Cevabınız için teşekkürler en kısa zamanda alıcam bu arkadaşı
Merhaba Raşit Bey declarationun kalıcılığı ve farkedilirliği hermese kıyasla nasıl.Çünkü hermes biraz tene yakın kalıyor ama çok severek kullandığım iki parfümden biri.Eğer declarationun kalıcılık ve farkedilirlilik değerleri daha iyiyse kullanmayı düşünüyorum çünkü hermese göre daha uygun fiyatlara bulunabiliyor.Ayrıca son hermes yorumunuz gerçekten takdire şayan.Yorumlarınızda türkçeyi çok güzel ve akıcı kullanıyorsunuz.Çeşitli öyküleri kokulara bağlayarak parfümün sadece bir koku olmadığını hissettiriyorsunuz.Futbolu çok seven biri olarak diyorumki,nasıl ki "futbol sadece futbol değil"ise parfümde sadece koku değil yaşanmışlık
Merhabalar,
Declaration'un kalıcılığı çok iyi bence. Hatta bir EDT'ye göre şaşırtıcı derecede kalıcı. Fakat çok saldırgan bir parfüm de değil Declaration. Tavsiye ederim.
Terreye benziyor iddası zaten herkesin nalumu terrenn babası , yeni bir keßif değil bu tespitiniz , ayrıca bu parfümdeki bariz baharat kimyon siz bahsetmemişsiniz
Declaration'u ilk defa kullanan birisi olarak Terre d'Hermes ile aralarındaki benzerliği fark etmem benim için tabii ki yeni bir şey. Fakat burada yeni bir keşif yapmıyorum ki. Böyle bir iddiam da yok. Durum tespiti yapıyorum. Yoksa Amerika çoktan keşfedildi zaten.
Ayrıca kimyon baharatından neden bahsetmediğimi söylemişsiniz. Yazının 11 farklı yerinde baharatlı bir kokusu olduğunu belirtmişim. Daha kaç defa baharatlı koktuğunu yazmalıydım sizce?
Baharat denince kimyon mu anlamalıyız yani.
Hayır ortaya bende bir iddia atayım diyorsunuzda o bakımdan,bu iddia çoktan atıldı,teori oldu
İçimden bir ses, bu diyalogun böyle devam ederse hiç bir yere varmayacağını söylüyor 🙂
D'un soir versiyonu ile kıyaslamanız mümkün mü?
D un soir aldım ben ama henuz paketini bile açmadım, sıkılmadan kullanabilir miyim bilemedim.
Bunun birde d un soir olanını
deneyin. Serinin en iyisi, zaman zaman lumiere noire havası veriyor. Eau savage en bariz şipre örneğidir dediği gibi
Eau Sauvage şipre değil mi?
Eau Sauvage olabilecek en bariz aromatik şipre parfüm örneğidir. Hatta Dior'un kendi sitesinde bile Eau Sauvage'ı tanıtırken alt notaların "Chypre Accord" olduğundan bahseder.
"Hatta bu özelliğinden dolayı zaman zaman Eau Sauvage tarzı şiprelere bile gönderme yapıyor."
Eau Sauvage şipre değil ki.