8 yorum

  1. geriye dönük olarak son 10 parfüm yorumuna baktım 4 tanesi designer 6 tanesi niş.bu bakımdan öz parfüm merakının eleştirisine katılmıyorum.çok eski parfüm yorumlara bakıldığında piyasada bilinen çoğu designar parfümün incelemesinin olduğu görülecektir.Blogun adı üstünde parfüm merakı.adam tabikide öncelikle kendi merak ettiği parfümleri yorumlayacak.

    0
    0
  2. Ben de senin sürekli, niche diyecem ama niche parfümler bile senin incelediklerinin yanında market parfümü kalır, adını çoğu parfümseverin bile duymadığı, yerin 7 kat altındaki parfümleri incelemeni sevmiyorum, demek istemiyorum, tasvip etmiyorum. Blog senin, tamam. Parfüm zevkine ve de tarzına zaten birşey deme hakkım yok. Ama yine de, ara sıra, ben ve ben gibi birçoklarının da erişebileceği sizin deyiminizle designer / main stream markaların parfümlerini de kullanıp yorumlasan fena mı olur? Sadık bir takipçin ve de ortalama bir kullanıcı olarak bunu istemeye de hakkım var diye düşünüyorum.

    0
    0
    1. Author

      Yerin 7 kat altı derken Cehennem göndermesi hissediyorum sanki 🙂 Bırak Niş parfümleri, bazı incelediğim parfümler dünyanın en zor bulunan klasikleri. Yani isyan etmekte haklısın 🙂

      Fakat sorduğun soru iki ayaklı.

      Birincisi: Bir resim koleksiyoncusu olduğunu düşün. Leonardo Da Vinci yada Salvador Dali gibi dünyanın en iyi ressamların resimleri ile mi ilgilenirsin yoksa 5. sınıf piyasa işi resimler yapan vasat sanatçıların resimleriyle mi?

      İkinci: Aklıma "Sanat için sanat mı yoksa halk için sanat mı?" sorunsalını getirdin. O zaman şöyle diyeyim. Ben bu blogu kendim için mi yapıyorum yoksa okuyucular için mi? Ne dersin?

      0
      0
    2. Birincisi: leonardo'nun da tablolarıyla da ilgilenen, 5. sınıf ressamlarla, hatta 10. sınıf ressamlarla da ilgilen. Sonuçta leonardo da bu işe başladığında şimdiki kadar ünlü değildi. Belki 5. sınıf dediğin ressamların içinde henüz keşfedilmemiş leonardolar da vardır. Kim bilir? Hem her kesimden tablolarla ilgilenmek senin bilgi birikimine ve tecrübene de olumlu katkıda bulunacaktır. Üstelik sanat sadece en iyiler tarafından yapılınca tam olarak sanat olmuyor. Yanılıyor muyum?

      İkincisi: Sen "sanat için sanat" diyerek, kendince haklı olabilir, kimse tarafından beğenilmek veya birilerine hitap etmek gibi bir amacının olmadığını savunabilirsin. Ama madem herkese açık bir blogda yazıyorsun, isteyenin yorum yapmasına izin verip bilgi ve düşünce alışverişine imkan veriyorsun, o halde seni takip edip beğenen insanlar için de birşeyler yapmalısın. Zaten sanatçı dediğin kişi topluma mal olmuş kimse değil midir? Sen de kabul edersin ki "sanat için sanat" düşüncesi nihayetinde içerisinde bencillik de ihtiva etmiyor mu?

      0
      0
    3. Author

      Hocam, 5. sınıf ressamlardan bir yol olmaz 🙂 Amouage ve Serge Lutens'leri bırakıp, Lacoste ve Diesel parfümleri ile mi vakit kaybedeyim 🙂

      Herkese açık blog yazmam, insanların istediği gibi bir site yapmam anlamına gelmiyor. Burada evet haklısın bencilim belki ama konuyu şöyle özetleyeyim:

      Benim alt düzey parfümlere inmem yerine, okuyucular kendilerini üst düzey parfümlere adasalar?

      0
      0
  3. Sevgili Parfüm Merakı sizin onca yazınızı okudum ama hiç bir deriyi beğenmediğinizi gördüm. Bütün yazılarınızda "plastiğimsi yapay deri" cümlesine rastlıyorum. Beğendiğiniz bir deri kullanımına örnek verebilir misiniz? Bu arada bir koku nasıl karanlık kokar merak ediyorum. Daha ulaşılabilir örnekler verebilir misiniz bu tür kokulara?

    0
    0
    1. Author

      Değerli Aegon,

      Tam tersi deriyi parfümlerde çok severim fakat kafamdaki deriye uyması şartıyla. Mesela çiçeksi deri kokularına daha yakınım. Örnek Dior Homme, Putain des Palaces vs.

      Or Black'de nostaljik ve eski/tozlu kokan bir deri var. Daha çok deri ceket yada lastik gibi. O tür fazlaca erkeksi derileri sevemiyorum. Ha buna aykırı olarak da Bulgari – Black'e de bayılıyorum. Yani deri parfümlerine karşı önyargım yok.

      Karanlık derken, kokunun aurasının verdiği hissiyattan bahsediyorum. Mesela Terre d'Hermes veya Clinique – Happy, canlı, neşeli, pozitif, insanı mutlu eden kokular. Fakat Noir de Noir, Ungaro – 3, No.88 (Vintage) gibi parfümler depresif, basık, karanlık ve ıssız bir sokakta yalnız başınıza yürüyormuş hissi veriyor.

      Karanlık parfümlere ulaşılabilir örnek olarak Fahrenheit – Absolute verebilirim.

      Umarım kendimi ifade edebilmişimdir çünkü aklıma başka bir anlatım yolu gelmiyor 🙂

      0
      0

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.