
Hani bayramlarda ya da düğün merasimlerinde, akrabalarınız veya tanıdıklarınızla tek tek sarılıp, hasret gidermeniz gerekir. Çocukken sizin tanımadığınız ama sizi tanıyan orta yaş üstü teyzeler yanağınızı mıncıklar “beni tanıdın mı?” diye sorar. Sonra da yanağınızdan öpüverir sıcak bir anaçlıkla. İşte o zaman yanağınızda ruj izi kalır ve belli belirsiz kokusu burnunuza gelir. O teyzelerin üzerinden de genellikle pudralı bir parfüm yayılır etrafa. İşte o konseptin bir parfüme konu olabileceği hiç aklıma gelmezdi.
Yukarıdaki sahne nereden mi aklıma geldi? İlk olarak Frederic Malle’in internet sitesindeki Lipstick Rose parfümünün tanıtımından. İkinci olarak kendi çocukluğumda çokça yaşadığım bu sahneden. Lipstick Rose’un resmi tanıtımında da karşıma çıkan “annenin ruj kokan dudaklarıyla oğlunu öpmesi” konsepti, parfümün ana karakterini oluşturuyor hiç şüphesiz. Gerçi parfümün yaratıcısı Ralf Schwieger bir söyleşisinde “Lipstick Rose’un tasarım aşamasında Malle’in karısından yardım aldığını düşündüğünü” söylemesi de şaşırtıcı değil. E bir parfüm gül ve ruj kokacaksa, ona tabii ki kadın eli değmeliydi.
Lipstick Rose’un açılışı kremsi pudra ve gül ile gerçekleşiyor. Biraz da kırmızı meyveler var sanki. Başlangıcı çok çarpıcı ve farklı olmasa da nostaljik ve tozlu. Orta kısımda büyük değişiklik olmuyor. Orta bölümde süsen ve menekşe de ekleniyor kompozisyona. Hala tozlu, pudralı, eski kokuyor. Son kısımda misk biraz kendisini gösteriyor. Bir gül parfümünde kapanışta miskin olması şaşırtıcı değil. Azıcık da vanilya bulunuyor ki, tatlılığı sağlamak için verilmiş olabilir.
Lipstick Rose, ilgi çekici isminin hakkını tam anlamıyla verebiliyor mu şüpheliyim. Evet ruj ve gül, gayet net şekilde her daim hissediliyor. Tozlu pudra da, onu kadın kullanımına yaklaştırıyor. Fakat yine de fazlasıyla düz çizgide ilerleyen, hiç sürpriz yapmayan, ortalama bir pudra kokusunu andırıyor. Sıradan bir marka böylesi işe imza atsa çok fazla eleştirmezdik ama söz konusu Frederic Malle gibi niş marka olunca tepkimiz farklı oluyor. Sonuç olarak o konsepti doğru vermişler ama sıradan sayılabilecek bir koku ile!
Birçok kadının kullandığı o standart deodorantları anımsattı bana zaman zaman. Yapaylık hissedilmese de, benim için farklı tarafı olmayan, fazlasıyla durağan ve aynı kokan bir çalışma Lipstick Rose. Eğer kırk yaşın üzerindeki bir kadınsanız önerebilirim ama günlük kullanımda bile sırıtabilecek ve sıkıcı olabilecek yapısı, benim için çok da çekici değil.
Sonuç olarak tozlu sahnelere çıkacak bir assolist değilseniz ya da kendinizi elli yaşlarında hiç evlenmemiş huysuz bir kadın gibi hissetmiyorsanız, Lipstick Rose sizin için doğru tercih olmayacaktır. Belki de olabilir, karar sizin. Onu şu üç kelimeyle hatırlayacağım muhtemelen: Pudra, pudra ve pudra…
Luca Turin’in kitabında menekşeli gül olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden üç puan verilmiş. EDP formunda. Kalıcılığı kıyafet üzerinde müthiş. Tende daha sınırlı kalıcılığa sahip. İlk bir saatte fark edilirliği yüksek. Özellikle kapalı yerlerde biraz fazla kullanırsanız rahatsız edici olabilir. Tam bir kadın parfümü. Kırklı hatta ellili yaşlarındaki kadınların ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Sonbahar-kış mevsimi için daha uygun. Soğuk havaların parfümü Lipstick Rose.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/6
Merhaba yıllardır cocukken bir dugun de koklayıp asık oldugum o ruj kokusunu arıyorum suan pastel in rujlarında buldum ama parfumlerde halen arıyorum Allah askına ya yardımcı olun bana lutfen
Selamlar, bu tür bir tanımlamayla aradığınız parfümü bulmamız pek mümkün değil ne yazık ki. Ruj kokan parfümlere örnek olarak şunlar gösterilebilir:
Christian Dior – Dior Homme (Eski versiyonu)
Maison Martin Margiela – Lipstick On
Histoires de Parfums – 1889 Moulin Rouge
İnanamıyorum bu kadar güzel anlatılamazdı 26 yaşındayım ve bir anneyim. Resmen kızımın pudrası Kokuyor. Yada e bebek kokusu. Yada buna benzer bişeyler. Ama gerçekten +50 olabilecek bir koku çok haklısınız
Soruyu nasıl değiştirsem ve klavyenizden bir iki cevap kapabilsem acep? 🙂 Kuaförde vakit geçirmeyen, boyacı küpüne dalıp çıkmayan, spor giyim tarzına her daim bir iki dişi unsur katarak harmanlayan, göze batmaktan imtina eden ama dikkat çeken, ince uzun açık ten bir siluet. P.S anne gibi safi çiçek-koton-pudra-sabun kokuları kişiliksiz buluyorum 🙂
Size kapabileceğiniz 1-2 cevap vermek isterdim ama ne yazık ki parfüm önerisi veremiyorum 🙂
Fakat kuaförde fazla vakit geçirmemenizi, boya küpü gibi olmamanızı, göze batmaktan imtina etmenizi takdirle karşıladığımı da belirtmek isterim 🙂
Niş markalar da dahil
Raşit Bey, Tomb Raider gerçek bir karakter gibi ete kemiğe bürünseydi ve şehre inseydi (Angelina Jolie değil bahsi geçen kadın) hangi parfümü kullanırdı? Birden fazla isim makbule geçer.
Selamlar, öncelikle şimdiye kadar ki en ilginç yorumlardan birisi sizinki 🙂 Tom Raider’ı bir dönem ben de çok severek oynardım ve açıkçası ona uygun bir parfüm hiç düşünmedim.
Zaten Tom Raider şehre inseydi, muhtemelen ilk fırsatta geri kaçardı 🙂