
Mürver, İskoç süpürgeotu, kına, şeftali ve bal.
Muhtemelen şimdiye kadar hiç bir parfümde bir araya gelmemiş bu öğeler, Slumberhouse’un Kiste’sinde anlamlı bütün oluşturmaya çalışmışlar. Amerika merkezli bağımsız niş parfümevi Slumberhouse, kurucusu Josh Lobb’un liderliğinde ilerlemeye devam ediyor. Koleksiyon büyüyor ama bir taraftan da küçülüyor. Yeni parfümlerini piyasaya sürdükçe, bazı kokularının üretimini bitiriyor. Kiste, 2015 çıkışlı bir çalışma. Şimdiye kadar kullandığım Slumberhouse parfümlerinin genel havasını taşıyor. Extrait formundaki Kiste, bir süredir gıcık ve çok bilmiş burnumun kıskacı altında.
Kiste’in başlangıcı yoğun, buruk ve hüzünlü şeftaliyle gerçekleşiyor. Dolgun ve meyvemsi başlangıcın ardından, tütün devreye giriyor. Buradaki tütün, dumansı ve gayet güzel. Orta kısımda şeftalili tütüne dönüşen Kiste’ye, bal ve sıcak baharatlar da destek veriyor. Dumansı orta bölümü sevdim. Ve saatler sonra son bölümde büyük değişim yaşanıyor. Şeftali ve tütün ortadan kaybolurken, ortaya koyu ve karanlık deri-paçuli ikilisi çıkıyor. Tatlılığın az olduğu alt notalar oldukça kuru ve çarpıcı.
Kiste, muhtemelen Extrait olmasının etkisiyle, dolu dolu kokuyor. Gerçek bir parfüm kullandığınızı hissettiriyor size. Başlangıcındaki meyvemsilik, oldukça tatlı verilmiş fakat günümüzün modern parfümlerindeki sıradan yapaylığa sahip değil. Benim şeftali reçeline benzettiğim üst kısmı, sevmesi biraz zor ama bence hoş olmuş. Orta bölüm, dumansı tütünün etkisiyle nefis kokuyor. Kimilerinin dumansı çaya benzettiği orta bölüm, sıcak baharatlarla desteklenmiş ki gayet zekice. Sonlardaki paçuli-deri kombinasyonu, 1970’li yıllara götürüyor sizi adeta.
Kiste için meyveli-tütünlü paçuli-deri parfümü diyebilirim. Şeftali orta kısmın sonuna kadar baskın. Yani parfümdeki ana öğenin şeftali olduğu söylenebilir. Leziz ve kaliteli meyvelere eşlik eden tütün, tam sevdiğim gibi verilmiş. Üst notalarındaki yarı canlı meyveli dinamizm, orta kısımda yerini entelektüel karizmaya bırakıyor, sonlardaysa korkutucu ve nostaljik depresifliğe eviriliyor. Bu anlamda katmanlı ve uyumlu bir çalışma Kiste.
Kıyafet üzerinde düz bir şeftaliyi öne çıkarıyor, tendeyse daha kompleks davranıyor. Benzerine rastlamadığım koku karakteri, herkesin sevebileceği gibi olmasa da, denemenizde fayda var. Günlük kullanımda sorun yaratmayan kokusu, akşam gezmeleri için de uygun olacaktır.
Josh Lobb’un kokusunu tasarladığı Kiste, Etrait formunda. Kalıcılığı çok iyi. Fark edilirliği ilk dakikalarda yüksek. Sonrasında normal ve saldırgan olmayan düzlemde ilerliyor. Uniseks olarak verilmiş kaynaklarda. Başlangıcındaki hafif kadınsılığın yerini, orta ve son kısımda erkeksi nüanslar alıyor. Bu anlamda ilginç bir dengede duruyor Kiste. Sonbahar-kış kullanımına yakın. Çok genç arkadaşları hedeflemediği söylenebilir.
Koku Güzelliği:10/7
Ben merakımdan decant olarak arkadaşım getirdi bence herkesin seveceği bir parfüm olmaya bilir biraz deneyimi Tom Ford bleak orkid gibi başta meyvemsi sonra Oturuyor yine söylüyorum iyi ama çok iyi değil
Merhaba, Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. İyi günler dilerim,, 🙂
Merhaba, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim.Evet izlediğim”Koku” filmiydi.Parfümlere karşı bir ilgim var benimde..Maddi imkanlarım el verse orjinal olan parfümleri alıp onları yıllandırmayı isterdim.İmkanlarım el verdiği sürece parfüm alırım fakat nedense sonuna kadar kullanmaya kıyamıyorum.Konu parfüm olunca konuşmayı sonlandırmak istemesem de sizi sıkmak istemem…Bilgiler için Çok teşekkür ederim , iyi günler dilerim.
Ülkemizdeki parfüm fiyatlarının astronomik oluşu, çoğu kişinin alım kararını zorlaştırıyor. İndirimli internet sitelerinde bazen iyi fırsatlar çıkıyor. Onları da değerlendirebilirsiniz.
Rica ederim, parfümlerden konuşmak sıkmaz beni 🙂
Merhaba, yazılarınızı sessiz bir şekilde okuyorum 🙂 Size bir sorum olacak , açıkçası biraz da yardım amaçlı…. Bana , vazgeçilmez , çok etkileyici ve cezbedici dediğiniz bir bayan parfümü ismi verebilir misiniz? Bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.
Selamlar, sessiz bir şekilde okuyup, sesli şekilde katkıda bulunabilirsiniz yazılarıma 🙂
Benim için vazgeçilmez, çok etkileyici ve cezbedici bir parfüm, sizin için hiç de öyle olmayabilir ya da tam tersi. Herkesin beğenileri çok farklı olduğundan, parfüm önerisi vermek, genel olarak doğru sonuçlar vermiyor 🙁
Bana cevap verdiğiniz için Teşekkür ederim, Her parfüm için güzel ve hikayemsi yazılarınız var. Bir film seyrettim 2 sene önce..Film başrolündeki kişi , öyle etkileyici parfüm ortaya çıkarmaya çalışıyor ki sonunda kadınları öldürüp alkollü büyük cam kabın içine atıyor, amacı onların ten kokularını tek bir parfümde toplamaya çalışıyor ve topluyor. Daha sonra yakalanıp öldürülmemek için yaptığı parfümü üzerine döküyor ve sokağa çıkıyor.O kadar etkileyici bir parfüm ortaya çıkarmışki insanlar kokuya dayanamayıp , erkeği parçalayarak öldürüyorlar….Çok saçma bir konusu olsada yine de etkilenmiştim. Yorumlarınıza ve Kendi zevkinize dayanarak , (beğenip beğenmemek konusunda değilde)sadece şimdiye kadar kokladığımda en etkileyici parfüm şu dediğiniz var mı acaba?
Bahsettiğiniz film “Koku – Bir katilin hikayesi” olmasın? Koku ve parfüm üzerine yapılmış yegane filmdir kendisi ve çoğu parfümsever izlemiştir muhtemelen 🙂
Aklıma geldiği kadarıyla Mugler’in Angel’ı, en çarpıcı kadın parfümü bana göre. Evet, çok popüler ama yine de garip bir çekiciliği var. Ha tabii çok fazla kadın parfümü deneyimim olmadığını da belirteyim.