
Aradan on iki yıl geçmiş, inanamıyorum! Bulgari’nin piyasaya sürdüğü ve muhtemelen markanın en çok satan erkek parfümü haline gelen Aqua Pour Homme’si 2005 yılında sahneye çıkmış. Ve 2017 yılının sıcak Haziran aylarında on ikinci yaşını kutluyor Aqua Pour Homme. Bulgari’nin 2000’li yıllardan sonra popüler hale gelen yaza uygun sucul parfüm akımının belki de en çok ses getiren üyesiydi Aqua Pour Homme. Tabii bu başarısının ardından devam parfümleri geldi. 2017 yılı itibariyle sekiz parfümlük seri haline dönüştü Aqua’lar. Vakti zamanında kullandığım Aqua Pour Homme ve Marine versiyonu bende büyük heyecan yaratmamıştı fakat ferah parfüm klasiklerinden olma yolunda ilerlediği söylenebilir Aqua’ların.
Ve takvim 2014’ü gösterdiğinde Aqua serisine Amara eklendi. Amara’yı tasarlayan kişi, 2005 yılında ilk Aqua Pour Homme’yi tasarlayanla aynı kişi, yani dünyanın önemli parfümörlerinden Jacques Cavallier. Bay Cavallier, bir söyleşisinde Amara için şunları söylemiş: “Su teması Bulgari tarihinde önemli yere sahip. İlk Aqua Pour Homme’u yarattığımda derin, saf, ferahlatıcı, aromatik su temasını cazibeli ve erkeksi şekilde vermiştim. Bulgari’nin Greko-Romen mirasından esinlenen Aqua serisi koleksiyonuna Amara’yı ekledim. Amara’da, oligo elementlerini içeren zengin bir su temasını insanlara iletmek istedim. Aslına bakılırsa Aqua Amara, acı su demek. Acı kavramı İtalya mutfak kültürüyle de ilgili. Bu acılık parfümün ana akorlarından birisi. Meyve ve acı arasındaki dengeyi yeniden kurmak için mandalina ham özünü yeniden işledim. Hafif tatlı mandalina özünün yanında neroli de kullandım. Bu öz son derece ilginç, çünkü taze, çiçekli, portakal ağacına benzeyen yönü var. Elbette nazik ama ilginç şekilde biraz acı.”
Kendi sitelerinde Aqua Amara’yı odunsu-sucul-turunçgil olarak sınıflandırmışlar. Parfümün açılışı ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Başlangıçtaki portakal-mandalina-neroli üçlüsü harika. Orta bölümde partiye aromatik ferah otlar ve tuzlu deniz suyu teması katılıyor. Orta kısım hala çok ferah fakat artık kokunun yönü denizden esen tuzlu su tarafına dönüyor. Serin-soğuk orta bölüm gayet güzel. Kapanışta tuzlu aromatik otlar hala etkili. Yumuşak odunsular ve köksü olmayan vetiverle kapanış yapılmış. Alt notaları eh işte.
Aqua Amara bana göre turunçgilli bir sucul. Başlangıcı meyve-turunçgilli, orta kısım aromatik, acı otsu-deniz gibi, son bölümde ağaçsı-vetiver. Parfümün açılışındaki doğal ve ferah turunçgiller, muhtemelen en güzel bölüm. Orta bölümdeki deniz temasıyla çok iyi uyum sağlıyor turunçgiller. Bana göre deniz temasında birazcık yapaylık var, muhtemelen Calone’nin payı bulunuyor. Kapanışı kıyafette başarılı. Ten de ise normal.
Aqua Amara’yı şansıma havaların iyice ısındığı ve otuz dereceleri geçen sıcak haziran ayında kullandım. Tam bir ferah yaz kokusu. Ne ılık ilkbahar ne soğuk kış mevsimi… Onun yıldızı yazın parlayacaktır. Parfümün genelini beğendim. Genel olarak sucul parfümlerdeki yapaylık burada nispeten az. Kalite anlamında bu fiyat seviyesi için yeterli. Kadın-erkek hemen herkesin sevebileceği ve kullanabileceği Aqua Amara, abisi Aqua Pour Homme’ye tabii ki çok benziyor. Fakat şunu söyleyebilirim ki Aqua Pour Homme’den daha çok sevdim Amara’yı. Genellikle devam parfümleri hayal kırıklığı olur ama Amara’da, giriş seviyesindeki kullanıcılar için iyi iş çıkarılmış.
Aqua Amara, muhakkak ki, sucul tarzın en iyileri olarak gösterilen Sel de Vetiver ve Sel Marin kadar başarılı değil. Gerçi bu iki niş örnekle, ana akıma yönelik Aqua Amara’yı karşılaştırmak doğru olmayacaktır. Yine de tuzlu deniz gibi kokan parfüm hissiyatını başarılı şekilde veriyor Aqua Amara. Daha önce kullandığım Aqua Pour Homme ve Marine’den daha başarılı bu anlamda. Eğer sahil kesimlerine tatile gidememişseniz ve Ege-Akdeniz’in o enfes plajlarının kokusunu özlediyseniz, Aqua Amara size bu konuda fazlasıyla yardımcı olacaktır.
EDT formunda Aqua Amara. Kalıcılığı kıyafette iyi ama tende çok değil. Çoğu yorumcu fark edilirliğini yüksek bulmuş ama tenimde o kadar performanslı olmadı. Evin ablasının çok beğendiği ve her kullandığımda “ne kadar güzel kokuyor” dediği Aqua Amara, karşı cinsten güzel tepkiler almanızı sağlayacak gibi görünüyor. Günlük kullanıma, spor kıyafetlere, şort-parmak arası terlik ikilisine ne de güzel uyum sağlayacaktır Aqua Amara.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/7
bence biraz yapay kokuyor. deterjan havası var biraz
Merhabalar benim teninde 2 maksimum 3 saat elbiselerle ise 4 -5 saati geçmiyor performansı.Bende kör alış yaptım gayet beğendim severek kullanıyorum fakat yeni şişe almak yerine farklı bir koku denemeyi tercih edeceğim
Gördüğüm kadarıyla artık mağazalarda bulunmuyor.Şekerli ve feminenlik barındıran parfümlerden çok hoşlanmıyorum.Bu parfümün maskülenlik seviyesi nedir acaba 🙂 Kör alış yapacağım.
Çok sert erkeksilik barındırmıyorsa da gayet kullanışlı bir yazlık olarak düşünülebilir. Kör alışa hiç bir zaman sıcak bakmıyorum hangi parfüm olursa olsun 🙂 Bir yerlerde bulup denemek en iyi yol sanki.
thx
Hep merak ettiğim, sizden yorumunu beklediğim bir parfümdü. Bir türlü deneme şansım olmadı. Acaba çok mu kadınsı kokuyor? Eğer öyle değilse kör alış yapıcam. Bir de 7 puan vermişsiniz, iyice gaza geldim. 🙂
Yok kadınsı değil. Erkeksi tarafı ağır basıyor. Bence gaza gelmeyin, imkanınız varsa önce deneyin 🙂
Cevaplarınız için teşekkür ederim. Okuyunca yüzümde bir tebessüm oluştu. Sizden iki tane parfüm yorumlamanızı isteyecektim. Belki size basit gelebilir ama; bu ikisi olmadan parfüm tabanlı bir forumda bazı şeyler eksik gibi.
Birincisi Brut Original (Klasik zaten herkes kokusunu bilir adını bilmez 🙂 )
İkincisi ise Jaguar For Men (Ünlü araba markalarının parfüm yapmaktan bihaber olduğu bir zamanda ortaya çıktı 1988. Pek bilinmeyen klasik.)
Jaguar’a ön yargılısınız biliyorum 🙂 Ama merakla bekliycem. Teşekkürler.
Eski parfümlere karşı her zaman merakım fazla. Bildiğim kadarıyla Jaguar’a karşı bir düşmanlığım yok 🙂 Jaguar For Men ne yazık ki elimde bulunmuyor. Önemli bir klasik Jaguar For Men. Brut’un ise ilk çıktığı formülasyon neredeyse kalmadı. Güncel Brut’un pek bir cazibesi kalmadı artık. Yine de bu iki parfümü edinirsem tabii ki yazarım.
Yorumlarınızla sitemize katkılarınızı beklerim.
Ben de kendi fikrimi yazayım madem almayı düşünüyorsunuz. Gün içinde tazelemeniz gereken bir kolonyayla ilgili sıkıntınız yoksa kör alış yapabilirsiniz. Ben geçen sene Boyner’den sonuncusunu kör alışla 50ml. almıştım. Pişman olmadım, şişe koleksiyonuma eklemiş oldum. İkinci bir şişesini almam.
Fortescu kardeşim fikrini belirtiğin için sağol. Kalıcılık Eyüp Sabri Tuncer koloyası kadar da mı yok, para verecez sonuçta 🙂 İnanır mısınız şişesi bu kadar güzel olmasa, ne içindeki notalar ilgimi çekerdi ne de tarzı. Kararsız kaldım, önce bir deneyim ben en iyisi.