
Son aylarda bana en çok sorulan parfüm, açık ara Christian Dior’un Sauvage’si diyebilirim. Henüz kullanmadığım Sauvage, yoğun ilgi yüzünden radarıma girmişti. E tabii Christian Dior’un en yeni ve iddialı erkek parfümü olarak piyasaya sürülmesi merakımı daha da arttırmıştı. Dior’un özel parfümörü François Demachy, yarattığı Sauvage hakkında şöyle demiş: “Sauvage, ilk önce pürüzlü, kaba bir taştı. Ona adeta keskiyle şekil verdim. Onun yaratım sürecinin başında, erkeği merkeze aldım. Güçlü ve apaçık erkeksi. Zamanı ve modayı aşan bir erkeğin imajı gibi…”
Parfümün resmi tanıtımında Sauvage’nin fujer koku ailesine ait olduğu vurgulanmış. Zaten pazarlamadaki en önemli yer, erkeksiliğe verilmiş. Fazlaca maço bir parfüm olduğunu düşündürten Sauvage’nin reklam yüzü olarak ünlü aktör Johnny Depp’in seçilmesi de bu algıya sebep oluyor. Tanıtımda ve görsellerde ozon mavisi gökyüzüne ve çöl temasına yer verilmiş. Parfümün notaları arasındaysa iki öğe öne çıkarılmış: Bergamot ve ambroksan.
Sauvage’nin açılışı anasonu andıran canlı meyan kökü ve bergamotla gerçekleşiyor. Bence bergamottan ziyade meyan kökü benzeri koku başlangıcı domine ediyor. Başlangıçta yapay-serin kavun benzeri hissiyat da var. Üst notalarını kendime pek yakın bulamadım. Orta kısımda ferah-metalik baharatlar (muhtemelen pembe biber) ve ambroksan sazı eline alıyor. Orta bölümde kadifemsi-parlak ve yapay bir koku karşımıza çıkıyor. Kapanışta ambroksana misk eşlik ediyor. Alt notalarda yapay odunsular son noktayı kokuyor.
Sauvage’ye serin kanlı yaklaşırsam, kavunla sulandırılmış lavantalı, ferah baharatlı ve vasat miskli amber koktuğunu söyleyebilirim. Şimdi şu önemli ki, Sauvage’de ambroksan isimli yapay bir molekül kokunun büyük kısmına yön veriyor. Yani Sauvage, genel olarak parlak-metalik ambroksanın hakimiyetinde. Diğer notalar sadece küçük makyaj çalışması olarak düşünülebilir.
Sauvage, vasat kalitede, tek düze, herhangi karaktere sahip olmayan, ne koktuğu anlaşılmayan, soyut, garip ve benim açımdan gayet rahatsız edici bir parfüm. Anladığım kadarıyla genç erkek arkadaşlara hitap etmeye çalışan ve popülerlik yolunda ilerleyen Sauvage, başından sonuna kadar büyük bir hayal kırıklığı. Ne elle tutulur doğru düzgün bir nota var ne doğal bir ferahlığa sahip ne de performans anlamında başarılı.
Bir kere parfümün ismi, Dior’un en büyük ve tarihi erkek koku klasiği Eau Sauvage’yi çağrıştırıyor. Neden bu parfüme tamamen bağımsız isim vermemişlerde ünlü klasik Eau Sauvage’nin devamı gibi izlenim oluşturmaya çalışmışlar? Tabii bu taktikte akla ilk gelen Eau Sauvage’nin şöhretinden ismi vasıtasıyla yararlanmak ve daha çok satış yapmak. Gelin görün ki yeni Sauvage’nin klasik Eau Sauvage ile neredeyse hiç benzer yanı yok. Yeni Sauvage, tamamen farklı bir parfüm.
Sauvage, yeni bir molekül olan, tamamen sentetik ambroksan notası üzerine inşa edilmiş. Zaten kokusu da parlak-yapay-dinamik ve düşük kaliteli. Hiçbir derinliğe sahip olmayan Sauvage, koku güzelliği anlamında da hiç bana uygun değil. Gerçekten şaşkınım ve üzgünüm çünkü Dior’un bu kadar başarısız bir parfümü Johnny Deep ve kocaman pazarlama kampanyalarıyla kurtaracağını düşünmesi gerçekten garip.
EDT formundaki Sauvage’nin kalıcılığı iyi, fark edilirliği düşük. Kış mevsimi dışında her zaman kullanılabilir. Parfümün pazarlama metinlerindeki yoğun erkeksi vurgulara rağmen, maço bir parfüm değil. Otuz yaş altı genç arkadaşlara giriş seviyesi için ideal gibi görünüyor. Günlük kullanıma uyacaktır. Kimi yorumcuların Sauvage’yi Bleu de Chanel’e benzetmelerini ise anlayamadım. Bence iki parfüm pek benzemiyor. Kadınların bu koku formunu seveceğini ve övgüler alacağınızı tahmin ediyorum. İlgilenenlere duyurulur.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/4
Son yıllarda parfüm gündemini bu kadar meşgul etmiş, adına her yerde övgüler düzülen tamamen
sırtını reklam gücüne dayamış sentetik ürünün
kötü olduğunu ne zaman parfüm yorumcularından biri çıkıp söyleyecek
diye bekliyordum.
Bir de hala bazı arkadaşlar çok satmasından bahsediyorlar.
Arkadaşlar bir ürünün ya da bir sanat eserinin çok satması onun iyi olduğu anlamına
gelmez (bu çok satan ürünlerin, özellikle de sanat eserlerinin
her zaman kötü olduğu anlamına da gelmez), mesele ürünün niteliğini satışa göre
değerlendirmemektir hepsi bu.
Kampanyalar, çok satış ve çok satışın ardından olay
otomatiğe bağlanıyor nasılsa çok satılıyor diye alanlar devreye girince
parfümün ne olduğunun bir anlamı kalmıyor.
Yeri gelmişken bu konuyla ilgili bir anektodu paylaşalım. En önemli şairlerimizden
İlhan Berk yıllarca çok değerli şiir kitapları yazmış ve satışları da genel olarak
hep düşük olmuştur.
Sanatının ilerleyen dönemlerinde bir kitap yayınlar ve kitap her nasılsa çok satar.
Bunun ardından bir
muhabir röportaj yapar ve sorar “Sayın Berk kitabınız çok sattı, neler hissediyorsunuz ?”
İlhan Berk’in yanıtı çok anlamlıdır “Nerede hata yaptığımı anlayamadım”.
Sevil’den EDP versiyonunu aldım. Klasik EDT’ye göre daha derinlikli bir koku olmuş. Burun parçalayan sentetik kokunun yerini biraz daha çiçeksi/sabunsu kokan bir temaya evirmişler. Övgü aldım, diğeri kadar hapşırtan ve keskin kara biberli bir koku değil. Kalıcılık yine iyi ama yayılım günümüzde tüm designer parfümlerde olduğu gibi ilk 1- 2 saatten sonra azalıyor maalesef…. Bu arada alt notası gerçekten çiçeksi ve kalıcı , DNA olarak yine EDT’ye de benziyor fakat belli ki çalışılmış… Zaten öyle olmasa 2019’da Fragrance Foundation Awards ödülünü (Parfüm Oscar’ı) kazanamazdı herhalde 😉
Parfüm tarihinin en başarısız tespiti olabilir. Parfüm satış rekorları kırdı.
“Dior’un bu kadar başarısız bir parfümü Johnny Deep ve kocaman pazarlama kampanyalarıyla kurtaracağını düşünmesi gerçekten garip.”
Kokusal anlamdaki başarısızlıktan bahsediyordum yoksa bir parfümün çok satması, onun güzel koktuğunu ispatlamıyor. Çok satan demek=avama hitap eden demek çoğu zaman.
Çok sıkılmamak şartıyla genel beğeniye hitap eden güzel bir ofis, sınıf kokusu. Bence dört mevsim kullanılır. Ama Edp’sini kapalı alanda kullanmak insanlık suçu sayılabilir.
Bloggerler, youtuberlar pek beğenmiyor. Bir tek en meşhurları olan jeremy göklere çıkarıyor. Yanılmıyorsam tüm zamanların en popüler on kokusu içinde göstermişti.
Selamlar, siz kışın kullanılmaz demişsiniz ama herkes bu parfümün özelllikle kışın kullanılması gerektiğini söylüyor. Bir de ekşi sözlük’teki bir yorumda dünyadaki iki notalı tek parfüm olduğu söyleniyor doğru mudur?
İlkbahar-sonbahar dönemi için uygun sanki. Ağır kışlık parfüm değil. Metalik, değişik yapısı var.
Sauvage, dünyadaki tek iki notalı parfüm demek 🙂 Ekşi sözlükteki bazı arkadaşların bu tür fantastik yorumları olabiliyor parfümlerle ilgili, fazla ciddiye almayınız 🙂
Bu parfümün edp versiyonu var mı? Ben dekant olarak aldım üzerinde edp yazıyor. Evde deneme amaçlı sıktım ve ilk yarım saatte hoş koktu. Koku uzmanı değilim ama biraz da kokulu silgiyi andırıyor gibi.
Bildiğim kadarıyla Edp versiyonu yok. Belki ilerleyen zamanlarda çıkarabilirler Edp’sini.
Az kalsın gidip satıcıya atarlanacaktım meğerse edp si varmış.
https://www.hepsiburada.com/christian-dior-sauvage-edp-100-ml-erkek-parfum-pm-HB00000BJBEB
Ben de yeni gördüm EDP’sini 🙂
yaşım45…dior maceram 16 yaşında Fahreneit ile başladı,dior homme kadar devam etti..ama bu kadar kalite hissi uyandırmayan bir parfümü nasıl aldım hala bilmiyorum..muhtemelen DİOR markasına güvenerek…10 yaşındaki kızım bile rahatsız oluyor kokudan..sonuç: dolum parfüm kalitesinde yapay bir koku..ama sevene de bişey diyemem..
Selamlar.
Kış mevsimi dışında kullanılabilir demişsiniz. Mevsim geçişinde kullandığımda sabah iyiyken güneş açtığında ambroxan burnumu katletmişti. Yaz sıcağında düşünemiyorum zaten, toplu taşımada çok beddua yerim gibi duruyor.
Kış esintilerinde daha yumuşak, pürüzsüz olmaz mı sizce?
Ek olarak bu parfümde nasıl bir profil gözünüzün önüne gelir? Takım elbiseli yönetici, spor, casual, seri közcü, mafya vb gibi.
Bir parfüm için kafedeki gri eşofmanlı elemanda görürseniz şaşırmayın demişsiniz, okuduğumda aralıksız birkaç dakika gülmüştüm çünkü aynı bağlantıyı ben de kurmuştum lakin adını koyamamıştım. 🙂
Bence ilkbahar-sonbahar kullanımına yakın. Soğuk kış günlerinde parfümün o canlı ve dinamik havası epey söner gibime geliyor. Tabii kullanmak isterseniz her zaman kullanabilirsiniz. Sonuçta seçim sizin.
Peki imaj meselesi için diyeceğiniz bir şey var mıdır? Yorum olarak atmıştım ama gözünüzden kaçtı sanırım.
Kullanım alanı geniş gibi görünüyor Sauvage’nin. Spor, günlük ve takım elbiseye uyar. Mümkünse seri közcü ve mafya arkadaşlar kullanmasın 🙂
Hayatımda Kokladıgım En Ķötu Kokular Listesinde Çok Rahat Ilk 5 E Girer.Limon Kolonyasi Bile Daha Güzel Kokuyor Bundan.
baharatlı yoğun kokulara alışmış biri için kötü olabilir ama muhteşem bir koku. Kendi uzerinizde degil başkasının uzerinde koklayin. Farkı anlarsiniz
iyiki 5ml decantını almışım çünkü parfüm zevkine zerre güvenmediğim bir arkadaşım çok övmüştü ayrıca youtubeda da jeremy bir parfümü övüyor sonra diğerleri de aynı trene binip övmeye devam ediyorlar ee bi de dior reklam gücü johnny abi de çıkmış piyasaya küçücük boyunla havalarda klasik, zino davidoff iyidi ona.. neyse özetle kalıcılığı bence tek iyi yanı yoksa mağza parfümlerinden hiç bir farkı yok , dior reklam gücü olmasa armaf rasasi parfümleri gibi takılırdı ortalıkta, az buz para da değil bu paralara çıkıyorsanız çok daha güzel kalite kokular var piyasada, herkese iyi günler
youtube daki her listenin, best maskülen , most complimented, best of summer, best of spring…. vs vs hepsinin ilk üçünde bu arkadaş var. ben de sevmedim bunu ama neden bu kadar beğenildiğine de anlam veremiyorum. dior olmasa sanırım bu abartı rüzgar da olmazdı bence
Merhaba. Yaklaşık 2 saattir sitede aklımdaki bir kaç parfüm hakkında incelemelerinizi okuyorum. En sonunda şöyle bir soru geldi aklıma: acaba birkaç parfüm aynı anda vücut üzerinde kullanılabilir mi, nasıl bir sonuç verir? Örneğin odunsu yönü çok iyi ön plana çıkarılmış bir parfüm ile güzel fresh bir koku beraber kullanılsa nasıl olur? Hocam düşüncelerinizi çok merak ediyorum bu konuda acaba yardımcı olabilir misiniz. Teşekürler.
Selamlar, üst üste birden çok parfüm kullanma şeklini kimi parfümseverler yapıyor ama ben hiç denemedim. Kokuları birbirine fazlasıyla karışır diye düşünüyorum.
Böyle bir uygulamayı yapmak isterseniz tabii ki mümkün, deneyebilirsiniz. Hatta sonucunu buradan paylaşabilirsiniz.
Sizce yaz için issey miyake sportmu,sauvagemı ?
İssey Miyake Sport daha iyi bir seçenek bana göre.
Raşit bey buu patfüm çıktıktan kısa bir süre sonra kullanmaya başladım. Sanırım 300 ml biticek toplamda. Kokusunu seviyorum, daha da önemlisi ben bu kokuyu severken kadınlardan çokça övgü ve soru aldım. İlk zamanlarda malum fiyatlar ve bir parfüme bağlılıktan dolayı yaygın değilken, one million gibi ele ayağa düşmemişken çok mutluydum. Kör alış dedikleri, beğenilmemesi en zor parfümlerden biri. Blue hiç kullanmadım ama benzerliği heryerde söylendi yazıldı. Kalıcılık çok iyi, farkedilirliğe gelince buna zayıf demişsiniz ama onda da çok iddialı. Hem kendi tecrübem, hem incelemeler.
Şimdi bu yazınızdan kesinlikle zevklerimiz uyuşmuyor,hatta yazılarınıza bakılırsa çoğu insanla uyuşmuyor. Tavsiye almak için gelmiştim ama gerçekten tv deki moda eleştiricileri gibi olmuş. Hep vasat. Tabi buda zevk olayı. Saygılarımla 🙂
Kadınların bu parfümü oldukça beğendiğini ben de gözlemledim. Dior bu anlamda amacına ulaşmış ama koku güzelliği anlamında hiç bana göre değil.
Tabii ki hepimiz aynı şeyi düşünmeyeceğiz ve aynı parfümü sevemeyeceğiz. Bu da olması gereken durumdur. Sauvage ile size mutluluklar dilerim
Yahu kardeşim o parfüme vasat bu parfüme vasat bu adamlar okadar yatırım yapmış sen vasat de diye zaten ozaman bu millete vasat olmayan bi koku önersene bütün parfüm yorumlarını okuyorum hepsine vasat diyorsun söle bu millete bi kokuda millette senin o burnunun ayarına bi baksın bu kadar parfüme vasat dediğine değiyormu.
diğer yorumlarına bakıp denemediiğim için tamam diyordum ama çok çok beğendiğim dior için acaba ne yazılmış diye bakı verim dedim . sana tamamen katılıyorum kardeşim bu parfüm için 4 puan verenin akıl saglıgından şüphe ederim. herkesin çok çok başarılı bulduğu bir parfüm için bunu yoruma yapman gözümde sayayı komple bitirdi.. YAZIK SİZE SAYIN ADMİN . bence blogu kapatın gitsin..
Blogu kapatmak gibi değerli bir öneri verdiğiniz için teşekkür ederim, acaba ne zaman kapatsam diye şimdiden düşünmeye başlayayım 🙂
Ülkemizdeki kimi insanların yaşadığı özgüven patlaması durumunu gülümseyerek izliyorum 🙂
Bleu de chanel-Dior sauvage savaşında siz hangi tarafdasınız ?
Genel olarak savaş karşıtı birisi olarak tarafsız kalmayı yeğlerim 🙂
İkisi arasında seçim yapacak olsam gönülsüz şekilde Chanel’e yakın olabilirim.
:))
Farkedilebilirliği zayıf derken,çokmu kötü mesela sokakta yanımızdan geçen biri kokuyu alabilirmi ? parfümü dün deneme fırsatı buldum ve baya hoşuma gitti kış mevsimine pek gitmeyecek olsada almak istiyorum farkedilebilirliği idare ederse
Yok o kadar kötü değil. Biraz çok uygularsanız sorun kalmayabilir.
Teşekkürler
Bence oldukça avrupai, başarılı bir parfüm. Parfümün tamamen sentetik olan bir aroma kullanması kötü olduğu anlamına gelmez.
Merhaba hocam. versace dylan blue sizce nasıl bir koku bilen arkadaşlar varsa söylerse sevinirim.
C. Dior sauvage benzediğini söylüyorlar ve tam yaz kokusu diyorlar. Kimisi tatlı diyor….
Selamlar henüz Versace Dylan Blue’yu denemedim.
hmmm. peki teşekkür ederim. 🙂
Merhaba Raşit Bey. Öncelikle değerli forumunuzu uzun zamandır ilgiyle ve zevkle takip ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum. Epeydir yorum yazmayı düşünüyordum ama bugüne nasip oldu. Her ne kadar yorumlarınızın ve puanlamalarınızın birçoğuna katılmasam da yazılarınızı takip etmekten geri duramıyorum. Gelelim Dior Sauvage’a. Genel olarak kötü değil, ucuz, çığır açan bir halta da benzemiyor. Ana teması sentetik bir esans (ambroksan) olan bir kokudan doğallık beklemek saçma olur zaten. Tüm olumsuz eleştirilerinize hak veriyorum. Şahsi olarak parfümlerde bir miktar aromakimyasalın kullanılmasına karşı değilim. Fakat marka Dior olunca insanın ister istemez beklentisi tavan yapıyor. Demem o ki Ambroksan notasının kullanıldığı “Versace Eros”u da yerden yere vurmuştunuz. Kimilerine komik gelebilir. Eros koku mu lan? diyenler olabilir. Tamam her ikisi de 80’ler kalitesinde designer değiller. Ancak kalıcılıkta ve farkedilirlikte Eros’un eline su dökecek EDT çok nadirdir. Koku güzelliği de Sauvage’a 10 basar. Gerçi onu da reformülize edip içine ettiler ama yine de kuvvetli bence.
Şimdi soruyorum: Sentetik Ambroksanı kullanan her iki parfümden (Sauvage’ da daha yoğun) hangisi daha başarılı ? İkisine de yakın puan vermişsiniz. Ya da Eros, Sauvage’dan daha mı kötü? Eğer cevap Eros ise kendisi neden bu kadar haksız eleştiri alırken, Sauvage göklere çıkarılıyor. (Türkiye ve yabancı platformlarda) Amacım aynı notayı paylaşan iki parfümü mukayese etmek. Bu arada bu Dior da başka tecrübeli parfümörlere de şans vermeli bence. Usta Bay Demachy’ i biraz dinlendirmeli 🙂
Aksaray’dan saygılarımla…
Selamlar, bu güzel ve detaylı mesajınız için öncelikle teşekkür ederim.
Aslına bakılırsa Eros ile Sauvage’nin koku karakterleri oldukça farklı. İki benzer kokuyu karşılaştırır gibi düşünürsek hata yapabiliriz. Ben Eros’u içeriğinde Ambroksan olduğu için değil, vasat-yapay-piyasaya işi kokmasından dolayı eleştiriyorum. Örneğine ucuz market parfümlerinde ve hatta açık parfümcülerde bile rastlanacak kokuyu Versace bize yutturmaya çalışıyor. Bu aslında genel olarak ana akım markaların içine düştüğü çıkmazı çok güzel yansıtıyor.
Sauvage’yi ise Eros’a göre daha özgün bulsam da bu seferde hiç sevemediğim bir kokuya sahip olduğunu düşünüyorum. Daha ilk kullandığımda çok itici geldi bana Sauvage. Bir türlü kabullenemedim kokusunu. Yani bahsettiğiniz iki parfümü yapay Ambroksan molekülü bakımından değil farklı yönlerinden dolayı eleştiriyorum.
İkisi arasında seçim yapmak zorunda kalmasam keşke 🙂 Hangisi başarılı derken bence ikisi de başarısız 🙂
Ha bu arada başkalarının bir parfümü göklere çıkarmasını ya da eleştirmesini dikkate almamayı öğreneli çok uzun zaman oldu 🙂 Hayatında 10-15 parfüm denemiş çoğu kişinin o ilk heyecanla yazdıkları yorumları pek ciddiye almamak gerekiyor.
Aslında bay Demachy isterse gayet iyi işler çıkarabiliyor ama onun da pek suçu yok sanki. Büyük ihtimalle ona “şöyle piyasa işi koku yap, çok satalım” diyorlar, o da emir kulu 🙂
Tziana Terenzi Ursa bütün beyaz gömleklerimi sapsarı yaptığından sonra saf koku yağları alıp kullanmaya başladım ud,amber,misk gibi,niş parfümler de bile artık yapaylık diz boyu
Slumberhouse’nin parfümlerini de kullanırken dikkat etmenizi öneririm. Fena boyuyorlar kıyafetleri 🙂 Sizi artık nişler bile kesmiyor anlaşılan. Yapaylık konusuna ise katılıyorum.
O kadar para verdiğimiz niş parfümlerin kıyafetleri boyaması gerçekten sinir bozucu bir durum,yazın beyaz kıyafet üzerine parfüm sıkmaktan çekiniyorum herhalde hammadde sıkıntısı çektikleri için kimyasal kullanmak zorunda kalıyorlar bilemiyorum,bende çözümü misk,ud,gül yağları kullanmakta buldum Raşit bey,her sene niş parfüm evleri çoğalıyor ama kalite düşüyor gibime geliyor sanıyorum
Kıyafetleri boyaması, parfümde kullanılan malzemelerin yoğunluğunu gösteriyor. Kıyafet boyayan parfüm kötüdür gibi bir çıkarım yapmak doğru olmayabilir. Anladığım kadarıyla akışkanlığı düşük parfümler leke bırakıyor. Genelde Extrait formundaki parfümler iz bırakma eğiliminde oluyor.
Yapay koku molekülleri olmasa dünyada gerçek anlamda zengin insanlar dışında kimse parfüm kullanamazdı. Keşke parfümlerde kullanılan materyaller doğal ve de ucuz olsa ama ne yazık ki öyle bir dünya yok. Ha bir de şu var ki: doğalı olmayan kokularda son yıllarda designer ya da niche parfümlerde belki ekononik kaygılar belki de yaratıcılık adına sık sık kullanılıyor.
Açılışı bence çok güzel…sonrası ise sıradan ve silik…
Yorumdaki en güzel kısım şu olmuş
“herhangi karaktere sahip olmayan, ne koktuğu anlaşılmayan”
Hakikaten de öyle, parfümlerde sentetik moleküllerin kullanımına karşı değilim ama bir parfümün ana eksenini yapay bir moleküle oturtmak riskli ve altından kalkması zor bir iş ve diyebiliriz ki Dior bunu başaramamış. Vasat bile değil vasat altı diyorum ben.
bana çok sabunsu geldi eskisini koklamadım ama bu versiyon çok kötü
Zara aromatic future alin 40₺ bunun aynisi zaten ilk diorun bu parfumunu kokladigimda da
Kokusu magza parfumleri gibi gelmisti
dior’un parfümlerinde niş kalitesinden yapaylığa düşmesi gerçekten düşündürücü
Aynn hocam cok kötü bi koku anlam veremyorum bende nasıl seviliyor bu kadar