
Mancera’nın Indian Dream’ı uzun zamandır dolabımda duran eserlerdendi. Şunu anlıyorum ki her şeyin bir kaderi olduğu gibi dolabımdaki parfümlerin de bir kaderi ve doğru zamanı var. Çok uzun zamandır görmezden geldiğim parfüm bir gün, bir şekilde beni kendisine çekiyor ve artık vaktinin geldiğini kalbime fısıldıyor. Indian Dream’in de böylece zamanının geldiğini hissettim. Sanırım parfümlerle fısıldaşan parfüm mistiği olma yolunda ilerliyorum.
Indian Dream, harika ismiyle ve müthiş renklere sahip şişesiyle hemencecik dikkat çekmeyi başarıyor Mancera’nın geniş koleksiyonunda. İsmindeki Hindistan vurgusu o coğrafyanın meşhur baharatlarını akla getiriyor. Her ne kadar Indian Dream kadın parfümü olarak sunulsa da bakalım baharatlar ne kadar ağırlıkta genel kompozisyonda.
Indian Dream’ın açılışı tatlı, kadınsı ve modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Pudralı sayılabilecek portakal çiçeği birçok kadın parfümündeki gibi verilmiş. Orta bölüme geçildiğinde pudralı ve kadınsı hissiyat devam ediyor. Portakal çiçeği geride kalırken çiçekler ağırlığını iyice arttırıyor. Orta kısımda gül ve yaseminin etkisi çok bariz. Bu andan itibaren güllü, beyaz çiçeksi safkan kadın parfümüne dönüşüyor. Son bölümde büyük değişim yok. Alt notalarda kadifemsi amber ve vasat miske eşlik eden çiçekler başarılı. Klasik bir kapanışı var.
Indian Dream, tam bir kadın parfümü. Her şeyiyle feminen, bütünüyle kadınsı nüanslar taşıyan bir arkadaş. Standart meyveli-çiçeksi kız parfümü desem yanılmış olmam. Parfümün ana aksını pudralı çiçekler oluşturuyor. Daha özele indiğimizde gül bence baş aktör. Güle güçlü şekilde destek veren yasemin kadınsılığı arttırırken, üçüncü en baskın çiçek portakal çiçeği ana temaya masumiyet katıyor. Hafiften kırmızı meyvemsi (bu hissiyatta gülün etkisi var büyük ihtimalle) ve şekerli portakalımsı yapı, Indian Dream’ın geri planını oluşturuyor. Amber bir detay olarak son bölümde yer alırken, bu tür çiçeksi-meyveli kokuların değişmez elemanı misk pek başarılı verilememiş.
Çok uzatmayayım çünkü aslına bakılırsa basit bir parfüm Indian Dream. Pek fazla derinliği olmayan, kullanması kolay, çoğu kişinin sevebileceği, nota zenginliği bulunmayan, güvenli ama sıkıcı, fazlar arası büyük değişimler yaşatmayan, sürpriz yapmayan, harika kaliteye sahip olmayan, düz çizgide ilerleyen ortalama vasatlıkta kadın parfümü gibi oldukça uzun şekilde tanımlıyorum Indian Dream’ı. Koku profili anlamında yüzlerce örneğine rastlanabilecek tarzı yine de göreceli ana akım rakiplerine göre bir parça daha rafine ama benim için kullanılabilir olmaktan uzak.
Kimi yorumcuların Coco Mademoiselle’ye benzettikleri Indian Dream, koku profili anlamında benzese de paçuli barındırmıyor, onun yerine amberi monte etmiş son bölüme. Tabii aralarında tıpatıp benzerlik olmasa da aklınızda Indian Dream’ın genel yapısı hakkında ipuçları oluşturabilir bu benzetme.
Kendi sitelerinde Indian Dream’ın Hindistan’ın kalbine yapılan seyahat olduğu ve çiçekleri merkeze aldığından bahsedilmiş. Çiçekler konusunda haklılar fakat parfümle Hindistan arasında nasıl bağ kurulacağı konusunda şüphelerim var. Hindistan temalı parfümde beklediğim hiçbir baharat kokusunun içinde olmaması garip denebilir. Bu anlamda isim-konsept uyumsuzluğu var.
EDP formundaki Indian Dream, enteresan şekilde performans sorunu yaşıyor. Diğer Mancera parfümlerinin gücü-kuvveti Indian Dream’da bulunmuyor. Kalıcılığı idare ediyor ama fark edilirliği düşük. Yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir. Kokusunun tasarımını Pierre Montale yapmış.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran Dinçer beye teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/6
Raşit Hocam Merhabalar
Bugune Kadar Yuzlerce Parfum Denemisimdir.Öncelikle Parfümü Daima Kendim Için Kullanirim.Yani Karşı Cinsin Begeneip Begenmemesi Benim Icin Cok Onemli Degil.Bugune Kadar Kullanipta Beni Her Anlamda Mutlu Eden 2 Parfum Oldu
Terre D Hermes By Hermes
Issey Miyake Leau D Issey ( Her Ne Kadar Eski Olsada Hâlâ Kullabmaktayim )
Calvin Klein Hugo Boss Burberry Chanel Gibi Markalarin Hicbir Parfumunu Sevemedim Siz Ne Dusunuyorsunuz Hocam ?
Bu Arada Hocam Assagidaki Arkadasin Ismide Oguzmuş Kendisiyle Herhangi Bir Alakam Yoktur :))
Selamlar, parfüm kullanma amacınız gayet doğru. Gayet bilinçli olduğunuz anlaşılıyor. Calvin Klein, Hugo Boss, Burberry gibi markalar çok büyük satış rakamlarına ulaşmak isterler ve genel olarak vasata yönelik kokular tasarlar. Tabii bu markaların her parfümünün kötü olacağı anlamına gelmiyor. İyi parfümlere ulaşmanın tek yolu bol bol parfüm denemek. Hiç beklemediğiniz markalardan çok sevebileceğiniz kokular çıkabilir. Onun için denemeye devam 🙂
Yves Saint Laurent Kouros Silver yorumlayabilme ihtimaliniz var mı acaba? Şimdiden teşekkür ederim.(Şu ana kadar parfüm hakkında fikri olan herkes Kouros’a elma yakışmayacağı düşüncesinde ama bana göre kesinlikle Kouros’tan tamamen bağımsız müthiş bir iş çıkmış ortaya…)
Kouros Silver elimde bulunmuyor ne yazık ki. Eğer ulaşabilirsem tabii ki yazarım.