
1980’li yılların ortalarında kurdukları Dolce & Gabbana modaevinin kısa sürede dünyanın en önemli markalarından olacağını tahmin etmiş miydi Domenico Dolce ve Stefano Gabbana bilemiyorum fakat geldikleri yer kesinlikle büyüleyici. Dev gibi bir holdinge dönüşen Dolce & Gabbana, dünya modasına yön veren isimlerden birisi artık. 1992 yılında ilk parfümleri Dolce & Gabbana For Women, kadınlar içindi. İkinci parfümleri Dolce & Gabbana Pour Homme ise gerçek bir İtalyan erkeği parfümüydü.
Dolce & Gabbana Pour Homme ilerleyen yıllarda büyük satış rakamlarına ulaştı ve en çok satan erkek parfümleri listelerinde yer aldı. Yaklaşık altı yıl önce kullandığım ve hafızamda güzel anılar bırakan Dolce & Gabbana Pour Homme’nin güncel incelemesinin olması gerektiğini düşündüm. Cesaret ve inceliğin karışımı olduğu vurgulanan Dolce & Gabbana Pour Homme, İtalyan erkeğinin zarafetine adanmış.
Pour Homme’nin açılışında turunçgil patlaması size merhaba diyor. Belki biraz da limon var ama ağırlıklı olarak ferah sayılamayacak buruk portakal denebilir. Portakala eşlik eden mandalina da gayet hoş. Bir süre sonra turunçgil geri çekilirken pudralı, hafif tatlı baharatlarla (ağırlık biberde) biraz tatlımsı çiçekler kendisini gösteriyor. Bildiğimiz anlamda bir tatlı baharatlı yapısı yok. Daha çok turunçgillerle desteklenmiş erkeksi çiçekler diyebilirim. Son kısımda neyse ki pudralı his azalıyor. En sevdiğim bölüm de buradan itibaren başlıyor. Tatlı tütün ve ona eşli eden odunsular erkeksi tarzını iyice ortaya çıkarıyor. Böylece de tenden ayrılıyor.
Pour Homme, 1990’lı yılların ortalarında üretimine başlanmış bir fujer. Güçlü, yoğun, erkeksi. Aynı zamanda biraz ferah bile denebilir. Parfümün genelinde rahatsız etmeyen tatlılık hakim. Tonka fasulyesi bu tatlılığı veriyor büyük ihtimalle. Tek düze ilerleyen, fazlaca derinliğe sahip olmayan fakat harika bir İtalyan kolonyası adeta. Akdeniz’in sonbahar hüznünü hatırlatan unutulmaz kokusuyla Pour Homme’yi her zaman seveceğimi sanıyorum.
Hiçbir parfüme benzemeyen Pour Homme aynı zamanda çok basit ve tanıdık kokuyor. Yıllara meydan okuyan bu delikanlının yirmi dört yaşında olduğuna inanmak zor. Sanki birkaç sene önce piyasaya sürülmüş gibi taze ve güncel davranıyor. Onun şimdiden erkek parfüm klasiklerinden birisi olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
Pour Homme’nin en hoşuma gitmeyen yani orta bölümden itibaren karşımıza çıkan sabunsu-pudramsı yapı. Parfümlerde sabunsulukla aram pek iyi olmadığı için bu durum biraz kafama takıldı fakat yine de denge iyi ayarlanmış. Sabunsu-pudralı yapı bıktırıcı şekilde baskın değil.
Bu hüzünlü Akdeniz klasiğini parfümlere ilgi duyan her erkeğe öneririm. Başlangıç için sağlam ve kaliteli bir seçenek. Belki ona hiç bir zaman aşık olmayacaksınız ama onun farklı şekilde erkeksi karakterine şaşıracağınızı ve saygı duyacağınızı düşünüyorum.
EDT formundaki Pour Homme’nin kalıcılığı çok iyi. Etrafa yayılımı ilk yarım saat dışında normal. İlkbahar-sonbahar dönemine yakıştırıyorum onu.
Koku Güzelliği:10/7
Sevgili Parfüm Merakı, D&G Pour Homme'un eski versiyonunu çok uygun bir fiyata kokudankokuya.com'dan temin ettim. Yeni versiyonunu da denemiş biri olarak şunu söyleyebilirim bu kadar rafine bu kadar doğal kokan harika bir parfümü murdar etmişler. Ek olarak eski versiyonun müthiş bir kalıcılığı ve fark edilirliği var. Bileğime sıktığım bir fıs salondaki herkesin dönüp parfümmü sıktın diye sormasına yetti 🙂
hocam bunun iki versiyonu varmış sanırım sizin kullandığınız ikinci versiyon çünkü ilk versiyonu çok daha güzel ve etkileyiciymiş ama trde yok maalesef..ilk versiyon buymuş http://perfumowyblog.files.wordpress.com/2012/05/dolce-gabbana-pour-homme-4-2oz-wbdk-300-x-300.jpg
bu ilki daha feminen ama kimine göre çok daha çekici bi kokuymuş duyduğum kadarıyla da bu yüzden eleştiri almaya başlıyınca şu ikinci ama daha erkesi olan koku ortaya çıkmış http://s3.amazonaws.com/www.konga.com/system/spree/products/1160/original/Dolce___Gabbana_Pour_Homme_40ml_EDT_Spray.png?1378701546 siz ne düşünüyorsunuz??
Dolce & Gabbana Pour Homme sizin de bahsettiğiniz gibi formülü değiştirilerek yeniden sunulmuş piyasaya. Buradaki incelememi yeni versiyonuna göre yapmıştım. Onun için çok sevemedim. Eski versiyonunu deneseydim fikirlerim daha farklı olabilirdi.
çok geçmiş üstünden fakat hocam 10/7 hiç de fena değil aslında yine de sevmişsiniz bence.
Gayet güzel parfüm. Basit ama beni farklı yerlere götürüyor kokusu.
Yıllardır çok çeşitli parfümler kullandım. Kadınların en çok hoşlandığı koku bu parfümünki oldu. Bence top ten de yer alır. Olumsuz yorumlara katılmıyorum çünkü bu kokuya kötü diyeni duymadım en olumsuz yorum Fena değil şeklindeydi. Ben tavsiye ederim.
D&G Anthology L`Imperatrice for women bana göre farkedilirliği biraz düşük olmasına rağmen en iyi 3-4 meyve temalı bayan parfümünden biri denemezsseniz çok şey kaçırırsınız bence
Bu parfümü bende kullandım,çok beğenildi hatta öyle ki şişe yarıdayken bir bayan arkadaşıma sattım parfümü 🙂
Bu koku temizlik hissi uyandıran canlı kıpır kıpır bir koku uzun zamandır kullandığım ve ev eğlencelerinde arkadaşlarınla deli gibi eğlenirken mis gibi kokuyor diyebileceğiniz bir parfüm dolce&gabbana bence bu parfümle iyi bir iş çıkarmış kokunun harmanıda gayet sade karman çorman meyveler karışık birbirine geçmiş çiçekler falan değil temiz düz ve sıcak bir koku, koku piskolojisi ne kokmak istediğinizle alakalıdır babama bu kokuyu kullandıramayabilirsiniz ama kendini genç hiseden bakımlı tarzı hala 20 li yaşlara uyan orta yaşı yakalamış bir çok erkek severek kullanacaktır. zaten koku en çok satan listelerinede girmiş ve genel kitlesi erkekler olan bir koku dediğim gibi uyandırdığı hisler kişiye göre değişecek ve ne kokmak istiyorsa ona göre bir parfüm seçecektir,,boucheron pour homme, vakko de vakko gibi sert keskin çoğuda erkek kuaförlerinde karışmış limonsu kokular gibi seçeneklerde önümüzde dururken feminenliği tartışmanın pek bir anlamı olmadığını düşünüyorum zaten kokuyu tartışıyor olmamız bile konunun yakalamış olduğu başarıya bir örnektir, parfüm merakı incelemeniz içinde ayrıca teşekkürederim.
sevımsız bır parfum,koku olarak dıor homea benzemıyor ama aynı hıssı verıyor. bundada ruj kokusu degıl pudralı vanılyalı kadınsı bır koku var gıbı,yanı d&g homeda makjyaj cantası gıbı kokan bır durum var.Esasında boyle kokularada ıhtıyac var sevene saygı duyarım
Merhaba değerli incelemelerini zevkle okuyor ve takip ediyorum.Luca Turin'in bu parfüme kaç yıldız verdiğini biliyormusun?
Luca Turin 5 üzerinden 3 yıldız vermiş D&G Pour Homme'a
Bence bana göre koku güzelliği en başta gelir ne parfümler var farkedirliliği kalıcılığı çok yüksek olup burnumun direğini kıran bir parfüm bana göre tabi 6-7 saaat minimum kalıcılık benim için yeterlidir. 24 saat kokupta amaç nedir hem burnunuz yoruluyor hemde kokudan çabuk sıkılmanıza sebeb bence.
Şu diğer odaklandığınız harman,doğallık, benzersizlik falan bence onada fazla bilimsel yaklaşmış ve abartmışsınız. Neticede bu dediklerinize dikkat edicek veya bunları ayıracak buruna ve yeterli pörtföye kaç kişi sahip ki. Neticede esas olan sadece o kokunun hoşunuza gitmesi ve sizi mutlu etmesi beyninizde güzel hisler uyandırması. Ama bu hisler birkaç saat içinde kaybolacaksa mutluluğunuzda yarım kalmayacakmı ? işte bu yüzden kalıcılık önemli değilmi ? yada siz mutluluğunuzu başkaları paylaşmak istemezmisiniz, o kokuyu başkalarıda duysun istemezmisniz ? eee peki farkedilirliği çok düşün bir parfüm ile bu nasıl olacak farkedililirlik bu yüzden önemli değilmi ? Peki bu durumda kısacık sürecek ve kimse tarafından farkedilemeyecek bir mutluluk için onca parayı vermek beni başlı başına mutsuz etmiyecekmi ? İşte bu yüzden bence kalıcılık ve farkedililirlikde en az koku güzelliği kadar önemli diye düşünüyorum
Prfüm tabiki tercih meselesi ama ben sizin gibi düşünmüyorum açıkcası. Feminen erkek kokularını bir nebze olsun anlayabilirim, tercihiniz daha yumuşak hatları olan kokular olabilir yada çok keskin hatları olan kokulardan haz etmiyor olabilirsniz bu yüzden tercihiniz bu yönde olabilir, ama bilirsnizki ne kadar feminen olursa olsun o bir erkek kokusu sadece erkeklerden duymaya alışık olcağınız bir koku. Ama iş unisex kokulara yada karşı cinsin kokularının kullanmaya gelince işte orda dur abicim. O bana çok anlamsız geliyor. Pir kadın parfümü ne kadar çok hoşuma giderse gitsin onu sadece bir kadın üzerinde sevebilirim, yada çok severek kullandığım bir kokuyu bir kadın üzerinde hissettikten sonra nasıl o parfümü kullanmaya devam edebilirimki. Şöyle bir canlandırsanıza kafanızda çok sevdiğiniz ve hoşunuza giden ve sizde değişik duygular uyandıran sizi kışkırtan kafanızda seksi duygular uyandıran bir koku (bu sözlerimi yanlış anlamayın burda sözü geçen çok seksi bir koku falan olması gerekmiyor bu tamamen sizin şartlanmanız ile alakalı) siz etrafta meraklı gözlerle kim bu hoş kadın falan diye ararken kafanızı çevirdiğinizde pala bıyıklı biri ile karşılaşıyorsunuz ve oda ne koku ondan geliyor, yada yan masada çok güzel hoş bir bayan tam kur yapmaya başlayacaksınız, yanına yaklaşıp sohpet açmayı deneyeceksiniz ve aha bingo hatun sizinle aynı parfümü kullanıyor yada en yakın kankanız gibi kokuyor :)) eh sevsenizde sevmesenizde pavlov'u inkar edemezsiniz dimi. Bu yüzden bir parfüm yüünden hayatınızın aşkını kaybetmeye yada pavlovun köpeği gibi davranmaya kalkan biri tarafından sakata gitmeye gerek yok dimi bilmem anlatabildimmi :)))) Yaniz sözün özü kadın bayan gibi erkekte erkek gibi kokmalı bence.
Yorumlarınız ve katkılarınız için teşekkür ederim.
Öncelikle bence D&G Pour Homme pek öyle feminen bir yapıda değil. Ne feminen erkek parfümleri varki severek kullanıyoruz.
Bence konuya yanlış yerden bakıyoruz. Zaten kadın-erkek ayrımı yavaş yavaş kalkıyor parfümlerde. Bazı erkek parfümlerini kullanan çokca kadın varken, kadın parfümlerini kullanan da bir sürü erkek var.
Hatta Comme des Garçons, Serge Lutens vb. gibi niche markalar neredeyse bütün parfümlerini unisex olarak piyasaya sürüyor. Bizim ülkemizde biraz fazla hassas insanlar kadın-erkek parfüm ayrımına.
Ülkemizin yetiştirdiği en iyi koku uzmanlarından birisi olan Vedat Ozan'ın da dediği gibi parfümlerdeki kadın-erkek etiketleri tamamen pazarlamaya dönük yönlendirmeler. Böyle tanımlamalara çok takılmamamız gerekir. Odaklanmamız gereken şey koku kalitesi, koku güzelliği, benzersiz bir yapıda olması, harmanın doğallığı gibi kriterler olmalı. Ne kalıcılık ne de farkedilirlik o kadar önemli şeyler değiller. Ben sadece genel bir fikir vermesi açısından bahsediyorum kalıcılık-farkedilirlik durumlarından.
Son olarak "Eğer bir parfümü severek kullanıyorsanız kadın-erkek parfümü olması farketmez. Sizin için en iyisi odur. Hiç o, bu, şu ne der diye düşünmeden kullanın gitsin. Bu hayat sizin ve seçimlerimizi onun bunun yönlendirmeleriyle değil kendi özgür irademiz ve beğenilerimize göre yapmamız önemli. Başkalarının ne dediği ise boş laf :))"
(Genel olarak erkeksi bir yapısı var. Bir kadına pek yakışacağını düşünmüyorum) Ben bu cümleyi neden kurduğunuzu pek anlayamadım hocam ya. Bu zaten bir erkek parfümü değilmiki ? bir erkek parfümünün bir bayana yakışması yada yakışmaması konusunda niye bir yorum yapma gereği hisettiğiniz ki zaten analiz içerisinde birkaç kez erkesi ve yoğun olduğunuda belirtmektesiniz. Ayrıca yorumcu iki kişide sizin tam tersinize aşırı feminen şeklinde görüş bildirmişler. Biryerlerde bir karışıklıkmı var benmi birşeyleri kaçırıyorum anlayamadım.
erkek parfümü oldugunu bilmesem , ne hoş bayan parfümü yapmışlar diyebilirimdim. malesef kabul sınırlarının ötesinde feminenlik barındırıyor
Merhaba ben bu parfümü çok beğenmeme rağmen çevremdeki insanlar neden kadın parfümü kullandın demesinden dolayı çekiniyorum açıkçası.Bana görede feminen bir tarafı var ama kalıcılık ve fakredilirlik gerçekten iyi