2009 yılında Julien Sprecher’in vizyonuyla hayatımıza giren Parfums de Marly niş parfümevi, büyük işler başarmaya devam ediyor. Her ne kadar parfümlerinin çoğu dünya niş standartları için bile fazla sayılabilecek 200-280 Euro aralığında satılsa da, yüksek kaliteli kokusal yaratımlarıyla, bir parça kendisini affettirebiliyor koku delilerine.
Herod, Godolphin ve Oajan ile dünyada dikkatleri üzerine çeken Parfums de Marly’nin, son zamanlarda başka kokusu övgüler alıyor niş parfüm çeteleri tarafından. Pembe ve şık şişesiyle kadın parfümü olduğunu haykıran Delina, orta notalarında ilginç de sürpriz barındırıyor: Türk Gülü. Delina’nın kısa tanıtımında derin ve gizemli koktuğu vurgulanmış. Türk gülü, meyveler (liçi, rhubarb, bergamot) ve kaşmir ağacı özellikle vurgulanmış resmi pazarlama cümlelerinde.
Delina’nın açılışı canlı, parlak ve ferah-mayhoş-lezzetli denebilecek meyvelerle gerçekleşiyor. Üst notalar genç kızsal çağrışımlar yapan, yüksek kaliteli meyveli-çiçeksi buketle/sepetle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarındaki meyvelerin liçi ve rhubarbın tropik yemişlere benzediğini düşünürsek, geri planda dinamik turunçgillerle (aromatik sulu-tuzlu greyfurt), yeşil mangonun işbirliği yaptığını söyleyesim var ama kanıtım yok! Hatta araya Un Jardin Sur Le Nil’den hatırladığımız yeşil sarmaşık bitkisi de mi girmiş? Yine hayal gücüm fazla mesaide anlaşılan. Orta kısımda tatlımsı, hayat dolu ve etrafa gülücükler saçan, genç kokan gülün hakimiyetini kabul etmek durumundayız. Orta notalar, ağız sulandıran meyvelerin geride durduğu gül kokusuna sahip. Sonlarda, gül ve meyveler devam ederken soğuk-serin misk dengeleri değiştiriyor. Alt notalarda hafiften odunsuluk gerçekten de mevcut. Parfums de Marly o odunsuluğa kaşmir ağacı adını verse de kimi kullanıcıların Delina’dan deri algılamasına şaşırdım.
Delina, böyle giderse daha da popüler olacak kokular evreninde çünkü o hem modern hem kaliteli hem piyasa işi hem de çarpıcı-güzel olmayı başarıyor. Bu dengeyi kurabilen genellikle çok az parfüm olur ve onlarda zaten süper star haline dönüşür. Delina’nın oldukça yüksek fiyata satılan niş parfüm olduğunu düşünürsek, hiçbir zaman ortalama gelir seviyesine hitap edemeyecek olduğunu aklımızda tutarsak, belki büyük satış rakamları yakalayamayacak ama koku hafızamızda güzel esintiler bırakacak.
Delina aslına bakılırsa çok basit ve düz formülasyona sahip. Hatta onun 4-5 nota üzerinde dönüp durduğunu söyleyebilirim. Ekşi meyveler, gül, misk, odunsuluk ve kimilerine göre vanilya. Yine çoğunlukla aynı fikirde değilim çünkü Delina’da vanilya büyük yer kaplamıyor. Bildiğimiz anlamda vanilyalı, çilekli kek hamuru gibi davranmıyor Delina. O, hayata pozitif bakan, sevecen, gözleri mutluluktan parlayan, pembe Range Rover jipi olan pop müzik şarkıcısı genç hanımefendileri çağrıştırıyor.
İşin güzel tarafı günümüze yakın duruyor, belli oranda tatlılık barındırıyor, koklayan çoğu kişinin beğenmesini sağlıyor ve bunu gayet mütevazi 3-4 notasıyla gerçekleştiriyor. İşin düşündürücü tarafıysa fazlaca basit ve düz ilerliyor, derinlikten yoksun, verdiğiniz yüklü rakamın size geri dönüşünü sorgulatıyor. Bazı parfümseverlerin sorduğu soru yabana atılacak gibi değil. Delina bu yüksek fiyat etiketini hak ediyor mu? Eğer fazladan ve harcayınca üzülmeyeceğiniz 210 Euro’nuz yastık altına duracağına bari Delina’ya yatırayım derseniz, evet hak eder ama ben olsam bir şişesini almazdım.
Delina’nın iki versiyonu bulunuyor bazı Parfums de Marly’ler gibi. Bir normal versiyonu ki kullandığım oydu. Bir de Exclusif olanı var onu denemediğim için karşılaştırma yapamayacağım. Exclusif versiyonunun bir parça daha pahalı olduğunu tahmin edersiniz. EDP formundaki Delina’nın kalıcılığı çok iyi adeta üzerinize yapışıyor. Etrafa yayılımı ilk on beş dakika yüksek, sonrasında normale dönüyor. Ilık havaların parfümü Delina. İlkbahar-yaz döneminde kullanılabilir. Kokusunu son yıllarda hem niş hem de ana akım markalar için parfümlere imza atan Quentin Bisch tasarlamış.
Koku Güzelliği:10/7