küçük hindistan cevizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
küçük hindistan cevizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Aralık 2021 Pazartesi

Mancera – Red Tobacco (2017)

Mancera’nın son yıllardaki en ilgi çeken parfümlerinden birisi Red Tobacco, uzun zamandır merakımı cezbediyordu. İlk çıktığı günlerden itibaren oldukça konuşulan parfümlerden birisi haline geldi Red Tobacco. Niş parfüm sektörünün dur durak bilmeyen markalarından Mancera muhtemelen bu sefer iyi iş çıkarmışa benziyor.

Mancera’nın internet sitesinde Red Tobacco şöyle tanıtılmış: “Kırmızı, sıcak ve büyüleyicidir. Red Tobacco, Küba tütünü ve baharatlarını karıştıran inanılmaz derecede güçlü ve seksi bir koku. Gerçek bir ısı dalgası.”

Red Tobacco’nun ilk saniyelerinde karmaşa hakim. Sıcak baharatlar (muhtemelen tarçın ve küçük hindistan cevizi), biraz safran ve elmayı anımsatan meyvemsilikle gerçekleşen açılış ferah değil. Orta kısımda sıcak baharatlar geriye çekilirken safran biraz daha etkisini göstermeye çalışıyor. Orta bölümde parfüme ismini ve konseptini veren tütünü bütün heybetiyle algılayabiliyoruz. Kuru sayılabilecek tütün, neredeyse tütün yaprakları gibi kokuyor. Sonlarda tütün güçlüce yoluna devam ediyor. Tütüne lezzetli vanilya ve paçuli eşlik ediyor.

Red Tobacco, kırmızı meyvemsi hatta baharatımsı tütünü merkeze alıyor. İsmindeki kırmızı onun sıcak karakterini vurguluyor olabilir. Geneline baktığımda baharatlı, dumansı, içkimsi, paçulili pipo tütünlerini anımsatıyor. Hatta kirazlı ve vanilyalı pipo tütünü gibi davranıyor. Yoğun dumansı tarafına da bayıldım. Bu tür tütün kokularını severim ve Red Tobacco’yu da tabii ki harika buldum.

Kalite anlamında Mancera gerekeni yapmış. Kullanması ve sevmesi zor bir parfüme benziyor. Kadınların bu parfüme ilgi göstereceğini sanmıyorum. Hatta üzerimde bu parfümü algılayan hanımefendilerin hiçbirisi onu beğenmedi. Çünkü Red Tobacco erkek kullanımına yakın ve pipo dumanı kokan erkeksiliği temsil ediyor. Bu eseri kadınlar için değil kendi rafine zevkleriniz için kullanmalısınız. O gayet erkeksi ve centilmenler kulübünün sıkı üyesi.

Red Tobacco biraz ağır ve oldukça yoğun denebilir. 2-3 fıs kullanımda bile saatlerce üzerinizden çıkmıyor. Oldukça güçlü ve sağlam bir parfüm. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Bu anlamda verdiğiniz parayı hak ediyor.

Kokusal anlamda biraz Pure Havane’ye ve Bogart Pour Homme’ye yakın duruyor. Ayrıca Oajan’ı da anımsatıyor. Tam bir kış parfümü, ılık günlerde bile denemenizi tavsiye etmem.

Koku Güzelliği:10/8

27 Haziran 2020 Cumartesi

Narciso Rodriguez For Him Bleu Noir (2015)

Son yılların en başarılı kadın parfümlerinden bazılarını yaratan Narciso Rodriguez’in 2007 yılındaki ilk erkek parfümü For Him, fena tepkiler almadı. Artık erkek parfümlerinde de yer edinmek isteyen markanın, Narciso Rodriguez For Him’in ardından devam kokuları geldi. 2020 yılı itibariyle yedi parfümlük seriye ulaşan erkek koku koleksiyonu, 2015’te Bleu Noir ile genişlemesini sürdürdü.

Narciso Rodriguez For Him Bleu Noir kendi internet sitesinde “rafine ve saf Bleu Noir, şık ve gizemli Eau de Toilette’dir. Parfümün merkezinde bulunan belirgin misk, küçük hindistan cevizi ve mavi sedir ağacı dokunuşuyla yoğunlaşır. Baştan çıkarıcı zeki kokusu, daima zamansız bir Eau de Toilette olacaktır” cümleleriyle tanıtılmış.

Bleu Noir’in açılışı baharatlı turunçgillerle gerçekleşiyor. Üst notalarda portakalı andıran canlı ve neredeyse metalik tozlu-tuzlu turunçgillerle kakule-küçük hindistan cevizi-kimyon karışımı buruk baharatlar çok iyi iş çıkarıyor. Başlangıcı için ferah diyemeyiz fakat müthiş bir dinamizm, pozitif karakter ve çarpıcılık mevcut. Başlangıcı çok güzel. Orta kısımda turunçgiller artık ortada yok. Baharatlar da geri plana çekilirken, nemli vetiver ve sedir ağacı ikilisi orta kısmı domine etmeye başlıyor. Yapay ve sahte vetiver-sedir ağacının karışımının hiç de iyi sonuç vermediğini söyleyebilirim. Sonlarda yapay-sahte-iç gıcıklayıcı vetiver-sedir ağacı ikilisine eşlik eden misk, sonları kurtarmaya yetmiyor.

Bleu Noir’i büyük umutlarla kullanmaya başlamıştım çünkü birçok yorumcu kokusunu Cartier’in başarılı parfümü Declaration’a benzetmiş. Hatta hatırı sayılır derecede kişinin Terre d’Hermes’e benzettiğini daha önceden bildiğim Bleu Noir, sadece ilk yarım saatlik kısımda Declaration’a oldukça benziyor. Orta kısımdan itibarense kendisine farklı yol çiziyor.

Bleu Noir, buruk baharatların ve odunsu-vetiver tabanın hakimiyetinde ilerliyor. Başlangıçtaki harika turunçgilleri kimi kullanıcılar terli vücut kokusuna benzetse de kirli davranmıyor. Tuzlu ama sucul olmayan üst kısımdaki turunçgiller keşke sonlara kadar etkili olsaydı ama ne yazık ki ilk yarım saatin sonunda sıkıcı ve vsdst bir kokuya dönüşüyor. Vetiver ve odunsuluğun en sevmediğim haliyle verildiği orta ve son bölüm, Bleu Noir’den kolayca uzaklaşmama neden oldu.

Bleu Noir’in ismindeki mavi vurgusuna bakıp onun çok ferah ve deniz temalı olduğunu sanmayın. Bleu Noir, ne sucul ne okyanus gibi kokuyor ne de sahil kasabalarının iyotlu meltemlerini çağrıştırıyor.

Bleu Noir’i bazı kullanıcıların Terre d’Hermes’e benzetmelerini pek anlayamadım. Belki ilk on beş dakika hafiften Terre d’Hermes’in mineralimsi temasını andırdığından bahsedebiliriz ama bütüne bakıldığında Terre d’Hermes’e büyük benzerlik taşımıyor. Bleu Noir, daha çok Declaration’u güçlü şekilde hatırlatıyor. Hatta ilk yarım saat Declaration’un modern kopyası gibi davranıyor.

Eau de Toilette formunda olan Bleu Noir’in kalıcılığı harika, etrafa yayılımı ise ortalamanın biraz altında kalıyor. Serin ilkbahar döneminde kullanmak iyi fikir olabilir. Günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır. Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Sonia Costant tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

3 Şubat 2020 Pazartesi

Perris Monte Carlo – Rose de Taif (2013)

Suudi Arabistan’ın çöl ikliminin ve yaz aylarında kırk dereceyi aşabilen sıcaklığın bölgeyi nasıl etkilediğini az çok biliyoruz. Oysa Mekke’nin yaklaşık doksan kilometre uzağındaki Taif şehrinin ikliminin, diğer Suudi Arabistan şehirlerinden çok daha serin olduğunu öğreniyoruz. Yaz sıcaklarında Mekke eşrafının Taif şehrine geldiği ve havaların serinlediği sonbahar mevsimine kadar Taif’in, dağlarının arasından esen serin rüzgarlarıyla soluk aldıklarını söyleyebiliriz.

Taif bölgesinin serin iklimi tarım ve çiçek yetiştirmek için ideal. Zengin su kaynaklarına ve bereketli toprağa sahip Taif’te yetişen dünyaca ünlü güller, günümüz niş parfümevlerinin kokularını süslüyor. Üç bin civarında gül bahçesi bulunduğu söylenen Taif’ten dünyaya ihraç edilen özütler, dünya kozmetik pazarında ilgi görüyor.

Geçtiğimiz aylarda Ormonde Jayne’nin gül temalı parfümü Rose Gold’da Taif gülü kullanılmıştı. Bugün bir başka niş parfümevi Perris Monte Carlo’nun Taif gülü merkezli parfümü Rose de Taif’e göz atacağım. Perris Monte Carlo’nun internet sitesinde Rose de Taif’in tanıtımı için “Egzotik Suudi Arabistan gülü bu parfümün kalbini oluşturur. Bu benzersiz kombinasyona sahip parfüm gerçek bir başyapıttır.” cümlelerine yer verilmiş.

Rose de Taif’i üzerime sıktığım ilk saniyelerde yoğun ve dolu dolu kırmızı gül kokusu üzerinize hücum ediyor. Üst notalarda gül kolonyasını andıran koyu ve taze güle geri planda mayhoş limon eşlik ediyor. Tabii limon başlangıca ferahlık veremiyor çünkü gülün altında eziliyor. Başlangıcı fena değil. Orta kısma geçildiğinde büyük değişim yaşanmıyor. Kaliteli ve ağır gül kokusu devam ediyor. Limon biraz geri plana geçiyor. Hafiften baharatımsı bir yapı geçiyor limonun yerine. Açıklanan notalarında küçük Hindistan cevizi var. Oradan geliyor olabilir. Gerçi gül o kadar baskın ki başka notaların öne çıkmasına izin vermiyor. Sonlarda güle eklenen misk dikkat çekiyor. Oldukça zayıflayan alt notaları algılamak zaman zaman mümkün olmuyor.

Rose de Taif, tam da beklediğim gibi baştan sona koyu ve baskın gül parfümü. Bahçenizdeki kırmızı ve pembe gülleri elinize alıp, onları koklarsanız, Rose de Taif’e oldukça benzer formla karşılaşacağınıza eminim. Genel olarak bakıldığında tekdüze ilerlediğini ve sürpriz yapmadığını söyleyebilirim. Derinliği olmasa da kalite ve gerçekçilik anlamında iyi iş çıkartılmış. Kimi kullanıcılar romantik bulmuş kokusunu ki katılabilirim bu görüşe.

Böylesine saf gül kokusu, Batı toplumlarında masalsı, çarpıcı ve egzotik bulunabilir. Arap-Ortadoğulular içinse gayet tanıdık gelecektir. Burada enteresan olansa niş markalar, öd ağacı ve gül temalı parfümleri muhtemelen Arap-Ortadoğu bölgesi dışındaki dünya insanları için tasarlıyor. Bir Kanadalı bir Rus ya da bir Taylandlı için oldukça farklı anlamlara gelebilecek böylesine hacimli gül kokusu, Suudi Arabistan halkı için olağan gelebilir.

Rose de Taif, ilk on beş dakika iyi performans sergilerken sonrasında tene yakın duruyor. Kalıcılığı idare eder, etrafa yayılımı yüksek değil. Tam bir kış parfümü. Baskın gülü düşünerek kadın kullanımına yakın bulunabilir. Gerçi Perris Monte Carlo herhangi cinsiyet ayrımı yapmamış parfümü pazarlarken. Erkekler tabii ki kullanabilir ama bir parça kadın tarafına yakın duruyor.

EDP formunu kullandığım Rose de Taif’in kokusunu, genellikle ilginç ve farklı markalar için parfümler üreten Luca Maffei tasarlamış. Bir de Extrait versiyonu var Rose de Taif’in. Extrait versiyonu, 2016 yılında The Art and Olfaction ödüllerinde finale kalmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Niche & Co mağazasına teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

1 Aralık 2019 Pazar

Giorgio Armani – Code Absolu (2019)

Giorgio Armani’nin 2004 yılında başlayan Code isimli parfüm macerası büyümeye devam ediyor. Her yıl, piyasada tutunamayan yüzlerce parfümün üretiminin sona erdiği sektörde, Code isimli kokulara yenileri ekleniyor. 2019 yılında en yeni Code aramıza katıldı. Absolu ismiyle hem kadın hem de erkek versiyonu raflardaki yerini alan Code Absolu’nun erkek olanına değineceğim.

Giorgio Armani’nin internet sitesinde Code Absolu (erkek için) hakkında yine kısa tanıtım cümlelerine rastlıyoruz. Code Absolu’nun cesurca baştan çıkaran yeni parfüm olduğu söylenmiş. Ayrıca gözü pek, erkeksi, sofistike, kendine güvenen yönü vurgulanmış. Bakalım bahsettikleri kadar başarılı mı?

Code Absolu’nun açılışı oldukça tatlı, lezzetli turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında portakal çiçeği, mandalina ve elma görünüyor. Şekerli mandalina ve portakal çiçeğine yakın duruyor üst notalar. Mayhoş meyveleri andıran başlangıcı, 2000 yılı sonrası üretilen birçok yeni nesil modern erkek parfümüne benziyor. Orta bölüme geçildiğinde tatlı-şekerli yapı devam ediyor. Lezzetli meyvelere eklenen baharatlar ve tonka fasulyesi, parfümün ana aksını oluşturuyor. Orta kısımda tonka fasulyesinin büyük ağırlığı olduğunu söyleyebilirim. Sonlarda yine değişim yok. Tonka fasulyesi biraz geri çekilirken, şekerli, lezzetli ve kremsi vanilya ekleniyor partiye. İşte size Code Absolu’nun kısa özeti.

Karşımızda lüks ana akıma hizmet eden Giorgio Armani markası ve onun popüler olması, çok satılması için kurgulanmış parfümü Code Absolu var. Bu pencereden bakacak olursak, Code Absolu’yu koklayan kadın-erkek çoğu kişinin beğenmesi üzerine tasarlanmış koku formunu sunduğunu anlamak zor değil. Code Absolu, modern, tiki ve bolca şekerli erkek parfümü enflasyonuna küçük bir katkı yapıyor sadece. Otuz yaş altına hitap edebilecek, ilk koklandığında oldukça beğenilip satın alınabilecek, güvenli denebilecek tarza sahip bu arkadaş yeni yol sunmuyor hayat ve koku yolculuğumuza.

Code Absolu açıkça diyor ki, “Sanatla işim yok. İdealist değilim. Vasat çoğunluğa hitap ediyorum. Derin, farklı veya sıradışı olmak başka parfümlerin işi. Görevim çok satmak, popüler olmak, suya sabuna fazla dokunmamak ve bol bol milyon Euro’lar kazandırmak Giorgio Armani’ye”. Tırnak içinde yazılan cümleler benim iç sesim mi yoksa Giorgio Armani parfüm birimi yöneticilerinin iç sesi mi tahmini size bırakıyorum.

Birçok ana akım moda markasının parfümlerini beğenmeyen ukala burnum, Giorgio Armani’nin parfümlerinin bir kısmını gayet sever. Si, She, He, Stronger With You ve Armani Eau Pour Homme beğendiğim Armani’ler ama Code Absolu’yu çok sevebildiğimi söyleyemem. Nefret etmedim ama bir şişesinin alınmaya değer olduğunu sanmıyorum. Kokusu fazlaca şekerli ve bu durum bir süre sonra zorlayıcı-bıktırıcı olabiliyor.

Geleyim devam parfümü meselesine. Code Absolu, bildiğiniz üzere Giorgio Armani’nin ünlü modern klasiği ve süper starı Code For Men’in devam kokusu denebilir. Her devam parfümü, çoğunlukla ilk versiyonuna benzer. Code Absolu da, 2004 çıkışlı ilk Code For Men’i andırıyor. Tabii ki birebir benzemiyorlar. Absolu, orijinal Code’a göre daha az karanlık. Ayrıca Absolu versiyonunda vanilya ve tonka fasulyesi daha baskın verilmiş. Baharatlar geri planda kalmış. Yine de Absolu’yu kokladığınızda, klasik Code For Men’den izler dikkatinizi çekecektir. Giorgio Armani’nin internet sitesinde Code Absolu’nun tanıtımında Rom (içki) notasından bahsedilmiş ama bence büyük oranda alkol-içki kokmuyor Absolu.

Güzel taraflarından birisi EDP olması. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Kimi kullanıcılar oldukça güçlü ve ağır demiş yayılımına ama bana o kadar saldırgan gelmedi. Tam bir kış parfümü. Ilık havalara bile uymaz Absolu. Barındırdığı fazlaca tatlı-şekerli hissiyata binaen çok erkeksi koktuğu söylenemez. Uniseks olarak bile kullanılabilir.

Kokusunu, 2004 yılı çıkışlı Code For Men’e imza atan Antoine Maisondieu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

10 Ocak 2019 Perşembe

Dolce & Gabbana – The One Royal Night (2015)

Dolce & Gabbana’nın The One isimli parfümlerinin sayısını artık takip edebilmek bile mümkün görünmüyor. 2019 yılının Ocak ayı itibariyle yirmiden fazla parfüme sahip The One serisi. Gerek kadın gerekse erkek The One’lar, yüksek satış rakamlarını her daim görüyorlar ve bu durum Dolce & Gabbana’nın vazgeçemeyeceği bir kar demek aynı zamanda.

2015 yılında The One For Men’lere yeni kardeş gelmişti. The One Royal Night isimli bu yeni flanker, özel sürüm olarak raflardaki yerini aldı. Parfümün şişesindeki Arapça yazı ve içeriğindeki baharatlar, onun Arap-Ortadoğu pazarı için meydana getirildiğini anlatıyor bize. Dolce & Gabbana’nın internet sitesinde The One Royal Night, odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış. Ayrıca kokusunun gizemli, sofistike ve erkeksi olduğu vurgusu yapılmış. Bu parfümün bizi Ortadoğu’ya kokusal yolculuğa çıkartacağı ve baharatların çok yönlü dünyasını keşfedeceğimizi belirtmiş. Son olarak ise parfümün güçlü fakat aynı zamanda pürüzsüz olduğu söylenmiş. Hem geleneksel hem de çağdaş yönü öne çıkarılmış.

The One Royal Night’ın açılışı tatlı turunçgiller ve meyvelerle gerçekleşiyor. Şekerli portakal, mandalina, egzotik leziz meyvelerle başlayan The One Royal Night, orta kısımda baharatların etkisine giriyor. Kakule ve küçük hindistan cevizine eşlik eden metalik sayılabilecek odunsu notalar, parfümün ana aksını oluşturuyor. Tabii başlangıçtaki meyveler de hala hissediliyor orta bölümde. Sonlarda odunsu tarafı öne çıkıyor. Sedir ağacı, amber ve sandal ağacıyla kapanışı yapıyor.

Şimdi olay şu. Dolce & Gabbana markası, büyüyen Ortadoğu koku pazarından pay kapmak için bu parfümü piyasaya sürmüş. Gerek ismindeki kraliyet vurgusu gerekse Arapça yazı, parfümün yönünün doğu olduğunu anlatıyor. The One For Men’in modern, Fransız ve batılı koku formuna, baharatlar (kakule) ekleyerek ve ismini Royal Night yaparak bu pazara giren Dolce & Gabbana kendince doğru yapmış. Diğer ana akım markaların bu tür Ortadoğu’yu hedefleyen parfümlerinde öd notası kullanılırken Royal Night’ta bu yola başvurulmamış. Öd teması yok onun yerine baharatlar eklenmiş ama buradaki baharatlar kuru, ağır ya da koyu/karanlık değil.

Royal Night’ta başrol meyveli baharatlarda diyebilirim. Meyveler neredeyse leziz tropikal tarza sahip ve baharatlar (ağrılık kakulede) hiç de karanlık değil. Bu durum parfümün hem ismiyle hem de konseptiyle uyumsuz diyebilirim. Parfüm Merakı, bırak konsept uyumsuzluğunu da bize kokusu güzel mi ondan bahset derseniz, o zaman klasik The One For Men’e benzer bir yapıdan bahsedebilirim. 2008 çıkışlı The One For Men’de meyveli tütün kullanımı varken, Royal Night’ta tütün bulunmuyor. Onun yerine metalik sayılabilecek baharatlar yer alıyor. İşte size Royal Night.

Kokusunu sevdim mi? Kötü koktuğunu söylemek nasıl mümkün değilse harika olduğunu söylemek de zor. Oldukça basit, çokça tekrar edilen, zaman zaman genç erkekleri hedefleyen bir parfüm olduğu izlenimi veren The One Royal Night, tatlılığın fazlaca kullanılmasıyla hayal kırıklığı yaşattı biraz. Kalite ve malzeme kalitesi anlamında fena değil ama çok özel bir tarafı olmayan tarafıyla da büyük boy şişesini almaya değer mi emin değilim. Yine de herkesin sevebileceği basit ve popüler tarzı onu arkadaşlarınıza hediye etmek için güvenli seçenek haline getiriyor.

EDP formundaki The One Royal Night’ın performansı harikalar yaratamıyor. Kalıcılığı gayet iyi fakat etrafa yayılımı zayıf. Hafif bir ten kokusu gibi davranıyor. Çok soğuk günlerde kullandığım zaman meyveli yönünü öne çıkaran Royal Night, daha ılık havalarda baharatlı tarafını gösteriyor. Bu anlamda ılık ilkbahar-sonbahar döneminde kullanmak iyi fikir. Günlük kullanıma ve rahat kıyafetlere uyum sağlayabileceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği: 10/6

16 Nisan 2018 Pazartesi

Boucheron – Jaipur Homme (1998)

Temelleri 1858 yılında Frederic Boucheron tarafından atılan mücevherat markası Boucheron, 2018 yılında 160. yaşını kutluyor. Paris’te küçük bir mağazada başlayan Boucheron ismi, bugün dünyanın en tanınmış mücevherat markalarından birisi durumunda. Zaman içinde saatler ve aksesuar alanlarında da ürünler veren Boucheron, 1980’li yılların sonlarından itibaren parfümeri sektörüne giriş yapmıştı. Boucheron Pour Homme ve Jaipur Homme markanın öne çıkan iki erkek parfümü olarak gösterilebilir.

1998 çıkışlı Jaipur’u uzun yıllar önce kullanmış ve oldukça beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından yeniden şans vermek istedim Jaipur Homme’ye. İsminden de anlaşılacağı üzere ilhamını Hindistan’ın ünlü şehri Jaipur’daki müthiş bahçelerden almış. Kendi sitelerinde oryantal baharatlı olarak sınıflandırılmış. Bakalım aradan geçen zaman içinde Jaipur Homme hakkındaki düşüncelerim ne kadar değişmiş.

Jaipur’un açılışı eski tarz berber dükkanı denilen turunçgillerle gerçekleşiyor. Çoğu kişinin eski ve yaşlı bulduğu açılışı tozlu şiprelerden ziyade 1980’lerin aromatik fujerlerini anımsatıyor. Ferah olmayan ve hafiften buruk bergamot etkileyici değil. İlerleyen dakikalarda turunçgiller geride kalırken baharatlar bütün ağırlığını koyuyor. Keskin ve baskın baharatlardan algılayabildiklerim tarçın, küçük hindistan cevizi ve azıcık da karanfil. Tabii tarçın her daim ön planda Jaipur Homme’de. Son bölümde kuru baharatlara eşlik eden yumuşak vanilya karşılıyor bizi. Hafiften pudramsı vanilya son bölümü domine ediyor. En sevdiğim yeri oluyor alt notalar.

Jaipur Homme, tam bir vanilyalı baharat parfümü. Hatta özele inecek olursam tarçın ve vanilya üzerine kurgulanmış. Orta bölümden itibaren etkisini iyice arttıran baharatlar, güncel kullanımların aksine oldukça keskin, net, neredeyse kuru ve hafiften metalik. Sonlardaki vanilya gayet sahiplenici ve metalik baharatların hatalarını örtecek kadar şefkatli. Başlardaki fujer yapısı ise herkese göre değil.

Benim için hoş bir nostalji oldu Jaipur Homme. Yanlışım yoksa 5-6 yıl sonra ilk defa kullandım ve o günlere geri gittim. Parfümlerin böyle güzel etkisi de oluyor hatıralarda. Eskiden denediğim Jaipur Homme’u daha doğal ve daha vanilyalı olarak hatırlıyorum. Muhtemelen yıllar için reformülasyon geçirdi ve denediğim güncel hali yapaylık sınırında dolaşıyor. Başlangıcı pek keyifli değil, orta kısımdaki tarçınsa metalik verilmiş. Ne yalan söyleyeyim eski tadı alamasam da sonlardaki vanilya durumu birazcık kurtarıyor.

Eğer içeriğinde erkeksi esintiler barındıran tarçınlı vanilya parfümü arıyorsanız size hitap edecektir. Çok genç arkadaşlardan ziyade biraz daha orta yaş gurubuna yakın duruyor Jaipur Homme. Yeni nesil bol şekerli piyasa kokularından uzak duruyor. Tatlılığın sınırlı kullanımı bu anlamda sevindirici. Gerek resmi kıyafete gerekse günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Benim kullandığım EDT olanıydı. Bir de EDP versiyonu var ki henüz kullanmadım onu. Kalıcılığı iyi, fark edilirliği ortalama seviyelerde. Tam bir kış parfümü. Kokusunun tasarımını ünlü burun Annick Menardo yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

3 Şubat 2018 Cumartesi

Tom Ford – Noir Extreme (2015)

Çoğu parfüm kullanıcısı ve yorumcusundan sık sık duyarız şu cümleyi: “Tom Ford tam bir dahi.” Bu yakışıklı Teksaslı, dünya moda sektörünün dikkatini çekmeye devam ederken, parfüm sevdalılarını da heyecanlandırıyor her yıl. Çığ gibi piyasaya sürdüğü yeni parfümleriyle Tom Ford’un güzellik birimi, şimdiden fenomene dönüşmüş durumda. Sadece parfümleri değil diğer kozmetik ürünleriyle de yüksek kaliteli deneyim yaşatıyor müşterilerine bay Ford.

2012 yılında çıkan Noir isimli erkek parfümüyse şimdiden beş kokuluk seriye dönüşmüş durumda. Noir ailesi genişlerken 2015 yılında dikkat çeken bir parfüm raflardaki yerini aldı. Popüler hale gelen parfümlerin devam kokularının genellikle Intense veya Extreme ismini almasına alışığız. Tom Ford’da bu geleneği bozmadı ve Noir’in Extreme’ini çıkarıverdi. Resmi tanıtımı Londra’nın ünlü otellerinden Chiltern Firehouse’ta gerçekleşen Noir Extreme’in doğumuna birçok ünlü de tanıklık etti. Marka tarafından odunsu oryantal olarak sınıflandırılan Noir Extreme bir süredir hem kıyafetlerimi hem de tenimi süslüyor. Bakalım kokusu nasılmış.

Parfümün başlangıcı tatlı ve lezzetli kırmızı meyvelerle gerçekleşiyor. Mayhoş kırmızı erik ve üzüme benzeyen meyvelerin verilişini beğendim. Orta bölüme geçildiğinde ekşi meyveler bir parça geriye çekilirken tatlı ve yumuşak baharatlar kendisini gösteriyor. Tabii orta bölümün asıl hakimi vanilya. Sütsü, kremsi ve neredeyse tropikal kokan vanilya yumuşacık adeta pamuk gibi. Sonlarda vanilya aynen devam ederken egzotik olmayan amberin vanilyaya eşlik ettiğini görüyoruz.

Noir Extreme öncelikle lezzetli bir parfüm. Gerek meyveler gerekse vanilya gayet güzel verilmiş. Meyvelerle vanilyanın uyumu sorunsuz. Sonrasındaysa Noir Extreme vanilya merkezli bir arkadaş. Diğer ögeler vanilyayı desteklemek için verilmiş adeta. Baharatların etkisi hissediliyor ama onlar da öne çıkmaya çalışmıyorlar.

Noir Extreme, günümüzün modern parfümlerinin tipik örneği. Tatlılık tabii ki baştan sona hissediliyor. Neyseki fazlaca verilmemiş tatlılık. Oldukça kibar, çok erkeksi sayılamayacak, yumuşacık, hoş bir parfüm. Kullanan çoğu kişinin seveceğini düşündüğüm Noir Extreme, tam bir kış parfümü denebilir.

Bu tür güvenli parfümler gayet kullanışlıdır. Hem sizi mutlu ederler hem de birisine hediye etmek için harika seçimlerdir. Böylesi parfümleri çoğu kişi ilginç bulur ve övgüler alır. Bu anlamda Tom Ford, geniş kitlelere yönelik tasarlamış Noir Extreme’i.

Peki her şey harika mı, hayat toz pembe mi? Noir Extreme’de rahatsız edici yapaylık ya da uyumsuzluğa rastlamadım. Kalite anlamında idare eder. Sonuçta o bir Tom Ford ve isminin hakkını veriyor. Eleştirilebilecek taraflarını düşünüyorum ilk aklıma etrafa yayılımının düşük olduğu geliyor. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği yüksek değil. İkinci olaraksa çok derin ya da katmanlı sayılamaz. Tom Ford gibi rakiplerinden bir parça yüksek fiyat etiketine sahip markadan daha farklı ve detaylı parfümler beklemek hakkımız sanırım.

Tom Ford, Noir Extreme’de yine kendisi tarafından daha önce kullanılan koku formunu tekrar etmiş. Özel seriye ait Plum Japonais’e benzettim meyveli yapısını. Hatta azıcık Velvet Orchid’i bile andırıyor. Tabii onun daha çiçeksiz hali diyebilirim.

Abisi Noir’e ne kadar benziyor Extreme’i sorusunu duyar gibiyim. 2012 çıkışlı Noir EDP, oldukça hayvansı ve baharatlıydı. Deri de ciddi ciddi hissediliyordu. Noir Extreme’de ise çok şükür ki hayvansallık yok. Baharatlar sınırlı, deriye ise rastlamadım. Yani iki parfüm farklı denebilir. Diğer taraftan da Noir’in tatlı, koyu, vanilyalı kokusuna da epey benziyor Extreme sürümü. Özetle Noir Extreme, abisi Noir’in DNA’sını taşırken, küçük değişikliklerle daha kullanılabilir ve yumuşak bir parfüm haline getirilmiş. Noir’in sivri köşelerinin yuvarlatılmış hali denebilir Noir Extreme için.

EDP formundaki Noir Extreme’in kokusuna Sonia Constant imza atmış. Erkek parfümü olarak sunulduğuna bakmayın kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Her yaş grubuna ve ortama uyacağını düşünüyorum, tabii soğuk mevsimlerde kullanmanız şartıyla.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

5 Haziran 2017 Pazartesi

Gucci – Made to Measure (2013)

Sipariş üzerine elbise tasarımı, genellikle üst gelir gurubuna mensup kişilerin kullandığı bir seçenek olarak bilinir. Kişiye özel olarak üretilen ve dikilen tekstil, sanayileşmenin bu kadar gelişmediği eski yüzyıllarda çok daha fazla alıcı bulurdu. Şimdiki gibi yüzlerce mağazada binlerce kıyafet seçeneğinin olmadığı dönemlerde aristokrasiye mensup erkekler ve tabii ki kadınlar, özel terzilerine sipariş verir, kendi bedenlerine uygun kıyafetler diktirirlerdi.

Bu köklü gelenek, 21. yüzyılda oldukça azalmış olsa da hala statü sahibi kişilerin tercih ettiği bir yöntem. Büyük markalar, bu durumdan yararlanmak istiyorlar çünkü ortalama bir erkek takım elbisesi mağazada 300 dolara satılırken, özel sipariş takım elbiseye 3.000 dolar ödeyecek müşteriler mevcut. Gucci, diğer büyük rakipleri gibi kişiye özel kıyafet alanına girmiş durumda. Tabii bu tür özel dikilmiş Gucci takım elbisesinin fiyatının ne kadar yüksek olacağını sanırım tahmin edebilirsiniz.

Gucci’nin tekstil alanındaki bu hamlesinin ardından, parfüm işine de el atması şaşırtıcı değil. Gucci’nin 2013 çıkışlı erkek parfümü Made to Measure, markanın özel sipariş erkek giyiminden ilhamını almış. Gucci’nin Made to Measure parfümünü tanıtırken “Gucci’nin sipariş üzerine üretilen giysilerinin kusursuz işçiliği, Made to Measure parfümünde de uygulanmıştır. El yapımı işçilik ve detaylardaki özen, hem Made to Measure parfümünde hem de Gucci’nin kıyafetlerinde aynı felsefe mevcuttur.” mealindeki sözleri zaten yeterince açıklayıcı.

Made to Measure’nin açılışı güçlü turunçgillerle gerçekleşiyor. Ferahlık sınırındaki bergamota ilerleyen saniyelerde lavanta eşlik etmeye başlıyor. Açılışı farklı ve benzersiz olmasa da genele hitap ediyor ve bence fena değil. Orta kısımda lavantalı turunçgillere modern sayılabilecek baharatlar eşlik ediyor. Buradaki baharatlar sıcak ve saldırgan değil. Turunçgillerle uyumlu hale getirilmiş baharatları, bir parça erkeksi meyveler yumuşatıyor. Açıklanan notalarında ardıç ve küçük hindistan cevizi var ki orta kısım bu düzlemde ilerliyor. Kapanışta ortalama odunsu alt notalar etkileyici değil. Biraz misk ve sedir ağacı, sıradan bir sona imza atıyor.

Made to Measure, aromatik otların, turunçgillerin, ferah baharatların bir araya gelmesiyle oluşmuş bence. Ferah dediğime bakmayın, yaz parfümü değil o. Daha baharlık ve ılık havaların kokusu Made to Measure. Gucci’nin yeni nesil erkek parfümlerine oldukça benziyor Made to Measure. Kullanım sürecinde Guilty Pour Homme’ye hatta 2008 çıkışlı Gucci by Gucci Pour Homme’ye yakın buldum. Anladığım kadarıyla Gucci, yeni piyasaya sürdüğü erkek parfümlerinde benzer yoldan ilerliyor. Bu yolu şöyle tanımlayabiliriz: Herkesin sevebileceği aromatik turunçgilli ferah baharatlı yumuşak odunsu parfümler. Tabii burada tribünlere oynamak büyük önem taşıyor ve Gucci de böyle yapıyor.

Diyeceğim şu ki, Gucci’nin şimdilerde üretimi sonlandırılmış harika erkek parfümlerini ve o kaliteyi unutun. Gucci, yepyeni bir konseptle karşımızda. Yukarıda bahsettiğim üç yeni erkek parfümünü çoğu kişi marketlerde satılan ucuz parfümlere ya da traş sonrası kolonyalara benzetiyor ki haklı sayılırlar. Kalite anlamında vasat, yaratıcılığı olmayan, çok satmaya yönelik kokular görüyoruz Gucci koleksiyonunda. Küresel bir marka olarak belki de böyle davranmak zorundalar ama yine de Gucci’nin Envy For Men’ini ve 2003 çıkışlı nefis Gucci Pour Homme’yi ancak hayalimizde canlandırabiliriz. Öylesine kompleks ve derin parfümler gelmeyecek anlaşılan Gucci’den artık.

Sonuç olarak garip şekilde parfüme kötü diyemiyorum. Bir yönüyle size kendisini kabul ettiriyor. Biliyorsunuz ki Made to Measure, vasat bir parfüm ama yeni başlayanlar için önerebileceğim bir arkadaş. Karşı cinsten övgüler alacağınız, genel olarak çoğu kişinin kokunuzu seveceği, risksiz, orta kalitede bir eser.

EDT formundaki Made to Measure’nin kalıcılığı tende az, kumaşta iyi. Fark edilirliği ilk yarım saat gayet iyi. Sonrasında normal seyir izliyor. İlkbahar-sonbahar kullanımı için uygun. Hem takım elbiseyle hem de günlük kıyafetlerle uyumlu olacaktır.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

6 Kasım 2016 Pazar

Givenchy – Gentlemen Only Absolute (2016)

“Eksiksiz Centilmen Absolute şimdi bir idealle bütünleşiyor: radikal anlamda modern bir ince zevke sahip centilmen. Yeni bölümü ve yeni tarzıyla Givenchy centilmeni. Bu centilmenin eksiksiz özü büyüleyici kokulu yeni bir esansta.

Markanın Couture ruhundan esinlenilmiş Eau de Parfum Gentlemen Only Absolute göz kamaştırıcı ve oldukça sofistike bir kokunun simgesidir. Bergamot ve metalik vurgularının üç sıcak baharatla (safran, muskat ve tarçın) bir araya gelişi, bu yeni koku tasarımına zarafet ve karakter katar. Son olarak, sandal ağacı ve vanilya derin bir duyguyu ifade eder. Kendinden emin modern bir erkeğin parfümünün duyumsal ve alışkanlık yaratan yüzü.

Kendinden önce gelenlerde olduğu gibi Gentlemen Only Absolute, kokuya dair simgelerde yeni bir sayfa açar. Derin bir yoğunluğa sahip bu Eau de Parfum, en ekstrem ince zevkleri en duygusal izlerle bir araya getirir. Çarpıcı biçimde uzun süre dayanan ve büyüleyici kokusuyla, yerini alışkanlık yaratan sandal ağacı ve vanilya notalarına bırakan göz kamaştırıcı baharatların gücüyle kendisini gösterir. Ayrıcalıklı, rafine ve sürekli kendini aratan bu parfüm, düşlemlerin kokusudur.”

Givenchy’nin 2016 çıkışlı yepyeni erkek parfümü Gentlemen Only Absolute’nun resmi internet sitesinden alıntıladığım yukarıdaki tanıtım cümleleri hiç şaşırtıcı değil. Givenchy’nin çoktan klasikler mertebesine yükselmiş parfümü 1974 çıkışlı Gentleman’in devam parfümleri son yıllarda birbiri ardına gelmeye başladı. İlk flanker 2013 çıkışlı Gentlemen Only olmuştu. 2016 itibariyle Gentlemen serisi altı parfüme ulaştı. Ve serinin yeni üyesi Gentlemen Only Absolute olarak kayıtlara geçti.

only-absolute nota yen

Şişe tasarımı olarak klasik Gentleman geleneğinin devam ettirildiğini görüyoruz. Gerçi serinin yeni parfümlerinin kokularının genç nesile hitap edeceği anlaşılıyor. Bir süredir kullandığım Gentlemen Only Absolute, odunsu baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış Givenchy tarafından.

Parfümün başlangıcı tatlı turunçgillerle ve şekerli meyvelerle gerçekleşiyor. Ferah olmayan metalik turunçgiller ve ekşi meyveler tanıdık. Yeni nesil baharatlı oryantallerin çok dışına çıkmıyor üst notalar. Orta kısımda turunçgillerin yerini sıcak baharatlar alıyor. Aynı metalik hissiyat baharatlarda da var. Tarçın ve küçük hindistan cevizi baskın orta bölümde. Bir de safran sürpriz olarak yerini alıyor. Safranı pek sevemiyorum parfümlerde. Burada da durum değişmiyor. Son bölümde bir parça pudralı vanilya göz kırpıyor. Yapay ağaçlar ve parlak amberle kapanış yapılıyor.

Gentlemen Only Absolute, tatlı-ekşi meyveler, sıcak baharatlar ve vanilya üzerine kurgulanmış. Parfümdeki tatlılığı, tonka fasulyesinin verdiğini düşünebiliriz. Yenilik getirmeyen ve gayet popüler olan tarzdaki bu çalışma benim için şaşırtıcı değil. Güvenli sularda yüzmüş, risk almamış ve başarısı kanıtlanmış bir yapının tekrarı olmuş. Meyveler ve baharatların karışımını hangi erkek sevmez ki?

Muhakkak sevmeyenler vardır fakat Gentlemen Only Absolute bu alandaki rakiplerine gönderme olarak düşünülebilir. Spicebomb, 1 Million, Dolce & Gabbana – The One For Men, Yves Saint Laurent – La Nuit de L’Homme, CK One Shock, Allure Homme Sport onun doğal rakipleri olarak görülebilir. Son yıllarda ana akım markalar arasındaki modern meyveli, tatlı baharatlı oryantal rüzgarına Givenchy’de katılmış oldu böylece. Ne diyelim, umarız istediği yere gelir Gentlemen Only Absolute.

gentlemen-only-absolute yen

Benim açımdan değişen bir şey yok. Bu tür kokuları severim ama belli kalitenin üzerinde olması şartıyla. Gentlemen Only Absolute’nun yüksek kaliteli olduğunu söylemek doğru olmaz. Tabii ana akım rakiplerini düşünürsek, bu kalite onu idare eder ama benim için yetersiz. Parfümün üzerindeki o tuhaf metalik hissiyat ve notaların yeterince rafine verilmemiş olması, bir süre sonra can sıkıcı hale geliyor. Parfüm merakına yeni kapılmış genç arkadaşları tavlayacağını düşündüğüm Gentlemen Only Absolute, kötü değil ama benim için yeterli değil ne yazık ki.

EDP formundaki kokusunun kalıcılığı iyi ama etrafa yayılımı düşük. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Genç erkek arkadaşlara, başlangıç için önerilebilir.

Koku Güzelliği:10/6