Guerlain – Guerlain Homme L’eau Boisee (2012)
Tarihi parfüm evi Guerlain, yeni nesil ferah erkek kokularını sürekli Guerlain Homme serisi üzerinden mi devam ettirecek merak etmekteyim. Tamam "Aqua Allegoria" isimli çoğunun üretimi bitirilmiş ferah parfüm serisi var Guerlain'ın fakat bu serinin uniseks kullanıma yakın olduğu söylenebilir.
2008 yılında piyasaya sürülen Guerlain Homme serisinin ilk üyesi, ferah tropikal içki temalı bir parfümdü. Kokusunu harika bulmasam da sıcak yaz günlerinde bol bol kullanılıp, rahatsız etmeyecek lezzetli bir parfümdü. 2009 yılında piyasaya sürülen Intense sürümü benim için büyük hayal kırıklığıydı. Daha sonra çıkan L'eau'yu ise henüz hiç kullanmadım. 2012 çıkışlı L'eau Boisee ise aldığı övgüler sebebiyle ilgi alanımdaydı. Bir süredir denemeye aldığım L'eau Boisee hakkında genel olarak gayet olumlu düşüncelere sahibim.
Kendi sitelerinde L'eau Boisee için ilginç bir bilgi var. Guerlain'in baş parfümörü Thierry Wasser, Hindistan'a yaptığı yolculukta, yeni bir vetiver çeşidi keşfetmiş. Güney Hindistan'da bulduğu bu vetiveri L'eau Boisee'de kullanmış. Bay Wasser'in keşfettiği bu yeni vetiver esansı, hem çok güçlüymüş hem de çok şık kokuyormuş. Buradan anlaşılacağı üzere L'eau Boisee'in vetiver temasına sahip olduğu söylenebilir.
Yine kendi sitelerinde turunçgil, aromatik, odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümü üzerime sıktığımda karşıma ferah turunçgiller ve baharatlar çıkıyor. Turunçgil derken portakal gibi değil de ekşi-buruk bir yapı mevcut. Açıklanan notalarında misket limonu var. Evet büyük ihtimalle misket limonu başlangıçtaki buruk ferahlığın sebebi. Misket limonuna hissedilir oranda kara biber eşlik ediyor. Tozlu ve dumansı sayılabilecek kara biber oldukça ferah ve misket limonuyla uyumu gayet iyi. Başlangıçtaki Terre d'Hermes benzerliği dikkat çekici. Orta kısımda misket limonu geri çekilirken onun boşalttığı yeri yeşil ferah vetiver dolduruyor. Gayet başarılı verilmiş vetivere kara biber eşlik etmeye çalışsa da vetiver tek yetkili orta bölümde. Gayet güzel orta notalar. Sonlarda ferah vetiverin etkisi devam ediyor. Kapanışta ferah odunsu notalar mevcut. Bu kompozisyona sedir ağacı yakışırdı, bay Wasser'de onu kullanmış zaten. Ortalama denebilecek kapanışı fena değil.
L'eau Boisee, kendi sitelerindeki tanıma gayet uygun davranıyor. Ferah, aromatik ve odunsu tanımlamaya diyecek sözüm yok. Belki ek olarak vetiveri sayabilirim. Başlangıçtaki gayet ferah turunçgil patlamasına kara biberin hemen yetişip destek vermesi, ilk saniyelerde kısa süreli Terre d'Hermes esintisine sebep oluyor. Terre d'Hermes'teki portakalı çıkarıp yerine misket limonu eklesek muhtemelen L'eau Boisee'ye ulaşabiliriz. Eski formülasyon Terre d'Hermes'teki o topraksı biberi de andırıyor. Başlangıcı bence parfümün en güzel ve çarpıcı yeri. Evet üst notalar için doğru kelime çarpıcı olmalı.
Orta kısımda vetiverin devreye girmesiyle turunçgillerin geri çekildiğini görüyoruz. Buradaki vetiver yeşil, çok ferah, yüksek kaliteli ve neredeyse dumansı. Biraz Sycomore'u andırıyor buradaki dumansılık ve kalite. Yazılarımı takip eden çoğu arkadaş bilir ki vetiver merkezli parfümlerle aram çok iyi değildir. Yine de buradaki kullanımı çok başarılı buldum. İyi iş çıkarmış bay Wasser. Son kısımda parfüm o kadar zayıflıyor ki alt notaları algılamak çok zorlaşıyor. Anladığım kadarıyla vetiverle uyumlu odunsu notalar yerleştirilmiş kapanışa. Yapaylık hissedilmeyen sedir ağacı, standart ve tekdüze bir son vaat ediyor bize. Her güzelin kusuru olur babında görmezden gelmeliyim belki de.
Açıkçası bu tür devam parfümlerinden beklentim her zaman düşük olur. Yok Intense'miş, yok Sport'muş, bunlar itici geliyor çoğu zaman fakat bu sefer çok başarılı bir devamla karşı karşıyayız. Boynuz kulağı geçer atasözü sanırım bu durum için gayet uygun. 2008 çıkışlı Guerlain Homme'dan daha güzel bence L'eau Boisee. Gerçi ikisinin tarzları biraz farklı. Guerlain Homme, merkeze tropikal içkiyi alırken, L'eau Boisee, vetiveri merkeze almış. Guerlain Homme plaj/sıcak yaz günü kokusuyken, L'eau Boisee ilkbahar-yaz-sonbahar için gayet uygun. Fakat ikisinin de çok kötü huyu var. Performansları düşük.
L'eau Boisee, Guerlain Homme Intense kazasından sonra, oldukça sevdiğim bir Guerlain eseri olarak tenimi süslüyor. Bence katmanlı yapıya sahip. Üst-orta-alt nota ayrımlarını ve geçişleri takip edebiliyorsunuz. Notalar gayet doğal ve kaliteli verilmiş. Bu anlamda onu eleştirmek haksızlık olur. Biber ve vetiverin erkeksi hava verdiği söylenebilir. Ha çok farklı mı? Değil. Sıra dışı mı? Değil. Yaratıcı mı? Değil. Yine de sırf yapılmış olması için yapılan devam parfümlerine benzemiyor. Hatta kullandığım üç Guerlain Homme isimli parfümün içinde en güzeli. Bu anlamda rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Çoğu yorumcunun Terre d'Hermes benzetmesinde haklılık payı var. Bence de başlangıcı ve orta kısmı andırıyor Terre d'Hermes'i. Tabii burada sorulması gereken soru şu: Guerlain gibi bir marka ve Thierry Wasser gibi şöhretli burun, Terre d'Hermes gibi popüler parfümü taklit etmeye tenezzül eder mi? Bilemiyorum, son yıllarda parfüm sektöründe gördüğümüz acayipliklere bakarak "hayır, yapmaz" diyemiyorum. Gerçi birebir benzerlik söz konusu değil. İki parfümdeki vetiver kullanımı ve biberin verilişi oldukça benziyor. L'eau Boisee'deki vetiverin daha hafif, ferah ve sucul olduğunu belirtmem gerek. L'eau Boisee'de turunçgil anlamında misket limonu, Terre d'Hermes'te portakal-greyfurt kullanıldığını söyleyebilirim. Genel olarak benzerliği olsa da L'eau Boisee toplamda daha ferah ve sucul/köksü/dumansı vetiver kullanımıyla sevmesi ve benimsemesi daha kolay bir eser izlenimi bırakıyor.
Kimi kullanıcılar Guerlain'in ünlü klasiği Vetiver'e benzetmiş L'eau Boisee'i. Bence çok büyük benzerlik yok aralarında. İkisinin de vetiver temasına sahip olması böyle düşündürtmüş olmalı insanları. Kimisi de Montale'in Red Vetyver'ine benzetmiş. İşte o konuda haklılar. Hatta bence Terre d'Hermes'ten ziyade Red Vetyver'e daha çok benziyor L'eau Boisee. Fakat performans olarak çok gerisinde Red Vetyver'in.
EDT formundaki parfümün kalıcılığı iyi ama fark edilirliği düşük oldu tenimde. Herkesin sevebileceği, güvenli sayılabilecek şekerli ferah yaz kokularından değil L'eau Boisee. Yaş olarak yirmi beş ve üzerindeki erkeklere uyacağını düşünüyorum. Guerlain'in ana akım rakiplerine oranla yüksek fiyatlara sahip olması sebebiyle denemeden almayın uyarısını yapmak durumundayım.
Son bir durumu daha aktarayım. L'eau Boisee, ilk çıktığında şişesinin kapağı ahşaptandı. Sanırım yeni şişelerde plastik kapağa geçiş yapılmış. Acaba bu arada reformülasyon da geçirdi mi merak etmekteyim. Ayrıca Tekin Acar'ın sitesinde şişesiyle ilgili şöyle bir bilgiye rastladım: "Guerlain Homme L'Eau Boisee’in, ünlü tasarımcı Pininfarina tarafından tasarlanmış olan düzgün biçimli şişesi, Avrupa'nın ormanlarından elde edilen dişbudak ağacından yapılan kapak ile donatılmıştır."
Koku Güzelliği:10/7.5