31 Ekim 2021 Pazar

Loewe – Esencia Pour Homme (1988)

Loewe’nin, deri ürünler, giysiler, parfümler ve diğer moda aksesuarları konusunda uzmanlaşmış İspanyol lüks moda evi olduğunu biliyoruz. 1970’li yıllara kadar uzanan parfüm geçmişiyle Loewe, çok popüler olamasa da arkasında esaslı klasikler bırakmış. Markanın 1988 yılı çıkışlı erkek parfümü Esencia Pour Homme, kokular dünyasının saygı gören klasiklerinden olmayı başardı.

Loewe’nin internet sitesinde Esencia’nın, insanlığın yaşam kodu DNA’dan ilham alınarak tasarlandığını öğreniyoruz. Eau de Toilette versiyonun iki yüzden fazla elementin birleşiminden oluşturulduğu vurgulanmış. Ayrıca vetiver, lavanta ve tarhun notalarının öne çıkarıldığını görüyoruz.

Esencia Pour Homme’nin başlangıcı yeşil lavanta ve bergamot ikilisiyle gerçekleşiyor. Pek ferah sayılamayacak aromatik otsu üst notaların eski haline göre biraz seyreltilmiş olduğunu düşünüyorum. Orta bölüme geçildiğinde yeşil karakterin devam ettiğini izliyoruz. Orta kısımda aromatik baharatların, buruk Akdeniz otlarının ve meşe yosununun dansına tanık oluyorum. Harika ve hafiften dumansı sayılabilecek orta bölümden sonra kapanışta odunsu notaların yoluna devam ettiği iddia edilebilir.

Esencia, yeşil aromatik erkeksi, eski tarz parfümlerin en iyi örneklerinden birisi olarak kabul edilebilir. Benim de oldukça sevdiğim bir gruptur bu arkadaşlar. Ralph Lauren – Polo (yeşil şişe), Paco Rabanne Pour Homme, Jacques Bogart – Bogart, Van Cleef & Arpels – Tsar gibi harika parfümlerin segmentindeki Esencia, tabii ki yüksek kaliteli ve 1970’li yılların koku formunu tekrarlıyor. Bu anlamda yeni nesil bol şekerli erkek parfümlerle en ufak benzerlik taşımıyor.

Kokusal olarak çoğu kullanıcı Esencia’yı Polo yeşil şişeye benzetiyor fakat bence yeşil karakterleri dışında Polo deri-paçuli parfümüne dönüşüyor. Esencia ise ardıç-meşe yosunu hattında ilerliyor. Polo’dan ziyade Paco Rabanne Pour Homme ve Bogart’a daha yakın duruyor Esencia.

Esencia, erkeklerin dünyasına özel, hafiften maço, kendine özgü tavrı olan, herkesin sevemeyeceği, kırk yaş üzeri erkeklere hitap eden çok hoş sabunsu, temizlik hissi veren yeşil ağaçsı, çamsı bir parfüm. Eğer bu tarz kokulara ilginiz varsa sağlam seçenekle tanışmış durumdasınız. Yok ben 2010’lu yılların ambroksan/tonka fasulyeli bıktırıcı şeker bombası piyasa parfümlerine yakınım diyorsanız, o zaman Esencia’nın yanından bile geçmeyin.

Kullandığım Eau de Toilette versiyonuydu. Yakın zamanda Esencia’nın Eau de Parfum formu da çıkmış. Onu ılık-serin ilkbahar günlerine yakıştırıyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

26 Ekim 2021 Salı

Lalique - L'Insoumis (2016)

Lalique’nin başarılı parfümleri, markaya olan ilgimi giderek artırıyor. Parfüm trendlerinin dışında koku örneklerine yer vermeye çalışan Lalique, iyi parfümörlerle çalışıyor ve kalite anlamında birçok anaakım markadan yüksek seviyede duruyor. 2016 yılı çıkışlı erkek parfümü L’Insoumis’i de bu yüzden merak ettim.

Lalique’in internet sitesinde L’Insoumis aromatik, amberli, odunsu, rafine fujer olarak tanımlanmış. L’Insoumis’in kelime anlamı başına buyruk olarak vurgulanmış. Ayrıca sıra dışı ve öncü koktuğu belirtilmiş. Açıklanan notalarında rom içkisi, fesleğen, ada çayı, yosun gibi notalar dikkat çekiyor.

L’Insoumis’in açılışı alkol-içki ve fesleğen karışımıyla gerçekleşiyor. Pek ferah sayılamayacak başlangıcından sonra içki teması orta bölümde de devam ediyor. Aromatik otlar ve rom içkisinin birlikteliğine sonlarda vetiver ekleniyor. Bir parça da paçuli var alt notalarda fakat köksü ve kuru değil.


L’Insoumis, geneline bakıldığında erkeksi sayılabilecek modern içki temalı esere benziyor. Parfümdeki rom içkisi hissiyatından sonra fesleğen benzeri aromatik otlar biraz burnumu zorluyor. Parfümlerde fesleğeni sevemiyorum ve burada da durum değişmiyor. Kremsi sayılabilecek vetiver, parfüme büyük bir fujer etkisi vermiyor. Kimi kullanıcıların L’Insoumis’i eski tarz maço erkek parfümlerine benzetmelerini pek anlayamadım. Geneline bakıldığında eski ve nostaljik davranmıyor. Guerlain Homme benzeri metalik sayılabilecek içki ağırlıklı bir arkadaş sadece.

Kokusal anlamda yeni nesil bol şekerli birbirinin aynısı modern parfümlere yakın değil neyse ki. Trendlere uymayan farklı kokusu steril yapaylık taşıyor gibi. Tek düze ilerliyor pek değişim göstermiyor. Onu kullanırken kendimi harika ve konforlu hissetmedim fakat farklı bir deneyim olarak düşünmek gerekiyor.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Ilık ilkbahar-serin yaz günleri için fena seçenek değil. Kokusunu Fabrice Pellegrin tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Ekim 2021 Perşembe

Jo Malone – Oud & Bergamot (2010)

Jo Malone’nin 2010 yılı çıkışlı uniseks parfümü Oud & Bergamot’un oldukça seveni olduğunu görüyoruz. 2010’lu yılların popüler niş parfüm öğesi öd ağacı temasına sahip olduğunu isminden, tanıtımından ve kokusundan anlıyoruz.

Jo Malone’nin internet sitesinde Oud & Bergamot hipnotik ve çekici olarak tanıtılmış. Ayrıca Orta Doğu koku geleneklerinin merkezinde yer alan bu saygın ahşabın (oud) gizemli, dumanlı karakterinin taze bergamotla uyumundan bahsedilmiş.

Oud & Bergamot’un açılışı kuru ve ferah sayılamayacak odunsu bergamotla gerçekleşiyor. Bir parça dumansı siyah çay kokusunu andıran ilk dakikalardan sonra odunsu karakter iyice baskın hale geliyor. Orta bölümde kuru odunsuluk sedir ağacını anımsatıyor. Tatlılığın oldukça az olduğu orta notalardan sonra kapanışta da kuru odunsuluk hakimiyetini sürdürüyor.

Oud & Bergamot, günümüzün yeni nesil parfümlerine benzemeyen yapıya sahip. Tatlılık neredeyse yok. Kuru odunsu ve tütsü benzeri ana yapı, hafiften reçineli ağaçsı parfümleri andırıyor. Parfüme ismini veren iki ana öğe, ilginç şekilde fazlaca baskın değil büyük resimde. Bergamot başlarda biraz gözüküyor. Öd ağacı da çoğu oud temalı parfümdeki gibi ağır güllü şekilde verilmemiş. Buradaki öd ağacı, kuru sedir ağacı kokusuna yakın duruyor. Hatta parfümün ana aksını yarı karanlık sedir ağacının oluşturduğunu düşünüyorum.

Oud & Bergamot, bu haliyle yüksek kaliteli işçiliğe sahip. Yapaylığa rastlanmıyor ve kokusal anlamda harika iş çıkarıyor. Bu tür odunsu yapıları sevdiğim için kullanmaktan zevk aldım. Burada Arap-Orta Doğu esintili form yok. Gayet modern ve seküler davranıyor öd ağacı. Düz çizgide ilerliyor ve hemen hemen hiç değişmiyor. Pek katmanlı koktuğu söylenemez.

Zihnim yanıltmıyorsa biraz Comme des Garçons 2 Man’i ve üretimi biten Gucci Pour Homme’yi andırıyor. Bu enfes kokunun büyük bir günahı var ki o da performansı çok kötü. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı oldukça az. Cologne Intense gibi garip konsantrasyona sahip. Keşke daha güçlü kokabilseymiş. Sonbahar-kış döneminde kullanmaya yakın duruyor. Kokusunu sektörün tanınan burunlarından Christine Nagel tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8.5

16 Ekim 2021 Cumartesi

Prada – Infusion d’Iris (2015)

Prada’nın 2007 yılında çıkan kadın parfümü Infusion d’Iris, ilk çıktığı dönemde parlamış, sonrasında yıldızı sönmeye başlamıştı. Prada, 2015 yılında Infusion d’Iris’i reformüle edip tekrardan piyasaya sürdü.

2015 yılı çıkışlı Infusion d’Iris, Prada’nın internet sitesinde turunçgil çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Resmi tanıtımında “Değerli ve bulunması zor Les Infusion De Iris, İtalyan mandalinası, tunus nerolisi, galbanum, orris, sedir ağacı, benzoin ve tütsü temel notalarının karışımıyla irisin şehvetli yorumudur” cümlesiyle lansmana çıkmış. Açıklanan notalarında en ilgi çekici öğe sakız ağacı teması denebilir.

Parfümün ilk saniyelerinde sabunsu ve damla sakızını andıran tozlu turunçgiller bizi karşılıyor. Açıklanan notalarında mandalina ve neroli var ki ilk saniyelerdeki ferah sayılamayacak turunçgillerin kaynağı muhtemelen bu notalar. Orta kısımda sabunsuluk devam ederken bu sefer tozlu iris çiçeği partiye katılıyor. Geri planda yüksek ihtimalle vetiver bulunuyor ama açıklanan notalarında yer verilmemiş. Sonlarda odunsu yapıyla kapanış yapılıyor.

Infusion d’Iris, basit, sakin, yumuşak ve barışçıl bir parfüm. Derin değil, karmaşık davranmıyor, rahatsız etmiyor. Fazlasıyla durgun, iddiasız, uysal ve hatta huzurlu denebilir. Onun hareketsiz ve pasif kokusu bir süre sonra konforlu hale de gelebilir uyuşuk da hissettirebilir. Bu anlamda düz çizgide devam eden sabunsu-çiçeksi kadın parfümü arıyorsanız şık ve kaliteli seçim olacaktır.

Kimi kullanıcıların yeni yıkanmış kıyafet kokusuna benzettiği Infusion d’Iris, temizlik hissi veren genel yapısıyla beyaz gömlek üzerine sıkılabilecek en hoş eserlerden birisi.

Eau de Parfum olmasına rağmen performansı kötü ne yazık ki. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı zayıf. Ilık ilkbahar günlerine daha çok yakışacağını sanıyorum. Kokusunu Daniela Andrier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

11 Ekim 2021 Pazartesi

Ralph Lauren – Safari For Men (1992)

Modacı Ralph Lauren’in Afrika kıtası için “Bazen orada bulunmamış olmak daha iyidir” dediği rivayet edilir. Ralph Lauren’in kurduğu moda imparatorluğunda yine de Afrika kıtasına özgü tasarımlar ve esinlenmeler vardı. Ralph Lauren’in 1980’li yıllarda piyasaya sürdüğü Afrika safari tarzı kıyafetleri ve kol saatlerinin yanında 1990 yılında Safari isimli kadın parfümü de yer almıştı.

Ralph Lauren için Safari koleksiyonu, sömürgeci batı medeniyetlerinin Büyük Beyaz Avcı olarak kendilerini tanımlayıp, Afrika çöllerinde kurdukları kibirli Safari çadırlarında, nesli tükenmekte olan bir türün vizyonuydu belki de: Serengeti Ovalarında gümüş çay servisiyle piknik yapan türden bir kadının portresi… 1990 yılındaki kadınlar için ilk Safari’den sonra 1992 yılında erkek versiyonu raflara çıkmıştı.

Gerek Safari’nin kadın versiyonu gerekse Safari erkek, deri benzeri kutusu ve kristal kesime benzeyen vintage şişeleriyle 2020’li yılların parfüm şişesi tasarımlarının oldukça dışında yer alıyor. Basit ama kesimli şişenin içindeki açık sarı sıvı, 1980 hatta 1970’li yılların çok kullanılan öğesiydi. Bir şipre çoğu zaman sarı renge sahiptir, bu durum adeta yazılı olmayan kuraldır.

 

Safari For Men, 1990’lı yılların en sevilen erkek koku klasiklerindendi. Tabii aradan geçen yılların ardından onun tarzı, modern parfümlerden oldukça uzakta kaldı. Safari For Men’in açılışı bergamot, artemisya, aldehit ve aromatik yeşil notalarla gerçekleşiyor. Ferah sayılamayacak tanımlanması zor erkeksi baharatlı-meyveli nostaljik yapı, orta bölümde de devam ediyor. Orta kısımda erkeksi çiçekler de partiye katılıyor. Gül, karanfil ve yasemin, garip hüzün dalgasına katılıyor. Sonlarda bir parça deri, meşe yosunu ve paçuliyle kapanış yapılıyor.

1990’lı yılların ve daha öncesinin kokusal referanslarına ait bir parfüm Safari. Gayet erkeksi ve onu koklayan kadınlar yüksek ihtimalle beğenmeyecekler ve övgüler alamayacaksınız. Z kuşağının kafası karışık gençleri Safari’ye kolayca burun kıvırıp, onu dede kokusu ya da modası geçmiş olarak tanımlayabilir. Evet, o nostaljik hatta retro kokuyor. 2020 ve 2030’lı yılların kokusal trendlerine uymayacağı kesin gibi. Zaten Safari’nin popüler delikanlı olmak gibi derdi yok.

Erkeksi çiçekler terimi günümüzde anlamsız olarak düşünülebilir fakat 1980 yıllarda çoğu erkek parfümünde maskülen şekilde çiçekler kullanılıyordu. Safari, bergamotlu, neredeyse sabunsu aromatik baharatlı meyvemsilikle hüzünlü çiçekleri bir araya getiriyor ve bunu da yüksek kaliteyle yapıyor. Eski dost meşe yosunu tabii ki oralarda bir yerde. Tatlı-şekerli vanilya bombası modern parfümlerden sıkılan erkekler için iyi bir kaçış seçeneği Safari, tabii yaşınız kırkın üzerindeyse.

Herkese uymayacak yapısı ve koleksiyoner seviyesindeki kullanıcılara yönelik kokusal sınıfıyla, unutulmaya yüz tutmuş Safari’nin temsil ettiği maço erkek kalıbı, hoş bir anı olarak hafızalarımızda kalacaktır. Safari konfor parfümü değil, erkekler kulübünün esaslı üyesidir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı güçlü değil. Onun buruk-hüzünlü yapısını, ılık-serin sonbahar döneminde kullanmaya yakıştırıyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

6 Ekim 2021 Çarşamba

Montale – Intense Roses Musk (2015)

“Montale’nin tüm zamanların klasik kokularından birinin yoğunlaştırılmış versiyonu olan Intense Roses Musk, şehvetli, değerli misk ile zarif bir şekilde uyumlu gül buketi içerir. Derin, sıcak amber ve yoğun seksi yasemin dokunuşuyla vurgulanan bu özel ekstrait versiyon, zarif, güçlü ve uzun ömürlü yayılıma sahiptir.”

Montale’nin internet sitesindeki bu cümleler, Intense Roses Musk’un, markanın önem verdiği parfümlerden Roses Musk’un devam kokusu olduğunu anlatıyor. Intense kelimesiyle, parfümler dünyasında neyin kast edildiğini artık biliyoruz. Intense Roses Musk’un Extrait formunda olması, onun iddiasını ortaya koyduğunu gösteriyor.

Parfümün açılışı canlı, dinamik ve kadınsı gül kokusuyla gerçekleşiyor. İlk dakikalarda etrafa uçuşan gül, yeni nesil modern şekerli gül parfümlerini çağrıştırıyor. Orta bölümde gülün ağırlığı daha da artıyor. Tatlılığı artan güle, beyaz çiçekler eşlik ediyor. Açıklanan notalarındaki yaseminin, orta bölümden itibaren kendisini gösterdiğini söyleyebilirim. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Gül suyu hatta öd ağacını anımsatan miskli kırmızı gül teması, son saatlere imzasını atıyor.

Güzel başlayan, ilerleyen saatlerde ağır Montale tarzı tatlı gül kokusuna dönüşen Intense Roses Musk, kıyafet üzerinde alt notalarında öd ağacının güle yakın kullanımını akla getiriyor. Ten üzerinde değil de kıyafette daha hoş duruyor. Genel Montale yapısına sahip ve çok derin kokmuyor. Tek düze ilerliyor ve gül sularını anımsatıyor.

Bir başka Montale ve bir başka bu fiyata değer mi tartışmasına daha girmeye gerek yok. Intense Roses Musk, oldukça güçlü ve yoğun karaktere sahip. Bileğinize sıktığınızda adeta yağlı bir tabaka kalıyor teninizde. Parfümün yüksek konsantrasyona sahip olduğu belli. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üzerinde. Anlaşılacağı üzere güçlü bir parfüm. Eğer kokunuzu etrafa duyurmak istiyorsanız muhtemelen doğru seçeneklerden birisi.

Oysa kokusal anlamda yine bir Montale klasiği diyebilirim. Gül kullanımı özensiz ve yapaylığa yakın. Montale’nin çoğu parfümü gül kokar ve hemen hemen hepsi birbirini andırır. Aralarında küçük farklar vardır. Yine bu hissi yaşıyorum. Ağır ve Arabik gül kullanımı herkese göre olmayabilir. Sevmesi ve kullanması kolay sayılamayacak bir eser. Denemeden almak tabii ki iyi fikir değil.

Bu parfümle Montale’nin Ortadoğu pazarını hedeflediğini düşünüyorum. Bizim gibi gül kokularının içinde büyümüş insanlar için çok özel değil Intense Roses Musk. Neredeyse yağlımsı gül kullanımıyla kadınlara yakın durduğu açık. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Sonbahar-kış kullanıma uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5

1 Ekim 2021 Cuma

Dolce & Gabbana – The One Eau de Parfum (2015)

Dolce & Gabbana’nın, 2008 yılında piyasaya sürdüğü erkekler için The One, büyük beğeni topladı ve en çok satanlar listelerine girmekte zorlanmadı. Benim de sevdiğim eserlerden olan ilk The One, Eau de Toilette formundaydı. Yıllar içinde parfümün başarısının ardından The One isimli devam kokuları çıkmaya başladı.

Son yıllarda ünlü Eau de Toilette formundaki erkek parfümlerinin Eau de Parfum versiyonlarının çıkarılması furyasına yeni bir oyuncu daha eklendi. 2015 yılında The One’ın Eau de Parfum formundaki kardeşi raflara çıktı. The One sever birisi olarak oldukça merak ediyordum yeni Eau de Parfum’u. Markanın resmi açıklamasına göre The One Eau de Parfum erkeksi ve çekiciymiş. Ayrıca yoğun, karizmatik ve inceliği temsil ediyormuş.

Parfümün ilk saniyelerinde ferah sayılamayacak modern, leziz ve tatlı turunçgiller bizi karşılıyor. Açılışta leziz ve çarpıcı greyfurdun olduğunu düşünüyorum. Başlangıcı çok güzel. Orta bölümde turunçgiller hafiften geriye çekilirken sıcak baharatlar hakimiyeti ele geçiriyor. Zencefilin sıcaklığı dikkat çekiyor. Ayrıca kakule de orta bölüme ayrı burukluk veriyor. Sonlarda tütün vurgulanıyor tanıtımlarda fakat kuru sedir ağacının rolünü görmezden gelemeyiz. Şekerli olmayan tütün ve odunsularla kapanıyor.

The One Eau de Parfum ile ilgili akla gelen ilk soruyu sizin yerinize sorayım. İlk çıkan The One’a benziyor mu? Eau de Parfum versiyonu, devam parfümü olduğu için tabii ki ilk The One’a benziyor. Hatta iki parfümün başlangıcı oldukça birbirine yakın. Orta bölümde ufak ayrışmalar gerçekleşiyor. Bu anlamda Eau de Parfum versiyonu biraz daha az tatlı, olgun ve resmi denebilir. İlk The One EDT çok daha cana yakın, yakışıklı, leziz ve ağız sulandırıcıydı. Onun enerjisi adeta kendinizi iyi hissettiriyordu. Eau de Parfum ise o kadar sosyal ve dinamik değil. Şaşırtıcı şekilde Eau de Parfum’un performansı düşük. Etrafa yayılımı sınırlı. Neyse ki kalıcılığı yeterli.

The One Eau de Parfum’u koklayan hanımefendilerin sevdiklerini gözlemledim. İlk The One EDT’nin de kadınlar tarafından çok sevildiğini görüyordum. Dolce & Gabbana karşı cinsi kokusal anlamda etkileme konusunda muhtemelen Giorgio Armani ile en iyi birkaç ana akım markadan birisi denebilir. Onu koklayan hanımefendilerden övgüler almanız sürpriz olmaz.

Gerçek bir parfüm sever, kadınlardan ya da erkeklerden övgü almak için değil, kendisini mutlu ettiği için parfüm kullanır diye genel kanı vardır. The One Eau de Parfum’u kullanım döneminde hiç yadırgamadım. Kalite anlamında harikalar yaratamasa da onu koklaması zevk veriyor. Yine de ilk The One EDT’yi daha çok sevdiğime karar verdim.

The One Eau de Parfum’un kokusunu ünlü burun Olivier Polge tasarlamış. Sıcak baharatlı kokusuna istinaden sonbahar-kış döneminde kullanmak yerinde olacaktır.

Koku Güzelliği:10/7