deri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
deri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ocak 2024 Pazartesi

Bentley For Men Intense (2013)

Lüks araba markalarının parfümler çıkarmasına alışmaya başlıyoruz. Ferrari’nin çıkardığı parfümlerden sonra Bentley de koku sektörüne girmiş durumda. Mercedes’in de yakın zamanlarda parfümler çıkardığını görüyoruz ki bu trend ilerleyen yıllarda artabilir.

Ultra lüks araba markası Bentley’in 2013 yılında çıkardığı parfümlerden For Men Intense, oldukça sevildi. Birçok Bentley parfümünü denemiş birisi olarak For Men Intense’nin en başarılı eserlerinden olduğunu düşünüyorum.

Bentley For Men Intense genel olarak amberli, içkimsi, baharatlı bir parfüm. Parfümün kimi zaman ağır ve yorucu olduğunu düşünebiliriz. Burada karanlık ve egzotik amber büyük rol oynuyor. Parfümün resmi tanıtımında labdanumdan bahsedilmiş. Koku karakteri kimi zaman ayakkabı boyasını çağrıştıran garip baharatlar ve neredeyse paçuli-deri-labdanum aksına yakın tavrıyla For Men Intense kendine özgü takılıyor.

Çoğu zaman niş parfümlerde gördüğümüz bu kombinasyon, herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı yapı vaat ediyor. Onu kullanıp da herkesten övgü almayı düşünüyorsanız hata edebilirsiniz. Üzerimde onu koklayan kimi erkeklerin hiç beğenmediğini, bazı arkadaşların da ismini sorup merak ettiklerini gözlemledim. Ya sev ya nefret et tarzı parfümlerden dersem yanlış olmaz.

Bazen hata yapıp 4-5 fıs üzerime sıktığımda hem kendimi hem de etraftaki insanları rahatsız ettiğini fark ettim. İlk saniyelerde oldukça ağır ve yoğun yapısına dikkat edilmeli. Az uygulamakta fayda var.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı kıyafet üzerinde çok iyi, etrafa yayılımı ilk saldırganlıktan sonra normale dönüyor. Olabilecek en soğuk günlerde kullanmak iyi fikir. Sıcak yaz günlerinde boğucu ve bıktırıcı kokabilir.

Koku Güzelliği: 10/6

16 Mayıs 2023 Salı

Amouage – Memoir Woman (2010)

Amouage'nin 2010 yılında çıkarttığı Memoir Woman, markanın şipre olarak sınıflandırdığı kadın parfümlerinden birisi. Amouage, kendi internet sitesinde Memoir Woman'ı şu kelimelerle tanımlamış: "Yanan baharatlarla renklendirilmiş siyah beyaz bir şipre olan Memoir Woman, birbirine karışan ve çarpışan parçalanmış anıları çağrıştırıyor."

Parfümün açıklanan notalarının zenginliği, eserin de derinliğine işaret ediyor. Absint, çemen otu, benzoin, kunduz yağı gibi günümüz parfümlerinde pek görmediğimiz ilginç notaların bir araya getirildiği ilk anda dikkatimi çekiyor.

Memoir Woman'ın açılışı bir parça mandalina ve dumansı baharatlarla gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve zengin başlangıcını oldukça beğendim. Orta kısımda dumanlı baharatlara hafiften hayvansı deri ekleniyor. Sonlarda derinin yanında kendisini gösteren miskle kapanış yapılıyor.

Bizzat Amouage, Memoir Woman'ın şipre merkezli koktuğunu vurguluyor. Burada turunçgilli ferah şiprelerden ziyade daha koyu ve karanlık sayılabilecek baharatlı deri temasına yakın duruyor. Kokusal anlamda fazlaca arkaik değil. Hatta bir parça modern deri parfümlerini bile çağrıştırıyor.

Memoir Woman, Amouage'ye yakışan derinlikte ve zenginlikte diyebilirim. Deri parfümlerini severim ve buradaki hafiften plastiğimsi tatlı deri temasını sevdim. Size garip gelebilir ama buradaki deri kullanımını hafiften Paco Rabanne’nin popüler eseri 1 Million’ın sonlarına benzettim.



Kadın parfümü olarak çıktığını biliyoruz ama erkekler rahatlıkla kullanabilir. Hatta bence erkek kullanımına daha yakın duruyor. Kokusunu Daniel Maurel ve Dorothee Piot birlikte tasarlamış.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

8 Mayıs 2023 Pazartesi

Histoires de Parfums – 1740 (2000)

17. yüzyıl Aydınlanma Çağının başlangıcı olarak kabul edilir. 17. yüzyılın sonlarında John Locke’ın kuramlarıyla Avrupa kıtası Işığın Yüzyılı’nı diğer deyişle aklın zaferini yaşıyordu. Rasyonalizmin, otoriterliğe galip gelmesi, 2000 yılında bir niş parfüme ilham verdi.

En başarılı tematik niş parfüm evlerinden Histoires de Parfums’un ilk piyasaya sürdüğü kokulardan 1740, kendi internet sitesinde baharatlı odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımında “Modern hedonist erkek için gerçekten gözü kara bir koku. Deri ve davana notalarının Işığın Yüzyılı’nın skandal özgürlüklerini keşfettiği bir parfüm” cümlesini görüyoruz.

1740’ın başlangıcı eski kokan tütün ve tozlu turunçgillerle (bergamot olabilir) gerçekleşiyor. Orta kısımda dumanlı baharatlar ve tütün yoluna devam ederken geri planda tozlu paçuliyi görüyoruz. Sonlarda amber-labdanum temelinde nokta konuluyor.

Uzun zaman önce kullandığım 1740’ı çok beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından fikrimde değişiklik yok. Dumanlı tütün, tozlu baharatlar, nostaljik paçuli ve egzotik amber harika şekilde birleştirilmiş. Onun şimdiye kadar kullandığım en dumanlı, karakterli, entelektüel parfümlerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

1740, yeni nesil parfüm trendlerine uymayan sıra dışı kokusuyla hem eski tarz tütünsü eserlere göz kırpıyor hem de modern klasiklerden birisi olduğunu hissettiriyor. Açıklanan notalarında deri vurgulansa da bana göre tütün-paçuli-amber temasına yakın duruyor.

Bir tütün kokusu sever olarak 1740’a hayran kaldım. Onun detaylı ve yüksek kaliteli dumanlı hali kimi zaman kül tabaklarını andırıyor çoğu zaman erkekler kulübünde deri kaplı ahşap koltuklarda oturan ve puro içen alfa erkeklerin toplantısını düşündürtüyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Performansı tatmin edici. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/9

12 Nisan 2023 Çarşamba

Hermes – Eau d’Hermes (1951)

İkonik lüks ürünler markası Hermes’in şöhretli çantaları kadınlar için arzu nesnesi haline gelmiş durumda. Bu üst düzey markanın oldukça yüksek fiyatlara satılan deri ürünlerinin yanı sıra, 1951 yılında ilk parfümü raflara çıkmıştı.

Hermes’in internet sitesine göre Eau d'Hermes, Edmond Roudnitska tarafından yaratılmış ve "Bir Hermes çantasının içine konulmuş parfüm aromasını" çağrıştırdığı belirtilmiş. Kuru baharatlı olarak sınıflandırılmış. İçeriğinde üç öğe öne çıkarılmış: Petitgrain, kakule ve tarçın.

Eau d’Hermes’in başlangıcı eski-tozlu turunçgillerle gerçekleşiyor. Eski tarz şipreleri andıran nostaljik limon-portakal aromasını andıran açılışından sonra karşımıza kuru baharatlar çıkıyor. Tarçın ve karanfil benzeri baharatların ardından kapanışta hayvansı deri ve vanilyayla nokta konuluyor.

Eau d’Hermes 1950’li yıllardan günümüze geliyor. Doğaldır ki onun koku karakteri 1900’lü yılların ortalarına ait. Bu anlamda yeni nesil tatlı-baharatlı parfümlere pek benzemiyor. Onun eski limon kolonyalarını andıran ilk saatleri ve sonlarındaki hayvansı deri yönü, şimdiki zaman için şaşırtıcı ve nostaljik denebilir. Onun herkese hitap etmeyen yapısını dikkate almanızı öneririm.

Eau d’Hermes, Chanel Pour Monsieur’u hafiften andıran yapısıyla bu tarzın sıkı üyelerinden denebilir. Uniseks olarak sınıflandırılmış fakat bana göre erkek kullanımına yakın duruyor. Kalite anlamında sorunsuz görünüyor.

Eau de Toilette formunda. Parfümün en büyük problemi performansının zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf. Ilık ilkbahar günlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

4 Nisan 2023 Salı

Mancera – Cedrat Boise (2011)

Montale’nin kardeş niş markası Mancera’nın, 2011 yılında çıkardığı Boise Cedrat, en popüler parfümleri arasında sayılabilir. Her ne kadar yeni bazı Mancera parfümleri niş sektöründe dikkat çekse de benim için Mancera denilince ilk akla gelen parfüm Cedrat Boise’dir.

Mancera’nın internet sitesinde Cedrat Boise şu cümlelerle tanıtılmış: “Canlı ve ışıltılı Cedrat Boise, narenciye, frenk üzümü ve baharat notalarıyla açılır. Yasemin ve paçuli yapraklarının şehvetli kalbinde dinlenir. Uzun süre kalıcı odunsu, vanilya, deri ve misk notalarıyla sizi büyüler.”

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları ekşi, tatlı, kremsi meyvelerle gerçekleşiyor. Modern sayılabilecek bergamota ananas benzeri mayhoş meyveler eşlik ediyor. Orta kısımda meyvemsi hissiyat biraz geri çekilirken deri ve kadınsı sayılamayacak yasemin geri planda kendisini hissettiriyor. Sonlarda odunsu, miskli temayla kapanış yapılıyor.

Cedrat Boise’nin ilk çıktığı yıllarda oldukça popüler hale gelmesinin sebebi Creed’in şöhretli eseri Aventus’a benzetilmesiydi. Gerçekten de ilk dakikaları Aventus’a fazlasıyla benziyor. Kimi kullanıcılar Cedrat Boise’nin Aventus’a benzemediğini iddia etse de durum pek öyle değil. İlk iki saat Cedrat Boise Aventus’un klonu gibi davranırken orta kısmın sonlarında deri Cedrat Boise de ana öğe hale geliyor. Sedir ağacı ve misk de sonlarda Aventus’tan ayrılan yönleri denebilir.

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları oldukça canlı, dinamik ve leziz ama biraz tatlılığı fazla geldi bana. Hafiften çiçeksi hissettiren başlangıcının soğuk havalarda fazlaca ekşi koktuğunu algıladım. Ilık ve sıcak havalarda daha güzel davrandığını düşünüyorum. Bu anlamda sonbahar-kış mevsiminden ziyade ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha iyi seçenek denebilir.

Gelelim can alıcı soruya. Aventus gibi kült eser dururken Cedrat Boise’yi almaya gerek var mı? Aventus’un daha dolgun ve güçlü hali gibi hissettiren Cedrat Boise, Aventus severlere daha fazla deri vaat ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yeterli. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Uniseks olarak sınıflandırılmış. Hem kadınlara hem de erkeklere uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7

27 Mart 2023 Pazartesi

Amouage – Epic Man (2009)

“Epic Man, Çin’den Arabistan’a uzanan eski İpek Yolu yolculuğunun birçok efsanesini çağrıştıran odunsu oryantal kokudur. Mistik yolculuğun yol gösterici ışığı olarak o, doğanın her şeyi bilen gücüdür, efsanenin koruyucusudur.”

Amouage’nin 2009 yılında çıkan erkek parfümü Epic Man’in ilgi çektiğini görüyoruz. Birçok niş markanın rekabete katılmasıyla Epic Man’in biraz geri planda kaldığını görsek de markanın başarılı erkek parfümlerinden diyebiliriz.

Yukarıdaki tanıtım cümlelerine ek olarak Epic Man, Amouage’nin internet sitesinde odunsu amber olarak sınıflandırılmış. Epic Man’in tasarımcı burnu Randa Hammami için Amouage şunları söylemiş: “Suriyeli kadın parfümörlerden Randa Hammami, levanten mirasını sıcak, rahatlatıcı ve kararlı şekilde şehvetli koku tarzı yaratmak için kullandı.”

Epic Man’in ilk saniyeleri yeşil sayılabilecek galbanum ve kuru baharatlarla gerçekleşiyor. İlk saniyelerdeki odunsu dumanlı tütsü benzeri yapı orta kısımda da devam ediyor. Orta bölümde odunsu tarafa geçen Epic Man’in sonları reçineli tütsü ve bir parça deriyle tenden ayrılıyor.

Epic Man’in yeşil şişesine bakarak onun keskin yeşil davranacağını tahmin ediyoruz. Başlangıç ve orta kısımda yeşil odunsu izlenim verdiğini anlıyorum. Onun ana damarı reçineli, dumanlı tütsü ve sedir ağacı/deri benzeri yüksek kaliteli yapıdan oluşuyor.

Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Birçok nota gayet gerçekçi hissettiriyor. Erkeksi odunsu tema tatlılık barındırmıyor. Bu anlamda yeni nesil modern bol şekerli parfümlere hiç benzemiyor. Gayet şık, takım elbiseye uyabilecek tavrıyla 30-35 yaş üzeri beyefendilere sağlam seçenek olarak görülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Genele hitap etmeyen yanını göz önünde bulundurarak denemeden almamanızı önerebilirim.

Koku Güzelliği:10/8

13 Mart 2023 Pazartesi

Atkinsons – Oud Save The King (2013)

Bir zamanlar gözü pek, genç İngiliz beyefendisi Londra’nın ışıltılı kozmopolit sokaklarında şöhret, servet ve muhteşemlik arayışı içinde Kuzey İngiltere’nin vahşi, engebeli coğrafyasını terk etti.

O beyefendinin adı James Atkinson’dı ve 1799’da Londra’da ilk mağazasını açtı. Sabun ve parfüm satılan mağazasının ünü kısa sürede yayıldı ve 1826 yılında İngiliz kraliyet ailesine parfüm tedarik eder hale geldi. 200 yıldan fazla zamandır parfüm üreten Atkinsons markasının 2013 yılında Oud Save The King isimli parfümü dikkat çekti.

Mısır Veliaht Prensi Muhammed Ali İbrahim ile Amerikalı film yıldızı Mabel Normand arasındaki yasak aşk hikayesinden ilham alan Oud Save The King, markaya göre görkemli şekilde duygusal ve lüks olarak tanıtılmış. Oryantal koku sınıfına dahil edilmiş. Açıklanan notalarında çay, oud ve deri öne çıkarılmış.

Oud Save The King’in açılışı sıcak baharatlar ve çay temasıyla gerçekleşiyor. Orta kısma doğru pudralı metalik baharatlara vanilya ve deri ekleniyor. Son kısımda deriye sandal ağacı ve oud eşlik ediyor.

Öncelikle parfümün isminde küçük kelime oyunu yapılmış. İngiltere milli marşında geçen God Save The King terimini Oud Save The King olarak değiştirmişler. Parfümün ismindeki oud, kokuda pudralı, tatlı ve sıcak verilmiş. Keskin baharatların ve hafiften süeti andıran deriyle birleşen oud, ağır Arap temasından ziyade daha modern ve batılı tarafa yakın duruyor.

Parfümün uniseks olarak pazarlandığını görüyoruz. Bana biraz erkek kullanımına yakın gibi geldi. İçerisindeki deriyi beğendim fakat pudralı tarafını pek sevemedim. Garip metalik tarafı var sanki. Kalite anlamında fena değil fakat herkesin sevemeyeceği yapısı ve konforlu sayılamayacak tarzıyla denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında kalıyor. Tam bir kış kokusu izlenimi veriyor. Kokusunu Amandine Clerc-Marie tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

2 Şubat 2023 Perşembe

Giorgio Armani – Code Eau de Parfum (2021)

2004 yılında Giorgio Armani’nin piyasaya sürdüğü Code isimli erkek parfümü, dünya çapında o kadar büyük satış rakamlarına ulaştı ki, markanın toplam satışlarının bir kısmı Code’a aitti. Onun böylesine popüler olması tabii ki aynı isimli devam kokularının arka arkaya gelmesini sağladı.

2023 yılının başları itibariyle Code isimli devam parfümleri otuzu geçti. 2021 yılında bekleneceği üzere ilk Code’un Eau de Parfum versiyonu karşımızdaydı. 2004 çıkışlı Code, Eau de Toilette formundaydı. 2021 çıkışlı Code Eau de Parfum versiyonun tanıtımında oryantal odunsu tarafı vurgulanmış. Ayrıca baştan çıkarıcı, yoğun ve çekici olduğundan bahsedilmiş.

Code Eau de Parfum’un açılışı aromatik ferah lavantaya eşlik eden turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında mandalina ve bergamot bulunuyor. Orta kısımda buruk biberiye ve tozlu vanilya partiye katılıyor. Sonlarda hafiften karanlık tonka fasulyesi ve deri benzeri süet kapanışa imza atıyor.

Code Eau de Parfum, aromatik lavantalı tonka fasulyeli arkadaşa benziyor. Hafiften koyu ve karanlık deriyi andıran yapı, geri planda sabunsu tema ile desteleniyor. Evet, Code hissedilir oranda sabunsuluk hissettiriyor. Tanımlanması zor ana yapı, 2004 yılı çıkışlı ilk Code’a oldukça benziyor.

İyi de 2004 yılındaki Code’un benzerini piyasaya sürmenin anlamı nedir? Parfüm markaları bu tür oyunları epeydir yapıyor. Popüler parfümlerinin Eau de Parfum formunu çıkarıyorlar. Oysa kokuları hemen hemen aynı. Bu tür ünlü erkek devam parfümlerinin Eau de Parfum versiyonları performans anlamında da güçlü olmuyorlar. Code’da durum farklı değil.

Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Antoine Maisondieu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

5 Ocak 2023 Perşembe

Paco Rabanne – 1 Million (2008)

Dünya parfüm sanatına popüler kokular armağan etmek konusunda uzman markalardan birisi hiç şüphesiz Paco Rabanne’dir. 2000’li yıllardan itibaren çok satan popüler parfümler üretmek konusunda zorlanmadılar. Çok sevilen Black XS’ten üç yıl sonra 1 Million isimli erkek parfümü raflardaki yerini aldı. Herkese hitap eden ana akım markaların gözü, altın külçesine benzeyen sarı şişesiyle parıldayan 1 Million’a çevrildi.

Paco Rabanne’nin internet sitesinde 1 Million şu cümlelerle tanıtılmış: “Hakiki derinin güzel aromaları. Baharatlı ve ferah. İlk notalardan itibaren gösterişli bir koku. Tatlı, sulu mandalina ve naneyi birleştiren karmaşık bir Eau de Toilette. Canlı pembe tarçın ile entrika ve tazelik yaratmak. Bir erkeğin ruhunu ve tutkusunu sergilemek için şık bir koku.”

1 Million’un ilk saniyelerinde tatlı ve modern portakal-mandalina ikilisi canlı ve leziz davranıyor. Dinamik başlangıcından sonra meyvelere tatlı deri ve tarçın ekleniyor. Buradaki derinin hafiften yapay olduğunu anlamakla birlikte tarçınla uyumu başarılı. Sonlarda vanilyalı deriyle kapanış yapılıyor.

Narenciyeli deri ve tatlı sıcak baharatlardan oluşan 1 Million olabilecek en hoş aromalardan birisi. Hem benzersiz hem de herkesin sevebileceği gibi yumuşak ve tatlı bir arkadaş. Onu kullanıp beğenmeyecek çok az kişi olacaktır.

Kokusal olarak güzel ve kullanmaktan zevk alabileceğiniz bu eser, fazlaca popüler olduğundan biraz küçümsendiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde rastladığım 2022 yılının Amerika’da en çok satılan erkek parfümleri listesinin onuncu sırasında 1 Million’u görüyoruz. On beş yaşına gelen 1 Million’un hala sevildiğini söyleyebiliriz.

Benim açımdan haberler iyi. Deri parfümlerini severim ve 1 Million her ne kadar biraz fazla tatlı olsa da ve derisi hafiften plastiğimsi koksa da kullanması kolay bir arkadaş diyebilirim. Onu ara ara kullanmaktan keyif alacağımı sanıyorum. Kalite anlamında harikalar yaratmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Tam bir kış parfümüne benziyor. Kokusunu Christophe Raynaud, Olivier Pescheux ve Michel Girard birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

14 Nisan 2022 Perşembe

Nicolai Parfumeur Createur – Baikal Leather Intense (2019)

Başarılı parfümör Patricia de Nicolai’nin niş markası küçük bir isim değişikliğiyle Nicolai olarak anılıyor. Parfümlerinin çoğunu kendisinin tasarladığını bildiğimiz Patricia de Nicolai, koleksiyonunu genişletmeyi sürdürüyor. Baikal Leather Intense’nin 2019 yılında, Nicolai markasının otuzuncu kuruluş yıl dönümü sebebiyle tasarlandığı gibi bir bilgi dolaşıyor internette. Ayrıca Rusya’daki Baykal gölü yöresini çağrıştıran ismiyle Rus derisine de gönderme yaptığını söyleyebiliriz.

Nicolai’nin internet sitesinde Baikal Leather Intense’nin deriyi çağrıştırmasına rağmen iki kuru odunsu temanın harmanlanmasıyla oluşturulduğu vurgulanmış. Gaiac ağacı ve çam ağaçlarının özlerinden meydana geldiği söylenen Baikal Leather Intense’nin arka planında tonka fasulyesi ve beyaz misk bulunuyormuş.

Parfümün açılışı tatlı ve pudralı çiçeklerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu isimli meyve bulunsa da ilk dakikalarda pudralı sayılabilecek menekşe ve iris çiçeğiyle karşılaştım. İlerleyen saatlerde pudralı hissiyat biraz azaldı. İris ve menekşeye eklenen yumuşak deri hoş ama çok ilginç değil. Sonları en sevdiğim bölümü oluyor. Pudralı ve çiçeksi hissiyat yok denecek kadar az kapanışta. Güzel odunsu notalar, kaliteli deri ve misk son kısmı sevmeme sebep oluyor.

Baikal Leather Intense, kendi internet sitesinde deri, baharat, odunsu olarak sınıflandırılmış. Bana göre çiçeksi deri parfümü. Kadınsı sayılabilecek modern çiçeklerin çekingen ve sert olmayan deriyle birleşmesi benim için ilgi çekeci değil. Buradaki çiçeklerin biraz fazla verilmiş olması onu kadın parfümü sınıfına koymama yeterli oluyor. Her ne kadar uniseks olarak geçse de erkek kullanımına yakın durmadığını düşünüyorum.

İris ve deri birleşimini severim ama araya karışan şekerli, pudralı menekşenin çekici tarafını bulamıyorum. Açıklanan notalarında gül mevcut. Baskın gül kullanımına rastlamıyoruz. Yine de geri planda gül var gibi.

Sonuç olarak niş parfüm kalitesini veriyor ama kokusal anlamda kendime yakın bulamadım. İsminden dolayı ağır ve sert deri kokusu beklerken, yumuşacık feminen yapıyla karşılaştım.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı normal seviyede. Serin havalarda kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu Patricia de Nicolai tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

9 Nisan 2022 Cumartesi

Jean-Charles Brosseau – Ombre Orientale (2013)

“Antik şipre ve doğunun buluşmasından doğan bu koku, bizi İran’ın kurak kum tepelerinden geçerek Kamboçya’nın ormanlık ormanlarına götürüyor. Bir büyücünün gücüne sahip koku füzyonu. İran’dan gelen safran, meyveli kalp notasına baharatlı ve baş döndürücü ipuçları veren pembe biberle birleşerek baş kısımda bulunur. Alt notalarda paçuli, öd ağacı, sandal ağacı ve amber ile harmanlanarak hoş ve cüretkar bir parfüm ortaya çıkarır.”

Jean-Charles Brosseau’nun 2013 yılı çıkışlı parfümü Ombre Orientale’nin resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Jean-Charles Brosseau’nun internet sitesinde Ombre Orientale şipre, odunsu, çiçekli, deri olarak sınıflandırılmış. Hem içeriğindeki öğeler hem de ismiyle ilgimi çeken Ombre Orientale’yi bir süre kullanma fırsatı buldum.

Parfümün başlangıcı tuzlu hissiyat veren deri ve ambergrisle gerçekleşiyor. Hafiften hayvansı izler taşıyan ilk dakikalardan sonra kuru paçuli ve oud partiye katılıyor. Sonlarda dumanlı tütsüyü andıran paçuli ve oudun dansı devam ediyor.

Ombre Orientale, ismindeki oryantal doğu coğrafyasının havasını bize yaşatıyor. Kimi Montale parfümlerindeki gibi ağır oud veya amber kullanımı bulunmuyor. Parfümün hafiften hayvansı yapısı bıktırıcı değil ve kısa sürüyor. Sonları çok iyi. Tatlılık limitli verilmiş. Yeni nesil bol şekerli vanilya parfümleriyle alakası yok. Herkesin sevemeyeceği ilginç ve yüksek kaliteli esere benziyor.

Ombre Orientale, hafiften nostaljik hissiyat veren, erkek kullanımına yakın duran, tam bir kış ayı parfümü gibi davranıyor. Ağır Arap-Ortadoğu temasının yerine dumanlı ve daha sakin karaktere yer verilmiş. Oud, gül ve safran burnunuzu tırmalamıyor. Ustaca harmanlanmış bir niş parfüm var karşımızda.

Eğer hafiften hayvansı ve dumanlı deri parfümü arıyorsanız denemenizde fayda var. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi fakat etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek değil. Günlük kullanıma uymayabilecek tematik bir arkadaş.

Kokusunu Thomas Fontaine tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

15 Şubat 2022 Salı

Etat Libre d’Orange – Je Suis un Homme (2006)

Geleneksel parfüm endüstrisinin ve modern tabuların dayattığı klişelerden kurtulmak için başlatılan Etat Libre d’Orange projesi büyüyerek ilerlemeye devam ediyor. Etienne de Swardt’ın hayata geçirdiği sıra dışı niş parfümevi Etat Libre d’Orange’ın 2006 yılında başlayan macerasının ilk eserlerindendi Je Suis un Homme.

Hakkında bol bol övgülere rastladığım Je Suis un Homme’nin, Etat Libre d’Orange’nin internet sitesinde yer almaması, üretiminin bitirildiğine işaret ediyor olabilir. Je Suis un Homme’nin anlamının “Ben bir erkeğim” olduğunu öğreniyoruz ve tanıtım bülteninde Napolyon’a atıf yapıldığını görüyoruz. Anlaşılacağı üzere bir erkek parfümü fakat tanıtımında “Erkeksi taraflarını üstlenen, rolleri değiştirmekten korkmadan taarruza geçmeye hazır kadınlara yakışacağı” da belirtilmiş ki onu uniseks sınıfına dahil etmeye çalışmışlar.

Je Suis un Homme’nin ilk dakikaları eski tip erkek parfümlerini andıran nostaljik bergamot-limon ve turunçgillerle gerçekleşiyor. 1980’li yılların erkek parfüm geleneğini hatırlatan ferah ilk dakikalardan sonra orta bölümde aromatik tozlu baharatları görüyoruz. Karanfil ve tarçını öne çıkaran orta bölümde pudramsı odunsulara da rastlıyoruz. Sonlarda yine değişim var ve şekerli olmayan kuru deri kapanışa imza atıyor.

Je Suis un Homme’nin genel yapısının erkeksi aromatik turunçgiller, baharat ve deri üzerine kurulduğunu düşünüyorum. Kimi kullanıcılar kokusunu Derby’ye kimisi de Azzaro Pour Homme’ye benzetmiş. Nostaljik erkek parfümlerini anımsatan genel yapısı kaliteli ve şık. Bu tür baharatlı fujerleri severim ve Je Suis un Homme’yi de beğendim. Hoş bir retro göndermesi olmuş. Yeni nesil modern parfümlere pek benzemiyor neyse ki. Tatlılık az, derinlik ise fazla denebilir. Üst-orta-alt nota değişimleri fark edilebiliyor ve sıkıcı tek düze parfümlerden olmadığını kanıtlıyor.

Parfümün tek garip tarafı orta kısımdaki pudramsı odunsu-deri yapısı. Gerçekçiliği ve rafineliği bir parça düşüren o tuhaf pudramsı tona bir çok Etat Libre d’Orange parfümünde rastlıyoruz. Keşke bir Derby pürüzsüzlüğünü bize verebilseydi. Je Suis un Homme, eski erkeksi parfümlere modern niş bakış olarak değerlendirilebilir. Etat Libre d’Orange’nin birbirinden acayip ve uyumsuz parfümlerinin aksine, oldukça stabil ve kullanılabilir eserlerinden birisi denebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı saldırgan sayılmaz. Erkek kullanımına yakın duruyor. Serin havalarda daha iyi tepkiler vereceğini söyleyebilirim. Genç arkadaşlardan ziyade orta yaşa yakın erkeklere uyabileceğini sanıyorum. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir. Kokusunu Antoine Lie tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

31 Ocak 2022 Pazartesi

Gucci – Intense Oud (2016)

Genellikle niş parfüm markalarının gelenek haline getirdiği oud temalı kokulara artık ana akım markalar da koleksiyonlarında yer vermeye başladı. Çok sayıda ana akım markanın oud merkezli koku formları oluşturması Gucci’nin de dikkatinden kaçmamış anlaşılan. 2014 yılında Gucci ilk oud temalı parfümünü piyasaya sürmüştü. Hem kadınlar hem de erkekler için sunulan Gucci – Oud’dan iki yıl sonra Intense versiyonu raflara çıktı.

Intense isimli devam parfümlerine ana akım markalar bizi alıştırdı. Oud parfümünün Intense versiyonu ilk bakışta çok ilgi çekici gelmese de hakkında yazılan övgü dolu yazılar merakımı arttırdı. Gucci – Intense Oud’u bir süredir kullanıyorum ve hakkındaki övgüleri artık daha iyi anlıyorum.

Intense Oud’un ilk dakikaları aynı simsiyah şişesi gibi karanlık ve koyu gerçekleşiyor. Bir parça deri ve dumansı sayılabilecek tütsüyle açılış seremonisi başlıyor. Hafiften pudralı hissettiren açılıştan sonra koyu ve karanlık yapı devam ediyor. Başlangıçtaki deriye orta bölümde oud ve amber ekleniyor. Sonlarda büyük değişim gözlenmiyor. Oud, deri ve amber kapanışı domine ediyor.

Intense Oud, çoğu oud merkezli parfümde karşılaştığımız ağır gül temasını ya da çamaşır sularını andıran bıktırıcı oud kokusunu burnumuza dayamıyor. Daha akıllıca yol izliyor. Oud öğesi geri plana çekilmiş ve onun boşluğu tatlı olmayan koyu deri ve egzotik amberle doldurulmuş. Bu seçim Intense Oud’un onlarca Arap-Ortadoğu temasına sahip oud merkezli parfümden ayrılmasını sağlamış. Kimi kullanıcıların dediği gibi doğulu değil de batılı oud parfümü haline gelmiş. Bu durum onu kullanması ve sevmesi kolay hale getirmiş.

Oud temalı parfümler genellikle çok ağırdır, hacı yağlarını andırırlar, her ortama uymazlar ve üzerinizde koklayan çoğu kişi yüzünü buruşturur. Bu konuda halkın çoğu haklıdır çünkü oud kokusu herkesin sevebileceği öğe değildir. Niş markaların abartılı ve fazlasıyla uçlarda gezen bıktırıcı oud parfümlerine karşın Gucci’nin Intense Oud’u, modern sayılabilecek aynı zamanda karanlık-çekici-çarpıcı oud-deri-amber denemesi yapmış ki sonuç hiç fena değil.

Kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Performans olarak bence yeterli. Giyilebilirlik anlamındaysa burnunuzu zorlamıyor. Yine de herkesin sevebileceği popüler parfümlere benzemiyor. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.

Eau de Parfum formundaki Intense Oud’un kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk yarım saat yüksek. Sonrasında sakinleşiyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Kokusunu Aurelien Guichard tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

21 Ocak 2022 Cuma

Amouage – Myths Man (2016)

Arap parfüm sanatının en önemli niş markalarından Amouage, koku bağımlılarının ilgisini çekecek yeni eserlerini piyasaya sürmeye devam ediyor. 2016 yılında mor şişesiyle Myths isimli iki parfüm ortaya çıktı. Biri erkek diğeri de kadınlar için Myths’ler, markanın diğer popüler parfümlerinin biraz gerisinde kalsa da açıklanan notalarındaki öğeler sıradışı eser izlenimi veriyor.

Myths Man’in resmi olarak açıklanan notaları arasında kasımpatı, rom içkisi, elemi, kül gibi temalara yer verilmiş. Parfümün tanıtımı şu cümleyle yapılmış: “Myths for Man, duman ve ahşabın esrarengiz tonlarıyla sarhoş olmuş, rüya ve müphemliğin birleşimini yaratan oryantal unsurların gerçeküstü serabıdır.”

Myths Man’in ilk dakikalarında keskin, tatlı olmayan kuru, tuzlu deri bizi karşılıyor. Kimi kullanıcıların idrar kabının kokusuna benzettiği ilk saniyelerde bir parça hayvansı deri kullanılmış. Herkesin sevemeyeceği erkeksi başlangıçtan sonra orta kısımda derinin etkisi devam ediyor. Hayvansı ve sert karakter orta bölümde yumuşuyor. Tatlılık modern parfümlerden hala daha az. Orta kısımda deriye biraz meşe yosunu, tozlu vetiver ve tütsü eşlik ediyor. Yine bazı kullancılara göre gül varmış ama pek algılayamadım. Muhtelemen pek baskın değil gül. Sonlarda tütsüyü andıran dumansılıkla birleşen deri, parfümün en güzel yerini oluşturuyor.

Karşımızda karmaşık daha doğrusu detaylı, yoğun ve dolgun bir arkadaş var. Baştan belirteyim ki Myths Man, karanlık sayılabilecek bir parfüm. Herkese ve her ortama uymayacak tematik bir eser. Parfümün ana akısını deri oluşturuyor. Buradaki deri ilk başlarda hayvan derisini, orta kısımdan itibaren lüks deri ürünlerinin kokusunu andırıyor. Deriye her daim dumansı-gizemli tütsü benzeri yapı eşlik ediyor. Onun esrarengiz tarzının merkezini bu birliktelik oluşturuyor.

Myths Man, 1980’li yılların sağlam parfümlerine öykünmüş gibi hissettiriyor. Kokusal anlamda Knize Ten, Serge Lutens – Cuir Mauresque, Papillon Artisan Perfumes – Salome hattına yakın denebilir. Bu tarz favorim değildir ve çoğu zaman kullanması zor bulurum. Myths Man’e aşık olmadım fakat kalitesine, detaycılığına ve sanatsallığına saygı duydum. Benim için bir şişesi alınacak parfümlerden olmasa da bu tür kokulara ilginiz varsa deneme listenize alabilirsiniz.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı fena değil. Performans anlamında bir Amouage olduğunu kanıtlıyor. Erkeksi yapısı genç beyefendilerin hoşuna gitmeyebilir. Kadınların bu parfümü çok seveceğini ve övgüler alacağınızı pek sanmıyorum. Onu koklayan kimi kadınlar çok beğendi kimisi beğenmedi bazısı da hacı yağlarına benzetti.

Kokusunu ünlü burun Christopher Sheldrake tasarlamış. Tam bir kış parfümü. Günlük kullanıma uymayabilecek yapısını dikkate almanızı öneririm. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.

Koku Güzelliği:10/7

25 Kasım 2021 Perşembe

Tom Ford - Patchouli Absolu (2014)

2014 yılında Tom Ford’un özel serisine ait parfümü Patchouli Absolu’nun lansmanı yapıldı. Aradan geçen yılların ardından Tom Ford özel serisinin süper starları Tobacco Vanille, Noir de Noir ve Tuscan Leather öne çıktı. Patchouli Absolu ise hiç bir zaman çok popüler olamadı.

Kimi kaynaklara göre Patchouli Absolu’nun beklenen ilgiyi görmemesi sebebiyle üretiminin bitirildiğini okuyoruz. Paçuli temasını seven ve paçuli merkezli parfümlere oldukça ilgi duyan ukala burnum, tabii ki Patchouli Absolu’yu merak ediyordu ve nihayet onunla tanıştık.

Patchouli Absolu’nun ilk dakikalarında ismindeki paçuli özütü öne çıkıyor. Şekerli olmayan kuru ve köksü paçuliye, acımsı buruk otlar eşlik ediyor. İlk saniyelerini kimi hanımefendiler hacı yağlarına benzetebilir ki haksız sayılmayabilirler. Orta bölümde buruk paçuli daha sevilebilir hale geliyor. Bir parça meşe yosunu ve derinin eklendiği paçuli, 1980’li hatta 1970’li yılların maskülen erkek parfümlerini andırıyor. Sonlarda paçuli-deri-meşe yosunu üçlüsü kapanışa kadar devam ediyor.

Patchouli Absolu, dünyevi hatta bir parça uhrevi tavra sahip, soyut ve yalın paçuli tarzına yatırım yapmış. Paçuli merkezli parfümlerdeki o mistik ve kimi zaman Gotik hava az da olsa Patchouli Absolu’da mevcut. İlk dakikaların alışılması zor tarafını geride bırakırsanız oldukça tematik esans sizi karşılıyor. Bu haliyle herkese hitap etmeyeceğini ve günümüzün bol şekerli parfümlerine hiç benzemediğini söyleyebilirim.

Patchouli Absolu daha çok paçuli öğesinin sevenlerine deri ve meşe yosunuyla nostaljik yolculuk yaptırma vaadini sunuyor. Tom Ford özel seri parfümlerin tamamının uniseks olarak sunulduğunu görüyoruz. Patchouli Absolu ise rahatlıkla erkek kullanımına yakın duruyor.

Ona aşık olmasam da paçulinin sanatsal yorumuna göz atmak isterseniz Patchouli Absolu sizi seve seve kabul edecektir. Eğer Mooji’nin Nepal’deki Satsang’larına katılırken hangi parfümü kullanmalıyım gibi sorunsallar ile boğuşuyorsanız Patchouli Absolu’yu önerebilirim. Tabii guru Mooji böyle sorunsalınız olduğunu bilmese daha iyi.

Eau de Parfum formunda. Performansı çok iyi değil. Kalıcılığı yeterli olsa da etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

9 Haziran 2021 Çarşamba

Guerlain – Bois Mysterieux (2019)

Guerlain’in yeni parfüm serisinden  Les Absolus d’Orient’in ilgi çeken eserlerinden Bois Mysterieux’u bir süredir merak ediyordum. Hakkında yazılan olumlu yorumlara binaen, Bois Mysterieux’la tanışmak şansına nail oldum. Guerlain’in yeni nesil özel seri parfümlerinden Bois Mysterieux, markanın internet sitesinde deri teması üzerine oturtulmuş. Derin bir deri ve görkemli odunsular kapsamına alınmış. Ayrıca cüretkar ve egzotizm kavramının modern versiyonu olduğu belirtilmiş.

Deserts d’Orient koleksiyonu için özel olarak Thierry Wasser tarafından yaratılan safran notası Bois Mysterieux’ta kullanılmış. Parfümün, tüm doğu hazineleri gibi zarif, çok yönlü, baharatlı ve deri temasına sahip olduğu söylenmiş. Bu çiçeklerin ömrü 48 saat gibi çok kısa olduğu için son derece değerli hammadde olduğundan bahsedilmiş. Hem kadınlar hem de erkekler için uygunluğuna vurgu yapılmış.

Bois Mysterieux’un açılışı bazı Montale parfümlerindeki öd ağacı kullanımını hatırlatıyor. Garip ve tanımlanması zor kimyon benzeri tuzlu baharatımsı başlangıcını şöyle tanımlayabilirim: Uzun saatler boyuncu koşup terlemiş bir atın üzerine çamaşır suyu döktüğünüzü hayal edin. Bois Mysterieux’un ilk dakikaları hemen hemen böyle denebilir. Kimi kullanıcıların ilk dakikaları klora benzetmesini anlıyorum. Hatta başlangıç fazı abartılarak tuz ruhuna veya lavaboları açmak için kullandığımız tozlara da benzetilebilir. İlk yarım saatin sonunda bu garip koku geri çekilirken hafiften hayvansı kuru deri ortaya çıkıyor. Yüksek kaliteli ve tek düze deri sonlarda da devam ediyor.

Bois Mysterieux, Guerlain’in internet sitesinde deri merkezine alınmış ki kesinlikle doğru. Deri, atlas sedir ağacı, paçuli ve mür notaları açıklanmış. Parfümün genelinde zengin ve detaylı harman yok fakat derin, koyu ve karanlık yapı mevcut. Parfümü iki kısma ayırabiliriz. İlk yarım saatlik sevmesi ve kabul etmesi zor o garip kokuya tahammül ederseniz, sonrasında güzel deriyle karşılaşacaksınız. İkinci kısımdaki tatlı olmayan deri, hafiften hayvansı davranıyor fakat rahatsız etmiyor. Bu anlamda yeni nesil bol şekerli deri parfümleriyle pek uyuşmuyor. Onun deri teması gayet şık, tematik, lüks ama gençlere veya tecrübesiz burunlara uyar mı emin değilim.

Eau de Parfum formundaki Bois Mysterieux’un kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Guerlain’e göre hem kadınlar hem de erkekler için uygunmuş fakat erkek kullanımına yakın duruyor. Sonbahar-kış günlerinde kullanmak daha iyi fikir. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

4 Haziran 2021 Cuma

Caron – Yatagan (1978)

Aromatik buruk otlar, erkeksi çiçekler, babaannemin eski evinin koridorundaki anlatması zor nostaljik kolonya kokusu, yeşil galbanum yağı, çam ağaçlarıyla dolu orman, meşe yosunu ve olağanüstü paçuli… Son günlerde kullandığım Yatağan’ın zihnimde uyandırdığı imgeler demetinin sadece bir kısmı bunlar diyebilirim.

Yıllar önce kullandığım Caron’un ünlü erkeksi klasiği Yatağan hakkında aklımda kalan izlenimler pek iyi değildi. Bir şeylerin eksik olduğunu hissediyordum ve uzun zaman sonra Yatagan’ı tekrar kullanmak istedim. İlginç parfümevi Caron’un tarihi klasiklerinden Yatagan, Osmanlı zamanındaki Türk kılıcından ilham almış. Caron’un internet sitesinde Yatagan’ın güçlü ve cüretkar kombinasyona sahip olduğu, kendinden emin, kışkırtıcı tavır sergilediği belirtilmiş.

Yatagan’ın ilk saniyelerinde aromatik acımsı kuru Akdeniz otları ve yeşil galbanum karşımıza çıkıyor. Biberiye, azıcık fesleğen, şifalı bitkiler, yeşil terebentin yağı, çam ağacı ve selviyle gerçekleşen ilk saniyeler eski hissiyata sahip fakat harika güzellikte ve müthiş kalitede diyebilirim. İlerleyen dakikalarda aromatik otlar geride kalırken, yeşil çamsı tema, meşe yosunu ve köksü olmayan paçuli partiye katılıyor. Sonlarda paçuliye tütsü ve misk ekleniyor.

Yatagan’ı daha önceki kullanım döneminde hiç sevememiştim ve çokça eleştirmiştim. Şimdi anlıyorum ki büyük hata yapmışım. Yatagan 1970’li yılların sonlarında raflara çıktı ve o dönemin erkek koku trendlerine yakın duruyordu. Ralph Lauren’in harika erkek parfümü Polo Green’i andıran Yatagan, çok daha kompleks, derin ve şaşırtıcı bir maskülen. Oldukça fazla yapı bir arada kullanılmış Yatagan’da. Aromatik bitkiler, erkeksi çiçekler, odunsuluk ve gerilerden belli belirsiz gelen hayvansı temalar ustaca birbirine eklenmiş. Kullanılan notaların hepsi kaliteli ve gayet netler. Kokusal anlamda iddialı ve sağlam duruyor. Erkeksi, çoğu kişinin modası geçmiş bulacağı Yatagan’ın herkese hitap etmeyeceği bir gerçek.

Bazı kullanıcılar, Yatagan’da bol miktarda hayvansılıktan bahsediyor. Muhtemelen ilk açıklanan notalarında castoreum bulunuyor. İlk formülasyonlarda hayvansılığın daha baskın olduğuna eminim. Kullandığım büyük ihtimalle yeni şişelerden birisi ve rahatsız edici derecede hayvansı notalara rastlamadım ki pek sevemiyorum abartılı hayvansılığı.

Uzun yıllar sonra Yatagan’ın erkek parfüm evrenindeki eşsiz yerini anlıyorum ve ondan özür diliyorum. Biliyorum ki özür dilemek bir erdemdir ve Yatagan gerçekten de harika fakat şunu düşünmeyin ki o günümüzün bol tatlı, şeker bombası vanilyalı, baharatlı parfümlere çok uzak duruyor. O, tamamen 1970 hatta 1960’lara ait bir zaman makinesi. Yatagan, şahane bir Rock müzik balladıyken, yeni nesil modern şekerli erkek parfümleri synthesizer ile yapılan elektronik müziğe benzetebiliriz.

Benzetme demişken, kimi kullanıcılar Yatagan’ı ikonik Kouros’a benzetmiş ki pek katılamayacağım. Fazlaca hayvansı Kouros, asla Yatagan kadar zengin harmana sahip değil. Yatagan’ı en çok Ralph Lauren – Polo Green ve Tom Ford – Italian Cypress’in karışımına benzetebiliriz sanırım.

Yatagan’ın en ilginç durumu, onu kullanan bazı kişilerin kereviz kokusuna benzetmesi. Yemeğini pek sevmediğim kereviz keşke böyle koksa. Bence hiç kerevize benzemiyor. Kereviz nasıl paçuli veya meşe yosunu gibi kokabilir ki?

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi fakat etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Keşke saatlerce güçlü şekilde onun koku bulutunu üzerimde taşıyabilseydim. Sonbahar-kış dönemi kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Vincent Marcello tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8.5

5 Mayıs 2021 Çarşamba

Tom Ford – Ombre Leather (2018)

Tom Ford’un 2016 yılında piyasaya sürdüğü ve özel seriye ait Ombre Leather 16, ilginç şekilde isim değiştirerek tekrardan karşımıza çıktı. Ombre Leather 16’dan iki yıl sonra 2018 yılında bu sefer sadece Ombre Leather ismiyle raflardaki yerini aldı. Farklı olan şuydu ki 2018 yılı çıkışlı Ombre Leather, özel seride değil normal Tom Ford koleksiyonunda yer aldı.

Markanın internet sitesinde Ombre Leather’in sıcak ve baharatlı koku ailesine mensup olduğu yazılmış. Koku tipininse serin baharatlar tarzına yakın durduğu belirtilmiş. Üç ana nota vurgulanmış: siyah deri, menekşe çiçeği ve yasemin çiçeği.

Parfümün ilk saniyelerinde Tuscan Leather esintisi güçlü şekilde hissediliyor. Hafiften meyvemsi ve dumansı kuru deri ilk dakikalarda yüksek kalite vaat ediyor. Orta kısımda acımsı, buruk ve şekerli olmayan kuru deri, gayet pürüzsüz ilerleyişini sürdürüyor. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Deri ceketleri andıran süet notası ve geride duran misk, kapanışa imzasını atıyor.

Ombre Leather, ismindeki derinin hakkını baştan sona veriyor. İlk saniyeden son anlara kadar deri her zaman ön planda ve hatta başrolde. Buradaki deri ne şekerli modern parfümlerdeki gibi bıktırıcı ne de fazlasıyla hayvansı hissettiriyor. Kimi niş parfümlerdeki ayakkabı boyasını andıran deri teması da yok Ombre Leather’da. Kimi kullanıcıların dediği gibi deri ürünleri satan mağazaya girdiğinizde etraftan algıladığınız süet kokusu, Ombre Leather’ın ana yapısını oluşturuyor. Hatta yeni alınmış lüks araba içi gibi veya kaliteli deri ayakkabı gibi de kokuyor.

Ombre Leather, safkan ve erkeksi tarafa yakın deri parfümü. Tatlılığa fazlaca yer verilmemesi isabetli olmuş. Kullanması ve sevmesi kolay yapıya sahip. Şık, gerçekçi, lüks, takım elbiseye uyabilecek, otuz yaş üzeri erkekleri mutlu edebilecek, sağlam ve iyi seçenek olarak düşünülebilir. Eğer deri parfümlerine ilginiz varsa Ombre Leather’ı deneme listenize almakta tereddüt etmeyin.

Parfümün tek olumsuz sayılabilecek tarafı fazlaca düz çizgide ilerlemesi. Hemen hemen hiç değişmiyor. Tom Ford gibi güçlü markadan biraz daha detay ve hareket beklerdim ama hiç şaşırtmıyor kokusu. Kullanım döneminde genel yapısını Tuscan Leather’a çok benzettim. Sanırım Tuscan Leather’in daha basit ve uygun fiyatlı versiyonu olarak görebiliriz Ombre Leather’ı.

Eau de Parfum formundaki Ombre Leather’in kalıcılığı çok iyi. Etrafa yayılımı ortalama seviyelerde. Tuscan Leather kadar güçlü değil Ombre Leather. Karanlık sayılabilecek koyu yapısıyla sonbahar-kış dönemine daha çok yakışacağını sanıyorum. Kokusunu Sonia Constant tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

9 Şubat 2021 Salı

Salvatore Ferragamo – Signorina Eleganza (2014)

“Zarafet her zaman Salvatore Ferragamo kreasyonlarının belirleyici unsuru olmuştur. Zarafet ve incelikle dolu olan bu ürünler, Floransalı markanın dünya çapında ünlü olduğu kusursuz tarzı ile daha da zenginleşiyor. Salvatore Ferragamo, sofistike bir hediye olarak kadınsı zarafeti ve baştan çıkarıcılığı kutlayan lüks koku Signorina Eleganza’yı sunar.

Greyfurt ve armutun taze notaları canlı ve teşvik edici giriş niteliğindedir. Badem pudrası ve altın osmanthus yaprakları narin ama yoğun bir kalp oluşturarak hoş, lüks dokunuş katar. Alt notalarda paçuli ve beyaz deri, ciltte tatlı ve kalıcı koku bırakan kuruma etkisi yaratır.”

Salvatore Ferragamo’nun 2011 yılında başlattığı kadın parfümü serisi Signorina, on yıl içinde limitli üretimlerle beraber on beş kokuya ulaştı. İlk Signorina’dan üç yıl sonra Eleganza sürümü raflardaki yerini aldı. İlk iki paragraftaki Signorina Eleganza tanıtım cümlelerinde en ilgimi çeken kısım, alt notalarda bulunduğu iddia edilen beyaz deri notasıydı. Bakalım Signorina Eleganza bize neler vaat ediyor.

Parfümün ilk saniyeleri meyveli paçuliyle gerçekleşiyor. Açılışta, turunçgiller ve mayhoş-leziz erik-vişneyi anımsatan aromayla hoş birkaç saniye yaşatıyor. Armut ve greyfurttan bahsediliyor resmi tanıtımda ama yeni nesil armut merkezli kokulardaki şekerlilik neyse ki pek yok burada. Yine de tatlı, modern, canlı, pozitif ve agresif gerçekleşen ilk dakikalardan sonra yasemin benzeri çiçeklerle köksü olmayan kadifemsi paçuli öne çıkıyor. Bu andan itibaren hafiften yapaylık sınırına yaklaşan nane-calone benzeri geri plan kurgusu, paçuli ve pudralı badem benzeri yapının altında eriyip gidiyor. Sonlarda safkan deriye rastlayamadım. Çiçeksi-meyveli miskli paçuli kapanışta etkili gibi görünüyor.

Signorina Eleganza çiçeksi şipre olarak sınıflandırılsa da bazı yorumcuların dediği gibi fruitchouli temasına sahip denebilir. Ne demek fruitchouli derseniz meyveli paçuli parfümlerini tanımlamak için söylenen bir kısa yol. Daha çok Mugler – Angel’i tanımlamak için söylenen fruitchouli, Signorina Eleganza için daha uygun gibi. Açıklanan orta notalarında badem pudrası ve osmantus çiçeği olsa da badem büyük yer tutmuyor bence. Sonlarda bahsedilen beyaz deriyi merak ettim fakat kendisiyle tanışamadım.

Signorina Eleganza, modern-yapay, çarpıcı-seksi, dikkat çekici ve burunları/yüzleri size çevirtecek potansiyele sahip. Kokusu genelin sevmesine/kullanmasına uygun. Yasemin benzeri kuru beyaz çiçekler (muhtemelen osmantus) ve paçulinin hırslı, heyecanlı ve frapan tavrı Signorina Eleganza’nın kokusal/pazarlamasal temelini oluşturuyor.

Deneyimli burunların bir süre sonra yapaylığından sıkılabileceği Signorina Eleganza, etrafa hayat enerjisi saçan havasıyla genç-orta yaşlı kadınların ilgisini çekecektir. Günlük kullanıma, şık Avm gezilerine, serin öğleden sonlarında arkadaşlarla içilen kahvelere memnuniyetle eşlik edecektir. Sıcak yaz günleri için biraz ağır kaçabileceğini düşünüyorum. Serin-ılık ilkbahar günleri onu kullanmak için ideal olabilir. Eau de Parfum formundaki Signorina Eleganza’yı sektörün tanınmış ismi Sophie Labbe tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

6 Ocak 2021 Çarşamba

Etat Libre d’Orange – Putain des Palaces (2006)

Provakatif ve hatta postmodern niş parfümevi Etat Libre d’Orange’nin hırslı, cüretkar, tutkulu, coşkulu ve özgür tarzı olduğunu kendileri söylüyor ki hiç de haksız sayılmazlar. Zekice ve abartılı kurguladıkları parfüm isimleriyle niş parfüm dünyasında oldukça ilgi çektikleri söylenebilir. Putain des Palaces, +18’lik ismiyle en çarpıcı Etat Libre d’Orange parfümlerinden birisi.

Putain des Palaces’in kondomları andıran ironik numunesinin içindeki bilgi notunda, femme fatale kadınların fantezilerini çağrıştıran cümlelere rastlamak şaşırtıcı değil: “Pudralı üst nota, baştan çıkarmak için giyinen kadını çağrıştırıyor. Yumuşak bir ruj izi, dantelin hışırtısı. Erkeklerin kırılgan zırhının içini gören femme fatale’nin samimi ritüeli. Vücuduyla yaptığı ticaret kadar karmaşıklığı da ilgi çekicidir. Her kadının bir otel barında baştan çıkarıcı olma, bir asansörün mahremiyetinde arzuya boyun eğme ya da ipek çarşafın hissettirdiği duygusallığa izin verme fantezisi yok mu?”

Putain des Palaces’in ilk saniyeleri mayhoş-leziz meyvelerle gerçekleşiyor. Ferah olmayan şekerli meyveler kırmızı erik-ahududu karışımı canlı-dinamik-pudralı-kadınsı davranıyor. Orta kısımda leziz meyveler devam ederken pudralı hissiyat artıyor. Açıklanan orta kısmında iris çiçeği var ki meyvelerle süsenin karşımı feminen ve çarpıcı denebilir. Orta bölümde modern verilmiş tatlı gül ve deri de bulunuyor. Sonlarda deri, misk ve bir parça odunsulukla kapanışı yapıyor.

Öncelikle Etat Libre d’Orange’nin açıkladığı nota dizilimine baktım. En ilgimi çeken öğeler ahududu, iris, gül ve pirinç unu oldu. Yanlış görmediniz orta notalarda pirinç unu kokusu verildiği iddia edilse de tabii ki öyle bir durum yok. Putain des Palaces pirinç ununa değil meyveli-çiçeksi deri tarafına yakın duruyor. Putain des Palaces’te pudralı-tozlu ekşi meyvelere hayat dolu deri-iris-gül eşlik ediyor. Kokusal anlamda notaların verilişi birçok niş markanın eserleri kadar yüksek kaliteli ya da steril kaliteye sahip olmasa da ana yapı kullanması zevkli ve leziz. Onu giymekten ve üzerimden burnuma yayılan aromasını koklamaktan mutlu oluyorum ki normalde pudra ve menekşe pek de aramın olmadığı notalar.

Etat Libre d’Orange’nin internet sitesinde Putain des Palaces’in pudralı-derili-çiçeksi olduğu vurgulanmış. Deri, geri planda orta kısımdan itibaren beliriyor ve sonlarda da etkisini sürdürüyor. Ahududu notası bir türlü güzel verilmez çoğu parfümde oysa burada beğendim. Gül ve ahududu birbirlerine çok yakışan iki nota, keşke daha çok parfümlerde görebilsek bu ikiliyi. Pirinç unu gibi abartılı pazarlamaya yönelik notayı zaten ciddiye almamak lazım. Birçok modern parfümdeki tatlılık burada da mevcut fakat bıktırıcı ya da can sıkıcı kadar verilmemiş şekerli hissiyat.

Bu haliyle kadınsı tarafa yakın duran Putain des Palaces, çoğu niş parfümün aksine sivri ve keskin yönleri bulunmayan yumuşacık, ele avuca sığmayan bir kadının ruh halini yansıtıyor adeta. Erkeksi ve sert kadınlardan ziyade kadınsı kadınlara uyabilecek, hemen her ortamda giyilebilecek, övgüler alınabilecek bir eser olmasına rağmen niş parfüm kalitesini, pürüzsüzlüğünü, şıklığını, lüks hissiyatını yansıtıyor mu tartışılır. Bu anlamda ana akım popüler parfümleri andıran fakat bir şekilde aklınızın köşesine takılan Good Girl Gone Bad gibi parfümleri (kokusal anlamda değil) akla getiriyor.

Eau de Parfum formundaki Putain des Palaces’in kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyelerde. Kokusunu Nathalie Feisthauer tasarlamış. Serin ilkbahar günlerine çok yakışacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5