içki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
içki etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Aralık 2022 Çarşamba

Lalique – Ombre Noire (2017)

Başarılı erkek parfümlerine imza atan Lalique’nin yeni parfümlerini büyük merakla deniyorum. Özellikle Encre Noire’nin oldukça ses getirmesi Lalique markasını parfüm üretme konusunda cesaretlendirmiş gibi görünüyor.

2017 yılında sessiz sedasız Ombre Noire isimli erkek parfümü raflara çıktığında pek dikkat çekmemişti. Kısa süre sonra parfümle ilgili övgü dolu yorumlar gelmeye başladı. İlginç şekilde Lalique, Ombre Noire’yi kısıtlı satılan parfüm haline getirdi.

Ombre Noire’nin tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Doğudan gelen gurme ve baharatlı notalarla harmanlanmış güçlü uyum. Ombre Noire, karizmatik erkeğin yoğun, duyusal izidir.”

Ombre Noire’nin açılışı canlı ve yüksek kaliteli turunçgillere eklenen incir temasıyla gerçekleşiyor. Kısa süre sonra bu dinamik ekibe parlak baharatlar (ağırlık tarçında) ve dumansı tütün ekleniyor. Orta kısımda hissedilir derecede alkol-içki (konyak-rom benzeri) varlığını fark ettiriyor. Sonlarda sedir ağacına eşlik eden içki temasına eklenen reçineler noktayı koyuyor.

Ombre Noire’nin harika başlangıcı, katmanlı, şık ve erkeksi baharatlı dumansı tütün, olabilecek en iyi şekilde verilmiş. Tatlılık fazla değil ya da gayet dengeli verilmiş. İçki teması tütünle ve baharatlarla iyi uyum sağlamış. Parfümün sonlarının biraz tekdüze ilerlemesi dışında müthiş bir formla karşı karşıyayız. Modern zamanların aromatik fujer örneklerinden birisi gibi davranıyor.

Lalique yüksek kaliteli parfümler üretmeye devam ediyor ve Ombre Noire bu geleneği devam ettiriyor. Kimi yorumcular onu Encre Noire’ye benzetmiş ki birebir benzediğini söylemek mümkün değil. Ombre Noire, Encre Noire’nin daha baharatlı ve tütünlü-içkili hali gibi dense belki daha doğru olur.

Bu erkeksi aroma modern centilmenler kulübünün üyelerinin imza kokusu olabilir. Bir yorumcunun yağmurlu gecede bir puro ve viski kokusunu andırdığını söylemesi muhtemelen yerinde.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk dakikalarda fena değil, sonrasında tene yakın duruyor. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Kokusunu Karine Dubreuil-Sereni tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

20 Aralık 2021 Pazartesi

Mancera – Red Tobacco (2017)

Mancera’nın son yıllardaki en ilgi çeken parfümlerinden birisi Red Tobacco, uzun zamandır merakımı cezbediyordu. İlk çıktığı günlerden itibaren oldukça konuşulan parfümlerden birisi haline geldi Red Tobacco. Niş parfüm sektörünün dur durak bilmeyen markalarından Mancera muhtemelen bu sefer iyi iş çıkarmışa benziyor.

Mancera’nın internet sitesinde Red Tobacco şöyle tanıtılmış: “Kırmızı, sıcak ve büyüleyicidir. Red Tobacco, Küba tütünü ve baharatlarını karıştıran inanılmaz derecede güçlü ve seksi bir koku. Gerçek bir ısı dalgası.”

Red Tobacco’nun ilk saniyelerinde karmaşa hakim. Sıcak baharatlar (muhtemelen tarçın ve küçük hindistan cevizi), biraz safran ve elmayı anımsatan meyvemsilikle gerçekleşen açılış ferah değil. Orta kısımda sıcak baharatlar geriye çekilirken safran biraz daha etkisini göstermeye çalışıyor. Orta bölümde parfüme ismini ve konseptini veren tütünü bütün heybetiyle algılayabiliyoruz. Kuru sayılabilecek tütün, neredeyse tütün yaprakları gibi kokuyor. Sonlarda tütün güçlüce yoluna devam ediyor. Tütüne lezzetli vanilya ve paçuli eşlik ediyor.

Red Tobacco, kırmızı meyvemsi hatta baharatımsı tütünü merkeze alıyor. İsmindeki kırmızı onun sıcak karakterini vurguluyor olabilir. Geneline baktığımda baharatlı, dumansı, içkimsi, paçulili pipo tütünlerini anımsatıyor. Hatta kirazlı ve vanilyalı pipo tütünü gibi davranıyor. Yoğun dumansı tarafına da bayıldım. Bu tür tütün kokularını severim ve Red Tobacco’yu da tabii ki harika buldum.

Kalite anlamında Mancera gerekeni yapmış. Kullanması ve sevmesi zor bir parfüme benziyor. Kadınların bu parfüme ilgi göstereceğini sanmıyorum. Hatta üzerimde bu parfümü algılayan hanımefendilerin hiçbirisi onu beğenmedi. Çünkü Red Tobacco erkek kullanımına yakın ve pipo dumanı kokan erkeksiliği temsil ediyor. Bu eseri kadınlar için değil kendi rafine zevkleriniz için kullanmalısınız. O gayet erkeksi ve centilmenler kulübünün sıkı üyesi.

Red Tobacco biraz ağır ve oldukça yoğun denebilir. 2-3 fıs kullanımda bile saatlerce üzerinizden çıkmıyor. Oldukça güçlü ve sağlam bir parfüm. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Bu anlamda verdiğiniz parayı hak ediyor.

Kokusal anlamda biraz Pure Havane’ye ve Bogart Pour Homme’ye yakın duruyor. Ayrıca Oajan’ı da anımsatıyor. Tam bir kış parfümü, ılık günlerde bile denemenizi tavsiye etmem.

Koku Güzelliği:10/8

10 Aralık 2021 Cuma

By Kilian – Black Phantom (2017)

By Kilian’ın 2017 yılında piyasaya sürdüğü uniseks parfümü Black Phantom’un (Momento Mori) oldukça merak edeni bulunduğunu görüyorum. Gerek ismiyle gerekse açıklanan notalarıyla ilgi çekmeyi başarıyor. By Kilian’ın internet sitesinde Black Phantom’un Martinik adalarındaki geçmiş zaman deniz korsanlarından ilham aldığını anlıyoruz.

Parfümün resmi tanıtımında ilginç öğeler dikkatimi çekiyor. Odunsu gurme olarak sınıflandırılan Black Phantom’un rom, kahve, kakao, sandal ağacı, paçuli ve vetiver unsurlarına tanıtımda ağırlık verildiğini okuyoruz.

Black Phantom’un başlangıcında kremsi ve leziz kremalı, çikolatalı vanilya bulunuyor. Harika açılıştan sonra orta kısımda sıcak dumansı baharatlar ve içki teması dikkat çekiyor. Yine orta bölümde kahve-kakao benzeri yapı da var. Başlangıcı kadar sevemediğim orta kısımdan sonra enfes paçuli devreye giriyor. Hafiften karanlık ve egzotik paçuliye çikolatamsı vanilya eşlik ediyor.

Black Phantom’un leziz çikolatamsı vanilyalı, kakaolu paçuli parfümü olduğunu iddia edebilirim. Başlangıcı ve sonları harikayken, orta kısım biraz karmaşık ve özensiz. İsmi ve şişesi gibi karanlık arkadaş olmasa da sonlarında bir parça koyu havayı algılıyorsunuz.

Kalite anlamında fena yerde durmasa da performans olarak bana yeterli gelmedi. Bir By Kilian parfümünden daha güçlü karakter bekleriz. Black Phantom’un kalıcılığı yeterli ama etrafa yayılımı zayıf. Eau de Parfum formunda. Tam bir kış parfümüne benziyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor.

Kimi kullanıcılar Black Phantom’u Thierry Mugler’in Angel serisine benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Mugler’in imza teması çikolatalı paçuli, Black Phantom’da daha az tatlı ve kuru kullanılmış. Bu anlamda Black Phantom, başlangıcını saymazsak daha az tatlı bir eser A Men ve Angel’lara göre.

Black Phantom’u Sidonie Lancesseur tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

26 Ekim 2021 Salı

Lalique - L'Insoumis (2016)

Lalique’nin başarılı parfümleri, markaya olan ilgimi giderek artırıyor. Parfüm trendlerinin dışında koku örneklerine yer vermeye çalışan Lalique, iyi parfümörlerle çalışıyor ve kalite anlamında birçok anaakım markadan yüksek seviyede duruyor. 2016 yılı çıkışlı erkek parfümü L’Insoumis’i de bu yüzden merak ettim.

Lalique’in internet sitesinde L’Insoumis aromatik, amberli, odunsu, rafine fujer olarak tanımlanmış. L’Insoumis’in kelime anlamı başına buyruk olarak vurgulanmış. Ayrıca sıra dışı ve öncü koktuğu belirtilmiş. Açıklanan notalarında rom içkisi, fesleğen, ada çayı, yosun gibi notalar dikkat çekiyor.

L’Insoumis’in açılışı alkol-içki ve fesleğen karışımıyla gerçekleşiyor. Pek ferah sayılamayacak başlangıcından sonra içki teması orta bölümde de devam ediyor. Aromatik otlar ve rom içkisinin birlikteliğine sonlarda vetiver ekleniyor. Bir parça da paçuli var alt notalarda fakat köksü ve kuru değil.


L’Insoumis, geneline bakıldığında erkeksi sayılabilecek modern içki temalı esere benziyor. Parfümdeki rom içkisi hissiyatından sonra fesleğen benzeri aromatik otlar biraz burnumu zorluyor. Parfümlerde fesleğeni sevemiyorum ve burada da durum değişmiyor. Kremsi sayılabilecek vetiver, parfüme büyük bir fujer etkisi vermiyor. Kimi kullanıcıların L’Insoumis’i eski tarz maço erkek parfümlerine benzetmelerini pek anlayamadım. Geneline bakıldığında eski ve nostaljik davranmıyor. Guerlain Homme benzeri metalik sayılabilecek içki ağırlıklı bir arkadaş sadece.

Kokusal anlamda yeni nesil bol şekerli birbirinin aynısı modern parfümlere yakın değil neyse ki. Trendlere uymayan farklı kokusu steril yapaylık taşıyor gibi. Tek düze ilerliyor pek değişim göstermiyor. Onu kullanırken kendimi harika ve konforlu hissetmedim fakat farklı bir deneyim olarak düşünmek gerekiyor.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Ilık ilkbahar-serin yaz günleri için fena seçenek değil. Kokusunu Fabrice Pellegrin tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

22 Ağustos 2021 Pazar

Guerlain Homme Eau de Parfum (2016)

Guerlain’in 2008 yılında başlattığı Guerlain Homme serisi, aradan geçen on üç yılın ardından altı parfüme ulaştı. Erkekler için tasarlanan Guerlain Homme serisinin ilk parfümü Guerlain Homme’yi uzun zaman önce kullanmış ve beğenmiştim. 2016 yılında Guerlain bize sürpriz yaparak Eau de Toilette formundaki ilk Guerlain Homme’nin Eau de Parfum versiyonunu karşımıza çıkardı.

Guerlain’in internet sitesinde Guerlain Homme Eau de Parfum, turunçgilli, aromatik odunsu olarak sınıflandırılmış. Resmi tanıtımda mojito isimli içkiye güçlü vurgu dikkat çekiyor. Parfümlerde pek karşımıza çıkmayan mojito temasına eşlik eden yeşil misket limonu, nane ve rom içkisinden de bahsedilmiş.

Guerlain Homme Eau de Parfum’un ilk saniyeleri serin nane ve alkol kokusuyla gerçekleşiyor. Muhtemelen rom ve mojitonun soğuk birleşimi üst notaları oluşturuyor. Tropikal kokteylleri andıran ilk dakikalardan sonra içki teması geri çekilirken durağan vetiver ve nemli sedir ağacı yönetimi ele geçiriyor. Sonlarda büyük değişim görülmüyor. Sedir ağacı ve vetiverle kapanış yapılıyor.

Guerlain Homme Eau de Parfum, yeşil, aromatik, ıslak odunsu notaların üstüne kısa süreliğine eklenmiş alkol-içki temasına yakın duruyor. Çoğu kullanıcının bahsettiği mojito kokusuna, nane-misket limonu-rom içkisi birleşimi neden olmuş gibi görünüyor. Kısa süren mojito akorundan sonra tenden ayrılana kadar durağan ve sıkıcı vetiver-sedir ağacı size merhaba diyor. Bu haliyle 2008 yılı çıkışlı ilk Guerlain Homme’yi andırıyor fakat ondan daha donuk, sıkıcı ve kalite anlamında daha kötü yerde durduğu izlenimi veriyor.

Evet, bu parfümün sihirli kelimesi donuk. İçki notasının verilişi buzluktan yeni çıkarılmış alkol efektini andırıyor. Sedir ağacının özensiz ve sıradan verildiğini düşünüyorum. Yüksek beklentilerle kullanmaya başladığım Guerlain Homme Eau de Parfum, büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Belki de bu tür içki temasını sevemiyorum.

Erkeksi sayılabilecek genel yapısı, kadınları etkilemekten ziyade centilmenler kulübü üyesi beyefendilerin farklı ilkbahar-yaz kokusu deneyimi yaşamaları için tasarlanmış hissi veriyor. Eğer alkol kokan yaz parfümü arıyorsanız bu parfümü denemenizde fayda var.

Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı ilk patlama dışında oldukça zayıf. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

9 Nisan 2020 Perşembe

Carolina Herrera – 212 VIP Men (2011)

1990’ların sonunda Carolina Herrera’nın harika bir parfümü çıkmıştı. 212 Men isimli bu delikanlıyla üniversite yıllarımda tanışmıştım. 212 Men, sınıf arkadaşımın Ankara’nın serin ilkbahar günlerinde, final sınavlarına az zaman kala bol bol sıkıp, yanımıza gelmesiyle kadın-erkek herkesi kendisine hayran bırakırdı. O zamanlardan anısı olan 212 Men, ne yazık ki yıllar içinde kokusunu reformülasyonlarla bir parça değiştirmişe benziyor. Eski tadı alamadığım yeni şişe 212 Men’in 2011 yılında erkek kardeşi piyasaya sürüldü. 212 Men’in büyük başarısının ardından aynı isimli devam parfümleri geldi. 212 VIP Men bunların içinde en popüler olanıydı.

Yeni nesil, bayık, şekerli, piyasa parfümü olacağını sandığım 212 VIP Men kullanım döneminde beni şaşırttı. Carolina Herrera’nın internet sitesinde üst notaları turunçgil aromatik olarak sınıflandırılmış. Üst notalarda iki notaya yer verilmiş: Parfümlerde fazlaca rastlamadığımız parmak limonu (Caviar Lime) ve donmuş nane. Parfümün başlangıcı gerçekten de lime meyvesinin burukluğu ve nanenin serinliğiyle gerçekleşiyor. Sade, saldırgan olmayan ve doğal açılışı hoş ve ferah. Orta kısmı baharatlı ferah olarak sınıflandırılmış. Açıklanan orta notalarında zencefil ve dondurulmuş/buzlu votka notaları var. Başlangıçtaki buruk lime meyvesine orta bölümde içki/alkol kokusu ekleniyor. Bu içki tabii ki votka oluyor. Son bölüm odunsu oryantal olarak isimlendirilmiş. Alt notalarında yine iki öğeye yer verilmiş: Kingwood ve tonka fasulyesi. Parfümün sonları odunsu-derimsi yapıda ilerliyor. Kapanışı, orta bölümle büyük oranda benzeşiyor.

212 VIP Men, resmi pazarlama cümlelerinde kendine güvenen, çekici, modern ve parti temalarını öne çıkarıyor. Onun New York şehrinin hareketli gece hayatından ilham aldığını söyleyebiliriz. Bu durum kokusuna da bir şekilde yansımış. 212 VIP Men, gece kulüplerinin, yaz akşamlarındaki plaj partilerinin kokusu olmaya aday. Neden mi böyle düşünüyorum. Çünkü kokusu kremsi, neredeyse hindistan cevizimsi tropikal içkilere/kokteyllere benziyor.

Parfümün büyük değişim göstermediği, tek düze ilerlediği ve müthiş derinliğe sahip olmadığını söyleyebilirim. Bu eksik taraflarını yapaylık barındırmamasıyla, temiz ve modern kokmasıyla, çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla ve son yıllarda birbirinin aynısı şekerli, tatlı, baharatlı, tonka fasulyeli bıktırıcı genç erkek parfümlerinden farklı davranmasıyla kapatıyor. Parfümün resmi olarak açıklanan ilginç notaları gözünüze çarpmıştır. Genel olarak fazla karşımıza çıkmayan parmak limonu ve kingwood gibi öğeler, sıra dışı detaylar olarak düşünülebilir. 212 VIP Men, basitçe anlatmak gerekirse yeşil misket limonu, nane, votka ve miskten oluşuyor. Misk parfümün orta kısmından itibaren kendisini hissettiriyor.

Carolina Herrera bu parfümü gece kullanımı için önerirken bence günün her saatinde gayet iyi sonuç verecektir. Genel tarzı kolay kullanılabilecek, yumuşak başlı, temiz ve hoş, içki temalı arkadaşımız denebilir. Kimi kullanıcıların 212 VIP Men’i 1 Million’a benzetmesini anlayamadım. İki parfüm arasında büyük benzerliğe rastlamadım. 1 Million şekerli metalik portakallı ve baharatlı deri parfümü. 212 VIP Men ise limonsu serin votka temasına sahip. 1 Million karanlık sayılabilecek, sıcak, dinamik ve baharatlıyken, 212 VIP Men neredeyse ferah, baharatların büyük yer kaplamadığı, serin ve durağan-cansız bir arkadaş.

VIP Men’i, 1 Million’a değil de abisi 1999 çıkışlı ilk 212 Men’e benzettim. 13-14 sene öncesinden hafızamda kalan 212 Men’in ilk versiyonunun kokusuna bir parça içki teması eklenmiş hali gibi VIP Men. Hatta hafiften Guerlain Homme’nin seyreltilmiş, zayıf halini bile çağrıştırıyor. Bu anlamda beğenerek kullandım. Tabii kalite anlamında harikalar yaratamıyor. Biraz basit ve vasata yakın koksa da başlangıç seviyesindeki parfüm meraklıları için hoş seçeneklerden birisi denebilir.

EDT formunda. Kalıcılığı idare ediyor, etrafa yayılımı zayıfa yakın ne yazık ki. Kokusunu Emilie (Bevierre) Coppermann ve Lucas Sieuzac birlikte tasarlamış. Ilık ilkbahar günleri veya yaz akşamları için uygun olacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

6 Ocak 2019 Pazar

Jul et Mad – Garuda (2015)

Julien Blanchard ve Madalina Stoica’nın Paris’in bir kafesinde tesadüfen tanışmaları ve aşk yaşamaları, belki de bir niş parfüm markasının doğmasına sebep oldu. Romanya kökenli Madalina Stoica, Paris ziyaretinde hayatının böylesi bir yöne gideceğini muhtemelen tahmin bile edememişti. Ve bu iki sevgilinin isimlerinin ilk heceleri Jul et Mad, kurdukları niş parfümevinin adı oluverdi.

Paris kökenli Jul et Mad, niş parfüm takipçileri tarafından ilgiyle takip ediliyor. 2019 yılının başları itibariyle 11 parfümlük koleksiyona ulaşan Jul et Mad, benim de ilgimi çeken markalardan birisiydi. İlk defa bir Jul et Mad parfümü denedim ve Garuda hakkında kafamın karıştığını söyleyebilirim.

İsmini Hint mitolojisindeki hayali bir kuş figürü olan Garuda’dan almış. Markanın internet sitesinde öd notası öne çıkarılmış. Garuda’nın açılışı tatlı ama ferah olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Portakal-mandalina benzeri turunçgillere bir süre sonra içki teması ekleniyor. Açıklanan notalarında rom var ki muhtemelen oradan geliyor alkol kokusu. Mandalinalı roma, orta kısımda koyu ve egzotik amber eşlik etmeye başlıyor. Orta kısımda baharatlar var fakat keskin değiller ve geri planda kalmayı tercih ediyorlar. Şekerli ve sulandırılmış hissi veren sedir ağacı ve miskle kapanışı yapıyor Garuda.

Garuda’nın resmi tanıtımında Kamboçya ödü, safran, baharatlar ve meyvelerden bahsediliyor. Kullanım döneminde öd ve safrana büyük yer verilmediğini hissettim. İyi de Garuda nasıl kokuyor? Bana göre mandalinalı egzotik bir amber parfümü. Diğer öğeler kokuya zenginlik katmak için eklenmiş sanki. Tanıtımındaki öd ağacı vurgusuna binaen, yoğun bir öd parfümü beklemeyin. Parfümlerde sevemediğim safrana karşı her zaman için seçici tarafım alarmdadır fakat baskın safran yok neyse ki.

Garuda, tekdüze ilerleyen, fazla katmana sahip olmayan, kalite anlamında iyi ama çarpıcı ya da etkileyici kokmayan bir parfüm. Belki de beklentim fazlaydı Garuda’dan ama kullanım döneminde bir şişesinin acilen alınması gereken parfümler listesinde yer almayabileceğini düşünüyorum.

Aslında parfümün şişesinin ve sıvısının rengi kokuyla tam uyumlu. Turunçgilli amber kokan parfüme yakışan renk de tam bu. Hafiften hüzünlü, karanlıktan ziyade egzotik, Ambre Dore, Ambre Precieux, Ambre 114 tarzına yakın ama onlar kadar koyu ve karanlık olmayan ve içkimsi turunçgillerle yumuşatılmış bir amber parfümü sanki Garuda. Bana garip şekilde Bentley’in harika parfümü For Men Intense’yi hatırlattı zaman zaman Garuda.

Ambre Fetiche, Ambre Sultan ve 1740 gibi harika örnekler varken Garuda’nın bu segmentte pek şansı yok bana göre. Gerçi Garuda’nın rakiplerinden farkı Extrait de Parfum formunda olması. Bu durum onun performansına olumlu yansımış. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı da fena değil. İnatçı ve tenden kolay kolay çıkmayan parfümler kategorisine dahil edilebilir Garuda.

Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın bence. Tam bir kış parfümü. Kokusunu son yıllarda birçok niş marka için parfüm tasarlamış genç burunlardan Luca Maffei yapmış.

Koku Güzelliği:10/6

15 Temmuz 2018 Pazar

Guerlain Homme (2008)

Gerek parfümlerinin kalitesiyle gerekse aristokratik tavrıyla oldukça saygı duyulan Guerlain markasında 2000’li yıllardan itibaren değişim çabaları görülüyordu. Bu durumun oluşmasında günümüzün popüler parfümleriyle rekabet etmek istemeleri önemli etkenlerden birisiydi. 2005 yılında çıkardıkları L’Instant de Guerlain Pour Homme bu değişimin belki de ilk örneklerindendi. Guerlain Homme 2008 yılında günümüzün sevilen modern yaz parfümlerine rakip olarak kurgulanmıştı. Bunun içindir ki bazı Guerlain severler tarafından eleştirildiğini söylemem gerekiyor. Bir o kadar da seveni bulunan Guerlain Homme’yi yakın plana alalım.

Parfümün açılışında ferah misket limonu ve taze nane bize merhaba diyor. İlk dakikalar turunçgilli ve kaliteli yapısıyla memnun ediyor. Bir süre sonra orta bölüme geçiliyor. Orta notalarından itibaren hafif çiçeksi ve tatlı içki kokusu bizi karşılıyor. Guerlain’ın internet sitesinde mojito ve roma vurgu yapılmış. Biraz misket limonu, azıcık naneyle harmanlanmış tropikal içki gibi davranıyor orta kısım. Son olarak alt notalar sıradan hafif tatlı odunsular var. Parfümün en vasat kısmı ne yazık ki kapanışı diyebilirim.

Misket limonunun buruk ve ekşimsi kokusunu yaz mevsimine uygun parfümlere çok yakıştırıyorum. Genel kompozisyona canlılık katıyor genelde fakat üst notalarda kullanıldığı için ömrü uzun olmuyor. Onun dışında Guerlain Homme’un kokusu deniz kenarında güneşlenirken içilen oldukça tatlı tropikal kokteyle benziyor. Orta notalardan itibaren tatlılık iyice artıyor. Son bölümünü ise pek beğenmedim.

Genel olarak sıcak yaz mevsimi için güzel seçenek. Değişik tarzı ve ferah tropikal kokusuyla diğer yaz parfümlerinden ayrılmayı başarıyor. Biraz Tommy Bahama – Set Sail St.Barts For Men’e benzettim. Orada hindistan cevizi daha baskınken burada tropikal içki var. St. Barts’dan çok daha kaliteli ve kompleks olduğunu belirtmem gerek.

Peki Guerlain Homme, markanın sevenleri tarafından neden eleştiriliyor? Burada Guerlain’ın aristokratik tavrından uzaklaşma sinyalleri vermesi etkili sanki. Daha popüler olabilecek ve çok satabilecek parfümler üretmek istemesi Guerlain severleri kızdırsa da yapacak bir şey yok çünkü rakipleriyle mücadele etmesi gerekiyor. Guerlain isminden çok daha iyisini beklemek sanırım hayal kırıklığının sebebi. Yine de genel olarak herkesin sevebileceği, kullanması kolay hoş bir yazlık olarak düşünülebilir.

Kokusunun tasarımını Thierry Wasser ve Sylvaine Delacourte birlikte gerçekleştirmiş. 2008 çıkışlı ilk şişesinin tasarımını ünlü İtalyan marka Pininfarina yapmış. Kalıcılığı fena değil, fark edilirliği ortalamanın altında. Performans anlamında iyi iş çıkaramıyor ne yazık ki. İlkbahar-yaz günleri için çok uygun. Özellikle deniz kenarı gibi yerlerde kullanmak kendinizi daha iyi hissettirecektir.

Önemli bir bilgi vereyim son olarak. 2008 çıkışlı ilk Guerlain Homme EDT formundaydı. İlerleyen yıllarda EDT versiyonun üretimi bitirildi ve EDP formuna geçildi. Tabii Guerlain Homme, EDP olunca şişesi de değişti. Benim kullandığım EDT versiyonuydu. Genel olarak EDT ile EDP arasında büyük farklar olmadığı söyleniyor.

Koku Güzelliği:10/7

30 Mart 2018 Cuma

Carolina Herrera – CH Men Prive (2015)

Carolina Herrera’nın 2009 yılında piyasaya sürdüğü CH Men’den altı yıl sonra seriye yeni kardeş geldi. Yeni nesil modern parfümlere örnek olarak sunulan CH Men ve onun devamı Prive, genel olarak kokuseverlerden olumlu geri dönüşler alıyor diyebiliriz. Markanın sevilen erkek parfümlerinden CH Men Prive’ı niyeyse merak ettim ve deneme listesine almıştım. Şimdi tanışıyoruz bay Prive ile.

Kendi sitelerinde CH Men Prive’ı “görkemli, zarif ve cesur” olarak tanıtmışlar. Prive versiyonun erkeksi yönü vurgulanmış tanıtım cümlelerinde ve viski-deri notaları öne çıkarılmış. Bizzat marka CH Men Prive’ı akşam kullanımına uygun olarak sunmuş. Parfümün üst notalarını baharatlı sofistike, orta notalarını sıcak ve lüks, alt notalarını ise erkeksiliğe övgü olarak belirtmişler. Bakalım CH Men Prive bahsedildiği kadar var mı?

Parfümün açılışı tatlı ve modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Üst notalarda leziz ve oldukça tatlı greyfurt dikkat çekiyor. Başlangıcını sevdim. Orta bölümde tatlılık devam ederken, bahsettikleri viski kokusu burnunuza geliyor. İçki temasına güçlü şekilde lavanta ve aromatik otlar da eşlik ediyor. Biraz şekerli baharatlar da var sanki orta kısımda. Fena değil orta notaları. Kapanışta ne lavanta kalıyor ortada ne de harika turunçgiller. Son kısımda tatlımsı deri noktayı koyuyor. Buradaki deri yüksek kaliteli ve ilginç değil. Hatta yapaylık sınırında denebilir. Vasat alt notalar hayal kırıklığı yaratıyor ne yazık ki.

CH Men Prive, günümüzün bol bol tatlılık barındıran turunçgilli, lavantalı, içkimsi, tonka fasulyeli deri parfümü denebilir. Harika açılışından sonra gitgide düşen koku profili, sonlarda can sıkıcı hale geliyor ki yeni nesil parfümlerin çoğunda bu problem yaşanıyor. Orta kısımdaki içki temasının ve lavantanın birleşimiyle hem ilginç koku formu yaratılmış hem de bir yerlerden tanıdık gelen aroma haline getirilmiş CH Men Prive. Son bölüm ise benim gibi deri sever birisini bile tavlayamadı. Özensiz ve sıradan kapanışı hiç olmamış.

CH Men Prive’ın üst ve orta kısmını sokaktan geçen 10 kişiye koklatsak 7-8 kişinin beğeneceğine eminim. Herkesin sevebileceği güvenli kokusuna kimse kolay kolay berbat diyemez sanırım. Bu anlamda Carolina Herrera iyi iş çıkarmış ve başarılı bir ticari esere imza atmış.

Oysa durum koku kalitesi anlamında o kadar iyi değil. Parfümün genelindeki sıradan kalite hissiyatı onun orta ölçekteki bir ana akım parfüm olduğu gerçeğini yüzünüze vuruyor. Evet, Carolina Herrera gibi büyük kitlelere ulaşmaya çalışan bir markadan çok yüksek kaliteli parfüm beklemek belki doğru değil ama parfümün genelindeki sıradanlık, yaratıcılıktan uzak olma ve diğer rakiplerinin benzerini yapmaya çalışmak ne kadar da tanıdık. Zaten kokusu da çok tanıdık CH Men Prive’ın.

Onun rakipleri kimler mi? Versace Pour Homme ve Eros, Yves Saint Laurent – L’Homme ve La Nuit de L’Homme, Valentino Uomo, A*Men Pure Malt, Spicebomb, Code For Men, Allure Homme Sport ve diğerleriyle sıkı rekabete gireceğini söyleyebiliriz CH Men Prive’ın. Eğer bu düzlemdeki bol tatlı, genç işi, ortalama şekerli kokuları seviyorsanız CH Men Prive’ı denemenizi öneririm.

İçeriğindeki sürpriz viski temasından dolayı en çok A*Men Pure Malt’a benzetilebilir belki de CH Men Prive. Parfümün genelindeki tatlılık büyük oranda tonka fasulyesinden geliyor. Vanilyamsı bir tatlılıktan ziyade tonka fasulyesinin hayaleti dolaşıyor parfümün üzerinde. Canlı ve pozitif denebilecek genel yapısı günlük kullanıma uyacağa benziyor. Onu kullanınca güzel övgüler alacağınızı tahmin ediyorum.

EDT formundaki CH Men Prive’ın kalıcılığı normal seviyelerde. Fark edilirliği ilk patlama dışında zayıf. Tam bir kış parfümü diyebilirim.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

27 Şubat 2018 Salı

Thierry Mugler – A*Men Pure Malt (2009)

Thierry Mugler’in 1996 çıkışlı başarılı erkek parfümü A*Men’den sonra köprünün altından çok sular aktı. Mugler markası A*Men’in satış rakamlarından etkilenerek aynı isimli devam parfümleri ortaya çıkardı. A*Men isminin devamına eklenen kokularla birçok yeni parfüm hayatımıza girdi. Bu devam parfümlerinden en çok sevilenlerinden birisiyse Pure Malt’tı.

İsminden de anlaşılacağı üzere bir içki türünden ilham aldı 2009 çıkışlı Pure Malt. Kendi sitelerinde Pure Malt’ın viskiyle birleşen dumansı ve odunsu tarafına vurgu yapmışlar. Uzun zaman önce kullanıp, ilgimi çeken parfümlerden birisi olarak aklımda kalan Pure Malt’ı tekrardan denemeye karar verdim. Bakalım bize neler sunacak Pure Malt.

Parfümün açılışı koyu ve yoğun paçuliyle gerçekleşiyor. Abisi A*Men’i daha ilk saniyelerde güçlü şekilde andırıyor Pure Malt. Üst notaları gayet güzel. Orta kısma geçildiğinde parfüme ilhamı veren içki temasıyla karşılaşıyoruz. Hafiften acımsı verilmiş içkiye, bir parça kuru meyveler ve kahve eşlik ediyor. Lezzetli orta bölüm fena değil. Kapanışta içkinin etkisi azalırken çikolatamsı yapı ortaya çıkıyor. Oldukça zayıflayan son bölümde vanilya daha etkili sanki. Gayet güzel alt notaları Pure Malt’ın.

Karşımızda tatlı, kuru meyveli, çikolatamsı, kahveli bir içki kokusu var. Viskinin o acımsı ve sıcak tadı tam olarak verilememişse de içki teması gayet rahat şekilde hissediliyor. Başlangıçtaki A*Men etkisi onun köklerine ve ismine sadık kaldığını hatırlatıyor. Orta bölümdeyse kokunun tonu oldukça değişiyor ve klasik A*Men’le pek benzer tarafı kalmıyor, kahve dışında. Sonları neden bu kadar çekingen acaba diye sorsak hata mı yapmış oluruz?

Pure Malt, kaliteli, çarpıcı, ilginç, örneğine pek rastlanamayacak çikolatalı içki parfümü denebilir. Hani havaalanlarında satılan ve içerisinde farklı içkilerin olduğu çikolatalar vardır. Başlangıcı hafiften onları çağrıştırıyor. Orta kısımda kontrollü verilen içki, meyvelerle uyumlu. Paçuli, baştan sona kadar her daim geri planda dolaşıyor. Ne de olsa A*Men’in DNA’sını taşıyor. E paçulisiz bir A*Men nasıl düşünebilir ki.

Pure Malt, abisi A*Men’e göre kullanması ve sevmesi daha zor bir eser. Zaten yoğun içki temalı parfümler çoğunlukla genel beğeniye yakın olmazlar. Alkol-içkinin o keskin ve baskın kokusu çoğu kişi için itici olabilir. Pure Malt, orta bölümden itibaren yoğun şekilde içkiyi kullanıyor ama başlarda ve sonlarda oldukça sınırlı tutuyor içki kokusunun etki alanını. Kullanım döneminde orta kısmı biraz zorlayıcı buldum kendi adıma. Başlangıcını ve sonunu sevdim. Dikkatimi çekense kumaş üzerinde orta notaları acımsı ve neredeyse yapay-metalik kokarken, ten üzerinde daha iyi sonuç verdi. Onun için diyebilirim ki ten üzerinde daha iyi duruyor Pure Malt. Kıyafet üzerinde bir süre sonra yapay, garip bir kokuya dönüşüyor.

Pure Malt, yeni nesil parfümler gibi tatlılığa epey yer vermiş. Buradaki tatlılık fazlaca şekerli gibi olmasa da yine de eğer tatlı kokuları sevmiyorsanız Pure Malt’ı deneme listenizden çıkartsanız iyi olabilir. Biliyoruz ki onun amacı kendisi gibi 2000 yılı sonrasının tatlı, baharatlı, modern oryantalleriyle rekabet etmek. Onu nasıl suçlayabiliriz ki?

EDT formundaki Pure Malt, bar-disko-kulüp tarzı yerlere uyacak, iddialı, yeterince erkeksi bir arkadaş. Soğuk kış günlerinde gündüz kullanımında da deneyebilirsiniz. Yaz aylarında kullanmanızı öneremeyeceğim. Performansıysa harika değil. İlk patlama dışında tene yakın duruyor. Kumaş üzerinde kalıcılığı iyi ama yine de saldırgan sayılmaz. Her yaş grubundan erkeğe uyacağını düşünüyorum.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

6 Şubat 2017 Pazartesi

Carolina Herrera – 212 VIP (2010)

İlhamını New York şehrinin yaratıcı insanlarından alan bir parfümmüş 212 VIP. Yaratıcılıktan bahsetmişken, altın renkli şişe tasarımı size bir başka popüler parfümü hatırlatmıyor mu? 1 Million cevabını verenler kazandı! 1 Million’dan iki yıl sonra piyasa sürülen Carolina Herrera’nın 212 VIP isimli kadın parfümü, yaratıcılık konusunda nedense pek özgün davranmamış 🙂

New York’un partilemeyi seven genç kitlesine yönelik olarak tasarlandığı her fırsatta dile getirilen 212 VIP, her ne kadar ilk başta ismiyle bende iticilik yaratsa da, kullanım döneminde kokusunu fena bulmadım. Kendi sitelerinde parfümün içeriğindeki rom içkisi ve tutku meyvesinden (çarkıfelek meyvesi de deniyormuş) bahsedilmesi, karşımıza nasıl bir koku profili çıkacağının işaretini veriyor.

212 VIP’nin başlangıcı modern kremsi turunçgillerle ve meyvemsilikle gerçekleşiyor. Evet, belki de haklılar. İlk dakikalardaki koku, lezzetli tropikal meyvelere ve turunçgillere benziyor. Açılışı güzel. Orta kısımda kadınsı yönünü ortaya çıkarıyor. Beyaz çiçeklerin (gardenya) ağırlığını hissettirdiği orta kısımda, içkimsi yapı da kendisini gösteriyor. Son bölümde tatlılık biraz artıyor ve pudralı vanilya ile tonka fasulyesinin işbirliğini görüyoruz. Yumuşak ve ortalama kapanışa sahip.

212 VIP için, modern meyveli-çiçeksi ana yapıdan bahsedebilirim. Vanilya ve içki temaları, meyveli-çiçeksi yapının çeperine eklenmiş. Orta kısımdan itibaren karamelimsi tatlılığın hissedildiği 212 VIP, yeni nesil popüler kadın parfümlerine epey benziyor. Mesela şunlara: Prada – Candy, Lancome – La Vie Est Belle ve hatta Givenchy – Ange ou Demon. Tabii yanlış hatırlamıyorsam büyük benzerlikten ziyade “andırma” tabiri daha doğru olacaktır.

resmi 212 yen

Rahatsız edecek kadar yapaylık ve tatlılık barındırmayan 212 VIP, otuz yaş altı hanımefendilerin, günlük olarak tüketebilecekleri kolay, canlı, pozitif ve konforlu bir parfüm izlenimi veriyor. Çok derinliği olmasa da amacı belli. Zaten öyle sanatsal çalışma beklemiyoruz Carolina Herrera parfümünden. Hele ki 2010’lu yıllarda. Bu haliyle yukarıda yazdığım popüler rakipleriyle baş edebilir gibi görünüyor. Meyveli-içkili-karamelli bir parti parfümü 212 VIP. Tam da parti kızlarına göre.

Kokusunu Alberto Morillas gibi bir usta tasarlamış. EDP formunda. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Genç arkadaşların daha çok ilgisini çekeceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6

23 Eylül 2016 Cuma

Nishane – Fan Your Flames (2016)

Size güzel haberlerim var çaresiz koku bağımlısı dostlarım. Mert Güzel ve Murat Katran’ın kurdukları Nishane, koleksiyonu büyütmeye devam ediyor. Türkiye merkezli ilk niş parfümevi olan Nishane, 2012 yılında çıktığı niş parfüm serüvenine, 2016 yılında iki yeni eser ekledi. Hundred Silent Ways ve Fan Your Flames, isimlerinin ilhamını Mevlana’nın şiirlerinden almışlar.

“Set your life on fire. Seek those who fan your flames.” İşte bugünkü konuğum Fan Your Flames parfümünün ilhamını aldığı Mevlana’nın dizeleri. İlk defa Nishane parfümü deniyorum. Fan Your Flames’in açıklanan notalarını gördüğümde tam bana göre olduğunu düşündüm. Hindistan cevizi, rom içkisi, tütün, tonka ve günün sürprizi meşe yosunu. Açıklanan altı notadan beşi genel olarak sevdiğim notalar. Bir de ek olarak sedir ağacı var ki, kullanım tarzına göre değişiyor sevip sevmeme durumum.

Fan Your Flames’in açılışı keskin ve yoğun dumansı içki temasıyla gerçekleşiyor. Başlangıçta tütsü ve derinin olmasından şüpheleniyorum. Üst notalarındaki rom, parfümün başlangıcını domine ediyor. Hindistan cevizi ise epey geri planda. Güçlü açılışını sevdim. Orta kısımda sıcak içki temasına tütün ekleniyor. Islak tütünden ziyade dumansı kuru tütünden bahsedilebilir. Azıcık baharatlar da var sanki. Başlangıcı kadar çarpıcı değilse de fena değil orta bölüm. Kapanışta içki temasından ziyade odunsuluk etkili. Parlak, kadifemsi, yapaylık sınırındaki sedir ağacı kapanışta kendisini hissettiriyor. Meşe yosununa ise rastlayamadım alt notalarda. Bence parfümün zayıf karnı son kısım.

Yüksek kaliteli, sıcak içki notasıyla çarpıcı şekilde açılan Fan Your Flames, yine sıcak tütünle devam ediyor yoluna. Kimilerinin nargileye benzettiği tütün, bence o etkiyi vermiyor. Burada daha çok modern ve kuru tütün kullanımı var. Benim gibi tütün kokusu sevenleri memnun edecektir. İçki ile tütün notaları zaten genelde uyumlu oluyor. Fan Your Flames’de bu anlamda doğru seçim yapılmış. Alt notalar bence soru işareti. Kadifemsi ve neredeyse metalik yapaylık, hem kalite hem de koku güzelliği anlamında yeterli değil. Hatta baş ağrısı yapmaya aday.

kendi3 fan your yen

Benim açımdan durum şu: Başlangıcı müthiş, orta kısmı çok iyi, son bölümü eh işte. Genel olarak son kısmı dışında pürüzsüz ve kaliteli. İçkimsi-tütünsü-odunsu tema baştan sona pek değişmiyor. Detaylı ve zengin kokmayan Fan Your Flames, steril kalitesiyle sizi bekliyor. Açıklanan notalarında deri, tütsü ve amber yok ama burnum beni yanıltmıyorsa parfümde mevcutlar. Umarım yanılmıyorumdur.

Bana katılır mısınız bilemem ama bir parça Ambre Russe’ye benzetim Fan Your Flames’in havasını. Hatta abartıp Interlude Man’i bile çağrıştırıyor olabilir dumansı tarafı. Gerçi Ambre Russe’deki içki votkaydı, burada rom var. İki parfümünde sıcacık içki-tütün kokusuna göz kırpması böyle düşünmemi sağlamış olabilir.

Hindistan cevizi ve meşe yosununu daha baskın bekliyordum ama değilmiş. Hindistan cevizinin egzotik, kremsi ve sütsü hava vereceğini düşünüyordum ama etkisinin çok sınırlı olduğunu gördüm. İçki ve baharat destekli tütünü çok başarılı buldum. Ağırlık genel kompozisyonda içkiye verilmiş anlaşılan. Eğer bu tarz kokular ilginizi çekiyorsa deneme listenize mutlaka almanızı tavsiye ederim.

kendi2 fan your yen

İçki ve tütün kokusunun ağırlıkta olması onu erkek kullanımına yaklaştırıyor. Soğuk havaların parfümü Fan Your Flames. Kış mevsiminde daha iyi sonuç vereceğini sanıyorum. Extrait de Parfum formundaki parfümün kalıcılığı kıyafet üzerinde müthiş. Tende daha düşük kalıcılığı ama yeterli. Fark edilirliği başlangıçta epey yüksek. Onun içindir ki dikkatli kullanmak gerekebilir. Fazlası boğucu olabilir. Karşı cinsin beğenebileceği güvenli parfümlerden değil belli ki. Biraz parfüm deneyimi ve yaş istiyor. Oldukça tematik ve sert sayılabilecek yapısını göze alıyorsanız, sizi farklı bir deneyim bekliyor.

Koku Güzelliği:10/7

23 Mayıs 2016 Pazartesi

Michael Kors For Men (2014)

New York, Londra, Milan, Paris, Münih, İstanbul, Dubai, Seul, Tokyo, Hong Kong, Rio de Janeiro gibi önemli şehirlere yayılmış bir marka Michael Kors. Kurucusu, isminden de anlaşılacağı üzere modacı Michael Kors. Sadece bu şehirlerde değil, dünyanın önemli hazır giyim markalarından olma yolunda ilerliyor Michael Kors.

Koleksiyonundaki ürün çeşitliliğine parfümleri ekleyeli on beş yıl olmasına rağmen, büyük ses getirecek esere imza atamamış gibi görünüyor Michael Kors. 2001 çıkışlı ilk erkek parfümü Michael For Men’i uzun süre önce kullanmış ve sevmiştim. Aradan epey zaman geçti ve onu özlediğimi fark ettim fakat Michael Kors cephesinde ilginç bir gelişme olmuş anladığım kadarıyla.

2001 çıkışlı Michael For Men’in ismi Michael Kors For Men olarak değiştirilmiş ve 2014 yılında yeniden piyasaya sürülmüş durumda. Ve tahmin edileceği gibi ilk orijinal formülün değişikliğe uğradığı anlaşılıyor. Ben de 2014 çıkışlı yeni Michael Kors For Men’i denemeye karar verdim. Bakalım eski versiyonu kadar başarılı mı yeni hali.

Bizzat Michael Kors bu yeni parfümü turunçgil-paçuli birleşimi olarak nitelemiş ve onun hibrid yapıya sahip olduğunu belirtmiş. Ve son olarak şunları eklemiş: “Seksi ama beklenmedik.” Parfümün açılışı turunçgillerle gerçekleşiyor. Buradaki turunçgiller, parlak, yapaylık sınırında ve biraz içkimsi. Çok sevdiğimi söyleyemem. Orta kısımda dumansı baharatlar ve bir parça tütün hissediyorum. Başlangıcına göre daha sevilesi orta bölüm. Sonlarda topraksı olmayan paçuli var. Çok ilgi çekici değil buradaki paçuli. Ağaçsılık da bulunuyor. Ve azıcık da deri var sanki. Kapanışı eh işte.

tanitim yen

Michael Kors For Men, aromatik otsu, turunçgilli, içkimsi, dumansı, tütünsü-baharat parfümüne benziyor. Başlangıçtaki parlak turunçgillere kimi yorumcular yıldız anason da eklemiş. Evet, olabilir. Belki de benim hissettiğim içkimsi hissiyat, yıldız anasondan geliyor. Yapaylık sınırındaki sıradan modern turunçgiller çoğu kişinin sevebileceği gibi ama bence sıradışı değil. Orta kısımda baharatların ve dumansı tütünün devreye girmesiyle daha ilginç hale geldiği söylenebilir. Hatta bence parfümün en güzel yeri orta notalar. Sonlardaki paçuli ise yapay sedir ağacıyla omuz omuza veriyor.

Bana göre tütsü ve paçuli, bu parfümün ana aksını oluşturmuyor. Çoğu kişinin aksine meyvemsilik de algılamıyorum. Bence parlak-yapay odunsuluk, parfümün önemli sac ayaklarından birisi. Harmanı zengin ve sürprizlere açık ama kalite anlamında vasatı aşamıyor. Kuru sayılabilecek baharatlar, ana yapıda büyük yer tutuyor. Yer yer aromatik sayılabilecek tarzı, ilerleyen saatlerde daha erkeksiliğe doğru evriliyor. Çok eski tarza sahip değil. Tozlu da değil ama tatlılığın az olması, günümüzün yeni nesil parfümlerinden ayrılmasını sağlıyor. Oysa ki 2014 çıkışlı olduğunu unutmayalım yeni Michael Kors For Men’in.

Sonuç olarak eski versiyonunu kullanmış ve sevmiştim. 2001 çıkışlı Michael For Men, kuru meyveli, tütünsü ve baharatlı yapısıyla çok iyi bir seçenekti. Yeni Michael Kors For Men, eski versiyonun devamı olarak düşünülmüş ama sonuç pek başarılı olmamış bana göre. Yeni hali eskisini aratır halde. Hem koku güzelliği hem de kalite anlamında eski versiyonun gerisinde kalıyor yeni hali. Büyük hevesle kullanmaya başladığım yeni versiyon, bir süre sonra hayal kırıklığı yaşamamı sağladı. Eskisinden aldığım tadı, yeni halinden alamadım. Onun için tavsiyem eski versiyonu bulmanız ve kullanmanız.

kutulu sis yen

Parfümün tasarımını Harry Fremont yapmış. EDT formunda. Kalıcılığı ortalama. Fark edilirliği yüksek değil. Erkeksi sayılabilecek tarzı yüzünden, çok genç erkek arkadaşlara uymayabilir. Tam bir sonbahar-kış parfümü. Sıcak yaz günlerinde rahatsız edici olabilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

23 Mart 2016 Çarşamba

John Varvatos – Dark Rebel (2015)

“Baş belası, çarpıcı, kavgacı bir parfüm yapmak istiyordum” diyen, ünlü modacı John Varvatos’un, yeni erkek kokusuna Dark Rebel ismini vermesi pek de yadırganmamalı. John Varvatos’un 2015 çıkışlı parfümü Dark Rebel’ın ilhamını Detroit şehrinin asi ruhundan aldığı sır değil. Bizzat John Varvatos’un bu yeni erkek parfümünde karanlık ve karamsar yönler bulunmasını ama aynı zamanda farklı bir hafiflik de istediği söyleniyor.

Muhtemelen John Varvatos’un gençlik yıllarının asi aktörü Steve McQueen ve yine 60’ların aykırı adamı Jimi Hendrix de Dark Rebel’in oluşturulmasında pay sahibi olabilir. Parfümün tasarımcısı Rodrigo Flores-Roux’un, Dark Rebel’i “kötü çocuğa” benzetmesi genel konsepte uygun görünüyor. Rodrigo Flores-Roux, Dark Rebel’da bir çeşit derin yasemin kokusu kullanmış. Ayrıca derinin genelde önemli rol oynadığını, bir parça sabunsu tütünün olduğunu ve güzel bir rom-konyak temasını parfüme eklediğini belirtmiş.

Dark Rebel’in açılışı içki kokusuyla gerçekleşiyor. Ne rom ne konyak içmiş birisi olarak benzerliklerini bilemeyeceğim ama üst notalar gayet güzel içki temasına sahip. Orta bölümde baharatların desteklediği tütün ve deri, içki aromasından daha baskın hale geliyor. Tatlılık orta bölümde artıyor. Son kısımda yapay odunsuluk ve aynı şekilde yapay, sıkıcı misk kapanışa imza atıyor. Son bölümü sevemediğimi rahatlıkla söyleyebilirim.

2015 yılında piyasaya sürülmesiyle, yeni nesil modern parfümlerin örneği diyebiliriz Dark Rebel için. İddialı ismi, müthiş şişesi ve arkasındaki John Varvatos isminin gücüyle, epey umudum vardı Dark Rebel’dan. İlk saniyeleri de bu umudumu pekiştirdi. Orta kısımdan itibaren sevdiğim tarzda tütüne bir türlü dönüşemedi. Sonlardaysa yapaylığı ve sıradanlığı, büyük hayal kırıklığı yaşattı. Ne acı!

uclu sis yen

Dark Rebel, modern içki-tütün-deri kokusu olmaya çalışmış. Nispeten başarmış ama başlangıcı dışında düşük kalite hissiyatı ve performansındaki zayıflık, onu çok ileriye taşıyacak gibi görünmüyor. Keşke harika açılışındaki gibi devam edebilseymiş kokusu. Zengin, çekici ve lüks başlangıcı dışında, çok ilgimi çekemedi Dark Rebel. Özellikle yapay odunsuluk orta kısımdan itibaren rahatsız etmeye başlıyor. Sonlardaki sulandırılmış hissi veren misk ise bize derman olmaya çok uzak.

Ne diyeyim bilemiyorum. Hayaller-gerçekler durumu yine gerçekleşiyor. Aslında harika bir fikir olarak başlayan Dark Rebel, bütüne baktığımda başarısız bir arkadaş olarak yerini alıyor koku hafızamda. Yaşı otuzun altındaki arkadaşlar, onu deneyip, muhtemelen beğenecekler. Siz yine de ilk andaki güzelliğe aldanmayın. 2-3 defa deneyip öyle kararınızı verin.

EDT formunda. Kalıcılığı idare eder. Fark edilirliği ne yazık ki düşük. Sonbahar-kış kullanımına daha yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/5