Pascal Morabito etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pascal Morabito etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mayıs 2014 Pazar

Pascal Morabito – Or Black (1981)


Pascal Morabito – Or Black (1981)

3 Mayıs 1945 yılında Fransa'nın Nice şehrinde doğmuş Pascal Morabito. Fransa'da doğmasına rağmen ailesinin kökeni İtalya'ya kadar uzanıyormuş. Ailesi kuyumculuk işi ile ilgilenen Morabito, mimarlık eğitimi almış. Sonrasında ailesine ait tasarım atölyesinde çalışmaya başlamış.

Özel ve uluslararası müşterileri için pırlanta takı setleri hazırlamış. Ünlü sanatçı arkadaşları Cesar Baldaccini, Salvador Dali ve Armand Fernandez (Arman) için farklı tasarımlar ve küçük heykellere imza atmış. Zaten mücevherat, altın, gümüş, porselen, kristal, cam, kaliteli saatler, kozmetik, deri ürünleri, moda ve takılar, mimari, dekorasyon, ev mobilyası, otel tasarımı üzerine çalışıyormuş bay Morabito. Ayrıca arkeolojiye büyük bir tutkuyla bağlıymış. Bunun sonucunda da tasarımlarında arkeolojik keşiflerden ilham alıyormuş.

Pascal Morabito’nun bizi ilgilendiren tarafı ise parfüm işine de girmiş olması. 1980 yılından itibaren kendi ismiyle parfümler piyasaya sürüyor. İlk parfümü 1980 çıkışlı kadın kokusu Or Noir. Bu parfüm fazla ses getirmemiş. Ondan bir yıl sonra 1981’de ikinci parfümü bu sefer erkekler için Or Black tasarlanmış. Or Black, parfüm severler tarafından çok sevildi ve özellikle koleksiyon meraklıları tarafından her yerde aranan bir parfüm oldu. Bende uzun zamandır merak ediyordum bu önemli erkek parfüm klasiğini. Nihayet tanışma şerefine nail oluyoruz.

Or Black, ilk piyasaya çıktığında siyah uzun dikdörtgen şişeye sahipti. Geçtiğimiz yıllarda üretimi durdurulmuş olan Or Black, 2014 itibariyle yeniden üretilmeye başlandı. Şu andaki parlak şişe, orijinal şişesi değil Or Black'in. Bizzat Morabito ailesinden aldığımız bilgiye göre 33 yaşındaki bu parfüm üç defa reformülasyon geçirmiş. Ve şişe tasarımları da değişmiş. İlk formülasyon olan siyah şişeyi artık bulmak neredeyse imkansız. Benim denediğim ikinci formülasyon. İncelememi de bu formül üzerinden yapacağım. Yani nispeten “Vintage” sayılabilecek versiyonuna ulaştım.


Bir de 2014 yılında en yeni formülasyonu piyasaya sürüldü. Fakat son formülasyon, okuduklarım kadarıyla pek beğenilmemiş parfüm severler arasında. Kullandığım ikinci fomülasyonda, kokunun ana karakterinin korunduğu belirtilmiş Morabito ailesinin bir üyesi tarafından. Bakalım bu kadar peşinden koşulan Or Black ile tanışmamız nasıl geçecek?

Kendi sitelerinde şipre ve deri olarak sınıflandırılmış Or Black. Üzerime sıktığımda ilk anda karşıma eski tarz tozlu bergamot ve aromatik otlar çıkıyor. 1980'li yılların aromatik nostaljik şiprelerini hatırlatan tozlu turunçgiller fena değil. İlerleyen dakikalarda orta kısma geçiliyor. Koku formu tamamen değişiyor. Artık deri bütün ağırlığıyla baş rolde. Zaman zaman hayvansal zaman zaman sabunsu kokan deri, plastiğimsi efekte sahip diyebilirim. Bariz yapaylıktan bahsedilemeyecekse de oldukça erkeksi ve eski tarz deri kullanımına sahip. Tatlılık minimum düzeyde. Karanlık sayılabilecek deri, parfümün ana karakteri olduğunu size kabul ettiriyor. Geçeyim son kısma. Burada deri etkisi sürüyor. Fakat ciddi anlamda meşe yosunu, misk ve amber eşlik etmeye başlıyor deriye. Alt notalardaki meşe yosunu harika bir sürpriz yapıyor burnunuza. Böylece de tenden ayrılıyor.

Or Black, şipre ve deri tarafını size göstermekten çekinmiyor. Başlangıçtaki aromatik otlar ve tozluluk hissi, 1980'li yıllar parfümü için gayet anlaşılabilir. Orta bölümdeki deri ise oldukça erkeksi, sert, sağlam ve ödünsüz. Buradaki deride biraz plastiğimsilik hissediyorum. Belki de parfümün geçirdiği reformülasyon sonucu böyle olmuştur. Adeta Bulgari - Black'in o araba lastiği kokan derisi gibi dumansı ve daha az tatlı hali gibi. Orta notalardaki karanlık derinin, parfümün ismine gönderme olduğunu düşünüyorum. Bu sevmesi zor ve maço deri için ilginç diyebilirim. Sonlardaki meşe yosunu ise çok güzel verilmiş. Meşe yosununun yeni parfümlerde yasaklanması ve kullanılamıyor oluşu çok üzücü.


Or Black, 80'li yılların önemli klasiklerinden olarak kabul ediliyor. Koku karakteri anlamında Guerlain - Derby'i hatırlattığını düşünüyorum. Fakat koku güzelliği olarak Derby'den bir basamak geride kaldığı söylenebilir. Meşe yosunu kullanımı ise biraz New York'u hatırlattı bana. Gerek New York gerekse Derby kadar çarpıcı bulamadığım Or Black, eski tarz sert erkeksi deri kokusu severlerin mutlaka denemesi gereken klasiklerden birisi olarak düşünülebilir. Hafiften Antaeus ve Rive Gauche Pour Homme esintileri bile var sanki. Yada Parfum d'Habit'teki ayakkabı boyası tarzı deriyle karşılaştırılabilir. Neyse ki Parfum d'Habit kadar itici değil deri kullanımı. Yine de benim için fazlasıyla zorlayıcı ve erkeksi kullanılmış deri. Onun içindir ki favori parfümlerimden olamayacak gibi görünüyor Or Black.

Ten üzerine uyguladığım Or Black her seferinde orta notalarda sabunsu yanını öne çıkardı. Grey Flannel tarzı rafine sabunsuluğun deriye eşlik ettiğini söyleyebilirim. Kıyafet üzerindeyse daha koyu ve şipremsi bir deriye dönüştü. Bu anlamda kıyafet üzerindeki kokusundan daha memnun kaldım. 

Atraktif, hardcore, acımsı, asi, kaba, hırpani, karamsar, somurtkan, sinirli, erkeksi, ekspresyonist bir parfüm bence. Herkesin harcı olmayan, güvenli liman sayılamayacak, günlük kullanıma uymayacak, eski dünyaya ait, karısından ayrılmış orta yaş grubuna mensup adam kokusu bence. "Kirli Harry" tam da bu parfümlük bir karakter olabilir. Nedenini bilmiyorum ama bu parfüme Blink 182'nin I Miss You şarkısını yakıştırıyorum.

Parfüm kritikçisi Luca Turin, Or Black'i karanlık fujer olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden beş puan vererek en iyi parfümler listesine almış. Acaba Turin ilk formülasyonu mu denedi de beş yıldız verdi merak etmekteyim.


Kalıcılığı ortalama seviyede. Fark edilirliği düşük. Otuz beş yaş ve üzerindeki erkeklere tavsiye ederim. Genç işi değil kesinlikle. Tam bir sonbahar-kış kokusu. Yaz mevsiminde kullanmak iyi sonuçlar vermeyebilir. Kokusunun tasarımını Bel Ami, Fahrenheit, Dune, Opium gibi önemli işlere imza atmış olan Jean-Louis Sieuzac yapmış. Denemeden büyük boy şişesini almak iyi fikir olmayacaktır.

Koku Güzelliği:10/7