Kahve Molası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kahve Molası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Kasım 2019 Pazartesi

Beğendiğim 10 Kadın ve 10 Erkek Parfümü (2019)

Benden en çok talep edilen konulardan birisi parfüm önerileri diyebilirim. Tabii ki hepimiz güzel kokmak, etraftan övgüler almak ve en önemlisi kendimizi iyi hissetmek için parfüm kullanıyoruz. Bu anlamda benden öneri isteyen parfüm meraklılarına yirmi kokuluk liste hazırlamak istedim. Bu listeyi hazırlarken parfümlerin ülkemizde bulunabilmesine ayrıca önem gösterdim çünkü her kokunun Türkiye’de dağıtımı yapılamıyor distribütörler tarafından. Ayrıca listelenen parfümlerin, oldukça yüksek rakamlı niş markalardan oluşmamasını düşündüm. Hem erkek parfümü hem de bayan parfümlerine yer verdim. Herkesin ulaşabileceği parfümler bu listenin konusunu oluşturuyor. Umarım parfüm arayış yolculuğunuza bir nebze de olsa katkıda bulunabilirim.

Kadın Parfümleri

1) Chanel’in Chance‘i, modern ve kullanması kolay tarzıyla çok hoş bir çiçeksi denebilir. Başlangıçtaki güzel ve ferah turunçgillerden sonra gelen yasemin ve paçuli, onu çiçeksi-odunsu tarafa taşıyor. Günlük kullanıma uyabilecek yapısıyla, hoş bir ilkbahar-sonbahar kokusu olduğu söylenebilir. İris çiçeği, biber, misk ve vanilya diğer notaları Chance’in. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık: 10/7

2) Gucci’nin son yıllarda piyasaya sürdüğü en sakin ve duru kadın parfümlerinden birisi Bamboo. Harika ferah turunçgilerle açılan Bamboo’nun orta bölümü Chanel Chance serisini hatırlatırcasına mütevazi, temiz ve sabunsu. Portakal çiçeği, bergamot, zambak, sandal ağacı ve ylang ylang’dan oluşan Bamboo’nun kokusu, tam bir ilkbahar-yaz dönemi eseri diyebilirim. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/6.5
Kalıcılık: 10/6.5

3) Givenchy’nin sevdiğim kadın parfümlerinden Ange ou Demon, sanki hak ettiği değeri göremedi bir türlü. Normalde bu tür tatlımsı vanilyalı parfümler artık eskisi kadar çarpıcı gelmese de bana Ange ou Demon’da anlatamadığım bir çekicilik var. Çiçeksi oryantal olarak sınıflandırabileceğimiz Ange ou Demon’un içeriğinde orkide, ylang ylang, kekik, tonka fasulyesi, safran, vanilya ve zambak bulunuyor. Günlük kullanımdan ziyade sanki gecelerin ve özel davetlerin parfümü o. Sonbahar-kış mevsimlerine uyum sağlayacaktır. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/8

4) Chloe’nin süper popüler parfümlerine (Classic, Love, Love Story) bir türlü ısınamayan burnum, Nomade’i oldukça beğendi. Diğer Chloe’lerden farklı davranan Nomade, bohem ve leziz meyvelerle ilginç bir kadın parfümü havasında. Meyveli-çiçeksi olarak sınıflandırılabilecek Nomade’in içeriğinde bergamot, şeftali, mirabelle kirazı, limon, yasemin, frezya ve meşe yosunu bulunuyor. Ilık ilkbahar-sonbahar dönemi için güzel seçeneklerden birisi. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/6.5
Kalıcılık:10/7

5) Versace’nin en popüler kadın parfümlerinden Crystal Noir, şöhretinin hakkını verircesine iddialı ve hırslı karaktere sahip. Bir kadın parfümünde hindistan cevizi ve lezzetli meyveleri, beyaz çiçekler ile baharatlarla böylesine cazibeli harmanlayan marka azdır. Kakule, gardenya, biber, sandal ağacı, şakayık, misk ve hindistan cevizini içeriğinde barındıran Crystal Noir’i, benim ukala burnum biraz eleştirse de sonbahar-kış döneminde kullanmanızı öneririm. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/6
Kalıcılık:10/8

6) Giorgio Armani’nin lezzetli mi lezzetli kadın parfümü Si, kadınlar tarafından çok sevildi ki hiç haksız değiller. Modern bir vanilya parfümü olan Si, benzersiz karakteriyle dikkat çekiyor. Sonbahar-kış mevsimlerinde, günlük kullanıma uyabilecek Si, Giorgio Armani’nin parfümler konusundaki becerisinin tipik örneği. Frezya, ambroksan, siyah frenk üzümü, gül, vanilya, paçuliden oluşan Si’yi satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/7

7) İstiridyeye benzeyen sıradışı şişesiyle Kenzo World, bize dünyanın kokularını sunmayı amaçlıyor muhtemelen. Bazı parfümler vardır, garip şekilde sizi içine çeker. World bende o etkiyi yapmıştı. Şakayık, badem çiçeği, orris, gül ve armutun karşımından oluşuyor. Benzersiz parfümler kategorisine eklenebilir World. Ilık ilkbahar dönemine uyacak World, gündüz kullanımı için fena seçenek değil. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/6
Kalıcılık:10/7

8) Hermes’in yüksek kaliteli parfümlerine alışınca diğer ana akım markaların yapaylık sınırındaki kokuları size çekici gelmeyebilir. Twilly d’Hermes, pürüzsüz, kremsi, çiçeksi ve turunçgilli denebilir. Her nota gayet dengeli ve sakin. Aynı zamanda günümüze ait koku formuna sahip. Bergamot, portakal, yasemin, sümbülteber, portakal çiçeği, vanilya ve zencefilden oluşan Twilly d’Hermes, serin ilkbahar-sonbahar dönemine uyum sağlayacaktır. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/7

9) Thierry Mugler, 1992 yılında öyle bir koku formu yarattı ki etkileri 2019 yılında bile hissediliyor. Çikolata, karamel ve karanlık paçuli temasıyla, kadın parfümleri dünyasında bir yıldıza imza attı, tıpkı yıldız formlu şişesi gibi. Yasemin, vanilya, paçuli, bal, çikolata, karamel notalarını bir araya getiren Angel, tam bir kış bombası. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/8.5
Kalıcılık:10/9

10) Cartier’in fazla popüler olmayan ama epey sevdiğim bir parfümü Baiser Vole. Çiçeksi olarak sınıflandırabileceğimiz Baiser Vole, kremsi zambak ve duru/sade turunçgiller üzerine kurgulanmış. Taze, modern, doğal ve lüks kokan Baiser Vole, ılık ilkbahar günlerine yakışacaktır. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/7.5

Erkek Parfümleri

1) Ünlü mücevherat markası Lalique’nin sevilen erkek parfümü Encre Noire, dünya çapında oldukça ilgi gördü. Koyu ve karanlık mürekkebimsi kokusuyla, şimdiye kadar yapılmış en özgün koku formlarından birisini bize sunuyor. Misk, vetiver, selvi ve kaşmir ağacından oluşan Encre Noire, sonbahar-kış dönemine yakışacaktır. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/9

2) 1960’lı yılların ortasından 2019’a ışınlanan bir maço Aramis. Parfümler tarihinin en ünlü erkeksi klasiklerinden Aramis, ödünsüz ve sert karakteriyle herkesin harcı değil, şimdiden söyleyeyim. Aldehit, deri, meşe yosunu, paçuli, sandal ağacı, misk onun notalarından bazıları. Tam bir kış parfümü Aramis. Takım elbise giyen orta yaşlı bir erkeği tamamlayacak Aramis’ten daha iyi bir aksesuvar pek mümkün görünmüyor. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7.5
Kalıcılık:10/8

3) O mavi şişesini ve Cool Water ismini, parfümlere pek aşina olmayan kişilerin bile tanıyacağını düşünüyorum. Aromatik deniz temalı erkek parfümlerin ilk örneklerinden Cool Water, Davidoff markasını adeta bütün dünyaya tanıttı. Calone, yeşil notalar, koriander, lavanta, nane ve tütünden oluşan Cool Water’ın ana yapısı, sıcak yaz günleri için ideal. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/6.5
Kalıcılık:10/7.5

4) Koku tasarımında minimalizm akımının babası sayılan Jean Claude Ellena’nın elinden çıkan Terre d’Hermes son yılların en popüler erkek parfümü olmayı hala sürdürüyor. Portakalı ve turunçgilleri olabilecek en yüksek kaliteli ve gerçekçi haliyle veren Terre d’Hermes, portakal, greyfurt, sedir ağacı, vetiver, biber notalarından oluşuyor. Dört mevsime de uyacaktır fakat ilkbahar-yaz dönemi için ayrıca tavsiye ederim. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/8
Kalıcılık:10/8

5) Modern zamanların en başarılı ve çarpıcı parfümlerinden Dior Homme Intense’yi sevmemek ve saygı duymamak ne mümkün. Çikolatamsı süsen çiçeğine eklenen odunsu notalar ve pudramsı kalite hissiyatı Dior Homme Intense‘ye o cazibeli kokusunu veren yegane öğe. Armut, lavanta, vanilya, süsen çiçeği, sedir ağacı ve kakao’dan oluşan Dior Homme Intense tam bir gece parfümü. Özel anların, akşam davetlerinin, kış soğuklarının gediklisi o. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/9
Kalıcılık:10/9

6) Gucci’nin uzun zamandır kullandığım en başarılı parfümlerinden birisiydi Guilty Absolute. Odunsu deri tarzına yakın duruyor. Koyu ve karanlık derinin kullanıldığı Guilty Absolute, tütsüleri andıran dumansı auraya sahip. Selvi, vetiver, deri ve paçuli notalarını gayet dengeli ve başarılı vermiş Gucci bize bu parfümünde. Sonbahar hatta kış parfümü Guilty Absolute. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/8

7) Loewe’nin Esencia Pour Homme‘si ülkemizde pek bilinmez ama çok başarılı bir erkek parfümüdür. Yeni nesil bol şekerli ve bıktırıcı baharatlı parfümlerden kokusal olarak çok farklı yerde duruyor. Yeşil, odunsu ve erkeksi tarzıyla sıradışı bir parfüm. Ardıç, lavanta, vetiver, çam, deri, meşe yosunu, paçuli notalarından oluşan Esencia Pour Homme’yi, serin sonbahar günlerinde kullanmak harika olacaktır. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7.5
Kalıcılık:10/7.5

8) Giorgio Armani’nin müthiş erkek klasiklerinden Armani Eau Pour Homme için İtalyan tarzı aromatik turunçgil parfümü diyebilirim. Akdenizli tarafını aromatik otlar ve portakal-bergamot ile gösteren Eau Pour Homme, ilerleyen saatlerde meşe yosunu, karanfil ve paçuliyle noktayı kokuyor. İlkbahar-yaz kokusu olan Eau Pour Homme’yi satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/7

9) Vakko’nun ilk erkek parfümü V de Vakko’yu oldukça sevmiştim kullanım döneminde. Sanırım yeşil karakterli kokulara zaafım var ve V de Vakko, oldukça kaliteli ve erkeksi kokusuyla şaşırtmıştı beni. Bergamot, limon, lavanta, paçuli, vanilya, vetiver ve sedir ağacından oluşan V de Vakko, serin ilkbahar-sonbahar dönemi için gayet sağlam bir seçenek. Satın almak için tıklayın.

Koku Güzelliği:10/7
Kalıcılık:10/8

10) Bir parfüm önerisi başlığı olur da Versace’nin harika erkeksi klasiği L’Homme o listede olmaz mı? 1980’li yılların ortalarında çıkan Versace L’Homme, turunçgilli şiprelerin en güzel örneklerinden birisi denebilir. Erkeksi, nostaljik ve tozlu bir turunçgilli yaz parfümü olarak hayal edebilirsiniz onu. Fesleğen, limon, bergamot, meşe yosunu, karanfil, tarçın, deri notalarından oluşan L’Homme, ilkbahar-yaz kullanımı için daha uygun. Satın almak için tıklayınız.

 

Koku Güzelliği:10/8
Kalıcılık:10/7

2 Mart 2018 Cuma

Amouage - Jubilation 25 Woman

Değerli parfümseverler bugün farklı bir yazıyla karşınızdayız. Zaman zaman sitemde parfümlerle ilgili dostlarımızdan gelen yazıları yayınlıyorum. Bugün bir parfümsever olan Leyla Erçel hanımefendinin kalbinden dökülen hüzünlü ve romantik yazıya yer vereceğiz. Ünlü ressam Modigliani’nin merkezde olduğu yazı, aslında parfüm kokan trajik bir aşk yazısı. Güzel kalpli bir hanımefendiden güzel bir yazı sizlerle…

Amouage – Jubilation 25 Woman

Kokumuzun kahramanı 18. yüzyılda yaşamış entelektüel burjuvazi kültürüne meydan okuyup eleştirel bir dille karşı çıkmış, hayatı doğaçlama yaşayan İtalyan asıllı Yahudi kökenli bir ressam “AMADEO MODIGLIANI” ve onun sevdiği kadın, mahzun ve hüzünlü güzel “JEANNE”.

Modigliani, bu mahzun güzele aşık olur. Jeanne Hristiyandır. Modigliani’nin ailesi bu ilişkiyi asla onaylamaz. Ama aşk yasak tanır mı? Yeni tanıştıkları dönemde Modigliani, Jeanne’nin  bir portresini çizmek ister. Bitirdiğinde Jeanne’a gösterir. Jeanne sevdiği adamın çizdiği kendi portresine heyecanlı ve meraklı gözlerle bakar ve gözlerimi neden çizmedin diye sorar. Modigliani gülümser Jeanne’a yaklaşarak, parmaklarıyla Jeanne’ın yüzüne dökülen saçlarını nazikçe geriye çeker ve aşkla, ihtirasla dudaklarına sarılır. Şehvetle Jeanne’ın naif güzelliğini öpücüklere boğarken, onun ipeksi saçlarından yayılan ve boynundan yükselen o enfes kokudan sarhoş olur. Modigliani, baygın gözlerle bakarken Jeanne’a cevap verir: “ RUHUNU GÖREBİLDİĞİMDE GÖZLERİNİ ÇİZECEĞİM…”

Birlikte daha çok zaman geçirmeye başlarlar. Modigliani’nin sağlığı çok iyi değildir. Tüberküloz ve ağır nefrit ile mücadele etmektedir. Ancak, dudaklarından sigarayı, elinden şarabı  hiç düşürmez. Bir gece Modi ve Jeanne Fransa sokaklarında, loş ışıkların aydınlattığı yollarda bardan çıkmış yürüyorlardır. Fonda Edith Piaf şarkı söylüyordur: “La Vie en Rose”… Jeanne boynundaki şalı çıkarıp Modigliani’nin boynuna dolar ve onu kendine çeker, aşkla öpüşürler yol boyunca. Jeanne’in kokusu her seferinde Modi’nin başını döndürmektedir. Bu arada Jeanne ikinci bebeklerine hamiledir ve yoksullukları her ikisini de çok yormuştur.

O günlerde şehirde bir yarışma düzenlenir ressamlar arasında. Büyük bir ödül vardır. Kimler yoktur ki… Picasso, Utrillo, Diego Riviera ve daha niceleri… Tabii ki Modigliani de… Yarışma günü gelmiştir. Herkes salonda heyecanla bekler. Bir tek Modigliani gelmemiştir. Jeanne gözü kapıda, sıkıntı içinde onu bekler. Saat gelir ve sonuçlar açıklanmaya başlar sondan birinciye doğru. İkincilik büyük ressam Picasso’nundur. Beyaz örtü kaldırılır ve Picasso’nun ikincilik alan tablosu açılır. Picasso, Modigliani’nin portresini çizmiştir.  Modigliani’ye olan hayranlığı bu yarışmada ona ikincilik kazandırmıştır. Artık birinci açıklanacaktır ve Modi hala gelmemiştir. O sırada Jeanne’a sürpriz yapmak üzere nikah kağıtlarını almaya gitmiş ve yolda hırsızlar tarafından saldırıya uğramıştır. Bu saldırıya yorgun ciğerleri dayanamaz ve karlar üzerine yığılır.

Yarışma salonunda heyecan doruktadır. Herkes nefesini tutmuş birincinin açıklanmasını beklemektedir. Sonuç açıklanır; birinci Modigliani’dir. Ve Modigliani sevdiği kadını yani Jeanne’ı resmetmiştir. Tablosunda onun bütün hüznünü, zarafetini eksiksiz çizmiştir. Orada bulunan Jeanne göz yaşlarına hakim olamaz. Çünkü Modi, Jeanne’in gözlerini de çizmiştir. Artık onun ruhunu görebiliyordur.  Salonda ilk alkışlayan Picasso olur birinciyi. Ve ardından herkes.

Herkes gider salon boşalır. Modi ortalıkta yoktur. Jeanne’da buruk bir sevinçle eve döner. Gece yarısı kanlar içinde evin kapısında Modigliani’yi bulur. Onu hemen hastaneye yetiştirirler ancak bedeni yaşam savaşında yenik düşer. 35 yaşında hayata gözlerini kapar. Sevdiği adamın ölüm haberini alan hüzünlü güzel Jeanne, evlerinin penceresinden karnındaki bebeğiyle kendini karların üzerine bırakır. İki aşık aynı gün aynı mezara gömülürler. Jeanne’in Modigliani’yi sarhoş eden, çılgına çeviren saçlarının o enfes kokusu yayılır karlar üzerinde…

Bu müthiş aşk hikayesini ateşleyen o muazzam koku “Amouage Jubilation 25 Women”dir.

Not: Bu yazıyı, değerli parfümsever Leyla ERÇEL kaleme almıştır. Kendisine teşekkür ederiz.

30 Aralık 2017 Cumartesi

Yılbaşı Çekilişi :) (Kazanan Belli Oldu)

Bu seferki talihlimiz:

Asıl: Cihad  cihadkaratekin@gmail.com

Yedek: UFUK SÖNMEZ usonmez@gmail.com

Yine kazanma zamanı sevgili parfümseverler hem de yılbaşı gecesi 🙂 Vertus’un Oud Noir isimli parfümünü (30 ml.), çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Ayrıca Oud Noir’in yanında deneme boy sürpriz niş parfümler de ekleyeceğim pakete. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 30 Aralık 2017 Cumartesi günü saat 20.00’da başlayacak ve 31 Aralık Pazar günü saat 24.00’da sona erecek. Çekiliş sonucunu, yılbaşı gecesi yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans ve mutlu yeni yıllar.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

7 Ekim 2017 Cumartesi

Haydi çekilişe :) (Kazanan Açıklandı)

Asıl kazanan: AYGEN DENİZ  aygendeniz@gmail.com

Yedek: SALİH TAYFUN AKSOY  lawyersta@hotmail.com

Yine kazanma zamanı sevgili parfümseverler. Vertus’un Amber Elixir isimli parfümünü (30 ml.), çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 7 Ekim 2017 Cumartesi günü saat 19.00’da başlayacak ve 8 Ekim Pazar günü saat 19.00’da sona erecek. Çekiliş sonucunu, pazar günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

1 Ağustos 2017 Salı

Yeni çekiliş :) (Çekiliş bitti, kazanan açıklandı)

Çekilişi kazanan: Serkan Uludağ

Yedek: Volkan Gül

Yine kazanma zamanı 🙂 Vertus’un Night Dose isimli parfümünü, çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 1 Ağustos 2017 Salı günü saat 18.00’de başlayacak ve 2 Ağustos Çarşamba günü saat 18.00’de sona erecek. Çekiliş sonucunu, çarşamba günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

15 Haziran 2017 Perşembe

Ramazan Çekilişi :) (Çekiliş tamamlandı, kazanan açıklandı)

Kazanan şanslı arkadaşımız:

Atakan Çakır:  nsdtmwy@gmail.com

Yedek talihlimiz: mefe79@gmail.com

Yine kazanma zamanıı 🙂 Vertus’un 1001 isimli parfümünü, çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 15 Haziran 2017 Perşembe günü saat 13.00’de başlayacak ve 16 Haziran Cuma günü saat 15.00’de sona erecek. Çekiliş sonucunu, cuma günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Birisi çekiliş mi dedi :) (Çekiliş bitti kazanan açıklandı)

Ve kazanan belli oldu:

Asıl kazanan: Ahmet – kaskanahmet@gmail.com

Yedek: Mert – mert.orho@gmail.com

Selam parfümseverler, yine kazanma zamanı 🙂 Vertus’un Oriental Rose isimli parfümünü, çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 8 Mayıs 2017 Pazartesi günü saat 12.00’de başlayacak ve 9 Mayıs Salı günü saat 12.00’de sona erecek. Çekiliş sonucunu, salı günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

12 Mart 2017 Pazar

Ex Nihilo - Amber Sky (Yeni Parfüm)

Fransa merkezli yeni sayılabilecek niş parfümevi Ex Nihilo, 2016 yılının ortalarında Amber Sky isimli parfümünü piyasaya sürmüştü. Tabii bu parfüme neden özellikle yer verdiğimi düşüneceksiniz. Amber Sky, ilhamı İstanbul Boğazı’ndan almış. Markanın kendi sitesindeki Amber Sky’ın tanıtımında da boğazdan bahsedilmiş.

İsminden anlaşılacağı üzere amber merkezli parfüm olacağını düşündüğüm Amber Sky, İstanbulluların ilgisini çekebilir. Benden söylemesi…

Parfümün tasarımcısı ünlü isim Olivier Pescheux.

24 Şubat 2017 Cuma

Çekilişe Devam :) (Kazanan belli oldu)

Kazanan:

Asil: Gülcihan    sevdakestaneci@gmail.com

Yedek: Hasan   hasansevda63@gmail.com

Vertus’un Rose Prive isimli parfümünü, çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta
üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 24 Şubat 2017 Cuma günü saat 18.00’de başlayacak ve 25 Şubat Cumartesi günü saat 18.00’de sona erecek. Çekiliş sonucunu, cumartesi günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

16 Şubat 2017 Perşembe

Etro - Man Rose (Yeni Parfüm)

İtalya merkezli modaevi Etro, parfüm işini de epey ağırlık veriyor. Niş segmenetinde kabul edilen Etro’nun parfümlerine 2017 yılı başlarında yeni üye ekleniyor.

Man Rose isimli parfümünün basın duyurusunu yapan Etro, isminden de anlaşılacağı üzere erkekler için gül kokusu tasarlamış anlaşılan. Man Rose’un başka ilginç tarafıysa, içeriğinde Türk Gülü kullanılmış olması. Açıklanan notaları şöyle:

“Bergamot, elemi, biber, kakule, Türk gülü, sardunya, tütsü, paçuli, vetiver, misk, amber, deri, ağaçlar”

Merakla beklemekteyiz yeni Etro’yu…

14 Ocak 2017 Cumartesi

Hafta Sonu Çekilişi (Kazanan Açıklandı)

Asil: sertanaktas89@hotmail.com

Yedek: Ozgeekurt@gmail.com

Yukarıdaki fotoğrafta karlar içinde mışıl mışıl uyuyan Vertus’un Vanilla Oud isimli parfümünü, çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta
üzerinden ulaşacağım.

Çekiliş 14 Ocak Cumartesi günü saat 20.00’de başlayacak ve 15 Ocak Pazar günü saat 20.00’de katılım sona erecek. Çekiliş sonucunu, pazar günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şans.

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

6 Ocak 2017 Cuma

Parfüm Merakı Instagram'da!

Gerçi bilenler biliyor ama yine de bir defa daha duyurmuş olayım. Parfüm Merakı’nın Instagram sayfası açıldı. Resmi Instagram hesabım şudur:

www.instagram.com/parfummerakiofficial

Instagram’da, Parfüm Merakı ismiyle açılmış bir çok sahte hesap olduğunu ve bu hesapların benimle ilgisi olmadığını belirtmek isterim.

Instagram ve diğer sosyal medya sayfalarıma, sağ üstteki simgelerden ulaşabilirsiniz.

14 Aralık 2016 Çarşamba

Yeni çekilişe ne dersiniz :) (Kazanan belli oldu)

Çekilişi kazanan arkadaşımız belli oldu:

Asil: GÖRKEM NERGİZ   gs_86_48@mynet.com

Yedek: KUBİLAY PAMUK   kubillay@gmail.com

“Parfüm severe durmak yakışmaz” mottosuyla yeni bir çekiliş düzenlemeye karar verdim. Boyutları 1.5 ile 9 ml.arası değişen 10 decant ve numuneyi Parfüm Merakı’nın resmi instagram hesabını takip eden bir arkadaşımıza göndereceğim. Paketin içinde şu markalar olacak: “Slumberhouse, Maitre Parfumeur Gantier, Amouage, Bond No.9, Vertus, Comme des Garçons, Hermes ve Calvin Klein. Parfümlerin isimlerini sürprizi bozmamak için açıklamıyorum.

Yapacağınız şey yine çok basit. Parfüm Merakı’nın resmi instagram hesabı olan “www.instagram.com/parfummerakiofficial“ı takip etmeniz.

Parfüm Merakı sitesindeki bu başlığın altına katılmak istediğinizi bildiren mesaj yazmanız yeterli. Tabii mesajınıza mail adresinizi yazmayı unutmayın çünkü kazanana mail adresi üzerinden ulaşacağım.

Çekilişe katılım 14 Aralık Çarşamba 2016 tarihinde başlayacak ve 15 Aralık 2016 saat 13.00’de sona erecektir. Herkesin sadece bir katılım hakkı bulunuyor. Lütfen birden çok katılım gerçekleştirmeye çalışmayın. Böyle bir durumda çekiliş kazanılsa bile geçerli olmayacaktır.

Herkese bol şans 🙂

Parfüm Merakı’nın resmi instagram hesabı: www.instagram.com/parfummerakiofficial

27 Kasım 2016 Pazar

Çekiliş Zamanı (Çekiliş bitti - Kazanan belli oldu)

Çekilişi kazanan şanslı arkadaşımız:

Asil: Emre Göktepe: Emre_goktepe@icloud.com

Yedek: Hatice Çayır Çelebi: haticecayircelebi@gmail.com

Bir süredir ara verdiğim hediye çekilişlerine tekrar başlıyorum değerli koku severler. Her zaman daha iyisini yapmayı hedeflediğim için, hediye edeceğim parfümlerin de kalitesinin giderek artması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için ilk defa 30 ml. bir niş parfüm hediyesi belirlemiş durumdayım.

Vertus’un Bois et Cuir isimli parfümünü, çekilişle bir kişiye hediye edeceğim. Çekiliş için tek şartım “parfummerakiofficial” Instagram adresinin takip edilmesi. Instagram adresini takip ettikten sonra bu başlığın altına çekilişe katılma isteğinizi bildirip, e-posta adresinizi de yazmanız önemli çünkü eğer kazanırsanız, size e-posta
üzerinden ulaşacağım.

Çekiliş 27 Kasım Pazar günü saat 13.00’te başlayacak ve 28 Kasım Pazartesi günü saat 13.00’te katılım sona erecek. Çekiliş sonucunu, pazartesi günü yine bu başlıktan açıklayacağım. Lütfen herkes tek sefer katılsın, aynı kişiden gelen birden fazla mesajı ciddiye almayacağım.

Herkese bol şanslar 🙂

Parfüm Merakı’nın resmi Instagram hesabı: https://www.instagram.com/parfummerakiofficial

13 Eylül 2016 Salı

Şehir ve Parfüm

Aslına bakarsanız bu yazıyı kaleme almak gibi bir niyetim yoktu. Çünkü böylesi bir konu aklıma daha önce gelmemişti. Ta ki bana facebook adresimden ulaşan bir parfüm sever hanımefendi okurumun sorusuna kadar. Mesajında bana “dünyanın farklı şehirlerini parfümlere benzetecek olsam, bunlar hangileri olurdu” minvalindeki sorusunu okuduğumda açıkçası nasıl cevap vereceğimi bilemedim. Evet, itiraf ediyorum hazırlıksız yakalanmıştım. Gerçi hazırsızlıktan ziyade böyle bir konuyu daha önce hiç düşünmemiştim. Yani dünyanın önemli şehirleriyle parfümleri eşleştirmek fikri, ilk başta anlamsız gibi gelebilse de eğlenceli olacağını sanıyorum, ne dersiniz?

Tabii böyle bir soruya herkes kendi bakış açısı ve hissettikleri üzerinden cevap verecektir. Burada önemli olan tek bir doğruya ulaşmak değil, farklı fikirleri görmek. Vereceğim örneklere belki de hiç katılmayacaksınız ama zaten çok sesliliğin ve demokrasinin güzel tarafı da bu değil mi? Her ne kadar şu aralar ülkece demokrasiden uzaklaşıyor olsak da.

Neyse çok uzatmayayım. Zihnimdeki şehir-parfüm eşleştirmelerim aşağıdaki gibidir. Eğer siz de kendi şehir-parfüm eşleştirmelerini paylaşmak isterseniz, bu başlığın altına yazabilirsiniz.

Sebebini bilmiyorum ama başlangıcı Tokyo ile yapmak istiyorum. Doğunun gizemli, yüksek teknolojik şehri ve Asya’nın kalbi sayılabilecek Tokyo’ya, Comme des Garçons’un Incense serisinin iki uniseks üyesini yakıştırabilirim. Kyoto ve Avignon, Tokyo’daki bir Budist tapınağı gibi kokar muhtemelen. Biraz klişe olabilir ama Kenzo’nun Tokyo’su da olabilir. Gerçi üretimi bitirildi Tokyo parfümünün ama olsun. Fark edeceğiniz üzere Tokyo şehrine tütsü temalı parfümleri daha çok yakıştırıyorum. Öd teması Tokyo’ya ne kadar yakışır emin değilim ama Tom Ford’un güzel parfümü Tobacco Oud fena olmaz. Yine bir başka Tom Ford eseri Velvet Orchid’idi de listeme ekleyeyim. Nasomatto’nun ortalığı ayağa kaldıran gözdesi Black Afgano’da soğuk Tokyo günlerinde yardımcınız olabilir. Serge Lutens – Borneo 1834 ve son olarak Clive Christian – V For Men diyeyim ve sağlam bir nokta koyayım Tokyo’ya.

Tokyo genis

İkinci şehir Moskova olsun. Dünyanın en önemli şehirlerinden Moskova’nın önümüzdeki günlerde kuruluşunun 870. yılını kutlayacağını okuduğumda hiç şaşırmadım. Eski Rus İmparatorluk geleneğinin sağlam kalesi Moskova şehrinin meşhur soğuğu ve aylarca kar altında olması, daha çok sıcak baharatlı parfümleri aklıma getiriyor. Ayrıca Rusların votkaya olan sevdasını da unutmamak gerekiyor. Nedense Moskova şehrini hep erkeksi bir kent olarak düşlerim. Vereceğim örnekler de bu düzlemde olacak. Yani sıcak baharatlar ve içki. Moskova’ya en yakıştıracağım eser Parfum d’Empire’ın Ambre Russe’si olurdu. Benim de bir dönem kullandığım ve çok sevdiğim Ambre Russe’yi, kışın kar yağdığında özellikle kullanmış ve bambaşka hale dönüşüverdiğini fark etmiştim. Ayrıca Michael Kors For Men de düşünülebilir Moskova için. Mesela By Kilian – Back to Black ve Straight to Heaven hiç fena olmaz. Parfums de Marly – Herod, o buz gibi Moskova kışına derman olabilir. Serin ilkbahar ve yaz akşamları için Tom Ford For Men’de düşünülebilir. Bentley For Men Intense de harika olacaktır Moskova için.

Aşıklar şehri Paris’e geçeyim. Romantizmin şehri, parfüm endüstrisinin sembolik kalbi Paris. Bu cazibeli hanımefendiye hangi parfümler yakışır? Modern çiçeksiler mi, hüzünlü sonbahar kokuları mı? Evet, çok popüler oldu ama bence Tom Ford’un efsanesi Black Orchid, Paris için kötü seçim olmaz. Serge Lutens’in Feminite du Bois’i, yine Tom Ford’un Plum Japonaise’i, Gucci’nin Eau de Parfum II’si (kadın versiyonu) ve tabii ki Mugler’in inanılmaz parfümü Angel EDP. Paris deyince Dior’u nasıl unutabiliriz? Dior Homme ve Dior Homme Intense ikilisi Paris sokaklarını arşınlayan erkeklere uygun olmaz mı? Parisli erkekler, Eau Sauvage’ı atlayacağımı gerçekten düşündünüz mü? Dior’un çarpıcı ve değdiği burunu kendisine çeviren klasiği Addict’i listeye koymazsak ayıp etmiş oluruz. Paris’in sembollerinden olan bayan Chanel’e vurgu yapmadan bu yazıyı bitiremezdim. Chanel’in satış rekorları kıran Coco Mademoiselle’i Paris’e uymaz da nereye uyar? Aklıma geldi Bond No.9 – Chinatown, Paris şehrine yakışmaz mı? Guerlain’in şöhretli klasiklerini unutursam, başıma kötü işler geleceğinden eminim. Jicky EDT, Mouchoir de Monsieur, Chanel Pour Monsieur ve Caron – The Third Men’i listeye büyük bir zevkle ekliyorum. Maison Francis Kurkdjian – Lumiere Noire Pour Homme ile Paris parantezini kapatayım.

Doğu şehirlerinden başlattığım turu batıyla devam ettireyim. 21. yüzyılın başkenti New York, dünyanın her ülkesinden gelen insanların karıştığı bir sentez şehir aynı zamanda. Uyumayan şehir de denilen New York’un canlı ve dinamik günlük hayatı çoğu dünya vatandaşı için gayet çekici. New York için Etat Libre d’Orange – Tom of Finland ile başlayayım. Bond No.9, New York’ta bol bulunan parkları temalaştırıyor ve bence Bleecker Street-Madison Square Park yeşil kokan örnekler. Farklı bir tat olarak Montale – Red Vetiver, New York’un çok kültürlü yapısına hemencecik uyum sağlayacaktır. Hermes – Eau des Merveilles, Emporio Armani – He, Bulgari – Black, John Varvatos Man, Carolina Herrera – 212 Men, By Kilian – Love, Comme des Garçons – 3, Prada Amber Pour Homme, Costume National – 21 aklıma gelen, New York’a yakıştıracağım parfümler.

roma genel

Roma, kolezyumun ev sahibi, Akdeniz’in en çekici başkenti. Tabii söz konusu İtalya olunca bana göre o coğrafyanın ruhunu en iyi yine oraya ait markalar yansıtıyor. Zaten son yıllarda atağa geçmiş durumda İtalya merkezli niş parfümevleri. Yeni markaları bırakalım da İtalya’nın medarı iftiharı Acqua di Parma’ya göz atalım. Her ne kadar Roma şehri tam Akdeniz kıyısında sayılmasa da zihinlerdeki algı, Roma’nın, İtalya’nın yazlık sayfiyelerine benzediği yönünde. Onun içindir ki Roma deyince aklıma ferah ve turunçgilli örnekler geliyor. Genelde İtalya ve özelde Roma için Acqua di Parma’nın parfümleri muhakkak listede olmalı. 1916 çıkışlı klasik Colonia zaten efsane. Colonia’nın devam parfümleri Assoluta ve Essenza denenebilir Roma için. Ayrıca Blu Mediterraneo serisine yer verilmezse olmaz. Bergamotto di Calabria ve Mirto di Panarea fena örnekler olmayacaktır. Bir başka niş parfümevi Annick Goutal’ın Eau du Sud’u da Roma’ya yakışır. Aramis’in önemli klasiği Tuscany, Atelier Cologne – Ambre Nue, Bois 1920 – Classic 1920, Tom Ford – Neroli Portofino, Ermenegildo Zegna – Italian Bergamot, Giorgio Armani – Armani Eau Pour Homme, Lorenzo Villoresi – Uomo, Xerjoff – Nio aklıma gelen bazı parfümler.

Londra. Bu şehrin ismini duyduğumda aklıma hep gri ve yağmurlu bir imaj gelir. Sanırım pek haksız sayılmam. Londra’nın yazın bile serin havası ve bitmek bilmeyen yağmurları sebebiyle, Londra ile bağdaştırdığım parfümler genellikle hüzünlü ve biraz depresif eserler. Mesela Chanel – Coromandel, Miller Harris – La Fumee, Miller Harris – La Pluie. Sadece hüzünlü değil, İngilizlerin inatçı gelenekçiliğini de Penhaligon’s başarıyla devam ettiriyor. Londra’ya Sartorial ve LP No.9 For Men yakışacaktır. Lalique – Encre Noire, LM Parfums – Patchouli Boheme, Serge Lutens – Gris Clair, Amouage – Beloved Man, Christian Dior – Patchouli Imperial, Creed – Irisia, Frederic Malle – L’eau d’Hiver, Eau d’Hermes, Kenzo – Flower Londra’ya uygun bulduğum bazı parfümler.

Ve Ortadoğu coğrafyasının parlayan yıldızı Dubai’ye geçeyim. Dev mühendislik projeleri, yedi yıldızlı altın kaplamalı otelleri, Arap zenginliğinin abartılı gösterişinin şehri Dubai. Bambaşka bir medeniyet projesi adeta bu şehir. Her şeyin en büyüğünün ve en pahalısının olduğu bir çeşit kurtarılmış bölge. E bu kadar büyük paraların döndüğü bir şehrin dünyanın ilgi odağı olmaması düşünülemez. Birçok küresel markanın en yeni ürünlerini tanıttığı Dubai, parfüm markalarının da ilgi odağı şu sıralar. Bu şaşalı şehre de lüks ve oryantal esintili parfümlerin yakışması garip gelmemeli. Dubai şehrini karşılayan en önemli parfüm bana göre Amouage’ın Jubilation XXV’i. Ultra lüks niş parfümevinin ihtişamlı ve zengin parfümü Jubilation XXV, bence Dubai’nin resmi parfümü bile olabilir 🙂 Ayrıca yine Amouage’ın Dia Man, Gold Man, Lyric Man, Journey Man, Silver Man Dubai şehrine uygun olabilecek parfümler. Malum, coğrafya Ortadoğu ve o yöreye gül kokuları da sırıtmaz. Tauer’in bazı eserlerinin de Dubai’yi çağrıştıracaklarını düşünüyorum. Mesela Eau d’Epices, Incense Rose, L’Air du Desert Marocain ve PHI Une Rose de Kandahar, Dubai formatına yakın olabilecek parfümler. Montale – Aoud Lime/Black Aoud, Christian Dior – Oud Ispahan, Bond No.9 – New York Amber/New York Oud, By Kilian – Amber Oud, Costume National – Soul yine Dubai ile eşleştirebileceğimizi düşündüğüm eserler.

dubai bakis

Şimdi fark ediyorum ki yazım fazlasıyla uzamış fakat konu farklı ve zevkli. Şehir ve parfüm eşleştirmesinin ilk bölümü bu yazı olsun. Daha aklımda birçok şehir ve parfüm var. Onları da ikinci yazıya bırakayım. Tabii üşenip ikinci bölümü yazma fikrinden vazgeçmezsem 🙂

5 Nisan 2016 Salı

Hediye Zamanı (Kazanan Açıklandı)

Parfüm Merakı çekilişini kazanan arkadaşımız:

İhsan Atasayan: atasayan@yahoo.com

Yedek: Yunus Emre – y.e.imp@hotmail.com

İhsan Atasayan’a e-posta yoluyla ulaşıp kargo bilgilerini alacağım. Eğer kendisinden cevap alamazsam, şans Yunus Emre’ye gülmüş olacak.

Kazanan arkadaşımızı tebrik ederim. Şansınız hep böyle olsun. Katılan arkadaşlarıma da teşekkürler. Yakın zamanda bir çekilişe daha hazır olun 🙂 

 

Değerli parfüm severler,

Bir süredir parfüm çekilişlerine ara verdiğimi farkettim. Onun içindir ki yeni bir hediyenin zamanının geldiğini düşündüm. Daha önceki çekilişlerde olduğu gibi kazanmak gayet basit.

Bu başlığın altına çekilişe katılmak istediğinizi belirten mesajınız ve e-posta adresinizi yazmanız yeterli. Lütfen devamlı kullandığınız e-posta adresinizi yazınız çünkü kazanan şanslıya ulaşıp, adres bilgilerini e-posta ile alacağım.

Lütfen birden çok isimle ya da e posta adresiyle katılmayalım. Böyle bir durumu tespit edersem ödül hakkını iptal edeceğim. Ödülümüz ise farklı niş ve ana akım markaların orijinal numuneleri.

Herkese bol şans 🙂

7 Mart 2016 Pazartesi

Barış

Ben barış için mücadele etmek istiyorum. İnsan savaş hizmetini reddetmediği sürece hiçbir şeyin savaşları ortadan kaldırması mümkün olmayacaktır. İnsanın inandığı bir şey, örneğin barış uğruna ölmesi, inanmadığı, örneğin savaş gibi bir şey yüzünden acı çekmesinden daha iyi değil mi? Ders kitaplarımız savaşı yüceleştirmekte, dehşetlerini ise anlatmamaktadır. Bu yöntemlerle çocuklara nefret aşılanıyor. Ben onlara barışı öğretmek istiyorum, nefreti değil; sevgiyi öğretmek istiyorum, savaşı değil.

 

Albert Einstein

21 Şubat 2016 Pazar

Umberto Eco

Ölüm, yolcunun dinlenmesi, tüm çabaların sonudur.

5 Şubat 2016 Cuma

Blaise Cendrars ile Söyleşi (Alıntı)

Fransız edebiyatının önemli yazarlarından Blaise Cendrars ile yapılmış söyleşiyi okumaktan büyük zevk aldığım için kaynağını vererek, alıntı yapıyorum. Blaise Cendrars’ın söyleşisine neden yer verdiğimi, bir sonraki parfüm incelememde anlayacaksınız 🙂

Tüm yazarlar yazdıklarının kısıtlayıcılığından ve zorluğundan şikayet ederler.
Seslerini ilginç kılmak için abartırlar. Ayrıcalıklılarından ve sanatlarını icra ederek hayatlarını kazandıklarını için ne kadar şanslı olduklarından daha çok bahsetmeliler. Şahsen hoşlanmadığım bir icra, bu doğru, ancak aynı zamanda soylu bir ayrıcalık, hele bir makinenin parçası gibi yaşayarak toplumun anlamsız çarkının dönüşünü hızlandırmaya yarayan çoğu insanla kıyaslandığında. Tüm kalbimle acırım onlara. Paris’e döndüğümden beri, penceremden izlediğim, metroların düzenli saatlerde içine çektiği ya da dışarıya boşalttığı isimsiz kalabalıklar daha önce olmadığı kadar üzüyor beni. Gerçekten, hayat bu değil. İnsan bu değil. Bir yerde durmak zorunda. Kölelik bu…basit ve fakir insanlar için değil sadece, hayatın genel saçmalığı bu.

Peki çalışma alışkanlıklarınız? Bir yerlerde şafak sökerken uyandığınızı ve saatlerce çalıştığınızı söylemiştiniz.
Çalışmanın bir lanet olduğunu hiç unutmadım, bu yüzden asla alışkanlık yapmadım onu. Kuşkusuz, diğer herkes gibi olmak için, nihayet belli bir saatten belli bir saate dek çalışmak istedim ben de. 55 yaşın üzerindeyim ve sırayla dört kitap bitirmek istedim. Sona erdi ama bu düşünce, arkamda yeterince kitap var. Bir çalışma yöntemim yok. Birini denedim, çalıştı, ancak kalan hayatımda sadece bunu uygulamamın hiç gereği yok. Hayatta kitap yazmaktan öte yapılacak şeyler de var.

Benim gibi modern hayata inancı olan, tüm bu güzelim fabrikalara, dahi makinelere hayran, sıradan bir kişilik, nereye gittiğimizi düşünmekten vazgeçmişse, kınamaktan başka elinden bir şey gelmez çünkü hakikaten hiç yüreklendirici değil bu.

blaise-cendrars-1917 yen

Bir yazar ne kadar görkemli olursa olsun manzara karşısında asla yerini hazırlamamalı. Saint Jerome gibi kendi hücresinde çalışmalı. Geçmişe dönün. Yazmak ruhuna bakıştır. “Dünya benim tasvirimdir.” İnsanlık kurgusunda yaşar. Bu nedenledir ki kâşifler her zaman dünyanın görünen yüzünü kendi görünümlerine çevirirler. Bugün ben bile aynaların üzerini örtüyorum.

Remy de Gourmont’un çalışma odası bir avlunun içindeydi, 71 numara, Paris’te Saints-Pères sokağında. 202 numara, Saint-Germain caddesinde, Guillaume Apollinaire, ki kendisinin geniş odalarla dolu, taraçalı, çatıda terasıyla muazzam bir apartmanı vardı, kendi tercihiyle mutfağında yazıyordu, küçücük bir oyun masasında, oldukça rahatsız bir durumda, arada bir masasını kapatıp daha da küçültmesi gerekiyordu ki aradan kayıp çatıdaki pencereden çıkabilsin ve orası da yine bir avlunun içindeydi. Edouard Peisson’un Aix-en-Provence yakınlarında çok hoş, ufak bir evi vardı ancak vadideki ışık oyunlarının şahane manzarasını izleyebileceği öndeki odaların birinde çalışmak yerine, arkaya inşa edilmiş, penceresi leylaklarla kaplı bir duvara açılan ufacık kütüphane köşesinde çalışmayı tercih ediyordu. Ve ben kendim, kırsalda, Tremblay-sur-Mauldre’daki evimde çalışırdım. Asla yukarı katta, orkidelere bakan odalarda çalışmadım, tercihim hep ahırın ardındaki çıkmaz sokağa ve bahçemi kapatan duvara bakan aşağıdaki odaydı.

İnceleme fırsatı bulduğum çok az yazarın arasında sadece biri, Napolyon’a olan çılgın tutkusuyla meşhur, manzara karşısında yerini hazırlardı, çalışma odası penceresinden Arc de Triomphe’un eksiksiz manzarası izlenebilirdi. Ancak bu pencere genellikle kapalıydı, çünkü büyük adamının zaferinin canlı görünümü ona ilham vermekten uzaktı, kanatlarını koparırdı. Kapısının ötesinden çalışırkenki gelgitleri duyulabilirdi, böğrüne vurur, kelimelerini kükrer, ifadesini ve ses uyumunu düzeltir, inler, sızlanır, eserlerini yüksek sesle okuyan hasta Flaubert gibi haykırır. Karısı hizmetlilere seslenir, Dikkat etmeyin, Beyefendi stilini cezalandırıyor.

Hayatınız boyunca çok okumuş olmalısınız?
Aşırı derecede okudum. Tutkumdu bu. Her yerde, bütün koşullarda ve her çeşit kitap. Elimin altına düşen her şeyi silip süpürdüm.

blaise_cendrars cat yen

Okumak sizin için, dediğiniz gibi, zamanda veya boşlukta yolculuk anlamına gelmiyor, daha çok, pek güç harcamadan karakterin derinliklerine nüfus etmenin bir yolu. Hayır, okumak benim için bir uyuşturucudur. Yazıcının mürekkebi uyuşturur beni.

Bazı alışık olmayan okumalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Captain Lacroix eski bir denizcidir ve kitapları canavar gibidir. Onla karşılaşacak kadar şanslı olamadım hiç. Saint-Nazaire, Nantes’da aradım onu. Seksenlerinde olduğu ve halen bırakmak istemediği söylenmişti bana. Gemi yolculuklarına çıkamayacak hale geldiğinde bile deniz kuvvetleri sigortacısı olmuş ve görünen o ki teknelerinin durumunu görmek için gerektiğinde dalgıç kıyafetleri giymekte tereddüt etmemiş. Onun yaşında, takdir edilesi. Hayal ediyorum ki şömine başında kış geceleri uzun görünüyordu ona, denizden gelen rüzgar Loire-Inférieure’daki köyüne doğru estiğinde ve bacasını tüttürdüğünde, sanırım onun gibi yedi denizi de görmüş, mümkün olan ve düşleyebileceğiniz her çeşit gemiyi idare etmiş birisi için bu kitapları yazmak zaman öldürmek gibiydi. Kalın kitaplardı bunlar, sağlam inşa edilmiş, güvenilir belgelerle dolu, bazen biraz ağır ama neredeyse her zaman taze, böylece sıkıcı da değil, bu yaşlı deniz adamı resimli kartpostalları, ve gençliğinden kalma eğlenceli limanlara dair fotoğrafları araştırıp buluyordu. Her şeyi olduğu gibi aktarıyordu; deneyimleri, Boynuz Burnu’ndan Çin Denizi’ne, Tazmania’dan Ushant’a gördükleri, öğrendikleri, her şeyden bahsederdi, deniz fenerleri, akıntılar, rüzgar, sığ kayalıklar, fırtınalar, mürettebat, trafik, gemi enkazları, balık ve kuşlar, kutsal fenomenler ve deniz kıyısındaki felaketler, tarih, gelenekler, milletler, denizin insanları, birbirine bağlı binlerce mahrem veya dramatik anekdotlar, dürüst denizcinin tüm hayatı suyun hareketiyle taşınmış ve gemilere dair özel aşkı tarafından hakim olunmuştur. Ah, tabii ki bir edebi eser olmanın ötesindedir. Kalemi kaveladır ve her sayfası önünüze bir şeyler sunar ve on cilttir! Olabildiğince hareketli ve güzel bir sabah kadar basittir. Tek kelimeyle mucizevidir. Birisi parmağıyla küreye dokunur.

Ayrıca Nostradamus’un kehanetsel dörtlükleri var. Beni eğlendiren, azametli bir dille yazılmıştır, her ne kadar çözülemez kalmışlarsa da. 40 yıldır okurum onları, gargara yapıyorum onlarla, kendime ziyafet çekiyorum, bayılıyorum ama hiçbirini anlamıyorum. Asla şifreleri için araştırma yapmadım, basılı tüm şifrelerinin neredeyse tamamını okudum, her iki veya üç yıldan beri birileri kilidi kıpırdatmaktan acil yeni bir mekanizma icat ettiğinden beri hepsi saçma ve yanlış. Ancak, dev bir Fransız şair olarak, Nostradamus en büyüklerdendir. Derleyebilirsem Fransız şairleri antolojime girmeye hazır. Muhafazakar bir dilden yaratılmış tüm o doğaçlama sözleri, Dada’nın yalnızlığının da, sürrealistlerin otomatikleşmiş metinlerinin de ve Apollinaire’in Calligrammes adlı çıkartmalarının da uzak ara önündedir.

Ondan beridir ne keşfettiniz? Neler okursunuz bu aralar?
Son keşfettiğim kitap Gelenekler İdare’sinin büyük sözlüğü. Sonradan maliye bakanı olmuş Vincent Auriol’un bir fermanına borçluyuz bu kitabı. Répertoire général du tarif olarak adlandırıldı ve 1937’de ortaya çıktı. İki adet dörtlü cilt ve elli kilo ağırlığında. Her yere yanımda götürürüm onu çünkü La Carissima ‘yı yazmaya başladığımda bir gün mutlaka ihtiyacım olacak. İsa’yı ağlatabilmiş tek kadın, Meryem Ana’yı anlatacağım kitapta.

cendrars yen

Bu kitabı yazmak için gelenekler dizinine mi ihtiyacınız var?
Sevgili bayım, bu bir dil meselesi. Yıllar boyu, bir kitabı yazmaya hazırlandığımda ilk yaptığım kullanacağım sözlük hazinesini belirlemek oldu. Böylelikle, L’Homme foudroyé için üç bin kelimelik bir listem oldu ve hepsini kullandım. Zaman kazanmama sebep oldu ve eserime keskin bir parıltı kattı. Bu yöntemi kullandığım ilk seferdi. Nasıl keşfettim onu bilmiyorum… Bu bir dil sorunu. Dil beni ayartan şeydir. Dil beni kışkırtır. Dil beni şekillendirmiştir. Dil beni yeniden şekillendirmiştir. Bu yüzden bir şairim ben, muhtemelen dile karşı çok hassas olduğum için, doğru veya yanlış, göz yumarım buna. Ölümün eşiğindeki dilbilgisini görmezden gelir ve küçümserim ama ben sözlüklerin iflah olmaz bir okuyucusuyumdur aynı zamanda ve imlam çok kendine güvenmiyorsa eğer bunun sebebi telaffuza karşı çok nazik olmam, yaşayan dilin bu mizacı. Başlangıçta kelimeler yoktu ama ifade vardı, bir geçiş. Kuşların şarkılarına kulak verin!

Dil, o zaman, diyorsunuz ki, ölü değil, donmuş ama hareket halinde, kaçak, yaşama ve gerçekliğe tutunmuş.
Ondan dolayı gelenekler idaresinin bu büyük sözlüğü bu kadar cezbediyor beni. Mesela, ribbon kelimesini ele alalım. Hayretler içinde fark ettim ki işaret ettiği tüm anlamlar ve bunların ötesinde ultramodern endüstriyel kullanımları yirmi bir sayfa tutuyor!

Kaynak: http://cansykan.blogspot.com.tr/2012/10/blaise-cendrars-kurmaca-sanat.html

4 Aralık 2015 Cuma

Kazanalım, güzelleşelim :) (Çekiliş gerçekleşti, kazanan belli oldu)

Parfüm Merakı çekilişi sonlandı. Kazanan şanslımız: Hakan Merhaba. hmerhaba07@gmail.com

Değerli dostlar, hayatın paylaşınca güzel olduğunu malum reklamlar bize hatırlatırken, artık dolaptan taşmaya başlayan parfümlerimi ne yapacağıma dair kara kara düşünmeme gerek yok. Elimde bulunan ve bu gidişle kullanmaya asla sıra gelmeyecek parfümleri, çekilişle, bir şanslı arkadaşımıza vermek istiyorum, umarım bu küçük hediyemi kabul edersiniz.

Sadece bir şişe büyük boy parfüm yerine bu sefer farklı miktarlardaki decantlarımı hediye edeceğim. Parfümlerin ismini vermeyip, merakınızı daha da arttırmak istiyorum. Ayrıca ilk defa niş parfüm de hediye etmiş olacağım. Montale (iki kokusu), The Different Company (sanırım hangisi olduğunu tahmin ettiniz) gibi üç niş parfümün yanında Hermes, Boucheron, Jean Paul Gaultier, Bentley, Calvin Klein’in başarılı kokuları da pakette olacak. Ayrıca pek bilinmeyen veya üretimi bitmiş klasikleri de ekleyeceğim. Toplamda on beş farklı boydaki decantı kazanana göndermeyi düşünüyorum.

Çekilişe katılma kuralları her zaman ki gibi. Yapmanız gereken şey bu başlığın altına çekilişe katılmak istediğinizi belirten bir mesaj ve e-mail adresinizi yazmanız. E-mail adresinizi mutlaka yazın çünkü size mail yoluyla ulaşacağım ve kargo adres bilgilerinizi alacağım. Eğer çekilişte kazanan kişiye mail ile ulaşamazsam, bir başka arkadaşımıza şans doğmuş olacak. Onun için mutlaka sürekli kullandığınız mail adresinizi yazınız.

Çekilişe katılmak için tek şartım beni blogger/google hesabımdan takip etmeniz. Takip etmeyenler çekilişte kazansalar dahi hediyeyi alamayacaklar. Sonra söylemedi demeyin 🙂

5 Aralık 2015 saat 20.00’ye kadar çekilişe katılmak istediğinize dair mesajınızı yazabilirsiniz bu başlığın altına. Lütfen her arkadaş sadece 1 mesaj yazsın. Aynı kişinin iki ya da daha fazla mesajını tespit edersem çekilişe katılması mümkün olmayacak.

Bol şanslar 🙂