mandalina etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mandalina etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Haziran 2023 Cuma

By Kilian - Woman in Gold (2017)

 "Notalar, kokuda, tablonun narin altın varakları ve ışık ile gölge arasındaki oyunu çağrıştırıyor. Parfümör Calice Becker, "dokulu ve parlak, zengin ve şehvetli" olarak tanımladığı tablonun yüzleri arasındaki büyüleyici kontrasttan ilham aldı. Taç yaprağı andıran kalp notaları, gülün tüm yönlerini tasvir eder. Son olarak, özel bir paçuli molekülü olan Akigalawood ile süslenmiş vanilya özütünün saflığı, kuruma aşamasında cömertçe görünür."

By Kilian'ın 2017 yılı çıkışlı kadın parfümü Woman in Gold'un resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. By Kilian, Woman in Gold'u Narcotics serisinin üyesi olarak lanse ediyor. Kokusunu çiçekli vanilya olarak sınıflandırmış. Parfümün başlangıcı şekerli turunçgiller ve bal benzeri pürüzlü yapıyla gerçekleşiyor. Pek sevemediğim üst notalarından sonra bu sefer şekerli, pudralı, kadınsı çiçekler karşımıza çıkıyor. Gülü anımsatan çiçeklerden sonra kapanışta paçuli-tonka fasulyesi benzeri notalar pek değişim olmasına izin vermiyor.

Woman in Gold, pudralı-şekerli çiçeksi-vanilyalı arkadaşa benziyor. Modern turunçgilli başlangıcı benim için bıktırıcıyken, orta kısımdaki pudralı çiçekler de hiç bana göre değildi. Tatlılık yeni nesil parfümlerdeki gibi fazlaca öne çıkıyor. Vanilya bile parfümü kurtaramıyor.

Bu tanıdık aroma benzersiz ya da ilginç değil. Böylesi niş markanın bu kadar sıkıcı ve ana akım benzeri parfüme imza atması iyiye işaret gibi görünmüyor. Woman in Gold'un kokusunu kimi kullanıcılar bebek pudrasına bazı yorumcular da ıslak mendillere benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Woman in Gold, bana da ucuz ıslak mendillerin kokusunu anımsattı. Bu anlamda böylesine yüksek satış etiketini hak ediyor mu emin değilim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Calice Becker tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

5 Ocak 2023 Perşembe

Paco Rabanne – 1 Million (2008)

Dünya parfüm sanatına popüler kokular armağan etmek konusunda uzman markalardan birisi hiç şüphesiz Paco Rabanne’dir. 2000’li yıllardan itibaren çok satan popüler parfümler üretmek konusunda zorlanmadılar. Çok sevilen Black XS’ten üç yıl sonra 1 Million isimli erkek parfümü raflardaki yerini aldı. Herkese hitap eden ana akım markaların gözü, altın külçesine benzeyen sarı şişesiyle parıldayan 1 Million’a çevrildi.

Paco Rabanne’nin internet sitesinde 1 Million şu cümlelerle tanıtılmış: “Hakiki derinin güzel aromaları. Baharatlı ve ferah. İlk notalardan itibaren gösterişli bir koku. Tatlı, sulu mandalina ve naneyi birleştiren karmaşık bir Eau de Toilette. Canlı pembe tarçın ile entrika ve tazelik yaratmak. Bir erkeğin ruhunu ve tutkusunu sergilemek için şık bir koku.”

1 Million’un ilk saniyelerinde tatlı ve modern portakal-mandalina ikilisi canlı ve leziz davranıyor. Dinamik başlangıcından sonra meyvelere tatlı deri ve tarçın ekleniyor. Buradaki derinin hafiften yapay olduğunu anlamakla birlikte tarçınla uyumu başarılı. Sonlarda vanilyalı deriyle kapanış yapılıyor.

Narenciyeli deri ve tatlı sıcak baharatlardan oluşan 1 Million olabilecek en hoş aromalardan birisi. Hem benzersiz hem de herkesin sevebileceği gibi yumuşak ve tatlı bir arkadaş. Onu kullanıp beğenmeyecek çok az kişi olacaktır.

Kokusal olarak güzel ve kullanmaktan zevk alabileceğiniz bu eser, fazlaca popüler olduğundan biraz küçümsendiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde rastladığım 2022 yılının Amerika’da en çok satılan erkek parfümleri listesinin onuncu sırasında 1 Million’u görüyoruz. On beş yaşına gelen 1 Million’un hala sevildiğini söyleyebiliriz.

Benim açımdan haberler iyi. Deri parfümlerini severim ve 1 Million her ne kadar biraz fazla tatlı olsa da ve derisi hafiften plastiğimsi koksa da kullanması kolay bir arkadaş diyebilirim. Onu ara ara kullanmaktan keyif alacağımı sanıyorum. Kalite anlamında harikalar yaratmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Tam bir kış parfümüne benziyor. Kokusunu Christophe Raynaud, Olivier Pescheux ve Michel Girard birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

28 Kasım 2022 Pazartesi

Chanel – Egoiste (1990)

Chanel’in sevilen klasik erkek parfümlerinden Egoiste, yeni nesil koku severlerin biraz yabancı olduğu bir arkadaş denebilir. Egoiste, 2000’li yıllara hazırlık kokularındandı. İlginç şekilde 1970-1980’li yılların sert ve keskin erkek parfümlerine ise pek benzemiyordu. Bu anlamda geçiş dönemi eserlerindendi.

Chanel’in internet sitesinde tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Egoiste, baştan çıkarma gücü güçlü, bağımsız karakterli erkeklerin tercih ettiği kokudur. Bu odunsu-baharatlı-amberli Eau de Toilette, eşsiz ve büyüleyici kişiliği ifade eder. Bağımsız ve anlaşılması zor. Tamamen büyüleyici.”

Egoiste’nin ilk dakikaları canlı ve neşeli turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan notalarında mandalina var. Tatlı ve güzel mandalinadan sonra orta kısımda turunçgiller geri plana geçerken ortaya baharatlı, tütünlü gül kokusu çıkıyor. Sonlarda kremsi ve neredeyse vanilyalı sandal ağacı yerini alıyor.

Egoiste ne 1980’li yılların şiprelerine veya fujerlerine benziyor ne de 2000’li yılların bol şekerli baharatlı vanilyalı parfümlere benziyor. Kendine özgü karakteri olan benzersiz bir eser gibi davranıyor. Onun en ilginç tarafı içeriğinde büyük oranda erkeksi verilmiş gül teması barındırması. Gül genellikle kadın parfümlerinde kullanılan çiçektir. Burada yumuşak ve tatlımsı verilmiş baharatlar ve sandal ağacının yanına eklenmiş gül, çok az erkek parfümünde bu kadar baskındır. Genel karakter yeterince erkeksi davranıyor. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Hafiften dumanlı hissettirebiliyor. Bazen tütün ve pudra bile algılayabiliyorsunuz. Onun Samsara’ya hafiften benzediğini bile iddia edebiliriz.

Egoiste, kadınların aşık olacağı bir parfüm olmaktan ziyade erkeklerin kendisini mutlu hissetmek için kullanacağı esere benziyor. Kullanan çoğu kişi onu sever mi bilemiyorum fakat birbirinin aynısı parfümlerden sıkıldıysanız ve yaşınız otuzun üzerindeyse Egoiste’yle tanışma zamanın yaklaşıyor demektir.

Bir parfüm platformunda Egoiste için yazılan şu inceleme hoşuma gitti: “Bir Egoiste koku bulutunda ‘Blade Runner Blues’u dinlerken, hiç yaşamadığım bir hayatın puslu nostaljisi üzerime geliyor.

Yağan yağmurda, 80’lerin sonu veya 90’ların başında büyüyen bir metropole bakan bir balkon. Aşağıdaki sokaklardan yükselen buharla bulanıklaşan neon tabelalar. Bir bardak viski, belki bir puro. Gece geç saatlerde haberleri gösteren sesi kısık bir TV. Yalnızlık.”

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

20 Ağustos 2022 Cumartesi

Givenchy – Gentlemen Only (2013)

Givenchy’nin erkek parfümü klasiklerinden 1974 yılı çıkışlı Gentlemen’in birçok devam kokusu gelmeye devam ediyor. Hemen hemen hepsi ilk Gentlemen şişe formuna sahip devam parfümlerinin bir tek şişesinin rengi değişiyor. Tabii ki kokuları da…

2013 yılında raflara çıkan Gentlemen Only, bu serinin en sevilen modern parfümlerinden olmayı başardı. Açık mavi şişesiyle sucul, deniz esintili ferah parfümleri anımsatan Gentlemen Only, Givenchy’nin internet sitesinde odunsu neo aromatik olarak sınıflandırılmış. Tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Beyefendi olmak tamamen tavırla ilgilidir. Bu bir yaşam biçimidir. Gentlemen Only, rahatsız edici olmadan duygusallık yayan zengin yeşil, baharat ve ahşap notalarla aşılanmış modern, zarif odunsu neo-aromatik Eau de Toilette’dir. Günümüz beyefendileri için tasarlanmıştır.”

Parfümün başlangıcı canlı, ferah ve neşeli turunçgillerle gerçekleşiyor. Mandalina ve biraz sucul tema ilk dakikalarda dikkat çekiyor. Orta kısma geçildiğinde sucul turunçgiller devam ederken ferah baharatlar oyuna dahil oluyor. Orta kısımda tatlılık biraz artıyor ve kalite hissi düşüyor. Sonlarda bu tür parfümlerin değişmez alt notası sedir ağacı bizi karşılıyor ve uğurluyor.

Gentlemen Only, Givenchy’nin dediği gibi ferah, aromatik, turunçgilli odunsu esere benziyor. Meyvemsi ilk bir saat çekici, koklaması zevkli ve fazlasıyla genele hitap ediyor. Hemen herkesin sevebileceği koku formu sanatsallıktan ve özgünlükten uzak. Kalite vasata yakın ve pek sürpriz yapmıyor.

2010’lu yıllardan sonra ana akım markalarda moda haline gelen ve otel havuzu gibi kokan modern parfümlere rakip gibi görünüyor. Eğer Invictus, Yves Saint Laurent – L’Homme Libre, Versace Pour Homme, Kenzo Pour Homme Eau de Parfum gibi parfümleri seviyorsanız Gentlemen Only’e dolabınızda yer açabilirsiniz.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal, etrafa yayılımı ilk yarım saati saymazsak düşük denebilir. İlkbahar-yaz dönemi için uygun gibi duruyor. Kokusunu Jean Jacques tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

26 Temmuz 2022 Salı

Christian Dior – Higher Energy (2003)

Christian Dior’un 2001 yılı çıkışlı parfümü Higher’ın büyük başarı yakaladığını söyleyemeyiz. Higher’dan iki yıl sonra Higher Energy isimli devam parfümü geldi. Sonrasında bu serinin fazla ileri gidemediğini gördük.

Higher Energy, Dior’un internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze, odunsu ve baharatlı greyfurt, biber ve vetiver notalarının uyumu etrafında oluşan, her zaman yeni bakış açılarına ve ufuklara açık olan erkek için yaratılmış genç, şehirli bir koku. Aydınlık ve canlı.” Parfümün tanıtımında greyfurt, biber ve vetivere özellikle vurgu yapılmış.

Parfümün başlangıcı turunçgilleri andıran meyvelerle gerçekleşiyor. Greyfurt-mandalinaya benzeyen meyveler hafiften ananası da çağrıştırıyor. Canlı ve güzel başlangıcından sonra aromatik baharatlar hissediliyor. Meyvemsi baharatlara sonlarda plastiğimsi sedir ağacı ve vetiver ekleniyor.

Higher Energy, tatlı ve ferah başlayan sonrasında aromatik fujerlere benzeyen yapıda ilerliyor. Bu tarz parfümler pek yazlık koku hissiyatını vermez. Burada da parfümün fazla tatlılığı yaz sıcakları için ufak bir engel teşkil edebilir. Ilık ilkbahar dönemine uyacak karakteriyle dikkat çekiyor. Modern bir kokuya sahip fakat çok ilginç ya da yaratıcı değil. Hafiften Platinum Egoiste’yi anımsatıyor.

Kullanması ve sevmesi kolay yapıda olması avantajı denebilir. Sonlarıysa hafiften yapaylık hissettiriyor. Bu parfümün dolabınızda olmaması büyük kayıp sayılmayacaktır.

Kokusunu Natalie Gracia-Cetto ve Carlos Vinals birlikte tasarlamış. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı yüksek değil.

Koku Güzelliği:10/6.5

28 Haziran 2022 Salı

Acqua di Parma – Arancia di Capri (1999)

İtalya’nin ünlü adalarından ve sevilen sayfiye yerlerinden Capri, Napoli şehrinin karşısında yer alıyor. İtalya merkezli niş parfüm evi Acqua di Parma, popüler İtalyan şehirlerine ve adalarına parfümlerinde yer vermeye devam ediyor. Capri adası, Acqua di Parma’nın Arancia di Capri parfümüne isim babalığı yapıyor.

Acqua di Parma’nın internet sitesinde Arancia di Capri şu cümlelerle tanıtılmış: “Capri adasının portakal, mandalina ve limondan oluşan imza kokularını içeren rahatlatıcı ve parlak meyveli koku. Arancia di Capri, Acqua di Parma tarafından yaratılmış rahatlatıcı bir eau de toilette. Bu meyveli koku, portakal, mandalina ve limon kokularının parlak ve ışıltılı üst notalarıyla karakterize edilmiştir. Kalbinde, yoğun kakule aromasıyla, kokunun tabanı hafif karamello dokunuşu ve şehvetli misk notalarıyla tamamlanır.”

Parfümün açılışında hafiften mayhoş, tatlı, leziz ve gerçekçi narenciyelerle karşılaşıyoruz. Açıklanan üst notalarında mandalina var ki en baskın öğe diyebilirim. Mandalinayı soyduğunuzda elinize bulaşan mandalina kokusunun böylesine başarılı verildiği örnek azdır. İlerleyen dakikalarda asidik denebilecek mandalina teması devam ediyor. Sonlarda bu tür parfümlerin vazgeçilmez alt notası misk bizi karşılıyor.

Acqua di Parma’nın Blu Mediterraneo serisine ait Arancia di Capr’si, bu serinin diğer üyeleri gibi harika başlıyor, sonlarda biraz sıradanlaşıyor ve tekdüze ilerliyor. Yine de kalite anlamında olabilecek en iyi mandalina parfümlerinden olduğu iddia edilebilir. Çoğu turunçgil parfümü yapay kokar, fazlaca şekerlidir ve birbirine benzer. Arancia di Capri, Blu Mediterraneo serisinin ilk eserlerinden ve kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Yaz sıcakları için hoş bir kolonya olarak düşünülebilir.

Neden kolonya diyebilirsiniz. Arancia di Capri’nin en üzücü tarafı performansının oldukça zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı çok az. Bir Eau de Toillette için kabul edilemeyecek kadar çekingen davranıyor. Bu da parfümlerde performans severlerin ondan rahatlıkla uzaklaşmasını sağlayacaktır.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Günlük kıyafetlere, deniz kenarında ve sıcak yaz döneminde rahatlıkla üzerinizde taşınabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

2 Haziran 2022 Perşembe

Chanel – Allure Homme Sport (2004)

Chanel’in en ünlü modern klasiklerinden Allure ve erkek versiyonu Allure Homme’nin büyük başarısının ardından onlarca Allure isimli devam parfümü raflardaki yerini aldı. Allure Homme ismine sahip erkek parfümlerinin devam kokularından en popüler olanı şüphesiz Allure Homme Sport oldu. Metalik renkli şişeye sahip bu eser, kokusal anlamda herkese hitap edebilen bir başarı hikayesiydi. Tabii ilerleyen yıllarda, karşısına çıkan güçlü rakiplerinin biraz gerisinde kalmışa benziyor.

Chanel’in internet sitesinde Allure Homme Sport şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze ve odunsu bir koku. Sucul, canlı ve şehvetli notaların karışımı, sınırlarını zorlamaya çalışan aksiyon adamını çağrıştırıyor. Tazelik ve duygusallık arasında bir kompozisyon. İtalyan mandalinası sedirin temiz ve yoğun notalarını müjdeliyor. Beyaz misk ile zenginleştirilmiş şehvetli ve bademli tonka fasulyesi, derin ve saran iz oluşturur. Allure Homme Sport, meydan okumayı seven erkeği temsil eder.”

Allure Homme Sport’un açılışı ferah ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. Ekşi limon ve taze mandalinayla güzel ve kaliteli başlangıcın ardından keskin olmayan sedir ağacı, vanilya, tonka fasulyesi ve amberle kapanış yapılıyor.

Allure Homme Sport’un neden sevildiği ve popüler olduğu ilk dakikalarda anlaşılıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği güvenli ve modern turunçgillerin tatlı vanilya-tonka fasulyesiyle birleşmesi kuşkusuz ki iyi sonuç veriyor. Kokusal anlamda genele hitap ediyor ve rahatsız edici tarafı bulunmuyor. Zaman zaman turunçgillerden gelen ekşilik bazen de tuzluluk parfümün çok yönlülüğünü vurguluyor. Kullanması kolay ve etraftan bol bol övgüler alabileceğiniz temiz ve lüks kompozisyon, Chanel kalitesini size sunuyor.

Turunçgil parfümleri genellikle sıkıcı, cılız, yapay ve sıradan kokar. Allure Homme Sport ise çekici, züppe ve şık davranıyor. Onu koklayan kadınların hemen hepsinin sevdiğini gözlemledim.

Muhteşem ve yaratıcı olmasa da ilkbahar-yaz akşamları için olabilecek en sağlam seçeneklerden birisi diyebilirim.  Popüler turistik sahil kenarlarında, beach clublarda, akşam çıkmalarında onun verebileceği etkiyi çok az parfüm verebilir.

Kimi kullanıcılar Versace Pour Homme’ye benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Allure Homme Sport hem koku güzelliği hem de verdiği hissiyat bakımından Versace Pour Homme’den birkaç gömlek üstün diyebilirim. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı ilk patlama dışında güçlü sayılmaz. Keşke biraz daha etrafa yayılabilseydi. Kokusunu sektörün en önemli isimlerinden Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

3 Mayıs 2022 Salı

Estee Lauder - Sensuous Nude (2011)

Estee Lauder’in 2008 yılı çıkışlı kadın parfümü Sensuous büyük çıkış yakalayamasa da kısa süre içinde aynı isimli devam kokuları geldi. Sensuous’un en bilinen devam parfümü Sensuous Nude olarak göze çarpıyor. 2011 yılında çıkan Sensuous Nude, en az Sensuous kadar ilgi gördü.

Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Kendinden emin ve zarif. Duygusallığın yeni ve modern tanımı. Bir kadının en sıcak ve feminen yönlerini ortaya çıkarmak için ferahlatıcı çiçeklerle sarılı odunsular ve amberin bal ile buluşmasından ilham aldı. Kendine olan güvenin göstergesi.

Sensuous Nude’un ilk saniyeleri modern, ferah ve tatlı turunçgillerle gerçekleşiyor. Şekerli mandalinayı andıran açılıştan sonra kremsi beyaz çiçeklerin varlığını arttırdığını görüyoruz. Pudralı sayılabilecek beyaz çiçeklerden yasemin öne çıkıyor. Sabunlu yasemine bir parça hindistan cevizi eşlik ediyor. Balı andıran tatlılık orta kısımda oldukça hissediliyor. Sonlarda sandal ağacı, vanilya ve miskle kapanış yapılıyor.

Sensuous Nude, kremsi beyaz çiçeklerin hakimiyetindeki bir arkadaşa benziyor. Sabunlu hatta pudralı yapısı tabii ki kadınsılığı artırıyor. Vanilyamsı hindistan cevizi parfüme hoş bir hava veriyor. Kalite anlamında fena iş çıkarmıyor. Lezzetli sayılabilecek kokusu pozitif mesajlar veriyor. Eğer kremsi, vanilyamsı, çiçeksi hindistan cevizi kokusu arıyorsanız, hoş bir örnekle karşı karşıyasınız.

Onun sanatsal sayılamayacak düz kokusu dünyayı değiştirmeyecektir fakat güzel, temiz ve çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla günlük kullanıma rahatlıkla uyacaktır.

İlkbahar-yaz döneminde kullanmanın iyi fikir olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

19 Mart 2022 Cumartesi

Maison Francis Kurkdjian – Amyris Homme Extrait de Parfum (2019)

Başarılı tasarımcı Francis Kurkdjian’ın 2012 yılında raflara çıkarttığı erkek parfümü Amyris Homme’nin 2019 yılında Extrait de Parfum versiyonu karşımızdaydı. Francis Kurkdjian ilk çıkardığı parfümlerin bir süre sonra Extrait formunu yapma işini sevmişe benziyor. Bu durumu Baccarat Rouge 540’da görmüştük.

Amyris Homme Extrait de Parfum, ilk Amyris Homme’den küçük nüanslarla ayrılan farklı bir esere benziyor. Markanın internet sitesinde Amyris Homme Extrait de Parfum’un hareketli, çağdaş, şehirli ve Parisli koku alma silueti sunduğu belirtilmiş. Tanıtımında mandalina, safran, vanilya, amyris, tarçın, tonka fasulyesi ve iris çiçeğinden özellikle bahsedilmiş.

Parfüme ismini veren amyris temasının pek karşımıza çıkmadığını söyleyebiliriz. Amyris yağının odaklanmaya ve zihni berraklaştırmaya yardım eden nadir uçucu yağlardan olduğunu biliyoruz. Francis Kurkdjian amyris bitkisini şöyle tanımlamış: “Adı bir Mısır tanrıçasınınkine benziyor ve Karayipler’e ve özellikle Haiti’ye özgüdür. Oradaki yerel balıkçılar, son derece yanıcı özellikleri sayesinde meşale olarak kullandıkları için şiirsel isimlendirmeyle “mum ağacı” diyorlar. Amyris, bazen Batı Hint Adaları’nda sandal ağacı olarak da anılır. Bunun nedeni muhtemelen damıtıldığında, Amyris balsamifera’nın sedir ve baharatlı, hafif dumanlı sandal ağacı arasında salınan tatlı kokular vermesidir. Botanik cinsi olan ve aynı zamanda turunçgilleri de içeren rutaceae familyası ile odunsuluk arasında bir yerde sınıflandırılır.”

Amyris Homme Extrait de Parfum’un başlangıcında şekerli mandalina ve pudralı çiçekler bize merhaba diyor. Lezzetli ve yüksek kaliteli mandalinalı açılıştan sonra orta kısımda şekerli yapının devam ettiğini görüyorum. Pudralı çiçekler geri plana geçerken tonka fasulyesinin neredeyse kek-çikolata efekti verdiğine şahit oluyoruz. Sonlarda mumsu vanilyayla kapanış yapıyor.

Amyris Homme Extrait de Parfum, günümüzün modern şekerli parfümlerinin aynısı gibi görünüyor. Pudralı çiçekler, şekerli vanilya ve bilindik koku formu sunması benim için parfümden uzaklaşma sebebidir. Tabii burada Francis Kurkdjian’ın ustalığı devreye giriyor. Bu bıktırıcı şekilde tekrar edilen koku formunu oldukça yüksek kalite ve pürüzsüzlükle burnumuza seriyor. Başlangıç ve orta kısımda kullandığı leziz ve şekerli mandalinayı sevdim. Tonka fasulyesi de gayet güzel verilmiş. Parfümün bana göre iki sorunu pudralı yapısı ve tatlılığın biraz fazla verilmesi.

Amyris Homme Extrait de Parfum erkek parfümü fakat bir erkek kokusunda sabunlu-pudralı yapının bu kadar verilmesinin amacını anlayamadım. Eğer erkeksi ve maço parfümleri seviyorsanız Amyris Homme Extrait de Parfum size göre olmayabilir. Kimi kullanıcıların bu arkadaşı şampuan kokusuna benzetmesini ise yanlış bulmuyorum.

Sonuç olarak genele hitap eden, koklayan çoğu kişinin sevebileceği, güvenli liman sayılabilecek modern tema, onun çok satmasına sebep olabilir. Bazı kullanıcılar kokusunun niş parfümlere değil de ana akım parfümlere benzediğini söylemiş ki kullanım döneminde bende de o hissiyat oluştu.

Extrait de Parfum formundaki Amyris Homme Extrait de Parfum’un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Kokusunu Francis Kurkdjian tasarlamış. Serin ilkbahar döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

17 Ağustos 2021 Salı

Chanel – Allure Homme Sport Eau Extreme (2012)

Chanel’in 1996 yılında hayata geçirdiği Allure isimli kadın parfümünden üç yıl sonra Allure Homme olarak erkek versiyonu raflara çıktı. 2000’li yılların sevilen erkek parfümlerinden Allure Homme’nin kısa süre sonra devam kokuları çıkmaya başladı. Allure Homme’nin ilk devam kokusu Allure Homme Sport idi. 2012 yılındaysa Allure Homme Sport Eau Extreme raflardaki yerini aldı.

Allure Homme Sport Eau Extreme, Chanel’in internet sitesinde “yoğun, tavizsiz erkeğin cazibesi” olarak tanıtılmış. Şehvetli ve güçlü tarafından bahsedilmiş. Hayatını sınırsız veya ödün vermeden yaşayan erkeği temsil ettiğine vurgu yapılmış. İlk saniyelerde şekerli dinamik limonla açılış yapılıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği tatlı limondan sonra orta bölümde yumuşak baharatlar ve tonka fasulyesi devreye giriyor. Sonlarda vanilyalı odunsularla kapanış yapılıyor.

Chanel’e göre üst notalarda mandalina ve nane bulunuyor fakat kokusal hissiyat olarak limonatayı andırmayan canlı, kremsi limon var ilk dakikalarda. 2004 çıkışlı Allure Homme Sport’a benzeyen ilk dakikalardan sonra tatlılık biraz artıyor Eau Extreme versiyonda. Tonka fasulyesi ve vanilyanın oldukça kremsi verildiği orta ve son bölüm onu günümüzün modern bolca tatlı erkek parfümlerine yaklaştırıyor.

Chanel’in sanatsallıktan ziyade genç erkeklerin (hatta koklayan kadınların neredeyse tamamı çok sevdi Eau Extreme’yi) sevebileceği, basit, düz, derinliği olmayan hoş ilkbahar-yaz kokusuna yatırım yaptığını görüyoruz. Bu seçimden dolayı Chanel’i suçlamak anlamsız çünkü ticari bir marka ve bolca parfüm satmalı. Oysa Chanel’in tarihsel şöhretli marka algısını düşünürsek Allure Homme Sport Eau Extreme büyük başarı öyküsü değil.

Temiz, giymesi kolay, pozitif ve her ortama uyabilecek Eau Extreme, Eau de Parfum formunda. Kokusunu ünlü burun Jacques Polge tasarlamış. Ilık ilkbaharın onun en güzel tepkileri vereceği mevsim olacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

8 Ağustos 2021 Pazar

Clinique – Happy For Men (1999)

Clinique’nin 1998 yılı çıkışlı kadın parfümü Happy’den bir yıl sonra erkek versiyonu raflardaki yerini aldı. Clinique’nin Aromatics Elixir’den daha başarılı parfümü bir türlü gelemese de Happy’ler kısa süre parlayıp, sonrasında unutulmaya yüz tuttular.

Happy For Men, turuncu ve basit şişesiyle tıpkı ismi gibi insana mutluluk veren bir parfüm olarak zihnimde kalmış. Parfümün resmi tanıtımında şu cümleler yer almış: “Clinique Happy For Men, taze, canlı, enerjik… Turunçgillerden bir demetin odunsu notalarla baştan çıkarıcı flörtü. Sadece spreyle ve mutlu ol. Çünkü tüm eğlenceyi ve mutluluğu sadece kadınlar yaşamamalı.”

Happy For Men’in ilk saniyeleri dinamik ve ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Açılıştaki leziz ve mayhoş turunçgillerin portakal ile mandalinanın karışımı olduğunu düşünebiliriz. Orta bölümde turunçgiller tek düze hale gelirken bir parça yapay deniz-su esintisi kokuya tazelik katıyor. Sonlarda büyük değişim gözlenmiyor. Turunçgillere misk ve odunsu notalar eşlik ediyor.

Happy For Men, harika turunçgilli başlangıcını mandalina, misket limonu ve taze yeşil temaya borçlu diyebilirim. Orta bölümdeki yapay çiçeksi havanın ise frezya benzeri beyaz çiçeklerden geldiğini düşünebiliriz. Zayıflayan sonlardaysa odunsu notaların çok ilginç olmadığını görüyoruz.

Güzel başlayan, ilerleyen saatlerde yapay nane-çiçek-deniz (calone) bölümüyle parfümden soğumama sebep olan bütüne bakarsak, basit, tek düze, gerçekçi kokamayan Happy For Men, eski anılarımı canlandırmama yardımcı oldu fakat kalite anlamında iyi yerde duramadığını hissettirdi.

Turuncu şişeye bakarak parfümün narenciye merkezli olduğunu görüyoruz. Bu anlamda genel pazarlamada tutarlılık sağlanmış. Oysa ki son yılların en iyi turunçgil parfümlerinden Terre d’Hermes’in ortaya çıkmasıyla, narenciye temalı kokular ciddi kan kaybı yaşamaya başladı. Terre d’Hermes, müthiş kalitesi ve doğallığıyla turunçgil parfümlerinin yeni nirengi noktası oldu adeta. Terre d’Hermes’e bakarsak, Happy For Men fazlasıyla basit, çocuksu ve şık olmaktan uzak ana başlıklarında değerlendirilebilir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı az sayılır. Etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. İlkbahar-yaz dönemine uygun denebilir.

Koku Güzelliği:10/6

5 Nisan 2021 Pazartesi

Dolce & Gabbana Pour Femme (2012)

“Dolce & Gabbana Pour Femme ve Pour Homme, Akdeniz’in güzelliğini küresel simge haline getiren Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın tarzını özetliyor: Geleneksel olana duyulan aşk ile çağdaşlığa duyulan doğal özlem arasında mükemmel sentez. Bu, Dolce & Gabbana DNA’sıdır.

Armonilerin ve zıtlıkların merkez üssü olan Akdeniz’den esinlenen Dolce & Gabbana Pour Femme, Dolce & Gabbana kadınının tutkulu, şehvetli ve anaç özünü somutlaştırarak yeniden doğuruyor. Gücünün ve içgüdülerinin farkında olan kadınlar için tasarlanmıştır.”

Dolce & Gabbana’nın 2012 yılı çıkışlı kadın parfümü Pour Femme’nin resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Markanın yeni nesil kadın parfümlerinden Pour Femme, aradan geçen yıllar içinde oldukça sevildi. Hakkında güzel şeyler duyduğum Pour Femme’yi nihayet kullanma fırsatını buldum.

Parfümün başlangıcında şekerli turunçgiller bulunuyor. Buradaki mandalina ve portakal ferah sayılmaz. Modern kadın parfümlerinin çoğunda karşımıza çıkan tatlı narenciyeler idare eder. İlk dakikaların meyveli sakızlara benzediğini iddia edebilirim. Orta bölümde turunçgillerin etkisi devam ediyor. Orta kısımda kadınsı sayılabilecek çiçekler karşımıza çıkıyor. Portakal çiçeğinin kendisini daha çok gösterdiğini görüyoruz. Geri planda kremsi ve leziz meyvemsilik ahududu hissiyatı veriyor. Orta kısmı, başlangıcından daha kaliteli ve güzel. Sonlarda kremsi çiçekler, vanilyalı odunsu notalarla harika kapanış yapıyor. Parfümün en güzel bölümünün alt notalar olduğunu düşünüyorum.

Dolce & Gabbana Pour Femme, 2010’lu yılların modern kadın parfüm örneklerinden birisi denebilir. Meyveli-çiçeksi tarafa yakın duruyor. Kalite anlamında birçok meyveli-çiçeksi parfümden iyi yerde duruyor. Özellikle orta kısımdan itibaren cildinize yerleşen kremsi, lezzetli, meyvemsi odunsu yapı sonlarda da devam ediyor. Açıklanan alt notalarında, parfümlerde pek karşılaşmadığımız marşmelov temasından bahsedilmiş. Parfümün genelinde bıktırıcı olmayan tatlılık var ama marşmelovun o yoğun şekerli hissiyatı burada yok denebilir.

Dolce & Gabbana Pour Femme, herkesin rahatlıkla sevebileceği ve kullanabileceği güvenilir kokular ailesine girebilir. Onu kullanıp da nefret edecek kişi sayısı azdır. Kokular evrenine büyük yenilik getirmese de ve tek düze ilerse de onu kullanmak bir şekilde zevk veriyor. Dolce & Gabana’nın erkek parfümü The One For Men’de rastladığım tatlı turunçgiller ve o anlatılmaz narenciye merkezli tutkulu, canlı, pozitif Akdenizli ruh, Pour Femme’de de bulunuyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı ortalama seviyelerde ki gün içinde ara ara ortaya çıkan kokusu sizi mutlu etmeye yetiyor. Serin ilkbahar-sonbahar mevsimlerinde kullanılsa fena olmaz. Günlük kullanıma uyabilecek yapısıyla, her daim her ortamda giyilebilir.

Koku Güzelliği:10/7

31 Mart 2021 Çarşamba

Rochas – Moustache (2018)

Rochas’ın 1940’lı yıllardan kalma önemli parfüm klasiklerinden Moustache’yi, derin koku bağımlıları iyi bilir. Erkekler için tasarlanan ve efsanevi parfümör Edmond Roudnitska tarafından 1949 yılında tasarlanan Moustache ismi, Van Dyck’ın İngiltere Kralı 1. Charles portresinden esinlenmiş. Rochas’ın erkeksi tarihsel başarı sembolü Moustache, 2018 yılında tamamen yenilenmiş olarak raflardaki yerini aldı.

2018 yılında tamamen farklı bir koku olarak fakat aynı isim ve şişeyle güncellenen Moustache, Rochas’ın internet sitesinde “bugünün özgür ve iddialı erkeğinin gücü ve duyusallığından ilham aldığı” yazılmış. Odunsu oryantal olarak sınıflandırılmış.

Moustache’nin açılışı tatlı turunçgiller ve nane-mentole benzeyen temayla gerçekleşiyor. Geri planda kremsi vanilyayı andıran tatlılıkla birlikte tanımlanması zor kokuyor. Orta kısımda pembe biberin yerini erkeksi sayılabilecek gül alıyor. Kremsi vanilya, orta bölümde de varlığını hissettiriyor. Sonlarda vanilya geriye çekilirken, sedir ağacı, benzoin ve paçuli son noktayı koyuyor.

Moustache’nin anlaması zor ilk dakikalarında lavantayı andıran sivri bir nota dikkati çekiyor. Pembe biberin yanında yüksek ihtimalle lavanta duruyor. Orta kısımda da lavantayı andıran garip nanemsi yapı devam ediyor. Orta bölümdeki gül, vanilyayla verilmiş ve neredeyse uniseks kullanıma uygun kıvamda. Sonlarda pek enteresan tarafı bulunmuyor.

Ne yazık ki 1940’lı yıllardaki ilk Moustache versiyonu denemedim. Onun için 2018 yılı Moustache ile kıyaslama yapamayacağım. Anladığım kadarıyla ilk Moustache, klasik bir fujer iken, denediğim yeni Moustache, modern sayılabilecek, vanilyamsı, nanemsi, derimsi hoş bir parfüm. Genel olarak hakkında övgü dolu yazılar okuduğum yeni Moustache fena değil ama abartılı derece aşk yaşanacak bir arkadaşa da benzemiyor. Bu modern rönevasyon, tarihi bağlamdan oldukça kopmuş ve farklı yol çizmiş kendisine izlenimi veriyor. Fazlaca erkeksi değil yeni Moustache. Derinlik taşımıyor. Düz çizgide ilerliyor. Kalite anlamında ortanın altında duruyor.

Eau de Parfum formundaki Moustache, performans anlamında harikalar yaratmıyor. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yüksek değil. Sonbahar-kış döneminde kullanmak daha iyi fikir. Kokusunu Nathalie Gracia-Cetto tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

25 Ekim 2020 Pazar

Christian Dior – Fahrenheit Cologne (2015)

Christian Dior’un kült erkek parfümü Fahrenheit’in artçı parfümleri aralıklarla da olsa ortaya çıkmaya devam ediyor. 1988 çıkışlı efsane Fahrenheit’in popülaritesi otuz yıldır hala azalmıyor enteresan şekilde. 2020 yılı itibariyle on adete ulaştı Fahrenheit serisi. 2015 yılında Cologne versiyonu raflardaki yerini aldı.

Christian Dior’un internet sitesinde biberli, sulu, ferah odunsu olarak tanımlanmış Fahrenheit Cologne. François Demachy, tasarladığı Cologne versiyonu için şunları söylemiş: “Klasik Fahrenheit’in güçlü akorlarına kapı açacak karakteristik kolonya yaratmak istedim. Amacım, daha keskin notalara doğru yumuşak geçişti.” Dior’un internet sitesinde üç tema öne çıkarılmış: Sicilya mandalinası, menekşe ve virginya sediri.

Fahrenheit Cologne’nin ilk saniyelerinde fazlaca ferah sayılamayacak turunçgiller dikkat çekiyor. Mandalinayı andıran açılışta menekşenin o koyu-karanlık havası rahatlıkla hissediliyor. Orta bölümde turunçgiller geride kalırken menekşe-menekşe yaprağı teması ve neredeyse kadifemsi ambersi karanlık, klasik Fahrenheit’i güçlüce vurguluyor. Sonlarda büyük değişim yaşanmıyor. Menekşe ve deriyi andıran kapanışa bir parça odunsuluk eşlik ediyor.

Fahrenheit Cologne, ilk sıktığım andan itibaren hiç şüphesiz ki 1988 çıkışlı Fahrenheit’ın çok benzeri denebilir. Tabii Fahrenheit gibi zihinlere kazınan koku formunda büyük oynama beklememek gerekiyor ki Cologne versiyonu da daha hafif Fahrenheit olarak düşünülebilir.

Klasik Fahrenheit’in daha giyilebilir ve sevilebilir ferah halini andırıyor Cologne. Biliriz ki Fahrenheit’in o garip benzin-salatalık-menekşe yaprağı teması koyu-karanlık deri ceketlere benziyor. Bir türlü alışamadığım klasik Fahrenheit’in o itici ve soğuk tavrı, Cologne’de daha yumuşatılmış ve gevşetilmiş. Bir kolonyadan da beklentimiz hemen hemen bu olmalı ki Dior bu anlamda doğru iş yapmış Cologne’de.

Eğer klasik Fahrenheit sizin için kullanması zor bir parfümse, Cologne’ye şans vermeniz fena fikir olmaz. Benim için hala kullanması konforlu değil Cologne’yi. Klasik Fahrenheit ile Cologne arasında seçim yapacak olursam kuvvetle muhtemel Cologne’yi seçerdim.

Fahrenheit’in sert, acımasız, alfa erkek yönünü Cologne’de takip etmek mümkün. Bu anlamda maskülen bir parfüm Cologne ve yeni nesil bol şekerli erkek kokularından uzakta duruyor.

Geleyim Fahrenheit Cologne’nin performansına. Kalıcılığı idare ediyor fakat etrafa yayılımı yüksek değil. Kimi kullanıcılar onun yaz mevsiminde kullanılabileceğini söylese de bence serin sonbahar dönemine daha uygun.

Koku Güzelliği:10/6

5 Ekim 2020 Pazartesi

Roberto Cavalli – Paradiso (2015)

İtalya merkezli moda markası Roberto Cavalli ile Coty arasındaki işbirliği devam ediyor. 2015 yılının şubat ayında dünyaya tanıtılan Paradiso isimli kadın parfümü bu işbirliğinin meyvesi denebilir. Paradiso gibi yaz dönemine uygun parfümün şubat ayının soğuk günlerinde dünya lansmanı yapılması kulağa ilginç gelse de kısa süre içinde sevilen eserlerden oldu.

Paradiso’nun resmi tanıtımında şu ifadelere yer verilmiş: “Paradiso, Akdeniz kıyısında yer alan muhteşem villada gizli bahçeyle kucaklanan paralel dünyanın anahtarıdır. Taze narenciye notalarının kışkırtıcı başlangıcı, sıcak egzotik bergamot ve tatlı mandalinayla harmanlanıyor. Taze ve ışıltılı üst notaları, yabani yaseminlerin zarif kalbine yol verir. Kokunun temel notasında zengin selvi, zakkum ve Akdeniz çam ağaçları bulunur. İtalyan aromalarından oluşan rafine uyum, yaseminin hipnotik etkisini genişletir ve yoğunlaştırarak kalıcı odunsu baz notasını oluşturur.”

Paradiso’nun başlangıcı canlı ve ferah çiçeksi turunçgillerle gerçekleşiyor. Mandalinayı andıran buruk ve lezzetli meyveler fena değil. İlerleyen dakikalarda turunçgillere aromatik baharatlar ve çiçekler ekleniyor. Orta kısımdan itibaren meyveli-çiçeksi tarafa doğru tamamen dümeni kırıyor. Lezzetli modern, mayhoş tropikal meyvelere eşlik eden yasemin benzeri beyaz çiçekler Paradiso’nun kokusunun omurgasını oluşturuyor. Sonlarda miskli odunsuluk mevcut ki bu tür parfümlerin hemen hemen vazgeçilmezi denebilir.

Karşımızda lezzetli tatlımsı meyvelerle beyaz çiçeklerin kombinasyonu var. Paradiso, ismindeki cenneti bize ağız sulandıran meyveler sayesinde yaşatmaya çalışıyor. İlk anlardan itibaren canlı, neşeli, dinamik koku formuna sahip. Yaz mevsiminin ve bol güneşli yerlerin kendilerine özgü renkliliği adeta Paradiso’ya yansımış. Muhteşem kalitede olmasa da buradaki meyveler, deneyecek çoğu kadının rahatlıkla sevebileceği gibi verilmiş. Aslına bakılırsa kadın parfümeri dünyasında sıkça tekrar edilen tarza sahip. Paradiso’nun farkı ekşimsi leziz tropikal meyvelerin bir adım önde olması. Çiçekler daha geri planda.

Yeni nesil modern parfümlerin çoğunda bulunan tatlılık Paradiso’da mevcut fakat fazlaca abartılı verilmemiş. Kalite anlamında biraz düşük kalsa da ve kimi kullanıcılar tarafından saç spreyi/duş jeli-şampuana benzetilse de temiz ve ferah meyveli parfüm arayan kadınlara rahatlıkla hitap edecektir.

Paradiso, Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı ilk patlama dışında zayıf ne yazık ki. Havanın sıcak olduğu günlerde tuzlu, leziz meyveli tarafını öne çıkarırken, serin akşam saatlerinde donuk ve sıkıcı çiçeksi kokuyor sanki. Onun içindir ki sıcak yaz günlerinin parfümü olmalı bana göre. Kokusunu Louise Turner tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

4 Ağustos 2020 Salı

Perris Monte Carlo – Mandarino di Sicilia (2018)

Perris Monte Carlo’nun İtalya koleksiyonunu keşfetmeye devam ediyorum. Yazlık ve ferah parfümlerden oluşan İtalya koleksiyonunun her parfümünde farklı turunçgil meyvesine ağırlık verilmiş. Bu durum yeni nesil niş markaların sıkça uyguladığı bir durum. 2018 yılında piyasaya sürülen Mandarino di Sicilia’nın isminden anlaşılacağı üzere hem Sicilya adasına hem de mandalina meyvesine vurgu yapılmış.

Perris Monte Carlo’nun internet sitesinde Mandarino di Sicilia şöyle tanıtılmış: “Mandalina seçimi meyvenin kalitesine, hasat anına ve ekstraksiyon işlemine bağlıdır. Uçucu yağın farklı nitelikleri, bu meyveyi bütünüyle temsil eden kokunun yaratılmasına olan ilgiyi artırmıştır. Mandarino Di Sicilia üç benzersiz uçucu yağ fraksiyonuna sahiptir; Birincisi yeşil mandalina, ikinci geçişte ağırlaşan hassas ve uçucu bir yağ, üçüncü esansiyel yağ sarı mandalinadır.”

Mandarino di Sicilia’nın açılışı yeşil, kuru ve tozlu yaprağımsı hissiyatla gerçekleşiyor. Asidik, tozlu turunçgillerden tabii ki mandalina ön planda. Ferah ve yüksek kaliteli başlangıçtan sonra orta kısımda tozlu yapı geride kalırken yine gayet gerçekçi turunçgiller bayrağı devralıyor. Portakal, mandalina ve bir parça nötr çiçeksilikle birlikte harika kokan orta kısımdan sonra alt notalarda odunsular var. Narenciyeler etkisini sürdürürken sedir ağacının izleri takip edilebiliyor kapanışta. Bu tür parfümlerin değişmez alt nota elemanı misk de yerini alıyor.

Mandarino di Sicilia, tam bir ferah turunçgil parfümü denebilir. Fazlaca tatlı-şekerli verilmemiş yeşil mandalina-acı portakal ikilisi parfümün ana aksını oluşturuyor. Kuru sayılabilecek gerçekçi başlangıcı ve leziz orta notalarıyla nefis bir yaz kokusuna sahip.

Mandarino di Sicilia’nın tek sıradan yanı alt notaları denebilir. Başlangıcını ve orta kısmını çok sevdim. Müthiş gerçekçiliği ve sınırlı verilmiş tatlılığıyla iyi bir yaz parfümü arayan niş meraklılarına hitap ediyor. Üst ve orta bölümünü koklamaya doyamıyorum. Belki de bu tür turunçgil parfümlerini sevdiğim için sevmiş olabilirim. Biraz abartıyor olabilirim fakat 1966 yılı çıkışlı Eau Sauvage’ye hafiften benzettim genel yapısını.

Mandarino di Sicilia, Perris Monte Carlo’nun İtalya serisine ait bir arkadaşımız. İtalya temalı parfümlerin çoğu gibi ferah ve turunçgilli yapısıyla konsept-isim uyumunu sağlamış. Her ne kadar fazlaca düz çizgide ilerlese ve pek derinliğe sahip olmasa da onu koklamak mutluluk sebebiydi benim için. Canlı ve hayat dolu kokusunu denemenizi öneririm.

Geleyim kötü habere. Birçok ferah yaz parfümünün performans anlamında yaşadığı problemleri Mandarino di Sicilia’da yaşıyor. İlk patlama dışında etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Kalıcılığı da tenimde fazla olmadı. Bu anlamda güçlü yaz parfümü arayanların başka seçeneklere yönelmesi gerekebilir.

Eau de Parfum formundaki Mandarino di Sicilia’nın kokusunu Gian Luca Perris tasarlamış. Tam bir yaz parfümü. Hem kadınlar hem de erkekler rahatlıkla kullanabilir. Günlük kullanıma ve her ortama uyum sağlayacaktır.

Koku Güzelliği:10/8

12 Haziran 2020 Cuma

Perris Monte Carlo – Arancia Di Sicilia (2019)

Perris Monte Carlo’nun 2018 yılından itibaren karşımıza çıkardığı yeni bir parfüm serisi var: Italy Collection. 2020 yılı itibariyle dört parfümden oluşan Italy Collection’a ilerleyen günlerde yeni üyeler eklenir mi bilinmez. Arancia Di Sicilia, İtalya koleksiyonunun en bilinen parfümü gibi görünüyor. Perris Monte Carlo’nun internet sitesinde Arancia Di Sicilia’nın kan portakalından ilham aldığı vurgulanmış. Sicilya bölgesinin en ikonik narenciyesi olarak gösterilmiş kan portakalı ve parfümün kokusunda önemli rol oynadığından bahsedilmiş.

Etna Dağı’nın eteklerinde yetişen ve o yöreye ait kan portakalı cinsinin, kendisine özgü yoğun kırmızı rengi ve karmaşık aromatik tatlılığının Arancia Di Sicilia’nın kokusuna ilham verdiği söylenebilir. Açıklanan notalarında yaz parfümlerinde fazla rastlamadığımız badem, tarçın, vanilya gibi öğelerin olması ilginç geliyor kulağa. Biraz daha detaya inelim.

Arancia Di Sicilia’nın başlangıcı buruk, leziz ve yüksek kaliteli turunçgillerle gerçekleşiyor. Tatlı portakal ve mandalinanın harika karışımı rüya gibi adeta. Üst notaları nefis. Orta kısımda tatlı turunçgiller devam ediyor. Geri plana metalik amber yerleşiyor. Orta kısımda keskin olmayan tarçın da algılanıyor. Parfümün orta bölümü de kaliteli ve ağız sulandırıcı denebilir. Sonlarda ana tema değişmiyor. Yumuşacık portakala misk ekleniyor ve kısa sürede tenden ayrılıyor.

Karşımızda şahane bir turunçgil parfümü var. İlk saniyelerdeki enfes portakal-mandalina benzeri yapının sonlara kadar devam etmesi sevindirici. Tabii portakal temasının en usta ismi Jean-Claude Ellena’nın portakal yorumundan biraz farklı Perris’in narenciyesi. Olgun, mayhoşluk sınırında ve buruk turunçgil kokteylerini andıran Arancia Di Sicilia, yaz parfümü ama Ellena’nın narenciyesi kadar ferah durmuyor tende.

Gerçekçilik anlamında iyi iş çıkarmış Perris Monte Carlo. Turunçgil merkezli çoğu parfümün kaderi kalitesizlik, yapaylık, özensizlik ve piyasa işi olma merakı yüzünden kötü oluyor. Arancia Di Sicilia bu anlamda kötü kaderi paylaşmıyor çoğu rakibiyle. Neyse ki “Ben niş markayım, portakala semiz otu ekleyeyim, alt notalara da kabak tatlısı koydum mu amma ilginç olurum” kafasında parfüm tasarlamamış Perris. Çoğu zaman, hayatımızdaki ve dünyadaki birçok şey gibi başarı basitlik ve sadelik sayesinde geliyor. Belki de dünyayı minimalizm kurtaracak.

Şu da var ki, çok basit, düz ve derinliksiz Arancia Di Sicilia. Tabii bir yaz parfümünden üç katman beklemek anlamsız olabilir. Yine de kokusunun zayıf kalması, performans sorunu olması ve geri plandaki metalik amber-tarçının verilişi puan kırmama vesile oluyor.

Bu parfümü ilk kullandığım gün bir parfüme çok benzettim ve bu sefer buldum. Hermes’in sevilen kadın parfümü Elixir des Merveilles’e bir parça benzettim özellikle açılışını. Keşke Elixir des Merveilles gibi güçlü ve kalıcı olabilseydi Arancia Di Sicilia.

Son olarak açıklanan notalarından bahsedeyim. Perris’in internet sitesinde bademden bahsedilmiş. Ayrıca alt notalarında kahve ve iris görünüyor. Kullanım döneminde ne badem ne de kahve-irisi baskın şekilde hissettim. Arancia Di Sicilia, safkan taze meyve aromalı bir parfüm.

Eau de Parfum formundaki Arancia Di Sicilia’nın kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı zayıf. Uniseks kullanıma rahatlıkla uyacaktır. Sıcak yaz günlerinde sahillerde, akşamlara ve her türlü ortama uyum sağlayabilecek konpakt kokusuyla yüksek kaliteli arkadaşınız olarak size eşlik edebilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Niche&Co. mağazasına teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7.5

4 Mayıs 2020 Pazartesi

Yves Saint Laurent – Libre (2019)

Yves Saint Laurent’in 2019 yılı çıkışlı kadın parfümü Libre, markanın internet sitesinde detaylı olarak tanıtılmış. Yves Saint Laurent’in başarı beklediği kadın parfümlerinden birisi olduğu izlenimi veriyor. Öyle ki parfümün tanıtım yüzü olarak Dua Lipa seçilmiş. Pazarlama kampanyasında özgürlük teması dikkati çekecek kadar fazla kullanılmış.

Libre, özgürlüğün, kendi kurallarına göre yaşayanların kokusu olarak konumlandırılmış, özgürlüğün kutlaması olduğu belirtilmiş. Ayrıca Yves Saint Laurent markasının özgürlüğe olan tutkusuyla Libre parfümünün özgür karakteri birbirine benzetilmiş. Resmi tanıtım cümlelerinde özgürlük kelimesi kadar lavanta ile portakal çiçeği notalarına da vurgu yapılmış. Libre’nin tasarımcısı parfümör Anne Flipo ise şöyle söylemiş: “Fas’ın kadınsı portakal çiçeğinin tenselliğiyle, Fransız lavantasının cesaretinin arasındaki heyecan.”

Libre’nin açılışı canlı ve modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Üst notalarında tatlı mandalina ve bir parça portakal çiçeği bulunuyor. Başlangıcı leziz ve genel beğeniye uygun. Orta kısma geçildiğinde tatlı meyveli yapı devam ediyor. Mandalina ve frenk üzümünü andıran meyvemsiliğe şekerli lavanta ekleniyor. Geri planda yasemin de hissediliyor. Son bölümde çok güzel vanilya kapanışı yapıyor. Kapanışta Armani – Si’yi ve derimsi vanilyaya benzettiğim yapıyı andıran bölüm, en sevdiğim yeri oluyor.

Yves Saint Laurent, Libre’yi çiçeksi olarak sınıflandırmış ve lavantayı tanıtımlarda her daim öne çıkarmış. Kullanım döneminde ağır ya da bıktırıcı lavanta kullanımına rastlamadım. Caron Pour Homme veya Mouchoir de Monsieur gibi baskın ve nostaljik lavanta temalı parfümler aklıma geldi. Libre’de tabii ki bu iki erkek parfüm klasiğindeki gibi yoğun lavantaya yer verilmemiş. Libre’de turunçgil meyveleri büyük yer tutuyor başlangıçta ve orta kısımda. Mandalinamsı narenciyelere eşlik eden portakal çiçeğinin arkasından ancak algılayabiliyorsunuz lavantayı. Bu durum lavantanın o sevmesi zor (benim için), baskın karakterini törpülemiş. Zaten son kısımda da vanilyanın hakimiyetine giren Libre, çiçeksiden ziyade meyveli tarafa göz kırpıyor. Yine de meyveli-çiçeksi vanilya parfümü diyelim.

Herkesin sevebileceği koku formuna sahip Libre, eski klasik Yves Saint Laurent’in müthiş parfümleri gibi derli toplu ve kalite anlamında çok yukarıda değil. Yves Saint Laurent’in yeni nesil şekerli meyveli-çiçeksi parfümlere yanıtı denebilir. Çok derin ya da yaratıcı değil ama öyle bir derdi yok sanırım. Genel kitleye hitap edebilecek, hoş, lezzetli, basit ve yumuşak kokuyor.

Eau de Parfum formundaki Libre’nin kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında oldu tenimde. Onun kokusunu ilkbahar-sonbahar dönemine yakıştırıyorum. Günlük kullanıma uyabilecek, çoğu ortama ayak uydurabilecek bir arkadaş olarak düşünülebilir.

Koku Güzelliği:10/6

8 Mart 2020 Pazar

Versace – Eros Flame (2018)

“Yeni nesiller için sevginin asaleti ve çeşitliliğin gücü hakkında önemli mesaj taşıyan, sizi kalpten vuran bir koku. Versace Eros Flame, duygularıyla derinden temas halinde olan güçlü, tutkulu, kendine güvenen erkek içindir. Versace Eros Flame’in koku notaları, en değerli ve zarif malzemelerin bir diğerini zenginleştirdiği ve geliştirdiği güçlü kontrastlarla karakterize edilir. Erkeksi, tutkulu önsezi ve duyusal olarak kendinden geçmenin kutlaması olan kalıcı bir koku.”

Versace’nin Eros Flame isimli devam parfümünün resmi tanıtımı bu cümlelerle yapılmış. Versace’nin 2012 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Eros’un büyük ticari başarı yakalamasının ardından, doğal olarak aynı isimli devam parfümleri gelmeye başladı. İlk Eros’tan altı yıl sonra Eros Flame, kırmızı şişesiyle raflardaki yerini aldı. Versace’nin, Eros’un şöhretinden faydalanmak istemesi kendileri açısından gayet normal. Bizim için önemli olansa ortaya çıkacak parfümün kalitesi ve içeriği.

Eros Flame’i üzerime sıktığımda beni tatlı, lezzetli turunçgiller karşılıyor. 2010’lu yıllardan sonraki birçok erkek parfümünde karşılaşabileceğimiz ferah sayılamayacak mandalina-portakal ikilisini beğendim. İlerleyen dakikalarda şekerli turunçgillere tatlı baharatlar ekleniyor. Karabiber olduğunu tahmin ettiğim baharatın, turunçgillerle uyumunu başarılı buldum. Orta kısımda aromatik biberiye ilginç şekilde ortaya çıkıveriyor. Orta bölümü de fena değil. Kapanışta tatlılık artıyor. Son bölümde tonka fasulyesi bütün ağırlığını koyuyor. Alt notalarda kremsi vanilya, tonka fasulyesine güçlü şekilde destek veriyor.

Eros Flame, turunçgilli, baharatlı, tonka fasulyeli, vanilyalı bir arkadaş. 2010’lu yılların koku trendinin klişe tekrarından ibaret. Baştan sona kadar bolca tatlılık içeriyor hatta kapanışta şekerliliğe doğru eviriliyor. Çoğu kişinin sevebileceği, uniseks kullanıma uyabilecek, hafiften yapaylık sınırında, canlı, dinamik, neşeli, leziz, hoş parfüm. Yaratıcı veya sıra dışı değil. Dünyayı yerinden oynatmaya talip olmadığı görülüyor. Sanatsal yanı pek olmasa da, kullanması ve sevmesi kolay forma sahip. Bu anlamda konforlu yapısı olduğu iddia edilebilir.

Eros Flame, Eros’un devam parfümü. Biliriz ki her devam parfümü abisine/ablasına benzer. Eros Flame tabii ki Eros’a benziyor. İki parfüm de tatlı turunçgilleri, şekerli baharatları ve tonka fasulyesini içeriğinde cömertçe kullanmış. Eros Flame bana göre abisi Eros’tan daha başarılı kokusal anlamda. Flame’in açılışındaki turunçgiller daha doğal ve güzel klasik Eros’a göre. Flame’in orta kısmı da abisine göre daha özenli. Son bölümdeyse iki parfüm de hemen hemen aynı denebilir. Bu anlamda, Eros Flame’i daha çok beğendiğimi söyleyebilirim.

Eros Flame, Eau de Parfum formunda.  Kalıcılık anlamında yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın altında. Sonbahar-kış dönemine uygun olduğunu düşünüyorum. Kokusunu Olivier Pescheux tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

1 Aralık 2019 Pazar

Giorgio Armani – Code Absolu (2019)

Giorgio Armani’nin 2004 yılında başlayan Code isimli parfüm macerası büyümeye devam ediyor. Her yıl, piyasada tutunamayan yüzlerce parfümün üretiminin sona erdiği sektörde, Code isimli kokulara yenileri ekleniyor. 2019 yılında en yeni Code aramıza katıldı. Absolu ismiyle hem kadın hem de erkek versiyonu raflardaki yerini alan Code Absolu’nun erkek olanına değineceğim.

Giorgio Armani’nin internet sitesinde Code Absolu (erkek için) hakkında yine kısa tanıtım cümlelerine rastlıyoruz. Code Absolu’nun cesurca baştan çıkaran yeni parfüm olduğu söylenmiş. Ayrıca gözü pek, erkeksi, sofistike, kendine güvenen yönü vurgulanmış. Bakalım bahsettikleri kadar başarılı mı?

Code Absolu’nun açılışı oldukça tatlı, lezzetli turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında portakal çiçeği, mandalina ve elma görünüyor. Şekerli mandalina ve portakal çiçeğine yakın duruyor üst notalar. Mayhoş meyveleri andıran başlangıcı, 2000 yılı sonrası üretilen birçok yeni nesil modern erkek parfümüne benziyor. Orta bölüme geçildiğinde tatlı-şekerli yapı devam ediyor. Lezzetli meyvelere eklenen baharatlar ve tonka fasulyesi, parfümün ana aksını oluşturuyor. Orta kısımda tonka fasulyesinin büyük ağırlığı olduğunu söyleyebilirim. Sonlarda yine değişim yok. Tonka fasulyesi biraz geri çekilirken, şekerli, lezzetli ve kremsi vanilya ekleniyor partiye. İşte size Code Absolu’nun kısa özeti.

Karşımızda lüks ana akıma hizmet eden Giorgio Armani markası ve onun popüler olması, çok satılması için kurgulanmış parfümü Code Absolu var. Bu pencereden bakacak olursak, Code Absolu’yu koklayan kadın-erkek çoğu kişinin beğenmesi üzerine tasarlanmış koku formunu sunduğunu anlamak zor değil. Code Absolu, modern, tiki ve bolca şekerli erkek parfümü enflasyonuna küçük bir katkı yapıyor sadece. Otuz yaş altına hitap edebilecek, ilk koklandığında oldukça beğenilip satın alınabilecek, güvenli denebilecek tarza sahip bu arkadaş yeni yol sunmuyor hayat ve koku yolculuğumuza.

Code Absolu açıkça diyor ki, “Sanatla işim yok. İdealist değilim. Vasat çoğunluğa hitap ediyorum. Derin, farklı veya sıradışı olmak başka parfümlerin işi. Görevim çok satmak, popüler olmak, suya sabuna fazla dokunmamak ve bol bol milyon Euro’lar kazandırmak Giorgio Armani’ye”. Tırnak içinde yazılan cümleler benim iç sesim mi yoksa Giorgio Armani parfüm birimi yöneticilerinin iç sesi mi tahmini size bırakıyorum.

Birçok ana akım moda markasının parfümlerini beğenmeyen ukala burnum, Giorgio Armani’nin parfümlerinin bir kısmını gayet sever. Si, She, He, Stronger With You ve Armani Eau Pour Homme beğendiğim Armani’ler ama Code Absolu’yu çok sevebildiğimi söyleyemem. Nefret etmedim ama bir şişesinin alınmaya değer olduğunu sanmıyorum. Kokusu fazlaca şekerli ve bu durum bir süre sonra zorlayıcı-bıktırıcı olabiliyor.

Geleyim devam parfümü meselesine. Code Absolu, bildiğiniz üzere Giorgio Armani’nin ünlü modern klasiği ve süper starı Code For Men’in devam kokusu denebilir. Her devam parfümü, çoğunlukla ilk versiyonuna benzer. Code Absolu da, 2004 çıkışlı ilk Code For Men’i andırıyor. Tabii ki birebir benzemiyorlar. Absolu, orijinal Code’a göre daha az karanlık. Ayrıca Absolu versiyonunda vanilya ve tonka fasulyesi daha baskın verilmiş. Baharatlar geri planda kalmış. Yine de Absolu’yu kokladığınızda, klasik Code For Men’den izler dikkatinizi çekecektir. Giorgio Armani’nin internet sitesinde Code Absolu’nun tanıtımında Rom (içki) notasından bahsedilmiş ama bence büyük oranda alkol-içki kokmuyor Absolu.

Güzel taraflarından birisi EDP olması. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Kimi kullanıcılar oldukça güçlü ve ağır demiş yayılımına ama bana o kadar saldırgan gelmedi. Tam bir kış parfümü. Ilık havalara bile uymaz Absolu. Barındırdığı fazlaca tatlı-şekerli hissiyata binaen çok erkeksi koktuğu söylenemez. Uniseks olarak bile kullanılabilir.

Kokusunu, 2004 yılı çıkışlı Code For Men’e imza atan Antoine Maisondieu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6