aromatik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aromatik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ağustos 2022 Perşembe

Dolce&Gabbana – K Eau de Parfum (2020)

Dolce&Gabbana’nın 2019 yılı çıkışlı erkek parfümü K’nın King kelimesinin kısaltması olduğunu biliyoruz. Şişesinin kapağının kral tacına benzemesi sebebiyle krallara layık parfüm hissiyatı vermiyor değildi. Oysa 2019 yılı çıkışlı ilk K’yı (Eau de Toilette) kullanmış ve oldukça vasat bulmuştum.

Beklendiği üzere bir yıl sonra K’nın Eau de Parfum versiyonu çıktı. İlk K’ya oranla daha olumlu yorumların yapıldığı K Eau de Parfum’u bir süredir kullanıyorum. Dolce&Gabbana’nın internet sitesinde K Eau de Parfum şu cümlelerle tanıtılmış: “Dolce&Gabbana K Eau de Toilette’in mirası üzerine inşa edilen Dolce&Gabbana K Eau de Parfum, kaderini tutku ve güvenle seçen erkeğin ruhunu temsil eden şehvetli yeni bir koku. Toskana’nın topraklı, engebeli manzarasından ilham alan orijinal koku, günlük yaşamın bu kralının yoğun ve çekici yanlarını uyandırmak için yeniden yorumlandı.”

K EDP’nin ilk saniyelerinde ferah ve canlı turunçgilleri görüyoruz. Portakal ve limonu andıran narenciyelere bir parça aromatik Akdeniz otları eşlik ediyor. Orta bölümde turunçgillerin etkisi azalırken, ağır olmayan aromatik baharatlara rastlıyorum. Sonlarda sedir ağacı ve vetiverle klasik kapanış yapıyor.

K EDP, yeni nesil aromatik baharatlı, ferah turunçgilli onlarca erkek parfümünün benzeri denebilir. Burada formül basit. Leziz ve canlı limon-portakal-greyfurt-mandalinaya eklenmiş sucul yapay baharatlar ve sonlarda sıradan odunsu kapanış. 2010 yılı sonrası ferah erkek parfümlerinde bu formül sıkça uygulanıyor ve alıcısı da çok. Dolayısıyla ana akım markalar bu alana fazlasıyla yatırım yapıyor. Rochas L’Homme, Burberry – Hero, Polo Blue EDP, Kenzo Homme EDP, Prada L’Homme, YSL – Libre vb gibi parfümler çoğunlukla benzer kokar. K EDP’de bu kervana katılıyor. Yenilik yok, ilginçlik yok, eski Dolce&Gabbana karakteri yok, sanatsallık yok. Ne var derseniz, yapaylık var, suculluk var, vasatlık var, herkese hitap etme popülizmi var.

K EDP dolabınızda yer almasa hayatınızda büyük eksiklik hissedeceğinizi sanmıyorum. Eau de Parfum olmasına rağmen performansı vasatı aşamıyor. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı zayıf. İlkbahar-yaz döneminde kullanılabilir.

Koku Güzelliği:10/6

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Burberry – Hero (2021)

Ünlü tasarımcı Riccardo Tisci’nin Burberry’de çalışmaya başlamasının ardından yaratılan ilk parfüm Hero 2021 yılında raflardaki yerini aldı. Başarılı modern klasiklere sahip Burberry’nin uzun zamandır ilgi çekemeyen parfümlerine yeni soluk getirmeye çalışacak Hero, kendi internet sitelerinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Gizemli ve maceracı Burberry Hero, kuvvet ve incelik, güç ve şefkat, atletizm ve yaratıcılığın büyüleyici evliliğidir. Dualitenin kodlarını ve hayvanlar aleminin gücünü keşfeden yeni erkeksi ruh. Dönüşüm ve metamorfoz arayışında olan bir adam; yeni bir modern kahramanlık. Vizyonumuz, erkekliğin geleneksel klişelerine meydan okuyarak, gerçekte kim olduğunuzu kucaklama cesaretini bulmak için dönüşmenizi sağlamak.”

Yine Burberry tarafından taze, ışıltılı ve cesur olarak tanımlanmış. Ayrıca içeriğinde Appalachians, Atlas Dağları ve Himalayalar olmak üzere üç farklı sıradağdan gelen sıcak sedir ağacı yağı kullanılmış. Parfümün başlangıcı aromatik ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamota benzeyen ilk dakikalar hafif ve hoş diyebilirim. Orta kısımda turunçgiller geride kalırken odunsu yapı karşımıza çıkıyor. Hafiften plastiğimsi davranan sedir ağacına ferah baharatlar eşlik ediyor. Sonlarda tamamen sedir ağacına yöneliyor.

Hero, modern, basit, çekingen aromatik odunsu parfüme benziyor. Çoğu kişinin sevebileceği güvenli sayılabilecek güzel forma sahip. Çok ilginç ya da sıradışı olmasa da günlük kullanıma uyabilecek sakin, gösterişsiz, iddiasız, temiz arkadaş gibi davranıyor.

Kimi kullanıcıların fazlaca eleştirdiği Hero’nun başarısız olduğunu düşünmüyorum. Bir şişesini almaya elim gitmeyecek olsa da nice vasat parfümün göklere çıkarıldığı parfüm platformlarına pek itimat edilmemesi gerektiğini anlayabiliriz. Başlangıç seviyesindeki genç erkeklerin alıp, kullanabileceği Hero’nun performansı pek parlak değil. Kalıcılık normale yakın olsa da etrafa yayılımı iddialı sayılmaz. İlkbahar-yaz döneminde kullanmak iyi fikre benziyor.

Kokusunu son yılların başarılı tasarımcısı Aurelien Guichard yaratmış.

Koku Güzelliği:10/6.5

5 Ağustos 2022 Cuma

Rochas – L’Homme (2020)

Tarihi başarılı ve şöhretli eserlerle dolu Rochas markasını çoğumuz 1999 yılı çıkışlı silindir şişeli parfümü Rochas Man ile tanıdık. Çikolatalı koku formu modern parfümlerin en sevilen örneklerinden oldu. Sonrasında pek ses getiren işlere imza atamadı.

2020 yılında ilgi çeken bir parfüm bizi bekliyordu. Rochas’ın yeni erkek parfümü L’Homme, markanın internet sitesine göre erkeksiliği vurguluyor. Üç ana tema öne çıkarılmış: portakal, sardunya ve tonka fasulyesi.

Rochas L’Homme’nin başlangıcı buruk turunçgiller ve ananas benzeri meyvemsilikle gerçekleşiyor. Açılışı tatlı, enerjik, modern ve ferah sayılabilir. Orta kısma geçildiğinde turunçgiller yine hissediliyor. Orta bölümde yeni nesil erkek parfümlerinde görmeye alıştığımız ambroksan benzeri ekşi ve tuhaf yapaylık dikkat çekiyor. Biraz sardunya ve ferah baharatlar orta kısımda yerini almış. Sonlarda odunsu, paçulili tonka fasulyesinden bahsedebilirim.

L’Homme, 2010’lu yıllardan sonra fenomen haline gelen ambroksan merkezli erkek parfümlerini andırıyor. Dior – Sauvage, Versace Pour Homme Dylan Blue, Bleu de Chanel gibi mavi temalı fakat deniz kokusuyla ilgisi olmayan aromatik, dinamik, ferah baharatlı, sardunyalı parfümlere benziyor. Bu anlamda yenilikçi veya ilginç değil. Onun amacı modern rakiplerine benzemek ve büyük kitlelerin gönlünü kazanmak. Muhtemelen amacını gerçekleştirecek fakat kokusal anlamda kalite hissi vermiyor, hafiften burun tırmalıyor ve üst düzey parfüm severleri bıktıracak vasatlığa sahip diyebilirim.

Geçmişi şöhretli klasiklerle dolu Rochas’ın yeni nesil kokusu L’Homme tabii ki hafiften hayal kırıklığı yaratıyor ama artık hangi ünlü marka bu duyguyu bize yaşatmıyor ki. Genç erkeklere hitap edeceğini sandığım bu kokuyu Bruno Jovanovic tasarlamış.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal seviyede, etrafa yayılımı ilk beş dakika iyi, sonrasında ortalamanın altına geriliyor. Kimi kullanıcılar yaz parfümü olduğunu belirtse de bence ılık-serin havalara daha uygun olacaktır.

Koku Güzelliği:10/5

31 Temmuz 2022 Pazar

Giorgio Armani – Eau de Cedre (2015)

Giorgio Armani’nin 1980’li yılların ortalarında piyasaya sürdüğü başarılı erkek parfümü Eau Pour Homme’nin bir nevi devam kokuları 2010’lu yıllarda gelmeye başladı. 2015 yılı çıkışlı Eau de Cedre, bu serinin sevilen parfümlerinden diyebiliriz.

Giorgio Armani’nin internet sitesinde Eau de Cedre şık, stil sahibi ve orijinal olarak tanımlanmış. Resmi açıklanan notalarında Cardamom Pure Jungle Essence isimli içeriğe yer verilmiş ki ilk defa duyduğumu itiraf edebilirim. Ayrıca kokusunun siyah çay, deri, adaçayı gibi bir arada pek karşılaşmadığımız notalardan oluştuğu iddia edilmiş.

Parfümün başlangıcı yeşil, aromatik narenciyelerle gerçekleşiyor. Bergamot ve limona benzettiğim narenciyelere geri planda aromatik bitkiler eşlik ediyor. Menekşe ve adaçayına yakın duran orta kısımda yeşil çay ve menekşenin ağırlığını arttırdığını görüyoruz. Sonlarda ortalama odunsu temanın varlığından bahsedebilirim.

Eau de Cedre, aromatik, yeşil, menekşe ve çay temasına yakın diyebilirim. Kokusu yeni nesil bol şekerli ve vanilyalı baharat bombalarına hiç benzemiyor. Kendine özgü farklı ve erkeksi kokusu hoş ama menekşeyi pek sevemediğim için burnumu hafiften tırmalıyor. Kalite anlamında fena değil, genel beğeniye de uyabileceğini düşünüyorum.

Eau de Cedre, ilk kullandığımdan itibaren Gucci Pour Homme II’ye benzettiğim az sayıda parfümlerdendi. Şişesinin yeşil olması ilk bakışta yeşil çamsı-odunsu gibi kokacağını hissettirse de o daha çok yeşil çay-menekşe tarafına yönelmiş. Denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim.

Eau de Toilette formundaki Eau de Cedre’nin kalıcılığı normal, etrafa yayılımı ilk on beş dakika iyi, sonrasında tene yakın duruyor. Ilık ilkbahar-sonbahar dönemi için uygun denebilir.

Koku Güzelliği:10/6

26 Temmuz 2022 Salı

Christian Dior – Higher Energy (2003)

Christian Dior’un 2001 yılı çıkışlı parfümü Higher’ın büyük başarı yakaladığını söyleyemeyiz. Higher’dan iki yıl sonra Higher Energy isimli devam parfümü geldi. Sonrasında bu serinin fazla ileri gidemediğini gördük.

Higher Energy, Dior’un internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze, odunsu ve baharatlı greyfurt, biber ve vetiver notalarının uyumu etrafında oluşan, her zaman yeni bakış açılarına ve ufuklara açık olan erkek için yaratılmış genç, şehirli bir koku. Aydınlık ve canlı.” Parfümün tanıtımında greyfurt, biber ve vetivere özellikle vurgu yapılmış.

Parfümün başlangıcı turunçgilleri andıran meyvelerle gerçekleşiyor. Greyfurt-mandalinaya benzeyen meyveler hafiften ananası da çağrıştırıyor. Canlı ve güzel başlangıcından sonra aromatik baharatlar hissediliyor. Meyvemsi baharatlara sonlarda plastiğimsi sedir ağacı ve vetiver ekleniyor.

Higher Energy, tatlı ve ferah başlayan sonrasında aromatik fujerlere benzeyen yapıda ilerliyor. Bu tarz parfümler pek yazlık koku hissiyatını vermez. Burada da parfümün fazla tatlılığı yaz sıcakları için ufak bir engel teşkil edebilir. Ilık ilkbahar dönemine uyacak karakteriyle dikkat çekiyor. Modern bir kokuya sahip fakat çok ilginç ya da yaratıcı değil. Hafiften Platinum Egoiste’yi anımsatıyor.

Kullanması ve sevmesi kolay yapıda olması avantajı denebilir. Sonlarıysa hafiften yapaylık hissettiriyor. Bu parfümün dolabınızda olmaması büyük kayıp sayılmayacaktır.

Kokusunu Natalie Gracia-Cetto ve Carlos Vinals birlikte tasarlamış. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı yüksek değil.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Temmuz 2022 Perşembe

Hermes - Le Jardin de Monsieur Li (2015)

Hermes’in ünlü Jardin serisi parfümlere yenileri eklendikçe, bahçe serisi sevenler olarak daha da mutlu oluyoruz. Harika Nil ve enfes Mediterranee’i tabii ki çok seviyoruz. 2015 yılında Jardin serisi yeni üye kazandı. Diğer Jardinler gibi uniseks kullanıma yakın duran Le Jardin de Monsieur Li açık sarıya yakın şişesiyle çekici arkadaşa benziyor.

Hermes’in internet sitesinde Le Jardin de Monsieur Li’nin tanıtımı şöyle yapılmış: “Le Jardin de Monsieur Li, gerçeklik ve hayal gücü arasında dengelenmiş Çin bahçesini anlatıyor. Gezinmenin düşünceyle birleştiği ve her adımın hayal gücünü özgürleştirdiği bir meditasyon yeri.” Parfümün tasarımcısı Jean Claude Ellena yarattığı bu eser için şunları söylemiş: “Parfümün tasarım sürecinde göletlerin, yaseminin, ıslak taşların, erik ağaçlarının, kamkatların ve dev bambuların kokusunu hatırladım.”

Le Jardin de Monsieur Li’nin açılışı ferah ve leziz tropik meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında kamkat isimli tropikal meyve var. İlk dakikalardaki tuzlu sayılabilecek kaliteli meyveler ilerleyen kısımda devam etmeye çalışıyor. Orta bölümde çiçeksiliğe doğru kayan Le Jardin de Monsieur Li, neyse ki fazlaca kadınsı davranmıyor. Kapanışta taze ve ıslak odunsuluğu çağrıştıran yapı pek sıra dışı değil.

Başlangıcındaki tuzlu meyvemsilikle kendisini rahatlıkla sevdirebiliyor. Parfümün en güzel yeri açılışı diyebilirim. Canlı, neşeli ve enerjik turunçgillerle tropik meyveler onun Jardin karakterini temsil ediyor. Orta bölümde Ellena’nın uzmanı olduğu tuzlu, ıslak taşları andıran yapı gayet güzel ve benzersiz. Her ne kadar sonlara doğru durağanlaşsa da hoş ve herkesin sevebileceği, kolay kullanılabilecek yapısıyla başarılı bir yazlık denebilir.

Le Jardin de Monsieur Li bana göre serinin diğer harika parfümleri Nil ve Mediterranee kadar şahane değil. Monsieur Li diğer Jardinler kadar etkileyemedi beni. Kötü değil ama ortalama meyvemsi parfüm hissiyatı verdi. Kavunu andıran meyveleri seviyorsanız Monsieur Li’yi denemenizde fayda var.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli sayılsa da etrafa yayılımı düşük denebilir. İlkbahar-yaz kullanımına yakın duruyor. Hem kadınlar hem de erkekler rahatlıkla üzerinde taşıyabilir. Günlük kullanıma, rahat kıyafetlere yakışacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

23 Haziran 2022 Perşembe

Hermes – Concentre d’Orange Vert (2004)

“1979’da Françoise Caron tarafından yaratılan ve sabah çiyiyle nemlenmiş çalıların kokusundan ilham alan Eau d’orange verte, o zamandan beri Hermes’in kendine özgü tazeliğiyle amblem gibi öne çıktı. Narenciye notalarının patlaması olarak tasarlanan portakal, yapraklar, limon, mandalina, nane ve frenk üzümü tomurcuğu ile desteklenir. Koku, meşe yosunu ve paçuliden oluşan eşsiz bir yayılımla karmaşıklığını ortaya koyuyor.

Kolonya koleksiyonu, Hermes’in yaşam sanatını yansıtır. Basit, ışıltılı zevklerin cömert, mecazi ifadeleri olan her Hermes kolonyası, koku almanın enstantane görüntüsüdür.

Concentre d’Orange Vert, odunsu imzayla bir portakal patlaması ile desteklenen tazelik.”

Hermes’in 2004 yılında çıkan Concentre d’Orange Vert isimli parfümü, kökleri eskilere dayanan kolonya serisinin üyesiydi. İlk Eau d’Orange Vert müthiş bir narenciye kolonyası kıvamındaydı fakat kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok zayıftı.

Bu şikayetleri dikkate alan Hermes, Concentre d’Orange Vert’i çıkararak, orijinalin biraz daha güçlü versiyonunu dünyaya getirmiş oldu. Hermes’in internet sitesinde kuru-baharatlı olarak sınıflandırılmış. Üç öğe öne çıkarılmış: portakal, paçuli, sedir ağacı.

Concentre d’Orange Vert’in ilk saniyeleri asidik ve biraz nostaljik davranan narenciyelerle gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve ekşi portakala geri planda tozlu bergamot ve limon destek veriyor. Orta kısımda turunçgil ana yapı devam ediyor. İlerleyen saatlerde yeşil ve naneyi andıran taraf öne çıkıyor. Sonlarda o kadar zayıf ki, onu algılamak oldukça güç.

Concentre d’Orange Vert, asidik limon-portakal tazeliğini burnumuza taşıyor. Kompozisyonun tamamı Hermes kalitesini yansıtıyor. Gerçekçi ve ferah koku formu, yaz kullanımı için gayet uygun. Temiz, hafiften nostaljik ana yapı, kimi zaman rom-votka kokusunu çağrıştırıyor. Muhtemelen naneden gelen soğuk hissiyat nedense içki temasını aklıma getiriyor.

Eğer Dior – Eau Sauvage, Annick Goutal – Eau de Sud, Guerlain Homme tarzı parfümleri seviyorsanız, size uygun olabilir.

Yüksek kaliteli ve gerçekçi form güzel ama fazlaca tekdüze ilerliyor. Eau de Toilette olmasına rağmen performansı yüksek değil. İki versiyon arasında seçim yapacak olsaydım ilk Eau de Orange Vert’i tercih ederdim.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Kokusunu Jean Guichard tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

7 Haziran 2022 Salı

Jo Malone – Grapefruit (1992)

1980’lerin ilk yıllarında kariyerine yüz bakım ürünleriyle başlayan Jo Malone, 1990’larda parfüm üretimi alanına terfi etti. Grapefruit, Jo Malone’nin Lime Basil & Mandarin isimli parfümüyle birlikte ürettiği ilk eserlerden diyebilirim. Jo Malone’nin yeni nesil popüler parfümlerinin biraz gerisinde kalan Grapefruit’i, 3-4 yıl önce Emaar’daki Jo Malone’nin mağazasında rastgele denemiş ve oldukça beğenmiştim. Mağazada birçok parfümü kısa süre içinde denediğim için aklımın köşesine yazdım Grapefruit’i ve uzun süreli kullanım için fırsatını bekliyordum.

Jo Malone’nin internet sitesinde Grapefruit şu cümlelerle tanıtılmış: “İspanya kıyılarında bol miktarda greyfurt bahçesi bulunur. Biberiye, nane ve yenibahar, greyfurtun parlak ve güneşli doğasına mükemmel keskinlik katar. Canlandırıcı ve ferahlatıcı.” Üç nota özellikle öne çıkarılmış: greyfurt, biberiye ve yosun.

Grapefruit’in açılışı keskin, asidik ve gerçekçi limon-portakal ikilisinin yanında öne çıkmayan tuzlu greyfurtla gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve bir parça eski tarz şipreleri anımsatan başlangıcı şahane. İlerleyen dakikalarda asidik turunçgillere aromatik Akdeniz otları ekleniyor. Biberiye buruk ve tozlu havayı sağlıyor olabilir. Açıklanan orta notalarında nane, lavanta ve kafur da bulunuyor. Bu üç element pek baskın sayılmaz. Sonlarda eskilerin hoş sürprizi yosun temasıyla kapanış yapılıyor.

İsminden de anlaşılacağı üzere narenciye merkezli bir parfümle karşı karşıyayız. Başlangıçta 1980 hatta 1970’li yılların klasik nostaljik tozlu turunçgillerinin burnuma gelmesi tabii ki çok mutlu edici. Pürüzsüz ve erkeksilik sınırında dolaşan şipremsi turunçgillerde hata bulmak zor. Orta kısımda kimi yorumcular sabun kokusunun yoğunluğundan şikayet etmiş. Hatta onu pahalı otel sabunlarına benzetmişler ki parfüm inceleme platformlarındaki kimi yorumların fazlasıyla abartılı olduğunu da biliyoruz. Orta kısımda biraz sabunsuluk varsa da turunçgillerin ve aromatik otların daha çok yer kapladığını düşünüyorum.

Ne yazık ki parfümün en büyük sorunu performansının zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf. İlk patlamadan on dakika sonra fazlasıyla çekingen hale geliyor. Adeta üzerinizde kayboluyor. Bu durumun yaşanmasında Eau de Cologne formunun kullanılması asıl sebep gibi duruyor.

İlkbahar-yaz günleri için güzel ve nostaljik kolonya denebilir. Uniseks olarak sınıflandırılsa da hafiften erkek tarafına yakın buldum. Günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

2 Haziran 2022 Perşembe

Chanel – Allure Homme Sport (2004)

Chanel’in en ünlü modern klasiklerinden Allure ve erkek versiyonu Allure Homme’nin büyük başarısının ardından onlarca Allure isimli devam parfümü raflardaki yerini aldı. Allure Homme ismine sahip erkek parfümlerinin devam kokularından en popüler olanı şüphesiz Allure Homme Sport oldu. Metalik renkli şişeye sahip bu eser, kokusal anlamda herkese hitap edebilen bir başarı hikayesiydi. Tabii ilerleyen yıllarda, karşısına çıkan güçlü rakiplerinin biraz gerisinde kalmışa benziyor.

Chanel’in internet sitesinde Allure Homme Sport şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze ve odunsu bir koku. Sucul, canlı ve şehvetli notaların karışımı, sınırlarını zorlamaya çalışan aksiyon adamını çağrıştırıyor. Tazelik ve duygusallık arasında bir kompozisyon. İtalyan mandalinası sedirin temiz ve yoğun notalarını müjdeliyor. Beyaz misk ile zenginleştirilmiş şehvetli ve bademli tonka fasulyesi, derin ve saran iz oluşturur. Allure Homme Sport, meydan okumayı seven erkeği temsil eder.”

Allure Homme Sport’un açılışı ferah ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. Ekşi limon ve taze mandalinayla güzel ve kaliteli başlangıcın ardından keskin olmayan sedir ağacı, vanilya, tonka fasulyesi ve amberle kapanış yapılıyor.

Allure Homme Sport’un neden sevildiği ve popüler olduğu ilk dakikalarda anlaşılıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği güvenli ve modern turunçgillerin tatlı vanilya-tonka fasulyesiyle birleşmesi kuşkusuz ki iyi sonuç veriyor. Kokusal anlamda genele hitap ediyor ve rahatsız edici tarafı bulunmuyor. Zaman zaman turunçgillerden gelen ekşilik bazen de tuzluluk parfümün çok yönlülüğünü vurguluyor. Kullanması kolay ve etraftan bol bol övgüler alabileceğiniz temiz ve lüks kompozisyon, Chanel kalitesini size sunuyor.

Turunçgil parfümleri genellikle sıkıcı, cılız, yapay ve sıradan kokar. Allure Homme Sport ise çekici, züppe ve şık davranıyor. Onu koklayan kadınların hemen hepsinin sevdiğini gözlemledim.

Muhteşem ve yaratıcı olmasa da ilkbahar-yaz akşamları için olabilecek en sağlam seçeneklerden birisi diyebilirim.  Popüler turistik sahil kenarlarında, beach clublarda, akşam çıkmalarında onun verebileceği etkiyi çok az parfüm verebilir.

Kimi kullanıcılar Versace Pour Homme’ye benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Allure Homme Sport hem koku güzelliği hem de verdiği hissiyat bakımından Versace Pour Homme’den birkaç gömlek üstün diyebilirim. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı ilk patlama dışında güçlü sayılmaz. Keşke biraz daha etrafa yayılabilseydi. Kokusunu sektörün en önemli isimlerinden Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

29 Nisan 2022 Cuma

Chanel – Allure Homme Edition Blanche Eau de Parfum (2014)

Chanel’in 1996 yılı çıkışlı kadın parfümü Allure’nin başarısının ardından birçok devam kokusu geldi. Yıllar içinde Allure’nin erkek versiyonları da oldukça sevildi ve popüler oldu. 2008 yılında çıkan Allure Homme Edition Blanche’yi uzun yıllar önce kullanmış ve beğenmiştim. Aradan geçen zamandan sonra bu arkadaşa tekrar şans vermek istedim. İlginç bir şekilde gördüm ki 2008 çıkışlı Eau de Toilette formundaki Allure Homme Edition Blanche gitmiş, yerine 2014 yılında piyasaya sürülen Eau de Parfum versiyonu gelmiş.

Ana akım markalar, popüler parfümlerinin Eau de Parfum versiyonu çıkarma furyasına son hızla devam ediyorlar. Allure Homme Edition Blanche’nin bu sefer yeni Eau de Parfum versiyonunu edindim. Chanel’in internet sitesinde Allure Homme Edition Blanche Eau de Parfum şu cümlelerle tanıtılmış: “Avangart kişiliğe ve cesur bakış açısına sahip, sanatsal erkeğin taze kehribar kokusudur. Yeni, modern karaktere sahip bir kompozisyon. Gerçek bir yaratıcı ifade. Zarafet ve benzersizlik arasında mükemmel denge sağlayan taze, oryantal bir koku.”

Allure Homme Edition Blanche Eau de Parfum’un başlangıcı ekşi, tatlı, modern limonla gerçekleşiyor. İlk dakikalarda ferah denebilecek harika limona orta kısımda kremsi ve leziz vanilya ekleniyor. Orta bölümden itibaren limonlu, vanilyalı dondurmayı andıran koku formu sonlarda da büyük değişim göstermiyor.

Karşımızda tek düze sayılabilecek ağız sulandıran lezzette müthiş bir Chanel parfümü var. Sanatsal anlamda yaratıcılık barındırmasa da herkesin sevebileceği limonlu vanilya kombinasyonu ustaca bir araya getirilmiş. Pek derin olmayan alt yapısına bakıp, onu eleştirebiliriz fakat üzerinizden gelen koku sizi canlandırmaya, mutlu etmeye yetiyor. Bazı parfümlerin amacı yüksek sanata ulaşmak olmayabilir ve Edition Blanche muhtemelen bir Salvador Dali değil. Yine de onun basit, modern ve leziz formu gününüzü güzel geçirmenizi sağlayabilir.

Edition Blanche, parlak, canlı ve pozitif yapısıyla günlük kullanıma uyabilecek bir arkadaşa benziyor. Onu deneyen ya da kullanan çoğu kişi sevecektir. Bu anlamda bir ana akım markanın yapmak istediğini yerine getiriyor. Genç hatta orta yaşlı erkeklerin bile kullanabileceği çok yönlü yapısı gün içinde övgüler almanızı sağlayabilir. Erkek parfümü olarak piyasaya sürüldüyse de kadınların rahatlıkla kullanabileceğini düşünüyorum.

Limonlu, kremsi, tatlı, lüks, züppe Edition Blanche’yi çoğu kullanıcı yaz parfümü olarak etiketliyor. Bana göre çok sıcak yaz günlerinde biraz fazla kaçabilir. Serin yaz akşamlarında veya ılık ilkbahar döneminde onu kullanmak çok daha iyi sonuç verecektir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk bir saat fena değil. Sonrasında çekingen kalıyor. Keşke biraz daha güçlü olabilseydi. Kokusunu sektörün en bilinen isimlerinden Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

13 Mart 2022 Pazar

Issey Miyake - L'Eau Bleue d'Issey Pour Homme (2004)

Japonların moda tasarımı sektöründeki gururu Issey Miyake markasının 1994 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü L’Eau d’Issey Pour Homme büyük başarı yakalamıştı. Sade ve ferah kokusuyla çok sevilen bu eserin ilerleyen yıllarda devam kokuları gelmeye başladı. L’Eau d’Issey isimli birçok devam versiyonunun ardından 2004 yılında mavi şişesiyle Bleue adında yeni parfüm raflara çıktı.

Odunsu aromatik olarak sınıflandırılan L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme’yi ünlü parfümör Jacques Cavallier tasarlamış. Parfüm severlerin ilgi duyduğu eserlerden olan L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme’yi uzun yılların ardından tekrar denemek hoş bir tecrübeydi.

Parfümün ilk saniyelerinde yeşil aromatik şifalı Akdeniz otları (biberiye ağırlıkta) ve bergamot benzeri turunçgillerle karşılaşıyoruz. Hafiften burnu tırmalayan sıcak açılıştan sonra orta bölümde yeşil karakter devam ediyor. Pembe biberin öncülüğündeki keskin baharatlara geri planda servi, ardıç ve lavanta destek veriyor. Sonlarda odunsu karakter belirginleşiyor. Sedir ağacı ve çam ağacını andıran odunsulukla kapanış yapılıyor.

L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme ilk dakikalardan sonlara kadar yeşil kokan bir arkadaş. Şişesinin ve isminin mavi olmasına aldanıp, ferah deniz teması beklemeyin. L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme, sıcak Akdeniz otları ve yine sıcak baharatlardan oluşan çamsı nüanslar barındıran, kimi zaman terebentin yağını andıran yapısıyla Frederic Malle’nin French Lover’ını andırıyor. Bu tür yeşil odunsu kokuları seviyorum ve L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme’yi de oldukça beğendim.

Yeni nesil şekerli vanilyalı erkek parfümlerine hiç benzemiyor. Kendine özgü karakteri olan, koku trendlerine uzak duran, erkeksi ve güçlü tarafını göstermekten çekinmeyen L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme kullandığım en iyi Issey Miyake parfümlerinden birisiydi diyebilirim. Kimi kullanıcıların kokusunu yapay bulduklarını okuyoruz. O kadar da rahatsız edici gelmedi bana yapay tarafı.

Eau de Toilette formunda olmasına rağmen performansı hiç fena değil. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üzerinde. Serin ilkbahar döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

20 Şubat 2022 Pazar

Loewe – 7 (2010)

1846 yılında kurulan Loewe’nin 175 yılı aşan tarihi şüphesiz önemli ve değerli. Deri yapım kolektifi olarak başlayan Loewe markası, bugün küresel lüks ürünler üreten ve oradan da tabii ki parfümlere uzanmış durumda.

Loewe’nin ilk parfümlerinin 1970’li yılların başlarında raflara çıktığını biliyoruz. Dünya parfümler tarihine büyük klasikler bırakamadıklarını söyleyebiliriz. Yine de parfüm severlerin ilgisini çeken bir marka ve Loewe 7, onların modern kokusal tasarım dilini gösteren çalışmaya benziyor. Loewe’nin internet sitesinde 7 isimli parfüm hakkında pek detay verilmemiş. 7’nin tanıtımı şöyle yapılmış: “Orijinal ve yoğun LOEWE 7 Eau de Toilette, tütsü, kırmızı biber meyveleri ve kırmızı elma dahil yedi bileşenden oluşur. Koku, gece mavisi metalik gölgeli yarı opak cam şişede gelir.”

7’nin başlangıcı yeşil sayılabilecek turunçgillerle gerçekleşiyor. Ferah ve aromatik ilk dakikalardan sonra dumansı baharatlar ve odunsu tütsüye rastladım. Baharatların ağırlığını kara biberin oluşturduğunu düşünüyorum. Biberin yanında kuru tütsü parfümün önemli unsurlarından. Kapanışta tütsü yoluna devam ederken plastiğimsi sedir ağacı benzeri odunsuluk noktayı koyuyor.

7’yi büyük resim olarak düşünürsek odunsu-tütsülü-baharatlı ana yapıyı görebiliriz. Gayet kaliteli ve modern 7’nin aromatik yönü ağır basıyor. Baharat ve tütsü ağır, şekerli ve bıktırıcı şekilde verilmemiş. Gayet açık notalar karanlık ya da gotik değil. Tütsünün verdiği dumansılığı severim ve buradaki kullanım hiç fena değil. Kimi kullanıcıların 7’yi Encre Noire’ye benzetmesi gayet normal. Parfümün tek kusuru sedir ağacını andıran odunsuların hafiften yapay/plastiğimsi verilmesi.

Encre Noire daha koyu, karanlık, kasvetli ve mürekkebimsi kokarken 7 daha günlük ve hatta ofis-işyeri kullanımına yakın duruyor. Çok saldırgan ya da güçlü değil. Deneyen çoğu kişinin beğenebileceği yapısı sayesinde övgüler alabilirsiniz. Hissedilir orandaki erkeksi yapısı ve temiz-duru kokusuyla yeni nesil bol şekerli erkek parfümlerinden rahatlıkla ayrılıyor. Karakteri olan güzel bir parfüm.

Eğer Comme des Garçons – 2 Man ve Kyoto, Azzaro – Visit gibi parfümleri seviyorsanız 7’ye şans verebilirsiniz. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare ederken, etrafa yayılımı zayıf. Serin ilkbahar-sonbahar dönemlerine yakışacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7

31 Ekim 2021 Pazar

Loewe – Esencia Pour Homme (1988)

Loewe’nin, deri ürünler, giysiler, parfümler ve diğer moda aksesuarları konusunda uzmanlaşmış İspanyol lüks moda evi olduğunu biliyoruz. 1970’li yıllara kadar uzanan parfüm geçmişiyle Loewe, çok popüler olamasa da arkasında esaslı klasikler bırakmış. Markanın 1988 yılı çıkışlı erkek parfümü Esencia Pour Homme, kokular dünyasının saygı gören klasiklerinden olmayı başardı.

Loewe’nin internet sitesinde Esencia’nın, insanlığın yaşam kodu DNA’dan ilham alınarak tasarlandığını öğreniyoruz. Eau de Toilette versiyonun iki yüzden fazla elementin birleşiminden oluşturulduğu vurgulanmış. Ayrıca vetiver, lavanta ve tarhun notalarının öne çıkarıldığını görüyoruz.

Esencia Pour Homme’nin başlangıcı yeşil lavanta ve bergamot ikilisiyle gerçekleşiyor. Pek ferah sayılamayacak aromatik otsu üst notaların eski haline göre biraz seyreltilmiş olduğunu düşünüyorum. Orta bölüme geçildiğinde yeşil karakterin devam ettiğini izliyoruz. Orta kısımda aromatik baharatların, buruk Akdeniz otlarının ve meşe yosununun dansına tanık oluyorum. Harika ve hafiften dumansı sayılabilecek orta bölümden sonra kapanışta odunsu notaların yoluna devam ettiği iddia edilebilir.

Esencia, yeşil aromatik erkeksi, eski tarz parfümlerin en iyi örneklerinden birisi olarak kabul edilebilir. Benim de oldukça sevdiğim bir gruptur bu arkadaşlar. Ralph Lauren – Polo (yeşil şişe), Paco Rabanne Pour Homme, Jacques Bogart – Bogart, Van Cleef & Arpels – Tsar gibi harika parfümlerin segmentindeki Esencia, tabii ki yüksek kaliteli ve 1970’li yılların koku formunu tekrarlıyor. Bu anlamda yeni nesil bol şekerli erkek parfümlerle en ufak benzerlik taşımıyor.

Kokusal olarak çoğu kullanıcı Esencia’yı Polo yeşil şişeye benzetiyor fakat bence yeşil karakterleri dışında Polo deri-paçuli parfümüne dönüşüyor. Esencia ise ardıç-meşe yosunu hattında ilerliyor. Polo’dan ziyade Paco Rabanne Pour Homme ve Bogart’a daha yakın duruyor Esencia.

Esencia, erkeklerin dünyasına özel, hafiften maço, kendine özgü tavrı olan, herkesin sevemeyeceği, kırk yaş üzeri erkeklere hitap eden çok hoş sabunsu, temizlik hissi veren yeşil ağaçsı, çamsı bir parfüm. Eğer bu tarz kokulara ilginiz varsa sağlam seçenekle tanışmış durumdasınız. Yok ben 2010’lu yılların ambroksan/tonka fasulyeli bıktırıcı şeker bombası piyasa parfümlerine yakınım diyorsanız, o zaman Esencia’nın yanından bile geçmeyin.

Kullandığım Eau de Toilette versiyonuydu. Yakın zamanda Esencia’nın Eau de Parfum formu da çıkmış. Onu ılık-serin ilkbahar günlerine yakıştırıyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

1 Eylül 2021 Çarşamba

Montblanc – Explorer (2019)

Montblanc, parfümler alanında büyük başarı sağlayan eserler verememiş marka profili çiziyor. Oysaki kadın-erkek olarak otuz civarında parfüme imza attılar. Safkan parfüm üreticisi olmasa da ara ara kısa süreliğine parlayan kokulara sahipler. Explorer, Montblanc’ın 2019 yılı çıkışlı yeni erkek parfümlerinden birisi. 2021 yılında Explorer Ultra Blue isimli devam parfümü çıktığına göre bu serinin üye sayısının artması bizi şaşırtmamalı.

Explorer, Montblanc’ın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Explorer’ın kokusu, dünya çapında bir yolculuğu anlatarak rafine erkekliği, varlığı ve karizmayı ortaya çıkaran macera ve özgürlükle doludur.”

Parfümün ilk saniyeleri ferah, canlı ve dinamik meyvelerle gerçekleşiyor. Üst notalarda bergamot ve ananas benzeri ekşi meyvelerin işbirliğinden söz edebilirim. Orta bölüme geçildiğinde ananası andıran miskli meyvelere odunsu notalar ekleniyor. Sonlarda tablo fazla değişmiyor. Odunsu miskli ekşi meyveler tenden ayrılana kadar devam ediyor.

Explorer, mayhoş ferah meyvelerin hakimiyetinde. Her ne kadar açıklanan notalarında bulunmasa da ananas benzeri koku baştan sona kadar etkili denebilir. Resmi olarak açıklanan notalarında ambroxan görünüyor ki parfüme dinamizmi bu öğenin kattığı düşünülebilir. Son yıllarda ferah erkek parfümlerinin vazgeçilmez notası ambroxan, Dior’un Sauvage’ı gibi bıktırıcı oranda verilmemiş. Rahatsız edici olmayan ambroxanın meyvelerle uyumu iyi. Odunsu miskli yapıysa dengeyi sağlamayı görev edinmiş.

Explorer, oldukça basit kokan, sıra dışı davranmayan, Aventus’a fazlasıyla benzeyen bir parfüm. Evet, sihirli kelime Aventus çünkü Explorer, son yıllarda oldukça fazla benzeri yapılan Aventus’un kopyası gibi davranıyor. Kokusal anlamda Aventus’un verdiği ananas suyu efektini yerine getiriyor. Gerçi Explorer, orta kısımdan itibaren cansız ve performans olarak sorunlu görüntü çiziyor. İlk saniyelerdeki canlılık kısa süre içinde kayboluyor. Orta bölümden itibaren vasat şekilde hoş kokan ana akım parfüme dönüşüyor.

Eğer Aventus’un kokusunu çok seviyorsanız fakat bütçeniz o anormal fiyat etiketine yetmiyorsa Armaf’ın Club de Nuit Intense’sine yönelmenizde fayda var. Explorer, en iyi Aventus benzeri parfümlerden değil ve Armaf’ın kokusal anlamda oldukça gerisinde kalıyor. Yine de yeni başlayanlar için leziz ve hoş bir yazlık denebilir.

Eau de Parfum formunda fakat performansı oldukça zayıf. Kalıcılığı iyi olsa da etrafa yayılımı yeterli değil. Kokusunu  Antoine Maisondieu, Jordi Fernández, Olivier Pescheux birlikte tasarlamış. İlkbahar-yaz günlerinde kullanmak için uygun olacaktır.

Koku Güzelliği:10/6

27 Ağustos 2021 Cuma

Mancera – Lemon Line (2014)

Mancera’nın 2014 yılında çıkan uniseks parfümü Lemon Line, zamanla ilgi gören eserler arasına girdi. Mancera’nın birçok parfümünün arasından sıyrılmayı başaran Lemon Line’ı uzun zamandır merak ediyordum ve birbirimize kavuştuk.

Mancera’nın internet sitesinde Lemon Line şu cümlelerle tanıtılmış: “Bir kolonya: narenciye, lavanta ve meşe yosunu. Narenciyenin enerji verici, şehvetli gücünün kanıtı olan Lemon Line, sadeliğin inanılmaz derecede seksi olabileceğini kanıtlıyor.”

Lemon Line’ın ilk saniyelerinde parfüme ismini veren limon benzeri ekşi-asidik turunçgillerin ağırlığını rahatlıkla görebiliyoruz. Parlak, canlı, dinamik limonun tatlı ve aromatik otsu verildiğini söyleyebilirim. Orta kısımda şekerli limondan, miskli odunsu limona dönüşüyor ana yapı. İlk dakikalardaki dinamizm kalmasa da bu sefer şık ve kaliteli odunsu miskli limon teması kapanışa kadar ilerliyor.

Lemon Line’ın Mancera tarafından açıklanan üst notalarında lavanta bulunduğu belirtilmiş. Yoğun lavanta kullanımı hissedilmese de aromatik Akdeniz otlarını andıran bitkisel hava, asitli limona eşlik ediyor. Yine Mancera’ya göre alt notalarda eski dost meşe yosunu dikkatimi çekti. Kapanışta yüksek dozda meşe yosunu olduğunu söylemek zor.

Lemon Line, kimi kullanıcılara göre ilk saniyelerde limonlu yüzey temizleyicilerine ve limon aromalı deterjanlara benziyor. Bu tür ibareler biraz abartılı olsa da eski tarz şipremsi limonlu aromatik parfümleri andırdığını düşünüyorum. Hafiften Chanel Pour Monsieur ve 1966 yılı çıkışlı Eau Sauvage’yi anımsatıyor. İlk dakikalardaki leziz limondan sonra sakinleşen ve şık hale gelen Lemon Line, yaz mevsimi için çok iyi seçeneklerden olduğunu kanıtlıyor.

Limon yemeyi severim, kabuğunu koklamayı severim, limonataya bayılırım. Limonun her türlü kullanımını seven birisi olarak Lemon Line’ı çok beğendim. Kalite anlamında gayet iyi. Düz çizgide ilerlediğini iddia edebilirim. Zaten bir yaz parfümünden derinlik ve sanatsallık beklemek zor. Lemon Line’de bunun bilincinde basit ve taze-canlı-ferah yaz kolonyası olmaya çalışıyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk saniyelerde güçlü, sonrasında tene yakın kalıyor. Hem kadınlar hem de erkeklerin rahatlıkla kullanabileceği plaj kokusu havası veren Lemon Line’ı Pierre Montale tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

29 Temmuz 2021 Perşembe

Armaf – Club de Nuit Intense Man (2015)

Kendilerini Birleşik Arap Emirlikleri’nin en iyi parfüm şirketi olarak gören Armaf markasının eserleri dünyada ilgi çekmeye başladı. Özellikle kimi popüler parfümlerin kaliteli benzerlerini yapmaları, yüksek satış rakamlarına ulaşmalarını sağladı. Tabii Armaf markasının tanınma oranını da arttırdı.

Armaf’ın Club de Nuit serisi epey ses getirdi. Club de Nuit Intense’nin kadın versiyonunun Tom Ford’un sevilen parfümü Noir de Noir’e benzemesinin ardından Club de Nuit Intense isimli erkek parfümünün de Aventus’u andırması şaşırtıcı olmadı. Club de Nuit Intense Man’ın resmi tanıtımında parfümün odunsu baharatlı erkeksi yönü vurgulanmış. Açıklanan orta notalarında gül ve yasemin gibi daha çok kadın parfümlerinde rastladığımız öğelerin bulunması ilgi çekici görünüyor.

Club de Nuit Intense’nin açılışı dumansı ekşi meyvelerle gerçekleşiyor. Limon kabuğu ve ananasa eşlik eden neredeyse tütsü gibi davranan odunsular, ilk saniyeleri rahatlıkla sevmeme sebep oluyor. Orta bölüme geçildiğinde dumansı yapı azalarak devam ederken ananas benzeri mayhoş meyveler yola devam ediyor. Sonlarda odunsu karakter kendisini gösteriyor. Misk ve huş ağacı ağırlıkta diyebilirim.

Açıklanan üst notalarında elma, bergamot, siyah üzüm, ananas ve limon var. Ananasın, parfümün başından sonuna kadar etkisi azalarak devam ediyor. Leziz ve hafiften tropikal kokteylleri andıran ilk dakikalardan sonra Aventus’a benzerlik ciddi şekilde algılanıyor. Aventus’a ilginçlik katan huş ağacı notası, Club de Nuit Intense’de var. İlk saniyelerde oldukça yoğun hissedilen dumansı koyu meyveler orta kısımda basitleşerek devam ediyor. Huş ağacı teması Club de Nuit Intense’de de aynı Aventus’ta olduğu gibi zaman zaman kilit rol oynuyor.

Hepimiz biliyoruz ki Club de Nuit Intense, bir Aventus kopyası ve orijinali varken neden benzeri tercih edilsin? Cevap basit çünkü Aventus’un bir niş parfüm olarak fazlasıyla abartılı fiyatı genelde eleştirilir ve o etiketi hak etmediği söylenir. Aventus’un farklı seri numaralı örneklerini denemiş birisi olarak bence de o basit ananaslı meyve suyu kokusuna, o çılgın fiyat etiketi bol geliyor. O zaman çözüm uygun fiyatlı benzerlerine yönelmek. Aventus’un dünya çapındaki büyük başarısının ardından birçok marka onun küçük değişikliklerle benzerlerini üretti. Club de Nuit Intense, onun kokusuna muhtemelen en yakalaşanı ve en kalitelisi gibi görünüyor. Size garip gelebilir ama Aventus’tan daha çok beğendim Club de Nuit Intense’yi. Bu tür kopya kokular genellikle küçümsenir kibirli niş parfüm severler tarafından fakat Club de Nuit Intense hiç de kötü iş çıkarmamış. Kalite anlamında sizi üzmüyor.

Hafiften tuzlu ekşi meyveli odunsu ambergris teması üzerinde yükselen Club de Nuit Intense, modern parfümlerin başarılı örneklerinden birisi denebilir. Basit, ferah ve canlandırıcı meyve suları gibi kokmak isterseniz imdadınıza yetişecektir. Kendinizi deniz kenarında ananas suyu içerken hayal edebilirsiniz.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. İlkbahar-yaz dönemine uyum sağlayabilir. Erkek parfümü olarak üretilse de kadınlar rahatlıkla kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/7.5

19 Temmuz 2021 Pazartesi

Hermes – H24 (2021)

Hermes’in 2006 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Terre d’Hermes’in dünya çapında çok büyük başarı sağlamasının ardından gözler bu markaya çevrildi. Farklı ve yüksek kaliteli turunçgil kokusuyla Terre d’Hermes şimdiden modern klasikler arasına girdi ve birbiri ardına narenciye kokularını raflara çıkardı Hermes. 2021 yılındaysa yepyeni erkek parfümü, Hermes’i yeniden ilgi merkezi haline getirdi.

H24 isimli erkek parfümü güçlü tanıtım kampanyasıyla boy gösterdi. Pazarlama cümlelerinde pek alışık olmadığımız fütüristik öğeler bulunuyor. Hatta parfümün tanıtım videosunda zamansız ve mekansız sayılabilecek ultra modern metropol kareleriyle karşılaşıyoruz. Hermes, H24’ü sınırların ötesinde bir parfüm olarak tanımlıyor. Ayrıca modern insanın hareket halinde, canlı ve çevresiyle mükemmel simbiyoz içindeki kokusal ifadesine gönderme yapan cümlelere rastlıyoruz. H24’ün dört ana hammadesi bulunduğu da vurgulanmış: Adaçayı, nergis, gül ağacı ve sklaren.

H24’ün açılışı buruk turunçgillerle gerçekleşiyor. Sessiz ve çekingen turunçgillerin greyfurda benzediğini söyleyebilirim. İlk dakikalardan sonra turunçgillere neredeyse sabunsu çiçekler ekleniyor. Hermes’in de parfümün resmi tanıtımında bahsettiği çiçeksiliğin nergisten geldiğini düşünebiliriz. Tabii burada kadınsı çiçeksilikten ziyade garip metalik yapaylık algılanıyor ki çoğu kullanıcı bu durumdan şikayetçi. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Plastiğimsi çiçeklere eklenen odunsu notalarla kapanış gerçekleşiyor.

Öncelikle belirtmeliyim ki sadece benim değil çoğu erkek parfüm severin Hermes denilince aklına Terre d’Hermes geliyor ve bu durum şüphesiz marka için aşılması ciddi bir sorun. Her yeni çıkan Hermes erkek parfümü Terre d’Hermes’le hem kokusal hem de kalite anlamında karşılaştırılıyor. Oysa ki Terre d’Hermes gibi parfümler çok az karşımıza çıkar ve H24’te çoğumuz Terre’nin hayaletini arıyoruz. Oysa H24 biraz farklı yol seçmeye çalışmış.

H24, aromatik turunçgil tarafına yakın duruyor. Parfümün ilk birkaç dakika sonra üzerine çöken o tuhaf metalik çiçeksilik veya her neyse hem koku güzelliğini hem de kalite algısını düşürüyor. Kimi H24 kullanıcıları bu kokuyu sıcak demire bile benzetiyorlar ki haksız sayılmazlar. Parfümün genel yapısı gayet basit, minimal, düz çizgide ilerliyor ve sürpriz yapmıyor. Evet, farklı ve bir parfüme benzetemiyorsunuz ama hayatınızın parfümü olacağının ipuçlarını veremiyor. Bu anlamda Hermes markasından her zaman beklentimiz yüksek fakat H24 beklentilerimi karşılayamıyor.

Bu haliyle hoş bir ofis kokusu olması yönüyle dikkate alınabilir ama daha iyi turunçgil merkezli eserler varken H24’ün işi zor gibi görünüyor. En büyük sorun ise parfümün performansı alanında yaşanıyor. Kalıcılığı iyi olsa da etrafa yayılımı oldukça az ki ilerleyen yıllarda Eau de Parfum versiyonunun çıkacağının işaretini veriyor. Bu Eau de Toilette’yi ne kadar sıkarsanız sıkın, kısa süre içinde hemen içine kapanıyor ve dikkatlice koklamazsanız algılayamıyorsunuz.

İlkbahar-yaz dönemine uygun H24, Hermes’in dediği gibi yüksek teknoloji ürünü bir parfüm mü emin değilim. Eğer gelecekte erkek parfümleri böyle kokacaksa, 1980’li yılların parfümlerini bol bol stok yapmamız gerekebilir. Metalik, ısınmış ütü gibi kokmaktansa turunçgilli şipre kokmayı tercih ederim.

Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Christine Nagel tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

9 Temmuz 2021 Cuma

Ralph Lauren – Polo Blue Eau de Parfum (2016)

Ralph Lauren’in 2003 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Polo Blue, Eau de Toilette formundaydı. Mavi şişesiyle, 2000’li yılların en sevilen ve en çok satılan erkek parfümlerindendi. Tabii yıllar içinde birçok rakibi karşısında popülerliği azaldı. Parfüm severler için ayrı bir yeri olan Polo Blue’nun yıllar içinde devam parfümleri geldi. 2016 yılında Polo Blue’nin Eau de Parfum versiyonu raflardaki yerini aldı.

Son yıllarda popüler ferah erkek parfümlerinin Eau de Parfum versiyonlarının çıkarılmasıyla sık sık karşılaşıyoruz. Guerlain Homme’nin Eau de Parfum versiyonu ve Kenzo’nun ünlü klasiği Kenzo Pour Homme’nin Eau de Parfum formundan sonra Polo Blue’nun da Eau de Parfum’uyla tanıştık.

Polo Blue EDP’nin ilk saniyeleri ferah ve tuzlu sucul turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamot ve limona eşlik eden deniz notaları yeni nesil modern sucul erkek parfümlerinin kopyasına benziyor. Orta kısma geçildiğinde tuzlu turunçgillere fesleğen ve nane ekleniyor. İlk Polo Blue EDT’ye benzeyen orta kısımdan sonra sonlarda büyük değişim olmuyor. Odunsu kapanış yine ferah ve gayet tanıdık kokuyor.

Polo Blue EDP, ferah, yazlık, deniz kenarı için gayet uygun, vasat kalitedeki bir arkadaşa benziyor. Modern, yazlık, sucul-tuzlu deniz kokan yeni nesil erkek parfümlerinden pek farkı bulunmuyor. Kokusal anlamda tabii ki ilk Polo Blue’yu andırıyor ama yeni Eau de Parfum, çok daha tuzlu ve deniz gibi kokuyor. İlk Polo Blue daha olgun ve kaliteli kokarken, yeni EDP biraz sıradan ve kimi kullanıcılara göre deterjan-çamaşır yumuşatıcılarını andırıyor.

Yazlık parfümlerin en büyük düştüğü hatalardan birisi aşırı dozda calone gibi kokan temadır ki Polo Blue, az da olsa bu yola giriyor. Evet, ismi gibi mavi denizleri hatırlatıyor. Size yazlık sahil kenarlarının havasını sunuyor. Plajlarda içilen tropikal kokteylleri de hatırlatıyor fakat yaratıcılık ve kalite anlamında Polo Blue EDP, yeteri kadar başarılı davranamıyor. Onun sıradan kokusu hafiften Kenzo Homme Eau de Parfum’u çağrıştırıyor. İlk Polo Blue ise daha karakterli parfüm izlenimi veriyor.

Çoğu kişinin sevebileceği genele yakın havasıyla Polo Blue EDP, popüler vasat kültüre hitap ediyor ve ticari olarak kendisine biçilen rolü oynuyor. Eğer parfümlere çok daha derinden bağlıysanız, Polo Blue EDP muhtemelen sizi kesmeyecektir. Çok daha iyi yazlık parfümler varken, Polo Blue EDP’yi tercih eder miyim emin değilim.

Eau de Parfum formunda fakat etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Kalıcılığı normal seviyede denebilir. Kokusunu Carlos Benaim tasarlamış. Giymesi kolay yapısıyla günlük kullanıma ve her türlü ortama rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Koku Güzelliği:10/6

26 Ocak 2021 Salı

Trussardi Uomo (2011)

1911 yılında İtalya’nın Bergamo şehrinde kurulan bir marka Trussardi. Lüks eldivenler üreten atölyeden, bugün dünyanın elliye yakın ülkesinde faaliyet gösteren küresel markaya dönüştü. Tekstil, küçük deri ürünleri, ev mobilyası, aksesuar ve parfüm alanında çalışan Trussardi’nin 1983 yılında kokular dünyasına giriş yaptığını görüyoruz.

İlk parfümleri erkekler için Trussardi Uomo, koku bağımlısı koleksiyonerlerin iyi bildiği ve sevdiği önemli klasiklerden birisiydi. Yıllar içinde ne yazık ki bu önemli parfümün üretimi bitirildi ve 2011 yılında, markanın kuruluşunun yüzüncü yılı şerefine tekrardan piyasaya sürüldü. Aynı siyah şişeye sahip yeni Trussardi Uomo ile birlikteyim bir süredir. Trussardi’nin internet sitesinde parfümün tanıtımında, İtalyan ruhunun zarif ve çağdaş yönü vurgulanmış. Birçok İtalyan markanın, parfümlerinin tanıtımında İtalyan ruhundan bahsetmeleri bizim için sürpriz olmuyor.

Trussardi Uomo’nun ilk saniyeleri ferah turunçgillerden oluşuyor. Metalik ve dağınık hissi veren limon, portakal ve bergamot yüksek kaliteli olmaktan ziyade bilindik ve ortalama kokuyor. Orta kısma geçildiğinde turunçgillere menekşe ve ferah baharatlar ekleniyor. Bu andan itibaren 2010’lu yıllardan sonra bir dönem anaakım markaların çok kullandığı forma dönüşüyor. Aromatik baharatlı turunçgile sonlarda misk ve deri ekleniyor. Kapanışta harika deri beklerken hayal kırıklığına uğruyorum.

Trussardi Uomo, aromatik ferah baharatlar, metalik-yapay turunçgiller ve benim için sıkıcı dinamik menekşeden oluşuyor. İlk Trussardi Uomo’nun sağlam bir deri parfümü olduğu bilinir fakat 2011 çıkışlı yeni Uomo’da deri büyük yer tutmuyor. Buradaki menekşe Fahrenheit’teki kullanıma benzemiyor. Daha çok Gucci’nin yeni dönem vasat erkek parfümlerinden Gucci by Gucci Pour Homme’ye benziyor. Menekşenin erkeksi hissiyat verdiğini söyleyebilirim. Parfümün genelinin giymesi kolay, genele/vasata hitap eden yapıda olduğundan bahsedilebilir. Uomo’nun genel havası Bleu de Chanel tarzındaki calonemsi soğuk, nanemsi turunçgillere yakın duruyor.

Uomo’nun ilgimi çekmediğini daha ilk günkü kullanımda hissettim. Fikrim hala değişmedi çünkü sıradan turunçgil-menekşe kolonyası havası hayal kırıklığı yaşatıyor. Kimi kullanıcıların Uomo için harika İtalyan kolonyası tarzında olduğu yorumlarına katılamayacağım. Eğer harika İtalyan tarzı erkeksi kolonya arıyorsanız Acqua di Parma Colonia veya Dolce Gabbana Pour Homme’ye bakabilirsiniz. Yeni nesil ferah ve canlı erkeksi parfüm klişelerine rakip olmaya çalışan Uomo’nun bu haliyle pek ilgi çekmediğini görüyoruz. Oysa tasarımını Aurelien Guichard gibi genç ve başarılı parfümör yapmış.

Eau de Toilette formundaki Uomo’nun performansı iyi değil. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek olmadı tenimde. Ilık ilkbahar günlerinde kullanmak daha iyi fikre benziyor.

Koku Güzelliği:10/5

12 Kasım 2020 Perşembe

Calvin Klein – Eternity For Men Eau de Parfum (2019)

“Calvin Klein’ın en meşhur erkek parfümlerinin adlarını herkes bilir. Tüm zamanların en çok satan erkek parfümlerinden bazılarının üreticisi Calvin Klein, yenilikçi ve heyecan verici kokularıyla tanınır ve 1990’larda devrim niteliğindeki uniseks parfüm fikrine öncülük etmiştir.”

Calvin Klein’ın internet sitesinde bulunan yukarıdaki cümlelerin doğru olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Ağırlıklı olarak 1990’lı yıllarda popüler olmaya başlayan Calvin Klein’in parfümleri, 1980’lerde de nadide ürünler verdi. 1988 çıkışlı Eternity For Men, erkekler için piyasaya sürülmüştü ve büyük başarı yakaladı. Bugün için parfüm klasikleri arasında yerini alan Eternity For Men, aromatik fujer akımının önemli isimleri arasında yer alıyor.

Her başarılı parfümden sonra gelen devam serileri Eternity’e de uygulandı. Kadın-erkek birçok Eternity isimli devam parfümü raflardaki yerini aldı. Eternity’nin erkek versiyonu ilk üretildiğinden itibaren Eau de Toilette formundaydı. 2019 yılına gelindiğinde ilginç bir fikir karşımıza çıktı: Eternity’nin Eau de Parfum versiyonu.

Calvin Klein’in internet sitesinde Eternity For Men Eau de Parfum şöyle tanıtılmış: “Şehvetli. Rafine. Erkeksi. Sofistike Eternity Eau de Parfum, modern, çok yönlü erkeklik kavramlarını kutluyor. Sofistike koku, yeni bir odunsu nota ekleyerek orijinal fougère kokusunu yeniden yorumluyor.”

Eternity’nin başlangıcında elma benzeri ferah yapı ve bir parça aromatik Akdeniz otlarının yer aldığını söyleyebilirim. Akdeniz otlarından en belirgini tabii ki adaçayı. Başlangıcı hoş denebilir. Orta bölüme geçildiğinde sardunya ve tatlı lavantanın hakimiyetini görüyoruz. Eski kafa aromatik fujerleri andıran buruk ve neredeyse nostaljik orta kısmı pek kendime yakın bulamıyorum. Sonlarda büyük değişim yok. Lavanta-sardunya ikilisine biraz misk biraz da odunsuluk ekleniyor. Zayıf son bölüm kalite anlamında fena değil.

2019 yılı çıkışlı Eternity For Men Eau de Parfum’u tabii ki 1988 çıkışlı meşhur klasik Eternity For Men Eau de Toilette ile kıyaslamak gerekiyor. İlk çıkan Eternity’i defalarca denemiş ve bir türlü sevememiştim. O garip, buruk, nanemsi lavanta temasını hiç kullanasım gelmez. Çoğu eski kafa parfümü severim ama Eternity tarzı aromatik fujerler her zaman için iticidir bence. 2019 model Eternity Eau de Parfum de benzer duyguları uyandırıyor zihnimde. İki parfüm muhakkak ki birbirlerine çok benziyor. Eau de Parfum versiyonu daha kaliteli, daha giyilebilir gibi geldi bana. Sanırım eski Eternity’nin hafiften güncellenmiş hali diyebilim Eau de Parfum versiyonuna.

Yeni şişenin daha yeşil göründüğü açık. Koku rengi de yeşile yakın gibi. Açıkçası çok severek kullanmadım Eternity Eau de Parfum’u. Bu tarz aromatik fujerler bana hep soğuk, cansız, ukala, bıktırıcı gelir. Genel yapısı Paco Rabanne – XS Pour Homme ve Chanel – Platinum Egoiste’yi anımsatıyor. Bu iki ünlü parfümü de bir türlü sevememiştim.

Sonuç olarak şöhretli Eternity For Men’in, 2019 yılındaki halini merak ediyorsanız denemenizde fayda var. Performans anlamında harikalar yaratamıyor. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı güçlü değil. Serin ilkbahar-sonbahar dönemlerine uyum sağlayabilir.

10/6