yuzu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yuzu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2022 Perşembe

Penhaligon’s – Opus 1870 (2005)

Dünyanın İngiltere kraliçesi Elizabeth’in ölümünü konuştuğu şu günlerde, tamamen şans eseri ünlü İngiliz niş parfüm evi Penhaligon’s’un Opus 1870 isimli kokusunu kullanıyorum. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı İngiliz ekolüne ait Penhaligon’s markasının ömrü yüz yılı geçmiş durumda.

Opus 1870, 2005 yılında piyasaya sürülen ve markanın modern sayılabilecek eserlerinden denebilir. Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Opus 1870 Penhaligon’s’un uzun tarihinden ilhamını alan şık, odunsu baharatlı bir parfümdür. Elbette başyapıttır. Klasik ama asla zorlayıcı değil. Hassas tütsü esintisi canlandırıcı yuzu ile buluşuyor.”

Parfümün başlangıcı neredeyse yeşil meyvemsi yapıyla gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu meyvesi var. Hafiften ekşi turunçgilli yapı ilk dakikalarda hissediliyor. Orta kısımda benzer yapı devam ediyor. Orta kısımda yeşil aromatik baharatlar önümüze çıkıyor. Burada biber en dikkat çeken öğe. Sonlarda sedir ağacını andıran odunsulukla tenden ayrılıyor.

Opus 1870, hafiften züppe bir yeşil baharatlı odunsu esere benziyor. Lüks ve kaliteli hissettiriyor. Kokusal anlamda Gucci Pour Homme II’ye oldukça benziyor. Hatta Opus 1870 için Gucci Pour Homme’nin niş hali bile diyebilirim.

Gucci Pour Homme II’yi severim ve sıradışı şekilde güzel bulurum. Biberin ve baharatın bu kadar farklı ve çekici kullanılması kolay değil. Erkeksi ve şık hissettiren Opus 1870, etraftan güzel övgüler alabileceğiniz yumuşak, imza kokusu olmaya aday modern bir eser denebilir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı ilk on dakika dışında zayıf kalıyor. Sonbahar-kış döneminde kullanmaya yakın duruyor. Resmi veya takım elbiseye uyabilecek tarzıyla otuz yaş üzeri erkekler için bıktırıcı derecede şekerli olmayan Opus 1870, akşam gezmeleri için de iyi seçenek olarak düşünülebilir.

Koku Güzelliği:107/5

4 Ağustos 2018 Cumartesi

Giorgio Armani – Emporio Armani He (Lui) (1998)

Giorgio Armani’nin Emporio Armani serisine bağlı olarak piyasaya ilk sürdüğü parfümlerdi He ve She. 1998 çıkışlı bu iki parfüm, Lui ve Lei isimleriyle de tanınıyorlar. 2018’in ortalarına geldiğimiz şu günlerde Emporio Armani serisi parfümlerinin sayısı otuzu geçmiş durumda. Görüleceği üzere Emporio Armani serisi adeta başlı başına bir marka kadar parfüme sahip.

Hiç şüphesiz ki Emporio Armani’lerin en sevileni ve dünya çapında başarılı olanları ilk çıkanlardı. He ve She yirmi yıl önce piyasaya sürülmelerine rağmen en ufak eskime belirtisi göstermiyor kokusal anlamda.

Bugünkü konuğumuz He, Giorgio Armani’nin internet sitesinde “Dinamik ve doğal erkeğin modern kokusu. Tensel, modern ve enerjik” olarak tanımlanmış. He’nin açılışı parlak ve metalik turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu meyvesi var ki muhtemelen oradan geliyor buruk turunçgilimsi hissiyat. Başlangıcı hoş. İlerleyen saatlerde orta kısma geçiliyor. Orta notalarda turunçgiller geride kalırken, parfümün böylesine sevilen o cazibeli aroması karşımıza çıkıyor. Orta bölümde pudralı ve kremsi sandal ağacı ve nispeten karanlık sayılabilecek aromatik tatlı baharatla müthiş bir konfor kokusuna dönüşüyor. Kapanışı, orta notalarla paralel ilerliyor. Alt notalarda tek fark misk ve plastiğimsi odunsuluğun yükselişi oluyor.

He, parfümler dünyasının post-modern klasiği bence. Kesinlikle çok yaratıcı, benzerine az rastlanan çarpıcı koku formuna sahip. Temiz hatta steril bir AVM delikanlısı kokusu. Kremsi odunsu mu desem plastiğimsi vanilyalı deri mi desem, karanlık modern-tatlı baharat mı desem karar veremiyorum. Bu kadar çok şey hissettirirken diğer yandan da temizlik hissi veriyor ki şaşırtıcı tarafı burası. Parfümün genelinde pudralı yapı var ama ön plana çıkıp etrafı beyaz pudraya boğmuyor. Banyo sabunu gibi de davranmıyor.

Modern bir tiki He. Büyük şehirlerde yaşayan, bağımsızlığına ve giyimine fazlasıyla önem veren, partilemeyi seven genç hippilerin parfümü olabilir. Evet, kesinlikle He’nin mottosu “modernizm” olmalı ve ilginç yanı bu modernist isyanı 1998 yılında yani 20 yıl önce gerçekleştirdi. E bu da onu çağdaş bir klasik haline getiriyor. O, şık, benzersiz ve zamansız. He’nin yirmi yıl önce piyasaya sürüldüğüne inanmak zor. Sanki birkaç ay önce raflara çıkmış kadar günümüze ait. Bu da onun hem hala ilgi çekmesini sağlıyor hem de başarısının sırrını ortaya koyuyor.

He bir tarafıyla tamamen yapay ve doğallıktan uzak diğer taraftan her yapaylığın kötü sonuç vermeyeceğini ispat edecek kadar cüretkar. Çekici, cazibeli, seksi ve bu minvalde aklınıza gelebilecek terimlerin çoğunu karşılıyor. Kimi kullanıcılar onu fazlasıyla erkeksi kokmamakla suçlayıp küçükserken bazısı da olabilecek en iyi uniseks olduğunu söylüyor ki haksız sayılmazlar. Her ne kadar fazlaca kadınsı izler barındırmasa da He’yi kadınlar da rahatlıkla kullanabilir. Aynı Emporio Armani She’yi erkeklerin kullanabileceği gibi. Giorgio Armani’nin He ve She’si birbirlerini garip şekilde tamamlıyorlar ve adeta bir bütüne erişiyorlar. Ayrıca He’yi kullandığınızda hanımefendilerden olumlu tepkiler alacağınızı düşünüyorum.

Hangi güzelin kusuru yoktur ki. He’nin kusurlarından birisi eskisi gibi harika kokmaması. Muhtemelen küçük çaplı reformülasyon geçirdi ve eski denediğim o müthiş kokusundan eser kalmamış yeni şişelerde. Eski cazibeli ve çarpıcı kokusunu kaybetse de ortalama kullanıcılar tercih edebilir onu. İkinci kusuru performans zayıflığı. EDT formundaki He’nin kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı oldukça düşük. Gayet utangaç davranan He, tene yakın durarak sadece sizin burnunuza hitap ediyor.

Kokusunun tasarımını Daniela Andrier yapmış. Çok sıcak yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir.

Koku Güzelliği:10/7