30 Mart 2022 Çarşamba

Blend Oud - Hour (2015)

İtalya merkezli niş parfüm evi Blend Oud’un Original serisine ait parfümlerden Hour, markanın internet sitesinde oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi açıklaması şu cümlelerle yapılmış: “Hour baştan çıkarmanın özüdür. Aşık olan iki kişiden esinlenen çiçeklerin hoş bir kombinasyonu. Bu kokudaki tüm elementler mükemmel bir denge içinde olduğunda, bu kıvılcım ve kimya anının bir göstergesidir.”

Hour’un açıklanan notalarında ananas, iris ve pembe biber gibi sevdiğim öğeler bulunuyor. Parfümün ilk saniyelerinde saydam meyveler karşımıza çıkıyor. Açıklanan üst notalarda ananas var ki burada Aventus benzeri ananas bulunmuyor. Hour’un meyvemsiliği çiçeksi, olgun meyveliliğe yakın duruyor. İlerleyen saatlerde meyveli çiçekli yapı devam ediyor. Bir parça iris ve yaseminle hafiften sabunlu hale geliyor. Sonlarda ana yapı fazlaca değişmiyor.

Hour, duru, sade, dingin, temiz, düz çizgide ilerleyen bir parfüm. Sevmesi ve kullanması kolay denebilir. Ferah sayılabilecek meyveler ve kaliteli çiçeklerle süslenen ana aks, yapaylık barındırmıyor. Uniseks olarak sunulsa da kadın kullanımına yakın duruyor.

Hour’un en ilginç tarafı Chanel’in sevilen parfümü Chance’ye benzetilmesi. Kullanım döneminde ben de Chance’ye benzettim. Hour daha nötre yakın dururken, Chance daha kadınsı ve ekşi kokuyordu. Hour için Chance’nin niş benzeri denebilir.

Sonuç olarak hoş ve duru bir eser. Dünyayı sarsmayacağı bir gerçek. Benzersiz ya da sıra dışı değil. Performans anlamında sınıfı geçemiyor. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı eh işte, etrafa yayılımı düşük sayılabilir. Ilık ilkbahar-yaz günleri için fena olmaz.

Koku Güzelliği:10/6.5

25 Mart 2022 Cuma

Giorgio Armani – Because It’s You (2017)

Giorgio Armani’nin Emporio Armani ismi altında çıkardığı parfümlerden birisi de Because It’s You idi. 2017 yılı çıkışlı bu kadın parfümünün resmi tanıtımında en sevdiğim meyvelerden böğürtlene yer verildiği gördüğümde oldukça ilgimi çekti. Giorgio Armani’nin internet sitesinde Because It’s You şu cümlelerle tanıtılmış: “Bağımlılık yaratan, eğlenceli ve çekici parfümün keyfini çıkarın. Because It’s You mutlu, lezzetli ve ışıltılıdır. Neroli ve olgun ahududunun mükemmel, karşı konulmaz birleşimidir. Vanilya misk ile karışırken, koku, baştan çıkarma gücüyle oynuyor, karmaşık ve inanılmaz derecede derin şehvet ortaya çıkarıyor.”

Parfümün ilk saniyelerinde bizi leziz ve ağız sulandıran kırmızı mayhoş meyveler karşılıyor. Canlı ve neşeli ahududuya bir süre sonra kadınsı çiçekler ekleniyor. Orta bölümde şekerli gül temasına geçiş yapılıyor. Çok ilginç ya da kaliteli olmayan güle sonlarda yapay ve sucul sayılabilecek misk eşlik ediyor.

Because It’s You, modern ve basit şekerli meyveli-çiçek temasını tekrarlıyor. Parfümün genelinde radikal değişim olmuyor. Ana yapı baştan sona belli gibi. Son yıllarda onlarca bu tür kadın parfümüne rastlıyoruz ve çoğu sıradışı olmaktan uzak. Ana akım koku trendlerine uyan bu arkadaş, koklayan çoğu kişinin sevebileceği vasatlığa sahip. Onu koklayıp çok kötü bulacak kişi sayısı az olacaktır. Bu anlamda ticari davranıyor ve ticari kokuyor. Parfüm sanatına bir katkısı yok. Basit ve klişe meyveli çiçek tekrarı denebilir.

Parfümlerde ve hatta hayatın içinde böğürtleni severim. Çoğu böğürtlen merkezli parfüm genellikle yapay verilir ve gerçekçi kaliteye sahip değildir. Burada da muhteşem rafineliğe rastlayamıyoruz ve yine küçük çaplı hayal kırıklığı yaşıyorum. Parfümün sonları gayet özensiz ve neredeyse ozonik calone yapaylığını çağrıştırıyor. Bu haliyle giriş seviyesi genç hanımefendi parfümünü andırıyor.

Eau de Parfum formundaki Because It’s You’nun performansı fena değil. İlk yarım saat etraftan güzel tepkiler alıyorsunuz. Onu koklayan kimi hanımefendilerin çok güzel bulduğunu kimilerinin ise fazla şekerli olduğunu söylediğini işittim. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Ilık ilkbahar günlerine daha çok yakışacağını sanıyorum. Çoğu kişinin sevebileceği tarzı sayesinde hem günlük hem de özel kullanımlarda sırıtmayacaktır.

Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Anne Flipo tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

19 Mart 2022 Cumartesi

Maison Francis Kurkdjian – Amyris Homme Extrait de Parfum (2019)

Başarılı tasarımcı Francis Kurkdjian’ın 2012 yılında raflara çıkarttığı erkek parfümü Amyris Homme’nin 2019 yılında Extrait de Parfum versiyonu karşımızdaydı. Francis Kurkdjian ilk çıkardığı parfümlerin bir süre sonra Extrait formunu yapma işini sevmişe benziyor. Bu durumu Baccarat Rouge 540’da görmüştük.

Amyris Homme Extrait de Parfum, ilk Amyris Homme’den küçük nüanslarla ayrılan farklı bir esere benziyor. Markanın internet sitesinde Amyris Homme Extrait de Parfum’un hareketli, çağdaş, şehirli ve Parisli koku alma silueti sunduğu belirtilmiş. Tanıtımında mandalina, safran, vanilya, amyris, tarçın, tonka fasulyesi ve iris çiçeğinden özellikle bahsedilmiş.

Parfüme ismini veren amyris temasının pek karşımıza çıkmadığını söyleyebiliriz. Amyris yağının odaklanmaya ve zihni berraklaştırmaya yardım eden nadir uçucu yağlardan olduğunu biliyoruz. Francis Kurkdjian amyris bitkisini şöyle tanımlamış: “Adı bir Mısır tanrıçasınınkine benziyor ve Karayipler’e ve özellikle Haiti’ye özgüdür. Oradaki yerel balıkçılar, son derece yanıcı özellikleri sayesinde meşale olarak kullandıkları için şiirsel isimlendirmeyle “mum ağacı” diyorlar. Amyris, bazen Batı Hint Adaları’nda sandal ağacı olarak da anılır. Bunun nedeni muhtemelen damıtıldığında, Amyris balsamifera’nın sedir ve baharatlı, hafif dumanlı sandal ağacı arasında salınan tatlı kokular vermesidir. Botanik cinsi olan ve aynı zamanda turunçgilleri de içeren rutaceae familyası ile odunsuluk arasında bir yerde sınıflandırılır.”

Amyris Homme Extrait de Parfum’un başlangıcında şekerli mandalina ve pudralı çiçekler bize merhaba diyor. Lezzetli ve yüksek kaliteli mandalinalı açılıştan sonra orta kısımda şekerli yapının devam ettiğini görüyorum. Pudralı çiçekler geri plana geçerken tonka fasulyesinin neredeyse kek-çikolata efekti verdiğine şahit oluyoruz. Sonlarda mumsu vanilyayla kapanış yapıyor.

Amyris Homme Extrait de Parfum, günümüzün modern şekerli parfümlerinin aynısı gibi görünüyor. Pudralı çiçekler, şekerli vanilya ve bilindik koku formu sunması benim için parfümden uzaklaşma sebebidir. Tabii burada Francis Kurkdjian’ın ustalığı devreye giriyor. Bu bıktırıcı şekilde tekrar edilen koku formunu oldukça yüksek kalite ve pürüzsüzlükle burnumuza seriyor. Başlangıç ve orta kısımda kullandığı leziz ve şekerli mandalinayı sevdim. Tonka fasulyesi de gayet güzel verilmiş. Parfümün bana göre iki sorunu pudralı yapısı ve tatlılığın biraz fazla verilmesi.

Amyris Homme Extrait de Parfum erkek parfümü fakat bir erkek kokusunda sabunlu-pudralı yapının bu kadar verilmesinin amacını anlayamadım. Eğer erkeksi ve maço parfümleri seviyorsanız Amyris Homme Extrait de Parfum size göre olmayabilir. Kimi kullanıcıların bu arkadaşı şampuan kokusuna benzetmesini ise yanlış bulmuyorum.

Sonuç olarak genele hitap eden, koklayan çoğu kişinin sevebileceği, güvenli liman sayılabilecek modern tema, onun çok satmasına sebep olabilir. Bazı kullanıcılar kokusunun niş parfümlere değil de ana akım parfümlere benzediğini söylemiş ki kullanım döneminde bende de o hissiyat oluştu.

Extrait de Parfum formundaki Amyris Homme Extrait de Parfum’un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Kokusunu Francis Kurkdjian tasarlamış. Serin ilkbahar döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

13 Mart 2022 Pazar

Issey Miyake - L'Eau Bleue d'Issey Pour Homme (2004)

Japonların moda tasarımı sektöründeki gururu Issey Miyake markasının 1994 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü L’Eau d’Issey Pour Homme büyük başarı yakalamıştı. Sade ve ferah kokusuyla çok sevilen bu eserin ilerleyen yıllarda devam kokuları gelmeye başladı. L’Eau d’Issey isimli birçok devam versiyonunun ardından 2004 yılında mavi şişesiyle Bleue adında yeni parfüm raflara çıktı.

Odunsu aromatik olarak sınıflandırılan L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme’yi ünlü parfümör Jacques Cavallier tasarlamış. Parfüm severlerin ilgi duyduğu eserlerden olan L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme’yi uzun yılların ardından tekrar denemek hoş bir tecrübeydi.

Parfümün ilk saniyelerinde yeşil aromatik şifalı Akdeniz otları (biberiye ağırlıkta) ve bergamot benzeri turunçgillerle karşılaşıyoruz. Hafiften burnu tırmalayan sıcak açılıştan sonra orta bölümde yeşil karakter devam ediyor. Pembe biberin öncülüğündeki keskin baharatlara geri planda servi, ardıç ve lavanta destek veriyor. Sonlarda odunsu karakter belirginleşiyor. Sedir ağacı ve çam ağacını andıran odunsulukla kapanış yapılıyor.

L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme ilk dakikalardan sonlara kadar yeşil kokan bir arkadaş. Şişesinin ve isminin mavi olmasına aldanıp, ferah deniz teması beklemeyin. L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme, sıcak Akdeniz otları ve yine sıcak baharatlardan oluşan çamsı nüanslar barındıran, kimi zaman terebentin yağını andıran yapısıyla Frederic Malle’nin French Lover’ını andırıyor. Bu tür yeşil odunsu kokuları seviyorum ve L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme’yi de oldukça beğendim.

Yeni nesil şekerli vanilyalı erkek parfümlerine hiç benzemiyor. Kendine özgü karakteri olan, koku trendlerine uzak duran, erkeksi ve güçlü tarafını göstermekten çekinmeyen L’Eau Bleue d’Issey Pour Homme kullandığım en iyi Issey Miyake parfümlerinden birisiydi diyebilirim. Kimi kullanıcıların kokusunu yapay bulduklarını okuyoruz. O kadar da rahatsız edici gelmedi bana yapay tarafı.

Eau de Toilette formunda olmasına rağmen performansı hiç fena değil. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üzerinde. Serin ilkbahar döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

7 Mart 2022 Pazartesi

Blend Oud – Oud Sapphire (2018)

“Oud Sapphire, ilk maceracıların dünyanın en büyük safir alanını keşfettiği Ilakaka köyünde Madagaskar’ın kalbine yolculuktur. Parfüm, ömür boyu aradığı mavi mücevheri bulan ve ona sunmak için sevgilisine koşan madencinin hikayesini anlatıyor. O zaman gerçek hazineyi bulur, aşkın zenginliğini. Kompozisyon bir koku şiiridir: güllerin, rüzgarın, bir kadın teninin kokusunu hatırlatır. Genç ve çiçek açan duyguların sembolü menekşe ve daha olgun aşkı temsil eden gül notalarıyla açılıyor. Son bölüm, Oud’un derinliğini ve hikayenin cevherinin bulunduğu büyülü yeri kutlayan yoğun ve hafif dumanlı koku alma törenidir.”

Blend Oud’un 2018 yılı çıkışlı parfümü Oud Sapphire’nin resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Markanın Voyage serisine ait Oud Sapphire’nin açıklanan notalarında Türk gülünün yanısıra Bulgar gülü, menekşe ve oud yer alıyor.

Oud Sapphire’nin ilk saniyelerinde pudralı çiçekler karşımıza çıkıyor. Ağır ve kadınsı menekşeye şekerli vanilyalı gül eşlik ediyor. Orta kısımda menekşenin etkisi azalırken şekerli ve pudralı gül merkeze geçiyor. Sonlarda bu sefer gül geri çekiliyor. Gülün yerine oud, benzoin ve amber geliyor. Kapanışı en güzel bölümü diyebilirim.

Ağır, çiçeksi, pudralı ve şekerli ilk iki saate tahammül edebilirseniz, sonlarıyla küçük çaplı şölen yaşatıyor Oud Sapphire. İlk saatlerin yağlımsı, güllü yapısı Arap-Ortadoğu temasını hatırlatıyor. İlk bir saati gül sularını ya da gül lokumunu andırıyor. Pudramsılığın fazla olması kadınsı hissiyat veriyor. Parfümün tanıtımındaki ipuçlarını incelersek, kadın kokusu olduğu sonucu çıkıyor. Erkek kullanımına uyacağını pek sanmıyorum.

Parfümün genel yapısı yoğun güllü kokularıyla ünlü Montale parfümlerini anımsatıyor. Blend Oud, parfümünü oryantal odunsu olarak sınıflandırmış. Bu doğuya öykünen parfümü denemeden almak iyi fikir olmayabilir. Kalite anlamında sorun görünmüyor. Günlük kullanıma uymayabilecek tematik yapısı, bu tür eserleri seven koleksiyonerlere hitap ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın üzerinde diyebilirim. Performans anlamında sizi üzmeyeceği kesin. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir. Yaz sıcaklarında boğucu ve ağır kaçabilir.

Oud Sapphire’yi kullanan kimi yorumcular kokusunu Maison Francis Kurkdjian’ın son zamanlarda dikkat çeken parfümü Oud Satin Mood’a benzetmiş. Bunu da küçük bir bilgi olarak vereyim.

Koku Güzelliği:10/6

2 Mart 2022 Çarşamba

Yves Saint Laurent – Rive Gauche Pour Homme (2003)

Yves Saint Laurent parfüm biriminin 2003 yılında hepimize sürprizi vardı. 1971 yılında piyasaya sürdükleri kadın parfümü Rive Gauche’nin erkek versiyonu biraz gecikmeli de olsa 2000’li yılların başlarında raflara çıktı. Dünya parfüm sektörüne geçmişinde önemli klasikler kazandıran Yves Saint Laurent kimseyi şaşırtmamıştı ve Rive Gauche Pour Homme, sıra dışı şekilde 1970’lı yıllara götürdü herkesi.

1960’lı yıllar ünlü erkek parfüm klasiği Brut’un at koşturduğu zamanlardı ve tarih sayfasının o anları aromatik fujerlerin gösterişli ve erkeksi geçidine sahne oluyordu. Brut’ün ardından gelen Azzaro Pour Homme ve Aramis’in maskülen klasikleri muhtemelen erkek parfümleri tarihinin en maço dönemiydi. 2000’li yıllardan sonra koku trendleri değişti ve şekerli, vanilyalı parfümler etrafımızı sardı. Oysa 2003 yılında dünyaya gelen Rive Gauche Pour Homme modernizme doğru değil de retro evrene yolculuğu seçmişti.

Rive Gauche Pour Homme’nin açılışı anason ve lavantayla gerçekleşiyor. Aromatik ve havada uçuşan baharatları görmezden gelmemek mümkün değil. Karanfil orta kısımdaki dumansı baharatların abiliğine soyunuyor. Baharatlar ağır ve şekerli değil aksine nostaljik ve kaliteli. Sonlarda fujer etkisi devam ederken köksü ve hippi davranmayan paçuliyle kapanış yapılıyor.

Karşımızda eski ve hatta sabunlu sayılabilecek dinamik, canlı ve yüksek kaliteli erkeksi arkadaş duruyor. Tabii ki günümüzün parfüm trendlerinin yanından geçmiyor. Tatlılık oldukça az, lavanta baskın ve geçmişin anılarını çağrıştıran yapısıyla bizi 1970’li yıllara ışınlıyor.

Rive Gauche Pour Homme’yi ilk kullandığım andan itibaren aklıma tabii ki Brut geldi. Faberge’nin efsane erkek parfümü Brut kendisinden sonra gelen kimi eserlere yol gösterdi. Rive Gauche Pour Homme’yi ağırlıklı olarak Brut’un çok daha kaliteli haline benzetiyorum. Ayrıca Penhaligon’s – Sartorial ile de aynı aileden olduklarını düşünüyorum.

Modern zamanlarda piyasaya sürülen bu nostaljik eser, kimileri tarafından baba parfümüne (benim babamın da Brut kullandığını anımsıyorum), berber dükkanı kokusuna (gerçekten de berber dükkanlarının içi garip şekilde böyle kokuyor) ve yüksek kaliteli traş köpüğüne benzetiliyor ki hepsine katılıyorum. Erkekler traş köpüğünün nasıl koktuğunu iyi bilirler ve Rive Gauche Pour Homme’yi en iyi tanımlayacak metafor traş köpüğü kokusu, buna şüphe yok.

Benim açımdan sorun şu ki bu tür traş köpüğü kokan erkek parfümleri ilgimi çekemiyor ve Rive Gauche Pour Homme’ye aşık olamadım. Kullanım anlamında da çok zevk alamadım. Yine de bu tarz parfümlerin en iyi ve kaliteli örneklerinden olduğunu belirtmeliyim.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk dakikalarda iyi, kısa süre sonra normale dönüyor. Otuz yaş üzeri erkeklere daha çok yakışacağını sanıyorum. Ilık ilkbahar-sonbahar dönemlerinde kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu sektörün en tanınmış isimlerinden Jacques Cavallier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5