Acca Kappa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Acca Kappa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mayıs 2020 Salı

Acca Kappa – White Moss/Muschio Bianco (1997)

İster ana akım ister niş markalar olsun, her parfüm üreticisinin en az bir tane popüler parfümü oluyor. Markalar, bazı parfümlerine fazlasıyla anlam yükleyebilir ya da önem verebilir. Pazarlama anlamında öne çıkarılan parfümler, genellikle eski tarihli ya da ilk parfümdür. Acca Kappa niş parfümevi de imza parfümü olarak White Moss’u vurguluyor. Diğer ismi Muschio Bianco olan White Moss, Acca Kappa’nın internet sitesinde “Değerli lavanta ve ardıç esansiyel yağları kullanılarak özenle hazırlanmıştır. White Moss, vücudu İtalyan baharının kokusu ve tazeliğiyle çevreler. Tatlı, şehvetli notaların uyumlu karışımı; hafif odunsular, amber ve misk. Hassas ve rafine doğal malzemelerle oluşturulmuştur. Erkekler ve kadınlar içindir. Acca Kappa’nın çağdaş klasiğidir.” cümleleriyle tanıtılmış.

White Moss’un açılışı sabunsu bergamotla gerçekleşiyor. Buradaki sabunsuluğun aldehitlerden geldiğini söyleyebiliriz. Başka bir ferah eleman olarak neroli de kullanılmış sanki. Üst notaları, pürüzsüz, saf, yüksek kaliteli ve durağan denebilir. Orta kısımda sabunsuluk devam ediyor. Burada misk devreye giriyor. Geri planda ardıç meyvesi var sanki fakat sabunsu misk öyle büyük yer kaplıyor ki ne lavanta ne de ardıç, yönetimi ele alamıyor. Kapanışta büyük değişim yok. Aromatik, sabunsu misk alt notaları domine ediyor.

White Moss ismini görünce yosun ya da meşe yosunu merkezli parfümle karşılaşacağımı düşünüp, meraklanmıştım. Kullanım döneminde yosuna pek rastlamadım. Belki de parfümün ismi White Musk olmalıymış. Çünkü White Moss, ağırlıklı olarak turunçgilli, sabunsu miskten oluşuyor. Genel yapıda büyük değişim yaşanmıyor. Düz çizgide ilerliyor. Derinliğe sahip olmadığı söylenebilir. Temiz ve basit kokuyor. Hiçbir zaman dinamik ve canlı değil.

White Moss için sanırım anahtar kelimeler temizlik ve huzur. Eğer ferah, sakin, zarif ve temiz kokan parfüm arıyorsanız çok iyi seçeneklerden birisi. Niş markaya yakışır derecede yüksek kaliteli, uyumsuzluk veya yapaylık barındırmıyor. Yumuşacık davranıyor. Kimi yorumcuların dediği gibi yeni yıkanmış nevresim veya bolca yumuşatıcı kullanarak yıkanmış beyaz tişörtler gibi kokuyor. Çoğu zaman huzur veriyor.

Kokusal olarak Azzaro – Chrome, Prada Amber Pour Homme ve Helmut Lang Eau de Cologne gibi parfümlerin tarafına yakın duruyor. Tıpkı ismi gibi bembeyaz kokuyor.

Kullandığım Eau de Cologne versiyonuydu ve tabii ki etrafa yayılımı zayıftı. Kalıcılığı EDC’ye göre fena değil. Bir de Eau de Parfum versiyonu varmış. Kadın-erkek herkes kullanabilir, cinsiyetsiz bir parfümü andırıyor. İlkbahar-yaz dönemi için uygun olacaktır. Beyaz ipek gömlek ve beyaz keten şort giyip bu parfümü kullanmak, size ayrı bir keyif verecektir.

Koku Güzelliği:10/6.5

12 Mart 2020 Perşembe

Acca Kappa – Giardino Segreto (2013)

Şöhretli İtalyan niş parfüm evleri kadar ön plana çıkmayı başaramayan Acca Kappa’nın 150 yılı aşkın geleneğe sahip olduğunu biliyoruz. Bu anlamda tarihi niş parfüm evi olarak saygı duyulmayı hak ediyor. Yolumun çok fazla Acca Kappa parfümleriyle kesişmediğini söyleyebilirim. Pek denk gelemediğimiz Acca Kappa markasının 2013 yılında piyasaya sürülen kadın parfümü Giardino Segreto’nun anlamının Gizli Bahçe olduğunu öğreniyoruz. Bu hoş isimden sonra daha da merak ettiğim Giardino Segreto’nun çiçeksi şipre olduğuna vurgu yapılmış Acca Kappa’nın internet sitesinde.

Resmi tanıtımında gül ve yasemin çiçeklerinin ağırlığından bahsedilmiş. Acca Kappa’nın usta parfümörleri tarafından zarif ve baştan çıkarıcı kadınlar için tasarlandığı duyurulmuş. Açıklanan notalarında pembe tane karabiber, Rose Royal William 1987, karanfil, Grasse gülü, ambrette tohumu gibi ilginç notalar bulunuyor.

Parfümün açılışı tatlı ve Arap esintili yoğun gül ve baharatlarla gerçekleşiyor. Kırmızı ve yüksek kaliteli gülü andıran ilk saniyelerde, karabiber ve karanfilin algılandığını belirteyim. Açılışı gayet gerçekçi ve çok başarılı olmuş. Orta kısma geçildiğinde gül yağlarını andıran gül esansı devam ediyor. Orta notaların geri planında yasemin var. Biraz hayvansı misk benzeri koku algıladım orta bölümde, acaba ambrette tohumundan mı geliyor? Sonlarda neyse ki hayvansılık kalmıyor. Müthiş bir gül ve kuru/buruk/hüzünlü paçuli birleşip, nefis kapanışı gerçekleştiriyorlar.

Giardino Segreto’nun gül merkezli olduğunu baştan söyleyeyim. Baştan sona kadar gül oldukça baskın ilerliyor. İkinci sınıflandırma olarak baharatlı, meyveli gül temasına sahip denebilir. Başlangıçta güle baharatlar eşlik ederken orta kısımda yasemini yanına alıyor gül. Sonlarda yasemini bırakıp, paçuliye yöneliyor. Yüksek kaliteli parfümün orta kısmı burnumu biraz zorladı, geri klan kısımlarına bayıldım.

Gizli bahçe anlamına gelen parfümün ismi bize, rengarenk güllerden oluşan hem modern hem de geleneksel bahçe vaat ediyor. Zaman zaman güle, öd ağacının da eşlik ettiğini sanıyorum ya da sadece öyle algı oluşturuyor. Ferah sayılamayacak Giardino Segreto, yarı kapalı, yarı karanlık parfüme benziyor. Kokusal anlamda Delina tarzından ziyade More Than Words – Noir de Noir tarafına yakın duruyor.

Kadın parfümü olarak satılan Giardino Segreto, gülün başrol oynamasıyla feminen tarafa yakın dursa da erkekler bence kullanabilir onu. Birçok niş markanın benzer gül parfümlerinin uniseks olarak pazarlandığını düşünürsek, Giardino Segreto’yu yoğun gül kokusu seven koku bağımlısı erkekler deneme listesine alabilir.

Güzel haberlere devam edeyim. Giardino Segreto’nun performansı gayet iyi diyebilirim. Kalıcılığı yüksek, etrafa yayılımı hiç fena değil. Eau de Parfum formunda. Sonbahar-kış dönemine yakışacağını düşünüyorum. Serin havada kullandığımda çok daha iyi tepkiler verdi.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Niche & Co. mağazasına teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7.5

14 Temmuz 2013 Pazar

Acca Kappa – Cedro



Acca Kappa – Cedro  Markanın erkek parfümlerinden.

1994 yılında Simon Kuper tarafından yazılan "Football Against the Enemy" isimli kitap İngiltere'de büyük yankı uyandırmıştı. Malum, İngilizlerin futbol sevgisi ve hatta futbolu ilk kendilerinin oynadıklarını iddia etmeleri sanırım bu kitabın böylesine başarılı olmasına sebep olmuştu. Sadece İngiltere'de değil dünyanın farklı ülkelerinde de ismini duyurmuştu bu kitap. Ülkemizde ise "Futbol Asla Sadece Futbol Değildir" ismi ile kitap evlerindeki yerini aldı. Bu cümle kalıbı daha sonra başka alanlarda da gönderme yapma anlamında kullanılır oldu dilimizde. Madem öyle bende bu trende uyayım ve şöyle değiştireyim kalıbı: "Saç fırçası asla sadece saç fırçası değildir."

Parfüm Merakı nereden çıktı saç fırçası dediğinizi duyar gibiyim. İlgi alanımız olan parfümlere pek yakın durmadığının farkındayım saç fırçalarının. Fakat 1869 yılında kurulan Acca Kappa markasının en bilinen endüstriyel ürünü muhtemelen saç fırçaları.

Haydi yine İtalya'ya gidelim. Daha geçtiğimiz haftalarda Parma şehrini ziyaret etmiş, Acqua di Parma markasını anlamaya çalışmıştık. Şimdi ise yolumuz Kuzey İtalya'nın Adriyatik tarafına bakan fakat denize kıyısı olmayan Treviso şehrine düşüyor. 1800'lü yılların ortalarında Hermann Krull isimli adam, Venice şehrine yerleşiyor. Burada ilk defa inci ithalatına başlıyor. Daha sonrasında ise Treviso şehrinin merkezindeki eski bir fabrikaya geçiyor. Orada yüksek kalitede saç fırçaları üretmeye başlıyor. İlerleyen yıllarda ise bütün Avrupa'ya satış yapmaya başlıyor. İşlerinin iyiye gitmesi sonucu farklı alanlara da ilgi duyuyor. Banyo ürünleri, aromatik yağlar ve güzellik ürünleri üretimine başlıyor. Tabiki yine kaliteden taviz vermeyerek.


150 yıla yaklaşan tarihi ile İtalya'nın güzellik ürünleri sektöründeki en önemli oyuncularından Acca Kappa, 1997 yılında ilk parfümünü çıkarmış. Bugün inceleyeceğim Cedro, markanın ikinci parfümü. Fakat artık üretimi LiboCedro ismi ile devam ettiriliyor.

Cedro, çiçeksi-baharatlı-odunsu olarak sınıflandırılmış kendileri tarafından. Tanıtımı şöyle yapılmış: "Yoğun, ferah balzamik ve odunsu notalar içeren özgün bir koku. Kakule, bergamot, adaçayı ve karanfilin değerli esanslarının benzersiz, dinamik karışımı."

Parfümün başlangıcı buruk, temiz, pürüzsüz ve faklı turuçgille başlıyor. Öyle bildiğimiz portakal kokusu değil. Kolonyamsı bergamot diyesim var. Biraz da lavanta hissediyorum açılışta. Ferah sayılabilecek ama oldukça ciddi ve resmi. Benzerine rastlamadım diyebilirim. Aşık olduğumu söyleyemesem de başarısız değil. Yüksek kaliteli ama bana göre olmadığını düşünüyorum. Orta notalara geçildiğinde oldukça değişiyor kokusu. Bergamot artık hissedilmezken başrole plastiğimsi deri, karanlık odunsu notalar ve azıcık da menekşe geçiyor. Biraz da aromatik otlar. Adaçayı, kekik veya fesleğen. Fakat aromatik otlar deri-koyu odunsulara destek vermek için oradaymış izlenimi veriyor. Olaya fazla karışmıyor. Bu kısım da yine çok pürüzsüz. Fakat benim için harika değil. Alt notalarda ise karakter yine değişiyor. Parfüme ismini veren sedir ağacı artık daha hissedilir oluyor. Misk ise hatırı sayılır derece de destek veriyor. Biraz da amber algılıyorum. Bu kısımda hafiften sabunsuluk var. Ne yazık ki alt notalar, üst ve orta notalar kadar rafine ve pürüzsüz değil. Böylece de tenden ayrılıyor.


Cedro, isminden de anlaşılacağı üzere sedir ağacı teması ağırlıklı. Başlangıcını saymazsam orta kısımdan itibaren devreye giren sedir ağacı ağırlığını hissettiriyor. Her ne kadar orta kısımda biraz geri planda kalsa da son kısımda artık hakimiyeti eline alıyor sedir ağacı.

Sedir, bir çok parfümün alt notalarında kullanılıyor. Hatta en çok kullanılan odunsu nota muhtemelen sedir ağacıdır. Aynı kabe samanı, amber, misk gibi parfümlerin kalıcılıklarını arttırmak için başvurulan güvenli adreslerden birisi. Burada ise tekdüze sedir ağacı kullanımına rastlamadım. Tam tersine oldukça değişken yapısı var. Alt, orta ve alt notalar ayrımları çok belirgin. Parfüm üç ana sac ayağını size fazlasıyla hissettiriyor. Bu anlamda yeterince kompleks diyebilirim.

Acca Kappa, niş marka olarak kabul ediliyor. Her ne kadar parfümleri diğer niş rakiplerine göre daha makul fiyatlara satılsada kalite anlamında ödün verilmemiş olması memnunluk verici. Cedro, üst ve orta notalarda yüksek kaliteli olduğunu size hatırlatıyor. Pürüzsüz ve rafine hali çoğu niş parfümlerde bile artık kolay kolay bulunamıyor. Fakat son kısımlarda ahenk biraz bozuluyor. Özellikle misk sıradan kullanılmış. Sedir ağacı ile aralarında güzel uyum sağlanamamış. O kadar kusur her parfümde olabilir tabiki.

Cedro, bence odunsu notalar, erkeksi çiçekler ve deri hakimiyetinde. Fakat buradaki odunsuluk, Gucci Pour Homme'daki gibi tütsüye kaçan cinsten değil. Burada daha aromatik otlar, yeşillikler ve karanlık ağaçların hakimiyeti var. Günümüzün modern parfümlerinde rastlanan iç bayan tatlılıktan eser yok. Benden sürekli odunsu parfüm önerisi isteyen arkadaşlara tavsiye edebilirim. Fakat niş marka olduğundan hem fiyatlar ana akım arkadaşlara göre biraz yüksek hem de bulması zor olabilir.


Yine de kendime çok yakın bulmadım kokusunu. Büyük boy şişesini alıp kullanacağımı sanmıyorum. Fakat kalitesine ve farklı tarzına saygı duydum. Garip şekilde orta kısımlarda Fahrenheit'e benzediğini düşündüm. Ama onun çok daha rafine hali gibi. Muhtemelen o karanlık deri benzeri koku böyle hissetmemi sağladı. Belki de bana öyle geliyor.

Genel yapısı itibariyle sıcak yaz günleri dışında her zaman kullanılabilir. Bazı yorumcular çok ferah koktuğunu söylemişler. Bence o kadar da ferah değil. Hatta orta kısımdaki karanlık odunsu notalar, sonbahar kullanımına daha yakın gibi duruyor. Yine de sıcak temmuz ayında kullanmama rağmen rahatsız etmedi beni.

Parfümümüz Eau de Cologne (EDC) konsantrasyonunda. Bu durum kalıcılığına pek yansımamış. Bence yeterli kalıcılığı. Fark edilirliği biraz düşük geldi bana.

Cedro erkek parfümü olarak sunulmuş. Bence de gayet doğru tanımlama. Epey erkeksi tarzı olduğunu kabul etmek gerek. Sanki 25 yaş ve üstündeki arkadaşlara uygun olacağına dair izlenim oluştu bende. Tabiki karar sizin.


Artıları:
+ Yüksek kalitesi ve rafineliği gözden kaçmamalı.
+ Günümüzün bol tatlılık barındıran odunsu parfümlerinden bıkanlar için kaçış planı olabilir.

Eksileri:
- Sonlarını pek sevemedim.
- Orta kısımdan itibaren ortaya çıkan o garip karanlık deriye ısınamadım.
- Genel olarak herkesin sevebileceği gibi değil.

Koku Güzelliği:10/6.5