“Kükreyen Yirmiler (Roaring Twenties), batı toplumunda ve batı kültüründe 1920’li yıllara işaret eder. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da, özellikle de Berlin, Chicago, Londra, Los Angeles, New York, Paris ve Sidney gibi büyük şehirlerde belirgin kültürel üstünlüğe sahip ekonomik refah dönemidir. 1922’de Paris’te “Bœuf sur le Toit” kabaresi açıldı ve hemen gece hayatının merkez üssü oldu. Dumanlı, bohem atmosferinde Flappers, Charleston ve Black Bottom’da doğaçlama caz müzikleriyle dans edildi. Kükreyen Yirmili yılların geceleri, caz ve java müziğinin ritmine göre hareket ediyordu. Bu egzotik enerji dalgasından ilham alan Coco Chanel, sizi egzotik çiçekler ve afyonlu kokularla dolu uzak adaların sakin, bilinmeyen sularına götüren duyusal ve baharatlı Bois des Iles’i piyasaya sürdü.”
Chanel’e göre kadınlar için tasarlanan ilk odunsu parfüm Bois des Iles, kokular evreninin önemli klasiklerinden birisi olarak tarihteki yerini aldı. Chanel’in bu ünlü kadın parfümü, ilerleyen yıllarda tabii ki reformülasyonlar geçirdi. Chanel’in internet sitesinde Bois des Iles için sandal ağacı, ylang ylang ve tonka fasulyesi notaları öne çıkarılmış.
Bois des Iles’in açılışı tatlı ve eski meyvelerle gerçekleşiyor. Tozlu şeftali ve neroliyi andıran meyvelere tabii ki aldehitler eşlik ediyor. Orta kısımda meyvemsilik devam ederken, çiçekler karşımıza çıkıyor. İris çiçeği ve gülü andıran çiçeklere sanki menekşe de destek veriyor. Sonlarda harika sandal ağacı, vanilya ve meşe yosunu sizi mest ediyor.
Bu parfümün 1920’li yıllardan günümüze geldiğini biliyoruz. Kokusal anlamda kullandığım çok eski ve tarihi parfümleri hem andırıyor hem de günümüzde kullanıma yakın duruyor. Parfümün üzerinde baştan sona dolaşan sabunsu-pudralı aldehitler onu, 1920’lere geri götürüyor. Oysa neredeyse baharatlı ve hatta şaşırtıcı şekilde dumansı tütünsü (umarım yanılmıyorumdur) tarafı 1980’li yılların erkek kokularını bile hatırlatıyor. Hatta çoğu kullanıcının Bois des Iles’i, Chanel’in ünlü erkek parfümü Egoiste’ye benzetmesi yeterince enteresan. Kullanım döneminde ben de azıcık benzerlik hissettim Egoiste ile Bois des Iles arasında. Hatta bazı parfüm severlerin Bois des Iles’i, Guerlain’in Samsara’sına benzetmesi daha da ilginç. Evet, Bois des Iles’de sandal ağacı var ama Samsara’daki kadar yoğun ve burun yakıcı olarak kullanılmamış.
Bois des Iles, çok güzel bir Chanel parfümü. Tabii ki kadın kullanımına yakın. Yüksek kaliteli ve nostaljik kokuyor. Bu haliyle yirmili yaşlarındaki hanımefendilerden ziyade, kırk yaş ve üzeri kadınlara uyum sağlayacağını düşünüyorum. Derin ve retro kokusu, denemeye değer.
Efsanevi parfümör Ernest Beaux’un tasarladığı Bois des Iles’i sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak iyi fikir. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı ilk saniyeleri saymazsak biraz düşük kalıyor.
Koku Güzelliği:10/7.5