Laura Biagiotti
– Roma Uomo (1995)
İtalya,
sanat ve tarihin yanyana yürüdüğü kültürel ve güzellik dolu bir yolculuğun ismi
belki de. İtalya'yı ve onun kültürünü bir cümleyle özetlemek adil olmaz.
Dünyaya 14. yüzyıldan itibaren "Rönesans" isimli mucizeyi armağan
eden İtalya, gezegenin kaderini de bir anlamda değiştirmişti. Sanat, felsefe ve
din anlamında bambaşka bir bakış açısını simgeliyordu Rönesans. Hümanizmayı
önceleyen, insanı "küçük evren" olarak gören kocaman bir sistemin
adıydı Rönesans.
İtalya'nın
köklü ve görkemli tarihinde, dünyanın en büyük imparatorluğundan (Roma) tutun
da yüksek sanatın müthiş örneklerine sahip kadim geleneğin izlerine
rastlayabiliriz. İtalya, her anlamda Batı kültürü için önemli ve vazgeçilmez.
Hem dini anlamda hem sanat anlamında hem mimari anlamda hem de düşünsel
anlamda.
Köklerini
İtalya'nın tarihinden alan bir marka ve aynı zamanda parfüm olarak karşımıza
çıkıyor Laura Biagiotti ve onun Roma'sı. Bayan Laura’nın, Roma isimli
parfümlerinin (erkek ve kadın) ilhamlarını İtalya'nın sanatından ve kültüründen
aldığını söylemesine şaşırmadım. 1988 yılında önce kadın parfümü olarak çıkan
Roma'nın 1995 yılında Uomo isimli erkek kardeşi de dünyaya geldi. Avrupalı ve
özellikle İtalyan parfümseverler arasında önemli yeri olan Roma Uomo, ülkemizde
de geçtiğimiz yıllarda oldukça ilgi görüyordu. Gerçi aradan geçen zaman ve
piyasadaki onlarca yeni parfümün istilası, birçok şeyi değiştirdi. Eski
parfümlerin pabucu dama atıldı ve yerine janjanlı şişeli yeni nesil parfümler
geldi. Tabii Roma Uomo gibi parfümlerin her zaman sadık kullanıcıları vardır.
Fakat nereye kadar?
Roma
Uomo, 1990'lı yılların sevilen parfümlerindendi ve onun için modern klasik
diyebiliriz sanırım. 1995 yılında piyasaya sürüldüğünü düşündüğümüzde
formülünde küçük değişiklikler yapıldığını varsayabiliriz. Kendi sitelerinde
Roma Uomo'nun şu özelliklerinden bahsedilmiş: "zamansız şıklık, romantizm
ve modernliğin karışımı, kompleks, sofistike ve zengin".
Roma
Uomo'nun açılışı lezzetli bir portakal-mandalina işbirliğiyle gerçekleşiyor.
Ortalama tatlılığa sahip portakal modern ve doğal kokuyor. Güzel başlıyor Roma
Uomo. İlerleyen dakikalarda orta notalarla karşılaşıyorum. Ferah olmayan buruk
portakal hala etkili. Farklı olarak reçineler ekleniyor portakala. Tatlılık
biraz daha artıyor. Reçineler, kokuyu ağdalı hale getiriyor. Orta bölümde
dikkatimi çeken ise geri planda bulunan parlak yapaylık. Muhtemelen amberden
kaynaklanıyor bu yapaylık. Belki de odunsu notalardan geliyor. Nereden gelirse
gelsin oldukça rahatsız edici ve can sıkıcı. Orta kısmı başarılı bulmadım. Son
bölümde büyük değişim yok. Orta kısımdaki metalik yapaylığa sahip reçineli
portakal devam ediyor. Zaten çok zayıflıyor kokusu alt notalarda. Kapanışı da
ilgi çekici değil.
Roma
Uomo'nun şişesine baktığınızda gördüğünüz turuncu rengi aynen kokusuna da
yansıtmış. Evet parfüm portakal ve turunçgiller üzerine inşa edilmiş. Fakat çok
ferah ve taze portakal düşünmeyin. Hüzünlü, buruk, neredeyse şekerli portakala
orta kısımda eklenen reçineler ve kadifemsi metalik-parlak amberden oluştuğunu
söyleyebilirim genel konseptin. Açıkçası başka da bir şey algılayamadım.
Zaten
Roma Uomo, çok derin, karmaşık ve anlaşılması zor değil. Oldukça basit, tek
düze ve düz çizgide ilerliyor. Ne yalan söyleyeyim şaşırtmıyor, hayran
bırakamıyor ve umut vaat etmiyor. Bir kere orta kısımdan itibaren oldukça yapay
ve vasat koktuğu izlenimi veriyor. Kalite hissiyatı başlangıcı dışında düşük.
Koku güzelliği anlamında da benim için hayal kırıklığı.
Tabii
Roma Uomo'da İtalyan markalarının sevdiği turunçgil ve portakal teması baskın.
Fakat Acqua di Parma'nın parfümlerindeki yüksek kaliteli turunçgilleri unutun
çünkü buradaki portakal-mandalina kullanımı yapay reçinelere feda edilmiş.
Keşke yapay odunsuların yerine turunçgillerin ağırlığı arttırılsaymış.
Oldukça
merak ediyordum Roma Uomo'yu. Zamanında bu kadar sevilen bir parfümün nasıl
kokacağı elbette ki ilgi alanım içindeydi. Bilemiyorum belki de reformülasyon
sonucu bu hale gelmiştir kokusu. Fakat bu haliyle bir şişesinin alınmaması
durumunda fazla kaybınız olmayacağını söyleyebilirim.
Sıcak
kokusu onu sonbahar-kış kullanımına yaklaştırıyor. Serin ilkbahar günleri de
uygun olacaktır Roma Uomu'yu teninize uygulamak için. Sıcak yaz günlerinde ise
bence rahatsız edici olacaktır. EDT konsantrasyonuna sahip. Kalıcılığı ve farkedilirliği
zayıf.
Not:
Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku
Güzelliği:10/5.5