Chanel – No.19
(1971)
"Bir
gün Ritz otelinden çıkmış yürürken, aniden omzuma bir elin dokunduğunu
hissettim ve arkamı döndüm. Tanıdığım birisi değildi. Amerikan aksanıyla
konuşmaya başladı ve bana şöyle söyledi: ‘Özür dilerim, ben ve iki arkadaşım
parfümünüzün ismini öğrenmek istiyoruz.’ Benim gibi yaşını başını almış bir
kadının, sokakta parfümünün ismini sormak için bile durdurulmuş olması kötü bir
şey mi!"
Moda
dünyasının muhtemelen en önemli ismi Coco Chanel, kendisiyle yapılan bir
söyleşide başından geçen bu ilginç olayı tüm samimiyetiyle anlatıyor. Seksen
sekiz yıllık ömrüne büyük başarılar sığdırmış bu ikonik isim, kıyafet
tasarımlarına olduğu kadar parfümlerine de büyük önem veriyordu. Hatta
numaralara olan takıntısı yüzünden bazı parfümleri ismini sayılardan alır. Mesela
dünyanın en ünlü parfümü No.5, No.46, No.22, No.18 ve bugünkü konuğum No.19.
Parfümün ismindeki 19 rakamının muhakkak ki anlamı var. Bayan Chanel'in 19
Ağustos olan doğum gününün anısına parfümün ismi No.19 seçilmiş.
No.19'un
bayan Chanel'in en sevdiği imza parfümlerinden olduğu söylenir. No.19, 1970
yılında oluşturulmuş ve 1971 yılında piyasa sürülmüş. Coco Chanel'in 1971
yılında öldüğünü düşünürsek, No.19'u uzun süre kullanamadan hayata gözlerini
yumduğunu söyleyebiliriz. Neyse ki bayan Chanel, No.19'u görmüş, onu kullanmış
ve çok sevmişti. İşte 2015 yılının sıcak geçen Mayıs ayının ortalarında, bir
koku sever, Matmazel Chanel'in en sevdiği koku hakkında bir şeyler karalamak
ister.
Kendi
sitelerinde No.19'un "Yeşil notaların ve çiçeklerin zengin karışımından,
odunsu vetiverden ve şipre karakterinden" bahsedilmiş. Parfümü üzerime
sıktığımda karşıma klasik Chanel aldehitleri çıkıyor. No.5'de vücut bulan ferah
sabunsu çiçekler, No.19'un üst notalarını da süslemiş. Tek fark burada daha
ferah ve aromatik. Eski tarz limon, bergamot ve aromatik otların destek verdiği
aldehitler biraz kadınsı ama gayet rafine. Başlangıcı nostaljik, buruk ve
yüksek kaliteli. Açılışını beğendim. Orta kısma geçildiğinde sabunsu çiçekler
ve dolayısıyla çiçeksi yapının azaldığını görüyoruz. Orta bölümde müthiş bir
meşe yosunu kendisini gösteriyor. Biraz gül var ama gayet ferah kullanılmış.
Tabii parfümün önemli notası süsen (iris) çiçeğini unutmamak gerekiyor. Orta
notalar beklediğim kadar kadınsı değil hatta rahatlıkla erkek kullanımına
uygun. Başlangıçtaki ferah yapı, orta kısımda daha da artıyor. Limon ve
aromatik otların parmağı var bu ferahlıkta. Parfümün en sevdiğim yeri orta
bölüm oluyor. Koklamaktan kendimi alamıyorum adeta. Geleyim son kısma. Alt
notalarda ferah kullanılmış vetiver tam istediğim gibi. Zaten kapanışta vetiver
büyük rol oynuyor ve Chanel'in kalitesini size sonuna kadar sunuyor. Son kısmı
da sevdim.
No.19,
başlangıçtaki sabunsu çiçeksiliği hemen üstünden atarak ilerleyen saatlerde
şahane bir aromatik yeşil şipreye dönüşüyor. Limon ve aromatik otların mükemmel
verilişi ve çiçeklerle uyumu görülmeye değer. Çiçeksilik derken sanırım No.19'u
hiç bir zaman kadın parfümü olarak göremeyeceğim çünkü onu rahatlıkla erkekler
de kullanabilir. O, Yves Saint Laurent Pour Homme, Acqua di Parma Colonia, Eau
de Guerlain, New York düzleminde ilerleyen, pürüzsüz ve nefis bir eser.
Onlardan farkı biraz daha sabunsu ve çiçeksi. Hele ki orta bölümdeki aroma için
kelimeler yeterli olmayabilir. Bu tür limonlu, meşe yosunlu aromatik şipreleri
sevdiğim için No.19'a böylesine övgüler yağdırıyor olabilirim. Eğer sizin bu
tarz eski kafa parfümlerle aranız yoksa almadan önce muhakkak denemenizi
tavsiye ederim.
Sanırım
No.19'un biraz "eski" koktuğunu söyleyebilirim. Kimileri onu modası geçmiş
bile bulabilir. Evet günümüzün parfüm trendlerine hiç uymuyor. Şekerli baharat
bombası değil. Sonları da yapay sedir ağacı kokmuyor. Limonlu meşe yosunu ve
enfes vetiverli yapısı, onu "gizli hazine" klasmanına yükseltiyor.
Yaşı otuz hatta otuz beş üzeri olan arkadaşlara gözüm kapalı öneririm. Onu
kullanınız ve gerçek bir parfüm nasıl olur şaşırınız. No.19'u kullandıktan
sonra diğer parfümlerde hep bir şeyler eksik ya da yanlış gelebilir size.
Şimdiden uyarayım.
Her
şey yerli yerinde ve olması gerektiği gibi. Sivri uçlar yok, uyumsuzluk yok,
zorlama yok. Tatlılık az, sabunsuluk kokunun genelinin üstünü yumuşacık örtü
gibi sarıp sarmalıyor ama abartılı değil. Çiçekler saf, temiz ve taze. Vetiver
köksü, ıslak ama akuatik değil. Ve bence az da olsa orta bölümden itibaren
tuzluluk mevcut. Umarım yanılmıyorumdur.
O,
sadece kadın parfümleri kategorisinin değil, kokular evreninin en özel
karışımlarından birisi. Müthiş bir klasik. Saygı görmeyi sonuna kadar hak
ediyor. Çok zengin ve karmaşık değil. Notalar net, her biri taptaze ve doğal.
Bir tarafıyla dişi ve çekici, diğer tarafıyla erkeksi, mesafeli ve ciddi. Belki
de onun kokusu Coco Chanel'in karakterinin bir yansıması. Hayatı boyunca
sürekli yalnızlıktan kaçan fakat hiç bir zaman yalnız kalmaktan kurtulamayan
bir kadının yani Matmazel Chanel'in hikayesini anlatıyor No.19. Bu parfümü
sürüp, Paris'te yaşadığı otelden çıkarak kaldırımda yürüyen Coco'nun yanımdan
geçtiğini düşlüyorum, üzerinden yayılan No.19 ile birlikte. Belki de bundan
önceki hayatımda Coco Chanel'i, Ritz'in çıkışında durduran ve ona parfümünü
soran erkek bendim. Kim bilir.
No.19'un
üç farklı formu var. EDT, EDP ve Parfum. Benim kullandığım EDP olanıydı.
Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği, başları dışında yüksek değil. Soğuk kış
mevsimi dışında her zaman kullanılabilir.
Parfümün
tasarımını Chanel'in efsane parfümörü Henri Robert yapmış. Luca Turin'in
kitabında yeşil çiçeksi olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden dört puan
verilmiş.
Son
söz: Değerli Gabriel Chanel, bu harika parfüm eminim ki sizi, doğum gününüzü ve
sizden geriye kalan güzel eserlerinizi çok uzun yıllar başka insanlara
aktarmada yardımcı olacak. Kabrinizde rahat uyuyunuz.
Koku
Güzelliği:10/8.5