2012 yılında bir koleksiyoncunun, Umman sultanı Kabus için hazırlanan ve sadece yarım çay kaşığı kadar olan, yüzyıllık öd ağacından elde edilen yağa yedi bin dolar ödemesi çok şeyi anlatıyor. Yarım çay kaşığı öd ağacı yağı için yedi bin dolar!
Orta Doğu uygarlığının önemli koku sembollerinden öd ağacının, kötü kokuları maskelemekten öteye, kültürel, tıbbi ve dini alanlarda kullanıldığını biliyoruz. Bana abartılı gelen “Sultanların kullandığı en güçlü afrodizyak kokusu” söylencesi, mitolojik anlamda kulağa hoş geliyor olsa da, pek gerçekçi değil.
2013 yılında Orta Doğu pazarına yönelik hazırlandığı söylenen Versace Pour Homme Oud Noir, markanın 2008 çıkışlı Versace Pour Homme’unun devam parfümü olarak değerlendirilmiş. Gerçi Versace Pour Homme ferah, sucul ve yazlık bir kokuyken, Oud Noir, oldukça koyu, karanlık ve sıcak yapıya sahip. Versace Pour Homme ile Oud Noir’in şişelerinin, renkleri dışında aynı olması da devam parfümü iddiasını güçlendiriyor.
Parfümün başlangıcı ferah olmayan bergamot, koyu aromatik otlar ve paçulinin birleşimiyle gerçekleşiyor. Olgun ve derin bergamot daha önce hiç böyle karşıma çıkmamıştı. Aromatik otlarla uyumu harika bergamotun. Başlangıçtaki tozlu hissiyat yüksek ihtimalle paçuliden geliyor. Üst notaları nefis. Orta kısma geçildiğinde koyu hava devam ediyor. Bu kısımda parfüme ismini veren öd ağacı ortaya çıkıyor. Ona geri planda kuru ve tatlı olmayan deri eşlik ediyor. Başlangıcı kadar güzel olmasa da fena değil orta bölüm. Son kısımda yine değişim var. Alt notalarda odunsuluk bariz. Sedir ağacına benzettiğim ağaçsılık, rafine ve ilginç değil. Hatta yapaylık sınırında. Vasat kapanışı hayal kırıklığı yaşatıyor ne yazık ki.
Versace Pour Homme Oud Noir, üst ve orta kısımda gayet mesafeli, karanlık ve koyu. Siyah şişesinin hakkını verircesine depresif. Sevmesi zaman isteyen esere benziyor. İlk kullanımlarda çözemediğim karakterini, zamanla anlamaya başladım. Bu anlamda 1-2 defa kullanmakla karar verilmemesi gerekiyor. Biraz şans tanıyın ona.
Kimi öd parfümlerinde rastladığımız gül, neyse ki Oud Noir’de yok. Buradaki öd kullanımı kuru deri, azıcık baharatlar ve aromatik otlarla desteklenmiş. Öd ağacının bu tür kullanımını daha sevilebilir buluyorum. Başlangıcı ve orta kısmı hakkında düşüncelerim gayet olumluyken, son bölümde işler pek istediğim gibi gitmiyor. Yine de ana akım markaların içinde kendisine rahatlıkla yer bulabilir.
Keşke başlangıcındaki gibi devam etseymiş Oud Noir. Tozlu paçulinin ve derin otsuların karışımı açık ara parfümün en sevdiğim kısmı oluyor. Aslına bakılırsa ismindeki oud, parfümün genelinde büyük yer tutmuyor. Öd notası, orta kısımda kendisini gösteriyor ve kapanışta yerini ağaçlara bırakıyor. Bu anlamda çok yoğun öd kullanımına sahip değil.
Sonuç olarak geneli değerlendirdiğimde harika olmasa da biraz Montale havası var kokusunda. Oud Noir’de, kimilerinin ilaç-hastane ikilisine benzettiği öd, bence o kadar rahatsız edici değil. Derinin öd ile uyumu orta kısımda parfüme farklı hava katıyor. Bence son kısmı dışında başarılı bir deneme Oud Noir.
Eau de Parfum (EDP) formunda. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği düşük. İlk patlamadan 15-20 dakika sonra tene oldukça yaklaşıyor kokusu. Kıyafette de sonuç değişmedi. Bu anlamda performansı biraz sorunlu. Tam bir kış kokusu. Yaş olaraksa yirmi beş ve üzerindeki arkadaşlara önerebilirim.
Parfümün tasarımını Domitille Bertier yapmış. Bertier hanım daha önce Burberry, Cacharel, Lancome, Lanvin, Roberto Cavalli gibi bilinen markalara parfümler tasarlamış. Şişesinin Thierry de Baschmakoff tarafından tasarlandığı söyleniyor, umarım doğrudur.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/6.5