Carolina Herrera etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Carolina Herrera etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2021 Cumartesi

Carolina Herrera – 212 Sexy Men (2006)

“Çekici, taze, baştan çıkarıcı. 212 SEXY, mandalina ve bergamotun manyetik enerjisiyle açılan canlı 212 koleksiyonuna daha baştan çıkarıcı koku profili getiriyor. Amber ve ahşabın temel notaları klasik erkeksi duyarlılığı yansıtırken, vanilya dokunuşu kokuya çekici görünüm kazandırır.”

Carolina Herrera’nın başarılı erkek parfümü 212 Men’in ardından 2006 yılında devam kokusu Sexy Men versiyonu karşımıza çıktı. Yukarıdaki tanıtım cümleleriyle pazarlanan 212 Sexy Men, Carolina Herrera tarafından oryantal vanilyalı olarak sınıflandırılmış. Parfümün açılışı kremsi vanilyayla gerçekleşiyor. Bir parça naneyi andıran vanilya, orta kısımda çikolatamsı hissiyatını artırıyor. Geri planda kakule benzeri serin baharatları zar zor algılıyoruz. Sonlarda vanilya ve sandal ağacıyla tenden ayrılıyor.

212 Sexy Men, lezzetli, tatlı vanilya kokusuna sahip. Baştan sona, çikolatamsı sütsü vanilya hissiyatı değişmiyor. Bu anlamda tek düze ilerlediğini ve pek değişmediğini söyleyebilirim. Kokusal anlamda günümüzün modern vanilyalı erkek parfümlerinin tipik örneği denebilir. Kalite anlamında idare eden, fazlaca tatlı, yanık vanilyalı gibi davranan 212 Sexy Men, çoğu kadın-erkek için rahatlıkla sevilebilecek arkadaşa benziyor. Büyük kitlelere hitap eden 212 Sexy Men, klişe derecesinde başarılı ticari girişim olarak görülebilir. Onun fazlasıyla basit kökleri, harika parfümü bize vaat etmiyor. Ortalama lezzetteki vanilyalı çikolataları andırıyor.

Bazı parfümler vardır, hakkında söylenecekler sınırlıdır. 212 Sexy Men, sanırım bu tür bir eser. Eğer ortalama vanilyalı parfüm arıyorsanız, denemekten zarar gelmez. Çoğu kullanıcının 212 Sexy Men’i, Le Male’ye benzetmesini anlayabiliyorum. 2006 yılında raflardaki yerini alan 212 Sexy Men, Le Male’nin aromasını fazlasıyla andırıyor. Basit bir Le Male benzeri diyebiliriz sanırım 212 Sexy Men için.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı yumuşak seyrediyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu sektörün ünlü iki ismi Alberto Morillas ve Rosendo Mateu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

17 Kasım 2020 Salı

Carolina Herrera – CH (2007)

Carolina Herrera’nın ilk defa 2007 yılında raflara çıkarttığı kadın parfümünün adı CH’ydi ve kırmızı deriyle benzenmiş şık şişesiyle ilgi çekmeyi başarıyordu. 2009 yılında erkek versiyonu CH Men çıktı. 2020 yılı itibariyle otuza yaklaştı CH isimli devam parfümleri. Bu tür serilerin her zaman en ilgi çekici parfümü ilk kokudur ve CH’nin 2007 çıkışlı kadın parfümünü kullanıyorum bir süredir.

Carolina Herrera’nın internet sitesinde CH, çiçeksi olarak sınıflandırılmış ve tanıtımında beş tema öne çıkarılmış: Paçuli, gül, bergamot, greyfurt ve yasemin. CH’nin ilk saniyeleri ferah sayılabilecek şekerli modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Meyvemsi başlangıçta greyfurt ve bergamot tabii ki önemli yer tutuyor. Hoş, tanıdık ve leziz üst kısımdan sonra orta bölüme geçiliyor. Burada çiçeksiliğin arttığını ve paralel olarak kadınsı hissiyatın ağır bastığı söylenebilir. Yaseminin rahatsız edici baskınlığı orta kısmın hafiften metalik yapaylıkta gerçekleşmesini sağlıyor. Yüksek kaliteli olmayan orta bölümden sonra kapanışta odunsu-deri öne çıkıyor. Ne yazık ki alt notalar da doğallıktan ve yüksek kaliteden uzak gerçekleşiyor.

CH, üst-orta kısımda meyveli çiçeksi tarafa yakın dururken, kapanışta odunsu paçuli temasına evriliyor. Onu yeni nesil feminen-yapay-kadifemsi-çarpıcı kadın parfümleri segmentine dahil edebiliriz. CH, kontrollü steril yapaylığı, modern tatlılıkla birleştiriyor.

Carolina Herrera’nın internet sitesinde alt notalarda paçuliyle birlikte pralin dikkatimi çekiyor. Parfüme çikolatamsı hissiyat vermesini beklediğim pralinin paçuliyle birleşimi tabii ki ünlü Mugler – Angel çağrışımı yapıyor. Uygulamada, CH’nin Angel’a büyük benzerliği bulunmuyor. Carolina Herrera’nın Angel’ı taklit etmek isteyeceğini sanmasam da resmi olarak açıklanan notalarda Angel esinlenmesi var gibi.

Sonuç olarak CH, biraz dağınık, kalite anlamında iyi yerde durmayan, baş ağrısı yapmaya müsait, parfümler dünyasında fazla söyleyecek sözü olmayan arkadaşlardan birisi olarak değerlendirilebilir. CH, büyük beklentim olan parfümlerden değildi ve hayal kırıklığına uğramamış olmak da benim için yeterli.

Çoğu kadın parfümünün aksine Eau de Toilette formuna sahip. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Sonbahar-kış dönemi parfümü olduğu açık. Günlük kullanımdan ziyade akşam dışarı çıkmalarına uyum sağlayabilir.

CH’yi Olivier Cresp ve Rosendo Mateu birlikte tasarlamışlar.

Koku Güzelliği:10/5

15 Ağustos 2020 Cumartesi

Carolina Herrera – Chic (2002)

Carolina Herrera’nın 2002 yılı çıkışlı kadın parfümü Chic, markanın yeni nesil kokularını temsil ediyor. Chic Woman’dan bir yıl sonra Chic’in erkek versiyonu da piyasaya sürülmüştü. Her ne kadar 212 serisi kadar büyük satış rakamlarına ulaşamasa da Chic isimli parfümler varlığını sürdürmeye çalıştı. Muhtemelen artık üretimi bitirilen Chic’in kadın versiyonuyla tanıştım kısa süre önce.

Carolina Herrera’nın internet sitesinden kaldırıldığını düşündüğüm Chic’in kadın versiyonu için bir süredir üretiminin bitirildiğine dair duyumlar geliyor. Kuvvetle muhtemel doğru olan Chic’in üretiminin sonlanmasıyla artık bu parfüme ulaşmanın mümkün olmayacağını söyleyebiliriz. Kullanım döneminde çiçeksi tarafa yakın bulduğum Chic’in açılışı beyaz sabunsu çiçeklerle gerçekleşiyor. Portakal çiçeği, zambak ve frezyadan oluşan üst notaları gayet kadınsı, çiçeksi ferah/sucul tarafa yakın duruyor. Orta kısımda frezyaya gül ekleniyor ki bu iki nota kadın parfümlerinde sıkça birlikte kullanılıyor. Başlangıçtaki nemli beyaz çiçekleri andırıyor orta kısımdaki yapı. Sonlarda değişim yok. Hafiften odunsuların ve miskin eşlik ettiği kapanışı oldukça zayıf denebilir.

Chic, ortalama sabunsu ferah beyaz çiçek-gül parfümüne benziyor. Kokusal formu gayet tanıdık, çokça tekrar edilen, yaratıcı olmayan basit ve düz çizgide ilerleyen yapısıyla, masum kadın parfümlerinin devamı gibi adeta. Kalite anlamında üst düzey değil ve uzun süreli kullanımlarda benim için süper sıkıcı olacağına eminim.

Ilık ilkbahar dönemine uyacak Chic, duru bir bahar parfümü olmanın ötesine geçemiyor. Zaman zaman Avon’un bazı kadın parfümlerini andıran yapısıyla, ağır olmayan koku arayan hanımefendilerin ilgisini çekebilir. Onun dışında uzun uzun bahsedilecek tarafı bulunmuyor.

Chic’i kullanan hanımefendilere bakılırsa kapsamlı reformülasyondan geçmiş ve güncel versiyonu pek başarılı bulunmamış. Muhtemelen kullandığım yeni şişelerden birisiydi ve çok iz bırakamadı hafızamda.

Eau de Parfum formundaki Chic’in kalıcılığı ve etrafa yayılımı ortalamanın altında. Kokusunu Alberto Morillas ve Jacques Cavallier gibi sektörün en popüler parfümörleri tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

9 Nisan 2020 Perşembe

Carolina Herrera – 212 VIP Men (2011)

1990’ların sonunda Carolina Herrera’nın harika bir parfümü çıkmıştı. 212 Men isimli bu delikanlıyla üniversite yıllarımda tanışmıştım. 212 Men, sınıf arkadaşımın Ankara’nın serin ilkbahar günlerinde, final sınavlarına az zaman kala bol bol sıkıp, yanımıza gelmesiyle kadın-erkek herkesi kendisine hayran bırakırdı. O zamanlardan anısı olan 212 Men, ne yazık ki yıllar içinde kokusunu reformülasyonlarla bir parça değiştirmişe benziyor. Eski tadı alamadığım yeni şişe 212 Men’in 2011 yılında erkek kardeşi piyasaya sürüldü. 212 Men’in büyük başarısının ardından aynı isimli devam parfümleri geldi. 212 VIP Men bunların içinde en popüler olanıydı.

Yeni nesil, bayık, şekerli, piyasa parfümü olacağını sandığım 212 VIP Men kullanım döneminde beni şaşırttı. Carolina Herrera’nın internet sitesinde üst notaları turunçgil aromatik olarak sınıflandırılmış. Üst notalarda iki notaya yer verilmiş: Parfümlerde fazlaca rastlamadığımız parmak limonu (Caviar Lime) ve donmuş nane. Parfümün başlangıcı gerçekten de lime meyvesinin burukluğu ve nanenin serinliğiyle gerçekleşiyor. Sade, saldırgan olmayan ve doğal açılışı hoş ve ferah. Orta kısmı baharatlı ferah olarak sınıflandırılmış. Açıklanan orta notalarında zencefil ve dondurulmuş/buzlu votka notaları var. Başlangıçtaki buruk lime meyvesine orta bölümde içki/alkol kokusu ekleniyor. Bu içki tabii ki votka oluyor. Son bölüm odunsu oryantal olarak isimlendirilmiş. Alt notalarında yine iki öğeye yer verilmiş: Kingwood ve tonka fasulyesi. Parfümün sonları odunsu-derimsi yapıda ilerliyor. Kapanışı, orta bölümle büyük oranda benzeşiyor.

212 VIP Men, resmi pazarlama cümlelerinde kendine güvenen, çekici, modern ve parti temalarını öne çıkarıyor. Onun New York şehrinin hareketli gece hayatından ilham aldığını söyleyebiliriz. Bu durum kokusuna da bir şekilde yansımış. 212 VIP Men, gece kulüplerinin, yaz akşamlarındaki plaj partilerinin kokusu olmaya aday. Neden mi böyle düşünüyorum. Çünkü kokusu kremsi, neredeyse hindistan cevizimsi tropikal içkilere/kokteyllere benziyor.

Parfümün büyük değişim göstermediği, tek düze ilerlediği ve müthiş derinliğe sahip olmadığını söyleyebilirim. Bu eksik taraflarını yapaylık barındırmamasıyla, temiz ve modern kokmasıyla, çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla ve son yıllarda birbirinin aynısı şekerli, tatlı, baharatlı, tonka fasulyeli bıktırıcı genç erkek parfümlerinden farklı davranmasıyla kapatıyor. Parfümün resmi olarak açıklanan ilginç notaları gözünüze çarpmıştır. Genel olarak fazla karşımıza çıkmayan parmak limonu ve kingwood gibi öğeler, sıra dışı detaylar olarak düşünülebilir. 212 VIP Men, basitçe anlatmak gerekirse yeşil misket limonu, nane, votka ve miskten oluşuyor. Misk parfümün orta kısmından itibaren kendisini hissettiriyor.

Carolina Herrera bu parfümü gece kullanımı için önerirken bence günün her saatinde gayet iyi sonuç verecektir. Genel tarzı kolay kullanılabilecek, yumuşak başlı, temiz ve hoş, içki temalı arkadaşımız denebilir. Kimi kullanıcıların 212 VIP Men’i 1 Million’a benzetmesini anlayamadım. İki parfüm arasında büyük benzerliğe rastlamadım. 1 Million şekerli metalik portakallı ve baharatlı deri parfümü. 212 VIP Men ise limonsu serin votka temasına sahip. 1 Million karanlık sayılabilecek, sıcak, dinamik ve baharatlıyken, 212 VIP Men neredeyse ferah, baharatların büyük yer kaplamadığı, serin ve durağan-cansız bir arkadaş.

VIP Men’i, 1 Million’a değil de abisi 1999 çıkışlı ilk 212 Men’e benzettim. 13-14 sene öncesinden hafızamda kalan 212 Men’in ilk versiyonunun kokusuna bir parça içki teması eklenmiş hali gibi VIP Men. Hatta hafiften Guerlain Homme’nin seyreltilmiş, zayıf halini bile çağrıştırıyor. Bu anlamda beğenerek kullandım. Tabii kalite anlamında harikalar yaratamıyor. Biraz basit ve vasata yakın koksa da başlangıç seviyesindeki parfüm meraklıları için hoş seçeneklerden birisi denebilir.

EDT formunda. Kalıcılığı idare ediyor, etrafa yayılımı zayıfa yakın ne yazık ki. Kokusunu Emilie (Bevierre) Coppermann ve Lucas Sieuzac birlikte tasarlamış. Ilık ilkbahar günleri veya yaz akşamları için uygun olacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

30 Ocak 2020 Perşembe

Carolina Herrera – Bad Boy (2019)

2016 yılında kadın ayakkabısı formundaki şişesiyle ve hoş ismiyle adından söz ettirmişti Carolina Herrera’nın feminen parfümü Good Girl. Her ne kadar 212 serisinin popülaritesini yakalaması zor görünse de Good Girl, pazarlama anlamında başarılı bir işti. Çok büyük ihtimalle Good Girl’ün sıradışı şişesiyle yakalanan başarının benzeri, 2019 yılında bu sefer erkek parfümüyle yakalanmak istendi. Yine Carolina Herrera’dan ilginç bir şişe ve dikkat çekici ismiyle, pazarda yer almaya başladı Bad Boy isimli erkek parfümü.

Carolina Herrera’nın internet sitesinde Bad Boy’un, “modern erkeksiliğin sembolü” olarak tanıtıldığını görüyoruz. Bad Boy, hem modernliği yansıtırken bir taraftan da güçlü, kendisine güvenen erkeği karakterize ediyormuş. Aynı zamanda kendi yolunu çizen asi erkeğin parfümüymüş. Hatta Bad Boy’un modern kahramanların kokusu olduğundan bile bahsedilmiş ki artık ne diyeyim bilemedim. Bütün bu pazarlama cümlelerinin hengamesinde, açıklanan notalarındaki kakao en çok ilgimi çeken unsur oldu.

Bad Boy’un açılışı metalik ve modern yapay turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarındaki bergamot ilk saniyelerde hissediliyor fakat bergamot notası keşke daha kaliteli ve gerçekçi verilseymiş. Bir süre sonra şekerli bergamota yeşil tema eşlik ediyor geri planda. Orta kısma geçildiğinde yeşil bergamot kokusuna şekerli baharatlar ekleniyor. Buradaki baharatlar keskin ve burun yakan cinsten değil. Kenarları törpülenmiş tatlı baharatlar muhtemelen biber notasını karşılıyor. Orta kısımda kakao ekleniyor kompozisyona ama bildiğimiz lezzetli bir kakao kokusu beklemeyin. Sonlarda odunsu tarafa kayıyor Bad Boy. Yüzlerce yeni nesil erkek parfümündeki yapay ve şekerli sedir ağacı, bize yeni bir tat sunmuyor.

Ahhh Bad Boy. Evet, şişen gayet şekilli ve raflarda seni görenleri kendisine çekecektir. Kötü oğlan anlamına gelen ismiyle, ergen genç erkekleri hedefleyeceği varsayılabilir. Görüleceği üzere pazarlama anlamında sorunu bulunmuyor Bad Boy’un. İyi de her şeyden önemlisi şişenin içindeki sıvı nasıl kokuyor derseniz büyük hayal kırıklığı olduğunu söyleyebilirim.

Sanırım 2010’lu yıllardan sonra girdi bu tarz kokular parfümeri dünyasının gündemine. Bolca tatlı hatta şekerli turunçgiller, şekerli aromatik baharatlar, abartılı tonka fasulyesi kullanımı ve yapay/bıktırıcı şekerli sedir ağacı kombosu, sinir bozucu şekilde, popüler ana akım parfümcülük sektörünü sarıyor. Modern şekerli, aromatik, metalik turunçgilli, jenerik ve sıkıcı erkek parfümlerinin kötü bir devamı Bad Boy. Yenilik yok, ilginçlik yok, kalite yok, performans yok, ne var bilemiyorum. Sanırım markaların amacı 12-22 yaşındaki erkekleri tavlamak bu tür parfümlerle.

Bad Boy’un koku formu o kadar tanıdık ki… Azzaro – Wanted, Paco Rabanne – Incivtus/Pure XS, Versace Pour Homme Dylan Blue, Yves Saint Laurent – Y Pour Homme, Acqua di Gio Absolu, yeni Givenchy – Gentleman parfümlerinin sıradan karışımı denebilir Bad Boy’a. Tabii aynı zamanda bu popüler parfümlerin de doğal rakibi kötü oğlan. Kimi kullanıcılar 1 Million’a benzetmiş ama bence büyük benzerlik yok aralarında. 1 Million çok daha güzel kokusal anlamda.

Burnum her kullanımda kakaoyu aradı ama pek başarılı olamadı ne yazık ki. Kakao varsa da tonka fasulyesinin ağırlığı altında ezilmiş büyük ihtimalle. Bad Boy’u kıyafetlerim üzerinde koklarken bir taraftan da çamaşır yumuşatıcılarının o garip aroması aklıma geliyor.

Daha da bahsedecek tarafını bulamadığım Bad Boy, EDT formunda. Kalıcılığı idare eder, etrafa yayılımı güçlü değil. Serin ilkbahar-sonbahar dönemlerine uyacağını düşünüyorum. Çok sıkmamak kaydıyla serin yaz akşamlarında da fena olmaz.

Koku Güzelliği:10/4

7 Şubat 2019 Perşembe

Carolina Herrera – Good Girl (2016)

Carolina Herrera’nın 2016 çıkışlı kadın parfümü Good Girl, gerek şişesi gerekse konseptiyle oldukça ilgi çekmişe benziyor. Uzun zamandır iddialı ve çok satanlar listelerini alt üst edecek parfümler piyasaya süremeyen Carolina Herrera anlaşılan Good Girl’e oldukça önem veriyor. Güçlü bir pazarlama kampanyasıyla satışa sunulan Good Girl, kısa sürede hedefine ulaşmış gibi görünüyor.

Good Girl, modern kadının dualitesinden ilhamını alıyor anladığımız kadarıyla. Carolina Herrera bu parfümü “cüretkar ve seksi, şık ve esrarengiz, iyi ve kötü” olarak tanımlamış. Ayrıca “Good Girl’ün gizemli duygusallığı modern aynı zamanda sofistike bir koku yaratır” denmiş. Kokusunun içeriğindeyse beyaz çiçekler (yasemin ve sümbülteber) ve kahve-kakao öne çıkarılmış.

Good Girl’ün açılışı şekerli turunçgil meyveleri benzeri kokuyla gerçekleşiyor. Üst notaları ferah değil ve oldukça tatlı. Lezzetli başlangıcı farklı ya da ilginç olmasa da hoş denebilir. Orta kısımda tatlılık biraz azalsa da devam ediyor. Meyvelerin yerini orta kısımda beyaz çiçekler alıyor. Yasemin-sümbülteber kuru ve keskin değiller aksine çikolatamsı tatlılığın içine adeta yedirilmişler. Son bölümde tatlılık biraz daha azalıyor ve azıcık sabunsu çiçekler ve misk kapanışı yapıyor.

Good Girl, şekerli çiçeklerin, bir parça ekşimsi turunçgillerin, tonka fasulyesinin ve seyreltilmiş hissi veren sıkıcı miskin egemenliğinde denebilir. Günümüzün yeni nesil modern parfümlerinin tipik örneği aynı zamanda. Bolca tatlılık, ferah olmayan lezzetli turunçgiller, abartılı şekilde kadınsı olmayan çiçekler, misk ve tonka fasulyesiyle, koku profili anlamında şaşırtmıyor Good Girl.

Tabii parfümün kalitesinin harika olmadığını söylemek zorundayım. Genel kompozisyon biraz karmaşık ve karakterden yoksun. Evet, biliyoruz çok satılması için tasarlanan bir konsept Good Girl ve olabildiğince fazla kişiye ulaşması lazım ama başından sonuna kadar çarpıcılıktan ve etkileyicilikten uzak, kısa süre sonra unutulmaya yüz tutabilecek, sizi özel hissettirmeyecek bir arkadaş.

Sonuç olarak onu çok sevdiğimi söyleyemem ama berbatta bulmadım. Kadın parfümü olmasına rağmen şaşırtıcı derecede uniseks kullanıma yakın duruyor. Bir başka konu da içeriğinde kahvenin olduğundan bahsedilmiş resmi tanıtımında. Çok bariz ve yoğun kahve kokusu algılamadım Good Girl’de. Bu parfümü tanımlamak için kahve merkezli demek pek mümkün değil. Bu anlamda neyle karşılaşacağınızı bilmenizi isterim.

EDP formundaki Good Girl’ün kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk yarım saat fena değil, sonrasında normale dönüyor. Tam bir kış parfümü olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Kokusunu Louise Turner tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

30 Mart 2018 Cuma

Carolina Herrera – CH Men Prive (2015)

Carolina Herrera’nın 2009 yılında piyasaya sürdüğü CH Men’den altı yıl sonra seriye yeni kardeş geldi. Yeni nesil modern parfümlere örnek olarak sunulan CH Men ve onun devamı Prive, genel olarak kokuseverlerden olumlu geri dönüşler alıyor diyebiliriz. Markanın sevilen erkek parfümlerinden CH Men Prive’ı niyeyse merak ettim ve deneme listesine almıştım. Şimdi tanışıyoruz bay Prive ile.

Kendi sitelerinde CH Men Prive’ı “görkemli, zarif ve cesur” olarak tanıtmışlar. Prive versiyonun erkeksi yönü vurgulanmış tanıtım cümlelerinde ve viski-deri notaları öne çıkarılmış. Bizzat marka CH Men Prive’ı akşam kullanımına uygun olarak sunmuş. Parfümün üst notalarını baharatlı sofistike, orta notalarını sıcak ve lüks, alt notalarını ise erkeksiliğe övgü olarak belirtmişler. Bakalım CH Men Prive bahsedildiği kadar var mı?

Parfümün açılışı tatlı ve modern turunçgillerle gerçekleşiyor. Üst notalarda leziz ve oldukça tatlı greyfurt dikkat çekiyor. Başlangıcını sevdim. Orta bölümde tatlılık devam ederken, bahsettikleri viski kokusu burnunuza geliyor. İçki temasına güçlü şekilde lavanta ve aromatik otlar da eşlik ediyor. Biraz şekerli baharatlar da var sanki orta kısımda. Fena değil orta notaları. Kapanışta ne lavanta kalıyor ortada ne de harika turunçgiller. Son kısımda tatlımsı deri noktayı koyuyor. Buradaki deri yüksek kaliteli ve ilginç değil. Hatta yapaylık sınırında denebilir. Vasat alt notalar hayal kırıklığı yaratıyor ne yazık ki.

CH Men Prive, günümüzün bol bol tatlılık barındıran turunçgilli, lavantalı, içkimsi, tonka fasulyeli deri parfümü denebilir. Harika açılışından sonra gitgide düşen koku profili, sonlarda can sıkıcı hale geliyor ki yeni nesil parfümlerin çoğunda bu problem yaşanıyor. Orta kısımdaki içki temasının ve lavantanın birleşimiyle hem ilginç koku formu yaratılmış hem de bir yerlerden tanıdık gelen aroma haline getirilmiş CH Men Prive. Son bölüm ise benim gibi deri sever birisini bile tavlayamadı. Özensiz ve sıradan kapanışı hiç olmamış.

CH Men Prive’ın üst ve orta kısmını sokaktan geçen 10 kişiye koklatsak 7-8 kişinin beğeneceğine eminim. Herkesin sevebileceği güvenli kokusuna kimse kolay kolay berbat diyemez sanırım. Bu anlamda Carolina Herrera iyi iş çıkarmış ve başarılı bir ticari esere imza atmış.

Oysa durum koku kalitesi anlamında o kadar iyi değil. Parfümün genelindeki sıradan kalite hissiyatı onun orta ölçekteki bir ana akım parfüm olduğu gerçeğini yüzünüze vuruyor. Evet, Carolina Herrera gibi büyük kitlelere ulaşmaya çalışan bir markadan çok yüksek kaliteli parfüm beklemek belki doğru değil ama parfümün genelindeki sıradanlık, yaratıcılıktan uzak olma ve diğer rakiplerinin benzerini yapmaya çalışmak ne kadar da tanıdık. Zaten kokusu da çok tanıdık CH Men Prive’ın.

Onun rakipleri kimler mi? Versace Pour Homme ve Eros, Yves Saint Laurent – L’Homme ve La Nuit de L’Homme, Valentino Uomo, A*Men Pure Malt, Spicebomb, Code For Men, Allure Homme Sport ve diğerleriyle sıkı rekabete gireceğini söyleyebiliriz CH Men Prive’ın. Eğer bu düzlemdeki bol tatlı, genç işi, ortalama şekerli kokuları seviyorsanız CH Men Prive’ı denemenizi öneririm.

İçeriğindeki sürpriz viski temasından dolayı en çok A*Men Pure Malt’a benzetilebilir belki de CH Men Prive. Parfümün genelindeki tatlılık büyük oranda tonka fasulyesinden geliyor. Vanilyamsı bir tatlılıktan ziyade tonka fasulyesinin hayaleti dolaşıyor parfümün üzerinde. Canlı ve pozitif denebilecek genel yapısı günlük kullanıma uyacağa benziyor. Onu kullanınca güzel övgüler alacağınızı tahmin ediyorum.

EDT formundaki CH Men Prive’ın kalıcılığı normal seviyelerde. Fark edilirliği ilk patlama dışında zayıf. Tam bir kış parfümü diyebilirim.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

6 Şubat 2017 Pazartesi

Carolina Herrera – 212 VIP (2010)

İlhamını New York şehrinin yaratıcı insanlarından alan bir parfümmüş 212 VIP. Yaratıcılıktan bahsetmişken, altın renkli şişe tasarımı size bir başka popüler parfümü hatırlatmıyor mu? 1 Million cevabını verenler kazandı! 1 Million’dan iki yıl sonra piyasa sürülen Carolina Herrera’nın 212 VIP isimli kadın parfümü, yaratıcılık konusunda nedense pek özgün davranmamış 🙂

New York’un partilemeyi seven genç kitlesine yönelik olarak tasarlandığı her fırsatta dile getirilen 212 VIP, her ne kadar ilk başta ismiyle bende iticilik yaratsa da, kullanım döneminde kokusunu fena bulmadım. Kendi sitelerinde parfümün içeriğindeki rom içkisi ve tutku meyvesinden (çarkıfelek meyvesi de deniyormuş) bahsedilmesi, karşımıza nasıl bir koku profili çıkacağının işaretini veriyor.

212 VIP’nin başlangıcı modern kremsi turunçgillerle ve meyvemsilikle gerçekleşiyor. Evet, belki de haklılar. İlk dakikalardaki koku, lezzetli tropikal meyvelere ve turunçgillere benziyor. Açılışı güzel. Orta kısımda kadınsı yönünü ortaya çıkarıyor. Beyaz çiçeklerin (gardenya) ağırlığını hissettirdiği orta kısımda, içkimsi yapı da kendisini gösteriyor. Son bölümde tatlılık biraz artıyor ve pudralı vanilya ile tonka fasulyesinin işbirliğini görüyoruz. Yumuşak ve ortalama kapanışa sahip.

212 VIP için, modern meyveli-çiçeksi ana yapıdan bahsedebilirim. Vanilya ve içki temaları, meyveli-çiçeksi yapının çeperine eklenmiş. Orta kısımdan itibaren karamelimsi tatlılığın hissedildiği 212 VIP, yeni nesil popüler kadın parfümlerine epey benziyor. Mesela şunlara: Prada – Candy, Lancome – La Vie Est Belle ve hatta Givenchy – Ange ou Demon. Tabii yanlış hatırlamıyorsam büyük benzerlikten ziyade “andırma” tabiri daha doğru olacaktır.

resmi 212 yen

Rahatsız edecek kadar yapaylık ve tatlılık barındırmayan 212 VIP, otuz yaş altı hanımefendilerin, günlük olarak tüketebilecekleri kolay, canlı, pozitif ve konforlu bir parfüm izlenimi veriyor. Çok derinliği olmasa da amacı belli. Zaten öyle sanatsal çalışma beklemiyoruz Carolina Herrera parfümünden. Hele ki 2010’lu yıllarda. Bu haliyle yukarıda yazdığım popüler rakipleriyle baş edebilir gibi görünüyor. Meyveli-içkili-karamelli bir parti parfümü 212 VIP. Tam da parti kızlarına göre.

Kokusunu Alberto Morillas gibi bir usta tasarlamış. EDP formunda. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Genç arkadaşların daha çok ilgisini çekeceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6

26 Temmuz 2014 Cumartesi

Carolina Herrera – 212 Men (1999)




Carolina Herrera – 212 Men (1999)

Tam zamanı hatırlamasam da sanırım 7-8 yıl önceydi. Öğrencilik dönemimde bir arkadaşım kullanırdı 212 Men'i. Onun geldiğini uzaktan anlardık parfümünden. O mis gibi ve tertemiz çiçeklerden oluşan kompozisyon, hem canlı hem de mutluluk vericiydi. Aklımda bu duruma binaen hep iyi hatıralar kalmış 212 Men ile ilgili.

Carolina Herrera'nın dünya çapında büyük başarı sağlayan 212 serisinin amiral gemisi her zaman için erkek versiyonuydu. Kadın versiyonun, 212'nin erkeği kadar başarılı olmadığı söylenebilir. Peki neydi 212 Men'in bu kadar sevilmesini sağlayan?

İsmindeki anlam veremediğim 212 rakamının etkisi olacağını sanmıyorum. Silindir ve metalik renkli şişesinin payı var mı acaba 212 Men'in en çok satanlar listesinde olmasının? Pek sanmıyorum. Ne şişesi ne de ismi bence bir parfümü bu kadar başarılı kılamaz. Bunun arkasında muhakkak ki başka sebepler var.

Tabii başarıdan bahsederken ticari anlamı vurgulamak lazım daha çok. Bu parfümün Carolina Herrera markasına büyük fayda sağladığı sır değil. Hem maddi-manevi anlamda katkı sağladı hem de adeta markayla özdeşleşti 212 Men. Ülkemizde de çok sevilen bir parfüm olduğunu biliyorum. Son yıllarda onlarca yeni parfümün piyasaya sürüldüğünü düşünürsek, 212 Men'in eski göz kamaştırıcı dönemlerini geride bıraktığını söyleyebiliriz. Artık birçok yeni ve farklı seçenek var parfümseverlerin önünde.


Yine de 212 Men'in kemikleşmiş seven kitlesinin olduğunu düşünüyorum. Markanın kendi sitelerinde 212 Men, biraz da bu yöne vurgu yapmış: "Bu sadece bir başka aşk hikayesi değil. Bu parfüm, 212 erkeği gibi, erkeksi, sıradışı şekilde çekici ve aynı zamanda klasik. Onunla, şehir hayatının heyecan verici nabzını hissedin."

Parfümün ilhamını "New York'un uluslararası cazibesinden ve enerjisinden aldığı" iddia edilmiş. Fragrantica'da odunsu çiçeksi miskli olarak sınıflandırılmış. 212 Men'i üzerime sıktığımda karşıma yeşil çiçekler çıkıyor. Ekşimsi çiçekler, aromatik otlar, biraz bergamot ve lavanta. Kimi yorumcuların yeni kesilmiş çimen benzetmesi de doğru olabilir. Zaten açıklanan üst notalarında kesilmiş çimen var. Başlangıcı çok ferah olmasa da yeşil ve ortalama. İlerleyen dakikalarda yeşil aromanın devam ettiğine tanık oldum. Lavanta-menekşe benzeri yeşil çiçeklere orta bölümde ferah baharatlar ekleniyor. Zencefil en dikkat çeken ve baskın baharat. Zencefil, yeşil çiçeklerle harmanlanmış. Nispeten yumuşak ve keskin değil diyebilirim. Son kısımda koku karakteri değişiyor. Müthiş bir kremsi misk ve ferah çiçekler karşıma çıktı. Biraz da odunsu notalar mevcut. Alt notaları yumuşacık, kremsi ve çok güzel. Hatta parfümün en sevdiğim yeri oldu diyebilirim.

212 Men, ultra-hafif yaz akuatikleri gibi ferah değil. Başlangıcı ve orta kısmı evet ferahlık sınırında ama yeşil çiçekler ve baharatların marifetiyle daha ilkbahar-sonbahar kokusuna yakın. Son bölümse parfümün en ferah ve lezzetli yeri. Asıl karakteri son kısma saklanmış belli ki.

212 Men, çimensi yeşillik, bergamot, ferah baharatlar ve yumuşak misk ekseninde ilerliyor. Başlangıcı ile orta notalar yakın. Üst notaları biraz Green Irish Tweed'i anımsatıyor. İlerleyen dakikalarda benzerlik giderek azalıyor. Sonlara doğru kokusu değişiyor. Yine de geneli itibariyle tek düze ilerlediğini düşünüyorum. Çok kompleks yada katmanlı değil.


Günlük kullanıma uyabilecek, basit, canlı, ortalama bir parfüm. Sonları dışında çok farklı yada özel bir kokusu yok. Yine de herkesin sevebileceği güvenli seçeneklerden birisi olduğu açık. Bu parfümü kullanınca muhtemelen güzel iltifatlar alacaksınız.

212 Men, 1999 yılında piyasaya sürülmüştü. Geçen yılların ardından kapsamlı bir reformülasyon geçirdiğini sanıyorum. 7-8 yıl önce burnuma gelen ve etrafa yayılan aroma, bugünlerde kullandığımdakinden farklı. Eski versiyonu çok daha ferah, hafif, neşeli ve güçlüyken, yeni hali daha yeşil, çimensi, lavantamsı, zencefilli, sönük ve zayıf. Zaten bir çok yorumcu da bu durumdan şikayet etmiş. Parfümün ismine son yıllarda "NYC" ibaresinin eklenmesiyle artık ismi de değişti mi diyelim anlayamadım. Eski sarhoş edici ve müthiş kokusu kalmamış 212 Men'in. O kokunun kırıntıları son bölümden takip edilebilir.

Bu çok popüler arkadaşın zaman zaman sahte veya açık benzerlerini etrafta duyabilirsiniz. Hatta gerçek olanı da bir yerlerden burnunuza gelebilir. Tabii bu kadar popüler bir parfümü kullanmak, başkalarıyla pişti olmayı da beraberinde getirebilir. Eğer böyle durumları umursamıyorsanız sizin için sorun yok demektir.

Aklıma gelmişken bir hususa daha değineyim. Bilindiği gibi Carolina Herrera’nın 2006 yılında çıkardığı 212 Sexy Men isimli bir parfümü var. 212 Men’in başarısından sonra Sexy isimli flanker çıkarıldı. Çoğu kişinin ayılıp bayıldığı ama bende feci bağ ağrılarına sebep olan 212 Sexy Men ile kokuları neredeyse hiç benzemiyor 212 Men’in. İkisi tarz olarak ve koku karakteri olarak tamamen farklı yerdeler. Merak eden arkadaşlar için dipnot olarak belirteyim.


212 Men bu haliyle büyük boy şişesi alınıp kullanılacak parfüm değil bence. Zaman zaman yapaylık sınırında dolaşan kokusu kalite hissiyatı vermiyor. Fazlasıyla yeşil kokuyor. Performansı zayıf. Kalıcılığı ten üzerinde az ve fark edilirliği düşük. Yazık edilmiş bir parfüm gibi görünüyor 212 Men'in yeni hali.

Kokusunun tasarımını Alberto Morillas, Rosendo Mateu ve Ann Gottlieb üçlüsü yapmış. Luca Turin'in kitabında odunsu yeşil olarak sınıflandırılmış ve beş üzerinden iki puan verilerek pek beğenilmemiş. 212 Men, EDT konsantrasyonuna sahip.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6

24 Ocak 2013 Perşembe

Carolina Herrera – CH Men (2009)



Carolina Herrera – CH Men (2009)  Markanın erkek parfümlerinden.

Evet evet çok iyi hatırlıyorum. İlk karşılaşmamızı. Daha doğrusu ilk tanışmamızı. Hatta onun kokusunun burnuma ilk gelişini. Bir yakın arkadaşım aracılığıyla. Zaten hep öyle olmaz mı? Etrafımızdaki olaylar duygu dünyamızı şekillendirmez mi? Bize yeni ufuklar açmaz mı? Yada bizi felaketlere sürüklemez mi? Hayatımızın akışını değiştirir çoğunlukla etrafımızda geçen olaylar ve hayatımıza giren kişiler. Ve genellikle bizi bekleyen kaderimize gitmekten başka ne yapabiliriz ki?

Oysaki hayatımız ne kadar kısa ve ne kadar çabuk geçip gidiyor. İnsan 20'li yaşların heyecanı ve "bana bir şey olmaz" umursamazlığı ile etrafındaki bir çok şeyi göremiyor, görse bile anlayabilecek muhakeme yeteneğine sahip olamıyor. Onun için tecrübe sanırım hayatın her alanında insanların en büyük yardımcısı ve yol göstericisi. Büyüklere neden saygı göstermemiz ve onların sözlerini dinlememiz gerektiğini artık daha iyi anlıyorum.

Bu aralar çok düşünüyorum. Tek bir şeyi değil. Bir sürü farklı şeyi. Ölümü, ölümün sonrasını, dünyayı, sonsuzluğu, insanların yaşam savaşını, hayatın amacını, 30 sene sonra eğer yaşarsam nasıl bir insan olacağımı, 30 sene sonra dünyanın nasıl bir yer olacağını ve daha bir sürü şeyi.. İstediğin kadar düşün çünkü çoğu sorunun cevabı yok aslında. Nasıl olsun ki. Aklıma hemen bugün büyük bir trajedi yaşayan kadının haberi geliyor. 1999 yılındaki depremde göçük altında kalan bir kadın. Oradan kurtulan ve travmayı atlatmaya çalışırken evlenen. Evlendikleri gün balayına giderken geçirdikleri trafik kazasında kocasını kaybeden kadının hikayesi. Daha sonra yeniden evleniyor. Bu seferde eşi gözlerinin önünde vurulup öldürülüyor. Kendisi de kurşunlardan nasibini alıyor ve ağır yaralı olarak kurtuluyor. Bu kadının başına daha ne gelebilir ki. Daha ne yaşayabilir ki. Hayat daha ne kadar tokat atabilir ona. Oysaki duymadığımız ve haberimiz olmayan binlerce böyle hayat var dünyanın çeşitli bölgelerinde. Dilimize muhtemelen yabancı dillerden giren "Seni yıkamayan güçlük, seni güçlendirir" sözü belki de doğrudur. İnsan öyle bir varlık ki, kimi zaman tahmin edebileceğinden çok daha güçlü olabiliyorken bazen de sandığından çok daha zayıf ve aciz olabiliyor. Yani hiç birimiz mükemmel değiliz.

Tahmin ediyorum ki çoğunuz bir an önce parfümün incelemesine geçmemi istiyor. Ama dünya sadece güzel şişelere doldurulmuş kokulu sıvılardan ibaret değil ki. Parfüm Merakı blogu hayatın içinde yaşayan bir organizma gibiyse, bunun gereklerini de yerine getirmek zorunda. Ama çok abartmadan, sıkmadan ve itham etmeden.


En baştaki paragrafa döneyim o zaman. Bir tanışmadan bahsetmiştim kısaca. Bu tanışma hikayesi 5-6 yıl geriye gidiyor. Carolina Herrera'nın en sevilen ve ilgi gören erkek parfümü kuşkusuz 212 Men. Bu çiçeksi miskli kokuyu o zamanlar ilk defa arkadaşımın üzerinde duyduğumda çok sevmiştim. Etrafa mutluluk ve canlılık saçan bu parfümün, karşı cinsinde oldukça ilgisini çektiğini daha sonra yaptığım okumalarımda anlamıştım. Daha sonra bir başka Carolina Herrera parfümü Chic For Men elime geçti. Bir dönem severek kullandığım bu parfüm zamanla yeterince ilgi çekici gelmemeye başladı. Maymun iştahlı parfüm sever refleksi ile hemen elimden çıkarıp, yeni kokulara yelken açtım. Sonrasında Carolina Herrera'nın eski dönem klasiklerinden olan Herrera For Men'i bir heves denedim. Fakat tam istediğim gibi değildi. Son Carolina Herrera parfümüm ise bir şişe 212 Sexy Men oldu. Başarısız parfümlerdendi diyebilirim rahatlıkla.

2009 yılında ise marka yeni ve farklı bir erkek parfümüne imza attı. Güzel bir şişe ile sunduğu parfüme markanın baş harfleri olan CH ismini verdi. Bir de kadın versiyonu olan CH Men için şöyle bir tanıtım yazısı hazırlamışlar:

"Herrera ailesinin en yeni erkek parfümü. İdeal Carolina Herrera erkeği için yaratılan bu parfüm stil sahibi, maskülen, kaliteli ve sofistike erkekler için yaratılmıştır. Yaşadığı her anı tutkuyla yaşamayı bilen, gizemli maceraperest erkeklere… CH MEN‘in bayan kokusu olan CH bayan ile uyumlu odunsu ve çiçeksi kokusu içinde gizlenmiş deri notaları Carolina Herrera butik koleksiyonuna atıfta bulunurken sizleri Herrera dünyasına taşıyacaktır. CH Men erkeğini tanımlayan beş kelime, macera, kalite, tutku, stil sahibi, çılgın. Modern erkeksilik. Kendi ile barışık, beklenmeyen çılgınlık. Her zaman her yerde kullanabileceğiniz bir parfüm sizin imzanız olabilecek kadar akıllarda kalıcı ve özel."


Açıkçası beni hiç de etkilemeyi başaramayan bu süslü pazarlama cümleleri, "ben bu filmi daha önce de gördüm" hissi vermesi anlamında ilginç tabiki. Parfümümüz baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış. Geçelim detaylara.

İlk sıktığımda oldukça tatlı metalik turunçgiller ile karşılaşıyorum. Günümüzün modern ve popüler parfümlerinde sıkça kullanılan bir yapı. Üst notalarda ilerleyen saniyelerde çiçeklerde hissedilmeye başlanıyor. Menekşe ve sanki biraz da lavanta. Oldukça yeşil kokuyor üst notalar. Kısaca tatlı turunçgiller ile tatlı erkeksi yeşil çiçeklerin karışımı diyebilirim başlangıç için. Beğendim mi? Pek değil. Bir süre sonra orta notalara geçiliyor. Burada yeşil çiçekler biraz sakinleşiyor. Turunçgillerde geri plana çekiliyor. Ve ortaya tatlı baharatlar çıkıyor. Kakule, küçük hindistan cevizi yada biber. Yine çok tatlı ve modern bir orta kısma sahip. Biraz Yves Saint Laurent - La Nuit de L'Homme'u hatırlattı. Orta kısımda çok hoşuma gitmedi. Sonlarda ise oldukça değişiyor kokusu. Yeşil çiçekler artık hiç yok. Onun yerine yapay amber, metalik ve yapay kabe samanı (vetiver), biraz deri baş role geçiyor. Bence parfümün en yapay kokan ve en başarısız yeri sonları. Alt notalarını hiç sevmedim.


CH For Men'in oluşturulmasının arkasındaki fikri çok iyi anlıyorum. Günümüzün modern ve popüler parfümleri ile rekabet etmek. Ayrıca onlardan olabildiğince müşteri çalabilmek. Peki bunu nasıl yapacak. Tabi ki rakiplerine benzeyerek veya onları taklit ederek. Ama orijinali varken neden taklidini almak isteyelim ki?

Paco Rabanne - One Million, Yves Saint Laurent - La Nuit de L'Homme, Givenchy - Play, Dolce & Gabbana - The One ve daha sayabileceğim onlarca benzer örneğe bir ek de Carolina Herrera'dan gelmiş anlaşılan. Önce tatlı turunçgiller ile açılış yapılsın. Sonrasında tatlı baharatlar ile devam etsin. Sonlarda da biraz vanilya, deri ve odunsu notalarla kapanış yapılsın. Ne kadar basit ve sıkıcı bir formül.

CH Men başından sonuna kadar yapay kokan, kalite anlamında çok şey vaat etmeyen, parfüm sektörüne hiç bir yenilik getirmeyen bir arkadaş. Ticari olarak bile başarılı bulmadım. Bir kere bu kadar yeşil çiçekler herkesin hoşuna gitmeyecektir. Çünkü menekşe zaten çok baskın bir kokuya sahip. Ve herkesin sevebileceği bir çiçek değil. Ayrıca tatlılık oranı da biraz fazla kaçmış. Kimi zaman şekerli hale dönüşen yapısı beni bile bıktırdı. Bence CH Men denemeden alınmaması gereken arkadaşlardan.


Şimdi bir yorumcunun dedikleri aklıma takıldı. Yurt dışındaki parfüm platformlarında yazan bir parfüm sever, CH For Men'in ten üzerinde çok başarılı bir parfüm olmadığını söylemiş. Demek ki kıyafet üzerinde daha iyi sonuç veriyor. Bende öyle yaptım. Kıyafet üzerine sıktığımda daha iyi sonuçlar verirken, ten üzerinde çok vasat bir parfüm karşıma çıktı. Fakat kıyafet üzerindeki hali de harikalar yaratmıyor. Ben iki uygulama şekli ile de pek sevemedim. Sanırım yıldızımız barışmayacak.

Eğer popüler piyasa parfümlerine meraklıysanız, yeşil kokan çiçekler de ilginizi çekiyorsa size uyacaktır. Fakat üst düzey bir parfüm beklemeyin. Günlük kullanıma için ideal kokusu. Sonbahar-kış mevsimi için daha uygun olacaktır.

Artıları:
+ Yeşil çiçeksi moden bir oryantal arıyorsanız deneyebilirsiniz.

Eksileri:
- Sonları çok başarısız.
- Genel olarak yapaylık hissediliyor.
- Benim için fazla "yeşil" kokuyor.

Koku Güzelliği:10/5

13 Ekim 2012 Cumartesi

Carolina Herrera – 212 Sexy Men (2006)



Carolina Herrera – 212 Sexy Men (2006)  Markanın popüler erkek parfümü.

Parfüm Merakı: Ah o moda dergileri yok mu? Bütün suç onların.
Parfüm Merakı okuyucusu: Niye ki Parfüm Merakı. Ne yapmışlar?
Parfüm Merakı: Her şeyin en,en, en bilmem bir şeylerini yayınlıyorlar ya oradan diyorum. En iyi buluşma mekanları, partnerini çıldırtmanın en iyi 10 yolu (bir insan neden partnerini çıldırtmak istesin onu da anlayamadım ya :)), en iyi espresso içilecek yerler. Köpeğinizi gezdireceğiniz en iyi parklar ve daha onlarcası.

İşin şakası bir tarafa, son yıllarda “trend” olayı almış başını gidiyor. Modadan sinemaya, eğlence mekanlarından müziğe kadar her şeyin en trend olanına meyil etme durumu sanırım günümüz insanının açmazlarından olsa gerek. Hele ki değerli kadınlarımız bu trendlere uyma işinin biraz suyunu çıkarmaya da meraklılar. Bir ayakkabı moda olmasın. Amanın. Her üç kadının iki buçuğunda o ayakkabı. Hatırlarsanız bir aralar Puma’nın siyah boksör ayakkabıları gibi bir modeli çıkmıştı. Herkes de ondan oluvermişti bir hafta içinde. Tabiki üç ay sonra modası geçince canım kardeşlerimiz olan “apaçilerin” ayaklarını süslemeye başladı bu sefer.

Yahu Parfüm Merakı şu “Ugg” modasını da ıskalama dediğinizi duyar gibiyim. Hani şu ayı patisine benzeyen bol tüylü botlar. Ve modası geçince aynı hızla yok olup gidiyorlar. En ilginci de o. E şimdi moda diye aldın ayakkabıyı. Üç kere giydin. Modası birden geçiverdi. Daha yepyeni. Ne yapıyorlar öyle durumlarda merak ediyorum. Hani şehirlerimizde geri dönüşüm kutuları var. Öyle bir şey yapılabilir bu tür modası geçmiş yepyeni kıyafetler ve diğer bilumum şeyler için. Modası geçen ayakkabı ya da ojeyi at “Moda Dönüşüm Kutusu”na. Sevgili okuyucular görüyorsunuz fikir var ama uygulama yok.

Madem trendler ve moda hayatımızın bu kadar içinde. O zaman bizde ilgi ve sevgi alanımız olan parfümlere bakalım kısaca. Özellikle 1990’lı yılların ortalarından itibaren sanırım parfüm trendleri de değişmeye başladı. Belki de dünyadaki “gurme turizminin” de artmasıyla parfümlerde yiyecekler gibi kokabilir fikri öne çıktı. Ama yiyecek derken hünkar beğendi ya da zeytinyağlı enginar değil tabiki. Ağırlık tatlı yiyeceklerden yana oldu. Çikolata, süt, kahve, karamel, kakao, gofret, kek, pasta vb. gibi besinlerin kokuları parfümlere uyarlanmaya başlandı. Bu akımın kuşkusuz ilk ve en önemli parfümleri Thierry Mugler’den geldi. Çok kısa arayla çıkan A Men (Angel Men) ve Angel parfümleri parfüm dünyasında küçük çaplı bir sarsıntı yarattı diyebiliriz. Çikolata ile silhatı (paçuli) birleştiren bu iki parfüm ilk çıktıkları andan itibaren büyük ses getirdi. Özellikle kadın versiyonu olan Angel şimdiden “kült parfümler” listesine adını yazdırmış gibi görünüyor.


Parfüm trendlerindeki bu radikal değişim, normal olarak diğer markaları da etkiledi. Ve bir çok parfüm üreticisi yönünü tatlı kokan (şekerli bile diyebiliriz), karamelize, çikolatamsı, vanilyalı aromalara çevirdi. Yani rekabet artık burada. Ve bu rekabet bir çok yeni ve birbirini andıran parfümün ortaya çıkmasıyla devam ediyor. Tabiki markalarda bu pazardan en büyük payı kapmanın peşindeler.

Bu konudan sanırım daha önce de bahsetmiştim. Çünkü önemli bir yanı var. Adeta parfüm endüstrisinin seyrini değiştiren bir durum diyebilirim. Fakat niche markalar nispeten popüler markalara göre daha özgür olduklarından farklı yorumlara yer veriyorlar. Ama gördüğüm kadarıyla önümüzdeki yıllarda bu tip gourmand denilen parfümler ağırlıklı olarak görülecek. Arada çıkacak farklı istisnalara da muhakkak şahit olacağız.
 

Yabancıların gourmand dedikleri parfümlerden birisi ile karşınızdayım. Başarılı modacı Carolina Herrera’nın büyük iş yapan parfümü 212 ülkemizde de çok kullanılıyordu. Hala da oldukça seveni olduğunu düşünüyorum. 2006 yılında ise sanırım 212 isminin gücünü kullanarak yeni bir parfüm çıkardılar. 212 Sexy Men, abisi 212 Men’e hiç benzemiyor dersem yanlış olmaz. Yani tamamen farklı tarzdalar. Kendi sitelerinde parfümlerini “ferah fujer” olarak sınıflandırmışlar. Ve şöyle bir pazarlama yazısına imza atmışlar:

“Seksi, gizemli, erkeksi... 212 Sexy Men, mandalina ve bergamotla belirginleştirilmiş enerjik bir tazeliğin kombinasyonu. Kakuleyle harmanlanmış biber ve çiçeklerin taç yapraklarına ait notalar zarif ve baharatlı bir çekicilik yaratıyor. Vanilya ve miskle harmanlanmış odunsu alt notalarla da erkeksilik dışa vuruluyor. Şişenin kapanışı ve açılışı, patlıcanın ve koyu pembe tonlarının duyusal karakterini tamamlayan güç, dayanıklılık ve kalite duygusu veriyor.”


Resmi tanıtım cümlelerini bir kenara bırakalım ve kokumuza geçelim. İlk sıktığımda kremsi ve biraz vanilyamsı turunçgil beni karşıladı. Açıklanan notalarında mandalina var. Evet muhtemelen hafif tatlı bir mandalina olmalı bu koku. Bana nedense Paco Rabanne – 1 Million’ı hatırlattı. Yani son zamanlarda bolca duymaya alıştığım bir koku. Üst notaları fena değil. Orta notalarına geçildiğinde doğal olarak turunçgiller geri plana düşüyor. Ve ortaya tatlımsı baharatlar, biraz vanilya ve amber geçiyor. Baharat derken tarçın, kakule ve biber olabilir. Bu kısım parfümün en sevmediğim yeri diyebilirim. Normalde sevmem gereken orta notalar oldukça yapay kokuyor. Hatta biraz baş ağrısı bile yaptı her seferinde. Alt notalarına gelindiğinde vanilya daha baskın hale geliyor. Kremsi vanilyaya bu sefer de yumuşak tatlımsı odunsu notalar ekleniyor. Alt notalar daha tahammül edilebilir. Ama hala çok sevdiğimi söyleyemem. Yani özetle, tatlı turuçgiller (ağırlık portakal-mandalina), tatlı baharatlar (tarçın, kakule ve biber), vanilya, amber ve odunsu notalar. İşte 212 Sexy Men.

Kısa bir düşünme sürecinden sonra 212 Sexy Men’i onlarca yeni, popüler parfüme benzetebilirim. Sanki hepsinden birer parça araklamış ve ortaya geniş kitlelerin sevebileceği, yüksek satış rakamlarına ulaşabilecek, kadınların hoşuna gidebilecek bir parfüm meydana getirilmeye çalışılmış. Fakat sanırım artık kantarın topuzu kaçmaya başlıyor. Çünkü her marka birbirinin aynısı tatlı, baharatlı, vanilyalı, gourmand tarzında parfümler piyasaya sürmeye başladı. Ne yazık ki kalite ise giderek düşüyor. Ve ben sıkılmaya başladım.



212 Sex Men’i uzun uzun anlatmaya gerek yok. Yves Saint Laurent – Body Kouros ve La Nuit de L’Homme, Jean Paul Gaultier – Le Male, Rochas Men, Bond No.9 – New Haarlem, Lanvin – Arege Pour Homme, Gucci – Envy For Men, Paco Rabanne – 1 Million, Guerlain – L’Instant de Guerlain Pour Homme ve aklıma gelmeyen onlarca örnek daha. Emin olun 212 Sexy Men bu parfümlerden çok farklı değil. Genel olarak birbirinin aynı kokmaya başlayan tatlı, baharatlı vanilyalı parfümler kervanına katılmış bulunuyor.

212 Sexy Men, yaşı çok genç erkeklerin piyasa yapmak için kullanacakları bir parfümden daha fazlasını vaat etmiyor. Hiçbir yeni tarafı yok. Piyasada onlarca aynı kokan parfümün bir başka tekrarı olarak karşımıza çıkıyor. Hatta biraz ucuz kokan açık parfümlere de benzettim.


Sıcak, vanilyalı, baharatlı, yapay, vasat bir kokuya sahip. Kimi kullanıcılar Le Male’ye benzetmişler. Fakat ben aralarında çok büyük benzerlikler görmedim. Keşke Le Male’ye benzeseymiş. Bence La Nuit de L’Homme, Body Kouros ve Le Male’yi birleştirin. Alın size 212 Sexy Men. Daha ne diyeyim bilmiyorum ki. Hatta başka bir şeyler söylemeye gerek yok. Benim için kesin bir hayal kırıklığı. Denemeden almayın derim. Çünkü bu tarzın çok daha iyi seçenekleri mevcut.

Luca Turin 212 Sexy Men’i miskli oryantal olarak sınıflandırmış. Ve en düşük notu olan beş üzerinden bir vermiş. Sanırım yine Luca Turin ile hem fikiriz bu konuda. Haa yok ben onun kadar acımasız olmaz ve beş üzerinden en fazla iki yıldız verirdim. Daha fazlası ise mümkün değil.


Parfümün tasarımını ünlü burunlardan Alberto Morillas ile Rosendo Mateu yapmışlar. Morillas üstada yakışıyor mu böyle bir parfüm şimdi hıı?

15-25 yaş arası erkeklerin kullanımına daha uygun gibi görünüyor. Sonbahar-kış mevsiminde kullanmak gerek. Sıcak havalarda boğucu olabilir.

Artıları:
+ Başlangıcı fena değil
+ Kızların hoşuna gidebilecek bir tarafı olabilir.

Eksileri:
- Orta notalarını sevmedim.
- Genel olarak yapaylık rahatsız ediyor.
- Vasat kelimesinin karşılığı adeta.

Koku Güzelliği:10/5

18 Mayıs 2012 Cuma

Carolina Herrera - Herrera For Men (1991)



Carolina Herrera - Herrera For Men (1991) Markanın ilk erkek parfümü.

Tütün kokusu merkezli parfümlere merakım beni 1991 yılındaki pek yeni sayılamayacak bir yere kadar götürdü. Geçtiğimiz haftalarda büyük bir hevesle denediğim Miller Harris’in Feuilles de Tabac’ı biraz hayal kırıklığına uğratmıştı beni. Bugün yine tütün ağırlıklı olduğunu okuduğum bir koku olan Carolina Herrera For Men’i inceleyeceğim.

Fragrantica’da odunsu-çiçeksi-misk olarak sınıflandırılmış. Başlangıcı buruk turunçgiller, aromatik otlar ve lavanta ile gerçekleşiyor. Biraz eskileri hatırlattı bana açılışı. Zaten 21 yaşında bir parfümden bahsediyoruz. O kadarcık “nostalji” olsun. Orta notalara gelindiğinde lavanta ve aromatik otlar geri çekilirken ortaya baharatlar çıkıyor. Evet bu kısımda baharatların hakimiyeti daha güçlü. Tarçın yada karabiber benzeri bir kokuya buruk meyvemsi turunçgiller eşlik ediyor. Çok garip bir hal alıyor bu andan itibaren. Pek alışıldık bir tarzda değil. Çok sevdiğimi söyleyemem. Sonlara doğru bence parfümün en güzel tarafı kendisini gösteriyor. Ferah sayılabilecek tütün, misk ve biraz da amber gayet başarılı. Asıl sürprizi sona saklamışlar anlaşılan.


Herrera For Men’i deneme sürecinde bir parfüme çok benzediğini düşünüp dururken yardımıma bu kokuyu denemiş arkadaşlar yetişti. Şimdi şöyle söyleyeyim benzettiğim parfümleri: Başlangıcı benim hiç sevmediğim Burberry For Men’i andırıyor. Orta notalara doğru Paco Rabanne XS’e oldukça yakın kokusu. Son kısım ise şaşırtıcı derecede Dolce & Gabbana Pour Homme’a yakın. Sanki Herrera For Men bu üç parfümün birleşiminden oluşuyor. Fakat parfümümüz bu üç arkadaştan da daha eski olduğu için sanırım “esinlenme” diğerleri tarafından gerçekleşmiş. Sanki bu üç parfüm merkeze Herrera For Men’i alarak kokularına şekil vermişler. Zaten parfümlerin çıkış tarihleri de birbirlerine yakın. Tabiki bu benim düşüncem. Böyle bir resmi bilgiye rastlamadım.


Herrera For Men, 1990’ların hemen başında üretilmiş aromatik fujer klasiklerinden birisi benim gözümde. Bu anlamda 1980’li yılların keskin, sert ve çok erkeksi şiprelerine benzemiyor. Zaten şiprelerde pek bulunmayan tatlılık, Herrera For Men’de bolca var. Fakat öyle bayık şekerli bir tatlılık değil. Daha kontrollü.

Herrera For Men genel olarak çok büyük değişiklik göstermeden ilerleyen bir kokuya sahip. Bu anlamda küçük bir eleştiri getirilebilir. Bir de orta notalardaki o garip baharatlı kısımı sevemedim. Bence bu parfüm aynı şişesi gibi “gri” bir kokuya sahip. Eğer Burberry For Men ve Paco Rabanne XS’i seviyorsanız deneyebilirsiniz. Genel olarak olgun ve üst yaş gruplarını hedefleyen bir yapısı var.


Parfümün tasarımını Rosendo Mateu ve Carlos Benaim birlikte yapmışlar. Luca Turin’de kitabında beş üzerinden üç yıldız vermiş. Herrera For Men sonbahar-kış mevsimi kullanımına daha uygun gibi. 30 hatta 35 yaş üstü erkeklere daha yakışacağını düşünüyorum.

Artıları:
+ Son bölümdeki koku gayet başarılı.

Eksileri:
- Orta notalardaki garip kokuyu hiç sevemedim.
- Herkesin beğenebileceği “güvenli” bir yapıda değil. Denemeden almayın derim.

Koku Güzelliği:10/6.5

29 Mart 2012 Perşembe

Carolina Herrera – Chic For Men (2004)


Carolina Herrera – Chic For Men (2004) Markanın erkek parfümlerinden.

1939 yılında Venezuela’da doğmuş Carolina Herrera. Modaya olan tutkusu ona kıyafetler tasarlatmış. Bakmış ki Venezuela bu işler için pek uygun bir yer değil. Ver elini fırsatlar ülkesi Amerika. Burada 1981 yılında kendi şirketini kuruyor. Ve tasarladığı kıyafetleri görücüye çıkarıyor. Gerisi tahmin edebileceğimiz gibi. Başarı basamaklarını tırmanan bir kadın. Ve onun kıyafetlerini giymek için birbiriyle yarışan kadınlar. Dünya çapında 70’den fazla özel satış mağazasında ve 150’den fazla noktada Carolina Herrera’nın tasarımlarını bulabilirsiniz.

                                                         Markanın kurucusu Carolina Herrera. 

Ben zerafet ve karışıklık fikrini seviyorum. Ama bir kıyafette yada parfümde karışıklık, basitlik olarak görünmelidir. Benim tasarladığım kıyafetler ve parfümler gerçekçi olmalı. Ama gerçekliğe biraz da fantezi katılmalı. Aynı hayatımız gibi…” diyen Herrera, parfüm işine de kaçınılmaz olarak girmiş. İlk parfümünü 1988 yılında piyasaya sürmüş. Şimdiye kadar 40’dan fazla parfüme imza atmış. Ülkemizde en bilinen ve sevilen parfümünün 212 Men olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. 212 Men kadar popüler olmasa da bugünkü konuğum Chic For Men’in de sevilen bir parfüm olduğunu düşünüyorum.

Chic For Men odunsu baharatlı olarak sınıflandırılmış. Açılışı tam bir meyve salatası gibi. Açıklanan üst notalarına baktığımda zaten durum anlaşılıyor. Limon, mandalina, karpuz ve bergamot. Bence bu dörtlüden en fazla karpuz ve mandalina hissediliyor. Biraz fazla “genç işi” diyebilirim başlangıcı. Orta notalara gelindiğinde bu meyvemsi koku geri çekilirken ortaya tatlı baharatlar çıkıyor. Daha çok biber diyebilirim. Fakat o meyvemsi koku her daim hissediliyor. Orta notaları başlangıcından daha güzel. Alt notalarına gelindiğinde ise baharatların etkisi azalırken ortaya tatlı meyvemsi misk ile tatlı aromatik odunsular ortaya çıkıyor. Bu kısıma eh işte diyebilirim. Yani özetle: Meyveler, tatlı baharatlar, tatlı misk ve odunsu notalar.


Eğer bana Chic For Men nasıl kokuyor diye genel bir soru soracak olursanız cevabım “meyveli” olacak büyük ihtimalle. Başlangıcındaki karpuz benzeri koku adeta parfümün sonuna kadar kendisini hissettiriyor. Zaten açılışını biraz Davidoff – Cool Water Game’e benzettim. Fakat Chic daha kaliteli ve özenli. Yine de biraz fazla meyveli ve tatlı. Ayrıca hafiften “steril bir yapaylık” hissediliyor. Kokuları çok benzemese de bu hissi bana Hugo Boss – Baldessarini’de vermişti. Anlatması zor. Sanki transparan bir yapısı var. Çok doğal ve mis gibi bir kokusu yok. Bir şeyler rahatsız ediyor beni alttan alta.

Chic For Men deneyen yada kullanan bir çok kişinin rahatlıkla sevebileceği bir parfüm. Bu anlamda  “güvenli kokular” sınıfına sokabiliriz. Kadınlarında bu parfümü oldukça sevdiklerini kendi deneyimlerimden de biliyorum. Neredeyse bir şişesini kullanmış birisi olarak sanırım bunu söyleyebilirim. Markanın çok ilgi gören parfümü 212 Men’e benziyor kokusu genel olarak. Fakat 212 Men’den daha meyveli diyebilirim.


Orta notalarındaki tatlı baharat kullanımını sevdiğim Chic’in en hoşuma gitmeyen yanı biraz fazla genç arkadaşlara hitap eden yanı oldu. Bence en fazla 25 yaş ve altındaki arkadaşlar kullanmalı. Daha yüksek yaşlar için ne kadar uygun olur şüpheliyim. Ayrıca biraz fazla “tatlı” kokuyor. Yada artık benim tatlı kokulara karşı toleransım azalıyor. Bu tatlılığı muhtemelen tonka fasulyesi veriyor.  Diğer sorun ise uzun süreli kullanımlarda sıkıcı hale gelmesi. Aldığım bir şişesini artık kendimi zorlayarak sırf bitsin diye kullandığımı gayet iyi hatırlıyorum. Geçen zaman içinde anlaşılan fikirlerim oldukça değişmiş Chic For Men hakkında. Benim için eskisi kadar çekici bir parfüm olduğunu düşünmüyorum.

Parfümün tasarımını Carlos Benaim, Ann Gottlieb ve Jean-Marc Chaillan üçlüsü yapmış. Orta notalarındaki keskin biberler yüzünden sıcak yaz günlerinde kullanmak çok iyi bir fikir değil. Bence tam bir serin ilkbahar parfümü. Önümüzdeki bahar ayları için ideal. Soğuk kış mevsimine ise uyacağını düşünmüyorum.

Artıları:
+ Orta notalarını sevdim.
+ Deneyen bir çok kişinin sevebileceği kokusu.
+ Birisine hediye vermek için iyi bir seçenek.

Eksileri:
- Başlangıcı fazla meyveli.
- Tam çözemediğim tuhaf bir yapaylık var kokusunda.
- Uzun süreli kullanımda sıkıcı olma ihtimali var.

Koku Güzelliği: 10/6