Estee Lauder etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Estee Lauder etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mayıs 2022 Salı

Estee Lauder - Sensuous Nude (2011)

Estee Lauder’in 2008 yılı çıkışlı kadın parfümü Sensuous büyük çıkış yakalayamasa da kısa süre içinde aynı isimli devam kokuları geldi. Sensuous’un en bilinen devam parfümü Sensuous Nude olarak göze çarpıyor. 2011 yılında çıkan Sensuous Nude, en az Sensuous kadar ilgi gördü.

Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Kendinden emin ve zarif. Duygusallığın yeni ve modern tanımı. Bir kadının en sıcak ve feminen yönlerini ortaya çıkarmak için ferahlatıcı çiçeklerle sarılı odunsular ve amberin bal ile buluşmasından ilham aldı. Kendine olan güvenin göstergesi.

Sensuous Nude’un ilk saniyeleri modern, ferah ve tatlı turunçgillerle gerçekleşiyor. Şekerli mandalinayı andıran açılıştan sonra kremsi beyaz çiçeklerin varlığını arttırdığını görüyoruz. Pudralı sayılabilecek beyaz çiçeklerden yasemin öne çıkıyor. Sabunlu yasemine bir parça hindistan cevizi eşlik ediyor. Balı andıran tatlılık orta kısımda oldukça hissediliyor. Sonlarda sandal ağacı, vanilya ve miskle kapanış yapılıyor.

Sensuous Nude, kremsi beyaz çiçeklerin hakimiyetindeki bir arkadaşa benziyor. Sabunlu hatta pudralı yapısı tabii ki kadınsılığı artırıyor. Vanilyamsı hindistan cevizi parfüme hoş bir hava veriyor. Kalite anlamında fena iş çıkarmıyor. Lezzetli sayılabilecek kokusu pozitif mesajlar veriyor. Eğer kremsi, vanilyamsı, çiçeksi hindistan cevizi kokusu arıyorsanız, hoş bir örnekle karşı karşıyasınız.

Onun sanatsal sayılamayacak düz kokusu dünyayı değiştirmeyecektir fakat güzel, temiz ve çoğu kişinin sevebileceği yapısıyla günlük kullanıma rahatlıkla uyacaktır.

İlkbahar-yaz döneminde kullanmanın iyi fikir olduğunu düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

20 Şubat 2019 Çarşamba

Estee Lauder – Amber Mystique (2013)

Amerika merkezli kozmetik devi Estee Lauder’in geçmişi harika klasiklerle dolu olsa da böylesine küresel firmanın durmadan yoluna devam etmesi gerekiyor. Zaten markanın son yıllarda piyasaya sürdüğü parfümlerin fazlalığına bakarak sıkı çalıştıklarını söyleyebiliriz. Özellikle 2010 yılından sonra güçlü rakipleriyle baş edebilmek için daha çok parfüm ürettiğini görüyoruz Estee Lauder’in.

2011 yılında, Estee Lauder’in, son yılların yükselen pazarı Ortadoğu temasına yönelik parfümü Wood Mystique piyasaya sürüldükten iki yıl sonra ikinci Mystique isimli parfüm de raflardaydı. Amber Mystique ile iki parfümlük seri haline gelen Mystique’lere aradan geçen yılların ardından başka üye katılmadı. 2019 yılının başları itibariyle iki parfümden oluşan Mystique’lerin Amber’i ile bir süredir birlikteydim. Bakalım bana neler hissettirmiş Amber Mystique.

Parfümün açılışı tatlı kırmızı meyveler ve öd-gül ikilisiyle gerçekleşiyor. Başlangıçtaki meyveler ahududuyu andırıyor. Gül ise kırmızı ve lezzetli kokuyor. Meyveli gül olarak tanımlanabilecek üst notaları çok güzel. Orta kısımda gül ağırlığını devam ettirirken geri planda baharatlar beliriyor. Tabii öd ağacı ve kuru deri de orta bölümde kendisine yer buluyor. Orta bölüm de fena değil. Kapanışta parfüme ismini veren amberi görüyoruz. Parfümün genel gidişatına uygun verilmiş amber, egzotik ve neredeyse tütsümsü. Gül ve tütsü son kısımda iyi iş görüyor diyebilirim.

Amber Mystique tenimde tatlı, kremsi, dumansı lezzetli, neredeyse mayhoş meyveli kırmızı gül-öd-baharat kokularını öne çıkardı. Tuzlu sayılabilecek ama ferah denemeyecek harika güle eşlik eden ahududu gayet kaliteli verilmiş ki parfümlerde pek sık göremiyoruz bu durumu. Öd ağacının o kendine has ilacımsı kuru havası sınırlı şekilde vurgulanmış bu parfümde. Baharatlar öne çıkıp, rol çalmaya kalkmıyorlar. Kullanmaya başlamadan önce ismindeki ambere takılmıştım. Kullanım sürecinde gördüm ki Amber Mystique’de amber var ama gül teması daha öne çıkmış. Bu anlamda koyu-yoğun amber parfümü değil.

Amber Mystique, son zamanlarda kullandığım en güzel gül-öd temalı parfümlerden birisi. Gül merkezli parfüm çoğu markada var ama öylesine kötü veriliyor ki gül esansı kullanmak eziyete dönüşüyor. Burada oldukça kaliteli ve meyveli verilmiş gül, gayet naif, yumuşak, hafiften kadınsı ama kullanım döneminde erkeklerin rahatlıkla kullanabileceğini hissettirdi bana.

Açıkçası çok umudumun olmadığı bu parfüm sürpriz şekilde güzel çıktı. Biraz niş markaların gül-öd merkezli parfümlerini andırıyor Amber Mystique. Tabii ilk aklıma gelen Montale’nin parfümlerine benzediği oldu. Biraz Black Aoud’u andırıyor ama ondan daha kullanılabilir ve kompleks. Azıcık da Dior’un Oud Ispahan’ını hatırlatıyor. Çok koyu, ağır ya da bıktırıcı Arap esansları gibi değil Amber Mystique. Evet, gizemli ve karanlık tarafı var ama genel olarak çoğu kişinin benimseyebileceğini düşünüyorum.

Sonuç olarak bu EDP çok hoş, sıcak, modern, yumuşak, abartısız, yüksek kaliteli, kalıcı ve etrafa yayılımı iyi bir arkadaş. Parfümün tek kötü tarafı, üretiminin çok büyük ihtimalle bitirilmiş olması. Tam bir kış parfümü olduğu söyleyebilirim.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Karmaşa’ya teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/8

26 Nisan 2018 Perşembe

Estee Lauder – Modern Muse Nuit (2016)

“Gösterişli çiçeksi notalar, lezzetli meyveler ve ışıltılı bir güzellik.”

Yukarıdaki cümle, Estee Lauder’in 2013 yılında piyasaya sürdüğü ve oldukça ilgi gören Modern Muse serisinin yeni üyesi Nuit’in tanıtımına ait. Modern Muse kadın parfüm ailesi genişlerken 2016 çıkışlı Nuit versiyonu ablasının daha derin ve bağımlılık yapan versiyonu olarak pazarlanmaya devam ediliyor. Resmi olarak açıklanan notalarındaki rom ilgimi çekmedi değil. Böyle bir kadın parfümüne içki temasının eklenmesi bakalım nasıl bir sonuç çıkarmış karşımıza.

Kendi sitelerinde oryantal çiçeksi olarak sınıflandırılan Modern Muse Nuit’in açılışı lezzetli meyvelerle gerçekleşiyor. Tatlı ve neredeyse çikolatamsı meyveler çok güzel. Orta bölümde tatlı meyveler geride kalırken çiçeksi taraf öne çıkıyor. Yasemin yine karamelimsi, lezzetli şekilde veriliyor orta notalarda. Benim için biraz fazla çiçeksi orta kısım. Sonlarda amber oldukça etkili. Pek sevemediğim tarzda verilen amber hafiften baş ağrısı yapmaya yakın duruyor ne yazık ki.

Modern Muse Nuit, yarı karanlık, meyveli-çiçeksi çikolatamsı-karamelimsi bir deneme gibi. Parfüme o lezzeti veren vanilyamsı notalar, gayet yumuşak verilmiş. Genel olarak tatlılık her daim fazlaca var. Bu anlamda günümüzün birçok modern kadınsı parfümden farklı değil. Fakat meyvelerin ve çiçeksiliğin verilişi belli bir düzeyde. Muhteşem olmasa da idare edebilecek bir kadın parfümü Modern Muse Nuit.

Nuit’in amacı ismi gibi karanlık-gece kullanımlarına ağırlık verilmesi büyük ihtimalle. Eğer Modern Muse serisini bütün olarak düşünecek olursak Nuit versiyonu daha özel buluşmalar ve gece dışarı çıkma parfümü gibi düşünülebilir. Bu anlamda genç kız kokusu olmaktan ziyade 25 yaş üzerine seslenebilir.

Sonuç olarak Nuit bende çok ilginç anılar bırakmadı, koku hafızamda devrim yapamadı. Ortalama bir tatlı, vanilyamsı, amberli, miskli bir arkadaş. Kullanılan amber beni rahatsız etse de siz yine de deneme listenize alın. La Vie Est Belle veya Prada Candy’e rakip olmasını beklediğim Modern Muse Nuit’in, güçlü adaylar karşısında pek şansı yok gibi.

EDP formundaki Modern Muse Nuit’in kalıcılığı eh işte, etrafa yayılımı iyi değil. Bu anlamda tenimle pek barışamadı Nuit. Sonbahar-kış kullanımına yakın olduğunu söyleyebilirim.

Koku Güzelliği:10/6

22 Mart 2018 Perşembe

Estee Lauder – Youth-Dew (1953)

“Youth-Dew, kendi burnunun da çok az koku aldığı bilinen Bayan Lauder’in vücuda sürülmesi için piyasaya sürdüğü bir banyo sonrası vücut yağı aslında. Yağ halindeyken içindeki konsantre oranının yüzde 70’ler civarında olduğu rivayet olunuyor. Bu banyo sonrası yağının çok rağbet görmesi üzerine, Youth-Dew alkollü ortama aktarılıp bildiğimiz eau de toilette’e dönüşüyor ve yüzde 70 olmasa bile, yüzde 20’ler civarında bir konsantre içeriyor.”

Değerli hocamız Vedat Ozan’ın Kokular Kitabı II – Parfümler adlı eserinden alıntıladığım yukarıdaki bölüm dışında, bugün sizlere tanıtacağım Youth-Dew isimli parfümle ilgili ilginç bilgiler de var kitabın satır aralarında. Mesela bayan Lauder’in yeni çıkan parfümünün pazarlama faaliyetleriyle bizzat ilgilendiği, Youth-Dew’in satıldığı mağazalara hatta merdivenlere bu parfümün sıkıldığı, zaman zaman tezgahın arkasına geçerek parfümün satışıyla ilgilendiği gibi enteresan bilgiler bulunuyor. Estee Lauder’in çok önem verdiği Youth-Dew’in ilk çıktığı yıllarda fiyatının uygun tutularak kolay ulaşılabilir hale getirilmesi sonucunda bir ara markanın satışlarının yüzde 80’inini Youth-Dew parfümü oluşturuyormuş. Anlaşılacağı üzere, Amerikan markası olan Estee Lauder’in, güçlü Fransız rakiplerine 1950’li yıllarda meydan okumasıydı Youth-Dew.

Günümüze kadar reformülasyon geçirmesi kaçınılmaz olan Youth-Dew, bugün için kendi sitelerinde baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış. Parfümün açılışı gayet eski kokan çiçeklerle gerçekleşiyor. Beyaz çiçeklerden yasemin ilk dikkatimi çeken. Oldukça sabunsu başlangıcında olgun meyveler de var sanki. Biraz şeftaliden bahsedebiliriz sanırım. Üst notaları neredeyse hacı yağı kıvamında Youth-Dew’in. Orta bölümde şov başlıyor. Sabunsu nostaljik çiçeklere kuru baharatlar ekleniyor. Karanfil ve tarçın olduğunu düşündüğüm baharatlar oldukça öne çıkıyor orta kısımda. Sadece baharatlar mı? Müthiş bir tütsü, azıcık meşe yosunu ve karanlık sayılabilecek gül, orta notaları şahesere dönüştürüyor. Geleyim kapanışa. Son kısımda tozlu amber harika verilmiş. Ambere geri planda paçuli destek veriyor. Vanilya ise çok gerilerde duruyor. Orta bölüm kadar detaylı ve zengin olmasa da kapanışı başarılı Youth-Dew’in.

Uzun zamandır merak ettiğim klasiklerden birisiydi Youth-Dew. Bu efsanevi parfümün beni şaşkına çevireceğini tahmin ediyordum. Şaşkınlığa bir parça hayranlığı da ekleyebilirim artık. Youth-Dew gerçekten de anlatması zor bir parfüm. Onu denemek ve bu deneyimi yaşamak gerekiyor.

Youth-Dew’in ilk saniyelerindeki hayvansı sert çiçekleri yumuşatan şeftali Mitsouko’ya mı benziyor? Sabunsu hatta pudralı aldehitler ve beyaz çiçekler Bandit’i mi çağrıştırıyor? Kapanıştaki amber Calvin Klein – Obsession (kadın versiyonu) tarafına mı yakın? Ve hepsinden önemlisi Youth-Dew gerçekten bir kadın parfümü mü?

Öyle bir eser ki Youth-Dew kendi pazarlama afişlerinde “şimdiye kadar yaratılmış en seksi parfüm” olarak lanse edilse de onun “şimdiye kadar yaratılmış en erkeksi kokan kadın parfümü” olma durumu var mı acaba? Youth-Dew, 1950’li yılların tipik karanlık, yoğun, acımasız, dolgun, boşluk bırakmayan, zengin, katmanlı, pudralı harika bir örneği denebilir. Parfüm garip şekilde erkeksi hissiyat veriyor orta bölümden itibaren. Oysaki başlarda bulunan aldehitler ve beyaz çiçekler amma da kadınsıydı. Ne diyorum ben?

Zihnimi karman çorman hale çeviren Youth-Dew, kendi sitelerindeki tanıma harfiyen uyuyor: Oryantal baharatlı. Resmin bütününde ağır ve koyu baharat-tütsü-sabunsu çiçek-tütün merkezli bir eser bence. Başlangıçtaki civetten geldiğini düşündüğüm hayvansılık o dönemin parfümleri için hiç yabancı değil. Bandit’e benzettiğim karanlık aldehitleri tabii ki kendime yakın bulamadım. Orta kısımdaki baharat-tütsü işbirliğine bayıldım. Sonları çok tanıdık geldi ama bir türlü hangi parfüme benzediğini çıkaramadım. Yoksa Shalimar’a mı benziyor kapanışı?

Youth-Dew, enfes bir klasik. Kullanması ve sevmesi çok zor. 1950’li hatta 1940’lı yılların koku trendini bize sunması anlamında önemli bir eser. Çok katmanlı, zengin, karmaşık ve dominant bir arkadaş. Kullanım döneminde eski/tozlu/nostaljik koktuğunu ve ‘babaanne parfümü’ eleştirilerini kısmen haklı bulsam da günümüzde böyle bir eserin örneğine rastlamak pek mümkün değil. Onun içindir ki kadın-erkek her parfümsever Youth-Dew’i almasa bile denemeli bence.

Benim kullandığım eski EDP versiyonuydu. Kalıcılığı çok iyi, fark edilirliği başlarda oldukça yüksek. Onun içindir ki fazla sıkmanızı önermem yoksa boğucu olabilir. Tam bir kış parfümü. 40 hatta 50 yaş üzeri kadınlara hitap ettiğini belirtmem gerekiyor.

Son olarak parfümün tasarımcısından bahsedeyim kısaca. Josephine Catapano, kaynaklarda sadece dört parfüm tasarlamış olarak görülüyor. Bu dört parfüm de kült haline gelmiş (Fidji, Youth-Dew, Norell) eserler. Yine Vedat Ozan’ın kitabından öğrendiğimize göre İtalyan göçmeni olarak Amerika’ya yerleşen Catapano, 2012 yılında hayata gözlerini yummuş. Bayan Catapano, günümüzün en önemli parfümörlerinden Sophia Grojsman’ın da hocası denebilir. Grojsman’ı parfümörlük mesleğine başlatan kişi olan Catapano için bayan Sophia şunları söylemiş: “O benim için bir modeldi. İtalyan göçmeni bir ailede doğmuş ve sadece liseye kadar okumuş, tamamen içgüdüleriyle hareket ederek parfüm tasarlayan ve bu yönleriyle beni çok etkileyen biriydi.”

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/7

14 Mart 2017 Salı

Estee Lauder – Modern Muse Le Rouge (2015)

Dışa dönük, cazibeli, sofistike.

Cesur olun. İlham kaynağı olun. Cazibenizi, sofistikeliğinizi ve gösterişinizi barındıran bir kokuyla tanışın.

İki farklı gül esansının seksi ve tahrik edici kontrastı, olgun meyvelerin canlılığı ve baş döndürücü ipeksi kremin büyüsü unutulmaz etki yaratır. Kendisine ilham veren kadın gibi karmaşık fakat büyüleyici.

Ödüllü orijinal Modern Muse ve Modern Muse Chic gibi, Modern Muse Le Rouge da modern kadının karmaşıklığından ilham aldı. Modern Muse Le Rouge nedir? Kendini tek kelime söylemeden güçlü ve renkli şekilde anlatan cazibeli kadındır. Felsefesi ve söyledikleri mutlaka fark edilir. Cesur, korkusuz ve baştan çıkarıcı. Hayranlık uyandıran etki bırakmak istediğinde kusursuz kırmızıyı kullanır: Le Rouge.

afis le rouge yen

Estee Lauder’in kendi sitesindeki Modern Muse Le Rouge parfümünün tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Estee Lauder’in 2013 yılında piyasaya sürdüğü Modern Muse’un şimdiden altı yeni devam parfümü geldi. Artık Modern Muse için parfüm serisi diyebiliriz. Modern Muse’nin 2015 yılındaki devam parfümünün adı Le Rouge olarak belirlenmişti. Yine kendi sitelerinde meyvemsi doğu çiçekleri gibi koktuğu belirtilmiş ve şu notalardan oluştuğu ilan edilmiş: Bulgar gülü, okka gülü özleri, ahududu, pembe biber, safran, Madagaskar vanilyası, paçuli, güve otu, yasemin özleri, manolya.

Modern Muse Le Rouge’un açılışı leziz kırmızı meyveler ve yumuşak pembe biberle gerçekleşiyor. Bu ikiliye eşlik eden harika gül, başlangıcı şölene çeviriyor. İlerleyen dakikalarda kırmızı meyveler ve baharatlar geri plana geçerken, ortaya parlak, kadifemsi paçuli ve beyaz çiçekler çıkıyor. Geri planda pudra, kendisini hissettiriyor. Orta bölüm sıcak baharatlı ve çiçeksi diyebilirim. Son kısımda kadifemsi paçuli ve yumuşak odunsu notalar var. Miskin rahatlıkla hissedildiği kapanış idare eder.

Modern Muse Le Rouge, genel olarak meyveli-çiçeksi tarzına yakın. Kokusu çok tanıdık bir gül yorumu. Birçok kadın parfümünde benzerine rastlanan gül ve pudralı beyaz çiçek destekli ana yapı, yaratıcı değil. Kadınsı yönün ağır bastığı genel karakteri, çoğu hanımefendinin hayır diyemeyeceği kadar çarpıcı ve cazibeli. Bu anlamda büyük kitlelerin sevmesi için tasarlanan Modern Muse Le Rouge, bu hedefine kısa sürede ulaşacaktır.

Başlangıcı leziz meyveli, orta kısmı çiçeksi-meyveli (gül baskın), alt notalarıysa odunsu-miskli kompozisyon için ne söyleyebilirim bilmiyorum. Benim için ve genelde erkekler için fazlaca kadınsı koku formu olduğunu kabul etmek gerek. Bazı kadın parfümlerini erkeklerin kullanabileceğini düşünürüm ama bunu değil. O tam bir dişi ve 15-30 yaş arası hanımefendilerin favorisi olabilecek nitelikte.

buyuk le rouge yen

İyi ama kokusu güzel mi? Bu soruya herkesin vereceği farklı cevaplar olabilir. Bence yaratıcı değil, yüksek kaliteli olduğu da söylenemez. Özellikle orta kısımda burnu tırmalayan ve zorlayan yapaylık var. Bu anlamda baş ağrısı yapmaya müsait. Ortalama ve sıradan genç kız parfümü hissi veriyor Modern Muse Le Rouge. Harika başlangıcıyla umutlandığım fakat orta kısımdaki yapaylığa dayanamadığım bu eser, Estee Lauder’in şanlı tarihine ve isminin büyüklüğüne yakışmayacak kadar vasat sonlanıyor. Parfümcülüğün ticari endüstri olduğunu kabul edersek, Estee Lauder gibi dev markanın daha iyi işlere imza atmasını bekleriz ama uygulamada pek öyle olmuyor. ‘Herkesin seveceği vasatlıkta parfüm üreteyim’ kaygısı, bu tür küçük kazaları beraberinde getiriyor. Bu anlamda Modern Muse Le Rouge, bir sürü örneğine rastlanabilecek meyveli-çiçeksi arkadaş. Daha fazlası değil.

EDP formunda. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği ilk saniyelerde yüksek. Sonrasında tene yakın kalıyor. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanılmasını öneririm. Günlük kullanıma uyacak canlı ve çekici kokusu, gayet modern ve steril.

Koku Güzelliği:10/5

29 Kasım 2015 Pazar

Ermenegildo Zegna – Florentine Iris (2012)

Alman süseni olarak da bilinen Floransa süsen (iris) çiçeğinin, temelde geniş kök-sap (bir arada) bitkisi olduğu söylenir. Floransa süseni, İtalya’nın yerli süsen ailesinin türüymüş. Bu bitkinin 60 boyu cm’dir ve kılıç / mızrak şeklindeymiş. Düz çiçekli bir sapı varmış.

İşin ilginci Floransa süseni, Yunan mitolojisinde bile karşımıza çıkıyor. Yunan mitolojisine göre süsen, gökkuşağı tanrıçasını simgeliyormuş. Sadece Yunan mitolojisinde değil, antik Romalılar zamanında da bilinen ve kullanılan bir çiçekti süsen. Hatta eski Mısır’da parfümlerde kullanıldığı iddia edilir süsen çiçeğinin. Floransa’da yetiştirilmesiyse Orta Çağ’a tarihlenir genellikle.

Ve bu narin süsen çiçeğinin, günümüz parfüm endüstrisinde birçok kokuda kullanıldığını biliyoruz. Ünlü moda markası Ermenegildo Zegna’nın da süsen temalı parfümü yaklaşık üç yıldır mağazalardaki rafları süslüyor. Zegna’nın özel serisi sayılabilecek “Essenze” ailesine mensup Florentine İris (Floransa Süseni), 2012 yılının aralık ayında piyasaya sürüldü. Zegna’nın parfümlerini pazarlayan Estee Lauder ile işbirliği yapılarak, ünlü burun Jacques Cavallier tarafından tasarlanmış.

 

Kendi sitelerinde Florentine Irıs için “sıcak geceler ve güneşli günler için mükemmel, hafif çiçek kokusu” olduğundan dem vurulmuş. Enteresan olan ise çoğu kaynakta erkek parfümü olarak verilmiş Florentine Iris.

Parfümün başlangıcı ferah ve çiçeksi dokunuşlarla gerçekleşiyor. Ferah ve neredeyse meyvemsi nötr bir çiçeksilik ama ölümcül şekilde kadınsı değil. Açıklanan notalarda meyve babında bir tek bergamot görünüyor. Bence başlangıçta ekşi kırmızı meyvelerin payı var. En büyük şüpheli ise erik. Belki kiraz da olabilir. Tatlımsı kırmızı meyvelere benzeyen ekşilik, ilerleyen dakikalarda tatlı menekşeyle birleşiyor. Bu andan itibaren çiçeklerin ağırlığı biraz daha artıyor. Buruk, hafif sabunsu süsen de sahne almaya başlıyor orta kısımda. Son bölümde süsen artık tek oyuncu, tabii miski saymazsak. Kapanışta biraz da ferah gül mü var? Muhtemelen evet.

Florentine Iris, ferah meyveli-çiçeksi-miskli bir arkadaşa benziyor. Çok kibar, narin, sakin, uysal, temiz ve barışçıl. Evet onu tanımlamak için doğru kelime şu olmalı: “barışçıl”. Yumuşacık çiçeksi yapısı, zaman zaman kadın parfümlerini andırıyor. Bu anlamda safkan erkek kokusu olmadığını söylemek zorundayım. O, rahatlıkla uniseks kullanıma uyar. Hiç de arıza çıkarmaz.

 

Erkek için süsen çiçeği. Hmmm. Genellikle kadın parfümlerinde kullanılan ve çoğu kişinin rujlara benzettiği kokusuyla süsen çiçeği, erkek koku dünyasında pek yer bulamıyor kendisine. Zegna’nın erkek için süsen çiçeği denemesi olarak düşünülebilecek Florentine Iris, fena değil ama beklediğim kadar çarpıcı da değil.

Aram iyidir süsen çiçeğiyle. Çok kadınsı ve yağlımsı verilmedikçe iyi anlaşırız. Buradaki kullanım biraz fazla güvenli geldi bana. Evet bu parfümü koklayan on kişiden dokuzu beğenecektir. Çünkü çok yumuşak ve hiç bir sancılı yanı olmayan, ofis dostu yanıyla, onu sevmeyecek kişi sayısı az olacaktır. Fakat tek düze ve derinliksiz yapısı, onu uzun süreli kullanımlarda sıkıcı hale getirecektir. E bu kadar “güvenli” kokunun, böyle yan etkileri de olabilir. Hatta ayıp olmayacağını bilsem, onun kokusunu ucuz kadın deodorantlarına benzeteceğim.

Florentine Iris, günlük kullanıma, AVM gezintilerine, ev partilerine uyum sağlayabilecek, size etraftan övgüler aldırabilecek tarzıyla memnun edecektir. Fakat bizim gibi çok daha iyisini arayanlar için, bir süre sonra dolapta, makus kaderine terk edilebilir.

Nedendir bilmiyorum ama Florentine Iris’i az da olsa Serge Lutens’in Feminite du Bois’ine benzettim. Tabii Bay Lutens’in eserinde meyveler çok daha ön planda ama aklıma ilk Feminite du Bois’i getirdi Florentine Iris.

 

Geleyim son mevzuya. Florentine Iris’i hem kıyafet üzerinde hem de tenimde denedim. Kıyafet üzerinde seyreltilmiş-vasat, meyveli-çiçeksi hale geldi ki hayal kırıklığı yaşadım. Ten üzerinde ise asıl marifetini gösterdi. Tende çok daha asil, rafine ve yüksek kaliteli koktu. Süsen, kendisini iyice gösterdi. Kıyafette ise sanki menekşe ve misk daha ön plandaydı. Bu da benim gözlemim. Umarım yanılmıyorumdur.

Florentine Iris, EDT formunda. Kalıcılığı gayet iyi ama fark edilirliği biraz zayıf. Daha doğrusu parfümün yumuşak başlı karakteri sayesinde, buram buram etrafa yayılmıyor. Sanırım bu durum gayet bilinçli bir seçim. Üst yaş gruplarına uyacağını düşünmüyorum. Otuz beş yaş altı kadın-erkek herkese önerebilirim. Genel yapısını düşündüğümde soğuk havalarda onu kullanmak iyi sonuç vermeyebilir. Bu anlamda markanın resmi önerisini önemseyelim: “Yaz mevsiminin sıcak geceleri ve güneşli günleri için harika bir çiçeksi koku”.

Koku Güzelliği:10/6.5

19 Ekim 2015 Pazartesi

Estee Lauder – Modern Muse (2013)


Estee Lauder – Modern Muse (2013)

"Kendine güvenen, özgür, ilham veren. Stilinizi, kendinize güveninizi ve yaratıcı ruhunuzu ortaya çıkarın. Rengarenk çiçeklerin ve yemyeşil, şehvetli ormanın çekici kontrastını yakalayın. İki özel, farklı akor (parlak yasemin ve canlı odunsuluk) ilgi çeken ikilik izlenimi veriyor.

Modern Muse ilhamını, modern kadının karmaşıklığından ve onun hayatının, kişisel yaşamının dinamik tezatlığından almıştır. Modern kadının yaratıcı enerjisi ve çekici kadınsılığı, onun çok yönlü parlak çiçeksiliği tarafından yakalanır.

Modern Muse kimdir? Kendine güvenen ve bağımsız, yumuşak ve güçlü, dinamik olmasına rağmen kadınsı. Şık ve özgün. O bir kelime bile söylemeden tanıştığı her kadına ilham verir. O, daima sahip olduğu içgüdü ile kendi hayatının kahramanıdır."

İşte size Estee Lauder'in yeni sayılabilecek parfümü Modern Muse'ın bulabildiğim reklam cümleleri. Pazarlama kampanyasını “kendine güvenmek, bağımsızlık ve ilham vermek” üzerine kurmuş gibi görünüyor Estee Lauder, Modern Muse parfümü için. Tabii biraz da kadınlara moral verici bir motivasyon da sağlamaya çalışıyor olabilir. Sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok bölgesinde kadınların sorunları çok büyük ve köklü. Çoğu zaman ezilen, dışlanan, acı çeken ve ayakta kalmaya çalışan kadınlar oluyor. Erkeklerin zalimlikleri ise bitmiyor. Hiç kimse kusura bakmasın, bu anlamda kadınların her zaman yanındayım.


Neyse konumuza döneyim. Estee Lauder’in ilk defa bir parfümünü yazı konusu yapmış olduğumu fark ettim ve bu yüzden kendimi kınamam gerekiyor mu bilemiyorum. Ünlü güzellik markası Estee Lauder, parfümler anlamında göz ardı edilemeyecek önemli klasiklere sahip. Evet bir Guerlain kadar olmasalar da geçmişteki sevilen parfümlerinin mirasını hala üzerinde taşıyor. Bünyesine topladığı markalarla kocaman holdinge dönüştüğü ise artık sır değil. Estee Lauder bu sefer 2013 yılında kendi kadın parfümünü piyasa sürdü. Modern Muse, böylece dünyaya geldi. Her ne kadar çıkışı çok ses getirmese de şimdiden oldukça seveni olduğu görülüyor Modern Muse'un.

Kendi sitelerinde yeşil çiçeksi, odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümü üzerime sıktığımda ferah turunçgillerle çiçeklerin karışımı beni karşılıyor. Portakal çiçeği mi yoksa çiçeksi portakal mı karar veremedim. Ferah, kadınsı ve yüksek kaliteli üst notaları sevdim. Orta bölümde tabii ki kadınsılık artıyor. Ferah turunçgiller yerini çiçeklere bırakıyor. Bu noktada sabunsu beyaz çiçeklerin istilasına maruz kalıyorsunuz. Yasemin, zambak, sümbülteber, hanımeli ve daha bilmediğim çiçekler. Orta bölüm tamamen kremsi ve sabunsu beyaz çiçeklerin etkisinde. Orta bölümün sonlarına doğru misk de ekleniyor kadroya. Orta notalar benim için fazlasıyla çiçeksi. Yine de kremsi-vanilyalı beyaz çiçekleri beğendim. Geleyim sonlara. Alt notalarda çiçeksilik devam ediyor ama kalite düşüyor. Misk hala var kapanışta. Beyaz çiçeklere eklenen soğuk ve yapay bir koku, alt notaları pas geçmemi sağlıyor. Calone ya da parlak amberden şüpheleniyorum. Kapanışı ne yazık ki başarılı değil.

Modern Muse ismi gibi modern bir çiçek parfümü. Başlangıçtaki çiçeksi turunçgilli yapı, parfümün en sevdiğim yeri oluyor. Orta kısımdaki kremsi-vanilyalı beyaz çiçekler de gayet güzel. İyi ki vanilya kullanılmış orta bölümde. Yoksa fazlasıyla kuru ve baygın çiçeksiliğe dönüşecekmiş orta notalar. Sonlardaki boşvermişlik ve yapaylık, yeni nesil parfümlerde artık totem halini aldı. Niye yeni parfümlerin birçoğunun alt notaları özensiz olmak zorunda?


Modern Muse, modern bir peri masalı hikayesi gibi. Baştan sona tatlı, temiz, yumuşak beyaz feminen çiçeklerle bezenmiş. Yani kokunun ana aksını beyaz çiçekler oluşturuyor. Benim için ayrım yapmak zor. Çünkü bu beyaz çiçeklerin kokusu birbirine benziyor sanki. Sümbülteber ve yasemin bir parça öne çıkıyor. Zambak geride kalıyor. Başlarda ferah turunçgillerle, orta kısımda vanilya ile destekleniyor beyaz çiçekler. Mis gibi canlı kır çiçekleri gibi. Hatta farklı birçok çiçeğin bulunduğu bukete benziyor Modern Muse. Kokunun her anında çiçeklerin izi var.

Modern Muse, tam bir kadın parfümü. İlginç, yaratıcı ve farklı değil. Sokakta veya çevrenizde sık sık karşılaştığınız ve burnunuzu teğet geçen tatlı beyaz çiçek parfümlerinden pek farkı yok ama hoş bir çekiciliği, canlılığı, neşesi, başarılı aurası var. Her parfüme onu anlatan bir kelime seçmeye çalışıyorum çoğu zaman. Gerçi bir parfümü bir kelimeyle özetlemek zordur. Sanırım Modern Muse'u tek kelimeyle şöyle özetleyeceğim: “Temiz"

İçeriğindeki beyaz çiçeklerin fazlalığı sebebiyle Modern Muse, aklıma hemen Carnal Flower-Fracas ikilisini getirdi. Modern Muse'deki sümbülteberin, bu çağrışımı yaptığını söylemek yanlış olmaz. Aralarındaki temel fark Modern Muse'un kremsi ve vanilyalı olması, Carnal Flower-Fracas'ın kuru ve gerçek çiçek gibi kokması. Bir başka benzerlik de Givenchy'nin ünlü klasiği Amarige ile ilgili. Tabii Amarige oldukça kuru beyaz çiçeksi kompozisyona sahipti. Bence andırıyor Modern Muse, Amarige'i. Hatta işi abartıp, Modern Muse'un orta kısmındaki kremsi vanilyalı beyaz çiçekleri, Bulgari'nin enfes Jasmin Noir'ine bile benzetebilirim.

Çok derin, kompleks ve yenilikçi olmadığını kabul etmek gerek. Fakat bu durum onun iddialı, hırslı ve cazibeli olmasına engel değil. Düz çizgide ilerlediği söylenebilir. Günümüze yakın yapısıyla denenebilir. Ama çok genç arkadaşlara uyacağını sanmıyorum. Sabunsu hatta zaman zaman pudralı tarafı ağır basıyor. Daha yaş ve olgunluk isteyen bir parfüm gibime geliyor. Genç bir kızda fazlasıyla rüküş kaçabilir kokusu.


Modern Muse'u ünlü parfümör Harry Fremont tasarlamış. Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonuna sahip. Başlangıcı dolu dolu gerçekleşiyor. Orta bölümde yumuşak bir ten kokusu haline geliyor. Kimileri yaz mevsiminde kullanılabilir demiş. Bence kullanılamaz çünkü orta kısımdan itibaren artan baskın çiçekler ve vanilya, çok sıcak yaz aylarında boğucu olabilir. Onun çok soğuk kış mevsimine de yakışmayacağını düşünüyorum. En çok ilkbaharın neşesine ve canlılığına yakışır gibime geliyor. Bir de serin sonbaharın çiçeksi hüznünü sevebilir Modern Muse.

Not: Estee Lauder'in kadınlara bir önerisiyle bitireyim yazıyı. Kendi sitelerinde Modern Muse'un şöyle kullanılmasını önermişler: "Saç fırçanıza Modern Muse'u sıkın ve saçlarınızı tarayın." Böylece parfümün saçlara daha homojen yayılacağını dile getirmek istemiş olabilirler. Söylemesi Estee Lauder'den uygulaması sizden hanımlar :)

Koku Güzelliği:10/6.5