Christian
Dior – Eau Noire (2004)
"Ne zaman bir kokuya imza atsam, o
parfümün aktörü, yönetmeni, ışıkçısı ve dekorcusu oluyorum. Her şeyi ben
yapıyorum. Oysa başka bir marka için parfüm oluşturmam istendiğinde, elime bir
senaryo veriliyor ve yaratım sürecinin sadece küçük bir parçasında yer
alıyorum. Böyle olunca da ağırlıklı olarak isme ve tasarıma özen gösteriliyor.
Yani takımın bir parçasıyım. Başkasının altında çalışırken, kendi benliğine ait
parfüm yaratman zordur. Bu süreç hala aynıdır ve devam etmektedir.
Christian Dior'un Eau Noire'ını oluşturmak
için Hedi Slimane ile birlikte çalışırken onun belirgin vizyonu vardı. İşimin
bir parçası da yakalamak istediğim duyguları toplamak ve daha sonra
laboratuvarıma gidip, tam olarak ne yaratmak istediğime karar vermektir. Çünkü
her parfüm meydan okumadır. Parfümler senin imzandır. Daha önce yaptığım şeyi
tekrar edemem. Her yeni parfümde yeni fikir bulmalısın. Bu çok zor. Şimdiye
kadar, kullandığım ham maddelerden ziyade duyguları yakalamaya çalışıyorum. Her
seferinde yeni yol ve yeni düşünceler bulmak gerekiyor parfüm
tasarlarken."
Dünyaca ünlü parfüm tasarımcı Francis
Kurkdjian, işiyle ilgili enteresan ip uçları veriyor yukarıdaki söyleşisinde.
Parfüm dünyasının, tasarım ve yaratım aşamasının inceliklerini kabaca da olsa
hatırlatıyor bize. Hem de "içeriden" birisi olarak.
Bu genç adam Jean Paul Gaultier'in kült
haline gelmiş parfümü Le Male'yi tasarladığından beri oldukça yol kat etmiş
durumda. Bir sürü niş ve ana akım markalara parfüm tasarlayan Kurkdjian,
2000'li yılların başlarında Christian Dior'dan teklif aldığında kafasında ne
vardı tam bilemiyoruz. Fakat o zamanlar böylesine popüler olmadığını biliyoruz.
2004 yılında, Christian Dior için Eau Noire'ı tasarladığında yine ilgi çekici
bir esere imza atmıştı. Eau Noire, Dior'un "La Collection Privee"
denilen niş parfüm mertebesindeki çok özel serisi için meydana getirilmişti.
2004 yılında başlanan La Collection Privee
serisi, ilk aşamada üç parfümden oluşuyordu. Bois d'Argent, Cologne Blanche ve
Eau Noir üçlüsü, Dior'un özel parfüm serisinin temellerini atacaktı. Çok yüksek
fiyatlara satılan ve sadece Dior butiklerinde karşımıza çıkan La Collection
Privee serisinin daha önce iki parfümünü denemiş ve pek de başarılı
bulmamıştım. Serinin ilk çıkan üç parfümünden birisi olan Bois d'Argent hayal
kırıklığı yaratmıştı bende. Şimdi bu serinin ilk parfümlerinden olan Eau
Noire'a sıra geldi.
"Siyah Su" anlamına geldiğini
düşündüğüm Eau Noire'ın tanıtımı şöyle yapılmış: "Gizemli aura ile çevrili
bir akşam kokusu. Vanilya ve meyan kökü ile örtülü bir lavantalı oryantal. Şık
bir gala ruhunun, yoğun ve gizemli akşam parfümü."
Parfümü üzerime ilk sıktığımda karşıma
dumansı tütün, tatlı baharatlar ve aromatik otlar çıkıyor. Tütün kuru ve
gizemli. Baharatlar ise aynı otlar gibi aromatik ve modern.Yoğun ve saldırgan
üst notaları çok güzel. İlerleyen dakikalarda orta kısma geçiliyor. Burada koku
formu büyük değişiklik göstermiyor. Farklı olarak dumansı kuru tütün geriye
çekiliyor ve baharatların rolü artıyor. Bu andan itibaren onun için aromatik
baharatlı diyebilirim. Hissedilir oranda da tatlı lavanta ekleniyor kokusuna. Lavanta
şişenin rengi gibi yeşil kokmasını sağlıyor parfümün. Baharatlar ile lavantanın
uyumu müthiş. Orta notaları da nefis. Son kısımda baharatların ağırlığı
azalıyor. Algıladığım baldan gelen bir tatlılık ve odunsu notalar. Sanki azıcık
da kabe samanı var. Kapanışı için "eh işte" diyesim geliyor.
Eau Noire için tam bir baharat parfümü
denebilir. Kokuyu büyük oranda domine ediyor tatlımsı aromatik modern
baharatlar. Ona en büyük desteği geri planda tütün-kahve veriyor. Parfümün
açıklanan notalarında tütün yok ama eminim ki tozlu, kuru bir tütün mutlaka
var. Tütün baharat işbirliği çok güzel işlenmiş. Onun dışında kokuyu oluşturan
vanilya, kahve, meyan kökü, aromatik otlar ve lavanta bütünü oluşturan parçalar
gibi adeta.
Eau Noire da kullanılan baharatları ve
genel olarak kokusunu anlatmak için sanırım en iyi benzetmeler mutfak
terimleriyle yapılabilir. Bol baharatlı ve acılı Meksika yemeklerini yada Hint
mutfağındaki sosları hatırlatıyor bana.
Orada kullanılan keskin ve yoğun baharatlara bolca tatlılık ekleyin işte size
Eau Noire. Hem baharatları hem de tütün kokusunu seven birisi olarak mest etti
beni Eau Noire. Neredeyse şekerli, sıcak baharatlar ile dumansı tütünün
birleşimi oldukça egzotik ve gizemli yapıyor onu. Şimdiye kadar denediğim en
iyi baharat parfümlerinden birisi diyebilirim. Her ne kadar zaman zaman
tatlılık fazla hissedilip, karamel tadını verse de.
Günümüzün modern tatlımsı baharatlı
oryantallerin harika örneklerinden birisi Eau Noire. Güçlü, keskin, yoğun ve
sağlam karaktere sahip. Üzerinizden ve teninizden çıkmak bilmiyor. Gerçekten de
dolu dolu bir parfüm kullandığınızı hissettiriyor size. "Ödediğiniz paranın
hakkını sonuna kadar veren" yapısı var. Saldırgan, bohem ve cesur. Ayrıca
yapaylığın bulunmaması da memnun edici.
Şimdiye kadar neden kullanmayıp da
dolabımda beklettiğimi anlayamadığım bir arkadaş oldu. Keşke daha önce onunla
tanışsaydım ve bu güzelliği yaşasaydım. Geç de olsa harika bir kokuyla
karşılaştığımın farkındayım. Bir şişesi alınacak parfümler listesi için
kendisine kocaman yer açmış durumda Eau Noire.
Genel olarak büyük değişim göstermediğini
söylemeliyim. Yani ilk sıkıldığından sonlara kadar düz çizgide ilerliyor. Büyük
değişimler yaşanmıyor. Bu anlamda küçük bir eleştiri getirilebilir. Bir de
sonları keşke daha farklı olsaymış o zaman en büyük hitlerden olacağına eminim.
Bu haliyle ise fazla öne çıkmaması dikkat çekici oldu benim açımdan. Kendimce
gizli bir hazine keşfettim. Aman kimselere söylemeyin.
Parfüm yazarı Luca Turin'in kitabında beş
üzerinde dört puan alarak oldukça başarılı bulunmuş. Ayrıca başka bir yerde de
kokusunun "fantastik" olduğunu söylemiş ve yorumun sonunda şöyle
söylemiş: "Doğal, sıcak ve konforlu bu koku, çok iyi neoklasik bir parfüm
ve bir kolonyadan çok daha fazlası."
Parfümün tasarımcısı ilk başlarda da
söylediğim gibi Francis Kurkdjian. Tam bir soğuk kış kokusu. Havalar ılıkken
denemeyin bence. Özellikle çok soğuk günlerde keyifli olacaktır onun kokusunu
üzerinizde duymak. Uniseks olarak geçse de erkek kullanımına daha yakın.
Denemeden almak iyi fikir olmayabilir. Çok güvenli bir kokusu yok.
Not: Bu parfümü bana ulaştıran
www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.
Koku Güzelliği:10/8.5