manolya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
manolya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2022 Perşembe

Guerlain – L’Instant de Guerlain (2003)

Guerlain’in 2000’li yılların başında piyasaya sürdüğü kadın parfümü L’Instant, markanın tarihi geri planına küçük bir baş kaldırı olarak düşünülebilir. 2000’li yıllar dünyada birçok şeyi değiştirirken, parfümlerin bundan etkilenmemesi düşünülemezdi. Guerlain’in efsanevi ve nostaljik parfümleri yerini L’Instant gibi modern tatlı kokulara bırakıyor denebilir.

L’Instant’ın kadın versiyonu Guerlain’in internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Büyük bir final. Her şeyin değişebileceği bir an. İki ruh ve iki beden bir araya geldiğinde, zaman aniden durmuş gibi hissettiğinde… Yeni koku ailesini başlatan samimi, güneşli, şehvetli bir koku olan L’Instant de Guerlain’in arkasındaki hikaye: Kristal amber ailesi. L’Instant, Guerlain’in ünlü Guerlinade’si narenciye balı, manolya akorları ve yoğun, şehvetli amberle kaplıdır. Kadifemsi ve gurme, yeni kadınlığın sembolü olan L’Instant de Guerlain, sonsuza kadar parıldamak için yalvaran ışıkla dolu cilt kokusudur.”

L’Instant de Guerlain’in açılışı pudralı ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. İlk dakikalarda fazlaca tatlı mandalina-portakal-limon üçlüsü kısa süre içinde yerini pudralı kadınsı çiçeklere bırakıyor. Orta kısımda manolya, yasemin ve iris çiçeğini andıran şekerli çiçekler, onu günümüzün modern kadınsı parfümlerine yaklaştırıyor. Sonlarda lezzetli çikolatamsı vanilyayla kapanış yapılıyor.

Karşımızda 2000’li yıllardan itibaren bolca rastladığımız meyveli-çiçekli-şekerli-vanilyalı yapı bulunuyor. Burada meyveler az yer kaplarken pudralı çiçekler daha baskın diyebilirim. Birçok ana akım markanın fazlaca derinliğe sahip olmayan bu koku formunu tekrarladığını biliyoruz. Şekerli turunçgilli çiçekler pek yaratıcı değiller ve benim için aşırı dozda pudralılık içeriyor. Kullanım döneminde kendime yakın bulamadığım L’Instant de Guerlain, birçok hanımefendinin ilgisini çekebilir.

Bu popüler koku formunu çoğu parfüm sever Guerlain’in tarihi köklerine yakıştıramasalar da ana akım trendlerle rekabet etmeye çalışan bir markadan beklenebilecek hamle gibi görünüyor. İlginç ya da sıradışı davranmıyor. Açıkçası çok yapay ve bıktırıcı da değil. Bana biraz ağır ve orta yaş kadın kokusu gibi geldi. Onu koklattığım kimi hanımefendiler de bu yönde düşündüler.

Yüksek olan beklentimi karşılayamayan L’Instant de Guerlain, Maurice Roucel tarafından tasarlanmış. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir olabilir. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı normal seviyenin biraz altında.

Koku Güzelliği:10/6

6 Ağustos 2017 Pazar

Vertus – Fresh Orient (2015)

Siz de öyle mi yaparsınız bilemem ama en sevdiğim şeyleri sona saklarım. Yemeğin en güzel tarafını en son yerim ya da bir yazarın en popüler kitabını en son okurum. Sanırım bu durum parfümler için de geçerli. Sevdiğim parfümleri elimden geldiğince az kullanırım veya sona saklarım. Vertus’un elimdeki parfümleri içinde en sevdiklerimden Fresh Orient’i sona sakladığım söylenebilir.

Vertus’un koleksiyonundaki ferah parfümlerden Fresh Orient, ismindeki doğu esintisinden ziyade, taze yönünü öne çıkarıyor. Bir süredir severek kullandığım Fresh Orient’le ilgili sizlere düşüncelerimi anlatma vaktinin geldiğini hissediyorum. Kendi sitelerindeki şu tanım aslında Fresh Orient’i yeterince anlatıyor: “Deniz kenarındaki turunçgil bahçelerinde yürüdüğünüzü hayal edin… Egzotik çiçeklerin taze bergamot dokunuşu ile kucaklaştığı hafif esintinin tadını çıkarın.”

Fresh Orient’in açılışı ferah yeşil yapraklarla ve leziz meyvelerle gerçekleşiyor. Üst notalardaki harika turunçgiller bir parça tuzlu ve canlı. Başlangıcı çok güzel. Orta bölümde kadınsı olmayan çiçeklerle devam ediliyor. Başlangıçtaki tuzlu meyveler ve yeşil yapraklara eklenen nötr çiçekler yumuşacık ve çekici. Büyük oranda başlangıcına benzeyen orta bölümü de sevdim. Kapanışta aynı koku formu devam ediyor. Alt notalarda misk biraz daha etkili denebilir. Üst ve orta notaları kadar dinamik olmasa da son bölüm fena değil.

Fresh Orient, canlı yeşil yaprağımsı çiçeklerle enfes tuzlu meyvelerden oluşuyor bana göre. Tabii bu tür parfümlerin olmazsa olmazı ozonsu miski de unutmamak gerekiyor. Açıklanan üst notalarında bergamot, greyfurt, frenk üzümü ve yeşil yapraklar var. Başlangıçta bence greyfurt ve bergamot daha etkili. Bu iki meyveye destek veren yeşil tema, kokuyu daha da güzelleştiriyor. Resmi olarak belirtilen orta notalarında çiçekler hakim. Yasemin, manolya, zambak ve kaşmir orta bölümü oluşturuyormuş. Yasemin ve zambağın baskın olduğunu düşünmüyorum. Belki manolya orta bölümde öne çıkıyordur. Alt notalarındaysa sedir, amber, vetiver ve misk varmış. Misk, diğer kapanış elemanlarına göre daha öne çıkıyor.

Fresh Orient’in meyveli ve kadınsı olmayan çiçeksi tarzına en büyük desteği yeşillikler veriyor. Sanki yeni kesilmiş çimen kokusunu andıran bu gerçekçi yeşil yapı, greyfurt-bergamot ikilisine başarıya eklenmiş. Tuzlu, kaliteli ve ferah başlangıçtan sonra gelen yeşil çiçeksi bölüm parfümün en güzel tarafı belki de. Bu tarz kokuları sevdiğim için muhtemelen bu kadar ilgimi çekti Fresh Orient. Sanırım taze, ferah, canlı ve yeşil kokan parfümleri seviyorum. Fresh Orient bu tanımlara tamamen uyuyor.

Gerek yüksek kalitesi gerekse insanı içine çeken kokusuyla, sevdiğim yazlık parfümlerden birisi oluyor Fresh Orient. Şunu da belirtmeliyim ki, çok derin ve katmanlı kokmuyor ama zaten hangi yaz parfümü öyle olabiliyor ki. Bu hali bile benim için yeterli. Sıcak yaz günlerinde bol bol kullanacağım Fresh Orient’i.

Geleyim en dikkatimi çeken konuya. Fresh Orient’i ilk kullandığım andan itibaren kokusu çok tanıdık geldi. Hemen gerekli eşleştirmeyi yaptım zihnimde. Hermes’in en sevdiğim parfümlerinden Un Jardin Sur Le Nil’e epey benzettim Fresh Orient’i. Hermes’in Nil’i, biraz daha parlak ve etrafa yayılırken, Fresh Orient daha yumuşak ve çekingen. Yine de aralarındaki benzerlik bir hayli fazla. Fresh Orient’i Un Jardin Sur Le Nil’in niş versiyonu olarak düşünebiliriz.

EDP formundaki Fresh Orient’in kalıcılığı yeterli, fark edilirliği yüksek değil. Hem erkekler hem de kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Sıcak yaz mevsimi için ideal. Her yaş gurubundan arkadaş, günlük kullanım için düşünebilir Fresh Orient’i.

Koku Güzelliği:10/8

27 Temmuz 2017 Perşembe

Chloe – Chloe (2008)

Gabriella Hanoka, Mısır’da doğmuş. 1940 yılında çocukluk arkadaşı Raymond Aghion ile evlenir. 1945 yılında Paris’e taşınır çiçeği burnunda genç çift. Böylece Chloe markası ufukta görünür. Chloe’nin ilk koleksiyonu 1950’li yıllarda gerçekleşti. Yüksek kaliteli kumaşlara eklenen rafine detaylarla şık ve modern tasarımlarla imza atan Chloe markası, 1975 yılının nisan ayında ilk parfümünü piyasaya sürer. Çiçeksi bir kadın kokusu olan parfümün adı sadece Chloe olarak belirlenmişti.

1975 yılından sonra tek tük parfümler piyasaya süren Chloe markası, 2008 itibariyle koku koleksiyonunu çeşitlendirmeye başladı. Güçlü moda tasarımcı rakiplerine karşı daha fazla sessiz kalmayacak anlaşılan Chloe. Ağrılığı kadın parfümlerine veren Chloe, 2008 yılında oldukça ilgi gören kadın parfümü piyasaya sürdü. İsmi, 1975’teki gibi sadece Chloe olan 2008 çıkışlı parfümün Eau de Parfum olduğunu söylemeliyim.

Chloe EDP’nin açılışı tatlı meyvelerle gerçekleşiyor. Leziz kırmızı, mayhoş meyvelere kısa süre sonra gül ekleniyor. Orta bölümde gül, parfümün ana aksını oluşturuyor. Orta kısımda dikkati çeken durumsa sabunsuluğun ve feminenliğin artması. Tabii beyaz çiçekler de var artık. Son bölümde gül ve çiçekler devam ederken, sabunsu misk noktayı koyuyor parfüme.

Chloe EDP, tam anlamıyla meyveli-çiçeksi bir arkadaş. Tatlı ve ekşi kırmızı meyvelerin (litci veya kiraz olabilir) eşlik ettiği gül ve beyaz çiçekler parfümün omurgasını temsil ediyor. Tabii sondaki sıradan ve yapay-ozonsu miski unutmamak lazım.

Chloe EDP hakkında ne söyleyebilirim? Çok şey söylemek bir türlü içimden gelmiyor çünkü karşımda gayet sıradan parfüm var. Tanıdık gelen bu koku formu, muhtemelen onlarca kadın parfümünde karşımıza çıkmıştır. Meyveli-çiçekli-böcekli-sabunsu koku, ucuz market deodorantlarından tutun da vasat ana akım parfümlerin vazgeçilmez teması olma yolunda ilerliyor. Derinliği olmayan, yapay sabunsu çiçeklerin neresi çekici bir türlü anlayamıyorum. Kalite hissiyatı olmayan Chloe EDP, piyasa işi kadın parfümlerin en tipik örneği. Onu kullanan kadınların sevmesini bir yere kadar anlayabiliyorum ama bir erkek olarak bu koku formundan artık bıkmaya başladığımı hissediyorum.

Sonuç olarak kadınsı çiçeklerin ve yapay sabunsuluğun egemen olduğu Chloe EDP, olabilecek en vasat ve özelliksiz kadın parfümlerinden birisi benim gözümde.

Kalıcılığı normal, fark edilirliği yüksek değil. Sıcak yaz günlerinde kullandığım Chloe EDP, ilkbahar-sonbahar kullanımına yakın duruyor. Parfümün tasarımını  Amandine Clerc-Marie ve Michel Almairac birlikte yapmış.

Koku Güzelliği:10/5

14 Mart 2017 Salı

Estee Lauder – Modern Muse Le Rouge (2015)

Dışa dönük, cazibeli, sofistike.

Cesur olun. İlham kaynağı olun. Cazibenizi, sofistikeliğinizi ve gösterişinizi barındıran bir kokuyla tanışın.

İki farklı gül esansının seksi ve tahrik edici kontrastı, olgun meyvelerin canlılığı ve baş döndürücü ipeksi kremin büyüsü unutulmaz etki yaratır. Kendisine ilham veren kadın gibi karmaşık fakat büyüleyici.

Ödüllü orijinal Modern Muse ve Modern Muse Chic gibi, Modern Muse Le Rouge da modern kadının karmaşıklığından ilham aldı. Modern Muse Le Rouge nedir? Kendini tek kelime söylemeden güçlü ve renkli şekilde anlatan cazibeli kadındır. Felsefesi ve söyledikleri mutlaka fark edilir. Cesur, korkusuz ve baştan çıkarıcı. Hayranlık uyandıran etki bırakmak istediğinde kusursuz kırmızıyı kullanır: Le Rouge.

afis le rouge yen

Estee Lauder’in kendi sitesindeki Modern Muse Le Rouge parfümünün tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Estee Lauder’in 2013 yılında piyasaya sürdüğü Modern Muse’un şimdiden altı yeni devam parfümü geldi. Artık Modern Muse için parfüm serisi diyebiliriz. Modern Muse’nin 2015 yılındaki devam parfümünün adı Le Rouge olarak belirlenmişti. Yine kendi sitelerinde meyvemsi doğu çiçekleri gibi koktuğu belirtilmiş ve şu notalardan oluştuğu ilan edilmiş: Bulgar gülü, okka gülü özleri, ahududu, pembe biber, safran, Madagaskar vanilyası, paçuli, güve otu, yasemin özleri, manolya.

Modern Muse Le Rouge’un açılışı leziz kırmızı meyveler ve yumuşak pembe biberle gerçekleşiyor. Bu ikiliye eşlik eden harika gül, başlangıcı şölene çeviriyor. İlerleyen dakikalarda kırmızı meyveler ve baharatlar geri plana geçerken, ortaya parlak, kadifemsi paçuli ve beyaz çiçekler çıkıyor. Geri planda pudra, kendisini hissettiriyor. Orta bölüm sıcak baharatlı ve çiçeksi diyebilirim. Son kısımda kadifemsi paçuli ve yumuşak odunsu notalar var. Miskin rahatlıkla hissedildiği kapanış idare eder.

Modern Muse Le Rouge, genel olarak meyveli-çiçeksi tarzına yakın. Kokusu çok tanıdık bir gül yorumu. Birçok kadın parfümünde benzerine rastlanan gül ve pudralı beyaz çiçek destekli ana yapı, yaratıcı değil. Kadınsı yönün ağır bastığı genel karakteri, çoğu hanımefendinin hayır diyemeyeceği kadar çarpıcı ve cazibeli. Bu anlamda büyük kitlelerin sevmesi için tasarlanan Modern Muse Le Rouge, bu hedefine kısa sürede ulaşacaktır.

Başlangıcı leziz meyveli, orta kısmı çiçeksi-meyveli (gül baskın), alt notalarıysa odunsu-miskli kompozisyon için ne söyleyebilirim bilmiyorum. Benim için ve genelde erkekler için fazlaca kadınsı koku formu olduğunu kabul etmek gerek. Bazı kadın parfümlerini erkeklerin kullanabileceğini düşünürüm ama bunu değil. O tam bir dişi ve 15-30 yaş arası hanımefendilerin favorisi olabilecek nitelikte.

buyuk le rouge yen

İyi ama kokusu güzel mi? Bu soruya herkesin vereceği farklı cevaplar olabilir. Bence yaratıcı değil, yüksek kaliteli olduğu da söylenemez. Özellikle orta kısımda burnu tırmalayan ve zorlayan yapaylık var. Bu anlamda baş ağrısı yapmaya müsait. Ortalama ve sıradan genç kız parfümü hissi veriyor Modern Muse Le Rouge. Harika başlangıcıyla umutlandığım fakat orta kısımdaki yapaylığa dayanamadığım bu eser, Estee Lauder’in şanlı tarihine ve isminin büyüklüğüne yakışmayacak kadar vasat sonlanıyor. Parfümcülüğün ticari endüstri olduğunu kabul edersek, Estee Lauder gibi dev markanın daha iyi işlere imza atmasını bekleriz ama uygulamada pek öyle olmuyor. ‘Herkesin seveceği vasatlıkta parfüm üreteyim’ kaygısı, bu tür küçük kazaları beraberinde getiriyor. Bu anlamda Modern Muse Le Rouge, bir sürü örneğine rastlanabilecek meyveli-çiçeksi arkadaş. Daha fazlası değil.

EDP formunda. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği ilk saniyelerde yüksek. Sonrasında tene yakın kalıyor. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanılmasını öneririm. Günlük kullanıma uyacak canlı ve çekici kokusu, gayet modern ve steril.

Koku Güzelliği:10/5