28 Haziran 2022 Salı

Acqua di Parma – Arancia di Capri (1999)

İtalya’nin ünlü adalarından ve sevilen sayfiye yerlerinden Capri, Napoli şehrinin karşısında yer alıyor. İtalya merkezli niş parfüm evi Acqua di Parma, popüler İtalyan şehirlerine ve adalarına parfümlerinde yer vermeye devam ediyor. Capri adası, Acqua di Parma’nın Arancia di Capri parfümüne isim babalığı yapıyor.

Acqua di Parma’nın internet sitesinde Arancia di Capri şu cümlelerle tanıtılmış: “Capri adasının portakal, mandalina ve limondan oluşan imza kokularını içeren rahatlatıcı ve parlak meyveli koku. Arancia di Capri, Acqua di Parma tarafından yaratılmış rahatlatıcı bir eau de toilette. Bu meyveli koku, portakal, mandalina ve limon kokularının parlak ve ışıltılı üst notalarıyla karakterize edilmiştir. Kalbinde, yoğun kakule aromasıyla, kokunun tabanı hafif karamello dokunuşu ve şehvetli misk notalarıyla tamamlanır.”

Parfümün açılışında hafiften mayhoş, tatlı, leziz ve gerçekçi narenciyelerle karşılaşıyoruz. Açıklanan üst notalarında mandalina var ki en baskın öğe diyebilirim. Mandalinayı soyduğunuzda elinize bulaşan mandalina kokusunun böylesine başarılı verildiği örnek azdır. İlerleyen dakikalarda asidik denebilecek mandalina teması devam ediyor. Sonlarda bu tür parfümlerin vazgeçilmez alt notası misk bizi karşılıyor.

Acqua di Parma’nın Blu Mediterraneo serisine ait Arancia di Capr’si, bu serinin diğer üyeleri gibi harika başlıyor, sonlarda biraz sıradanlaşıyor ve tekdüze ilerliyor. Yine de kalite anlamında olabilecek en iyi mandalina parfümlerinden olduğu iddia edilebilir. Çoğu turunçgil parfümü yapay kokar, fazlaca şekerlidir ve birbirine benzer. Arancia di Capri, Blu Mediterraneo serisinin ilk eserlerinden ve kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Yaz sıcakları için hoş bir kolonya olarak düşünülebilir.

Neden kolonya diyebilirsiniz. Arancia di Capri’nin en üzücü tarafı performansının oldukça zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı çok az. Bir Eau de Toillette için kabul edilemeyecek kadar çekingen davranıyor. Bu da parfümlerde performans severlerin ondan rahatlıkla uzaklaşmasını sağlayacaktır.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Günlük kıyafetlere, deniz kenarında ve sıcak yaz döneminde rahatlıkla üzerinizde taşınabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

23 Haziran 2022 Perşembe

Hermes – Concentre d’Orange Vert (2004)

“1979’da Françoise Caron tarafından yaratılan ve sabah çiyiyle nemlenmiş çalıların kokusundan ilham alan Eau d’orange verte, o zamandan beri Hermes’in kendine özgü tazeliğiyle amblem gibi öne çıktı. Narenciye notalarının patlaması olarak tasarlanan portakal, yapraklar, limon, mandalina, nane ve frenk üzümü tomurcuğu ile desteklenir. Koku, meşe yosunu ve paçuliden oluşan eşsiz bir yayılımla karmaşıklığını ortaya koyuyor.

Kolonya koleksiyonu, Hermes’in yaşam sanatını yansıtır. Basit, ışıltılı zevklerin cömert, mecazi ifadeleri olan her Hermes kolonyası, koku almanın enstantane görüntüsüdür.

Concentre d’Orange Vert, odunsu imzayla bir portakal patlaması ile desteklenen tazelik.”

Hermes’in 2004 yılında çıkan Concentre d’Orange Vert isimli parfümü, kökleri eskilere dayanan kolonya serisinin üyesiydi. İlk Eau d’Orange Vert müthiş bir narenciye kolonyası kıvamındaydı fakat kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok zayıftı.

Bu şikayetleri dikkate alan Hermes, Concentre d’Orange Vert’i çıkararak, orijinalin biraz daha güçlü versiyonunu dünyaya getirmiş oldu. Hermes’in internet sitesinde kuru-baharatlı olarak sınıflandırılmış. Üç öğe öne çıkarılmış: portakal, paçuli, sedir ağacı.

Concentre d’Orange Vert’in ilk saniyeleri asidik ve biraz nostaljik davranan narenciyelerle gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve ekşi portakala geri planda tozlu bergamot ve limon destek veriyor. Orta kısımda turunçgil ana yapı devam ediyor. İlerleyen saatlerde yeşil ve naneyi andıran taraf öne çıkıyor. Sonlarda o kadar zayıf ki, onu algılamak oldukça güç.

Concentre d’Orange Vert, asidik limon-portakal tazeliğini burnumuza taşıyor. Kompozisyonun tamamı Hermes kalitesini yansıtıyor. Gerçekçi ve ferah koku formu, yaz kullanımı için gayet uygun. Temiz, hafiften nostaljik ana yapı, kimi zaman rom-votka kokusunu çağrıştırıyor. Muhtemelen naneden gelen soğuk hissiyat nedense içki temasını aklıma getiriyor.

Eğer Dior – Eau Sauvage, Annick Goutal – Eau de Sud, Guerlain Homme tarzı parfümleri seviyorsanız, size uygun olabilir.

Yüksek kaliteli ve gerçekçi form güzel ama fazlaca tekdüze ilerliyor. Eau de Toilette olmasına rağmen performansı yüksek değil. İki versiyon arasında seçim yapacak olsaydım ilk Eau de Orange Vert’i tercih ederdim.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Kokusunu Jean Guichard tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

18 Haziran 2022 Cumartesi

Histoires de Parfums – 1969 (2001)

İlhamını 1960-1980 yılları arasında ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da ortaya çıkan cinsel devrimden alan bir parfüm 1969. Başarılı niş parfüm evi Histoires de Parfums’un ilk çıkan eserlerinden 1969, markanın internet sitesinde gurme olarak sınıflandırılmış ve şu cümlelerle tanıtılmış:

“Cazibeli baharat demetinin cinsel şehveti. Bu gurmenin izindeki gizem, efsanevi 1969 yılının erotizmiyle renkleniyor. 1969, erotik bir yıl… Bu parfüm cinsel devrimi temsil eder. Beyaz misk ve yoğun çikolata ile vurgulanan yoğun bir şehvet uyandırır.”

1969’un açılışı leziz ve tatlı modern meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında şeftali ve güneş meyvelerinden bahsedilmiş ki neyin kastedildiğini pek anlayamadım. Başlangıcında şeftaliyi andıran meyvemsiliğin baskın olduğu aşikar. İlerleyen saatlerde şeftaliye bir parça tatlı baharatlar ve gül ekleniyor. Karanfili andıran baharatların meyvelerle karşımı gayet iyi verilmiş. Sonlarda çikolatamsı vanilya tarafına dönüş yapıyor. Biraz silik kapanış fena değil.

Karşımızda meyveli-baharatlı-vanilya parfümü mü var yoksa turunçgilli-güllü-paçuli teması mı var emin olamadım. Şeftali-gül-baharat ve çikolata yapısı ağırlıkta diyebilirim. Yapaylık bulunmayan genelini düşündüğümde kalite anlamında iyi yerde durduğunu düşünüyorum. Kokusu benzersiz ve daha önce eşine rastlamadığım tarzda. Bu anlamda yaratıcı, sanatsal ve niş parfüm standartlarını karşılıyor.

Çoğu niş parfüm kokusal anlamda kullanması ve sevmesi zordur. 1969’un çok sivri tarafları bulunmuyor. Deneyen çoğu kişinin irite olmadan kullanabileceğini sanıyorum. Parfümlerde şeftali teması iyi verilirse severim ve burada biraz fazla tatlı verilmişse de fena bulmadım. Günlük kullanım için zorlayıcı olmayacak iyi bir parfüm denebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli olsa da etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Kimi yorumcular kadınsı bazıları da erkeksi bulmuş ki ilginç bir durum. Bence hem erkekler hem de kadınlar kullanabilir. Bu tür bir parfümün kış için uygun olacağını düşünebiliriz. Burada ise sıcak yaz günlerinde kullanmama rağmen hiç ağır gelmedi. Onu dört mevsimde kullanmak mümkün gibi görünüyor.

Kokusunu markanın kurucusu Gerald Ghislain tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

12 Haziran 2022 Pazar

Dolce&Gabbana – Light Blue (2001)

Dolce&Gabbana’nın sevilen ve popüler parfümler yaratmak konusunda çok becerikli olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. The One serisi müthiş başarı yakalarken diğer tarafta Light Blue isimli kokular da oldukça sevildi. Light Blue’nin kadın versiyonunun, erkek olandan daha popüler hale geldiğini düşünüyorum. 2001 yılı çıkışlı ilk Light Blue kadınlar içindi ve hala oldukça seveni var.

Light Blue for Women, Dolce&Gabbana’nın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Dolce&Gabbana’nın yaşam sevinci ve baştan çıkarmanın özü. Güneşli bir yaz gününün tüm özü, Akdeniz kadınının şehvetini uyandıran bu canlı, taze, çiçeksi ve meyveli kokuda saklı.”

Light Blue for Women’in başlangıcı leziz, canlı ve ferah meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında elma ve çan çiçeği vurgulanmış. İlk dakikalarda elma ve bir parça turunçgillerden bahsedebiliriz. Orta bölümde meyvemsi yapı devam ederken bir parça çiçeksilik devreye giriyor. Ağır ve bıktırıcı olmayan ferah çiçeklerden sonra kapanışta ortalama odunsuları görüyoruz.

Light Blue for Women, basit ve derinliği olmayan vasat meyveli-çiçeksi-odunsu parfüme benziyor. Meyveler çiçeklerden daha ön planda. İlk kullandığımda çileğe benzettiğim meyvelerin elma ağırlıklı olduğunu düşünebiliriz.

Kullanması ve sevmesi kolay, hoş, temiz, düz çizgide ilerleyen bu sıradan koku formunu kadınlar çok beğeniyor ki kullanım döneminde bizzat şahit oldum. Onun başarısının sebebinin basit ve güzel kokmak olduğu iddia edilebilir. Orta kısımda hafiften yapaylık hissettiriyor ve kalite anlamında iyi iş çıkardığını söylemek zor. Eğer bu tür bir yaz parfümü arıyorsanız iyi seçim olabilir. Benim için bir şişesi alınmaya değer mi, pek sanmıyorum.

Eau de Toilette formunda. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf denebilir. Bu anlamda performansı sorunlu ne yazık ki. Aşırı kadınsı davranmaması nedeniyle erkekler bile şartları zorlayıp kullanabilir. Yaz sıcaklarında, günlük kullanımda ve deniz kenarında üzerinizde onu koklayanlardan övgüler alabilirsiniz. Kokusunu ünlü isimlerden Olivier Cresp tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

 

 

7 Haziran 2022 Salı

Jo Malone – Grapefruit (1992)

1980’lerin ilk yıllarında kariyerine yüz bakım ürünleriyle başlayan Jo Malone, 1990’larda parfüm üretimi alanına terfi etti. Grapefruit, Jo Malone’nin Lime Basil & Mandarin isimli parfümüyle birlikte ürettiği ilk eserlerden diyebilirim. Jo Malone’nin yeni nesil popüler parfümlerinin biraz gerisinde kalan Grapefruit’i, 3-4 yıl önce Emaar’daki Jo Malone’nin mağazasında rastgele denemiş ve oldukça beğenmiştim. Mağazada birçok parfümü kısa süre içinde denediğim için aklımın köşesine yazdım Grapefruit’i ve uzun süreli kullanım için fırsatını bekliyordum.

Jo Malone’nin internet sitesinde Grapefruit şu cümlelerle tanıtılmış: “İspanya kıyılarında bol miktarda greyfurt bahçesi bulunur. Biberiye, nane ve yenibahar, greyfurtun parlak ve güneşli doğasına mükemmel keskinlik katar. Canlandırıcı ve ferahlatıcı.” Üç nota özellikle öne çıkarılmış: greyfurt, biberiye ve yosun.

Grapefruit’in açılışı keskin, asidik ve gerçekçi limon-portakal ikilisinin yanında öne çıkmayan tuzlu greyfurtla gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve bir parça eski tarz şipreleri anımsatan başlangıcı şahane. İlerleyen dakikalarda asidik turunçgillere aromatik Akdeniz otları ekleniyor. Biberiye buruk ve tozlu havayı sağlıyor olabilir. Açıklanan orta notalarında nane, lavanta ve kafur da bulunuyor. Bu üç element pek baskın sayılmaz. Sonlarda eskilerin hoş sürprizi yosun temasıyla kapanış yapılıyor.

İsminden de anlaşılacağı üzere narenciye merkezli bir parfümle karşı karşıyayız. Başlangıçta 1980 hatta 1970’li yılların klasik nostaljik tozlu turunçgillerinin burnuma gelmesi tabii ki çok mutlu edici. Pürüzsüz ve erkeksilik sınırında dolaşan şipremsi turunçgillerde hata bulmak zor. Orta kısımda kimi yorumcular sabun kokusunun yoğunluğundan şikayet etmiş. Hatta onu pahalı otel sabunlarına benzetmişler ki parfüm inceleme platformlarındaki kimi yorumların fazlasıyla abartılı olduğunu da biliyoruz. Orta kısımda biraz sabunsuluk varsa da turunçgillerin ve aromatik otların daha çok yer kapladığını düşünüyorum.

Ne yazık ki parfümün en büyük sorunu performansının zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf. İlk patlamadan on dakika sonra fazlasıyla çekingen hale geliyor. Adeta üzerinizde kayboluyor. Bu durumun yaşanmasında Eau de Cologne formunun kullanılması asıl sebep gibi duruyor.

İlkbahar-yaz günleri için güzel ve nostaljik kolonya denebilir. Uniseks olarak sınıflandırılsa da hafiften erkek tarafına yakın buldum. Günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

2 Haziran 2022 Perşembe

Chanel – Allure Homme Sport (2004)

Chanel’in en ünlü modern klasiklerinden Allure ve erkek versiyonu Allure Homme’nin büyük başarısının ardından onlarca Allure isimli devam parfümü raflardaki yerini aldı. Allure Homme ismine sahip erkek parfümlerinin devam kokularından en popüler olanı şüphesiz Allure Homme Sport oldu. Metalik renkli şişeye sahip bu eser, kokusal anlamda herkese hitap edebilen bir başarı hikayesiydi. Tabii ilerleyen yıllarda, karşısına çıkan güçlü rakiplerinin biraz gerisinde kalmışa benziyor.

Chanel’in internet sitesinde Allure Homme Sport şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze ve odunsu bir koku. Sucul, canlı ve şehvetli notaların karışımı, sınırlarını zorlamaya çalışan aksiyon adamını çağrıştırıyor. Tazelik ve duygusallık arasında bir kompozisyon. İtalyan mandalinası sedirin temiz ve yoğun notalarını müjdeliyor. Beyaz misk ile zenginleştirilmiş şehvetli ve bademli tonka fasulyesi, derin ve saran iz oluşturur. Allure Homme Sport, meydan okumayı seven erkeği temsil eder.”

Allure Homme Sport’un açılışı ferah ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. Ekşi limon ve taze mandalinayla güzel ve kaliteli başlangıcın ardından keskin olmayan sedir ağacı, vanilya, tonka fasulyesi ve amberle kapanış yapılıyor.

Allure Homme Sport’un neden sevildiği ve popüler olduğu ilk dakikalarda anlaşılıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği güvenli ve modern turunçgillerin tatlı vanilya-tonka fasulyesiyle birleşmesi kuşkusuz ki iyi sonuç veriyor. Kokusal anlamda genele hitap ediyor ve rahatsız edici tarafı bulunmuyor. Zaman zaman turunçgillerden gelen ekşilik bazen de tuzluluk parfümün çok yönlülüğünü vurguluyor. Kullanması kolay ve etraftan bol bol övgüler alabileceğiniz temiz ve lüks kompozisyon, Chanel kalitesini size sunuyor.

Turunçgil parfümleri genellikle sıkıcı, cılız, yapay ve sıradan kokar. Allure Homme Sport ise çekici, züppe ve şık davranıyor. Onu koklayan kadınların hemen hepsinin sevdiğini gözlemledim.

Muhteşem ve yaratıcı olmasa da ilkbahar-yaz akşamları için olabilecek en sağlam seçeneklerden birisi diyebilirim.  Popüler turistik sahil kenarlarında, beach clublarda, akşam çıkmalarında onun verebileceği etkiyi çok az parfüm verebilir.

Kimi kullanıcılar Versace Pour Homme’ye benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Allure Homme Sport hem koku güzelliği hem de verdiği hissiyat bakımından Versace Pour Homme’den birkaç gömlek üstün diyebilirim. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı ilk patlama dışında güçlü sayılmaz. Keşke biraz daha etrafa yayılabilseydi. Kokusunu sektörün en önemli isimlerinden Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7