29 Nisan 2022 Cuma

Chanel – Allure Homme Edition Blanche Eau de Parfum (2014)

Chanel’in 1996 yılı çıkışlı kadın parfümü Allure’nin başarısının ardından birçok devam kokusu geldi. Yıllar içinde Allure’nin erkek versiyonları da oldukça sevildi ve popüler oldu. 2008 yılında çıkan Allure Homme Edition Blanche’yi uzun yıllar önce kullanmış ve beğenmiştim. Aradan geçen zamandan sonra bu arkadaşa tekrar şans vermek istedim. İlginç bir şekilde gördüm ki 2008 çıkışlı Eau de Toilette formundaki Allure Homme Edition Blanche gitmiş, yerine 2014 yılında piyasaya sürülen Eau de Parfum versiyonu gelmiş.

Ana akım markalar, popüler parfümlerinin Eau de Parfum versiyonu çıkarma furyasına son hızla devam ediyorlar. Allure Homme Edition Blanche’nin bu sefer yeni Eau de Parfum versiyonunu edindim. Chanel’in internet sitesinde Allure Homme Edition Blanche Eau de Parfum şu cümlelerle tanıtılmış: “Avangart kişiliğe ve cesur bakış açısına sahip, sanatsal erkeğin taze kehribar kokusudur. Yeni, modern karaktere sahip bir kompozisyon. Gerçek bir yaratıcı ifade. Zarafet ve benzersizlik arasında mükemmel denge sağlayan taze, oryantal bir koku.”

Allure Homme Edition Blanche Eau de Parfum’un başlangıcı ekşi, tatlı, modern limonla gerçekleşiyor. İlk dakikalarda ferah denebilecek harika limona orta kısımda kremsi ve leziz vanilya ekleniyor. Orta bölümden itibaren limonlu, vanilyalı dondurmayı andıran koku formu sonlarda da büyük değişim göstermiyor.

Karşımızda tek düze sayılabilecek ağız sulandıran lezzette müthiş bir Chanel parfümü var. Sanatsal anlamda yaratıcılık barındırmasa da herkesin sevebileceği limonlu vanilya kombinasyonu ustaca bir araya getirilmiş. Pek derin olmayan alt yapısına bakıp, onu eleştirebiliriz fakat üzerinizden gelen koku sizi canlandırmaya, mutlu etmeye yetiyor. Bazı parfümlerin amacı yüksek sanata ulaşmak olmayabilir ve Edition Blanche muhtemelen bir Salvador Dali değil. Yine de onun basit, modern ve leziz formu gününüzü güzel geçirmenizi sağlayabilir.

Edition Blanche, parlak, canlı ve pozitif yapısıyla günlük kullanıma uyabilecek bir arkadaşa benziyor. Onu deneyen ya da kullanan çoğu kişi sevecektir. Bu anlamda bir ana akım markanın yapmak istediğini yerine getiriyor. Genç hatta orta yaşlı erkeklerin bile kullanabileceği çok yönlü yapısı gün içinde övgüler almanızı sağlayabilir. Erkek parfümü olarak piyasaya sürüldüyse de kadınların rahatlıkla kullanabileceğini düşünüyorum.

Limonlu, kremsi, tatlı, lüks, züppe Edition Blanche’yi çoğu kullanıcı yaz parfümü olarak etiketliyor. Bana göre çok sıcak yaz günlerinde biraz fazla kaçabilir. Serin yaz akşamlarında veya ılık ilkbahar döneminde onu kullanmak çok daha iyi sonuç verecektir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk bir saat fena değil. Sonrasında çekingen kalıyor. Keşke biraz daha güçlü olabilseydi. Kokusunu sektörün en bilinen isimlerinden Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

19 Nisan 2022 Salı

Hermes – Un Jardin en Mediterranee (2003)

“Zevk bencildir. Lüks, paylaştığınız bir şeydir. Tüm sanat dalları gibi parfümerinin amacı, duyusal haz uyandıran ürünler yaratmaktır. Bir erkek ve bir parfüm bestecisi olarak, bunu vermek için yaptığım işten zevk almalıyım: Şaşırtmanın, çağrıştırmanın, ima etmenin zevki… Parfüm, kokuların içindeki bir hikaye, bazen hafızadaki şiirdir.

2003 yılında Hermes için hazırladığım Un Jardin en Mediterranee’nın ilhamı, Leila Menchari’nin Tunus’ta Akdeniz kıyısındaki bahçesinden geldi. Hikaye basitçe başladı: Gülümseyen genç bir kadının incir yaprağını yırtıp koklaması… O anı yakalarken bir seçim yaptım, incir yaprağının kokusu Akdeniz’in simgesi oldu.

Birkaç gün sonra laboratuvarıma döndüğümde, paylaşılan bir duygunun deneyiminden yola çıkarak ve notlarımı hafızamı canlandırmak için kullanarak bu parfümün ana hatlarını oluşturdum.

Tabii ki, bahçenin ortam kokusunu örneklemek için sofistike headspace tekniğini kullanabilirdim. Bununla birlikte işleri bu şekilde yapmak, bir anlık görüntü, bir yerin duygusal tonu hakkında hiçbir şey göstermeyen ruhsuz bir fotoğraf çekmek gibidir. Bu alet, doğanın taklidi, algının ve yaşanmış duygunun soluk taklidinden başka şeyi temsil etmeyen köhne yapaylıktır. Figüratif parfümleri yeniden yaratmaya çalışmak için bu analitik yöntemi kullanmak, kompozisyonları, zihnin yaratımlarını değil gül, yonca, menekşe gibi karışımların kokularıyla on dokuzuncu yüzyılın parfüm tariflerini hatırlatıyor.”

Hermes’in 2003 yılında başlattığı “Jardin” isimli parfüm serisi 2022 yılına gelindiğinde altı üyeye ulaştı. Parfüm severlerin oldukça ilgi gösterdiği Jardin serisi parfümlerin ilk üyesi Un Jardin En Mediterranee idi. Müthiş parfümör Jean Claude Ellena’nın tasarladığı Un Jardin En Mediterranee’in oluşturulma aşamasını, kendi yazdığı kitabı “Kokuların Simyası”nda yukarıdaki cümlelerle anlatıyor. Un Jardin En Mediterranee, Hermes’in internet sitesinde ferah, narin olarak tanımlanmış. Parfümün kısa tanıtım cümlesinde incir ağacı, bahçe, Akdeniz lezzetleri ve su temasından bahsedilmiş.

Parfümün ilk dakikalarında kuru incir yaprağını andıran tozlu odunsu yapı size merhaba diyor. Örneğine pek rastlanmayacak başlangıcından sonra orta bölümde taze, sade, yüksek kaliteli tuzlu meyveler ve çiçekler karşımıza çıkıyor. Orta kısımda ferah, mayhoş turunçgil meyveleri (bergamot, limon ve portakal) bir parça önde gibi. Çiçekler ağır ya da kadınsı değil, soyut ve sucul denebilir. Sonlarda miskli odunsular yine kalite anlamında iyi iş çıkarıyor.

Un Jardin En Mediterranee, aromatik, ferah, canlı, pozitif, yeşil turunçgilli bir eser. İncir teması parfüme ilham verse de yoğun kullanım yok. Parfümün ağırlığını tuzlu, yüksek kaliteli mayhoş Jean Claude Ellena turunçgilleri oluşturuyor. Üstat Jean Claude Ellena, bu tür muhteşem turunçgil parfümlerinin uzmanıdır ve Un Jardin En Mediterranee de onun erken dönem eserlerinden birisi denebilir. İşin ilginç ve hoş tarafı Un Jardin En Mediterranee, kokusal anlamda Jardin serisinin ünlü eseri Un Jardin Sur Le Nil’e benziyor. Onun içinde Terre d’hermes’in erken ipuçlarını bile yakalayabiliyorsunuz.

Un Jardin En Mediterranee şüphesiz harika bir parfüm. Yıllar önce onu kullanmış ve beğenmiştim. Bu seferki kullanımda çok sevdim. Saf, temiz, duru, sucul ana yapı, Jean Claude Ellena estetiğinin yüksek kaliteli örneği Un Jardin En Mediterranee’de vücut buluyor. Kullanması ve sevmesi kolay bu eser, günümüzün yeni nesil ferah parfümlerinden farklı yerde duruyor. Onun minimal sanatsal yapısı, birçok birbirine benzeyen piyasa parfümünden farklı denebilir.

Jean Claude Ellena, bir söyleşisinde kendi eseri hakkında şunları söylemiş:

“ Koku kelime ise parfüm edebiyattır. Problem kelimelerin seçimidir, onları bir araya getirip düzene sokmak ve çoklukla yazmak istediğiniz ifadeye varmaktır. Fikir mevcuttur fakat onu tamamlamak zaman alabilir. Bazen sadece kısacık bir sürede üç günde de olabilir. İşte, bu tam da Leila Menchari’nin Tunus Hammamet’teki bahçesinde gerçekleşmiş olandır. Un Jardin en Mediterranee adlı bir parfümü yaratmak durumundaydım. Kurtulmak zorunda olduğum klişeler vardı – yasemin ve portakal çiçeği- ve kendimi uykusuz gecelerde ve tereddütler içinde, boş beyaz sayfalara bakarken buldum. Bir tek Giono’nun yazısı vardı, aşina olduğum bir arkadaş, huzursuzluğa karşı bir tılsım ve yaptığım herşeyde kullandığım bir örneklem, o yardımsever bir baba gibiydi. O süreç çok rahatsız edicidir ancak birşeyler bulmak için de gerekli, bir anlam ifade eden kokuya özgü işaret, Akdeniz’i akla getiren birşey. O gün, genç bir kız bir bardak şampanyanın içinde, gülümseyerek incir yaprağı kopartır ve aniden işte işaret oradadır. Bu koku güçlü sembolik işarettir ve bir anlamı vardır. İncir ağaçları bütün Akdeniz’de bulunur ve onun kokusu tüm erkekleri bir araya getirir. Gidecek bir yön bulunca, sadece anlatacak bir hikayeye ihtiyacım kalmıştı. Bir kompozitör veya bir ressamla mukayese edildiğinde kendimi bir nevi parfüm yazarı gibi hissettim ve bu bana daha doğru gibi geldi. Koku sözlüğünde on bin molekül vardır; müzik sadece yedi nota ister, ressam üç ana üç ara renge ihtiyaç duyar.”

Un Jardin En Mediterranee, Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare ederken, etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. İlkbahar-yaz dönemi için iyi seçeneklerden birisi. Uniseks olarak piyasaya sürülmüş. Hafiften kadın tarafına yakın dursa da böyle şeyleri umursamayan erkekler rahatlıkla kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/8

14 Nisan 2022 Perşembe

Nicolai Parfumeur Createur – Baikal Leather Intense (2019)

Başarılı parfümör Patricia de Nicolai’nin niş markası küçük bir isim değişikliğiyle Nicolai olarak anılıyor. Parfümlerinin çoğunu kendisinin tasarladığını bildiğimiz Patricia de Nicolai, koleksiyonunu genişletmeyi sürdürüyor. Baikal Leather Intense’nin 2019 yılında, Nicolai markasının otuzuncu kuruluş yıl dönümü sebebiyle tasarlandığı gibi bir bilgi dolaşıyor internette. Ayrıca Rusya’daki Baykal gölü yöresini çağrıştıran ismiyle Rus derisine de gönderme yaptığını söyleyebiliriz.

Nicolai’nin internet sitesinde Baikal Leather Intense’nin deriyi çağrıştırmasına rağmen iki kuru odunsu temanın harmanlanmasıyla oluşturulduğu vurgulanmış. Gaiac ağacı ve çam ağaçlarının özlerinden meydana geldiği söylenen Baikal Leather Intense’nin arka planında tonka fasulyesi ve beyaz misk bulunuyormuş.

Parfümün açılışı tatlı ve pudralı çiçeklerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu isimli meyve bulunsa da ilk dakikalarda pudralı sayılabilecek menekşe ve iris çiçeğiyle karşılaştım. İlerleyen saatlerde pudralı hissiyat biraz azaldı. İris ve menekşeye eklenen yumuşak deri hoş ama çok ilginç değil. Sonları en sevdiğim bölümü oluyor. Pudralı ve çiçeksi hissiyat yok denecek kadar az kapanışta. Güzel odunsu notalar, kaliteli deri ve misk son kısmı sevmeme sebep oluyor.

Baikal Leather Intense, kendi internet sitesinde deri, baharat, odunsu olarak sınıflandırılmış. Bana göre çiçeksi deri parfümü. Kadınsı sayılabilecek modern çiçeklerin çekingen ve sert olmayan deriyle birleşmesi benim için ilgi çekeci değil. Buradaki çiçeklerin biraz fazla verilmiş olması onu kadın parfümü sınıfına koymama yeterli oluyor. Her ne kadar uniseks olarak geçse de erkek kullanımına yakın durmadığını düşünüyorum.

İris ve deri birleşimini severim ama araya karışan şekerli, pudralı menekşenin çekici tarafını bulamıyorum. Açıklanan notalarında gül mevcut. Baskın gül kullanımına rastlamıyoruz. Yine de geri planda gül var gibi.

Sonuç olarak niş parfüm kalitesini veriyor ama kokusal anlamda kendime yakın bulamadım. İsminden dolayı ağır ve sert deri kokusu beklerken, yumuşacık feminen yapıyla karşılaştım.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı normal seviyede. Serin havalarda kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu Patricia de Nicolai tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

9 Nisan 2022 Cumartesi

Jean-Charles Brosseau – Ombre Orientale (2013)

“Antik şipre ve doğunun buluşmasından doğan bu koku, bizi İran’ın kurak kum tepelerinden geçerek Kamboçya’nın ormanlık ormanlarına götürüyor. Bir büyücünün gücüne sahip koku füzyonu. İran’dan gelen safran, meyveli kalp notasına baharatlı ve baş döndürücü ipuçları veren pembe biberle birleşerek baş kısımda bulunur. Alt notalarda paçuli, öd ağacı, sandal ağacı ve amber ile harmanlanarak hoş ve cüretkar bir parfüm ortaya çıkarır.”

Jean-Charles Brosseau’nun 2013 yılı çıkışlı parfümü Ombre Orientale’nin resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Jean-Charles Brosseau’nun internet sitesinde Ombre Orientale şipre, odunsu, çiçekli, deri olarak sınıflandırılmış. Hem içeriğindeki öğeler hem de ismiyle ilgimi çeken Ombre Orientale’yi bir süre kullanma fırsatı buldum.

Parfümün başlangıcı tuzlu hissiyat veren deri ve ambergrisle gerçekleşiyor. Hafiften hayvansı izler taşıyan ilk dakikalardan sonra kuru paçuli ve oud partiye katılıyor. Sonlarda dumanlı tütsüyü andıran paçuli ve oudun dansı devam ediyor.

Ombre Orientale, ismindeki oryantal doğu coğrafyasının havasını bize yaşatıyor. Kimi Montale parfümlerindeki gibi ağır oud veya amber kullanımı bulunmuyor. Parfümün hafiften hayvansı yapısı bıktırıcı değil ve kısa sürüyor. Sonları çok iyi. Tatlılık limitli verilmiş. Yeni nesil bol şekerli vanilya parfümleriyle alakası yok. Herkesin sevemeyeceği ilginç ve yüksek kaliteli esere benziyor.

Ombre Orientale, hafiften nostaljik hissiyat veren, erkek kullanımına yakın duran, tam bir kış ayı parfümü gibi davranıyor. Ağır Arap-Ortadoğu temasının yerine dumanlı ve daha sakin karaktere yer verilmiş. Oud, gül ve safran burnunuzu tırmalamıyor. Ustaca harmanlanmış bir niş parfüm var karşımızda.

Eğer hafiften hayvansı ve dumanlı deri parfümü arıyorsanız denemenizde fayda var. Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi fakat etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek değil. Günlük kullanıma uymayabilecek tematik bir arkadaş.

Kokusunu Thomas Fontaine tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

4 Nisan 2022 Pazartesi

Hermes – Eau des Merveilles (2004)

Hermes’in 2000’li yılların başında karşımıza çıkardığı yeni konseptinin ismi Merveilles idi. İlk Merveilles parfümü 2004 yılında raflara çıktı ve kadınlar içindi. Düz duramayan şişesi ve benzersiz kokusuyla Eau des Merveilles ilgi çekti. Büyük bir hit olamadı ama devam parfümleri gelmesini sağladı. İlk Merveilles’ten 16 yıl sonra bile devam kokularının geldiğini görüyoruz.

Eau des Merveilles Hermes’in internet sitesinde baharatlı-kuru olarak sınıflandırılmış. Üç ana öğeden bahsedilmiş: Elemi, benzoin ve acı portakal. Büyüleyici, ışıltılı ve sıcak olarak tanımlanmış. Ayrıca parfümün arkasındaki hikaye şöyle anlatılmış: “2004 yılından bu yana, Eau des Merveilles, Hermes’in harikalarının kapısını açan anahtar olmuştur. Masumiyetten fantaziye, çocukluk hayallerinden kadınlığa, sıra dışı olanın gün ışığına çıktığı bir dünya. Yıllar geçtikçe, şiirsel büyü havasına taşınıyoruz. Büyüteci andıran yuvarlak şişelerindeki kokular, dünyayı yeni ve harika açılardan görmek için büyülü güce sahip. Harikaların anahtarı, güpegündüz yıldızların kökenidir.”

Eau des Merveilles’in ilk dakikalarında turunçgil yağlarını andıran çok çekingen koku karşımıza çıkıyor. Limondan ziyade tatlı ve kremsi portakalı andıran ilk saatler kaliteli ve benzersiz denebilir. İlerleyen saatlerde kremsi tatlı portakala biraz reçinemsi yapı ekleniyor. Hermes’in bahsettiği elemi bu noktada devreye giriyor olabilir. Sonlarda kremsi portakal devam ederken daha odunsu yapıya evriliyor.

Bazı parfümler vardır, kokusunu tanımlamakta oldukça zorlanırsınız. Eau des Merveilles basit gibi görünse de anlatması ve tanımlaması zor bir parfüm. Kimi yorumcular onu tuzlu ambergrise benzetiyor bazıları da sıcak taşların üzerine bırakılan portakal kabuklarına benzetiyor. Bence kremsi tatlı portakal ve odunsu notaların ağırlığında ilerliyor. Onun reçineli yapısı geri planda hissediliyor. Odunsuluk olaraksa kuru sedir ağacından ziyade daha soyut ve ambere yakın ağaçsı yapıdan söz edilebilir.

Eau des Merveilles’in en sıra dışı tarafı nota piramidini ters çevirerek tasarlandığı iddia edilmesi. Bu parfüm bilinen üst, orta ve alt notalar klişelerinin biraz dışına çıkıyor. Normalde alt notalarda olması gereken vetiver, sedir ağcı ve meşe yosunu üst notalarda kullanılmış. Alt notalar da ise limon ve portakal bulunuyormuş. Üst notalara odunsular, son kısım olan alt notalara da turunçgiller yerleştirilmiş. Yani koku piramidini tersine çevirmiş tasarımcılar. Oysa kullanım döneminde üst notalarda yoğun odunsu kullanıma ve sonlarda da baskın portakala rastladığımı söyleyemem.

Eau des Merveilles benzerine az rastlanabilecek kaliteli turunçgil parfümüne benziyor. Kimi yorumcular onu uniseks kullanıma yakın bulsa da hafiften kadınsı çağrışımlar yaptığını düşünüyorum. EDT formunda ve etrafa yayılımı ne yazık ki zayıf. Kalıcılığı idare eder. Turunçgilin verdiği enerjiyle günlük kullanıma rahatlıkla uyar. Bazı kullanıcılar onu yaz parfümü olarak tanımlasa da bence serin ilkbahar günlerine daha çok yakışacaktır. Kremsi ve tatlı tarafı yaz sıcaklarında bir parça ağır hissettirebilir.

Kokusunu Ralf Schwieger and Nathalie Feisthauer tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5