10 Kasım 2023 Cuma

Amouage – Opus III (2010)


İnsanlık tarihinin kesintisiz olarak en karmaşık coğrafyalarından Ortadoğu’nun şaşırtıcı derecede istikrarlı ve problemsiz ülkesi Umman çöllerine yolumuz düşüyor. Dünyanın en zengin ülkelerinden Umman’ın niş parfüm sektörüne armağan ettiği Amouage markasının Opus III isimli parfümünü günlerdir kullanıyorum.

Opus serisi yüksek ihtimalle 2010 yılında başlatıldı. İlk üç Opus o yıllarda büyük ses getirmese de Amouage, devamını getirdi. 2023 yılının sonları itibariyle on beşten fazla Opus isimli Amouage parfümü mevcut.

Opus’ların kutuları kitaba benziyor. Amouage, Opus serisini kütüphaneyle ilişkilendiriyor. Opus’ların geneli hiçbir koku trendini dikkate almıyor ve cinsiyetsiz olarak sunuluyor.

Opus III, Amouage tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Hayal kırıklığının en karanlık anlarından aydınlanmanın ve keşfin parlaklığına kadar, sanat ve bilimin yaratıcı sürecinden ilham alan ışıltılı çiçeksi oryantaldir.”

Opus III’ün ilk saniyeleri yoğun kadınsı çiçekler ve pudralı hissiyatla gerçekleşiyor. Menekşe, ylang ylang ve geri planda portakal çiçeğinin destek verdiği ilk saniyeler yağlımsı Arabik kadın parfümlerine yakın duruyor. Orta kısımda sakinleşen kokusunda pudralı hissiyat azalıyor. Orta bölüm daha unisekse ve genel beğeniye yakın. Orta bölümde kokunun sıcaklığı ortaya çıkıyor. Bu durumun sebebi karanfil ve küçük Hindistan cevizi gibi keskin baharatların kullanılması denebilir. Orta bölüm baharatlar ve çiçeklerin harika uyumunu akla getiriyor. Sonları en güzel yeri. Fazlaca şekerli olmayan vanilya, hafiften çikolatamsı hissiyat veren benzoin, gerilere saklanmış paçuliyle benzersiz kapanış yapıyor.

Opus III, ağır ve zorlayıcı başlayıp, derin ve lüks sona eren sanat eseri gibi. Onu 1-2 defa kullanıp yargılarsanız hata edersiniz. İlk günlerde bıktırıcı Arap kadın parfümü havası veren Opus III, ilerleyen zamanlarda karmaşık bir müzikale dönüşüyor. Onu üzerime giydiğim zamanlar Bentley kullanan orta yaşlı bir Arap soylusu aklıma geliyor. Parfümün detaylı ve her katmanda değişmesi, onun sıradan bir eser olmadığını akla getiriyor.

Herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı Opus III, kimi zaman fazlaca sabunsu hissettiriyor bazen de eski bir kütüphaneye giden yaşlı Arap hanımefendisini çağrıştırıyor.

Opus III’ün dirençli olduğunu düşünüyorum. Kalıcılığı kıyafet üzerinde günlerce rahatlıkla hissediliyor. Etrafa yayılımı ilk yarım saat oldukça güçlü, sonrasında normale dönüyor. Çok kullanmanız halinde burnunuzu ve etrafınızdaki insanları yorma ihtimaliniz var. Uniseks olarak sınıflandırılsa da yoğun çiçeksi-pudralı yapısı nedeniyle kadın tarafına yakın duruyor. Kokusunu Karine Vinchon Spehner tasarlamış. Eau de Parfum formunda.

Koku Güzelliği:10/8

29 Temmuz 2023 Cumartesi

Lancome – Oud Bouquet (2014)

Lancome’nin 2010’lu yılların ortalarında piyasaya sürdüğü Oud Bouquet, sürpriz olmayan şekilde Oud temasına odaklanmış. Son yılların en popüler içeriği oud, ana akım veya niş fark etmeden çoğu markaya ilham oluyor. Lancome, bu rekabette geri kalmayarak farklı içeriklere sahip oud merkezli parfümleri bize sunuyor.

Oud Bouquet ismi başlangıçta çiçeksi ve kadınsı oud parfümü izlenimi veriyor. Kimi parfüm platformlarında hem kadınlara hem de erkeklere uygun olduğu vurgulanmış.

Oud Bouquet’in başlangıcı bir parça safrana eşlik eden tatlı gül ile gerçekleşiyor. İlerleyen dakikalarda tatlı güle ilacımsı davranmayan oud ekleniyor. Sonlarda büyük değişim olmadan devam ediliyor. Şekerli olmayan vanilya yumuşak ve sakin verilmiş.

Parfümün baştan sona büyük değişim göstermediğini söyleyebiliriz. Ana tema tatlı, lezzetli, neredeyse lokumları andıran gül-oud ikilisi olarak düşünülebilir. Parfümün modern tatlılığı bıktırıcı şekerli hissettirmiyor. Çoğu yeni nesil modern parfümdeki aşırı şekerli yapı, Oud Bouquet’te daha dengeli verilmiş.

Kokusal anlamda çok hoş, basit, yüksek kaliteli bir eser. Onu koklamaktan her daim zevk alıyorsunuz. Pudralı tarafa yakın değil. Gül merkezli olması kadın parfümü tarafına yakın hissettirebilir.

Kimi oud parfümleri ilaç gibi kokar ama Oud Bouquet’te bu hissiyat yok. Eğer güllü lokumları seviyorsanız sizin için iyi seçenek olabilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı gayet iyi. Performans anlamında sizi üzmeyecektir. Sonbahar-kış günlerinde kullanmak daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/8

9 Temmuz 2023 Pazar

Coty - Aspen (1989)

Tarihi 1900'lü yılların başlarına kadar giden Coty'nin bünyesinde birçok şöhretli marka bulunuyor. Parfümler dünyasının ilk markalarından Coty'nin kendi ürettiği parfümleri ilgi çekmiştir.

1980'li yılların sonunda piyasaya sürdükleri Aspen, yeşil şişesiyle ve Cool Water'ı andıran kokusuyla bir dönem popüler olmuştu. Cool Water'ın Aspen'den bir yıl önce piyasaya sürüldüğünü biliyoruz. Bu iki parfüme ilham veren Green Irish Tweed'in 1985 yılında çıktığını düşünürsek bu üç parfümün küçük çaplı rakip olduklarını söyleyebiliriz.

Aspen'in açılışı ferah yeşil turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamot ve geri plandaki limonu andıran mayhoş narenciyelerden sonra orta kısımda benzer tema devam ediyor. Orta bölümde lavantayı andıran yeşil çiçeklere sucul meyveler eşlik ediyor. Sonlarda misk, sedir ağacı ve meşe yosunuyla kapanış gerçekleşiyor.

Aspen'in yeşil şişesine bakıp aklıma Polo Green geliyor. Aspen, Polo Green'e pek benzemeyen yeşil sucul meyveli ve erkeksi çiçeksi hissettiriyor. Aspen'de çam ağacı yeşilliği bulunmuyor. Aspen bu haliyle ünlü Cool Water'a benziyor. İki parfümü değerlendirdiğimde Cool Water'ın daha kaliteli ve güzel koktuğunu söyleyebilirim. Aspen biraz daha sıradan ve yapaylık sınırında dolaşıyor.

Bu tür parfümlerin günümüzde pek örneği yapılmıyor. Aspen'de fazlaca tatlılık yok. Yeni nesil şekerli yazlık parfümlere pek benzemiyor. Hoş ve erkeksi Aspen'in performansı yüksek sayılmaz. Kalıcılığı normalin biraz altında, etrafa yayılımı zayıf denebilir.

Eau de Cologne formunda. İlkbahar-yaz aylarında kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

27 Haziran 2023 Salı

Orlov Paris - Sea of Light (2015)

 Fransa merkezli niş parfüm evi Orlov Paris'in kullandığım ilk parfümü Sea of Light ve izlenimlerim genel olarak karmaşık diyebilirim. İsmi pek öne çıkmayan parfüm evlerinden Orlov'un haziran 2023 tarihinde girmeye çalıştığım internet sitesinin çalışmamasının, markanın geneli hakkında iyi izlenim vermediğini söyleyebilirim.

Sea of Light, isminden de anlaşılacağı üzere ferah yazlık, deniz temalı esere benziyor. Parfümün açılışı buruk turunçgiller ve acımtrak anasonu andıran yapıyla gerçekleşiyor. Orta kısımda 1980'li yılların fujerlerini andıran yeşil menekşeli öğeler devreye giriyor. Sonlarda kompozisyona eklenen misk sonucu değiştirmiyor.

Sea of Light, ferah olmaya çalışan ama menekşeli yeşil koyu ve acımsı anasonu çağrıştıran tarzıyla bana oldukça uzak. Buradaki tek düze yapının parfüme ismini veren denizle ilgisi bulunmuyor. Belki bir parça tuzlu deniz yosunlarını çağrıştırıyor olabilir. Hafiften ambroksan bombası Sauvage'yi de çağrıştırıyor.

Kimi kullanıcıların traş köpüğüne benzettiği Sea of Light'ın ciddi reformülasyon geçirdiği söyleniyor. İlk versiyonun başarılı bir yazlık turunçgil koku olduğu vurgulanırken, yeni halinin böylesine değişmesi genel olarak eleştiri almış. Bu haliyle erkeksi ilkbahar fujeri gibi davranıyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Erkek kullanımına yakın duruyor. Serin ilkbahar günlerinde onu kullanmak iyi fikir.

Koku Güzelliği:10/5

18 Haziran 2023 Pazar

Creed - Millesime Imperial (1995)

Creed'in 1990'lı yılların ortalarında çıkardığı Millesime Imperial, özellikle 2000'li yılların başlarında oldukça popüler niş parfümlerdendi. Tabii o zamanlar böylesine büyük niş parfüm rekabeti yaşanmayan yıllardı ve Creed'in her yeni parfümü büyük ilgi uyandırırdı. Tıpkı Erolfa ve Silver Mountain Water gibi.

Millesime Imperial, Creed'in internet sitesinde yumuşak çiçeksi, taze ve sucul olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kokuda altın standart olan bu ferahlatıcı ve canlandırıcı koku, narenciye bahçelerini ve yemyeşil sahil saraylarını çağrıştırır. Zengin olduğu kadar çok yönlü olan Millesime Imperial, güneşte öpülmüş narenciye ve zengin miskin tuzlu-tatlı karışımını takdir eden hem erkekler hem de kadınlar tarafından giyilir. Kraliyet ailesi için uygun olan bu narenciye/taze koku, kendine özgü altın rengi şişe görünümüyle ünlüdür."

Parfümün açılışı ferah bergamot ve menekşeyle gerçekleşiyor. Orta kısımda menekşenin o yeşil havası daha da artıyor. Orta bölümde geri planda deri algılıyorum. Buradaki derinin orris olabileceği de uzak ihtimal değil. Sonlarda miskli orris ve sandal ağacı, parfümün en güzel tarafını oluşturuyor.

Millesime Imperial için yeşil menekşeli bir parfüm diyebilirim. Başlardaki tuzlu turunçgillerden sonra orta kısımdaki parlak menekşe onun uniseks dengede durmasını sağlıyor. Onun hem kadınlar hem de erkekler için pazarlandığını görsek de erkek kullanımına bir parça yakın duruyor. İçeriğindeki menekşe pek kadınsı hissettirmiyor.

Menekşe merkezli parfümlere pek ısınamıyorum ve Millesime Imperial'de bu durumu değiştiremiyor. Kimi Creed severlerin bu parfümde kavun kokusu alması ilginç çünkü bence pek de kavun gibi davranmıyor. Onun yüksek kaliteli olduğunu görüyoruz ve özellikle 1990'lı yılların koku karakterini yansıtıyor. Günümüzün modern bol şekerli turunçgil parfümlerine yakın durmuyor.

Millesime Imperial'i yıllar önce kullanmış oldukça beğenmiştim. Bu sefer ki deneyimimde ona aşık olduğumu söyleyemem. Genel olarak Creed'lerin oldukça yüksek fiyat etiketlerini düşündüğümde Millesime Imperial'in büyük boy şişesini almaya değer mi emin değilim.

Kimi Creed parfümlerindeki her partinin farklı kokması durumu Millesime Imperial'de geçerli olabilir. Denediğim partide yeşil menekşenin önde olması şaşırtıcı çünkü ilk kullandığım partide tatlı kavun temasını algılayabiliyordum.

Millesime Imperial'in metalik kokusu tıpkı sarı metalik şişesini hatırlatıyor. Eau de Parfum formunda. Ne yazık ki performansı yüksek değil. Kalıcılığı normal seviyede olsa da etrafa yayılımı zayıf. Çoğu Creed kullanıcısının bu yüzden Millesime Imperial'i kıyasıya eleştirdiğini görüyoruz.

Kullanıcılar genellikle yazlık dese de bence ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha uygun. Kokusunu Olivier Creed ve Pierre Bourdon birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Haziran 2023 Cumartesi

Amouage - Love Tuberose (2018)

Umman merkezli niş parfüm evi Amouage'nin 2018 yılı çıkışlı kadın parfümü Love Tuberose, markanın internet sitesinde çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kremsi ve meyvemsi sümbülteber, şeffaf gardenya ve ballı yasemin çiçekleri, eşsiz pürüzsüzlükteki güneş buketi gibi açar. Bu gurme tarzındaki parfüm, sümbülteberin şiirsel romantizmini, karşılıksız aşkın hikayesini anlatıyor.

Love Tuberose'un açılışı kadınsı, tatlı beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. İlk saniyelerde kremsi gardenya, yasemin ve tabii ki parfüme ismini veren sümbülteber size merhaba diyor. Orta kısımda tatlılık ve vanilyamsı kremsi yapı devam ediyor. Leziz vanilyanın yanındaki tropikal beyaz çiçeklerden kapanışa geçiliyor. Sonlarda bir parça sandal ağacı partiye ekleniyor.

Love Tuberose, baştan sona pek değişmeyen, düz çizgide ilerleyen yüksek kaliteli kadınsı bir eser. Parfümün merkezini kremsi, vanilyamsı, sütsü ve hatta hindistan cevizini andıran tarzda devam ediyor. Yasemin ve gardenya büyük yer tutuyor. Parfümün yıldızı sümbülteber, kuru verilmemiş ki iyi ki böyle yapılmış. Buradaki sümbülteber kullanımı Carnal Flower'daki kadar kuru ve rahatsız edici değil.

Orta kısımdan itibaren üzerimden yayılan kremsi, hindistan cevizli sütleri andıran kısmı çok sevdim. Başlangıcı da güzel. Sümbülteber merkezli kadın parfümleriyle genel olarak pek anlaşamam ama Love Tuberose'u sevdim. Hem kalitesi hem de kullanan çoğu kişinin sevebileceği modern tavrıyla iyi iş çıkartıldığı izlenimi veriyor.

Eğer Versace - Crystal Noir tarzı parfümleri seviyorsanız ve onun daha kaliteli ve niş versiyonunu merak ediyorsanız Love Tuberose sizleri bekliyor. Yine de bu kadar yüksek fiyatlara satılan bir parfümün biraz daha derinliğe sahip olmasını umardım.

Eau de Parfum formundaki Love Tuberose'un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk yarım saat güçlü sayılır. Sonrasında normal yayılımla devam ediyor. İlkbahar-yaz günleri için uygun olacaktır. Hele ki serin yaz akşamlarında harika olacağını düşünüyorum. Kokusunu sektörün önemli isimlerinden Nathalie Lorson tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

2 Haziran 2023 Cuma

By Kilian - Woman in Gold (2017)

 "Notalar, kokuda, tablonun narin altın varakları ve ışık ile gölge arasındaki oyunu çağrıştırıyor. Parfümör Calice Becker, "dokulu ve parlak, zengin ve şehvetli" olarak tanımladığı tablonun yüzleri arasındaki büyüleyici kontrasttan ilham aldı. Taç yaprağı andıran kalp notaları, gülün tüm yönlerini tasvir eder. Son olarak, özel bir paçuli molekülü olan Akigalawood ile süslenmiş vanilya özütünün saflığı, kuruma aşamasında cömertçe görünür."

By Kilian'ın 2017 yılı çıkışlı kadın parfümü Woman in Gold'un resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. By Kilian, Woman in Gold'u Narcotics serisinin üyesi olarak lanse ediyor. Kokusunu çiçekli vanilya olarak sınıflandırmış. Parfümün başlangıcı şekerli turunçgiller ve bal benzeri pürüzlü yapıyla gerçekleşiyor. Pek sevemediğim üst notalarından sonra bu sefer şekerli, pudralı, kadınsı çiçekler karşımıza çıkıyor. Gülü anımsatan çiçeklerden sonra kapanışta paçuli-tonka fasulyesi benzeri notalar pek değişim olmasına izin vermiyor.

Woman in Gold, pudralı-şekerli çiçeksi-vanilyalı arkadaşa benziyor. Modern turunçgilli başlangıcı benim için bıktırıcıyken, orta kısımdaki pudralı çiçekler de hiç bana göre değildi. Tatlılık yeni nesil parfümlerdeki gibi fazlaca öne çıkıyor. Vanilya bile parfümü kurtaramıyor.

Bu tanıdık aroma benzersiz ya da ilginç değil. Böylesi niş markanın bu kadar sıkıcı ve ana akım benzeri parfüme imza atması iyiye işaret gibi görünmüyor. Woman in Gold'un kokusunu kimi kullanıcılar bebek pudrasına bazı yorumcular da ıslak mendillere benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Woman in Gold, bana da ucuz ıslak mendillerin kokusunu anımsattı. Bu anlamda böylesine yüksek satış etiketini hak ediyor mu emin değilim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Calice Becker tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

24 Mayıs 2023 Çarşamba

Guerlain - Shalimar Souffle de Parfum (2014)

"Bir zamanlar, dört asır önce, Hindistan'da sınır tanımayan bir aşk yaşanmış. İmparator Shah Jahan, sevgili eşi prenses Mumtaz Mahal için aşklarının ölümsüzlüğü adına Shalimar'ın en lüks bahçelerinin yaratılmasını emretti. Daha sonra tüm dünyanın hayranlık duyduğu bir mucize olan Tac Mahal'i inşa ettirdi. Bu muhteşem hikaye, Jacques Guerlain için son derece baştan çıkarıcı bir koku, dünyanın ilk kehribar kokusu olan Shalimar'ı yaratmasına ilham verdi.

Shalimar Souffle de Parfum parfümlü bir okşama gibidir. Narenciye, yasemin, beyaz miskler ve vanilya notaları içeren efsanevi Shalimar'ı modern şekilde yeniden ziyaret eden hafif ve büyüleyici bir Eau de Parfum."

Guerlain'in efsanevi kadın parfümlerinden Shalimar'ın yıllar içinde birçok aynı isimli devam parfümü piyasaya sürüldü. 2014 yılında mavi şişesiyle karşımıza çıkan Shalimar Souffle de Parfum versiyonu, çok ilgi çekti. Yukarıdaki tanıtım cümlelerinden de anlaşılacağı üzere Shalimar Souffle de Parfum çiçekler üzerine inşa edilmiş kadın parfümü olarak dikkat çekiyor.

Parfümün başlangıcında narenciye kokusu bizi karşılıyor. Mandalina ve portakalı anımsatan ilk saniyelerden sonra kremsi çiçekler kendisini gösteriyor. Tatlı ve modern yasemine sonlarda vanilya eşlik ediyor.

Guerlain'in internet sitesinde Shalimar Souffle de Parfum'un kokusunun sırrı için şunlar yazılmış: "Portakal çiçeğine bal notalarını vermek için Thierry Wasser portakal çiçeği özütü kullandı. Bu özüt, çok özel bir sürecin sonucudur. İlk adım, portakal çiçeği suyunu elde etmek için damıtma, ardından değerli özütleri toplamak için ekstraksiyon. Bu güçlü özüt, kokunun çiçeksi izini vurgular."

Shalimar Souffle de Parfum, turunçgilli, kremsi vanilyalı çiçekleri merkeze almış. Kokunun belirgin oranda kadınsılık hissettirdiğini söyleyebilirim. Etrafa yayılımında hissedilen tema hafiften paçulili kadın parfümlerini de andırıyor. Kokusal olarak benzersiz değil. Kalitesi Guerlain ortalamasının biraz altında. Genele hitap ediyor ve onu deneyen çoğu kadının seveceğini tahmin ediyorum.

Shalimar Souffle de Parfum, biliyoruz ki ünlü klasik Shalimar'ın devam eserlerinden birisi. Kokusal anlamda ilk Shalimar ile Shalimar Souffle de Parfum arasında büyük benzerlik bulunmuyor. Belki başlangıcındaki turunçgiller birbirine benziyordur. Klasik Shalimar benim için fazlaca ağır ve pudralıydı. Shalimar Souffle de Parfum ise daha çiçekli ve kullanması kolay modern bir eser haline gelmiş. Bu bağlamda ilk Shalimar'ın ismi kullanılarak modern zaman kadınları için hoş bir parfüm yaratılmış.

Shalimar Souffle de Parfum, ilkbahar-yaz kullanımına yakın duruyor. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı başlarda fena değil, sonlarda epey zayıflıyor. Eau de Parfum formunda. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzellliği:10/6.5

16 Mayıs 2023 Salı

Amouage – Memoir Woman (2010)

Amouage'nin 2010 yılında çıkarttığı Memoir Woman, markanın şipre olarak sınıflandırdığı kadın parfümlerinden birisi. Amouage, kendi internet sitesinde Memoir Woman'ı şu kelimelerle tanımlamış: "Yanan baharatlarla renklendirilmiş siyah beyaz bir şipre olan Memoir Woman, birbirine karışan ve çarpışan parçalanmış anıları çağrıştırıyor."

Parfümün açıklanan notalarının zenginliği, eserin de derinliğine işaret ediyor. Absint, çemen otu, benzoin, kunduz yağı gibi günümüz parfümlerinde pek görmediğimiz ilginç notaların bir araya getirildiği ilk anda dikkatimi çekiyor.

Memoir Woman'ın açılışı bir parça mandalina ve dumansı baharatlarla gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve zengin başlangıcını oldukça beğendim. Orta kısımda dumanlı baharatlara hafiften hayvansı deri ekleniyor. Sonlarda derinin yanında kendisini gösteren miskle kapanış yapılıyor.

Bizzat Amouage, Memoir Woman'ın şipre merkezli koktuğunu vurguluyor. Burada turunçgilli ferah şiprelerden ziyade daha koyu ve karanlık sayılabilecek baharatlı deri temasına yakın duruyor. Kokusal anlamda fazlaca arkaik değil. Hatta bir parça modern deri parfümlerini bile çağrıştırıyor.

Memoir Woman, Amouage'ye yakışan derinlikte ve zenginlikte diyebilirim. Deri parfümlerini severim ve buradaki hafiften plastiğimsi tatlı deri temasını sevdim. Size garip gelebilir ama buradaki deri kullanımını hafiften Paco Rabanne’nin popüler eseri 1 Million’ın sonlarına benzettim.



Kadın parfümü olarak çıktığını biliyoruz ama erkekler rahatlıkla kullanabilir. Hatta bence erkek kullanımına daha yakın duruyor. Kokusunu Daniel Maurel ve Dorothee Piot birlikte tasarlamış.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

8 Mayıs 2023 Pazartesi

Histoires de Parfums – 1740 (2000)

17. yüzyıl Aydınlanma Çağının başlangıcı olarak kabul edilir. 17. yüzyılın sonlarında John Locke’ın kuramlarıyla Avrupa kıtası Işığın Yüzyılı’nı diğer deyişle aklın zaferini yaşıyordu. Rasyonalizmin, otoriterliğe galip gelmesi, 2000 yılında bir niş parfüme ilham verdi.

En başarılı tematik niş parfüm evlerinden Histoires de Parfums’un ilk piyasaya sürdüğü kokulardan 1740, kendi internet sitesinde baharatlı odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımında “Modern hedonist erkek için gerçekten gözü kara bir koku. Deri ve davana notalarının Işığın Yüzyılı’nın skandal özgürlüklerini keşfettiği bir parfüm” cümlesini görüyoruz.

1740’ın başlangıcı eski kokan tütün ve tozlu turunçgillerle (bergamot olabilir) gerçekleşiyor. Orta kısımda dumanlı baharatlar ve tütün yoluna devam ederken geri planda tozlu paçuliyi görüyoruz. Sonlarda amber-labdanum temelinde nokta konuluyor.

Uzun zaman önce kullandığım 1740’ı çok beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından fikrimde değişiklik yok. Dumanlı tütün, tozlu baharatlar, nostaljik paçuli ve egzotik amber harika şekilde birleştirilmiş. Onun şimdiye kadar kullandığım en dumanlı, karakterli, entelektüel parfümlerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

1740, yeni nesil parfüm trendlerine uymayan sıra dışı kokusuyla hem eski tarz tütünsü eserlere göz kırpıyor hem de modern klasiklerden birisi olduğunu hissettiriyor. Açıklanan notalarında deri vurgulansa da bana göre tütün-paçuli-amber temasına yakın duruyor.

Bir tütün kokusu sever olarak 1740’a hayran kaldım. Onun detaylı ve yüksek kaliteli dumanlı hali kimi zaman kül tabaklarını andırıyor çoğu zaman erkekler kulübünde deri kaplı ahşap koltuklarda oturan ve puro içen alfa erkeklerin toplantısını düşündürtüyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Performansı tatmin edici. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/9

28 Nisan 2023 Cuma

Blend Oud – Mazyon

Blend Oud’un oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış parfümü Mazyon’un resmi tanıtımında şu ifadelere yer verilmiş: “Mazyon özgünlüğün ve yaratıcılığın simgesidir. Heykel ve resim, müzik veya dansla ifade edilen sanatsal dehadan ilham alan bir koku. İlginçlik, ruhundaki neşenin, yaratıcılığın ve güzelliği kendine çekme ve yaratma yeteneğinin işaretidir.”

Mazyon’un açıklanan notalarında yasemin, okaliptüs, kaşmir, gri amber ve beyaz misk bulunuyor. Parfümün ilk saniyelerinde sabunlu kadınsı çiçeklerle karşılaşıyorum. Yasemini andıran beyaz ve yoğun çiçeksiliğin izleri orta kısımda da devam ediyor. Naneyi andıran okaliptüsü orta bölümde yaseminin yanında algılayabiliyoruz. Sonlarda sabunlu yüksek kaliteli sakin çiçeklere misk eşlik ediyor.

Mazyon, baştan sona kadınsı sayılabilecek beyaz çiçeklere eşlik eden mentollü okaliptüs temasına ağırlık vermiş. Uniseks olarak sunulsa da erkeklere pek uyacağını sanmıyorum. Kimi kullanıcıların Mazyon’u Mugler’in ünlü kadın parfümü Alien’e benzettiklerini okuyorum. Muhtemelen haklılar. Mazyon, Alien’in daha rafine hali denebilir.

Benim için fazlaca çiçekli ve aşırı dozda yasemin barındıran Mazyon, kalitesini hissettiriyor ama severek kullandığımı söyleyemem. Doğru kadında güzel kokacağını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda güçlü, kısa süre sonra normale dönüyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

20 Nisan 2023 Perşembe

Orto Parisi – Megamare (2019)

Versace, Fendi, Helmut Lang gibi önemli markalar için parfümler tasarlayan başarılı burun Alessandro Gualtieri'nin niş markası Nasomatto'nun dünya çapındaki başarısının ardından Bay Gualtieri yeni projesiyle karşımızda. İkinci niş markası Orto Parisi'yi kuran Alessandro Gualtieri'nin ilhamını büyükbabası Vincenzo Parisi'den aldığını öğreniyoruz. Her ne kadar büyükbabasının biyografisini yazmak istese de bu yazım aşamasından sıkıldığını da itiraf etmiş. Kim bu zamanda biyografi okumak ister ki?

Orto Parisi'nin kısa sürede ünü yayılan parfümü Megamare'yi epeydir merak ediyordum. Havaların bir parça ısınmasını bekledim ve Megamare ile sonunda tanıştım. Parfümün resmi basın bülteninde kokusunda deniz notalarının zenginliği ve özgünlüğü vurgulanmış. Ayrıca deniz temasının yatıştırıcı etkiye sahip olduğundan bahsedilmiş. Ek olarak suyu andıran kokuların romantizmi çağrıştırdığından ve bizi mutlu ettiğinden dem vurmuş.

Megamare'nin başlangıcı sabunlu, temiz deniz temasına yakın duruyor. Geri planda hafiften çürümeye yüz tutmuş deniz yosununu andıran yapısıyla orta kısımda biraz burnu zorluyor. Sonlarda miskli yeni yıkanmış çamaşırlar gibi davranan Megamare, baştan sona garip ve tanımlanması zor profil çiziyor.

Megamare şüphesiz ki sucul tarafa yakın duruyor. Onun kokusu Givenchy - Insense Ultramarine ile Bulgari - Aqua Pour Homme'nin tuhaf birleşimini çağrıştırıyor. Parfümün geri planındaki tanımlayamadığım zorlayıcı temayı otellerin bol kloraklı havuzlarına benzetiyorum. Hatta bana göre genel yapısı klorlu havuza atılmış çürümeye başlamış deniz yosunu gibi kokuyor. En azından zihnimde böyle canlandırabiliyorum.

Megamare bir taraftan benzersiz ve enteresan, diğer taraftan sevmesi ve giymesi kolay sayılamayacak bir eser. Sucul parfümleri hepimiz sıcak yaz günlerinde kullanmayı severiz. Basit ve ferahlatıcıdırlar. Megamare ise garip şekilde itici tarafa yakın bir yaz parfümü. Onu severek kullandığımı söyleyemem. Evet kalite anlamında iyi yerde duruyor ama bir şişesini almaya değer mi emin değilim. Oysa ki Alessandro Gualtieri'nin yarattığı parfümleri severim fakat Megamare ile yıldızım pek barışmadı.

Uniseks olarak pazarlandığını düşündüğüm Megamare'nin erkek kullanımına bir parça yakın durduğunu düşünüyorum. Evin ablasının Megamare'yi koklayıp beğendiğini söyleyebilirim. Muhtemelen içerisindeki temizliği andıran sabunsu yapı, kadınların ilgisi çekiyor.

Orto Parisi'nin internet sitesinde Parfum olarak sınıflandırılmış. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı ilk anlarda yüksek, sonrasında normale dönüyor. İlkbahar-yaz günlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

12 Nisan 2023 Çarşamba

Hermes – Eau d’Hermes (1951)

İkonik lüks ürünler markası Hermes’in şöhretli çantaları kadınlar için arzu nesnesi haline gelmiş durumda. Bu üst düzey markanın oldukça yüksek fiyatlara satılan deri ürünlerinin yanı sıra, 1951 yılında ilk parfümü raflara çıkmıştı.

Hermes’in internet sitesine göre Eau d'Hermes, Edmond Roudnitska tarafından yaratılmış ve "Bir Hermes çantasının içine konulmuş parfüm aromasını" çağrıştırdığı belirtilmiş. Kuru baharatlı olarak sınıflandırılmış. İçeriğinde üç öğe öne çıkarılmış: Petitgrain, kakule ve tarçın.

Eau d’Hermes’in başlangıcı eski-tozlu turunçgillerle gerçekleşiyor. Eski tarz şipreleri andıran nostaljik limon-portakal aromasını andıran açılışından sonra karşımıza kuru baharatlar çıkıyor. Tarçın ve karanfil benzeri baharatların ardından kapanışta hayvansı deri ve vanilyayla nokta konuluyor.

Eau d’Hermes 1950’li yıllardan günümüze geliyor. Doğaldır ki onun koku karakteri 1900’lü yılların ortalarına ait. Bu anlamda yeni nesil tatlı-baharatlı parfümlere pek benzemiyor. Onun eski limon kolonyalarını andıran ilk saatleri ve sonlarındaki hayvansı deri yönü, şimdiki zaman için şaşırtıcı ve nostaljik denebilir. Onun herkese hitap etmeyen yapısını dikkate almanızı öneririm.

Eau d’Hermes, Chanel Pour Monsieur’u hafiften andıran yapısıyla bu tarzın sıkı üyelerinden denebilir. Uniseks olarak sınıflandırılmış fakat bana göre erkek kullanımına yakın duruyor. Kalite anlamında sorunsuz görünüyor.

Eau de Toilette formunda. Parfümün en büyük problemi performansının zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı zayıf. Ilık ilkbahar günlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

4 Nisan 2023 Salı

Mancera – Cedrat Boise (2011)

Montale’nin kardeş niş markası Mancera’nın, 2011 yılında çıkardığı Boise Cedrat, en popüler parfümleri arasında sayılabilir. Her ne kadar yeni bazı Mancera parfümleri niş sektöründe dikkat çekse de benim için Mancera denilince ilk akla gelen parfüm Cedrat Boise’dir.

Mancera’nın internet sitesinde Cedrat Boise şu cümlelerle tanıtılmış: “Canlı ve ışıltılı Cedrat Boise, narenciye, frenk üzümü ve baharat notalarıyla açılır. Yasemin ve paçuli yapraklarının şehvetli kalbinde dinlenir. Uzun süre kalıcı odunsu, vanilya, deri ve misk notalarıyla sizi büyüler.”

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları ekşi, tatlı, kremsi meyvelerle gerçekleşiyor. Modern sayılabilecek bergamota ananas benzeri mayhoş meyveler eşlik ediyor. Orta kısımda meyvemsi hissiyat biraz geri çekilirken deri ve kadınsı sayılamayacak yasemin geri planda kendisini hissettiriyor. Sonlarda odunsu, miskli temayla kapanış yapılıyor.

Cedrat Boise’nin ilk çıktığı yıllarda oldukça popüler hale gelmesinin sebebi Creed’in şöhretli eseri Aventus’a benzetilmesiydi. Gerçekten de ilk dakikaları Aventus’a fazlasıyla benziyor. Kimi kullanıcılar Cedrat Boise’nin Aventus’a benzemediğini iddia etse de durum pek öyle değil. İlk iki saat Cedrat Boise Aventus’un klonu gibi davranırken orta kısmın sonlarında deri Cedrat Boise de ana öğe hale geliyor. Sedir ağacı ve misk de sonlarda Aventus’tan ayrılan yönleri denebilir.

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları oldukça canlı, dinamik ve leziz ama biraz tatlılığı fazla geldi bana. Hafiften çiçeksi hissettiren başlangıcının soğuk havalarda fazlaca ekşi koktuğunu algıladım. Ilık ve sıcak havalarda daha güzel davrandığını düşünüyorum. Bu anlamda sonbahar-kış mevsiminden ziyade ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha iyi seçenek denebilir.

Gelelim can alıcı soruya. Aventus gibi kült eser dururken Cedrat Boise’yi almaya gerek var mı? Aventus’un daha dolgun ve güçlü hali gibi hissettiren Cedrat Boise, Aventus severlere daha fazla deri vaat ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yeterli. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Uniseks olarak sınıflandırılmış. Hem kadınlara hem de erkeklere uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7

27 Mart 2023 Pazartesi

Amouage – Epic Man (2009)

“Epic Man, Çin’den Arabistan’a uzanan eski İpek Yolu yolculuğunun birçok efsanesini çağrıştıran odunsu oryantal kokudur. Mistik yolculuğun yol gösterici ışığı olarak o, doğanın her şeyi bilen gücüdür, efsanenin koruyucusudur.”

Amouage’nin 2009 yılında çıkan erkek parfümü Epic Man’in ilgi çektiğini görüyoruz. Birçok niş markanın rekabete katılmasıyla Epic Man’in biraz geri planda kaldığını görsek de markanın başarılı erkek parfümlerinden diyebiliriz.

Yukarıdaki tanıtım cümlelerine ek olarak Epic Man, Amouage’nin internet sitesinde odunsu amber olarak sınıflandırılmış. Epic Man’in tasarımcı burnu Randa Hammami için Amouage şunları söylemiş: “Suriyeli kadın parfümörlerden Randa Hammami, levanten mirasını sıcak, rahatlatıcı ve kararlı şekilde şehvetli koku tarzı yaratmak için kullandı.”

Epic Man’in ilk saniyeleri yeşil sayılabilecek galbanum ve kuru baharatlarla gerçekleşiyor. İlk saniyelerdeki odunsu dumanlı tütsü benzeri yapı orta kısımda da devam ediyor. Orta bölümde odunsu tarafa geçen Epic Man’in sonları reçineli tütsü ve bir parça deriyle tenden ayrılıyor.

Epic Man’in yeşil şişesine bakarak onun keskin yeşil davranacağını tahmin ediyoruz. Başlangıç ve orta kısımda yeşil odunsu izlenim verdiğini anlıyorum. Onun ana damarı reçineli, dumanlı tütsü ve sedir ağacı/deri benzeri yüksek kaliteli yapıdan oluşuyor.

Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Birçok nota gayet gerçekçi hissettiriyor. Erkeksi odunsu tema tatlılık barındırmıyor. Bu anlamda yeni nesil modern bol şekerli parfümlere hiç benzemiyor. Gayet şık, takım elbiseye uyabilecek tavrıyla 30-35 yaş üzeri beyefendilere sağlam seçenek olarak görülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Genele hitap etmeyen yanını göz önünde bulundurarak denemeden almamanızı önerebilirim.

Koku Güzelliği:10/8

19 Mart 2023 Pazar

Lancome – Poeme (1995)

Kozmetik tarihinin en popüler küresel markalarından Lancome’nin parfümleri genel olarak iddialıdır. Yüksek pazarlama bütçelerine sahip modern parfümlerini biliyoruz fakat Lancome’nin şöhretli eski klasik parfümleri de önemlidir.

1995 yılında çıkan Poeme, kadın parfüm severlerin oldukça iyi bildiği bir eser. Markanın eski yüzünü yansıtan eserlerden Poeme şu cümlelerle tanıtılmış: “Bu baştan çıkarıcı kokuyla tek bir kelime etmeden her şeyi söyleyin! Coşkulu mavi Himalaya gelinciği kokusuyla, boru çiçeğinin sihirli kokusunun eşsiz zıtlığı… Bu ikilinin etrafında beyaz çiçeklerle sarı çiçeklerin neşeli dansı. Poême’de her söz bir çiçektir ve her çiçek söylenmeyeni söyleyen bir şiirdir. Gölge ve ışığın Doğulu kokusuyla, Poême zıtlık sanatında bir numaradır. Güneşli ya da buzlu, mavi ya da sarı, heyecanlı ya da sakin; onun kokusu şiirsel bir koku şöleni sunar.”

Poeme’nin başlangıcı yoğun kadınsı çiçeklerle gerçekleşiyor. Portakal çiçeğini andıran biraz meyvemsi ilk dakikalardan sonra orta kısımda kremsi çiçeklerin etkisi artıyor. Orta bölümde tatlı sümbülteber ve farklı beyaz-sarı kır çiçekleri karşımıza çıkıyor. Sonlarda vanilya biraz daha etkin hale geliyor.

Poeme baştan sona kadınsı, anaç, temiz, sabunsu çiçekleri merkeze alıyor. Şekerli değil de baldan gelen tatlılığa sarmalanmış beyaz ve sarı çiçekler genel olarak tek düze ilerliyor. Parfümde büyük değişim görülmüyor. Kalite anlamında gayet iyi. Bu tür baskın çiçekli parfümleri pek sevemiyorum ama Poeme’i beğendim.

Onun 1990’lı yılların ortasından çıkıp geldiğini biliyoruz. Kokusal anlamda modern parfümlerden ziyade 1980’li yılların eski tip kokularını andırıyor. Biraz tozlu, buğulu ve nostaljik hissettiriyor. Eğer yaşınız kırkın üzerindeyse Poeme size hitap edebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin ilkbahar günleri için gayet uygun. Kokusunu Jacques Cavallier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

13 Mart 2023 Pazartesi

Atkinsons – Oud Save The King (2013)

Bir zamanlar gözü pek, genç İngiliz beyefendisi Londra’nın ışıltılı kozmopolit sokaklarında şöhret, servet ve muhteşemlik arayışı içinde Kuzey İngiltere’nin vahşi, engebeli coğrafyasını terk etti.

O beyefendinin adı James Atkinson’dı ve 1799’da Londra’da ilk mağazasını açtı. Sabun ve parfüm satılan mağazasının ünü kısa sürede yayıldı ve 1826 yılında İngiliz kraliyet ailesine parfüm tedarik eder hale geldi. 200 yıldan fazla zamandır parfüm üreten Atkinsons markasının 2013 yılında Oud Save The King isimli parfümü dikkat çekti.

Mısır Veliaht Prensi Muhammed Ali İbrahim ile Amerikalı film yıldızı Mabel Normand arasındaki yasak aşk hikayesinden ilham alan Oud Save The King, markaya göre görkemli şekilde duygusal ve lüks olarak tanıtılmış. Oryantal koku sınıfına dahil edilmiş. Açıklanan notalarında çay, oud ve deri öne çıkarılmış.

Oud Save The King’in açılışı sıcak baharatlar ve çay temasıyla gerçekleşiyor. Orta kısma doğru pudralı metalik baharatlara vanilya ve deri ekleniyor. Son kısımda deriye sandal ağacı ve oud eşlik ediyor.

Öncelikle parfümün isminde küçük kelime oyunu yapılmış. İngiltere milli marşında geçen God Save The King terimini Oud Save The King olarak değiştirmişler. Parfümün ismindeki oud, kokuda pudralı, tatlı ve sıcak verilmiş. Keskin baharatların ve hafiften süeti andıran deriyle birleşen oud, ağır Arap temasından ziyade daha modern ve batılı tarafa yakın duruyor.

Parfümün uniseks olarak pazarlandığını görüyoruz. Bana biraz erkek kullanımına yakın gibi geldi. İçerisindeki deriyi beğendim fakat pudralı tarafını pek sevemedim. Garip metalik tarafı var sanki. Kalite anlamında fena değil fakat herkesin sevemeyeceği yapısı ve konforlu sayılamayacak tarzıyla denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında kalıyor. Tam bir kış kokusu izlenimi veriyor. Kokusunu Amandine Clerc-Marie tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

5 Mart 2023 Pazar

Tom Ford – Noir de Noir (2007)

Yakışıklı Teksaslı bay Tom Ford’un kendi ismiyle yarattığı markası dünya çapında büyük işler gerçekleştiriyor. Özellikle parfüm ve kozmetik alanında Tom Ford’un önemli yerlere geleceği görülüyor. Parfümlere büyük yatırım yapan Tom Ford’un, Private Blend isimli kokuları 2007 yılında çıkmaya başladı ve 2023 yılı itibariyle provakatif eserler gelmeye devam ediyor.

2007 yılındaki ilk özel seri parfümlerden Noir de Noir, Tuscan Leather ve Tobacco Vanille ile birlikte erken dönem Tom Ford’ların en popüler eserlerindendi. Tom Ford’un internet sitesinde Noir de Noir karanlık, seksi ve anlayışlı olarak tanımlanmış. Çiçeksi tarafa yakın durduğu belirtilmiş. Üç ana notadan bahsedilmiş: Siyah gül, siyah yer mantarı ve paçuli.

Noir de Noir’in ilk saniyelerinde ağır-yağlımsı paçuli, gül ve safran bizi karşılıyor. Biraz Arap parfümlerini andıran ilk dakikalardan sonra orta bölümde güllü paçuliye yer mantarı benzeri tema eşlik ediyor. Sonlarda çikolatayı andıran vanilyayla kapanışına ilerleniyor.

Noir de Noir’i uzun yıllar önce denemiş ve karanlık-gotik gül kokusu olduğunu hissetmiştim. Aradan geçen yılların ardından Noir de Noir paçulili gül olarak zihnimdeki yerini alıyor. Geri planda biraz safran, çikolata ve yer mantarı algılanıyor. Özellikle orta kısımdan itibaren ekşimsi hissiyat şaşırtıyor. Egzotik ve arabik esintili paçuli ve şekerli olmayan hafiften kadınsı gül onun kokusal özeti adeta.

Popüler ve herkesin sevebileceği gibi formu yok. Tematik ve kimilerinin hacı yağı benzetmesiyle onu günlük kullanıma yakın bulmak kolay değil. Denemeden almak hayal kırıklığı yaratabilir. Ona aşık olduğumu söyleyemem.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Uniseks olarak pazarlansa da kadın kullanımına yakın duruyor. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak iyi sonuç verebilir. Kokusunu Harry Fremont, Jacques Cavallier ve Olivier Cresp birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

25 Şubat 2023 Cumartesi

Hermes – Ambre Narguile (2004)

Hermes’in 2004 yılında özel seri parfümleri piyasaya sürüldü. Bu özel seri parfümlere Hermessence ismi verildi. İlerleyen yıllarda başka özel seri parfümler de raflara çıktı. 2004 yılında gelen ilk Hermessence’lerden Ambre Narguile, her daim bu eserlerin en ilgi çekeniydi.

Her yerde satılmayan Hermessence parfümlerine ulaşmak zor ve uzun zamandır Ambre Narguile’yi merak ediyordum. Parfümün isminde iki tema var. Birincisi amber diğeri nargile. Parfümün resmi tanıtımında sıcak ve şehvetli tarafı vurgulanmış. Kokunun iki ana temasında amber ve susamın bulunduğu belirtilmiş. Parfümün tasarımcısı Jean-Claude Ellena, Ambre Narguile için şu ifadeleri kullanmış: “Doğu coğrafyası kokularının Batılı ifadesi olan amber, sıcak, şehvetli, sarıp sarmalayan, neredeyse erotik kokuya sahiptir. Nargilelerde kullanılan meyve, bal ve baharat kokularıyla harmanlanmış tütünlerin içildiği, dolambaçlı sokaklarda bulunan o cıvıl cıvıl mekanların havasını yeniden yaratarak sevdiğim Doğu’nun hatırasını bu amber fikrine aşılamak istedim. Duman tatlı bir sarhoşluk duygusu yayar.”

Ambre Narguile’nin başlangıcı kuru ekşi meyveleri andıran sıcak baharatlarla gerçekleşiyor. Üst notalarda mayhoş vişneyi andıran ilk dakikaları harika diyebilirim. Orta bölümde sıcak baharatlar öne çıkıyor. Geri plana dumansı romlu tütün yerleşiyor. Sonlarda miskli odunsu vanilyalı temayı zar zor algılayabiliyorum.

Karşımızda yüksek kaliteli bir arkadaş var. Hermes’in özel serisinden böylesine kalite görmek şaşırtıcı değil. Oldukça gerçekçi leziz ve tatlı baharatları koklamak büyük zevk veriyor. Tarçın, zencefil ve karanfilden oluşan harika baharatlara eşlik eden dumansılık ve neredeyse içkimsi yapı, onu hafiften erkeksi tarafa taşıyor. İsmindeki nargileyi andıran Ambre Narguile, adeta baharatlı, kirazlı pipo tütünü gibi de davranıyor. Kimi kullanıcıların onu elmalı keke benzetmesi gayet anlaşılabilir.

Bu tarz parfümleri severim ve Ambre Narguile’yi tabii ki beğendim. Kullanması ve koklaması zevkli ama herkese hitap eder mi emin değilim. Oldukça yüksek fiyatına istinaden denemeden almamanızı öneririm.

Parfümü Jean-Claude Ellena tasarlamış. Dünyaya harika parfümler kazandıran Ellena’nın erken sayılabilecek eserlerinden Ambre Narguile, onun ferah turunçgilli kokularına hiç benzemiyor. Ellena deyince aklımıza Terre d’Hermes gelir ve Ambre Narguile’de neredeyse hiç ferahlık-portakal bulunmuyor. Bu anlamda ilginç bir tecrübe parfüm severler için.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Genel olarak tende dirençli davranıyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

17 Şubat 2023 Cuma

Tauer – L’Air du Desert Marocain (2005)

Zürih’in biraz dışında küçük bir köyde büyüyen Andy Tauer, kendisiyle yapılan söyleşide şunları söylemiş: “Ailemin beni küçük bir köyde büyütmesi anlamında çok ayrıcalıklıydım. Yaklaşık 400 kişilik bir köydü ve 200 civarında köpek vardı! Nehrin karşısına geçen köprü ile Ren Nehri’nin tam üzerinde, orta çağda önemli bir şehirdi. Hayatımız bugünlere göre daha basitti. Domuzları ve inekleri olan köşedeki çiftliğe gittiğimi hatırlıyorum. Grubumuzdaki erkekler yazın yüzmek için hep nehre giderlerdi. Bilirsiniz, eğer küçük bir köyde yaşıyorsanız, herkes birbirini kollar. Bu gerçekten güzeldi.”

Andy Tauer, İsviçre’nin harika doğasında büyüyüp, 2000’li yılların başlarında bağımsız niş parfüm evi Tauer’i kurdu. İlk parfümler 2005 yılında geldi ve bunlardan L’Air du Desert Marocain dünya çapında büyük ilgi çekti. İsmi Fas çöllerindeki havayı vurgulayan bu eseri yıllar önce kullanmış ve oldukça beğenmiştim. Aradan geçen bunca zamandan sonra L’Air du Desert Marocain’e yeniden dönmeye karar verdim.

Tauer’in internet sitesinde şu sözlerle tanıtılmış: “Güçlü, şehvetli ve saf. Yatakta uzanmış, Sahra çölünün kumlu tepelerinin üzerinden yükselen ayı seyrederken, rüyasında bir Fas gecesinin güzel kokusunu gördü. Klasikleşmiş bir parfüm.”

Parfümün açılışı ağır, ilacımsı ve neredeyse yağlımsı koyu amberle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında turunç yaprağı (petitgrain) kişniş ve kimyon var. Başlangıçta ambere baharatlar da eşlik ediyor. Orta kısımda bu yağlımsı amberli tema biraz sakinleşirken, sürpriz şekilde vetiver bizi karşılıyor. Açıklanan orta notalarında yasemin ve gül görünüyor. Burada keskin kadınsı yasemin bulunmuyor. Belki biraz gülden bahsedilebilir. Sonlarda ana temaya paralel ilerleyen yağlımsı paçuli-amber ikilisiyle kapanış yapılıyor.

L’Air du Desert Marocain ilhamını Fas’tan ve çölden almış. Bu anlamda çölün kokusu bir şekilde parfüme yansıtılmaya çalışılmış. Orta kısımdaki tozlu hissettiren vetiver, çölün gizemli ve sonsuz akşam karanlığının izlenimini bize veriyor. Parfümde doğuya ait sayılabilecek koyu-karanlık yağlımsı amberin kullanılmasının çöl ile ilişkisinden ziyade Kuzey Afrika’ya gönderme olduğu düşünülebilir. Baharatlar var ama amberin koyu etkisi altında pek öne çıkmıyorlar. Gül ise büyük yer kaplamıyor. Ara ara amber-paçuli tütsülerini çağrıştırıyor. Dumanlı tarafının olduğu da vurgulanmalı. Opak, durağan ve tek düze ilerliyor.

L’Air du Desert Marocain, mistik koku deneyimi olarak görülebilir. Onun herkesin sevemeyeceği karakteri, günlük kullanıma pek uymayacaktır. Oldukça tematik ve yerel esanslara benzeyen ana yapı, denemeden almanın riskli olduğunu size açıkça anlatıyor.

İsviçre’de doğup büyüyen bir batılının böylesine doğu/oryantal kokan parfüm tasarlaması Andy Tauer’in şu sözlerinde saklı olabilir: “Hayatımda Afrika’ya seyahat etmeyi gerçekten sevdiğim bir dönem vardı. Altı ya da yedi kez Afrika’ya gittim ve gerçekten iyi bir işim vardı. Ne zaman bir Afrika safarisinden dönsem, annem bana “Ah, keşke ben de oraya gidebilsem” derdi.”

Parfümcülükte pek rastlamadığımız şekilde Eau de Toilette Intense isimli forma sahip. Kalıcılığı çok yüksek, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Uniseks olarak piyasaya sürülse de erkeklere uygun diyebilirim. Kokusunu Andy Tauer tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

2 Şubat 2023 Perşembe

Giorgio Armani – Code Eau de Parfum (2021)

2004 yılında Giorgio Armani’nin piyasaya sürdüğü Code isimli erkek parfümü, dünya çapında o kadar büyük satış rakamlarına ulaştı ki, markanın toplam satışlarının bir kısmı Code’a aitti. Onun böylesine popüler olması tabii ki aynı isimli devam kokularının arka arkaya gelmesini sağladı.

2023 yılının başları itibariyle Code isimli devam parfümleri otuzu geçti. 2021 yılında bekleneceği üzere ilk Code’un Eau de Parfum versiyonu karşımızdaydı. 2004 çıkışlı Code, Eau de Toilette formundaydı. 2021 çıkışlı Code Eau de Parfum versiyonun tanıtımında oryantal odunsu tarafı vurgulanmış. Ayrıca baştan çıkarıcı, yoğun ve çekici olduğundan bahsedilmiş.

Code Eau de Parfum’un açılışı aromatik ferah lavantaya eşlik eden turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında mandalina ve bergamot bulunuyor. Orta kısımda buruk biberiye ve tozlu vanilya partiye katılıyor. Sonlarda hafiften karanlık tonka fasulyesi ve deri benzeri süet kapanışa imza atıyor.

Code Eau de Parfum, aromatik lavantalı tonka fasulyeli arkadaşa benziyor. Hafiften koyu ve karanlık deriyi andıran yapı, geri planda sabunsu tema ile desteleniyor. Evet, Code hissedilir oranda sabunsuluk hissettiriyor. Tanımlanması zor ana yapı, 2004 yılı çıkışlı ilk Code’a oldukça benziyor.

İyi de 2004 yılındaki Code’un benzerini piyasaya sürmenin anlamı nedir? Parfüm markaları bu tür oyunları epeydir yapıyor. Popüler parfümlerinin Eau de Parfum formunu çıkarıyorlar. Oysa kokuları hemen hemen aynı. Bu tür ünlü erkek devam parfümlerinin Eau de Parfum versiyonları performans anlamında da güçlü olmuyorlar. Code’da durum farklı değil.

Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı yüksek değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Antoine Maisondieu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

27 Ocak 2023 Cuma

Tom Ford – Tobacco Vanille (2007)

Parfümler alanında çılgınlar gibi büyüyen Tom Ford markasının, özel seri kokularını ilk olarak 2007 yılında görmüştük. Aradan geçen yılların ardından onlarca özel seri parfümü raflara çıkarttılar. 2007 yılında ilk çıkan özel seri üyelerinden birisi Tobacco Vanille idi ve dünya çapında ses getirdi. Hatta vanilyalı tütün teması üzerine referans alınan modern eserlerden birisi haline geldi, bir çok da benzeri yapıldı.

Uzun yıllar önce denediğim ve sevdiğim Tobacco Vanille’ye karşı sempatim olduğunu saklamıyorum. Her ne kadar reformülasyon geçirdiğine dair söylentiler ortada dolaşsa da genel olarak beğendim. Tom Ford’un internet sitesinde zengin, sıcak ve ikonik olarak tanımlanmış. Odunsu baharatlı tarafa yakın bulunmuş. Anahtar notalarında tütün yaprağı, vanilya ve zencefilin bulunduğu belirtilmiş. Tanıtım cümlesindeyse İngiliz centilmenler kulübü göndermesi yapılmış.

Tobacco Vanille’nin açılışında dumanlı tütün ve keskin kuru baharatlar bizi karşılıyor. Pipo tütününü andıran temaya tarçın-karanfil benzeri baharatlar ekleniyor.  Yüksek kaliteli açılıştan sonra orta kısımda vanilya devreye girmeye başlıyor. Orta bölümden itibaren vanilya marifetiyle tatlılığın arttığını görüyoruz. Sonlarda tütün ve baharatlar geriye geçerken şekerli ve neredeyse mumsu vanilya kapanışı devam ettiriyor.

Parfümlerde tütün notası sever olarak başlangıcındaki dumanlı tütünü sevdim. Kimilerine göre puro/pipoyu andıran ilk bir saati insanı mutlu etmeye yetiyor. Parfüme vanilyanın fazlaca eklenmesiyle mutluluk hissi biraz azalıyor çünkü sıradan ve tek düze vanilya kullanımı bulunuyor.

Tobacco Vanille uniseks olarak pazara sunulmuş. Üst ve orta kısmı erkek tarafına yakınken sonlardaki şekerli vanilyayla kadınların dikkati çekilmeye çalışılmış. Yine de bu arkadaşa erkek parfümü denebilir.

Uzun yıllar önce severek kullandığım Tobacco Vanille’yi yine beğendim ama aşık olamadım. Özellikle vanilya kısmını pek başarılı bulmadım. Dumanlı tütün ise hala çok başarılı.

Sonuç olarak bu tarza yönelik epey parfüm çıktı ve artık sağlam rakipleri var. Özellikle Herod, kokusal anlamda Tobacco Vanille’nin biraz daha üstünde gibi. Her şeye rağmen Tobacco Vanille modern vanilyalı tütün parfümlerinin nirengi taşlarından birisi ve saygıyı hak ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Olivier Gillotin tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

17 Ocak 2023 Salı

Chanel – Coco (1984)

Estee Lauder’in efsanevi Youth Dew’i ve Yves Saint Laurent’in şöhretli kadın parfüm klasiği Opium’dan sonra Chanel muhtemelen rakiplerine cevap vermek istedi. Matmazel Gabriel Chanel’in takma ismi olan Coco’yu Jacques Polge parfüm haline çevirdi. Sonuçta harika bir Eau de Parfum 1984 yılında dünyaya geldi.

Chanel’in internet sitesinde Coco şu cümlelerle tanıtılmış: “Coco, Gabrielle Chanel’in kişiliğinin yoğunluğunu ve barok olan her şeye duyduğu sevgisini ifade eder. Kontrast notalarını yavaş yavaş ortaya çıkaran lüks ve oryantal bir senfonidir. Gabrielle Chanel paradoks sanatını geliştirmiştir. Kadın modasında devrim yaratan sade, eşsiz bir tarzın arkasında, Barok tarzını eşit derecede seven bir kadındı. Bu sevgisi Rue Cambon’daki dairesinin dekorasyonuna ve onun Bizans takı koleksiyonlarına ilham verdi. Lakabından ilham alan Coco parfümü, onun kişiliğinin büyüleyici ve ışıltılı yüzünü yansıtan oryantal etkiye sahip bir kokudur.”

Coco’nun başlangıcı bir parça eski tarz turunçgillerle gerçekleşiyor. Kısa süre sonra mandalina benzeri narenciyelere keskin baharatlar ve kadınsı çiçekler ekleniyor. Orta kısımda bir çok kadın parfümünün aksine çiçeklerden ziyade baharatlar öne çıkıyor. Karanfil ve biberi andıran baharatlardan sonra kapanışta benzer yapının devam ettiğini görüyoruz.

Coco, ilginç şekilde yoğun baharatlı bir kadın parfümü. Baharatlar genellikle erkek parfümlerinde büyük oranda kullanılır. Coco’nun farkı, keskin baharatlara yasemin benzeri çiçekleri eklemesi denebilir. Kimi kullanıcıların Coco’yu erkeklere de önermesinin sebebi muhtemelen bu durum.

Coco, geri planda meşe yosununu andıran 1970 ve 1980’li yılların eski tarz parfümlere benziyor. Genel yapısının modern olmadığını söyleyebilirim. Onun nostaljik tavrı tabii ki fazlaca tatlı-şekerli kokmasına izin vermiyor. Arada gülü andıran yapısıyla Coco, denediğim en güzel Chanel kadın parfümlerinden birisi diyebilirim.

Kullandığım Eau de Parfum formuydu. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok güçlü sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/7.5

11 Ocak 2023 Çarşamba

Franck Boclet – Cocaine (2017)

Moda tasarımcısı Franck Boclet’in kıyafetleri kadar piyasaya sürdüğü parfümler de konuşuluyor. Özellikle 2016 yılından itibaren birçok yeni parfüm üretmeye başlayan markanın Rock & Riot Black serisinin en popüler üyesinin Cocaine olduğunu söyleyebilirim.

Gerek isminin dikkat çekmesi gerekse kokusunun oldukça çarpıcı olmasıyla Cocaine yükselen yıldız gibi diyebilirim. Franck Boclet’in internet sitesinde Cocaine şu cümlelerle tanıtılmış: “Cocaine güneşli, çiçeksi ve oryantal notalara sahip bir koku. En üstte pembe meyveler, turunç, tütün ve karamel sıcak ve cömert açılış sağlar. Orkide, zambak ve sümbülteber içeren çiçeksi kalp, tazelik getirirken, alt notadaki paçuli, vanilya ve monoi, egzotik yolculuk için oryantal uyum sağlar.”

Cocaine’nin tuhaf ve tartışmalı açılışını tanımlamakta zorlanıyorum. Garip çiçeklerin ve buruk olgun meyvelerin birlikteliğine benzetiyorum ama emin değilim. Açıklanan üst notalarında tütünden bahsedilmiş ama bence pek tütün yok. Orta kısımda neyse ki bu acayip tema geride kalırken yoğun kadınsı çiçekler bizi karşılıyor. Kremsi, tatlı ve iddialı sümbülteberin yanında bir parça yasemin de var. Sonlarında sümbülteber devam ederken vanilya ve paçuli ön plana çıkıyor.

Cocaine uniseks olarak pazarlansa da kadın parfümü gibi davranıyor. Kadınsı çiçekler parfümün büyük kısmını oluşturuyor. En büyük oyuncu kremsi, tatlı sümbülteber gibi görünüyor. Beyaz çiçekler geri planda sümbültebere destek veriyor. Baştan sona tütün notasına rastlamadım. Geneline baktığımda turunçgil ve odunsuluk da yok.

Peki ne var? Çiçeksi vanilyalı paçuli kokusuna yakın duruyor. İlk bir saati gerçekten tuhaf ve itici diyebilirim. Çoğu kullanıcı özellikle başlangıcını eleştiriyor ki haklılar. Eğer ilk 1-2 saate tahammül edebilirseniz sonrasında sizi çok güzel sümbülteber bekliyor.

Normalde sümbülteber kokusu bana göre değildir. Ne Carnal Flower ne de Fracas gibi iki efsane sümbülteber parfümünü sevemedim. Cocaine’yi orta kısmından itibaren ise başarılı buldum. Evet, kadınsı ve iddialı ama yine de koklamaktan zevk aldım. Bazı kullanıcılar Cocaine’yi naftaline benzetmişler ki biraz abartmışlar. Başlangıcı naftaline benzeyebilir ama 1-2 saat sonra çekici bir çiçeksiye dönüşüyor.

Cocaine ya sev ya nefret et tarzında bir arkadaş sanki. Biraz uçlarda dolaşıyor ve herkese hitap etmeyeceği aşikar. Onun için denemeden almak iyi fikir değil. Extrait de Parfum formunda. Performans anlamında gayet iyi. Kalıcılığı çok yüksek, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üstünde. Sonbahar-kış kokusuna benziyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

5 Ocak 2023 Perşembe

Paco Rabanne – 1 Million (2008)

Dünya parfüm sanatına popüler kokular armağan etmek konusunda uzman markalardan birisi hiç şüphesiz Paco Rabanne’dir. 2000’li yıllardan itibaren çok satan popüler parfümler üretmek konusunda zorlanmadılar. Çok sevilen Black XS’ten üç yıl sonra 1 Million isimli erkek parfümü raflardaki yerini aldı. Herkese hitap eden ana akım markaların gözü, altın külçesine benzeyen sarı şişesiyle parıldayan 1 Million’a çevrildi.

Paco Rabanne’nin internet sitesinde 1 Million şu cümlelerle tanıtılmış: “Hakiki derinin güzel aromaları. Baharatlı ve ferah. İlk notalardan itibaren gösterişli bir koku. Tatlı, sulu mandalina ve naneyi birleştiren karmaşık bir Eau de Toilette. Canlı pembe tarçın ile entrika ve tazelik yaratmak. Bir erkeğin ruhunu ve tutkusunu sergilemek için şık bir koku.”

1 Million’un ilk saniyelerinde tatlı ve modern portakal-mandalina ikilisi canlı ve leziz davranıyor. Dinamik başlangıcından sonra meyvelere tatlı deri ve tarçın ekleniyor. Buradaki derinin hafiften yapay olduğunu anlamakla birlikte tarçınla uyumu başarılı. Sonlarda vanilyalı deriyle kapanış yapılıyor.

Narenciyeli deri ve tatlı sıcak baharatlardan oluşan 1 Million olabilecek en hoş aromalardan birisi. Hem benzersiz hem de herkesin sevebileceği gibi yumuşak ve tatlı bir arkadaş. Onu kullanıp beğenmeyecek çok az kişi olacaktır.

Kokusal olarak güzel ve kullanmaktan zevk alabileceğiniz bu eser, fazlaca popüler olduğundan biraz küçümsendiğini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde rastladığım 2022 yılının Amerika’da en çok satılan erkek parfümleri listesinin onuncu sırasında 1 Million’u görüyoruz. On beş yaşına gelen 1 Million’un hala sevildiğini söyleyebiliriz.

Benim açımdan haberler iyi. Deri parfümlerini severim ve 1 Million her ne kadar biraz fazla tatlı olsa da ve derisi hafiften plastiğimsi koksa da kullanması kolay bir arkadaş diyebilirim. Onu ara ara kullanmaktan keyif alacağımı sanıyorum. Kalite anlamında harikalar yaratmadığını düşünüyorum.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Tam bir kış parfümüne benziyor. Kokusunu Christophe Raynaud, Olivier Pescheux ve Michel Girard birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7