16 Nisan 2024 Salı

Gucci – Guilty Pour Homme (2011)

Tom Ford yönetimindeki Gucci’nin harika parfümleri Envy For Men ve Gucci Pour Homme gibi hafızalarımızdan silinmeyen sanat eserlerinden sonra 2010’lu yılların başlarında piyasaya sürülen Guilty serisi, ilk çıktığı günlerde ilgi çekse de ilerleyen yıllarda unutulmaya yüz tuttu. Özellikle erkekler için Guilty Pour Homme parfüm severler için hayal kırıklığı oldu.

Sonrasında çokça Guilty isimli devam parfümü çıkarıldı. İlk Guilty Pour Homme, Gucci tarafından aromatik fujer olarak sınıflandırılmış. Ayrıca yeni nesil koku severlerin özgür ruhunu temsil ettiğinden bahsedilmiş.

Guilty Pour Homme’nin açılışı tatlı ve ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında İtalyan limonundan bahsedilmiş. Buruk ve modern narenciyelerden sonra orta kısımda yeşil sabunsu tarafa yakın lavanta ve pudralı baharatlar dikkat çekiyor. Limonsu yapı devam ederken orta kısımda tatlılık giderek artıyor. Sonlarda tatlımsı sedir ağacıyla tene veda ediyor.

Guilty Pour Homme, pek ilginç davranmayan ana yapısıyla kimi kullanıcılar için sıkıcı ve jenerik olarak yaftalanıyor. Kokusal anlamda pek benzerine rastlamasam da kalite ve gerçekçilik bağlamında problem görüyorum. Burada burun tırmalayan yapaylıktan ziyade hangi karakterin üzerinde yükseleceğini bilemeyen itici koku yapısı dikkatimi çekiyor. Kötü kokmuyor ama onu üzerimde taşımaktan zevk alamıyorum. Bir kullanıcının onun kokusunu kavuna benzetmesini anlayabiliyorum.

Kullandığım Guilty Pour Homme Eau de Toilette versiyonuydu. Kalıcılığı kumaş üzerinde gayet iyiyken tende zayıf kalıyor. Etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. İlkbahar-yaz dönemi için düşünülebilir. Kokusunu Jacques Huclier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

5 Nisan 2024 Cuma

Montale – Red Vetiver (2008)

Montale’nin 2008 yılında piyasaya sürdüğü Red Vetiver’in kısa süreliğine de olsa sektörde dikkat çekmesinin sebebi kuşkusuz Hermes’in Terre d’Hermes’ine fazlasıyla benzemesiydi. Terre d’Hermes’ten iki yıl sonra pazara sürülmesinden de anlaşılacağı üzere Montale, bu ünlü erkek parfümünün kopyasını yapıp, ismini de Red Vetiver koymuştu.

Bazı çok başarılı parfümlerin niş markalar tarafından benzerlerinin yapılması şaşırtıcı değil. Aventus’un da benzerini yapan niş markalar var. Montale ise bunu pek gizli yapmadığını kokusal anlamda ortaya koymuş.

Red Vetiver’in resmi tanıtımında her Montale parfümünde olduğu gibi uzun yazılardan ziyade 1-2 cümlelik nota bilgisi verilmiş: “Haiti'den gelen vetiverin odunsu derinliği, Fas’taki Atlas Dağları'ndan sedir ağacı ve paçuli yaprakları, Madagaskar'dan elemi ve karabiberin canlandırıcı kalbi etrafında greyfurtun taze notalarını ortaya çıkarıyor.”

Parfümün açılışı tuzlu ve asidik portakal kabuğu ve geri planda azıcık limonla gerçekleşiyor. Ferah turunçgilli açılıştan sonra orta kısımda partiye vetiver ekleniyor. Portakallı vetivere sonlarda sedir ağacı eşlik ediyor.

Red Vetiver oldukça düz çizgide ilerleyen, sürpriz yapmayan, başından sonuna aynı hissettiren bir arkadaş. Kaliteli tuzlu portakal kabuğu efekti, saatler geçse de teninizden ayrılmıyor. Eau de Parfum formundaki Red Vetiver’in kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyelerde.

Montale markasının görünen yüzü Pierre Montale iyi iş çıkarmış ve gerçekten de Terre d’Hermes’e şaşırtıcı derecede benzeyen Red Vetiver’i tasarlamış. Böylesi başarılı bir parfüme çok benzer koku formu piyasaya sürmek hem iyi fikir hem de risklidir. Marka imajınız zedelenebilir diğer taraftan da Terre d’Hermes sevenler için farklı bir seçenek olarak düşünülebilir.

Burada asıl soru şu ki Terre d’Hermes varken Red Vetiver almaya gerek var mı? Bu sorunun cevabı herkese göre değişebilir olsa da bence bir şeyin orijinali her zaman daha iyidir. Onun içindir ki elinizde bir şişe Terre d’Hermes varsa tadını çıkarabilirsiniz.

Ilık ilkbahar ve serin yaz akşamlarında daha güzel kokacağını düşünüyorum. Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/7.5 

23 Mart 2024 Cumartesi

Calvin Klein – Beauty (2010)

Calvin Klein’in 2010 yılında dünyaya sunduğu kadın parfümü Beauty, hiç de fena işler yapmadı. Markanın eski ünlü klasik parfümleri kadar büyük ses getiremese de geniş kitlelere hitap eden Beauty, Calvin Klein’in iyi becerdiği işi tekrarlıyor: Çok satan parfümler üretmek.

Parfüm üstatları tarafından yeni Calvin Klein parfümleri pek ciddiye alınmaz ve fazlaca piyasa işi bulunur. Oysa biliriz ki hiçbir markayı veya parfümü küçümsememek gerekiyor çünkü hiç beklemediğiniz markalardan gayet başarılı eserler gelebilir.

Beauty, Calvin Klein tarafından şu cümlelerle tanıtılmış: “Zarafet, incelik, zamansızlık ve güzellik ön plandadır. Beauty, Calvin Klein koleksiyonlarının stilinden ve ruhundan keyif alan olgun kadınlar için idealdir. Beauty, 40'lı yaşlarındaki kadını, güzelliğini, olgunluğunu ve özgüvenini temsil eder. Beauty, bir kadının iç güzelliğini, gücünü ve ruhunu anlatır. Koku, Sophie Labbe tarafından, üst kısımda ambrette tohumu, kalpte yasemin ve alt notalarda sedirden yaratılmıştır.”

Parfümün açılışı kadınsı ekşi çiçeklerle gerçekleşiyor. Şekerli çiçekler gayet tanıdık derken orta kısımda sabunlu yasemin devreye giriyor. Parfümün büyük kısmında pürüzsüz yasemin hakimiyet kuruyor.

Yasemini bıktırıcı kullanan çoğu kadın parfümünü kendime yakın bulamıyorum. Beauty’nin başlangıcını vasat bulsam da orta ve alt kısımlarını beğendim. Harika, çok katmanlı ya da sıra dışı kokmuyor fakat herkesin sevebileceği pozitif, temiz ve basit yasemin fikri kötü işlenmemiş. Birçok kadın parfümünü çağrıştıran tanıdık aromasını deneyen çoğu kişi beğenecektir. Uygun fiyatıyla ve güvenli kokusuyla 35 yaş üzeri kadınlara hoş bir hediye olarak da düşünülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Ilık ilkbahar günlerinde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

9 Mart 2024 Cumartesi

Amouage – Figment Man (2017)

Umman Sultanı Kabus bin Sait’in temellerini attığı Arap parfüm sanatının en önemli niş markalarından Amouage’nin birçok parfümünü kullandım ve çoğu zaman memnun kaldım. Arap ultra lüks parfüm markası anlamında ilkleri gerçekleştiren Amouage’nin mavi şişeye sahip Figment Man’ı bir süre kullandım.

Anladığım kadarıyla üretimi bitirilmiş. Amouage’nin sitesinde parfümü kaldırmışlar. Muhtemelen büyük kitlelere hitap edemedi. Bu durumun sebebini parfümü kullandığım ilk dakikalarda anlıyorum. Yoğun ve güçlü hayvansı notalarla başlayan Figment’in açılışını kimi kullanıcılar kedi idrarına benzetmiş. Ben ise oyumu keçi ağıllarına benzetiyorum. Keskin ve burnu yoran ilk yarım saatten sonra hayvansılık azalıyor ve güçlü odunsu-vetiver tarafına evriliyor. Orta bölüm başlangıcına göre daha kabul edilebilir olsa da çok karakteristik sayılmaz. Sonlarda yüksek kaliteli odunsulukla tenden ayrılıyor.

Figment Man’in mavimsi şişesine aldanıp, deniz esintili, ferah parfüm beklemeyin. Gayet güçlü, sert, erkeksi, zorlayıcı bir kış parfümü karşımızda duruyor. Tarz olarak başlarda Kouros ve Antaeus gibi maskülen klasiklere yakın duruyor. Orta kısımdan itibaren onlardan ayrışıyor.

Bu tür parfümlerin 1980’li yıllarda kaldığını düşünebiliriz. Modern parfümeri dünyasında böylesine hayvansı tonlar artık kullanılmıyor. Figment Man bu anlamda hem geçmişe gönderme yapıyor hem de unutulmaya yüz tutmuş koku profiline selam gönderiyor.

Onun tarzının herkese uymayacağı çok açık. Benim de bu tür kokulardan pek haz etmediğim söylenebilir. Bu yüzden pek sevemedim ve konforlu bulmadım.

Oldukça güçlü yapısı, performans anlamında memnun edici. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı başlarda yüksek. Eau de Parfum formunda. Kokusunu sektörün tanınmış isimlerinden Annick Menardo tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

25 Şubat 2024 Pazar

Davidoff – Zino Davidoff (1986)

Bu hikayenin puro, konyak ve kahve üzerine inşa edildiğini söyleyebiliriz. İsviçre merkezli aile şirketi Davidoff’un kurucusu Zino Davidoff gerçek bir dünya vatandaşıydı. Onun için iyi yaşama ustası da diyebilirim. Zino Davidoff’un Doğu Avrupa’dan Cenevre’ye, oradan da Güney Amerika’ya yolculuklarıyla geçen ömrü, yaşadığı güzelliklerin tadını çıkarmasıyla devam etti ve bu ruhu dünyayla paylaşmak için kendi ismiyle markasını oluşturdu.

Davidoff purolarının ünü dünyaya yayılmış olsa da parfümlere oldukça önem verdi. Davidoff’un en popüler parfümü hiç kuşkusuz Cool Water’dır. Oysa parfüm kültü ile yakından bağlantısı olan erkekler bilir ki 1986 çıkışlı Zino Davidoff, kokular aleminin nirengi noktalarındandır.

Zino Davidoff’un korkutucu şişe rengi, içeriğindeki kokunun içeriğini az çok anlatıyor. Zino Davidoff’un açılışı tozlu kuru lavanta, biraz sabunsuluk ve geri planda karanlık paçuliyle gerçekleşiyor. Aromatik balsamsı ilk dakikalardan sonra paçulinin kokuya iyice yerleştiğini düşünüyorum. Açıklanan notalarındaki gül ve gül ağacı parfümün biraz yumuşamasını sağlıyor. Geri plana yerleşen baharatlar da onu erkeksi tarafa biraz daha yaklaştırıyor. Sonlarda şekerli olmayan vanilya ve paçuliyle kapanış yapılıyor.

Zino Davidoff hiç kuşkusuz erkeksi bir eser. Onun sabunsu-pudralı yönü 1960-70-80’li yıllardaki kokusal trendleri anımsatıyor. Tozlu lavantanın nostaljik-retro hissiyata katkısı büyük. Orta kısımda ara ara hayvansı deriyi andıran tema sürpriz yapıyor. Hepsinin birleşimiyle detaylı, katmanlı ve kendine özgü maskülen bir arkadaşa dönüşüyor.

2020’li yılların koku trendlerine hiç benzemeyen Zino Davidoff’un ana yapısı, herkese hitap etmeyecek tarafa yakın duruyor. Puro içen erkekler kulübünün parfümü olma iddiasında gibi davranıyor. Biraz entelektüel, hafiften karanlık, azıcık da zorlayıcı kokusu bağımsız ve başına buyruk. Onun kimseden övgü almak gibi amacı yok. Size saf bir kokusal deneyim yaşatmak istiyor.

Herkesin sevemeyeceği tavrıyla eski tarz kokulara meraklıysanız denemeniz gereken karakterlerden birisi. Onu kullanım döneminde konforlu bulmadım ama etrafa yaydığı aurayı sevdim. Uzun kaşe paltoma onu bol bol sıkıp, soğuk günlerde dışarıda yürürken insanların onu koklarken ne düşüneceklerini hayal etmek, benim için işin eğlenceli tarafıydı.

Eau de Toilette formundaki Zino’nun kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama seviyede. Sonbahar hatta kış kullanıma daha yakın duruyor. Kokusunu Michel Almairac tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

10 Şubat 2024 Cumartesi

Juliette Has A Gun – Miss Charming (2006)

Ünlü tasarımcı ve modacı Nina Ricci’nin büyük torunu Romano Ricci tarafından kurulan Juliette Has A Gun niş parfüm evi, büyümesine devam ediyor. 2006 yılında çıkan ilk parfümler ilgi çekti ama ilerleyen yıllarda büyük ses getiren parfümlere imza atamadıkları görülüyor.

Miss Charming, markanın ilk parfümlerinden ve kadınlar için sunulmuş. İlk saniyelerde koyu ve derin gül teması burnumuza geliyor. Yüksek kaliteli ve gerçekçi gül harika ve kusursuz diyebilir. Nefis açılıştan sonra kırmızı güle bir parça çilek benzeri meyveler eşlik ediyor. Hafiften mayhoşluk katan meyve detayı gayet güzel ayarlanmış. Sonlarda tozlu miskle kapanış yapılıyor.

Miss Charming harika bir gül parfümü. Basit, çok katmanlı değil ama gerçekçi ve leziz. Modern yapıya sahip. Tatlılık var ama iç bayan şekilde değil. Parfümün tek eleştirilecek kısmı alt notaları. Pek numarası olmayan sıradan ve çekingen miskli kapanış, üst ve orta notalardan tamamen farklı denebilir.

Eğer meyvemsi ve pürüzsüz gül parfümü arıyorsanız çok iyi bir seçenek olarak kendisini gösteriyor. Eau de Parfum formuna sahip. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin sonbahar-ılık kış günlerinde daha iyi kokacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

5 Şubat 2024 Pazartesi

Costume National – Scent Intense (2002)

İtalya’nın hatırı sayılır moda markalarından Costume National’ın parfümleri uzun yıllardır ilgimi çeker. Kullandığım çoğu parfümünü sevdim ve kalite anlamında iyi işlere imza attıklarını söyleyebilirim.

Scent Intense’yi uzun yıllar önce kullanmış ama pek beğenmemiştim. Gerçi onun kokusuyla ilgili aklımda hemen hemen hiçbir duygu kalmamıştı. Scent Intense’yi hiç acele etmeden günlerce kullandım. Uzun uzun kokladım. Soğuk günlerde kabanıma bol bol sıkıp, etrafa yayılan kokuyu izledim ve şaşırtıcı sonuçlara ulaştım.

Öncelikle Costume National, kendi internet sitesinde Scent Intense’yi oryantal amber odunsu olarak sınıflandırmış. Parfümün tanıtım yazısında deri ceket vurgusu ve ambergris detayı dikkatimi çekti. Açılışta canlı, neşeli, leziz ekşi meyveler algılıyorum. Açıklanan üst notalarında bergamot, kakule ve yeşil çay var. Burada turunçgillerden ziyade ekşi erik, şeftali ve hatta kirazı andıran meyveler aklıma geliyor. Dinamik ve ağız sulandıran ilk dakikalar çok güzel. Orta kısımda meyveli çayları andıran yapıya geri planda tarçın, paçuli ve amber eşlik ediyor. Sonlarda çikolatamsı hissettiren paçuliye vanilya eklenerek son buluyor.

Scent Intense, modern, tatlı, lezzetli, baharatlı, kalite anlamında sorun olmayan detaylı bir arkadaş. Onun meyvemsiliği bazı niş parfümleri andırıyor. Kokusal anlamda gayet dirençli ve sağlam denebilir. Genel beğeniye uygun. Onu kullanıp, beğenmeyecek pek kimse çıkmayacaktır. Aradan geçen yılların ardından Scent Intense’yi çok sevdim. Onu kullanmaktan zevk aldım. Üstümden yayılan notalarını mutlulukla içime çektim.

Hem kadınlar hem de erkekler için sunulsa da kadın kullanımına yakın buluyorum. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üstünde. Gün içinde ara ara kendisini size hissettiriyor. Eau de Parfum formunda. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Laurent Bruyere tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8 

20 Ocak 2024 Cumartesi

Joop Homme (1989)

Almanların büyük sanayi şirketlerine sahip olduğunu ve dünyanın en iyi arabalarını ürettiklerini biliriz. Alman disiplininin sonucu yüksek endüstrileşme ve işini ciddi yapma kültürü muhtemelen Japonlarla birlikte onlara dünyanın en iyi üretim sanayisini sağlıyor. Oysa kaderin cilvesi mi desek Almanların moda sektöründe pek varlık gösteremedikleri sır değil.

Joop moda markası Almanya’dan çıkıp, dünyaya ulaşsa da hiçbir zaman Fransız-İtalyan markalarıyla rekabet edemedi. Wolfgang Joop’un kurduğu markanın ilk erkek parfümü Joop Homme, çıkış yaptığı 1989 yılından itibaren her zaman çok sattı. Yıllar içinde eski popülerliğini kaybetti fakat onun pembe sıvısı her daim modern parfüm klasikleri arasında yerini koruyacaktır.

Bir erkek parfümünün sıvısı neden pembe olur? Çoğunlukla kadın parfümlerinde karşımıza çıkan pembe şişe veya pembe sıvı, Joop Homme’nin en ilgi çekici taraflarından birisi. Joop Homme’nin kokusu genel olarak kremsi, tatlı, vanilyalı, baharatlı, kirazlı sakızlara benziyor. Onun kokusunu bir sınıflandırmaya yerleştirmek pek mümkün değil.

Joop Homme’nin yapay ve zamanının ötesindeki tarzı çoğu yorumcunun iddia ettiği gibi berbat olmasa da tek düze ve garip. Çok katmanlı değil ve herkesin seveceğini sanmıyorum. Yine de özellikle başlangıcı çarpıcı ve sonları fena değil.

Daha önce defalarca Joop Homme’i kullandım ve hakkında iyi şeyler yazmamıştım. Aradan geçen uzun yılların ardından ona biraz haksızlık yaptığımı fark ettim. Bu yazı muhtemelen Joop Homme ile barışma yazım. Onun neredeyse kirazlı-meyveli yapısı bir erkek parfümü için alışıldık olmasa da soğuk günlerde kremsi ve sıcak baharatların iyi iş çıkardığını hissettim.

Joop Homme, uygun fiyatlı ana akım parfümlerin belki de en tuhaf örneği. Seveni çok ve tabii ki nefret edeni de fazlasıyla var. Büyük boy şişesini alıp kullanacağımı sanmasam da onun benzersiz karakterine saygı duymaktan başka çarem yok.

EDT formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk saniyelerde oldukça güçlü, ilerleyen dakikalarda sakinleşiyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu Michel Almairac tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

8 Ocak 2024 Pazartesi

Atkinsons – Amber Empire (2015)

İngiltere merkezli niş parfüm evi Atkinsons’un ismi son yıllarda daha fazla duyuluyor. Parfüm çeşitliliğini arttıran Atkinsons’un Amber Empire’sini deneme sebebim, içeriğinde bulunduğu iddia edilen oolong çayı teması diyebilirim.

İsminden anlaşılacağı üzere amberi önceleyen bir parfümle karşılaşacağımızı düşünürken büyük resimde pudralı, tatlı, hafiften kadınsı vanilya kokusuna sahip.

İtiraf etmeliyim ki daha önce hiç oolong çayı içmedim veya koklamadım. Atkinsons’un hem açıklanan orta notalarında hem de tanıtım yazısında oolong çayından bahsediliyor. İlginç bir durum ise parfüme ismini veren amberin açıklanan notalarda yer almaması. Gerçi tanıtım yazısında ambere yer verilmiş.

Amber Empire baştan sona pek değişmeyen şekerli, pudralı vanilya kokuyor. Geri planda sıcak, baharatı andıran bitkisel tema hissediliyor. Geri plandaki tema oolong çayına mı ait bilemedim.

Amber Empire zaman zaman Montale’nin ağır ve yoğun vanilyalı parfümlerini andırıyor fakat etrafa yayılımı güçlü değil. Kalıcılığı ise idare eder. Performans anlamında iyi iş çıkaramıyor.

Hem erkekler hem de kadınlar için pazarlanan Amber Empire, bu haliyle kadın kullanımına yakın duruyor. Uzun süreli kullanımda sıkıcı olacağını düşündüğüm Amber Empire, koleksiyonunuzda olmasa büyük şey kaybetmeyeceğiniz parfümlerden diyebilirim.

Atkinsons bu eseri uzak doğuya yolculukla ilişkilendirse de bana eski pudralı Fransız parfümlerini anımsattı. Eau de Parfum formundaki Amber Empire’yi sektörün tanınmış isimlerinden Maurice Roucel tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

1 Ocak 2024 Pazartesi

Bentley For Men Intense (2013)

Lüks araba markalarının parfümler çıkarmasına alışmaya başlıyoruz. Ferrari’nin çıkardığı parfümlerden sonra Bentley de koku sektörüne girmiş durumda. Mercedes’in de yakın zamanlarda parfümler çıkardığını görüyoruz ki bu trend ilerleyen yıllarda artabilir.

Ultra lüks araba markası Bentley’in 2013 yılında çıkardığı parfümlerden For Men Intense, oldukça sevildi. Birçok Bentley parfümünü denemiş birisi olarak For Men Intense’nin en başarılı eserlerinden olduğunu düşünüyorum.

Bentley For Men Intense genel olarak amberli, içkimsi, baharatlı bir parfüm. Parfümün kimi zaman ağır ve yorucu olduğunu düşünebiliriz. Burada karanlık ve egzotik amber büyük rol oynuyor. Parfümün resmi tanıtımında labdanumdan bahsedilmiş. Koku karakteri kimi zaman ayakkabı boyasını çağrıştıran garip baharatlar ve neredeyse paçuli-deri-labdanum aksına yakın tavrıyla For Men Intense kendine özgü takılıyor.

Çoğu zaman niş parfümlerde gördüğümüz bu kombinasyon, herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı yapı vaat ediyor. Onu kullanıp da herkesten övgü almayı düşünüyorsanız hata edebilirsiniz. Üzerimde onu koklayan kimi erkeklerin hiç beğenmediğini, bazı arkadaşların da ismini sorup merak ettiklerini gözlemledim. Ya sev ya nefret et tarzı parfümlerden dersem yanlış olmaz.

Bazen hata yapıp 4-5 fıs üzerime sıktığımda hem kendimi hem de etraftaki insanları rahatsız ettiğini fark ettim. İlk saniyelerde oldukça ağır ve yoğun yapısına dikkat edilmeli. Az uygulamakta fayda var.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı kıyafet üzerinde çok iyi, etrafa yayılımı ilk saldırganlıktan sonra normale dönüyor. Olabilecek en soğuk günlerde kullanmak iyi fikir. Sıcak yaz günlerinde boğucu ve bıktırıcı kokabilir.

Koku Güzelliği: 10/6