misk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
misk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Haziran 2024 Pazar

Creed – Virgin Island Water (2007)

Creed’in sessiz sedasız 2007 yılında piyasaya sürdüğü Virgin Island Water isimli uniseks parfümü ilk başlarda pek ciddiye alınmazken, ilerleyen zamanlar kendisine özgü seven kitlesi yaratmayı başardı. Atlas Okyanusu’nda bulunan popüler tatil yöresi Virgin adalarından ismini alan Virgin Island Water, uzun yıllardır aradığım Hindistan cevizi kokan parfüm özlemimi bir şekilde giderdi ama hiçbir zaman tam anlamıyla içime sinmedi.

Creed’in internet sitesinde Virgin Island Water, “şişenin içindeki cennet” olarak tanıtılmış. Onun egzotik meyveli koktuğu, Karayip adalarının berrak mavi sularından ve deniz melteminden ilham aldığından bahsedilmiş. Ayrıca parfümün tasarımcısı Creed ailesinin üyesi Olivier Creed’den bahsedilen tanıtımda şu ifadelere yer verilmiş: “Yelkenli ile doğanın en muhteşem yerlerinden bazılarına seyahat eden Olivier Creed, bu taze, berrak ve egzotik kokuda göz kamaştırıcı tropikal, berrak mavi denizi ve taze sıcak Karayip havasını yakalıyor.”

Virgin Island Water’ın ilk saniyelerinde kremsi ve hafiften tatlı yeşil misket limonu ve bir parça bergamot bizi karşılıyor. Taze, ferah ve leziz ilk dakikalardan sonra orta bölümde vanilyamsı Hindistan cevizi ortaya çıkıyor. Hindistan cevizine geri planda içki teması eşlik ediyor. Sonlarda bu kombinasyona misk ekleniyor ve tenden ayrılıyor.

Virgin Island Water’ın neden bu kadar ilgi çektiği kolayca anlaşılıyor. Hindistan cevizi, misket limonu ve rom içkisinden oluştuğu söylenen ana yapı, gayet modern, leziz, tatlı, mütevazi, sakin kokuyor. Onu kullanan çoğu kişinin iddia ettiği gibi tropikal bir kokteyle gerçekten benziyor. Onun benzersiz yapısı ve birçok ferah parfümün aksine portakal temasını sınırlı kullanması Virgin Island Water’ı daha da ilginç hale getiriyor.

Bu arkadaşımız çok yumuşak başlı, barışçıl, biraz züppe, yüksek kaliteli tropikal ada temalı esere benziyor. Kimi kullanıcılar onun kokusunu güneş kremlerine benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Asla etrafa fazlaca yayılmıyor, usulca üzerinizden sadece size kendisini hissettirecek kadar kokuyor. Oysa kalıcılığı fena değil.

Virgin Island Water, lüks yatıyla koyları dolaşan, beyaz şort ve Ralph Lauren polo yaka tişört giyen, İspanya’nın tatil cenneti adalarında takılan otuz beş yaş üzeri şanslı azınlığa mensup kişilerin kullanacağı parfüm izlenimi veriyor.

Diğer Creed’ler gibi Virgin Island Water’ın da çok yüksek fiyatlara satıldığını düşünürsek, denemeden almanın iyi fikir olduğunu söyleyemem.

Koku Güzelliği:10/7.5

22 Mayıs 2024 Çarşamba

Ralph Lauren – Polo Blue (2003)

2000’li yılların başlarında Ralph Lauren’in ürettiği Polo Blue, çok satan erkek parfümlerindendi. Ralph Lauren’in yeşil şişeye sahip Polo’sundan sonra en başarılı erkek parfümü olarak Polo Blue öne çıkıyor. İlerleyen yaşına ve onlarca yeni rakibine istinaden eski popülaritesi kalmamışa benziyor.

Polo Blue, kendi internet sitesinde taze, narenciye olarak sınıflandırılmış ve şu cümlelerle tanıtılmış: “Serin, canlandırıcı. Günlük şıklığın tanımı. Açık suların özgürlüğünü, büyük mavi gökyüzünü ve canlandırıcı temiz havayı hissedin.”

Polo Blue’nun açılışı yüksek kaliteli deniz teması ve erkeksi aromatik otlarla gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında kavun ve salatalık bulunsa da bildiğimiz anlamda bariz meyvemsi tarafta değil. Orta kısımda deniz yosunlarını çağrıştıran yapısıyla o dönemler için oldukça benzersiz davranıyor. Sonlarda miskli ve odunsu standart kapanışa sahip.

Polo Blue, gençliğimin favori yaz parfümlerindendi. 2000’li yılların başlarında bugünkü gibi yüzlerce yazlık koku alternatifi bulunmuyordu. Onun erkeksi deniz temasına ve ismindeki mavi aromatik Akdeniz otlarına ağırlık verdiğini düşünüyorum. Ralph Lauren’in erkek parfümleri genellikle belli kalitenin üzerinde ve şıktır. Polo Blue’da da bu şıklık ve hafif resmiyet hissediliyor.

Polo Blue, Bodrum, İbiza ya da Monaco gibi ünlü sahil yerlerinde yaşayan, polo yaka Ralph Lauren tişörtün altına bermuda şort giyen, 30-45 yaş arası yönetici profesyonellerin parfümü gibi. Onu üzerimde taşırken, golf kulübünde serin bir yaz akşamı arkadaşlarımla sohbet ederken kendimi hayal edebiliyorum.

Polo Blue, sucul-deniz-okyanus gibi kokan parfümlerin ilk ve en başarılı örneklerinden diyebilirim. Kaliteli, olgun ve şık kokusuyla, bana göre erkek parfüm klasikleri arasında yerini alıyor.

Carlos Benaim ve Christophe Laudamiel’in birlikte tasarladığı Polo Blue, ilk olarak EDT versiyonuyla çıktı. İlerleyen yıllarda EDP ve Parfum versiyonları raflardaki yerini aldı. Benim kullandığım EDT versiyonuydu.

Polo Blue’nun eleştirilebilecek tarafı performansının zayıf olması. Kalıcılığı kıyafet üzerine idare etse de etrafa yayılımı zayıf. İlkbahar-yaz günlerinde kullanmak iyi fikir.

Koku Güzelliği:10/7

5 Mayıs 2024 Pazar

Hugo Boss Femme (2006)

Hugo Boss’un 2006 yılı çıkışlı kadın parfümü Femme, kendi internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Işıltılı, yumuşak ve pürüzsüz Femme, frenk üzümü ve mandalinanın meyveli notalarını kremsi, misk benzeri bazla birleştiren özgürleştirici derecede kadınsı bir koku. Madagaskar yasemini, gül ve oryantal zambaktan oluşan çiçek üçlüsü sıcak bir görünüm yaratıyor.”

Hugo Boss Femme’nin açılışı kadınsı meyvelerle gerçekleşiyor. Turunçgillerin baskın olduğu üzümsü yapı hoş ve leziz diyebilirim. Orta kısımda meyvelerin yerini kadınsı beyaz çiçekler alıyor. Canlı olmayan tek düze gül ve yasemin orta bölümü domine ediyor. Gülün daha önde olduğu orta notalardan sonra kapanışta standart miskle tenden ayrılıyor.

Femme, bilindik koku formuna sahip bir arkadaş. Kadınsı meyveli-çiçekli ana yapı, örneğine çokça rastlanabilecek tarza yakın duruyor. Meyveli gül teması değişim göstermeden ilerliyor. Hoş, modern ve basit form, sürpriz yapmıyor. Kalite anlamında ortalama davranıyor.

Kullanan çoğu kişinin beğenebileceği güvenli koku yapısı Hugo Boss gibi ana akıma hizmet eden marka için ideal denebilir. Harika ve sıra dışı bir gül parfümü arıyorsanız Femme size göre olmayabilir.

Hugo Boss Femme, Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında diyebilirim. Ilık ilkbahar ve yaz günleri için hoş seçenek olabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Şubat 2024 Cumartesi

Juliette Has A Gun – Miss Charming (2006)

Ünlü tasarımcı ve modacı Nina Ricci’nin büyük torunu Romano Ricci tarafından kurulan Juliette Has A Gun niş parfüm evi, büyümesine devam ediyor. 2006 yılında çıkan ilk parfümler ilgi çekti ama ilerleyen yıllarda büyük ses getiren parfümlere imza atamadıkları görülüyor.

Miss Charming, markanın ilk parfümlerinden ve kadınlar için sunulmuş. İlk saniyelerde koyu ve derin gül teması burnumuza geliyor. Yüksek kaliteli ve gerçekçi gül harika ve kusursuz diyebilir. Nefis açılıştan sonra kırmızı güle bir parça çilek benzeri meyveler eşlik ediyor. Hafiften mayhoşluk katan meyve detayı gayet güzel ayarlanmış. Sonlarda tozlu miskle kapanış yapılıyor.

Miss Charming harika bir gül parfümü. Basit, çok katmanlı değil ama gerçekçi ve leziz. Modern yapıya sahip. Tatlılık var ama iç bayan şekilde değil. Parfümün tek eleştirilecek kısmı alt notaları. Pek numarası olmayan sıradan ve çekingen miskli kapanış, üst ve orta notalardan tamamen farklı denebilir.

Eğer meyvemsi ve pürüzsüz gül parfümü arıyorsanız çok iyi bir seçenek olarak kendisini gösteriyor. Eau de Parfum formuna sahip. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin sonbahar-ılık kış günlerinde daha iyi kokacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

9 Temmuz 2023 Pazar

Coty - Aspen (1989)

Tarihi 1900'lü yılların başlarına kadar giden Coty'nin bünyesinde birçok şöhretli marka bulunuyor. Parfümler dünyasının ilk markalarından Coty'nin kendi ürettiği parfümleri ilgi çekmiştir.

1980'li yılların sonunda piyasaya sürdükleri Aspen, yeşil şişesiyle ve Cool Water'ı andıran kokusuyla bir dönem popüler olmuştu. Cool Water'ın Aspen'den bir yıl önce piyasaya sürüldüğünü biliyoruz. Bu iki parfüme ilham veren Green Irish Tweed'in 1985 yılında çıktığını düşünürsek bu üç parfümün küçük çaplı rakip olduklarını söyleyebiliriz.

Aspen'in açılışı ferah yeşil turunçgillerle gerçekleşiyor. Bergamot ve geri plandaki limonu andıran mayhoş narenciyelerden sonra orta kısımda benzer tema devam ediyor. Orta bölümde lavantayı andıran yeşil çiçeklere sucul meyveler eşlik ediyor. Sonlarda misk, sedir ağacı ve meşe yosunuyla kapanış gerçekleşiyor.

Aspen'in yeşil şişesine bakıp aklıma Polo Green geliyor. Aspen, Polo Green'e pek benzemeyen yeşil sucul meyveli ve erkeksi çiçeksi hissettiriyor. Aspen'de çam ağacı yeşilliği bulunmuyor. Aspen bu haliyle ünlü Cool Water'a benziyor. İki parfümü değerlendirdiğimde Cool Water'ın daha kaliteli ve güzel koktuğunu söyleyebilirim. Aspen biraz daha sıradan ve yapaylık sınırında dolaşıyor.

Bu tür parfümlerin günümüzde pek örneği yapılmıyor. Aspen'de fazlaca tatlılık yok. Yeni nesil şekerli yazlık parfümlere pek benzemiyor. Hoş ve erkeksi Aspen'in performansı yüksek sayılmaz. Kalıcılığı normalin biraz altında, etrafa yayılımı zayıf denebilir.

Eau de Cologne formunda. İlkbahar-yaz aylarında kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

27 Haziran 2023 Salı

Orlov Paris - Sea of Light (2015)

 Fransa merkezli niş parfüm evi Orlov Paris'in kullandığım ilk parfümü Sea of Light ve izlenimlerim genel olarak karmaşık diyebilirim. İsmi pek öne çıkmayan parfüm evlerinden Orlov'un haziran 2023 tarihinde girmeye çalıştığım internet sitesinin çalışmamasının, markanın geneli hakkında iyi izlenim vermediğini söyleyebilirim.

Sea of Light, isminden de anlaşılacağı üzere ferah yazlık, deniz temalı esere benziyor. Parfümün açılışı buruk turunçgiller ve acımtrak anasonu andıran yapıyla gerçekleşiyor. Orta kısımda 1980'li yılların fujerlerini andıran yeşil menekşeli öğeler devreye giriyor. Sonlarda kompozisyona eklenen misk sonucu değiştirmiyor.

Sea of Light, ferah olmaya çalışan ama menekşeli yeşil koyu ve acımsı anasonu çağrıştıran tarzıyla bana oldukça uzak. Buradaki tek düze yapının parfüme ismini veren denizle ilgisi bulunmuyor. Belki bir parça tuzlu deniz yosunlarını çağrıştırıyor olabilir. Hafiften ambroksan bombası Sauvage'yi de çağrıştırıyor.

Kimi kullanıcıların traş köpüğüne benzettiği Sea of Light'ın ciddi reformülasyon geçirdiği söyleniyor. İlk versiyonun başarılı bir yazlık turunçgil koku olduğu vurgulanırken, yeni halinin böylesine değişmesi genel olarak eleştiri almış. Bu haliyle erkeksi ilkbahar fujeri gibi davranıyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü sayılmaz. Erkek kullanımına yakın duruyor. Serin ilkbahar günlerinde onu kullanmak iyi fikir.

Koku Güzelliği:10/5

18 Haziran 2023 Pazar

Creed - Millesime Imperial (1995)

Creed'in 1990'lı yılların ortalarında çıkardığı Millesime Imperial, özellikle 2000'li yılların başlarında oldukça popüler niş parfümlerdendi. Tabii o zamanlar böylesine büyük niş parfüm rekabeti yaşanmayan yıllardı ve Creed'in her yeni parfümü büyük ilgi uyandırırdı. Tıpkı Erolfa ve Silver Mountain Water gibi.

Millesime Imperial, Creed'in internet sitesinde yumuşak çiçeksi, taze ve sucul olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: "Kokuda altın standart olan bu ferahlatıcı ve canlandırıcı koku, narenciye bahçelerini ve yemyeşil sahil saraylarını çağrıştırır. Zengin olduğu kadar çok yönlü olan Millesime Imperial, güneşte öpülmüş narenciye ve zengin miskin tuzlu-tatlı karışımını takdir eden hem erkekler hem de kadınlar tarafından giyilir. Kraliyet ailesi için uygun olan bu narenciye/taze koku, kendine özgü altın rengi şişe görünümüyle ünlüdür."

Parfümün açılışı ferah bergamot ve menekşeyle gerçekleşiyor. Orta kısımda menekşenin o yeşil havası daha da artıyor. Orta bölümde geri planda deri algılıyorum. Buradaki derinin orris olabileceği de uzak ihtimal değil. Sonlarda miskli orris ve sandal ağacı, parfümün en güzel tarafını oluşturuyor.

Millesime Imperial için yeşil menekşeli bir parfüm diyebilirim. Başlardaki tuzlu turunçgillerden sonra orta kısımdaki parlak menekşe onun uniseks dengede durmasını sağlıyor. Onun hem kadınlar hem de erkekler için pazarlandığını görsek de erkek kullanımına bir parça yakın duruyor. İçeriğindeki menekşe pek kadınsı hissettirmiyor.

Menekşe merkezli parfümlere pek ısınamıyorum ve Millesime Imperial'de bu durumu değiştiremiyor. Kimi Creed severlerin bu parfümde kavun kokusu alması ilginç çünkü bence pek de kavun gibi davranmıyor. Onun yüksek kaliteli olduğunu görüyoruz ve özellikle 1990'lı yılların koku karakterini yansıtıyor. Günümüzün modern bol şekerli turunçgil parfümlerine yakın durmuyor.

Millesime Imperial'i yıllar önce kullanmış oldukça beğenmiştim. Bu sefer ki deneyimimde ona aşık olduğumu söyleyemem. Genel olarak Creed'lerin oldukça yüksek fiyat etiketlerini düşündüğümde Millesime Imperial'in büyük boy şişesini almaya değer mi emin değilim.

Kimi Creed parfümlerindeki her partinin farklı kokması durumu Millesime Imperial'de geçerli olabilir. Denediğim partide yeşil menekşenin önde olması şaşırtıcı çünkü ilk kullandığım partide tatlı kavun temasını algılayabiliyordum.

Millesime Imperial'in metalik kokusu tıpkı sarı metalik şişesini hatırlatıyor. Eau de Parfum formunda. Ne yazık ki performansı yüksek değil. Kalıcılığı normal seviyede olsa da etrafa yayılımı zayıf. Çoğu Creed kullanıcısının bu yüzden Millesime Imperial'i kıyasıya eleştirdiğini görüyoruz.

Kullanıcılar genellikle yazlık dese de bence ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha uygun. Kokusunu Olivier Creed ve Pierre Bourdon birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

16 Mayıs 2023 Salı

Amouage – Memoir Woman (2010)

Amouage'nin 2010 yılında çıkarttığı Memoir Woman, markanın şipre olarak sınıflandırdığı kadın parfümlerinden birisi. Amouage, kendi internet sitesinde Memoir Woman'ı şu kelimelerle tanımlamış: "Yanan baharatlarla renklendirilmiş siyah beyaz bir şipre olan Memoir Woman, birbirine karışan ve çarpışan parçalanmış anıları çağrıştırıyor."

Parfümün açıklanan notalarının zenginliği, eserin de derinliğine işaret ediyor. Absint, çemen otu, benzoin, kunduz yağı gibi günümüz parfümlerinde pek görmediğimiz ilginç notaların bir araya getirildiği ilk anda dikkatimi çekiyor.

Memoir Woman'ın açılışı bir parça mandalina ve dumansı baharatlarla gerçekleşiyor. Yüksek kaliteli ve zengin başlangıcını oldukça beğendim. Orta kısımda dumanlı baharatlara hafiften hayvansı deri ekleniyor. Sonlarda derinin yanında kendisini gösteren miskle kapanış yapılıyor.

Bizzat Amouage, Memoir Woman'ın şipre merkezli koktuğunu vurguluyor. Burada turunçgilli ferah şiprelerden ziyade daha koyu ve karanlık sayılabilecek baharatlı deri temasına yakın duruyor. Kokusal anlamda fazlaca arkaik değil. Hatta bir parça modern deri parfümlerini bile çağrıştırıyor.

Memoir Woman, Amouage'ye yakışan derinlikte ve zenginlikte diyebilirim. Deri parfümlerini severim ve buradaki hafiften plastiğimsi tatlı deri temasını sevdim. Size garip gelebilir ama buradaki deri kullanımını hafiften Paco Rabanne’nin popüler eseri 1 Million’ın sonlarına benzettim.



Kadın parfümü olarak çıktığını biliyoruz ama erkekler rahatlıkla kullanabilir. Hatta bence erkek kullanımına daha yakın duruyor. Kokusunu Daniel Maurel ve Dorothee Piot birlikte tasarlamış.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

28 Nisan 2023 Cuma

Blend Oud – Mazyon

Blend Oud’un oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış parfümü Mazyon’un resmi tanıtımında şu ifadelere yer verilmiş: “Mazyon özgünlüğün ve yaratıcılığın simgesidir. Heykel ve resim, müzik veya dansla ifade edilen sanatsal dehadan ilham alan bir koku. İlginçlik, ruhundaki neşenin, yaratıcılığın ve güzelliği kendine çekme ve yaratma yeteneğinin işaretidir.”

Mazyon’un açıklanan notalarında yasemin, okaliptüs, kaşmir, gri amber ve beyaz misk bulunuyor. Parfümün ilk saniyelerinde sabunlu kadınsı çiçeklerle karşılaşıyorum. Yasemini andıran beyaz ve yoğun çiçeksiliğin izleri orta kısımda da devam ediyor. Naneyi andıran okaliptüsü orta bölümde yaseminin yanında algılayabiliyoruz. Sonlarda sabunlu yüksek kaliteli sakin çiçeklere misk eşlik ediyor.

Mazyon, baştan sona kadınsı sayılabilecek beyaz çiçeklere eşlik eden mentollü okaliptüs temasına ağırlık vermiş. Uniseks olarak sunulsa da erkeklere pek uyacağını sanmıyorum. Kimi kullanıcıların Mazyon’u Mugler’in ünlü kadın parfümü Alien’e benzettiklerini okuyorum. Muhtemelen haklılar. Mazyon, Alien’in daha rafine hali denebilir.

Benim için fazlaca çiçekli ve aşırı dozda yasemin barındıran Mazyon, kalitesini hissettiriyor ama severek kullandığımı söyleyemem. Doğru kadında güzel kokacağını düşünüyorum.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda güçlü, kısa süre sonra normale dönüyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

20 Nisan 2023 Perşembe

Orto Parisi – Megamare (2019)

Versace, Fendi, Helmut Lang gibi önemli markalar için parfümler tasarlayan başarılı burun Alessandro Gualtieri'nin niş markası Nasomatto'nun dünya çapındaki başarısının ardından Bay Gualtieri yeni projesiyle karşımızda. İkinci niş markası Orto Parisi'yi kuran Alessandro Gualtieri'nin ilhamını büyükbabası Vincenzo Parisi'den aldığını öğreniyoruz. Her ne kadar büyükbabasının biyografisini yazmak istese de bu yazım aşamasından sıkıldığını da itiraf etmiş. Kim bu zamanda biyografi okumak ister ki?

Orto Parisi'nin kısa sürede ünü yayılan parfümü Megamare'yi epeydir merak ediyordum. Havaların bir parça ısınmasını bekledim ve Megamare ile sonunda tanıştım. Parfümün resmi basın bülteninde kokusunda deniz notalarının zenginliği ve özgünlüğü vurgulanmış. Ayrıca deniz temasının yatıştırıcı etkiye sahip olduğundan bahsedilmiş. Ek olarak suyu andıran kokuların romantizmi çağrıştırdığından ve bizi mutlu ettiğinden dem vurmuş.

Megamare'nin başlangıcı sabunlu, temiz deniz temasına yakın duruyor. Geri planda hafiften çürümeye yüz tutmuş deniz yosununu andıran yapısıyla orta kısımda biraz burnu zorluyor. Sonlarda miskli yeni yıkanmış çamaşırlar gibi davranan Megamare, baştan sona garip ve tanımlanması zor profil çiziyor.

Megamare şüphesiz ki sucul tarafa yakın duruyor. Onun kokusu Givenchy - Insense Ultramarine ile Bulgari - Aqua Pour Homme'nin tuhaf birleşimini çağrıştırıyor. Parfümün geri planındaki tanımlayamadığım zorlayıcı temayı otellerin bol kloraklı havuzlarına benzetiyorum. Hatta bana göre genel yapısı klorlu havuza atılmış çürümeye başlamış deniz yosunu gibi kokuyor. En azından zihnimde böyle canlandırabiliyorum.

Megamare bir taraftan benzersiz ve enteresan, diğer taraftan sevmesi ve giymesi kolay sayılamayacak bir eser. Sucul parfümleri hepimiz sıcak yaz günlerinde kullanmayı severiz. Basit ve ferahlatıcıdırlar. Megamare ise garip şekilde itici tarafa yakın bir yaz parfümü. Onu severek kullandığımı söyleyemem. Evet kalite anlamında iyi yerde duruyor ama bir şişesini almaya değer mi emin değilim. Oysa ki Alessandro Gualtieri'nin yarattığı parfümleri severim fakat Megamare ile yıldızım pek barışmadı.

Uniseks olarak pazarlandığını düşündüğüm Megamare'nin erkek kullanımına bir parça yakın durduğunu düşünüyorum. Evin ablasının Megamare'yi koklayıp beğendiğini söyleyebilirim. Muhtemelen içerisindeki temizliği andıran sabunsu yapı, kadınların ilgisi çekiyor.

Orto Parisi'nin internet sitesinde Parfum olarak sınıflandırılmış. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı ilk anlarda yüksek, sonrasında normale dönüyor. İlkbahar-yaz günlerinde daha iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

4 Nisan 2023 Salı

Mancera – Cedrat Boise (2011)

Montale’nin kardeş niş markası Mancera’nın, 2011 yılında çıkardığı Boise Cedrat, en popüler parfümleri arasında sayılabilir. Her ne kadar yeni bazı Mancera parfümleri niş sektöründe dikkat çekse de benim için Mancera denilince ilk akla gelen parfüm Cedrat Boise’dir.

Mancera’nın internet sitesinde Cedrat Boise şu cümlelerle tanıtılmış: “Canlı ve ışıltılı Cedrat Boise, narenciye, frenk üzümü ve baharat notalarıyla açılır. Yasemin ve paçuli yapraklarının şehvetli kalbinde dinlenir. Uzun süre kalıcı odunsu, vanilya, deri ve misk notalarıyla sizi büyüler.”

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları ekşi, tatlı, kremsi meyvelerle gerçekleşiyor. Modern sayılabilecek bergamota ananas benzeri mayhoş meyveler eşlik ediyor. Orta kısımda meyvemsi hissiyat biraz geri çekilirken deri ve kadınsı sayılamayacak yasemin geri planda kendisini hissettiriyor. Sonlarda odunsu, miskli temayla kapanış yapılıyor.

Cedrat Boise’nin ilk çıktığı yıllarda oldukça popüler hale gelmesinin sebebi Creed’in şöhretli eseri Aventus’a benzetilmesiydi. Gerçekten de ilk dakikaları Aventus’a fazlasıyla benziyor. Kimi kullanıcılar Cedrat Boise’nin Aventus’a benzemediğini iddia etse de durum pek öyle değil. İlk iki saat Cedrat Boise Aventus’un klonu gibi davranırken orta kısmın sonlarında deri Cedrat Boise de ana öğe hale geliyor. Sedir ağacı ve misk de sonlarda Aventus’tan ayrılan yönleri denebilir.

Cedrat Boise’nin ilk dakikaları oldukça canlı, dinamik ve leziz ama biraz tatlılığı fazla geldi bana. Hafiften çiçeksi hissettiren başlangıcının soğuk havalarda fazlaca ekşi koktuğunu algıladım. Ilık ve sıcak havalarda daha güzel davrandığını düşünüyorum. Bu anlamda sonbahar-kış mevsiminden ziyade ılık ilkbahar ve serin yaz akşamları için daha iyi seçenek denebilir.

Gelelim can alıcı soruya. Aventus gibi kült eser dururken Cedrat Boise’yi almaya gerek var mı? Aventus’un daha dolgun ve güçlü hali gibi hissettiren Cedrat Boise, Aventus severlere daha fazla deri vaat ediyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yeterli. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Uniseks olarak sınıflandırılmış. Hem kadınlara hem de erkeklere uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/7

19 Mart 2023 Pazar

Lancome – Poeme (1995)

Kozmetik tarihinin en popüler küresel markalarından Lancome’nin parfümleri genel olarak iddialıdır. Yüksek pazarlama bütçelerine sahip modern parfümlerini biliyoruz fakat Lancome’nin şöhretli eski klasik parfümleri de önemlidir.

1995 yılında çıkan Poeme, kadın parfüm severlerin oldukça iyi bildiği bir eser. Markanın eski yüzünü yansıtan eserlerden Poeme şu cümlelerle tanıtılmış: “Bu baştan çıkarıcı kokuyla tek bir kelime etmeden her şeyi söyleyin! Coşkulu mavi Himalaya gelinciği kokusuyla, boru çiçeğinin sihirli kokusunun eşsiz zıtlığı… Bu ikilinin etrafında beyaz çiçeklerle sarı çiçeklerin neşeli dansı. Poême’de her söz bir çiçektir ve her çiçek söylenmeyeni söyleyen bir şiirdir. Gölge ve ışığın Doğulu kokusuyla, Poême zıtlık sanatında bir numaradır. Güneşli ya da buzlu, mavi ya da sarı, heyecanlı ya da sakin; onun kokusu şiirsel bir koku şöleni sunar.”

Poeme’nin başlangıcı yoğun kadınsı çiçeklerle gerçekleşiyor. Portakal çiçeğini andıran biraz meyvemsi ilk dakikalardan sonra orta kısımda kremsi çiçeklerin etkisi artıyor. Orta bölümde tatlı sümbülteber ve farklı beyaz-sarı kır çiçekleri karşımıza çıkıyor. Sonlarda vanilya biraz daha etkin hale geliyor.

Poeme baştan sona kadınsı, anaç, temiz, sabunsu çiçekleri merkeze alıyor. Şekerli değil de baldan gelen tatlılığa sarmalanmış beyaz ve sarı çiçekler genel olarak tek düze ilerliyor. Parfümde büyük değişim görülmüyor. Kalite anlamında gayet iyi. Bu tür baskın çiçekli parfümleri pek sevemiyorum ama Poeme’i beğendim.

Onun 1990’lı yılların ortasından çıkıp geldiğini biliyoruz. Kokusal anlamda modern parfümlerden ziyade 1980’li yılların eski tip kokularını andırıyor. Biraz tozlu, buğulu ve nostaljik hissettiriyor. Eğer yaşınız kırkın üzerindeyse Poeme size hitap edebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin ilkbahar günleri için gayet uygun. Kokusunu Jacques Cavallier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

13 Mart 2023 Pazartesi

Atkinsons – Oud Save The King (2013)

Bir zamanlar gözü pek, genç İngiliz beyefendisi Londra’nın ışıltılı kozmopolit sokaklarında şöhret, servet ve muhteşemlik arayışı içinde Kuzey İngiltere’nin vahşi, engebeli coğrafyasını terk etti.

O beyefendinin adı James Atkinson’dı ve 1799’da Londra’da ilk mağazasını açtı. Sabun ve parfüm satılan mağazasının ünü kısa sürede yayıldı ve 1826 yılında İngiliz kraliyet ailesine parfüm tedarik eder hale geldi. 200 yıldan fazla zamandır parfüm üreten Atkinsons markasının 2013 yılında Oud Save The King isimli parfümü dikkat çekti.

Mısır Veliaht Prensi Muhammed Ali İbrahim ile Amerikalı film yıldızı Mabel Normand arasındaki yasak aşk hikayesinden ilham alan Oud Save The King, markaya göre görkemli şekilde duygusal ve lüks olarak tanıtılmış. Oryantal koku sınıfına dahil edilmiş. Açıklanan notalarında çay, oud ve deri öne çıkarılmış.

Oud Save The King’in açılışı sıcak baharatlar ve çay temasıyla gerçekleşiyor. Orta kısma doğru pudralı metalik baharatlara vanilya ve deri ekleniyor. Son kısımda deriye sandal ağacı ve oud eşlik ediyor.

Öncelikle parfümün isminde küçük kelime oyunu yapılmış. İngiltere milli marşında geçen God Save The King terimini Oud Save The King olarak değiştirmişler. Parfümün ismindeki oud, kokuda pudralı, tatlı ve sıcak verilmiş. Keskin baharatların ve hafiften süeti andıran deriyle birleşen oud, ağır Arap temasından ziyade daha modern ve batılı tarafa yakın duruyor.

Parfümün uniseks olarak pazarlandığını görüyoruz. Bana biraz erkek kullanımına yakın gibi geldi. İçerisindeki deriyi beğendim fakat pudralı tarafını pek sevemedim. Garip metalik tarafı var sanki. Kalite anlamında fena değil fakat herkesin sevemeyeceği yapısı ve konforlu sayılamayacak tarzıyla denemeden almanın iyi fikir olmadığını söyleyebilirim.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında kalıyor. Tam bir kış kokusu izlenimi veriyor. Kokusunu Amandine Clerc-Marie tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

22 Aralık 2022 Perşembe

Montale – Roses Elixir (2010)

Montale’nin kadın parfümlerinden Roses Elixir, markanın yıllar içinde oluşturduğu tuhaf estetiği çağrıştırıyor: Güllü misk.

Montale parfümlerinin neredeyse değişmez notaları gül ve oud çoğu eserde büyük yer kaplar. Bu iki temayı genellikle burnu zorlayan saldırganlıkta ve algıları şaşırtan özensizlikte sunar. Bu anlamda Roses Elixir de tipik Montale parfümüdür ve denemeden alınması asla tavsiye edilmez.

Bizzat Montale’nin, Roses Elixir’i manyetik gül olarak tanımlaması tabii ki abartılıdır. Resmi olarak açıklanan notalarında çilek yaprakları, yasemin, amber, portakal çiçeği, misk ve vanilya görülüyor. Bu notalardan gül, çilek, yasemin ve misk ön planda diyebilirim.

Roses Elixir baştan sona kadar düz çizgide ilerleyen meyveli-çiçekli temaya sahip. Gül ve çileğin birleşimi rafinelikten uzak ve yapay hissettiriyor. Yasemin geri planda kadınsı vurguyu arttırıyor. Sonlarda tabii ki bu tür parfümlerin değişmez üyesi misk yerini alıyor.

Gül ve çileğin birleşimi güzel fikir ve bunu yüksek kaliteyle yapabilen pek örnek yok. Montale bu alana her zaman ki özensizliği ve aceleciliğiyle girmiş. Parfümdeki burun tırmalayan çiçeksilik bir süre sonra baş ağrısı yapmaya doğru evriliyor. Kompozisyonun geneli ultra kadınsı ve bir erkek için hafiften bıktırıcı. Kalite hissiyatı böylesi niş marka için düşük. Performansıysa tatminkar.

Eğer Christian Dior’un ünlü Miss Dior’unu seviyorsanız ilginizi çekebilir. Miss Dior’un çiçekleri Roses Elixir’deki kullanıma oldukça benziyor.

Bu yapay, canlı ve pozitif arkadaş, çok kalıcı ve etrafa yayılım anlamında ortalama seviyede geziniyor. Eau de Parfum formunda. Serin ilkbahar döneminde iyi iş çıkarabilir. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

25 Eylül 2022 Pazar

Paco Rabanne - Black XS (2005)

Siyah ve zippo çakmakları andıran şişesiyle Black XS’in ilk çıktığı zamanları hatırlıyorum. 2005 yılında bu kadar fazla sayıda parfüm piyasaya sürülmezdi ve her ana akımın yarattığı koku gözlerin ona çevrilmesine sebep olurdu. Paco Rabanne’nin erkekler için çıkarttığı Black XS, 2000’li yıllar için sıradışıydı çünkü kokusu şaşırtıcı derecede meyvemsi ve çileksiydi. Çilek teması genellikle kadın parfümlerinde kullanılır ve erkekler için çilek kokan eser sayısı oldukça azdır. Her ne kadar açıklanan notasında çilek olmasa da bana her zaman böyle izlenim verir.

Black XS, Paco Rabanne’nin internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “İçgüdülerini yoğun şekilde takip et. Anı yakala. Black XS parfümü, sınır tanımayan tazeliği bünyesinde barındırır. Radikal, şehvetli ve tahmin edilemez çekiciliğe sahiptir. Kalabria ve kalamanzi limonlarının odunsu amber kokusuyla kaynaşmasının radikal çekiciliğine sahiptir. Black XS parfümü odaya bol miktarda taze enerjiyle girer. Pralin ve tarçından oluşan kalbi dolgun, cazibeli ve gizemlidir.”

Black XS’in ilk dakikalarında limon ve diğer turunçgillerin varlığından bahsedebiliriz. Ferah ve canlı şekilde açılış yapılıyor. Orta kısma doğru meyvemsi yönü ağır basıyor. Açıklanan orta notalarında praline var ama pratikte kokuyu alamıyorsunuz. Orta kısım daha çok miskli meyveler hattına yakın duruyor. Sonlarda gri ambere benzeyen yapı var. Gül ağacı da muhtemelen kapanışta bulunuyor.

Bu arkadaşı yıllar önce kullanmıştım. O zamanlar çok popülerdi ve kadınlar onu severdi. İlerleyen yılların ardından eski popülaritesi kalmamışa benziyor. Yine de onu kullanmak anılarımı tazeledi. Black XS, ismi ve şişesindeki siyah vurguyu kokusuna yansıtmıyor. Karanlık, koyu ya da ağır bir parfüm değil. Enerjik, meyveli (ananas-çilek), odunsu bir eser. Herkesin sevebileceği ve her ortamda rahatlıkla kullanılabilecek yapısıyla, güvenli tabir edilebilecek parfümlerden olduğu söylenebilir.

Oysa kalite anlamında pek göz doldurmuyor. Eski haline göre biraz seyreltilmiş hissi veriyor. Performansı zayıf ve çok tekdüze ilerliyor. Baştan sona neredeyse hiç değişmiyor. Evet kokusal anlamda erkek parfümleri için öncü olabilir ama 2022’li yıllar için biraz basit ve çocuksu koktuğu iddia edilebilir.

Dolabınızda bir şişe Black XS olmasa da olur diye düşünüyorum. Yine de benim gibi nostalji sevenlerdenseniz, anıları ve eski arkadaşları hatırlatabilecek yapısıyla küçük boyunu almanızda sakınca olmayabilir.

Onu kullanan kimi yorumcular içeriğindeki meyvemsiliği ananasa benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Ananas ve çileğin benzersiz birleşimine benziyor. Aventus’a ise birebir benzediğini söyleyemem.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal seviyede, etrafa yayılımı ilk on dakika dışında zayıfa yakın duruyor. Erkekler için pazarlansa da kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Bazı yorumcular onun sonbahar-kış parfümü olduğunu söylese de bence ılık ilkbahar hatta yaz akşamları için daha uygun olacağını sanıyorum. Kokusunu Christian Dussoulier, Olivier Cresp, Rosendo Mateu birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

15 Eylül 2022 Perşembe

Penhaligon’s – Opus 1870 (2005)

Dünyanın İngiltere kraliçesi Elizabeth’in ölümünü konuştuğu şu günlerde, tamamen şans eseri ünlü İngiliz niş parfüm evi Penhaligon’s’un Opus 1870 isimli kokusunu kullanıyorum. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı İngiliz ekolüne ait Penhaligon’s markasının ömrü yüz yılı geçmiş durumda.

Opus 1870, 2005 yılında piyasaya sürülen ve markanın modern sayılabilecek eserlerinden denebilir. Parfümün tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Opus 1870 Penhaligon’s’un uzun tarihinden ilhamını alan şık, odunsu baharatlı bir parfümdür. Elbette başyapıttır. Klasik ama asla zorlayıcı değil. Hassas tütsü esintisi canlandırıcı yuzu ile buluşuyor.”

Parfümün başlangıcı neredeyse yeşil meyvemsi yapıyla gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında yuzu meyvesi var. Hafiften ekşi turunçgilli yapı ilk dakikalarda hissediliyor. Orta kısımda benzer yapı devam ediyor. Orta kısımda yeşil aromatik baharatlar önümüze çıkıyor. Burada biber en dikkat çeken öğe. Sonlarda sedir ağacını andıran odunsulukla tenden ayrılıyor.

Opus 1870, hafiften züppe bir yeşil baharatlı odunsu esere benziyor. Lüks ve kaliteli hissettiriyor. Kokusal anlamda Gucci Pour Homme II’ye oldukça benziyor. Hatta Opus 1870 için Gucci Pour Homme’nin niş hali bile diyebilirim.

Gucci Pour Homme II’yi severim ve sıradışı şekilde güzel bulurum. Biberin ve baharatın bu kadar farklı ve çekici kullanılması kolay değil. Erkeksi ve şık hissettiren Opus 1870, etraftan güzel övgüler alabileceğiniz yumuşak, imza kokusu olmaya aday modern bir eser denebilir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterliyken etrafa yayılımı ilk on dakika dışında zayıf kalıyor. Sonbahar-kış döneminde kullanmaya yakın duruyor. Resmi veya takım elbiseye uyabilecek tarzıyla otuz yaş üzeri erkekler için bıktırıcı derecede şekerli olmayan Opus 1870, akşam gezmeleri için de iyi seçenek olarak düşünülebilir.

Koku Güzelliği:107/5

10 Eylül 2022 Cumartesi

Christian Dior – Sauvage Eau de Parfum (2018)

Christian Dior’un 2015 yılı çıkışlı erkek parfümü Sauvage’nin dünya çapında fenomene dönüşmesi üzerine bir çok ana akım marka Sauvage benzeri parfümleri piyasaya sürmeye başladı. Bu başarıyı gören Christian Dior boş durmuyor. Kısa süre içinde Sauvage’nin farklı versiyonları raflara çıktı.

2018 yılında Sauvage’nin Eau de Parfum versiyonu karşımızdaydı. Dior’un internet sitesinde Sauvage Eau de Parfum şu cümlelerle tanıtılmış: “Dior’un parfüm tasarımcısı François Demachy, ilhamını çöl alacakaranlığının büyülü saatinden alıyor. Gecenin soluğu çölün yakıcılığıyla bu eşsiz kokuda buluşuyor. Yoğun maviliğin çöktüğü ve en vahşi içgüdülerin ortaya çıktığı bu saatte kurtlar belirir ve yeni bir sihir tüm havayı kaplar.”

Sauvage’nin açılışı ferah turunçgiller ve anason benzeri yapıyla gerçekleşiyor. Yumuşak sayılabilecek ilk dakikalardan sonra orta bölümde aromatik baharatlar kendisini gösteriyor. Sonlarda amberi andıran miskli odunsulukla kapanış yapılıyor.

Karşımızda ilk Sauvage’nin benzeri yapı duruyor. Eau de Parfum versiyon, ilk çıkan Eau de Toilette kadar keskin, yoğun, saldırgan ve dinamik değil. Eau de Parfum daha sakin, seyreltilmiş, yumuşak ve performans anlamında zayıf diyebilirim. İlk Sauvage’de burnu yoran ve yapaylık hissettiren sinir bozucu ambroksan büyük yer kaplarken, Eau de Parfum de ambroksan yine var ama daha geri planda duruyor. EDP’de anason ve baharat benzeri yapı daha önde gibi.

İlk Sauvage’yi hiç sevememiştim ve Dior gibi markaya yakıştıramamıştım. Eau de Parfum versiyonu da pek benlik değil. Bu koku karakteri nedense sinirimi bozuyor ve burnum için konforlu değil. Yapaylık üst düzeyde, zorlama bir modernliğe sahip adeta. Kalite hissiyatı ise yeterli değil.

Tarihi müthiş parfümlerle dolu Christian Dior markasına yine yakışmayacak vasatlıktaki koku formu, genç erkeklerin ilgisini çekebilir. Eau de Parfum formunda ama performansı iyi sayılmaz. Kalıcılığı yeterli olsa da etrafa yayılımı zayıf. İlkbahar günlerinde kullanmak daha iyi sonuç verebilir. Kokusunu Francois Demachy tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

15 Ağustos 2022 Pazartesi

Issey Miyake - L'Eau d'Issey Pour Homme Wood & Wood (2019)

Dünya modasına önemli katkıları olan Japon kıyafet tasarımcısı Issey Miyake’nin 5 Ağustos 2022 tarihinde ölüm haberi büyük üzüntü yarattı. Annesini Hiroşima’ya atılan atom bombası sebebiyle küçük yaşta kaybeden Issey Miyake, büyük yeteneği sayesinde Guy Laroche, Huber de Givenchy gibi önemli tasarımcıların yanında başladığı iş hayatına kendi markasını kurarak devam etti.

Issey Miyake’nin 1990’lı yılların ortalarında piyasaya sürdüğü erkek parfümü L’Eau d’ıssey Pour Homme, çok başarılı oldu ve büyük satış rakamlarına ulaştı. İlerleyen yıllarda birçok L’Eau d’Issey isimli devam parfümü geldi. 2019 yılında Wood & Wood devam parfümü raflardaki yerini aldı.

Wood & Wood, Issey Miyake’nin internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Yoğun ve odunsu: ahşabın güçlü ve ham özü. İlgi çekici, güçlü ve şiirsel doğa şaşırtıcı olmaya devam ediyor. L’Eau d’Issey pour Homme Wood&Wood Eau de Parfum ile kendinizi derin ormanlara ve baharatlara verin. Greyfurt notasının taze kokusuyla dengelenen sedir ağacı ve sandal ağacının yoğunluğunu teninizde hissedin. Ormanda gezintiyi çağrıştıran odunsu narenciye kokusuyla duyularınızı uyandırın.”

Wood & Wood’un başlangıcı yapaylık sınırında dolaşan canlı turunçgillerle gerçekleşiyor. Ferah greyfurta eşlik eden reçinemsi ambroksan ve kayısı ilk dakikaları herkesin sevebileceği kıvama getiriyor. İlerleyen saatlerde yine yapay davranan sedir ağacıyla kapanışa kadar devam ediliyor.

Karşımızda ferah, aromatik, hafif, kontrollü şekilde yapay, kalite anlamında iyi hissettirmeyen modern bir parfüm var. Yapay suculluğu andıran başlangıçtaki dinamik meyveleri çıkartırsak geriye pek bir şey kalmadığını düşünüyorum. Yeni nesil birçok popüler parfümde bu özensizliği ve sıradanlığı görebiliyoruz. Tatlılık yeterince mevcut.

İsminin güçlü odunsu çağrışım yaptığına bakmayın çünkü keskin ağaçsı gibi davranmıyor. En azından beklediğimiz kalitede sedir ağacı bulamadım. Saf odunsuluktan ziyade aromatik meyvemsi arkadaşa benziyor.

Bu haliyle genç erkekleri hedefleyen, basit ve sıkıcı kokusuyla Issey Miyake’den hayal kırıklığı yaşıyorum ki artık şaşırmıyorum. Eau de Parfum formunda olmasına rağmen etrafa yayılımı oldukça düşük. Kalıcılığı normal seviyede. İlkbahar-yaz döneminde kullanmaya yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/5

10 Temmuz 2022 Pazar

Dolce&Gabbana – Light Blue Pour Homme (2007)

Dolce&Gabbana’nın sevilen kadın parfümü Light Blue’nun başarısının ardından altı sene sonra erkek versiyonu raflardaki yerini aldı. Light Blue Pour Homme’nin genel konsepti, kadın versiyonundaki gibi ferah ve hafif yaz parfümü temasına yakın denebilir.

2008 yılında FIFI tarafından yılın en iyi lüks erkek parfümü ödülünü alan Light Blue Pour Homme, Dolce&Gabbana’nın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Dolce&Gabbana’dan yaşam sevincinin ve baştan çıkarmanın özü. Dolce&Gabbana erkeği için üretildi: Sağlıklı vücudunu sporla geliştiren, kendine bakmayı seven, şehvetli ve modern biri. Parfüm, baştan çıkarmak için mükemmel bir oyun alanı olduğunu düşündüğümüz Akdeniz’in taze, baharatlı ve şehvetli kokularını yakalar.”

Parfümün açılışında ferah ve yeşil temaya yakın turunçgillerle karşılaşıyoruz. Mandalina ve greyfurtun karışımını andıran leziz meyvelere orta kısımda sucul yapı ve ferah baharatlar ekleniyor. Sonlarda çok farklı davranmayan miskli odunsu notalarla kapanış yapılıyor.

Light Blue Pour Homme, ismi gibi hafif ve deniz temasını burnunuza sunuyor. Hoş turunçgil meyveleri hafiften yeşil davranıyor. Bu taze ve giymesi kolay arkadaşı kadın-erkek kim koklasa beğenecektir. İşlevsel ve güvenli kokusu yaz sıcakları için ferahlatıcı olabilir.

Tabii hayat hiçbir zaman toz pembe değil. Light Blue Pour Homme’nin genel yapısı çok tanıdık. Uzun süreli kullanımlarda sıkıcı olacağa benziyor. Kokusu yüksek kalite hissiyatı vermiyor. Eğer Polo Blue EDP, Acqua di Gio, Versace Pour Homme, L’eau d’Issey Pour Homme gibi parfümleri seviyorsanız, Light Blue Pour Homme’yi de sevebilirsiniz.

Bu taze ve yeşil meyvemsi arkadaşın performansı zayıf diyebilirim. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı başarılı değil. Eau de Toilette formunda. Tam bir yaz parfümü.

Koku Güzelliği:10/6.5

28 Haziran 2022 Salı

Acqua di Parma – Arancia di Capri (1999)

İtalya’nin ünlü adalarından ve sevilen sayfiye yerlerinden Capri, Napoli şehrinin karşısında yer alıyor. İtalya merkezli niş parfüm evi Acqua di Parma, popüler İtalyan şehirlerine ve adalarına parfümlerinde yer vermeye devam ediyor. Capri adası, Acqua di Parma’nın Arancia di Capri parfümüne isim babalığı yapıyor.

Acqua di Parma’nın internet sitesinde Arancia di Capri şu cümlelerle tanıtılmış: “Capri adasının portakal, mandalina ve limondan oluşan imza kokularını içeren rahatlatıcı ve parlak meyveli koku. Arancia di Capri, Acqua di Parma tarafından yaratılmış rahatlatıcı bir eau de toilette. Bu meyveli koku, portakal, mandalina ve limon kokularının parlak ve ışıltılı üst notalarıyla karakterize edilmiştir. Kalbinde, yoğun kakule aromasıyla, kokunun tabanı hafif karamello dokunuşu ve şehvetli misk notalarıyla tamamlanır.”

Parfümün açılışında hafiften mayhoş, tatlı, leziz ve gerçekçi narenciyelerle karşılaşıyoruz. Açıklanan üst notalarında mandalina var ki en baskın öğe diyebilirim. Mandalinayı soyduğunuzda elinize bulaşan mandalina kokusunun böylesine başarılı verildiği örnek azdır. İlerleyen dakikalarda asidik denebilecek mandalina teması devam ediyor. Sonlarda bu tür parfümlerin vazgeçilmez alt notası misk bizi karşılıyor.

Acqua di Parma’nın Blu Mediterraneo serisine ait Arancia di Capr’si, bu serinin diğer üyeleri gibi harika başlıyor, sonlarda biraz sıradanlaşıyor ve tekdüze ilerliyor. Yine de kalite anlamında olabilecek en iyi mandalina parfümlerinden olduğu iddia edilebilir. Çoğu turunçgil parfümü yapay kokar, fazlaca şekerlidir ve birbirine benzer. Arancia di Capri, Blu Mediterraneo serisinin ilk eserlerinden ve kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Yaz sıcakları için hoş bir kolonya olarak düşünülebilir.

Neden kolonya diyebilirsiniz. Arancia di Capri’nin en üzücü tarafı performansının oldukça zayıf olması. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı çok az. Bir Eau de Toillette için kabul edilemeyecek kadar çekingen davranıyor. Bu da parfümlerde performans severlerin ondan rahatlıkla uzaklaşmasını sağlayacaktır.

Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Günlük kıyafetlere, deniz kenarında ve sıcak yaz döneminde rahatlıkla üzerinizde taşınabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5