“Baştan çıkarma, günümüzün post-modern döneminde görece olarak kolaylaştı. Çoğu zaman fazla çaba harcamadan anlık, görsel bir haz elde edilebilir. Hugo Boss ise farklı türde baştan çıkarmaya inanır. Hugo Boss’un sanatsal tabir edilebilecek baştan çıkarması yavaş, istikrarlı aynı zamanda kendine güvenmeyle umursamazlık arasındaki mükemmel dengeye sahiptir. Hugo Boss erkeğinin kendine özgü baştan çıkarma varlığı benzersizdir. Kadınların kulağına fısıldamanın, haykırmaktan daha etkili olacağını bilir.
Yeni Boss The Scent parfümü, Hugo Boss erkeğinin farklı bir çehresini meydana çıkarır. Boss erkeği, profesyonel başarılardan ziyade kişisel başarıya önem verir. Boss erkeğinin kişisel başarıları, daima cazibesini kanıtlar. Baştan çıkarma hakkındaki bu ayırt edici izler, Hugo Boss’un yeni ana parfümüne işaret eder ve entelektüel zekadan ziyade duygusal tarafı yansıtır.
Boss The Scent, Afrika’ya özgü bir içeriğe sahiptir: Afrodizyak maninka meyvesi. Ayrıca çarkıfelek meyvesi ve rom içkisi önemli yere sahiptir bu parfümde fakat maninka meyvesi daha derin ve içine işleyen bir şey çağrıştırır: Hafızanın geriye çekilmesi ve arzunun öne çıkması.”
Hugo Boss’un 2015 çıkışlı erkek parfümü Boss The Scent’in resmi tanıtımı yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Markanın yeni yüzünü temsil eden Boss The Scent serisi yeni parfümlerle büyümeye devam ediyor. Şimdi serinin ilk parfümü Boss The Scent’e göz atalım.
Parfümün açılışı tatlı, aromatik ve düşük kaliteli meyvelerle gerçekleşiyor. Açıklanan notalarındaki maninka ve çarkıfelek meyvelerinin nasıl koktuğunu bilemediğim için yorum yapamayacağım fakat üst notalarda şekerli metalik meyvelerin hakim olduğunu söyleyebilirim. Orta kısma geçildiğinde tatlı meyvelere şekerli baharatlar ve derinin eklendiğini görüyorum. Baharatlar yine metalik ve yapay verilirken modern deri fena değil. Son kısımda deri yoluna devam ederken biraz vanilya ve tonka fasulyesi eşlik ediyor deriye. Kapanışı açık ara parfümün en beğendiğim yeri oluyor.
Boss The Scent, tam bir modern zaman şekerli, meyveli, aromatik, baharatlı, derili, tonka fasulyeli ergen delikanlı parfümü görüntüsü çiziyor. Örneğine yüzlerce yeni erkek parfümünde rastlanabilecek metalik odunsu-baharatlı-meyveli hissiyat üst ve orta kısmı ne yazık ki domine ediyor. Kapanış güzel ama üst-orta bölüm öylesine yapay, metalik, sıkıcı ve bıktırıcı ki sonlarındaki başarılı kısma sevinemiyorum.
Hugo Boss, asıl amacına uygun olarak büyük kitleleri tavlayabilecek, kadın-erkek herkesin ilgisini çekebilecek bilindik, risksiz ve vasat koku formuna yatırım yapmış Boss The Scent ile. Hiçbir yenilik taşımayan (maninka isimli meyve dışında ki onun da nasıl koktuğu belli değil) Boss The Scent’in rakipleri belli: İnvictus, yeni Sauvage, YSL – L’Homme, Eros, Ch Men Prive, Chanel Allure Homme, Bleu de Chanel, Versace Pour Homme ve diğer yeni nesil vasat aromatik baharatlı parfümler.
Uzatmaya gerek yok çünkü Boss The Scent’i beğenmedim. Bu vasat EDT’yi Bruno Jovanovic ve Pascal Gaurin gibi iki bilinen ismin birlikte tasarladıklarını öğrenmekse ayrı üzüntü sebebi. Boss The Scent’in performansı iyi değil. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı zayıf. Çok sıcak yaz mevsimi dışında her zaman kullanılabilir. Günlük ve spor kıyafete rahatlıkla uyum sağlayabilecek Boss The Scent’in, 15-22 yaş aralığındaki AVM delikanlılarının yeni gözdesi olmasından korkmuyor değilim.
Koku Güzelliği:10/4