öd etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öd etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Kasım 2020 Pazar

LM Parfums – Black Oud (2011)

“Gizemli bir parfüm, hayvansal bir koku. Oud ağacının koyu tonlarıyla dolu Doğu coğrafyasının en uç noktalarına yolculuk. Üst notalardaki küçük hindistan cevizi ve kimyon, yabancı topraklardan elde edilen bu değerli odun, amberin sıcaklığıyla ve tütsünün mistik kıvrımıyla süslenmiştir. Baz notalar, misk ve civetin şehvetiyle yayılır.”

Laurent Mazzone’nin niş parfümevi LM Parfums’un en bilinen eserlerinden birisi Black Oud. Bu ismi ilk gördüğünüzde Montale’nin şöhretli eseri Black Aoud akla gelebilir ki bana öyle oldu. Oysa kokusal anlamda pek benzemiyor iki parfüm. Black Oud, markanın Extrait serisine ait. LM Parfums’un ilk çıkan parfümlerinden olan Black Oud’un resmi tanıtımı, yukarıdaki cümlelerle yapılmış. Her ne kadar hayvansal kokan parfümlerle aram iyi olmasa da Black Oud’u merak ediyordum. Ve bir süredir kullanıyorum.

Black Oud’un ilk saniyeleri karanlık sayılabilecek reçinemsi koyu baharatlar ve tütsüyle gerçekleşiyor. Parfümün hemen hemen en açık sayılabilecek yeri başlangıcı fakat üst notaları gayet kirli ve zorlu. Orta kısma geçildiğinde karanlık labdanum tüm yönetimi ele geçiriyor. Geri plandaki amberimsi oud, bildiğimiz anlamda gülü andırır şekilde verilmemiş. Sonlarda labdanum ve hayvansı, dışa kapalı amberin etkisi hiç azalmıyor.

Black Oud, ismiyle hem çelişiyor hem de çelişmiyor. Parfümün geneli büyük değişim göstermeyen siyah, koyu, karanlık, kasvetli, depresif, gotik ve hayvansı kokuyor. Diğer taraftan oud teması geri planda kalıyor. Parfümün başrolünü labdanum ve amber kısa süre içerisinde ele geçiriyor. Kapanıştaki civet ise hiç bana göre değil.

Bir başka kullanması, sevmesi, üzerinizde taşıması zor eserle daha karşı karşıyayız. Black Oud, benim ayakkabı boyasına benzettiğim tarzdaki zorlayıcı ve rahatsız edici reçineli ambersi/hayvansı yanıyla, bu türün sevenlerine büyük duygu karmaşası vaat ediyor. Oysa ortalama bir kullanıcı için kullanması zevkli olmayan, fazlasıyla uç bir eser.

Tarz olarak L’Air du Desert Moracain, Ambre Sultan, Ambre Aurea, Etro – Ambra tarzına yakın duruyor. Kimi kullanıcıların onu Black Afgano’ya benzetmesini ise haksızlık olarak değerlendiriyorum. Black Afgano’nun dumansı olduğunu biliyoruz. Black Oud ise pek dumansı kokmuyor. Daha acımsı, buruk ve tekdüze ilerliyor. Black Afgano’nun sarhoş edici dumansılığı ve daha giyilebilir oluşunu düşünürsek, iki parfümün benim açımdan kıyaslamasının bile yapılamayacağını söyleyebilirim.

Extrait formundaki Black Oud’un performansı çok iyi. Kalıcılığı harika, etrafa yayılımı ve kumaş üzerindeki direnci gayet iyi. Tam bir kış parfümü olduğunu söylemem gerekiyor. Erkek kullanımına yakın olduğunu düşünüyorum.

Bir kullanıcının Black Oud’u tanımlamak için kurduğu cümlelere katılmamak elde değil: “Karanlık ormanlar, sisli geçitler, ortaçağ kaleleri, kara büyücüler, sihirli küreler ve efsunlu muskalar, bu parfümün hayali tuvalindeki anahtar unsurlar olmalı.”

Koku Güzelliği:10/5

9 Mayıs 2020 Cumartesi

Perris Monte Carlo – Bois d’Oud (2012)

Perris Monte Carlo’nun 2012 yılı çıkışlı parfümü Bois d’Oud, markanın Gold Collection serisinin üyesi. Gold serisinin ağırlıklı olarak Ortadoğu coğrafyasına hitap eden parfümlerden oluştuğu söylenebilir. Bois d’Oud’un isminden anlaşılacağı üzere Arap-Ortadoğu bölgesinin sevilen içeriği öd ağacı temasını öne çıkarttığını görüyoruz.

Perris Monte Carlo, parfümü Bois d’Oud’un tanıtımında baharat, öd ağacı ve odunsu temaları merkeze almış. İkinci olarak safran, kimyon, papirüs, vanilya ve misk notalarına değinilmiş.

Bois d’Oud’un açılışı koyu ve plastiğimsi odunsulukla gerçekleşiyor. Üst notalarında süeti çağrıştıran lastiğimsi odunsuluk, öd ağacından ziyade farklı tipte odunsuluğa yakın duruyor. Orta kısma geçildiğinde plastiğimsi odunsuluk devam ediyor. Orta bölümde tatlı meyveler ve sıcak baharatlar (ağırlık tarçında) kompozisyona dahil oluyor. Mürdüm eriğini çağrıştıran ve ferah olmayan karanlık meyvemsilik, kapanışta hafiften hissediliyor. Bois d’Oud, son bölümde lezzetli vanilya ve miskle kapanıyor.

“Eğer bir tüccar olsaydım, sadece öd parfümlerinin ticaretini yapardım. Yaptığım ticaretten kar etmemiş olsam bile, öd ağacının sansasyonel kokusundan faydalanırdım.” Perris Monte Carlo’nun internet sitesinde Bois d’Oud sayfasında bu yazı dikkatimizi çekiyor. Perris markası, en değerli kokusal içeriklerden öd ağacına övgüsünü böyle özetlemiş. Oysa Bois d’Oud’un safkan öd temalı olduğunu söylemek mümkün mü?

Bois d’Oud’un omurgasını, sedir ağacı veya öd ağacının oluşturduğunu düşünmüyorum. Tik veya abanoz ağacını çağrıştıran üst ve orta kısımdaki odunsuluk, plastiğimsi derimsi yapıyla birlikte verilmiş. Buradaki süetimsi ve yapaylık sınırındaki hissiyat bir parça Bulgari – Black’taki yeni bisiklet lastiği kokusuna yakın diyebilirim. Hatta biraz zorlarsak Parfum d’Empire’nin Cuir Ottoman’ına uzaktan benzetilebilir. Hafiften Tuscan Leather’daki deri ceket tarzına göz kırpmaya çalışan süet-deri kullanımından bahsetsem hata mı ederim? Üst ve orta kısımdaki odunsuluk, çam ormanı hissiyatı vermiyor. Ana tema reçinemsi-yeşil de davranmıyor. Orta bölümde sıcak baharatlar ve erik-şeftali benzeri yapıyı boyunduruğuna alan odunsuluk, alıştığımız tarzda öd ağacı algısı yaratmıyor. Eğer bu parfümün isminde Oud olmasaydı ve öyle koklasaydım, onun içerisinde öd ağacı olduğu aklıma gelmezdi.

Niş markalar bizi hangi tür öd kullanımına alıştırdı? Ağır, bıktırıcı, ilacımsı, ecza deposu gibi kokan acımsı-buruk öd ağacına alıştığım için, Bois d’Oud’un da benzer kokacağını düşünmüştüm. Kullanım döneminde bu tür yapıyla karşılaşmadım. Öd temasının ikinci planda olduğunu bile düşünüyorum. Meyvemsilik olgun-leziz erikle sağlanmış fakat meyveler öne çıkmaya çalışırken, bir taraftan hep paçasından geri çekilip, uysal çocuk olması isteniyor adeta. Bazı kullanıcıların buradaki meyvemsiliği Tom Ford’un Plum Japonais’ine benzetmesini makul karşılıyorum. Bois d’Oud’un kokusunu muhakkak bir şeye benzeteceksem, Bulgari Black-Plum Japonais-Cuir Ottoman üçlüsünün kimi notalarının karışımı olarak zihnimde oturtmaya çalışıyorum.

Eau de Parfum formunda olduğunu belirteyim. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı yüksek olmadı tenimde. Etrafa saldıran yoğunluk beklerken, tenimde ilginç şekilde çekingen kaldı. Perris Monte Carlo’nun internet sitesinde Bois d’Oud için herhangi cinsiyet ayrımı yapılmadığı için uniseks olarak değerlendirebiliriz. İçeriğindeki odunsuluğun oranının yüksek olmasından dolayı erkek kullanımına yakın durduğunu düşünüyorum. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi sonuç verecektir.

Koku Güzelliği:10/6.5

27 Mart 2019 Çarşamba

Moresque – Emiro (2015)

2015 yılında Cindy Guillemant, parfümör Andrea Casotti ile tanışıp, yepyeni bir niş parfüm markası oluşturmaya karar vermişti. En başından beri, İtalyan beğenisi ve Arap cazibesini bir araya getirme arzusuyla yola çıkıldı. Yolculuk, İtalyan beğenisinin ve Arap cazibesinin tekil karışımını içeren değerli bir şişeye hayat vermeye karar verildiğinde başladı. Modern sanata ve parfüm dünyasına olan ortak tutkuları, özveri, azim ve yaratıcılıkla çalışıp Moresque markası ortaya çıktı.

İlk parfümünü 2015 yılında piyasaya süren Moresque, 2019 yılının Mart ayı itibariyle 25 parfümlük seriye ulaşmış durumda. Emiro, markanın ilk çıkan parfümlerinden birisi. Çiçeksi deri olarak sınıflandırılan Emiro, ismindeki Emir kelimesiyle Arap-Ortadoğu’yu hedefleyen bir parfüm olduğu izlenimi veriyor. Zaten açıklanan notalarında bulunan son yılların popüler içeriği öd ve gül onu Doğu coğrafyasına yaklaştırıyor.

Emiro’nun açılışı bergamotlu gülle gerçekleşiyor. Ferah sayılamayacak canlı turunçgil ve meyveli güllü üst notaları çok kaliteli ve nefis. Orta kısımda gül ve öd temaları ağırlıklarını iyice arttırıyor. Turunçgillerin geride kaldığı orta bölümde tozlu ve hafiften sabunsu gül-öd ikilisi merkeze güçlü şekilde yerleşiyor. Sonlarda gül ortadan kayboluyor. Kuru ve silik deriyle kapanışı yapıyor Emiro.

Parfümün açılışı harika, orta kısmı fena değil, sonları eh işte olarak özetlenebilir. Başlangıçtaki lezzetli meyvelerle tatlı gülün nefis birlikteliğiyle umutlanmıştım. Ne var ki orta bölümde tozlu-pudralı gülün kadınsı tarafa yakın durduğunu hissettim. Alt notalardaki deriyi çok basit ve sıradan buldum.

Emiro için meyveli-güllü deri parfümü denebilir. Onun Black serisine ait olduğunu biliyoruz ve simsiyah şişesine bakarak karanlık koku formu bekleyebiliriz fakat tam olarak öyle değil. Emiro, tam da amacına uygun olarak Arap-Orta doğu pazarına layık kokuya sahip. Güllü ödlü ana yapıya eşlik eden safran ve pudramsılık, onu Doğu coğrafyasına yaklaştırıyor. Arabik tarafa yakın duran tarzıyla egzotik sayılabilecek bir parfüm.

İyi de kokusunu sevdim mi? Başlangıcı dışında harika olmadığını söyleyebilirim. Eğer tozlu-pudralı sayılabilecek gül-öd temalı ve yüksek kaliteli parfüm arıyorsanız Emiro iyi seçim olabilir. Yapaylığın rastlanmadığı Emiro, deneme listenizde olmalı mı siz karar verin.

EDP formundaki Emiro’nun performansı ilginç denebilir. Başlangıcı oldukça yoğun ve ağır. Az kullanmak gerekiyor fakat birkaç saat sonra tene yakın kalıyor. Kalıcılığı ise tenimde çok olmadı. Sanırım tenimle Emiro pek uyuşamadı. Tam bir sonbahar-kış parfümüne benziyor.

Koku Güzelliği:10/6

20 Şubat 2019 Çarşamba

Estee Lauder – Amber Mystique (2013)

Amerika merkezli kozmetik devi Estee Lauder’in geçmişi harika klasiklerle dolu olsa da böylesine küresel firmanın durmadan yoluna devam etmesi gerekiyor. Zaten markanın son yıllarda piyasaya sürdüğü parfümlerin fazlalığına bakarak sıkı çalıştıklarını söyleyebiliriz. Özellikle 2010 yılından sonra güçlü rakipleriyle baş edebilmek için daha çok parfüm ürettiğini görüyoruz Estee Lauder’in.

2011 yılında, Estee Lauder’in, son yılların yükselen pazarı Ortadoğu temasına yönelik parfümü Wood Mystique piyasaya sürüldükten iki yıl sonra ikinci Mystique isimli parfüm de raflardaydı. Amber Mystique ile iki parfümlük seri haline gelen Mystique’lere aradan geçen yılların ardından başka üye katılmadı. 2019 yılının başları itibariyle iki parfümden oluşan Mystique’lerin Amber’i ile bir süredir birlikteydim. Bakalım bana neler hissettirmiş Amber Mystique.

Parfümün açılışı tatlı kırmızı meyveler ve öd-gül ikilisiyle gerçekleşiyor. Başlangıçtaki meyveler ahududuyu andırıyor. Gül ise kırmızı ve lezzetli kokuyor. Meyveli gül olarak tanımlanabilecek üst notaları çok güzel. Orta kısımda gül ağırlığını devam ettirirken geri planda baharatlar beliriyor. Tabii öd ağacı ve kuru deri de orta bölümde kendisine yer buluyor. Orta bölüm de fena değil. Kapanışta parfüme ismini veren amberi görüyoruz. Parfümün genel gidişatına uygun verilmiş amber, egzotik ve neredeyse tütsümsü. Gül ve tütsü son kısımda iyi iş görüyor diyebilirim.

Amber Mystique tenimde tatlı, kremsi, dumansı lezzetli, neredeyse mayhoş meyveli kırmızı gül-öd-baharat kokularını öne çıkardı. Tuzlu sayılabilecek ama ferah denemeyecek harika güle eşlik eden ahududu gayet kaliteli verilmiş ki parfümlerde pek sık göremiyoruz bu durumu. Öd ağacının o kendine has ilacımsı kuru havası sınırlı şekilde vurgulanmış bu parfümde. Baharatlar öne çıkıp, rol çalmaya kalkmıyorlar. Kullanmaya başlamadan önce ismindeki ambere takılmıştım. Kullanım sürecinde gördüm ki Amber Mystique’de amber var ama gül teması daha öne çıkmış. Bu anlamda koyu-yoğun amber parfümü değil.

Amber Mystique, son zamanlarda kullandığım en güzel gül-öd temalı parfümlerden birisi. Gül merkezli parfüm çoğu markada var ama öylesine kötü veriliyor ki gül esansı kullanmak eziyete dönüşüyor. Burada oldukça kaliteli ve meyveli verilmiş gül, gayet naif, yumuşak, hafiften kadınsı ama kullanım döneminde erkeklerin rahatlıkla kullanabileceğini hissettirdi bana.

Açıkçası çok umudumun olmadığı bu parfüm sürpriz şekilde güzel çıktı. Biraz niş markaların gül-öd merkezli parfümlerini andırıyor Amber Mystique. Tabii ilk aklıma gelen Montale’nin parfümlerine benzediği oldu. Biraz Black Aoud’u andırıyor ama ondan daha kullanılabilir ve kompleks. Azıcık da Dior’un Oud Ispahan’ını hatırlatıyor. Çok koyu, ağır ya da bıktırıcı Arap esansları gibi değil Amber Mystique. Evet, gizemli ve karanlık tarafı var ama genel olarak çoğu kişinin benimseyebileceğini düşünüyorum.

Sonuç olarak bu EDP çok hoş, sıcak, modern, yumuşak, abartısız, yüksek kaliteli, kalıcı ve etrafa yayılımı iyi bir arkadaş. Parfümün tek kötü tarafı, üretiminin çok büyük ihtimalle bitirilmiş olması. Tam bir kış parfümü olduğu söyleyebilirim.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Karmaşa’ya teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/8

15 Şubat 2019 Cuma

Hugo Boss – Boss Bottled Oud (2015)

1998 yılında piyasaya çıkan Hugo Boss’un ünlü erkek parfümü Boss Bottled, dünyada büyük beğeni topladı ve tabii ki en çok satanlar listelerinde uzun zaman kendisine yer buldu. Muhtemelen Hugo Boss’un en karlı yatırımıydı 1998 çıkışlı yuvarlak şişeli Boss Bottled. Zaman içinde bu popüler delikanlının devam parfümleri arka arkaya gelmeye başladı. Özellikle 2010 yılından sonra piyasaya sürülen Boss Bottled’ın devam parfümlerinin sayısı 10’u geçti.

2015 yılındaysa Hugo Boss, muhtemelen ana akım rakiplerine baktı ve çoğunun öd temalı parfümleri olduğunu gördü. Bu akımdan geri kalmak istemeyen Hugo Boss böylece öd temalı erkek parfümünü raflara yerleştirdi. İsmi Boss Bottled Oud olan yeni parfümün tanıtımında “zengin içeriklerle hazırlanan kompleks bir parfüm olduğu” vurgusu yapılmış. Ayrıca ilginç şekilde içeriğindeki öd ağacı esansının tamamen doğal olduğu iddia edilmiş. Parfümün “erkeksi, lüks, rafine ve yoğun” tarafı öne çıkarılmaya çalışılmış. Bakalım Hugo Boss’un öd temalı parfümü bize neler vaat ediyor.

Parfümün açılışı ferah sayılamayacak turunçgil-yeşil elma temasıyla gerçekleşiyor. Bu başlangıcın, abi Boss Bottled’ı anımsattığını düşünebiliriz. Benim için çok çarpıcı değil üst notalar. Orta kısımda elma benzeri meyvemsiliğin etkisi azalırken kuru safranın merkeze geçtiğini görüyoruz. Safrana bir parça öd ağacı ve tatlı satılabilecek karanlık baharatlar eşlik ediyor. Tarçın ve karanfilin ağırlıkta olduğu baharatlar, safranın baskın havasını kırmaya çalışıyor orta kısımda. Geleyim kapanışa. Yumuşak sandal ağacına eşlik eden odunsularla fena bir kapanış yapmıyor Boss Bottled Oud.

Tenimde öd ağacından ziyade safranı öne çıkarttı Boss Bottled Oud. Başlangıçtaki alkolümsü-meyvemsi yapı, parfümün en sıradan kısmı bence. Zaten klasik Boss Bottled’da da sevmemiştim üst notaları. Orta kısım abisine göre daha farklı Oud versiyonunda. Kimi kullanıcılar vanilyadan bahsetmiş ama bence büyük yer kaplamıyor Oud’da vanilya. Daha çok tatlılığı sağlamak ve baharatları yumuşatmak için kullanılmış sanki vanilya. Kuru sayılabilecek, tatlılığı dengeli, rafine sayılamayacak, kendisine aşık edemeyecek bir öd çalışması diyebilirim.

Ne yazık ki safranı sevemiyorum parfümlerde ve buradaki verilişini de beğenmedim. Ödün verilişi de kuru ve bana göre değil. Yumuşak baharatları ve odunsu kısmı güzel ama o da bu parfümü alıp kullanmak için yeterli mi emin değilim.

Son olarak 1998 çıkışlı Boss Bottled’ın öd eklenmiş hali demiş bazı yorumcular. İlk Boss Bottled’ı pek sevmediğim sır değil. Oud versiyonu da kendime yakın bulamadım. Bence klasik Boss Bottled ile Oud versiyonu arasında büyük benzerlik yok. Evet, zaman zaman gerilerden Boss Bottled izlenimi uyandıracak kokular geliyor ama çok benzedikleri şüpheli. Oud versiyonu oldukça karanlık, koyu ve birçok öd temalı parfüm gibi kullanması/sevmesi zor bir arkadaş. Klasik Boss Bottled ise daha ferah, açık, aromatik ve günlük kullanıma uygun. Bu anlamda iki parfümün karakterleri oldukça farklı.

EDT formundaki Boss Bottled Oud’un kalıcılığı iyi ama etrafa yayılımı sınırlı. Tam bir kış parfümü. Erkeksi tarafı ağır basıyor.

Koku Güzelliği:10/6

6 Ocak 2019 Pazar

Jul et Mad – Garuda (2015)

Julien Blanchard ve Madalina Stoica’nın Paris’in bir kafesinde tesadüfen tanışmaları ve aşk yaşamaları, belki de bir niş parfüm markasının doğmasına sebep oldu. Romanya kökenli Madalina Stoica, Paris ziyaretinde hayatının böylesi bir yöne gideceğini muhtemelen tahmin bile edememişti. Ve bu iki sevgilinin isimlerinin ilk heceleri Jul et Mad, kurdukları niş parfümevinin adı oluverdi.

Paris kökenli Jul et Mad, niş parfüm takipçileri tarafından ilgiyle takip ediliyor. 2019 yılının başları itibariyle 11 parfümlük koleksiyona ulaşan Jul et Mad, benim de ilgimi çeken markalardan birisiydi. İlk defa bir Jul et Mad parfümü denedim ve Garuda hakkında kafamın karıştığını söyleyebilirim.

İsmini Hint mitolojisindeki hayali bir kuş figürü olan Garuda’dan almış. Markanın internet sitesinde öd notası öne çıkarılmış. Garuda’nın açılışı tatlı ama ferah olmayan turunçgillerle gerçekleşiyor. Portakal-mandalina benzeri turunçgillere bir süre sonra içki teması ekleniyor. Açıklanan notalarında rom var ki muhtemelen oradan geliyor alkol kokusu. Mandalinalı roma, orta kısımda koyu ve egzotik amber eşlik etmeye başlıyor. Orta kısımda baharatlar var fakat keskin değiller ve geri planda kalmayı tercih ediyorlar. Şekerli ve sulandırılmış hissi veren sedir ağacı ve miskle kapanışı yapıyor Garuda.

Garuda’nın resmi tanıtımında Kamboçya ödü, safran, baharatlar ve meyvelerden bahsediliyor. Kullanım döneminde öd ve safrana büyük yer verilmediğini hissettim. İyi de Garuda nasıl kokuyor? Bana göre mandalinalı egzotik bir amber parfümü. Diğer öğeler kokuya zenginlik katmak için eklenmiş sanki. Tanıtımındaki öd ağacı vurgusuna binaen, yoğun bir öd parfümü beklemeyin. Parfümlerde sevemediğim safrana karşı her zaman için seçici tarafım alarmdadır fakat baskın safran yok neyse ki.

Garuda, tekdüze ilerleyen, fazla katmana sahip olmayan, kalite anlamında iyi ama çarpıcı ya da etkileyici kokmayan bir parfüm. Belki de beklentim fazlaydı Garuda’dan ama kullanım döneminde bir şişesinin acilen alınması gereken parfümler listesinde yer almayabileceğini düşünüyorum.

Aslında parfümün şişesinin ve sıvısının rengi kokuyla tam uyumlu. Turunçgilli amber kokan parfüme yakışan renk de tam bu. Hafiften hüzünlü, karanlıktan ziyade egzotik, Ambre Dore, Ambre Precieux, Ambre 114 tarzına yakın ama onlar kadar koyu ve karanlık olmayan ve içkimsi turunçgillerle yumuşatılmış bir amber parfümü sanki Garuda. Bana garip şekilde Bentley’in harika parfümü For Men Intense’yi hatırlattı zaman zaman Garuda.

Ambre Fetiche, Ambre Sultan ve 1740 gibi harika örnekler varken Garuda’nın bu segmentte pek şansı yok bana göre. Gerçi Garuda’nın rakiplerinden farkı Extrait de Parfum formunda olması. Bu durum onun performansına olumlu yansımış. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı da fena değil. İnatçı ve tenden kolay kolay çıkmayan parfümler kategorisine dahil edilebilir Garuda.

Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın bence. Tam bir kış parfümü. Kokusunu son yıllarda birçok niş marka için parfüm tasarlamış genç burunlardan Luca Maffei yapmış.

Koku Güzelliği:10/6

29 Aralık 2018 Cumartesi

Giorgio Armani – Armani Eau de Nuit Oud (2016)

İlki 1984 yılında piyasaya sürülen Giorgio Armani’nin klasik erkek parfümü Armani Eau Pour Homme, kokular dünyasındaki eşsiz yerini hala koruyor. 1980’li yılların bu başarılı klasiğinin 2010’lı yıllarda devam parfümleri gelmeye başladı. Armani Eau serisinin son üyesi 2016 yılında raflardaki yerini aldı. Öd temalı yeni Armani’nin ismi Armani Eau de Nuit Oud olarak karşımıza çıktı ve erkek kullanımına yönelik olarak pazarlandı.

Anlaşılan o ki Giorgio Armani, parfümcülüğün son yıllarda parlayan yıldızı öd esansına yatırım yapıyor. Tabii bu alandaki rekabetten geri kalmaması gerektiğinin de farkında muhtemelen. Versace, Hugo Boss ve diğer ana akım markaların öd temalı parfümlerine bir cevap olarak görebiliriz Armani Eau de Nuit Oud’u. Giorgio Armani’nin internet sitesinde “zarif, yoğun, bağımlılık yaratan” olarak tanımlanmış ve oryantal odunsu olarak sınıflandırılmış. İtalyan şıklığını yansıttığı söylenmiş ve iris çiçeğiyle odunsu notalar vurgulanmış.

Armani Eau de Nuit Oud’un açılışı tatlı gül/baharat ve öd ağacıyla gerçekleşiyor. Leziz baharatlardan biber öndeyken, gül gayet doğal ve baş döndürücü verilmiş. Orta kısımda gülün etkisi bir parça azalırken baharatlar varlığını devam ettiriyor. Kakule orta notalarda ağırlığını arttırırken ona safran eşlik etmeye başlıyor. Tabii öd ağacı da geri planda destek veriyor bu ikiliye. Kapanışta safran yok, az miktarda baharat var. Bir parça iris çiçeği ve tonka fasulyesiyle hoş bir kapanış yapıyor.

Armani Eau de Nuit Oud, ismindeki öd ağacının hakkını veriyor kokusunda. Parfümün genelinde öd ağacı, gül, baharatlar ve safranın etkisi oldukça fazla. Ara ara devreye giren iris çiçeği hoş bir sürpriz olarak kompozisyondaki yerini alıyor. Açılışını sevdim, orta kısımdaki safranı tabii ki sevemedim sonlarını başarılı buldum.

Kalite anlamında fena yerde durmuyor Armani Eau de Nuit Oud. Öd ve safran kullanımını başarılı bulmadım, gül, biber ve irisin verilişini sevdim. Tabii ki birçok öd merkezli parfüm gibi karanlık, koyu ve baskın temaya sahip. Parfümün genelinde ödün verdiği sıcaklık hissediliyor. İris ve safran parfüme çiçeksi hava katsa da burada kadınsı çiçeksilikten bahsetmek mümkün değil.

Son olarak Armani Eau de Nuit Oud’u çok sevdiğimi söyleyemem. Biraz Montale’nin parfümlerindeki öd kullanımına benzettim buradaki ödün verilişini. Bence bir şişesini almaya değmez ama tabii ki seçim sizin. Denemeden almayın derim.

EDP formundaki parfümün performansı sınıfta kalıyor. Etrafa yayılımı düşük, kalıcılığı idare eder. Her ne kadar erkek kullanımı için piyasaya sürüldüyse de kadınlar şans verebilir tabii öd temasını seviyorlarsa. Tam bir kış parfümü olduğunu sanırım söylememe gerek yok. Günlük kullanıma da gece çıkmalarına uyum sağlayabilir.

Koku Güzelliği:10/6

30 Haziran 2018 Cumartesi

Montale – Nepal Aoud (2014)

Montale’nin 2014 çıkışlı parfümü Nepal Aoud’un ismi ne kadar da şaşırtıcı. Oysa ki bir Montale parfümünde karşımıza en son çıkacak kelimedir Oud! Evet, bakmayın dalga geçtiğime, yine bir Montale ve yine bir öd teması bizlerle. Bay Pierre bu sefer bizi Nepal’e götürmek istiyor anlaşılan. E o zaman gidelim bakalım.

Montale’nin internet sitesine göre küçük hindistan cevizinden tutun da safrana, oradan Bulgar gülüne geçip, amber, deri, beyaz misk ve vanilya notalarına kadar olmayan yok neredeyse içeriğinde. İsminden de anlaşılacağı üzere Montale’nin Aoud serisine ait Nepal Aoud, odunsu oryantal tarza yakın duruyor gibi. O zaman geçelim detaylara.

Parfümün açılışı tatlı safranla gerçekleşiyor. Hemen hemen hiçbir safran parfümüne alışamayan burnum buradaki safranı da sevemedi. Başlangıcı hiç bana göre değil. Orta bölümde tatlı safrana öd ağacı ekleniyor ki buradaki verilişi her zaman karşımıza çıkan güllü tarza yakın değil. Nasıl tanımlayacağımı bilemediğim için kimi Montale parfümlerindeki ödün verilişini çamaşır suyuna benzetirim. Buradaki ödün kullanılışı da aynı o çamaşır suyu hissini bana veriyor. Kapanışta tatlı ve pudralı vanilya etkili oluyor. Bir vanilya sever olarak beni bile kendisine çekemedi alt notalardaki vanilya. Misk tabii ki yerini almış durumda son bölümde.

Nepal Aoud, safranlı vanilya parfümüne benziyor. Buradaki öd, gülümsü değil de daha miskli ve kuru verilmiş. Birçok Montale parfümünde rastladığımız o baskın kırmızı gül genel kompozisyonda yer bulamamış. Nepal Aoud’da öd yerine safran öne çıkarılmış sanki. Onun safkan bir öd parfümü olduğunu düşünüp alım planı yapıyorsanız durum pek öyle değil.

Nepal Aoud’de, genel olarak Montale’nin o garip ve anlatması zor koku formlarından birisi daha kullanılmış. Montale’nin çoğu parfümünü bir şeylere benzetiyorsunuz ama ne olduğunu kesinlikle bulamıyorsunuz. En azından benim için durum böyle. Nepal Aoud, yumuşak ve saldırgan olmayan, hafiften kadınsı, oldukça tatlı safran-öd-vanilya parfümüne benzese de farklı tanım önerileri olan kokuseverleri dinlemek isterim. Kimi kullanıcılar deriden bahsediyor ama bence bariz deri teması en azından üst perdede bulunmuyor.

Düz çizgide ilerleyen, pek derinliği olmayan, koku güzelliği anlamında herkesin sevemeyeceği, güvenli sayılamayacak klasik bir Montale parfümüyle karşı karşıyayız. Montale’nin en meşhur parfümü Black Aoud’un bile denemeden alınmaması gerektiğini tavsiye eden Parfüm Merakı’nı dinleyin ve Nepal Aoud’u en az birkaç defa kullandıktan sonra alım kararınızı verin.

Fotoğraf parfumo sitesinden alınmıştır.

Nepal Aoud’un şişesinin rengi beyaz ki kesinlikle doğru seçim. Eğer bu parfümü bir renge benzetecek olsam rahatlıkla beyaza benzetirdim. Montale’nin birçok parfümündeki koyu-karanlık hava Nepal Aoud’da bulunmuyor. Oysa ismindeki Nepal vurgusu işin içine bir parça gizem katmak için kullanılmış sanki fakat koku anlamında gayet açık ve temiz koku formu kullanılmış.

Diğer Montale parfümleri gibi Nepal Aoud’u de Pierre Montale tasarlamış. EDP konsantrasyonunda. Kalıcılığı idare eder. Etrafa yayılımı, bazı Montale parfümlerindeki saldırganlıktan uzak. Uysal ve sakin bir parfüm Nepal Aoud. Genç arkadaşlardan ziyade otuz yaş üzeri, pudra seven hanımefendilere önerebilirim. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Yaz sıcaklarında rahatsız edici olabilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Dinçer beye teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5

26 Mart 2018 Pazartesi

Maitre Parfumeur et Gantier – Ambre Dore (2012)

“2007 yılında Ambre Dore’yi (Altın Amber) özel bir etkinlik için tasarladım. Bu aralar içerisinde öd bulunan oryantal kokular çok trend oysa 2007 yılında bu kadar popüler değillerdi. Sonuç olarak Ambre Dore’yi 2012 yılında yeniden piyasaya sürdüm. Bu kararı vermemde 2010/2011 yılları arasında içeriğinde öd bulunan oryantal parfüm dalgasının medyada ve sektörde her yere akın ettiğini de söylememiz gerekir.”

Maitre Parfumeur Gantier’in yöneticisi Jean-Paul Millet Lage’nin bir söyleşisinden okuduğumuz yukarıdaki satırlardan anlıyoruz ki 2012 yılında tekrardan piyasaya sürdüğü Ambre Dore’de markanın amacı öd ve oryantal koku pazarından pay kapmak. Hatta kimi yerlerde Ambre Dore’nin Arap/Orta Doğu pazarı için tasarlandığı bile yazılıyor. MPG’nin pek popüler olamayan parfümlerinden Ambre Dore ile birlikteydik bir süredir anlayacağınız üzere. Bakalım bizi nasıl bir koku bekliyor.

Ambre Dore’nin açılışı sert, kuru ve acımsı deri-amber-reçine üçlüsüyle gerçekleşiyor. Başlangıçtaki hayvansılık abartılı olmasa da koyu ve karanlık diyebiliriz üst notalar için. Benim için biraz fazla zor açılışı. Orta bölümde sakinleşen kokusunda egzotik ve karanlık amberin etkisi artıyor. Deri hala oralarda bir yerde ama amber çok daha baskın. Orta bölüm fena değil. Kapanış orta kısma göre daha yumuşak. Tozlu vanilyanın eşlik ettiği amber, son bölümde artık zayıflıyor. Alt notalar gayet güzel.

Ambre Dore tam da ismi gibi amber parfümü. Başlangıcından sonuna kadar koyu, karanlık, reçinemsi, baharatlı ve kahvemsi amber rahatlıkla algılanabiliyor. Üst notalardaki hayvansı deriyi pek bünyem kaldıramadı ve başlangıcını sevemedim. Orta bölüm nispeten daha sevilesiydi. Deri orta kısımda daha yumuşak ve geri planda duruyor. Parfüme ismini veren amber orta notalardan itibaren sazı eline alıyor. Bu tür amberi her zaman sevmişimdir. Orta notalar sınıfı geçerken kapanışı bence en güzel yeri ama koku oldukça zayıflıyor kapanışta.

Ambre Dore, niş markaların sevdiği ve bol bol kullandığı şekliyle vermiş amberi. Gayet ağır, yoğun, gizemli, tozlu ve oldukça kuru kokuyor. Yeni nesil zıpır, şekerli parfümlerden değil Ambre Dore. Arabik hisler uyandıran Ambre Dore’de öd kullanılmış ama bence çok baskın verilmemiş. Burnum beni yanıltmıyorsa bu parfüm amber-deri üzerinden ilerliyor. Öd kendisine ancak üçüncü sırada yer bulabilir.

Markanın pek ses getirememiş ve geri planda kalmış bir eseri Ambre Dore. Gayet tematik, yer yerde kullanılması tuhaf kaçacak, spor kıyafetlere pek uyamayacak bir arkadaşa benziyor. Yaş itibariyle de olgun kişileri hedeflediği söylenebilir. Sonuç olarak Ambre Dore’ye aşık olmasam da kötü bulmadım. Genel anlamda abisi ve markanın ünlü amber parfümü Ambre Precieux’un kopyası gibi. Onun kadar başarılı olmasa da amber sevenler bu yüksek kaliteli parfüme şans vermeliler.

Kimi kaynaklarda Ambre Dore’yi Frederic Stalin isimli parfümörün tasarladığı söylense de bir röportajda Jean-Paul Millet Lage parfümü kendisinin tasarladığından bahsediyor. EDP formunda. Kalıcılığı iyi ama ilk patlama dışında fark edilirliği yüksek olmadı bende. Erkek kullanımına daha yakın olduğunu söylemek durumundayım. Tam bir kış parfümü.

Koku Güzelliği:10/6

10 Mart 2018 Cumartesi

Ormonde Jayne – Nawab of Oudh (2012)

Uzun zamandır bir Ormonde Jayne parfümü kullanmadığımı farketmem ve ekstra olarak bana gelen Nawab Of Oudh isimli parfümün övgüleri sebebiyle, biraz niş kokular dünyasında gezinelim bugün. İngiltere merkezli niş parfümevi Ormonde Jayne’nin kurucusu Linda Pilkington, koku koleksiyonunu genişletiyor ki biz fani parfümseverler için koklanması gereken yeni eserler demek bu durum.

Markanın 2012 yılında piyasaya sürdüğü “The Four Corners of the Earth” serisinden bahsedeceğim kısaca. İsminden de anlaşılacağı üzere dünyanın dört farklı köşesindeki kültürlerden ilham alan bu dört parfümlük seri, epey ilgi gördü. Özellikle Mantobacco bu serinin yıldızı sayılırken, Nawab of Oudh ise en sevilen ikinci eser denilebilir.

İlhamını Hindistan’dan ve Hint tarihindeki Nawab’lardan alan Nawab of Oudh, ismindeki Oudh ile bize kokusunun karakteri hakkında ipucu veriyor. Kendi sitelerinde amber, gül ve öd notalarından bahsedilen Nawab of Oudh’un açılışı sıcak baharatlarla gerçekleşiyor. İlk saniyelerde leziz ve yüksek kaliteli tarçın algılıyorum. Bir parça aromatik yeşil yapının eşlik ettiği sıcak baharatlar harika. Orta bölüme geçildiğinde koku karakterinde değişim oluyor. Tarçın gerilerde kalırken bu sefer kakule kendisini güçlü şekilde hissettiriyor. Kakule tozlu, gayet temiz verilmiş ve tatlılığı az olarak işlenmiş. Orta kısımda kakuleye kadınsı sayılamayacak gül ve öd ekleniyor. Buradaki gülü sevdim, kakuleyi hüzünlü buldum, ödün ise her zamanki baskın ve ağır haliyle verilmediğine sevindim. Yine de açılışı kadar kendime yakın bulamadım orta notaları. Kapanışta yine ilginç detaylar var. Ambergrisin neredeyse ferah ve tuzlu verilmesi genellikle Creed parfümlerinde karşımıza çıkar. Evet, buradaki tuzlu ambergris hayvansı değil. Son bölümde misk ve bir parça kuru vetiverle son bulan parfüm, gayet inatçı şekilde size alt notaları uzun saatler sonra bile hissettiriyor.

Açıkça söylemem gerekir ki Nawab of Oudh’un ismindeki ödü görünce “eyvah” dedim, yine ağır ve ağdalı bir öd kokusu burnuma hücum edecek. İlk dakikalarda böyle bir hücuma rastlamadığım gibi ödün en belirgin olduğu orta kısımda da saldırgan öd temasıyla karşılaşmadım. Bu açıdan mutluyum. İyi de öd ismine atıf yapan bu arkadaş ne kokuyor? Cevap şu: Kısmen kuru-tozlu baharat. Evet, Nawab of Oudh’un başlangıcındaki tarçın ve orta bölümdeki ana öğe olan kakule, onu baharatlı bir parfüm haline getiriyor. Gül muhtemelen en önemli ikinci karakter. Ödü üçüncü sıraya koyuyorum, umarım yanılmıyorumdur.

Baharatlar tam kokması gerektiği gibi. Parfümün başlangıcı sıcakken orta bölümde daha serin bir seyir var. Tatlılık fazla değil. Zaman zaman geri plandan gelen o tuzlu hissiyat ise harika. Tabii burada deniz temalı parfümlerdeki gibi ferahlıktan bahsedemeyiz. Nawab of Oudh, ferah kokmuyor, bir parça aromatik takılıyor. Genel yapıysa sakin, huzurlu, yüksek kaliteli ve teninizden çıkmak bilmeyen bir performans olarak özetlenebilir. Parfüm gayet detaylı ve zengin. Tekdüze ve sıkıcı değil. Zaten kokusuna son yılların en önemli parfümörlerinden Geza Schoen’in imza attığını söylesem yeterli olur sanırım.

Nawab of Oudh, spekülatif bir parfüm değil. Sofistike bir konfor kokusuna benziyor. İsminden dolayı acımsı ve ağır öd parfümü beklerken size sürpriz yapıyor ve bu yönünü ikinci plana atıveriyor. Orta bölümdeki o çok tanıdık hissiyat bir yerlere götürüyor beni ama neresi ya da hangi parfüm çıkartamıyorum. Nawab of Oudh’e aşık olmasam da gayet güzel kokusunu ve bana düşündürttüğü o tanıdık hissiyatı beğendim. Kolay kolay kimsenin kötü diyemeyeceği kokusu bence genel beğeniye uygun. Ayrıca performansını da gayet başarılı buldum.

Nawab of Oudh’un en eleştirilen taraflarından birisiyse fiyat etiketi. Gerçekten çok yukarılarda dolaşan fiyatını hak eder mi emin değilim. Bu kadar büyük bir rakamı parfüme verir misiniz yoksa onu bir yatırım olarak mı düşünürsünüz bilemem. Bu sebepten denemeden almanızı önermem.

EDP formundaki Nawab of Oudh’un kalıcılığı çok iyi. Fark edilirliği yeterli. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Günlük kıyafetlerle kötü sonuç vermeyeceğini sanıyorum. Uniseks olarak piyasaya sürüldü Nawab of Oudh. Kimi kullanıcılar onu biraz kadınsı bulsa da kullanım döneminde hiç rahatsız etmedi beni. Yani erkekler rahatlıkla kullanabilir onu.

Koku Güzelliği:10/7.5

2 Nisan 2017 Pazar

Montale – Black Aoud (2006)

Muhtemelen dört yıl önce, ilk Montale parfümü deneyimini yaşamıştım. O zamanlar bu kadar fazla niş parfümevi ve böylesine parfüm çeşitliliği olmadığını düşünürsek, Montale, Creed ile birlikte en popüler markalardan birisi olma yolunda ilerliyordu. 2003 yılında kurulduğu belirtilen Montale’nin, 2006 çıkışlı parfümü Black Aoud, hiç şüphesiz ki markanın yıldızıydı. Neredeyse bütün parfüm platformlarında adından söz ettiren Black Aoud, 2017 yılında bile hala markanın en bilinen kokusu olarak geçiyor.

Parfüm dünyasına yeni yeni merak saldığım o zamanlarda Black Aoud’u epey kullanmış ve hakkında bir kaç şey de karalamıştım. Aradan geçen zaman içinde tekrardan kullanmak istedim Black Aoud’u. Bakalım Montale’nin göz bebeği Black Aoud ile ilgili fikirlerim ne kadar değişmiş.

Kendi sitelerinde Black Aoud’u “İkonik Montale” olarak tanıtmışlar. Aslında Black Aoud’un 1993 yılında ilk defa tasarlandığından bahsetmişler. “Gerçek oryantal koku deneyimi” olarak Pierre Montale’nin kompozisyonu oluşturduğunu belirtmişler.

Black Aoud’un açılışı yoğun öd esansıyla gerçekleşiyor. Plastiğimsi ve yapay öd ağacına ilerleyen dakikalarda safran ve kırmızı gül eşlik etmeye başlıyor. Gülün, neredeyse baharatlı ve sıcak verilişini beğendim ama aynı şeyi öd ağacı için söyleyemeyeceğim. Son kısımda gül-öd ikilisine misk katılıyor ve parti bitiyor.

buyuk aoud yen en

Genellikle uzun uzadıya yer verdiğim nota incelemesi bu sefer kısa sürüyor çünkü Black Aoud, detaylı ve zengin kokmuyor. Tek düze ilerleyen, neredeyse hiç değişmeyen, sürpriz yapmayan ve derinliği olmayan bir eser. Karanlık ve koyu öd-gül ikilisini merkeze alan Black Aoud, kalite anlamındaysa beni asla tatmin edemiyor.

Safranlı, ödlü, güllü, miskli bir parfüm Black Aoud. Başka da bir numarası yok. Öd ağacının kullanımı bakımından ve genel yapısı anlamında diğer Montale parfümlerine benziyor Black Aoud. Koku güzelliği anlamında çok daha hoş öd temalı parfümlerle tanıştım. Bu anlamda Black Aoud’un pek bana göre olmadığını bir kere daha anlıyorum. Sebebi şu…

Belki de yanlış bir tanımlama ama bu tür yapay kuru öd notasını çamaşır sularına benzetiyorum çoğu zaman. Oldukça rahatsız eder beni çamaşır suyu kokusu ve Black Aoud ne yazık ki benim için kırmızı alarm derecesinde saldırgan ve yapay. Öd kullanımı sert ve kaba. Evet, sanırım bu yazının özeti bir önceki satırdaki iki kelime: Sert ve kaba. Ve zaman zaman baş ağrısı da yaptı bünyemde Black Aoud.

Öd temalı parfümlerin atalarından sayılan ve 2006 yılı için gayet cesur ve iddialı bir koku formu olan Black Aoud, 2017 yılı için bence gayet vasat ve tahammül edilmesi zor. Anlıyorum ki Black Aoud ile yıldızımız barışamayacak. Aradan geçen yıllarda bu durumu değiştiremiyor.

hed aoud yen

Yine de niş parfümlere ve özelde öd temasına meraklıysanız, Black Aoud, alınmasa bile denenmesi gereken bir arkadaş. Sadece Montale’nin değil, niş parfümcülüğün önder isimlerinden birisi. Almadan önce mutlaka denemenizi öneririm çünkü herkesin sevebileceği gibi değil. Arap-Ortadoğu dünyasına daha yakın tarzının olduğunu ve günlük kullanımda konforlu olmayacağını aklınızın bir köşesinde tutun.

Bu parfümü kimler mi kullanır? Dubai’nin orta sınıfına ait kimseler. Ülkemizden örnek vermem gerekirse, artık torun torba sahibi olmuş cami eşrafından amcalar. Muhtemelen cemaat liderleri de sevecektir Black Aoud’u. Cübbeli Ahmet Hoca veya Adnan Hoca neden kullanmasın 🙂

EDP formundaki Black Aoud için kimi kullanıcıların reformülasyona uğradığına dair iddialar ciddiye alınabilir. Eskiden de performansı çok güçlüydü, şimdi de hiç fena değil. Saldırgan tarzını dikkate alıp, fazla kullanmamanızı öneririm yoksa hem sizin hem de etraftaki kişiler için rahatsız edici olabilir. Kalıcılığı yeterli. Bence erkek kullanımına daha yakın. Tam bir kış parfümü. Sıcak ve ılık havalarda kullanmanızı önermem. Genç arkadaşlardan ziyade yirmi beş hatta otuz yaş üzeri kişilere önerebilirim. Kokusunu, markanın sahibi ve kurucusu Pierre Montale tasarlamış.

hava aoud yen

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Dinçer beye teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5

2 Şubat 2017 Perşembe

Vertus – Rose Prive (2015)

“Taze sabah çiği düşmüş bir gül goncası hayal edin. Çok yumuşak ve çekici, adeta büyülü bir fısıltı gibi…” Vertus’un Rose Prive’ının bu resmi tanıtım cümleleri, bize az çok parfümün genel havasını anlatıyor. Vertus’un ilk defa bir gül parfümünü kaleme alıyorum. Şimdilik üç farklı gül parfümüne sahip Vertus. Rose Prive, ismiyle bir şekilde ilgimi çekmeyi başardı ve ona öncelik verdim.

Rose Prive’ın açılışı yumuşak ve kaliteli gülle gerçekleşiyor. Hafif meyvemsi hissiyat veren başlangıcı gayet dolgun ve güçlü. Üst notaları güzel. Orta kısımda, koyu güle, öd (oud) ekleniyor sanki biraz. Safran da azıcık algılıyorum. Açıklanan üst notalarındaki safranı, orta kısımda daha baskın hissedebiliyorsunuz. Son bölümde öd ve safran geri çekilirken, miskli ve hafif meyvemsi gül, tende kalıyor. Azıcık da odunsuluk var sanki. Kapanışı hoş olmuş.

Rose Prive, koyu, yoğun yapısıyla tam bir gül parfümü izlenimi veriyor. Baştan sona kadar etkili gül, diğer bütün öğelerin üzerinde. Açıklanan alt notalarındaki ahududuyu, başlangıçta ve sonlarda algılıyorum. Orta kısımda da safran bence gülden sonraki oyuncu. Öd de bir şekilde var bana göre. Başlangıcını ve sonlarını beğendiğim Rose Prive’ın, orta kısmı bana yakın gelmedi.

Diyebilirim ki, Rose Prive koyu ve neredeyse karanlık bir gül parfümü. Gül, buram buram etrafa yayılıyor. Genel olarak gayet gerçekçi bir gül. Baharatlı ve sıcak verilmemiş gül. Kokunun genelinde büyük değişimler yaşanmadan, yekpare haldeki gülü, koklamaya devam ediyorsunuz saatlerce. Kokusu tozlu ve eski değil, günümüze yakın ve modern.

12_vertus yen

Sonuç olarak her baskın gül parfümü gibi doğru ortama, doğru kişilere yakışacağını düşünüyorum Rose Prive’ın. Günlük kullanımda da düşünülebilir ama akşam kullanımına biraz daha uygun sanki. Kış aylarında çıkılan konforlu bir Afrika seyahatinde ya da egzotik Ortadoğu gezisinde size eşlik etmekten memnun olacaktır. Kalitenin belli bir seviyede tutulduğu Rose Prive, tekdüze olsa da, saldırgan ve çarpıcı kokusuyla ilgi çekebilir.

Evet, bu parfümün de anahtar kelimesi saldırgan olsun. Rose Prive, sadece 3-4 fıs ile, yoğun bir koku bulutu oluşturmaya yetiyor etrafınızda. Tende denemek istiyorsanız sadece tek fıs fazlasıyla yeterli olacaktır. Diğer Vertus parfümlerinde rastladığım durum Rose Prive’da da var. Performans anlamında harikalar. Etrafa yayılımı ve kalıcılığı muazzam Rose Prive’ın. Saatler sonra bile, üzerinizden etrafa yayılıyor. Birçok niş markanın parfümünü kullanmış birisi olarak, böylesine güçlü performansa çok rastlamadığımı söyleyebilirim. Nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama fark edilirlikleri oldukça yüksek denediğim Vertus’ların.

Gül parfümlerini genellikle kadınlara yakıştırırız günümüzde. Rose Prive’ı bu anlamda düşünürseniz evet, kadın kullanımına bir parça yakın. Parfümü kullanım döneminde bol bol üzerime uyguladım. Beni çok rahatsız etmedi feminen tarafı ama bu konuda takıntılıysanız da bir şey diyemem.

rose prive yen

EDP formunda. Tam bir kış parfümü bence. Havaların çok soğuk olduğu sabahın erken saatlerinde müthiş kokarken, evin içinde, belli bir oda sıcaklığında o çarpıcı etkiyi veremeyebiliyor. Onun için tavsiyem, sonbahar-kış mevsimlerinde, teninizden ziyade onu kıyafetlerinize uygulayın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Koku Güzelliği:10/6

13 Ocak 2017 Cuma

Dunhill – Icon Absolute (2015)

İngilizlerin sevilen markası Dunhill’in, 2015 yılında piyasaya sürdüğü Icon, yurtdışında oldukça ilgi görmüş ve övgülere mazhar olmuştu. Geçtiğimiz aylarda bende kullanmış ve çok başarılı bulmamıştım Icon’u. Yine 2015 yılı içinde Icon’a hemencecik kardeş geldi. Icon Absolute, kardeşi Icon’dan farklı olarak EDP formunda ve koku anlamında aralarında büyük benzerlik bulunmuyor. Icon Absolute, kendisine Ortadoğu pazarını hedeflemiş anlaşılan.

Nereden mi biliyorum? Hem içeriğindeki oud notasından hem de pazarlama cümlelerinden. Birçok ana akım markanın koleksiyonlarına oud temalı parfümler eklediğini düşünürsek, Dunhill’in, bu trendi kaçıracağını sanmak saflık olabilir. Gerçi Icon kadar ilgi görmemişe benziyor Icon Absolute. Yine de merak ettim oud temasının Dunhill yorumunu.

Parfümün başlangıcı koyu, karanlık ve acımsı öd ağacıyla gerçekleşiyor. Kimilerinin ilaç kokusuna kimininse plastiğe benzettiği başlangıcı konusunda haklı olabilirler. Evet biraz zorlayıcı ama ilginç ve kuru açılışa sahip Icon Absolute. Yüksek kaliteli değil ama garip şekilde çekici. Orta kısımda acımsı kuru öde, safran ve kuru baharatlar ekleniyor. Safran, baharattan bir parça önde. Ne yazık ki safranla uzun zamandır yıldızımız barışamıyor. Orta notalar pek bana göre değil. Son bölümde öd geri çekilirken, misk kendisini ortaya çıkarıyor. Orta bölümün sonlarında karşımıza çıkıveren kuru, karanlık deri, alt notalarda da var. Ancak alt notalarda o kadar zayıflıyor ki kokusu, algılamak neredeyse imkansız.

Fani burnuma dayanarak söyleyebilirim ki, Icon Absolute öd-deri-safran üçlüsü üzerine oynamış. Tabii öd başrolde. Tatlı olmayan ve acımsı öd, hem zorlayıcı hem de gizemli. Öde destek veren deri de kuru ve plastiğimsi ama rahatsız edici yapaylığa sahip değil. Safran ve misk ise üçüncü karakter olmayı aralarında paylaşıyorlar.

resmi icon1 yen

Şimdi biliyorum ki öd temalı parfümlere hayran değilim. Son yılların en trend içeriği olan ödü, çoğu zaman kendime yakın bulamıyorum. Icon Absolute’da durum pek değişmiyor. Parfümün genelinde hafiften kaba bir zorlama var. Oldukça erkeksi aromaya sahip olduğunu söylemeliyim. Tatlılığın olmaması sevindirici. İlacımsı öd ve plastiğimsi deri ise şaşırtıcı ve kafa karıştırıcı. Karanlık ve koyu karakteri ilginç ama performansı ve oturmamış yapısı hayal kırıklığı. Adeta zıtlıkların parfümü.

Sonuç olarak çok sevdiğimi söyleyemesem de, eğer Arap-Ortadoğu esintisini yaşayabileceğiniz uygun fiyatlı öd parfümü arıyorsanız Icon Absolute’ya şans verebilirsiniz. Günlük kullanıma pek uymayacak, genç arkadaşların hoşuna gitmeyecek, sıcak ve ılık mevsimleri sevmeyecek bir parfüm Icon Absolute.

Kokusunun tasarımını Carlos Benaim yapmış. EDP formunda. Kalıcılığı eh işte. Fark edilirliği zayıf.

Koku Güzelliği:10/6

2 Ocak 2017 Pazartesi

Vertus – Vanilla Oud (2015)

Vanilya ve Öd. Parfümün ismi aslında her şeyi açıklıyor. Vertus’un koleksiyonunda, vanilyanın en baskın olduğu parfüm şimdilik Vanilla Oud diyebilirim. İlerleyen zamanlarda yeni vanilya merkezli parfümler gelir mi bilemiyorum ama dengeli kullanılan vanilyayı seven birisi olarak Vanilla Oud’u merak ediyordum. Bir süredir bol bol kullanıyorum Vanilla Oud’u.

Parfümün tanıtımında şöyle söylenmiş: “Sandal ağacı ateşi üzerinde kavrulmuş marshmallowların tatlı, lezzetli, karamel ve kremsi vanilya ile buluşması… Bir serap gibi, çöle doğru takip edeceğiniz bir iz bırakacak…” Vanilla Oud’un açılışı gerçekten de bahsettikleri gibi tatlı ve lezzetli vanilya patlamasıyla gerçekleşiyor. Yanık vanilyayı andıran üst notalar, marshmallowa da benziyor. Orta kısımda vanilya biraz geri çekiliyor. Parfüme ismini veren öd ağacı az da olsa kendisini gösteriyor. Asıl dikkatimi çeken orta bölümdeki sıcak reçineli yapı. Yumuşak baharatlarla verilmiş sıcak reçineler, orta kısımda vanilyayı etkisi altına alıyor. Bu bölümde vanilya daha az tatlı ve kuru. Sonlarda yumuşak vanilya ve misk var. Hafiften baharatlar da mevcut. Reçinemsilik kapanışta pek yok.

Vanilla Oud, vanilya ve sıcak reçine-baharatlardan oluşan bir kombinasyona benziyor. Parfüme ismini veren diğer element öd, çok baskın değil. Geri planda kalmayı yeğleyen öd, başrolü vanilyaya vermiş. Parfümün orta kısmı, sıcacık bir kış kokusu izlenimi veriyor. Yabancıların Noel parfümü dedikleri gibi, karlı soğuk günler için ideal bir koku formu. Başlangıçtaki vanilya biraz soğuk ve durağan. Sonları oldukça yumuşak ve konforlu.

Vanilla Oud için katmanlı denilebilir. Üst-orta-alt notalar, ince çizgilerle de olsa ayrılmış. Malzeme kalitesi fena değil. Rahatsız edici yapaylığa rastlamasam da orta kısımdaki reçineler, benim için fazla geldi. Başlangıçtaki tatlılığın orta kısımda azalması sevindirici. İsmindeki öd ağacının genel yapıda az yer tutması şaşırtıcı. Vanilla Oud için rahatlıkla vanilya parfümü diyebilirim.

vertus vanilla

Kullanım döneminde Vanilla Oud’un kokusunu bir başka niş parfümevinden Imaginary Authors’un Memoirs of a Trespasser’ına benzettim. Aynı olmasa da yakın reçineli vanilya kıvamı iki parfümde de mevcut bence.

Vanilla Oud, EDP konsantrasyonuna sahip. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği ortalama seviyede. Hem erkekler hem de kadınlar kullanabilir. Tam bir kış parfümü.

Koku Güzelliği:10/6

4 Şubat 2016 Perşembe

Versace Pour Homme Oud Noir (2013)

2012 yılında bir koleksiyoncunun, Umman sultanı Kabus için hazırlanan ve sadece yarım çay kaşığı kadar olan, yüzyıllık öd ağacından elde edilen yağa yedi bin dolar ödemesi çok şeyi anlatıyor. Yarım çay kaşığı öd ağacı yağı için yedi bin dolar!

Orta Doğu uygarlığının önemli koku sembollerinden öd ağacının, kötü kokuları maskelemekten öteye, kültürel, tıbbi ve dini alanlarda kullanıldığını biliyoruz. Bana abartılı gelen “Sultanların kullandığı en güçlü afrodizyak kokusu” söylencesi, mitolojik anlamda kulağa hoş geliyor olsa da, pek gerçekçi değil.

2013 yılında Orta Doğu pazarına yönelik hazırlandığı söylenen Versace Pour Homme Oud Noir, markanın 2008 çıkışlı Versace Pour Homme’unun devam parfümü olarak değerlendirilmiş. Gerçi Versace Pour Homme ferah, sucul ve yazlık bir kokuyken, Oud Noir, oldukça koyu, karanlık ve sıcak yapıya sahip. Versace Pour Homme ile Oud Noir’in şişelerinin, renkleri dışında aynı olması da devam parfümü iddiasını güçlendiriyor.

Parfümün başlangıcı ferah olmayan bergamot, koyu aromatik otlar ve paçulinin birleşimiyle gerçekleşiyor. Olgun ve derin bergamot daha önce hiç böyle karşıma çıkmamıştı. Aromatik otlarla uyumu harika bergamotun. Başlangıçtaki tozlu hissiyat yüksek ihtimalle paçuliden geliyor. Üst notaları nefis. Orta kısma geçildiğinde koyu hava devam ediyor. Bu kısımda parfüme ismini veren öd ağacı ortaya çıkıyor. Ona geri planda kuru ve tatlı olmayan deri eşlik ediyor. Başlangıcı kadar güzel olmasa da fena değil orta bölüm. Son kısımda yine değişim var. Alt notalarda odunsuluk bariz. Sedir ağacına benzettiğim ağaçsılık, rafine ve ilginç değil. Hatta yapaylık sınırında. Vasat kapanışı hayal kırıklığı yaşatıyor ne yazık ki.

Versace-pour-femme-oud yen

Versace Pour Homme Oud Noir, üst ve orta kısımda gayet mesafeli, karanlık ve koyu. Siyah şişesinin hakkını verircesine depresif. Sevmesi zaman isteyen esere benziyor. İlk kullanımlarda çözemediğim karakterini, zamanla anlamaya başladım. Bu anlamda 1-2 defa kullanmakla karar verilmemesi gerekiyor. Biraz şans tanıyın ona.

Kimi öd parfümlerinde rastladığımız gül, neyse ki Oud Noir’de yok. Buradaki öd kullanımı kuru deri, azıcık baharatlar ve aromatik otlarla desteklenmiş. Öd ağacının bu tür kullanımını daha sevilebilir buluyorum. Başlangıcı ve orta kısmı hakkında düşüncelerim gayet olumluyken, son bölümde işler pek istediğim gibi gitmiyor. Yine de ana akım markaların içinde kendisine rahatlıkla yer bulabilir.

Keşke başlangıcındaki gibi devam etseymiş Oud Noir. Tozlu paçulinin ve derin otsuların karışımı açık ara parfümün en sevdiğim kısmı oluyor. Aslına bakılırsa ismindeki oud, parfümün genelinde büyük yer tutmuyor. Öd notası, orta kısımda kendisini gösteriyor ve kapanışta yerini ağaçlara bırakıyor. Bu anlamda çok yoğun öd kullanımına sahip değil.

Sonuç olarak geneli değerlendirdiğimde harika olmasa da biraz Montale havası var kokusunda. Oud Noir’de, kimilerinin ilaç-hastane ikilisine benzettiği öd, bence o kadar rahatsız edici değil. Derinin öd ile uyumu orta kısımda parfüme farklı hava katıyor. Bence son kısmı dışında başarılı bir deneme Oud Noir.

Eau de Parfum (EDP) formunda. Kalıcılığı iyi ama fark edilirliği düşük. İlk patlamadan 15-20 dakika sonra tene oldukça yaklaşıyor kokusu. Kıyafette de sonuç değişmedi. Bu anlamda performansı biraz sorunlu. Tam bir kış kokusu. Yaş olaraksa yirmi beş ve üzerindeki arkadaşlara önerebilirim.

versace_oud_noir yen

Parfümün tasarımını Domitille Bertier yapmış. Bertier hanım daha önce Burberry, Cacharel, Lancome, Lanvin, Roberto Cavalli gibi bilinen markalara parfümler tasarlamış. Şişesinin Thierry de Baschmakoff tarafından tasarlandığı söyleniyor, umarım doğrudur.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/6.5