Calvin Klein etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Calvin Klein etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2021 Cumartesi

Calvin Klein – Euphoria Intense (2008)

Calvin Klein moda evinin 2005 yılında dünyaya tanıttığı Euphoria parfüm projesinin kadınlar ayağı iyi işlerken, erkek tarafı biraz yavaş ilerliyor gibi. Euphoria’nın 2006 yılındaki erkek versiyonundan sonra beklenen olay gerçekleşti ve Intense sürümü 2008 yılında raflardaydı.

Euphoria’nın erkek versiyonunu kullanmış ve bir türlü sevememiştim.  Açıkçası Intense’den büyük beklentim yoktu. Bu önyargılarla kullanmaya başladım Euphoria Intense’yi. İlk saniyelerinde tatlımsı meyvelere rastladım. Turunçgillere eşlik eden zencefil benzeri baharatlar, aromatik başlangıç yapıyor. Orta kısımda meyvemsilik geriye çekilirken, ferah baharatların etkisi artıyor. Fesleğeni ve menekşeyi andıran yeşil temanın geri planda durduğunu sanıyorum. Sonlarda amber ve vetiverin dansına şahit oluyoruz.

Euphoria Intense, aromatik baharatlı vetiver parfümüne benziyor. Çoğu kullanıcı amberin önde olduğunu söylese de bence tozlu ve garip kalitedeki vetiver, baştan sonra etrafta dolanıyor. Nedense menekşenin verdiği sıcak-yeşil havayı hissediyorum. Sivri baharatların zencefile evrilmesini anlayabiliyorum.

Abisi Euphoria’dan oldukça farklı koktuğunu ve hafiften karanlık tarafının olduğu hakkındaki söylentiler doğru olabilir. Euphoria Intense, safkan bir amber parfümü değil. Aromatik yeşil otsuların destek verdiği baharat teması, üzerine daha oturacaktır.

Euphoria Intense’nin ilginç taraflarından birisi açıklanan notalarında öd ağacı bulunması. Birçok safkan öd parfümü kullandım fakat Euphoria Intense’de baskın öd verilişine rastlamadım.

Sonuç olarak bir şişesi alınmasa da olabilecek, kalite anlamında Calvin Klein’in modern parfüm vasatlığını DNA’sında taşıyan, Intense isminin aksine performans anlamında kötü sınav veren, piyasaya işi benzersiz bir deneme.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yüksek değil. Günlük kullanıma uyabilecek çok yönlü bir parfüm izlenimi veriyor. Ilık ilkbahar dönemi için fena olmaz. Kokusunu Carlos Benaim ve Loc Dong birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

12 Kasım 2020 Perşembe

Calvin Klein – Eternity For Men Eau de Parfum (2019)

“Calvin Klein’ın en meşhur erkek parfümlerinin adlarını herkes bilir. Tüm zamanların en çok satan erkek parfümlerinden bazılarının üreticisi Calvin Klein, yenilikçi ve heyecan verici kokularıyla tanınır ve 1990’larda devrim niteliğindeki uniseks parfüm fikrine öncülük etmiştir.”

Calvin Klein’ın internet sitesinde bulunan yukarıdaki cümlelerin doğru olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Ağırlıklı olarak 1990’lı yıllarda popüler olmaya başlayan Calvin Klein’in parfümleri, 1980’lerde de nadide ürünler verdi. 1988 çıkışlı Eternity For Men, erkekler için piyasaya sürülmüştü ve büyük başarı yakaladı. Bugün için parfüm klasikleri arasında yerini alan Eternity For Men, aromatik fujer akımının önemli isimleri arasında yer alıyor.

Her başarılı parfümden sonra gelen devam serileri Eternity’e de uygulandı. Kadın-erkek birçok Eternity isimli devam parfümü raflardaki yerini aldı. Eternity’nin erkek versiyonu ilk üretildiğinden itibaren Eau de Toilette formundaydı. 2019 yılına gelindiğinde ilginç bir fikir karşımıza çıktı: Eternity’nin Eau de Parfum versiyonu.

Calvin Klein’in internet sitesinde Eternity For Men Eau de Parfum şöyle tanıtılmış: “Şehvetli. Rafine. Erkeksi. Sofistike Eternity Eau de Parfum, modern, çok yönlü erkeklik kavramlarını kutluyor. Sofistike koku, yeni bir odunsu nota ekleyerek orijinal fougère kokusunu yeniden yorumluyor.”

Eternity’nin başlangıcında elma benzeri ferah yapı ve bir parça aromatik Akdeniz otlarının yer aldığını söyleyebilirim. Akdeniz otlarından en belirgini tabii ki adaçayı. Başlangıcı hoş denebilir. Orta bölüme geçildiğinde sardunya ve tatlı lavantanın hakimiyetini görüyoruz. Eski kafa aromatik fujerleri andıran buruk ve neredeyse nostaljik orta kısmı pek kendime yakın bulamıyorum. Sonlarda büyük değişim yok. Lavanta-sardunya ikilisine biraz misk biraz da odunsuluk ekleniyor. Zayıf son bölüm kalite anlamında fena değil.

2019 yılı çıkışlı Eternity For Men Eau de Parfum’u tabii ki 1988 çıkışlı meşhur klasik Eternity For Men Eau de Toilette ile kıyaslamak gerekiyor. İlk çıkan Eternity’i defalarca denemiş ve bir türlü sevememiştim. O garip, buruk, nanemsi lavanta temasını hiç kullanasım gelmez. Çoğu eski kafa parfümü severim ama Eternity tarzı aromatik fujerler her zaman için iticidir bence. 2019 model Eternity Eau de Parfum de benzer duyguları uyandırıyor zihnimde. İki parfüm muhakkak ki birbirlerine çok benziyor. Eau de Parfum versiyonu daha kaliteli, daha giyilebilir gibi geldi bana. Sanırım eski Eternity’nin hafiften güncellenmiş hali diyebilim Eau de Parfum versiyonuna.

Yeni şişenin daha yeşil göründüğü açık. Koku rengi de yeşile yakın gibi. Açıkçası çok severek kullanmadım Eternity Eau de Parfum’u. Bu tarz aromatik fujerler bana hep soğuk, cansız, ukala, bıktırıcı gelir. Genel yapısı Paco Rabanne – XS Pour Homme ve Chanel – Platinum Egoiste’yi anımsatıyor. Bu iki ünlü parfümü de bir türlü sevememiştim.

Sonuç olarak şöhretli Eternity For Men’in, 2019 yılındaki halini merak ediyorsanız denemenizde fayda var. Performans anlamında harikalar yaratamıyor. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı güçlü değil. Serin ilkbahar-sonbahar dönemlerine uyum sağlayabilir.

10/6

30 Ekim 2020 Cuma

Calvin Klein – Women Intense (2019)

Calvin Klein’in 2018 yılında piyasaya sürdüğü Women isimli parfümün bir yıl sora Intense versiyonunun çıkması sürpriz olmadı. Odunsu çiçeksi olarak sınıflandırılan Women Intense’nin tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Daha güçlü, daha cesur! Calvin Klein Women Intense kendisine esin kaynağı olan kadınların karakteri gibi, sonsuz çeşitlilik ve derin karmaşıklık taşıyan kadınsılık içerisinde, tezatları kutluyor. Modern ve çok yönlü kadınların güçlendirilmiş gerçekliğinden ilham alıyor. Şişe tasarımı geçmişi yeniden yorumlayan zamansız bir dile sahiptir. Dünyaya kadın gözüyle bakan Anne Collier tarafından tasarlanan şişe, hem bakma hem de kendine baktırma eylemlerini ele alıyor. İhtişamlı portakal çiçeği, duyusal yumuşaklık sağlayan menekşe özü ve güçlü sandal ağacı içeriklerinin ahenkli uyumu ile zamansız bir koku yaratıyor. Çok yönlü, güçlü ve cesur kadınların imzası.”

Women Intense’nin açılışı miskli yumuşak turunçgillerle gerçekleşiyor. Bir parça bergamot ve portakal çiçeğini andıran yumuşacık ve soyut üst notalardan sonra olibanum benzeri reçinemsilik yerleşiyor. Geri planda başarılı verilmemiş menekşe karşımıza dikiliveriyor. Orta bölüm yumuşak olibanumu andıran hafiften plastiğimsi reçineliğe yakın duruyor. Sonlarda büyük değişim yok. Miskin etkisini arttırdığını düşünüyorum.

Oldukça basit ve genele hitap eden ve açık açık ne koktuğu belli olmayan özensiz bir parfüm Women Intense. Tenimde olibanum benzeri reçinemsilikle çiçeksi miskli yapının öne çıktığını söyleyebilirim. Tanıdık koku formunu bir türlü herhangi parfüme benzetemiyorum. Yumuşacık, hafif, tatlımsı ama şekerli olmayan genel yapı, modern ama sıradışı karaktere sahip değil.

Women Intense o kadar yumuşak ki üzerinize ne kadar sıksanız da kokmadığını düşünüyorsunuz. Bu hafif Eau de Parfum’un performansı ne yazık ki yüksek değil. Ne kalıcılığı ne de etrafa yayılımı tatmin etmiyor. İlkbahar-yaz mevsimlerine yakışacağını düşünüyorum. Kokusunu Honorine Blanc tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

18 Temmuz 2020 Cumartesi

Calvin Klein – Euphoria Men (2006)

“Kışkırtıcı, erkeksi, seksi. Euphoria Men, modern tazeliği seksi, zengin imzayla harmanlayan, bağımlılık yapan, taze bir oryantal kokudur.”

Calvin Klein’in 2006 yılında piyasaya sürdüğü erkek parfümü Euphoria Men’in tanıtım cümlesi kısa ama açıklayıcı. Parfümün oryantal koku ailesine dahil edilmesi dışında Calvin Klein, Euphoria Men’in içeriğinde zencefil, biber, cazibeli paçuli ve kremsi süet akorunun bulunduğunu bildiriyor.

Euphoria Men’in açılışı zencefilli turunçgillerle gerçekleşiyor. Üst notalardaki canlı, ferah olmayan aromatik otsu baharatlara geri planda nanemsi calone benzeri tema eşlik ediyor. Yüksek kaliteli olmayan fakat kötü de denemeyecek başlangıçtan sonra, orta kısımda ilginç şekilde metalik ve yine nanemsi yeşil lavanta benzeri koku algılıyorum. Aromatik otlara (ağırlık fesleğende) benzeyen orta kısım, yeşil-baharatlı kokuyor. Sonlarda ana yapı değişmiyor. Süet alt notalarda var ama derimsi hissiyat vermiyor. Yapay sedir ağacı-vetiveri andıran kapanışı ortalama denebilir.

Euphoria Men, genel hatlarıyla meyveli-otsu-yeşil-aromatik baharatlı bir parfüm. Ana yapının ilginç yönü, yeni nesil bol şekerli, tonka fasulyeli, fazlaca vanilyalı erkek parfümlerine fazla benzememesi denebilir. Euphoria Men ne yazlıklar gibi ferah kokuyor ne de kış parfümü gibi davranıyor. Ilık ilkbahar dönemine uyacak bu delikanlı, bariz şekilde aromatik fesleğen, zencefil, calone/lavanta/salatalık kokan sentetik ve kalite anlamında vasat yerde duran yeşil erkeksi tavra sahip.

Karşılaştırmak abes olacak belki ama Euphoria Men’i, kullanım döneminde Green Irish Tweed’in çok kötü bir benzeri olarak düşündüm. Euphoria Men’in aromatik odunsu mu olduğu yoksa Cool Water’dan ilham mı aldığı konusunda kafam karışık. Carlos Benaim ve Loc Dong gibi deneyimli parfümörlerin imzasını taşıyan Euphoria Men, tabii ki başarılı değil ve doğallık/rafinelik tarafında da hiçbir zaman sınıfı geçemiyor.

Yeşil sentetik odunsuların (sanırım vetiver ve sedir ağacı) yer yer sahne aldığını düşündüğüm Euphoria Men, ne konforlu ve lüks takılıyor ne de sizi kendisinden nefret ettiriyor. Bu halde bir şişesini almak pek mantıklı görünmüyor. Eğer başlangıç seviyesinde bir parfümseverseniz ve erkeksi sayılabilecek, uygun fiyatlı seçenek arıyorsanız deneyebilirsiniz. Onun dışında bir şişesini almasanız, büyük kayıp yaşamazsınız.

Eau de Toilette formunda, kalıcılığı ve etrafa yayılımı az. Performans anlamında sorunlu ne yazık ki. Günlük kullanıma uyabileceğini, hem spor hem de resmi kıyafete yakışabileceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5

17 Haziran 2020 Çarşamba

Calvin Klein – Truth (2000)

Calvin Klein’in 2000 yılı çıkışlı kadın parfümü Truth, aynı zamanda markanın yeni nesil modern kokularının da ilk temsilcilerindendi. İki yıl sonra Truth’un erkek versiyonu raflardaki yerini almıştı. Calvin Klein’in büyük ses getiren parfümlerinden olamadı bir türlü Truth. Ve zamanla artan rekabetle birlikte artık unutulmaya yüz tutmuş kadın parfümlerinden birisi haline geldi.

Truth’un açılışı ferah ve yeşil temayla gerçekleşiyor. Suyun içinde duran yeni kesilmiş çimen ve bambunun kokusunun karışımıyla gerçekleşen üst notalar doğal, taze, duru ve gayet güzel. Orta kısımda biraz sabunsu çiçeklerin tarafına kayıyor. Serin beyaz çiçeklerden algılanabilenler şakayık ve zambak denebilir. Orta bölümde, başlangıcı gibi ıslak odunsu hissiyat devam ediyor. Açılışı kadar kaliteli ve taze kokmasa da idare eder orta kısım. Kapanışta nemli odunsulara misk eşlik ediyor fakat parfümün en sıradan yeri gibi duruyor.

Truth, orta kısımdan itibaren kadınsı yönünü gösteren, canlı, sabunsu çiçeksi, odunsu hoş bir arkadaşa benziyor. Başlangıcında bambuyu anımsatan kokuyu sevdim hatta parfümün en güzel kısmı diyesim var. Orta bölümde beyaz çiçeklerin ağırlığını arttırmasıyla, başlangıçtaki dinamik ve pozitif tema geri çekiliyor.

Truth, zaman zaman çiçekçi mağazasına girdiğinizde etraftan yayılan birçok farklı çiçek tozunun birleşimini çağrıştırıyor. Birkaç dakika önce çiçeklerle dolu bahçeye yağan yağmurun sonrasındaki kokuyu anımsatıyor. Başlangıcındaki yeşil temanın gerçekçi verildiğini düşünürsek, Truth’un ortalama olduğunu düşünebiliriz.

Oysa sonlarındaki kararsız yapının, odunsuluğun oldukça cansız verilişinin, performansının zayıflığının, orta kısımdan itibaren yapaylık sınırında dolaşmasının, onun puanının düşmesi için yeterli sebepler olduğu belirtilebilir. Muhteşem ve yaratıcı değil Truth. Hoş, basit, iddiasız, temiz, duru, sakin ve dişi davranıyor. Tatlılık neyse ki abartılı şekilde verilmemiş.

Truth, havadar-sucul tarafa yakın dursa da çok sıcak yaz günlerinde bir parça fazla gelebilir mi emin değilim. İlkbahar döneminde kullanmaya çok yakıştırıyorum. Eau de Parfum olmasına rağmen hem kalıcılık hem de etrafa yayılımı zayıf. Günlük kıyafetlere ve her ortama uyabilecek kokusuyla ağır parfümlerden bıkmış kadınlar için ortalama bir seçenek Truth. Ondan mucizeler beklemeyin.

Truth’un kokusunu dünyaca ünlü üç parfümör Alberto Morillas, Jacques Cavallier ve Thierry Wasser birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

10 Ekim 2019 Perşembe

Calvin Klein – IN2U For Him (2007)

2007 yılının başlarında, Calvin Klein’in New York ofisinde, markanın ikonik-Grunge fenomeni CK One kadar popüler olması düşünülen bir parfüm fikri üzerinde çalışılıyordu ve hatta sona gelinmişti. Calvin Klein ve Coty’nin yöneticileri aynı masanın başında parfümün hitap edeceği kesimi belirlemişti bile: Teknoseksüller! İsmi küçük bir kelime oyunuyla IN2U (In to you) olarak belirlenen yeni parfümlerinde X nesli gençliği hedefleniyordu ve parfümün reklam klibinde aktör Kevin Zegers ve model Freja Beha Erichsen rol almıştı. 2007 yılındaki birçok moda dergisinde reklam kampanyalarına sıkça yer verildi. Benim her nedense armuda benzettiğim şişe tasarımı Stephen Burks’e ait olan IN2U’nun dönemin endüstriyel plastik kalıplarına benzeyen dış yüzeyi ilk başta kalitesiz hissiyat verse de insanoğlu neye alışmıyor ki?

Küresel reklam kampanyasında “seks” ve “bugünün modern parfümü” kavramlarına yoğunlaşan Calvin Klein’in pazarlama birimi, fiziksel olarak cesur ancak duygusal yönünü koruyan, bilgisayarları birincil iletişim aracı olarak gören gençlere satmayı düşünüyordu IN2U parfümünü. 2007 yılında Coty’nin global pazarlama başkan yardımcısı Lori Singer’in, dönemin genç neslini “Eskisine göre daha az marka sadakatleri var. Kendilerinin büyük şirketlerce pazar olarak görülmesini istemiyorlar. Kendilerinden önceki nesle göre daha güçlüler ve daha az şok edilebilirler. Onlar dünyadaki herşeyin derhal olmasını istiyor” böylece tanımlaması üzerine IN2U parfümlerinin stratejilerini oluşturmuşlar.

2007 yılında hem erkek hem de kadın versiyonu piyasaya sürülerek başlanan IN2U serüveni, bugün limitli üretim ve devam parfümleriyle on kokuluk serüvene dönüşmüş durumda. Aromatik fujer olarak sınıflandırılabilecek IN2U’nun erkek versiyonuyla birlikteyim bir süredir. Parfümün açılışının ferah ve hoş meyvemsilikle gerçekleştiğini söyleyebilirim. Limon ve turunçgillerin üst notalardaki etkinliği ilgimi çekti. Orta kısımda lezzetli meyvemsilik devam ederken sürpriz karşılıyor bizi. Kakao, orta bölümde verilmiş ama kahve ya da çikolata gibi kokmuyor orta kısım. Açıklanan notalarında yine değişik bir tema var: Domates yaprağı. Orta bölümde gerçekten de domatesi andıran garip bir koku var ki çözemedim.  Orta kısmın sonlarında plastiğimsi vetiver de ekleniyor partiye. Kapanışta yapaylık sınırındaki vetivere yine plastiğimsi, deriye benzeyen sedir ağacı destek veriyor. Odunsu denebilecek son kısım, yüksek kaliteli değil.

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. IN2U For Him, genel hatlarıyla aromatik, meyvemsi, deriyi andıran odunsu bir parfüm. Yumuşak, başlangıcı dışında çok ferah sayılamayacak, kullanımı kolay, köşeli tarafları olmayan, kalite anlamında harikalar yaratamayan yapıya sahip. Yeni nesil genç erkek/delikanlı parfümü kulvarına yönelik, başlangıç seviyesindeki kullanıcılara göz kırpan, fiyat anlamında da rakiplerine göre daha ulaşılabilir durumda olan bir kardeşimiz IN2U For Him.

Onun hakkında söylenen “ne iyi ne de kötü kokuyor” tavrına yakınım. Kimi platformlarda fazlaca ve abartılı şekilde eleştirilse de onun amacı dünyayı değiştirmek değil zaten. Basit ve hoş koksun, biraz tatlılık barındırsın, sonlardaki sedir ağacını da popüler/vasat parfümlerinkine benzer versin olarak özetlenebilecek IN2U For Him, kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalışadursun, benim için tabii ki başarısıza daha yakın konumda diyebilirim.

Yine şikayet edilen konulardan birisi IN2U For Him’in performansının düşüklüğü. Aslına bakılırsa kalıcılığı fena değil. Bir Calvin Klein EDT’sinden mucize beklememek gerekiyor. Etrafa yayılımı düşük denebilir. Yumuşak ve aromatik yapısına bakarak sıcak ilkbahar günlerinde kullanmak fena olmaz.

Kokusunun tasarımını Carlos Benaim, Bruno Jovanovic, Loc Dong ve Jean-Marc Chaillan birlikte yapmış. Dört ünlü parfümörün birleşip, bu kadar ortalama bir parfüm yapması da ayrıca enteresan olmuş.

Koku Güzelliği:10/6

10 Ekim 2018 Çarşamba

Calvin Klein – Obsessed For Men (2017)

1980’li yılların ortalarında parfüm dünyası Calvin Klein’in Obsession isimli eserleriyle tanıştı. Obsession’un hem erkeği hem de kadın versiyonları çoğu kişiye göre hala Calvin Klein’in en iyi parfümleri ki ben de bu görüşe yakın duruyorum. Tabii 1980’li yılların koku karakterine sahip Obsession’lar, aradan geçen uzun yılların ardından değişen koku trendlerine yenik düştüler ne yazık ki. Yeni nesil genç arkadaşlara uzak kalan kokusu yüzünden Obsession’lar eski popülerliklerini kaybetme aşamasına geldiler. Tam da bu noktada Calvin Klein küresel marka olma refleksiyle, rekabetten geri kalmamak adına, klasik Obsession parfümlerinin isimlerinde küçük harf oyunları yaparak Obsessed’leri piyasaya sürdü.

Calvin Klein yeni Obsessed’leri, klasik Obsession’ların devamı olarak pazarlamaya çalışsa da Obsessed For Men, tamamen farklı deneme olarak karşımıza çıkmış. Kendi sitelerinde Obsessed For Men’i erkeksi fujer olarak sınıflandırmışlar ve karanlık vanilyanın varlığından bahsetmişler. Bakalım durum Calvin Klein’in anlattığı gibi mi?

Obsessed For Men’in açılışı ferah sayılamayacak buruk ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. Greyfurt, şekerli limon ve ananas benzeri meyvemsi açılışı günümüzün onlarca modern erkek parfümündeki gibi. Orta bölümde meyvelere yumuşak ve tatlı baharatlar ekleniyor. Kakule ve biber olduğunu tahmin ettiğim baharatlar keskin ve erkeksi değil. Kapanışta buruk vanilya etkili. Vanilyaya eşlik eden sedir ağacı ve ambroksan kokunun yönünü farklı tarafa çeviriyor.

Obsessed For Men, aromatik, buruk baharatlı fujerlerin tipik örneği. Başlangıçtaki meyvelere eklenen baharatlar, şekerli ve ne kadar da tanıdık. Tatlılığın sebebinin tonka fasulyesi olduğu aşikar. Her ne kadar açıklanan notalarında vanilya olsa da tatlılık tipik-bayık tonka fasulyesi şekerliliği. Alt notaları benim gibi vanilyaseveri bile tavlayamadıysa düşünün artık durumu.

Kokunun genelini düşündüğümde Calvin Klein’in risk almadan 15-25 yaş arası Z kuşağını hedeflediğini anlayabiliyoruz. Yaratıcılıktan uzak, bolca şekerli, parfüm trendlerine tam anlamıyla uyan, sıradan, sıkıcı ve benim için soğuk-itici tarzda. İyi de bu durum sizin için önemli mi? Tabii ki değil.

Kendime yakın bulamadığım koku karakterine sahip olan Obsessed For Men’i siz belki de çok beğeneceksiniz. Bu parfümle ilgili takıldığım noktaysa isminin neden Obsession’lara benzetilerek eski muhteşem klasiklere gönderme yapıldığı. Yeni Obsessed For Men, gerek kalite anlamında gerekse koku karakteri anlamında 1986 çıkışlı Obsession For Men’in tırnağı bile olamaz. Koku benzerliği anlamında da benzerlik bulunmuyor. Bu durumdan anlıyoruz ki Calvin Klein şöhretli klasiklerinin ismini kullanarak yeni parfümlerini satmaya çalışıyor. Böyle bir yol izleneceğine neden farklı isimle bağımsız parfüm olarak piyasaya sürülmedi ki Obsessed For Men?

Genel beğeniye uygun, kullanması kolay, karşı cinsten övgüler alabileceğiniz bu delikanlı size büyük şeyler değil sadece temiz ve bol şekerli kokmayı vaat ediyor. Bu koku tarzıyla ve genel olarak uygun sayılabilecek fiyatıyla rakiplerine korku salabilir Obsessed For Men. Parfüm dünyası içinse pek kayda değer bir eser olarak geçmeyecek gibi görünüyor. Eğer Versace – Eros, Bleu de Chanel, Dior – Sauvage, Spicebomb, Burberry For Men gibi parfümleri seviyorsanız yeni bir alternatif Obsessed For Men.

Kokusunun tasarımını Ilias Ermenidis ve Christophe Raynaud birlikte yapmış. EDT formundaki parfümün kalıcılığı vasat, etrafa yayılımı ilk patlama dışında kötü. İlkbahar-sonbahar mevsimlerinde kullanmak daha iyi sonuç verebilir. Eğer arkadaşınıza hediye parfüm almak istiyorsanız iyi seçeneklerden birisi. Hem kokusunu çoğu kişi beğenir hem de diğer markaların parfümlerine iki katı ücret ödemek zorunda kalmazsınız.

Koku Güzelliği:10/5

17 Ağustos 2014 Pazar

Calvin Klein – Escape for Men (1993)




Calvin Klein – Escape for Men (1993)

Tamamen tesadüf eseri üç 1993 çıkışlı parfümü bir ay içinde yazmış oluyorum. İlki Rochas’ın ülkemizde fazla tanınmayan eseri Eau de Rochas Homme,  diğeri Givenchy'nin üretimi bitirilmiş klasiği Insense, sonuncusu ise bugün inceleyeceğim, en az Givenchy kadar popüler Calvin Klein'in Escape for Men'i. Tarzları, kokuları ve verdikleri mesaj bakımından birbirlerinden ayrılsalar da Escape for Men ve Insense’in akıbetleri aynı oldu. İkisinin de üretimi bitirildi.

Aslında Escape for Men başarılı bir parfümdü. İlk çıktığında oldukça popülerdi. Hatta birçok parfüm severe göre Dior'un Dune for Men'i gibi kendisine ait özel bir alıcı kitlesi bile vardı. Escape sevilen bir Calvin Klein parfümü iken muhtemelen ekonomik sebeplerle üretiminin bitirildiğini okuyoruz. Eğer Escape for Men’in müdavimiyseniz bir kaç şişe dolabınızda stoklamanızı tavsiye ederim. Çünkü ilerleyen yıllarda bulunması iyice zorlaşacak.

İlk Escape 1991 yılında kadın parfümü olarak çıkmıştı. İki yıl sonra erkek kardeş de dünyaya geldi. Escape for Men’in dünya çapında çok güçlü rakipleri olacaktı 1990’ların başında. L'Eau d'Issey Pour Homme, Platinum Egoiste, Dolce & Gabbana Pour Homme, Hugo Boss - Hugo, Blue Jeans, Safari for Men, XS, Eau de Rochas Homme gibi parfümlerle aynı jenerasyona aitti Escape for Men.


Escape for Men, Fragrantica'da aromatik yeşil olarak sınıflandırılmış. Üzerime sıktığımda beni turunçgiller karşılıyor. Greyfurt-bergamot ikilisi başlangıçta etkili. Eski tarza yakın turunçgillere aromatik otlar eşlik ediyor. Üst notalar hafiften tozlu, ferah ve gayet güzel. Orta bölüme geçildiğinde turunçgillerin yerini meyveler alıyor. Açıklanan notalarında mango ve kavun var. Bence kavundan ziyade mango etkili. Fakat çok lezzetli ve rafine değil meyveler. Gerilerden gelen metalik yapaylıkla birleşiyor ve kalite hissiyatı düşüyor orta notaların. Aromatik otların desteği azalsa da hala sürüyor. Adaçayı-lavanta ve biberiye var sanki. Fakat keskin ya da zorlayıcı değiller. Ferah sayılabilecek yapıda verilmiş. Başlangıcı kadar sevemedim orta bölümü. Sonları orta kısmın paralelinde ilerliyor. Alt notalarda odunsuluk daha çok hissediliyor. Vetiver (kabe samanı) ve paçuli var gibi. Biraz da metalik amber kendisini gösteriyor. Son kısım pek ilgi çekici değil benim için.

Escape for Men, başlangıcıyla güzel bir giriş yapıyor. Eski tarz bergamotsu turunçgiller, olabilecek en iyisi. Bu parfümün sevilmesinde başlangıcının payı olduğunu düşünüyorum. Orta kısımdan itibaren meyveli tarafa dönse de çok ferah olmadığını söyleyebilirim. Geri plandaki metalik yapaylık ve aromatik otlar, onu süper-ferah bir akuatik yapmıyor. Ya da mis gibi bir portakal kokusu almıyorsunuz. 1990'lı yılların başlarına gönderme var kokusunda. Fakat buradaki metalik yapaylığa niçin ihtiyaç duydular anlayamadım.

Başlangıcıyla yüzümü güldüren fakat orta kısmıyla hayal kırıklığına uğratan bir parfüm Escape for Men. Biraz Cool Water tarzı yeşil lavanta algılıyorum. Bazen metalik amber zaman zaman Iso E Super. Onun için kısaca meyveli otsu fujer diyebilirim.


Kimi yorumcular onu tropikal içkilere benzetmiş. Kullanım sürecinde hiç de tropikal meyve veya içki kokusuna rastlamadım. Evet mango var ama pek öyle tropikal his vermiyor. Eğer tropikal içki kokusundan bahsediyorsak Virgin Island Water en iyi örneklerinden birisi ve Escape for Men'i hiç andırmıyor.

Keskin ve bariz yapaylığın, orta kısmın başından itibaren havada asılı kalması ve parfümün üzerinde hayalet gibi dolaşması üzücü. Bu durum ortalama-üstü parfüm kullanıcılarını muhakkak ki rahatsız edecektir. Fakat içimden bir ses bu parfümün karşı cins tarafından çok beğenileceğini ve övgü alacağını söylüyor. Hatta kadınların bu tür metalik ve yapay turunçgil kokularını garip şekilde cazip bulduklarını düşünüyorum. Mesela Chanel - Bleu, Creed - Aventus ve söylendiğine göre Nautica - Voyage örnek olarak gösterilebilir. Onun içindir ki Escape for Men'in karşı cinsi etkileme misyonu edindiğini farzediyorum.

Evet onda Calvin Klein parfümü vasatlığı ve yapaylığı mevcut. Niş parfüm kullanmaya alışmış arkadaşlar onu beğenmeyip burun kıvıracak. Bunda çok haklılar. Sanırım bende aynı burnu büyüklüğü yapacağım. Yine de o, birçok kullanıcı tarafından hoş anılarla hatırlanacak parfüm olarak hafızalardaki yerini alacaktır.

Kalıcılığı ortalama EDT standardında. Farkedilirliği başlarda yüksek. İlerleyen saatlerde normal hale geliyor neyse ki. Birçok yorumcu onu yaz parfümü olarak nitelemiş. Bence çok sıcak günlerde kullanılır ama yine de yaz akşamlarında daha güzel olacaktır. İlkbahar içinde uygun olur. Yılın en sıcak gününde öğlen vakti kullandığım Escape for Men, çok da rahatsız edici olmadı.


Escape for Men ile ilgili önemli bir gözlemimi aktarayım. Yakın mesafeden sıktığım Escape tişörtlerimi her seferinde açık sarı renge boyadı. Onun için beyaz ya da açık renkli kıyafetlerinize yakın açıdan sıkmanızı önermem. Daha uzaktan uygulayarak ya da sadece tene sıkarak bu sorunu aşabilirsiniz.

Luca Turin, Escape for Men'i odunsu turunçgil olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden iki puan vererek pek beğenmemiş. Genellikle vasat markalar için vasat parfümler tasarlayan Steve Demercado kokuyu imza atmış. Şişesinin tasarımını ise Pierre Dinand yapmış.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran www.decantshop.com sitesine teşekkür ederim.

Koku Güzelliği:10/5.5

25 Haziran 2014 Çarşamba

Calvin Klein – Ck One (1994)




Calvin Klein – Ck One (1994)

Hatırladığım kadarıyla 2001 yılıydı. Bir yakınımın "Amerika'ya gidiyorum, gelirken ne istersin" sorusuna belki de bilinçdışı olarak "Calvin Klein - CK One" cevabını verdiğimi hatırlıyorum. O yıllarda şimdiki kadar parfümler ve kokular dünyasının içinde değildim. Yine de her gittiğim alışveriş merkezinde ilk olarak ayaklarımın beni götürdüğü yer parfüm mağazalarıydı. CK One'ı istememin sebebi ise büyük ihtimalle çok popüler olmasıydı.

İlk CK One parfümümü elime aldığımda şeffaf ve basit sayılabilecek şişesini beğenmiştim. Kokusunu ise bol bol ve severek kullanmıştım. Bu ferah ve serinletici aromayı, o yıllardan sonra nedense bir türlü kullanma fırsatım olmamıştı. 2014 yılına geldiğimizde ise CK One'ın kokusu yine bir süredir benimle birlikte. Tenimde ve kıyafetlerimin üzerinde...

Hiç abartmadan söylüyorum ki CK One'ı kullandığım şu günlerde adeta nostalji yaşıyorum. Yıllar önce ayrılmış ve bir daha hiç görüşememiş arkadaşıyla karşılaşmış gibi hissediyorum kendimi. Eski bir dost beni ziyarete gelmiş ve onunla özlem giderir gibiyiz. O zamanlar sevdiğim bu dostumla, bakalım ilerleyen yıllardan sonra aynı yakınlığı yaşayabilecek miyim?


Calvin Klein parfüm biriminin çıkardığı en başarılı işlerden birisi hiç şüphesiz CK One'dı. Markanın Obsession ve Eternity gibi önemli kokularından sonra duraklama döneminde ortaya çıkmıştı CK One. Adeta Calvin Klein'i parfüm dünyasında yeniden zirveye taşımıştı kısa süre içinde. Hem erkek hem de kadın kullanımı için uygun olan CK One, yıllarca en çok satanlar listesinin üst sıralarında kendisine yer buldu. Tabii dünya çapındaki bu ticari başarı, markaya milyon dolarlık kazançlar olarak geri dönüyordu.

1990'lı yılların ortalarında doksan milyon dolarlık satış rakamına ulaşmıştı CK One. 2000'li yılların sonlarında ise sadece Amerika'da otuz milyon dolarlık satışı tek başına gerçekleştirmiş bir parfümden bahsediyoruz. Ve bence henüz yirmi yaşında olmasına rağmen, aynı Cool Water, L'Eau d'İssey Pour Homme, Habit Rouge, Dolce & Gabbana Pour Homme gibi modern dönemin klasiklerinden olmuş durumda. Aradan geçen yirmi yılın ardından kokusu hala canlı, modern ve sanki geçen yıl piyasaya sürülmüş gibi koku trendlerine uygun. Bu da bize onun zamanının ötesinde tınılar taşıdığını gösteriyor.

Kendi sitelerinde CK One şöyle tanıtılmış: "Serin. Temiz. Ferahlatıcı CK One, kendine güvenir şekilde başkalarıyla iletişime geçmek için sizi teşvik etmek amacıyla özellikle uniseks olarak tasarlanmıştır. Marka herkese aittir. CK One erişilebilir, evrensel ve basit bir kokudur."


CK One'ı üzerime ilk sıktığımda karşıma tatlımsı meyveler çıkıyor. Biraz tropikal meyvelere benziyor. Papaya ve ananas var açıklanan notalarında. Ananastan ziyade papaya olabilir. Tatlımsı meyvelere aynı zamanda turunçgiller eşlik ediyor. Limon ve portakal var sanki. Başlangıcı tanıdık ve ferah. İlerleyen dakikalarda koku karakterinde büyük değişim olmuyor. Aromatik tatlı meyvelerin hakimiyeti biraz daha artıyor. Tabii tatlımsı yumuşak baharatları unutmamak lazım. Kakuleyi andıran baharatlar, fazlaca baskın değil. Hafiften de çiçeksilik var sanki. Belki de zaman zaman ortaya çıkan sabunsu hissiyat, çiçeklerden geliyor. Orta kısım da fena değil. Alt notalarda bir parça değişim var. Misk iyice kendisini gösteriyor. Ona biraz da odunsu notalar eşlik ediyor. Sıradan sayılabilecek kapanış etkileyici değil. Böylece de tenden ayrılıyor.

CK One, bana göre tatlımsı meyveleri ve turunçgilleri merkeze almış bir kompozisyon. Turunçgiller genel olarak canlı, parlak ve doğal. Tatlımsı meyveler ise buruk yada ekşi değil. Turunçgiller ile güzel uyum sağlamış. Gerilerden gelen aromatik baharatlar ve kadınsı olmayan çiçekler ise ana yapıyı destekler nitelikte. Tabii parfümün orta kısmından itibaren adeta hayalet gibi dolaşan miski de unutmamak lazım.

CK One, parfümün tanıtımında vurgulandığı gibi gayet basit bir parfüm. Derin, kompleks yada gizemli değil. Bu anlamda yaz parfümlerinin bize vaat ettiği fazla kafa karıştırıcı olmayan ferah karakteri başarıyla sunuyor. Heyecanlı, parlak, enerjisi yüksek ama yaz aşkları gibi çabuk biten bir arkadaşımız. Size hayalinizdeki kokuyu vaat etmiyor. Evrensel bir deneyim sunuyor. Deneyen yada kullanan bir çok kişinin seveceği güvenli limanlardan birisi denebilir.


Herhangi köşeli yada sivri tarafı yok. Başları gayet doğal iken orta kısımdan itibaren biraz sıradan ve tek düze hale geliyor. Yapaylık fazla rahatsız edici değil ama yüksek kaliteli olduğunu iddia etmekte mümkün değil. Eğer sıcak yaz günleri için ortalama bir ofis yada sokak kokusu arıyorsanız CK One, verdiğiniz görevi yerine getirecektir. Daha fazlasını ise ondan istemenizin alemi yok.

Aklıma takılan bir konuyu paylaşayım sizlerle. Uzun yıllar önce denediğim CK One, daha ferah, turunçgilli ve serin-soğuk kokarken, bu seferkinde tatlılık oranı ve meyvemsiliğin arttığına şahit oldum. Acaba ben mi yanılıyorum yoksa parfümün geçirdiği formül değişiklikleri mi onu bu yöne çekmiş emin değilim. Ayrıca kalıcılık ve fark edilirlik değerlerinin de düşük olduğunu itiraf etmeliyim.

Güzel haberlerden birisi ise CK One bir çok internet sitesinde ve mağazalarda rahatlıkla bulunabiliyor. Hatta çok uygun fiyatlara 200 ml. şişesini bile alabiliyorsunuz. Bu anlamda parfümlere fazlaca para harcamak istemeyen kişilerin de sahip olmaları gayet kolay.

EDT konsantrasyonuna sahip CK One için parfüm eleştirmeni Luca Turin'den övgüler gelmiş. Işık saçan turunçgil olarak sınıflandırılmış CK One. Beş üzerinden dört puan verilerek oldukça beğenilmiş bay Turin tarafından.


CK One'ı,  daha çok piyasa işi parfümlere imza atan Alberto Morillas ve Harry Fremont birlikte tasarlamış. Hem kadın hem de erkek kullanımına uygun ferahlatıcı bir kolonya olarak kullanılabilir. Büyük beklentiler hayal kırıklığı yaratabilir.

Koku Güzelliği:10/7

13 Nisan 2014 Pazar

Calvin Klein – Euphoria (2005)


Calvin Klein – Euphoria (2005)

"Euphoria, Calvin Klein'in, son beş yıldır piyasaya sürdüğü en önemli parfümdür. Calvin Klein'in yeni parfümleri her zaman için şaşırtıcı ve beklenmedik olmalıdır. Bu kural, Euphoria için de geçerlidir. Euphoria, bizim en yeni atılım kokumuzdur. Bu parfümün konsepti, sınırların olmadığı bir yolculukta, kendini özgür bırakmayla ilgilidir. Euphoria, zihnin farklı bir halidir. O, kışkırtıcıdır.

Euphoria, bütün Calvin Klein parfümlerinde olan şu özelliklere sahiptir: Unutulmaz, lezzetli ve çok seksi. Onun kokusu "Hangi parfüm bu?" sorusunu sorduracak türdendir."

Yukarıdaki reklam cümleleri, 2005 yılında Calvin Klein’in Euphoria isimli kadın parfümünün tanıtım galasında söylenmiş. Calvin Klein'in büyük pazarlama kampanyaları ile tanıttığı Euphoria, ilk çıktığından itibaren çok satanlar listesinin üst sıralarında kendisine sürekli yer buluyor. Aynı Dior - Poison, Lancome - Hypnose, Thierry Mugler - Angel ve diğerleri gibi kadınların kalbini kazanmayı başarmış durumda Euphoria.

Bir çok yerde kokusu sıkça burnuma gelen Euphoria'nın bu kadar tutulmasının sebebinin, oldukça iddialı ve cazibeli karaktere sahip olması gösterilebilir. Bazı kadın parfümleri vardır. Onları cazibeli kadınların üzerinde kokladığınızda çok daha baş döndürücü olur. İşte Euphoria'da bu aura yakalanmak istenmiş kanımca. İlk defa 2006 yılının kış aylarında deneyip, beğendiğim Euphoria, aradan geçen yılların ardından bakalım aynı hisleri yaşatabilecek mi bana.


Fragrantica'da çiçeksi oryantal olarak sınıflandırılan Euphoria'yı üzerime sıktığımda karşıma tatlımsı lezzetli meyveler çıkıyor. Tatlı kırmızı meyvelerden bu sefer nar seçilmiş anlaşılan. Lezzetli nara hemen kadınsı çiçekler de eşlik etmeye başlıyor. Yasemin ve orkide olduğunu tahmin ettiğim çiçekler, kokuyu oldukça feminen hale getiriyor. Buradaki çiçeksiliği sevdiğimi söyleyemem. İlerleyen kısımda çiçeksi meyveli kısım geride kalıyor. Sonlara doğru, koyu paçuli, şekerli vanilya ve amber ortaya çıkıyor. Yapay odunsu notalarda geriden destek veriyor. Alt notalar başlangıcından oldukça farklı diyebilirim. Böylece de tenden ayrılıyor.

Euphoria, bence iki bölümden oluşuyor. Başlangıçtaki tatlı meyveli-çiçeksi kısım ve sonlardaki odunsu, vanilyalı, amberli bölüm. Açılışı ve orta notaların bir bölümü meyveli-çiçeksi karakterde. Tatlımsı lezzetli meyveleri sevdim fakat fazlaca kadınsı çiçekleri bir türlü sevemedim. İlk kısım için en fazla "eh işte" diyebilirim. İkinci kısımda çiçeklerin etkisi azalıyor neyseki. Bu sefer yapay odunsu notalar rahatsız edici olmaya başlıyor. Vanilya kullanımı istediğim gibi değil. Yapay/parlak amber de pek olmamış. Sonları için iyi şeyler düşünemiyorum ne yazık ki.

Euphoria, şüphesiz ki tam bir kadın parfümü. Zaten daha ilk saniyelerde bunu size kabul ettiriyor. Erkekler de kullanabilir mi diye soracak olursanız, maceraya girmenizi önermem. Mesela Angel, kadın parfümü olmasına rağmen erkekler tarafından rahatlıkla kullanılabilir. Fakat Euphoria, fazlasıyla dişil yapıda. Onun içindir ki kadınlara bırakmalıyız Euphoria’yı.


Neden bilemiyorum ama bu tür aşırı doz feminen çiçeklerin kullanıldığı parfümler, baş ağrısı yapıyor bende. Bu kural Euphoria'da da değişmedi. Her kullandığımda hem başımı ağrıttı hem de rahatsız etti. Ayrıca parfümün geneli oldukça tatlı hatta şekerli. Bu durum da bir süre sonra bıktırıcı oluyor ne yazık ki. Çok farklı ve yaratıcı tarafı da yok. Kendinden önceki şekerli meyveli-çiçeksi rakiplerini tekrarlıyor. Anlayacağınız çok iyi izlenimler ile ayrılmıyorum bu arkadaşımızdan.

Bir çok yerde kokusunu duyup, beğendiğim Euphoria, bir erkek olarak bende hiç de beklediğim etkiyi gösteremedi. Kabul etmeliyim ki kadınların üzerinde farklı bir kimliğe bürünüyor. Seksi ve cazibeli kokuyor. Muhtemelen kadınlar da en çok bu yönünü seviyorlar. Yıllardır en çok satılan parfümlerden birisi olması başka nasıl açıklanabilir ki?

İddialı ve hırslı yapısı var. Geçtiği yerde iz bırakan, girdiğiniz odada etrafa umarsızca yayılan, bindiğiniz asansördekilerin yüzünün size döneceği, gittiğiniz gece kulübünde erkeklerin bakışlarına maruz kalabileceğiniz bir parfüm Euphoria. Oldukça saldırgan ve dolgun yapısı, gerçek bir parfüm kullandığınızı ve paranızın boşa gitmediğini size hissettiriyor.


Çok popüler olması, onu kullanan başka kadınlarla pişti olma ihtimalinizi arttırıyor. Hani bazı kadınlar vardır ne yaparlarsa yapsınlar, ne giyerlerse giysinler seksidir. İşte Euphoria, sanki o kadınlar için tasarlanmış. Kadın gibi kadınların kullanacağı bir parfüm. Eğer yaşınız gençse ve Converse ayakkabı giymeyi seviyorsanız Euphoria sizin için uygun olmayabilir. Günlük kullanımdan ziyade gece davetlerinde, özel buluşmalarda yada üst düzey toplantılarda kullanmak daha uygun olacaktır. Sokakta-pazarda kullanılacak bir parfüm değil bence.

Euphoria, bana ilginç şekilde Hypnotic Poison'u çağrıştırdı. Özellikle son kısmında ufaktan bir öykünme sezdim. Fakat Hypnotic Poison kadar beğenmedim Euphoria'yı. Ashley Olsen, Claire Daines, Mena Suvari, Naomi Watts, Sienna Miller gibi ünlüler de tercih ediyorlarmış Euphoria'yı. Küçük bir not olarak eklemiş olayım.

Parfüm eleştirmeni Luca Turin'in kitabında Euphoria, kırmızı kuş üzümlü pamuk helva şekerine benzetilmiş ve beş üzerinden üç yıldız verilmiş. Ben Luca bey kadar iyimser olamayacağım puanlama konusunda.

Kalıcılığı çok iyi. Fark edilirliği üst seviyede. Etrafınızdaki herkesin rahatlıkla hissedebileceği güçte olması bakımında fazla sıkmamanızı tavsiye ederim. Sonbahar-kış mevsimi için düşünebilirsiniz. Sıcak yaz günlerinde fazlasıyla boğucu olabilir.


Eau de Parfum (EDP) konsantrasyonunda. İlerleyen yıllarda bir de EDT versiyonu çıktı. Asıl formülasyonu EDP olanı. Benim denediğim de EDP’ydi. Gerek kokusu gerekse tarzı bana hiç uymayan Euphoria'yı denemeden almanızı tavsiye etmem.

Koku Güzelliği:10/5

24 Kasım 2013 Pazar

Calvin Klein – Obsession (1985)


Calvin Klein – Obsession (1985) Markanın başarılı kadın parfümü.

Fransızların egemenliğindeki moda sektöründe Amerika'nın bayrağını dalgalandıran en önemli ve eski isimlerden birisi hiç kuşkusuz Calvin Klein'di. Şöhretli Fransız rakipleriyle moda ve tasarım alanlarında yarışmak tabiki kolay değildi. Fakat başarıya giden yolun zor taşlarla örülü olduğu gerçeği, herkesin ömrünün bir döneminde karşısına çıkmıştır. Fakat Amerikan ekonomik sistemi, özellikle pazarlama anlamında başarılı çalıştığından, markaların işlerini daha da kolaylaştırdığı söylenebilir. Artık dev reklam kampanyalarıyla küresel anlamda ciddi sonuçlar almak mümkün.

İşte 1985 yılnda da Calvin Klein, büyük ses getirecek bir kampanyayla Obsession isimli kadın parfümünü piyasaya sürdü. Markanın üçüncü parfümü olan Obsession, kendisinden önce çıkan Calvin Klein Women ve Calvin'in büyük başarılar yakalayamamasının da baskısını hissediyordu üzerinde. İlerleyen yıllarda görüldü ki, 1985 tarihi, Calvin Klein parfüm birimi için milat sayılacaktı.

Bir şişesinin 170 dolardan piyasa sürüldüğü söylenen Obsession'un kadın versiyonu, büyük pazarlama kampanyalarıyla satışa sunulmuştu. İlk on ayda on yedi milyon dolarlık inanılmaz reklam bütçesiyle, bütün parfüm sektörünün ilgisi çekmişti Obsession. Ağırlıklı olarak çıplaklık ve erotizmin kullanıldığı pazarlama yöntemi, hem tepki çekmiş hem de çoğu kişide merak uyandırmıştı. Bu nasıl bir parfümdü ve neden bu kadar iddialıydı?


Çok geçmeden Obsession, dünyanın en çok satan ikinci parfümü haline gelmişti. Bir yıl sonra piyasaya sürülen erkek versiyonuyla birlikte vücut ürünleri de dahil, 1987'nin sonunda yüz milyon dolarlık satış gerçekleştirmişti. Bu inanılması zor rakam bugün bile orta ölçekli bir çok işletme için hayalken, sadece iki parfüm ve onun yan ürünleriyle böylesine başarı yakalamıştı Calvin Klein.

1990'lı yıllarda da hala çok satanlar listelerine giriyordu Obsession. Markanın kurucusu Calvin Klein ise 1985 yılında kısaca şunları söyleyecekti parfümü için:

"Obsession ismi büyüktür, aynı bu dönemin (1980'lerin) film afişleri gibi. Şimdiye kadar yaptığım her işte, ne kadar da saplantılıydım. 1980'lerde herkes saplantılıdır. Ve tabiki, bir saplantıdan gelir ismi parfümün. Bir kadının, bir erkeğe olan saplantısından."

Fragrantica'da baharatlı oryantal olarak sınıflandırılmış Obsession. Üzerime ilk sıktığımda tuhaf portakal çiçeği ve sabunsu yeşil notalarla karşılaşıyorum. Karmaşık, yoğun ve ilginç. Sevmesi ve kabul etmesi zor açılışı beğendiğimi söyleyemem. İlerleyen dakikalarda orta notalara geçiliyor. Şölen burada başlıyor. Orta kısımda karşıma yoğun baharatlar çıkıyor. Hafif tatlımsı baharatların karanfil, tarçın ve kara biber olduğunu sanıyorum. Baharatlara alttan alta da hayvansal vanilya, amber ve tütsü destek veriyor. Orta notalar çok güzel. Geçeyim sonlara. Alt notalarda yine performans düşüyor. Cazibeli hayvansal vanilya kaybolurken, ortalama bir tatlmsı meyvemsi odunsular yerini alıyor. Kötü değil kapanışı ama harika da değil.

                       Kült yönetmen David Lynch'in, 1988 yılında Obsession parfümü için çektiği video.

Obsession, gördüğüm kadarıyla sıcak baharatlı bir parfüm. Oldukça erkeksi kullanılmış baharatlar ve hayvansal vanilya onun kadın parfümü olduğu konusunda şüpheye düşürüyor beni. Başlangıcındaki alışılmadık koku ilk başlarda itici gelmişti. Sonraki kullanımlarda daha kabul edilebilir buldum fakat yine de sevemedim başlangıcını. Orta kısımsa şahane. Nefis baharatlar, derin, kaliteli ve etkileyici. Hayvansal vanilya ve tütsü çok seksi. Parfümün açık ara en sevdiğim yeri burası. Son kısımdaysa ortalama bir odunsu kapanış yapıyor. Keşke daha ilginç olabilseymiş alt notalar.

Obsession, şüphesiz ki önemli bir klasik. Dünyanın en çok satmış kadın parfümlerinden birisi. Ona tabiki gereken saygıyı göstermeliyiz. Özellikle dozunda kullanılmış hayvansallık ve tatlımsı egzotik baharatlar çok başarılı. Bu anlamda bana ciddi oranda Obsession'un erkek versiyonuyla benzerlik gösterdiğini düşündürttü. Evet iki parfümün isminin aynı olması dışında, kokuları da belli oranda benziyor. Fakat erkek versiyonunu daha kullanılabilir ve oturaklı bulduğumu söyleyebilirim.

Obsession'da biraz karmaşa hakim sanki. Havada uçuşan notalar, ne olduğu belli olmayan çiçekler... Çok rafine bir parfüm gibi davranmıyor. İnceden yordu beni Obsession. Belki çok derin ve zengin koktuğundan. Belki de harmanındaki dengesizlikten. Erkek versiyonu varken, alıp kullanacağımı sanmıyorum.


Başka bir durumda kokusunun günümüze uyup uymayacağı sorunsalı. Malum otuz yaşına yaklaşıyor Obsession. Kokusunun biraz eski koktuğunu kabul etmek gerekir. Ama eski tarz şiprelerle karşılaştıracak olursam, gayet modern diyebilirim. Bence günümüzde rahatlıkla kullanılabilir. Dolgun, ağır, hacimli bir parfüm. Yirmili yaşlardaki arkadaşlara uymayacağı çok açık. Biraz yaş veya deneyim istiyor sanki.

Obsession, neredeyse otuz yıllık parfüm olmasına rağmen, şaşırtıcı derece tatlılık barındırıyor. Gerek baharatların tatlılığı, gerekse amber ve vanilyanın tatlılığı, 1980’ler parfümlerinde sık görülen durum değil. Eğer parfümlerde tatlılık sevmiyorsanız, size gore olmayabilir.

Obsession'u kullanan ünlüler arasında Anna Friel, Diana Ross, Heather Stewart Whyte, Liza Minelli, Rosie Perez ve Whitney Houston olduğu bilgisine ulaştım.

Şimdiye kadar denediğim erkek parfümüne en çok benzeyen kadın parfümü Obsession oldu diyebilirim. Bu anlamda rahatlıkla uniseks olarak piyasaya sürülebilirmiş. Erkekler kadın parfümü olduğuna bakmadan kullanabilirler. Çünkü oldukça da erkeksi bir tarafı var.

Parfüm yazarı Luca Turin, Obsession'u büyük oryantal olarak sınıflandırmış ve beş üzerinden üç yıldız vermiş kitabında. Kokusunun tasarımını Jean Guichard yapmış.


Eau de Parfum (EDP) olarak satılıyor. Kalıcılığı gayet iyi. Fark edilirliği başlarda yüksek. Onun için fazla sıkmamanızı tavsiye ederim. Tam bir sonbahar-kış parfümü. Otuz yaş ve üzerindeki arkadaşlara tavsiye ederim. Denemeden almayınız dememe gerek yok sanırım.

Artıları:
+ Orta kısmı harika.
+ Baharatlar ve hayvansal vanilyanın güzel örneklerinden birisi.
+ Fark edilirliği yüksek.
+ Uygun fiyatlara bulunabiliyor.

Eksileri:
- Başlarına alışmak zor.
- Sonlarını sıradan buldum.

Koku Güzelliği:10/7.5