amber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
amber etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2024 Pazartesi

Costume National – Scent Intense (2002)

İtalya’nın hatırı sayılır moda markalarından Costume National’ın parfümleri uzun yıllardır ilgimi çeker. Kullandığım çoğu parfümünü sevdim ve kalite anlamında iyi işlere imza attıklarını söyleyebilirim.

Scent Intense’yi uzun yıllar önce kullanmış ama pek beğenmemiştim. Gerçi onun kokusuyla ilgili aklımda hemen hemen hiçbir duygu kalmamıştı. Scent Intense’yi hiç acele etmeden günlerce kullandım. Uzun uzun kokladım. Soğuk günlerde kabanıma bol bol sıkıp, etrafa yayılan kokuyu izledim ve şaşırtıcı sonuçlara ulaştım.

Öncelikle Costume National, kendi internet sitesinde Scent Intense’yi oryantal amber odunsu olarak sınıflandırmış. Parfümün tanıtım yazısında deri ceket vurgusu ve ambergris detayı dikkatimi çekti. Açılışta canlı, neşeli, leziz ekşi meyveler algılıyorum. Açıklanan üst notalarında bergamot, kakule ve yeşil çay var. Burada turunçgillerden ziyade ekşi erik, şeftali ve hatta kirazı andıran meyveler aklıma geliyor. Dinamik ve ağız sulandıran ilk dakikalar çok güzel. Orta kısımda meyveli çayları andıran yapıya geri planda tarçın, paçuli ve amber eşlik ediyor. Sonlarda çikolatamsı hissettiren paçuliye vanilya eklenerek son buluyor.

Scent Intense, modern, tatlı, lezzetli, baharatlı, kalite anlamında sorun olmayan detaylı bir arkadaş. Onun meyvemsiliği bazı niş parfümleri andırıyor. Kokusal anlamda gayet dirençli ve sağlam denebilir. Genel beğeniye uygun. Onu kullanıp, beğenmeyecek pek kimse çıkmayacaktır. Aradan geçen yılların ardından Scent Intense’yi çok sevdim. Onu kullanmaktan zevk aldım. Üstümden yayılan notalarını mutlulukla içime çektim.

Hem kadınlar hem de erkekler için sunulsa da kadın kullanımına yakın buluyorum. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üstünde. Gün içinde ara ara kendisini size hissettiriyor. Eau de Parfum formunda. Sonbahar-kış mevsimlerinde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Laurent Bruyere tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8 

8 Ocak 2024 Pazartesi

Atkinsons – Amber Empire (2015)

İngiltere merkezli niş parfüm evi Atkinsons’un ismi son yıllarda daha fazla duyuluyor. Parfüm çeşitliliğini arttıran Atkinsons’un Amber Empire’sini deneme sebebim, içeriğinde bulunduğu iddia edilen oolong çayı teması diyebilirim.

İsminden anlaşılacağı üzere amberi önceleyen bir parfümle karşılaşacağımızı düşünürken büyük resimde pudralı, tatlı, hafiften kadınsı vanilya kokusuna sahip.

İtiraf etmeliyim ki daha önce hiç oolong çayı içmedim veya koklamadım. Atkinsons’un hem açıklanan orta notalarında hem de tanıtım yazısında oolong çayından bahsediliyor. İlginç bir durum ise parfüme ismini veren amberin açıklanan notalarda yer almaması. Gerçi tanıtım yazısında ambere yer verilmiş.

Amber Empire baştan sona pek değişmeyen şekerli, pudralı vanilya kokuyor. Geri planda sıcak, baharatı andıran bitkisel tema hissediliyor. Geri plandaki tema oolong çayına mı ait bilemedim.

Amber Empire zaman zaman Montale’nin ağır ve yoğun vanilyalı parfümlerini andırıyor fakat etrafa yayılımı güçlü değil. Kalıcılığı ise idare eder. Performans anlamında iyi iş çıkaramıyor.

Hem erkekler hem de kadınlar için pazarlanan Amber Empire, bu haliyle kadın kullanımına yakın duruyor. Uzun süreli kullanımda sıkıcı olacağını düşündüğüm Amber Empire, koleksiyonunuzda olmasa büyük şey kaybetmeyeceğiniz parfümlerden diyebilirim.

Atkinsons bu eseri uzak doğuya yolculukla ilişkilendirse de bana eski pudralı Fransız parfümlerini anımsattı. Eau de Parfum formundaki Amber Empire’yi sektörün tanınmış isimlerinden Maurice Roucel tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

1 Ocak 2024 Pazartesi

Bentley For Men Intense (2013)

Lüks araba markalarının parfümler çıkarmasına alışmaya başlıyoruz. Ferrari’nin çıkardığı parfümlerden sonra Bentley de koku sektörüne girmiş durumda. Mercedes’in de yakın zamanlarda parfümler çıkardığını görüyoruz ki bu trend ilerleyen yıllarda artabilir.

Ultra lüks araba markası Bentley’in 2013 yılında çıkardığı parfümlerden For Men Intense, oldukça sevildi. Birçok Bentley parfümünü denemiş birisi olarak For Men Intense’nin en başarılı eserlerinden olduğunu düşünüyorum.

Bentley For Men Intense genel olarak amberli, içkimsi, baharatlı bir parfüm. Parfümün kimi zaman ağır ve yorucu olduğunu düşünebiliriz. Burada karanlık ve egzotik amber büyük rol oynuyor. Parfümün resmi tanıtımında labdanumdan bahsedilmiş. Koku karakteri kimi zaman ayakkabı boyasını çağrıştıran garip baharatlar ve neredeyse paçuli-deri-labdanum aksına yakın tavrıyla For Men Intense kendine özgü takılıyor.

Çoğu zaman niş parfümlerde gördüğümüz bu kombinasyon, herkesin sevemeyeceği ve kullanamayacağı yapı vaat ediyor. Onu kullanıp da herkesten övgü almayı düşünüyorsanız hata edebilirsiniz. Üzerimde onu koklayan kimi erkeklerin hiç beğenmediğini, bazı arkadaşların da ismini sorup merak ettiklerini gözlemledim. Ya sev ya nefret et tarzı parfümlerden dersem yanlış olmaz.

Bazen hata yapıp 4-5 fıs üzerime sıktığımda hem kendimi hem de etraftaki insanları rahatsız ettiğini fark ettim. İlk saniyelerde oldukça ağır ve yoğun yapısına dikkat edilmeli. Az uygulamakta fayda var.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı kıyafet üzerinde çok iyi, etrafa yayılımı ilk saldırganlıktan sonra normale dönüyor. Olabilecek en soğuk günlerde kullanmak iyi fikir. Sıcak yaz günlerinde boğucu ve bıktırıcı kokabilir.

Koku Güzelliği: 10/6

8 Mayıs 2023 Pazartesi

Histoires de Parfums – 1740 (2000)

17. yüzyıl Aydınlanma Çağının başlangıcı olarak kabul edilir. 17. yüzyılın sonlarında John Locke’ın kuramlarıyla Avrupa kıtası Işığın Yüzyılı’nı diğer deyişle aklın zaferini yaşıyordu. Rasyonalizmin, otoriterliğe galip gelmesi, 2000 yılında bir niş parfüme ilham verdi.

En başarılı tematik niş parfüm evlerinden Histoires de Parfums’un ilk piyasaya sürdüğü kokulardan 1740, kendi internet sitesinde baharatlı odunsu olarak sınıflandırılmış. Parfümün resmi tanıtımında “Modern hedonist erkek için gerçekten gözü kara bir koku. Deri ve davana notalarının Işığın Yüzyılı’nın skandal özgürlüklerini keşfettiği bir parfüm” cümlesini görüyoruz.

1740’ın başlangıcı eski kokan tütün ve tozlu turunçgillerle (bergamot olabilir) gerçekleşiyor. Orta kısımda dumanlı baharatlar ve tütün yoluna devam ederken geri planda tozlu paçuliyi görüyoruz. Sonlarda amber-labdanum temelinde nokta konuluyor.

Uzun zaman önce kullandığım 1740’ı çok beğenmiştim. Aradan geçen yılların ardından fikrimde değişiklik yok. Dumanlı tütün, tozlu baharatlar, nostaljik paçuli ve egzotik amber harika şekilde birleştirilmiş. Onun şimdiye kadar kullandığım en dumanlı, karakterli, entelektüel parfümlerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

1740, yeni nesil parfüm trendlerine uymayan sıra dışı kokusuyla hem eski tarz tütünsü eserlere göz kırpıyor hem de modern klasiklerden birisi olduğunu hissettiriyor. Açıklanan notalarında deri vurgulansa da bana göre tütün-paçuli-amber temasına yakın duruyor.

Bir tütün kokusu sever olarak 1740’a hayran kaldım. Onun detaylı ve yüksek kaliteli dumanlı hali kimi zaman kül tabaklarını andırıyor çoğu zaman erkekler kulübünde deri kaplı ahşap koltuklarda oturan ve puro içen alfa erkeklerin toplantısını düşündürtüyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Performansı tatmin edici. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/9

27 Mart 2023 Pazartesi

Amouage – Epic Man (2009)

“Epic Man, Çin’den Arabistan’a uzanan eski İpek Yolu yolculuğunun birçok efsanesini çağrıştıran odunsu oryantal kokudur. Mistik yolculuğun yol gösterici ışığı olarak o, doğanın her şeyi bilen gücüdür, efsanenin koruyucusudur.”

Amouage’nin 2009 yılında çıkan erkek parfümü Epic Man’in ilgi çektiğini görüyoruz. Birçok niş markanın rekabete katılmasıyla Epic Man’in biraz geri planda kaldığını görsek de markanın başarılı erkek parfümlerinden diyebiliriz.

Yukarıdaki tanıtım cümlelerine ek olarak Epic Man, Amouage’nin internet sitesinde odunsu amber olarak sınıflandırılmış. Epic Man’in tasarımcı burnu Randa Hammami için Amouage şunları söylemiş: “Suriyeli kadın parfümörlerden Randa Hammami, levanten mirasını sıcak, rahatlatıcı ve kararlı şekilde şehvetli koku tarzı yaratmak için kullandı.”

Epic Man’in ilk saniyeleri yeşil sayılabilecek galbanum ve kuru baharatlarla gerçekleşiyor. İlk saniyelerdeki odunsu dumanlı tütsü benzeri yapı orta kısımda da devam ediyor. Orta bölümde odunsu tarafa geçen Epic Man’in sonları reçineli tütsü ve bir parça deriyle tenden ayrılıyor.

Epic Man’in yeşil şişesine bakarak onun keskin yeşil davranacağını tahmin ediyoruz. Başlangıç ve orta kısımda yeşil odunsu izlenim verdiğini anlıyorum. Onun ana damarı reçineli, dumanlı tütsü ve sedir ağacı/deri benzeri yüksek kaliteli yapıdan oluşuyor.

Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Birçok nota gayet gerçekçi hissettiriyor. Erkeksi odunsu tema tatlılık barındırmıyor. Bu anlamda yeni nesil modern bol şekerli parfümlere hiç benzemiyor. Gayet şık, takım elbiseye uyabilecek tavrıyla 30-35 yaş üzeri beyefendilere sağlam seçenek olarak görülebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı güçlü değil. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Genele hitap etmeyen yanını göz önünde bulundurarak denemeden almamanızı önerebilirim.

Koku Güzelliği:10/8

25 Şubat 2023 Cumartesi

Hermes – Ambre Narguile (2004)

Hermes’in 2004 yılında özel seri parfümleri piyasaya sürüldü. Bu özel seri parfümlere Hermessence ismi verildi. İlerleyen yıllarda başka özel seri parfümler de raflara çıktı. 2004 yılında gelen ilk Hermessence’lerden Ambre Narguile, her daim bu eserlerin en ilgi çekeniydi.

Her yerde satılmayan Hermessence parfümlerine ulaşmak zor ve uzun zamandır Ambre Narguile’yi merak ediyordum. Parfümün isminde iki tema var. Birincisi amber diğeri nargile. Parfümün resmi tanıtımında sıcak ve şehvetli tarafı vurgulanmış. Kokunun iki ana temasında amber ve susamın bulunduğu belirtilmiş. Parfümün tasarımcısı Jean-Claude Ellena, Ambre Narguile için şu ifadeleri kullanmış: “Doğu coğrafyası kokularının Batılı ifadesi olan amber, sıcak, şehvetli, sarıp sarmalayan, neredeyse erotik kokuya sahiptir. Nargilelerde kullanılan meyve, bal ve baharat kokularıyla harmanlanmış tütünlerin içildiği, dolambaçlı sokaklarda bulunan o cıvıl cıvıl mekanların havasını yeniden yaratarak sevdiğim Doğu’nun hatırasını bu amber fikrine aşılamak istedim. Duman tatlı bir sarhoşluk duygusu yayar.”

Ambre Narguile’nin başlangıcı kuru ekşi meyveleri andıran sıcak baharatlarla gerçekleşiyor. Üst notalarda mayhoş vişneyi andıran ilk dakikaları harika diyebilirim. Orta bölümde sıcak baharatlar öne çıkıyor. Geri plana dumansı romlu tütün yerleşiyor. Sonlarda miskli odunsu vanilyalı temayı zar zor algılayabiliyorum.

Karşımızda yüksek kaliteli bir arkadaş var. Hermes’in özel serisinden böylesine kalite görmek şaşırtıcı değil. Oldukça gerçekçi leziz ve tatlı baharatları koklamak büyük zevk veriyor. Tarçın, zencefil ve karanfilden oluşan harika baharatlara eşlik eden dumansılık ve neredeyse içkimsi yapı, onu hafiften erkeksi tarafa taşıyor. İsmindeki nargileyi andıran Ambre Narguile, adeta baharatlı, kirazlı pipo tütünü gibi de davranıyor. Kimi kullanıcıların onu elmalı keke benzetmesi gayet anlaşılabilir.

Bu tarz parfümleri severim ve Ambre Narguile’yi tabii ki beğendim. Kullanması ve koklaması zevkli ama herkese hitap eder mi emin değilim. Oldukça yüksek fiyatına istinaden denemeden almamanızı öneririm.

Parfümü Jean-Claude Ellena tasarlamış. Dünyaya harika parfümler kazandıran Ellena’nın erken sayılabilecek eserlerinden Ambre Narguile, onun ferah turunçgilli kokularına hiç benzemiyor. Ellena deyince aklımıza Terre d’Hermes gelir ve Ambre Narguile’de neredeyse hiç ferahlık-portakal bulunmuyor. Bu anlamda ilginç bir tecrübe parfüm severler için.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Genel olarak tende dirençli davranıyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8

17 Şubat 2023 Cuma

Tauer – L’Air du Desert Marocain (2005)

Zürih’in biraz dışında küçük bir köyde büyüyen Andy Tauer, kendisiyle yapılan söyleşide şunları söylemiş: “Ailemin beni küçük bir köyde büyütmesi anlamında çok ayrıcalıklıydım. Yaklaşık 400 kişilik bir köydü ve 200 civarında köpek vardı! Nehrin karşısına geçen köprü ile Ren Nehri’nin tam üzerinde, orta çağda önemli bir şehirdi. Hayatımız bugünlere göre daha basitti. Domuzları ve inekleri olan köşedeki çiftliğe gittiğimi hatırlıyorum. Grubumuzdaki erkekler yazın yüzmek için hep nehre giderlerdi. Bilirsiniz, eğer küçük bir köyde yaşıyorsanız, herkes birbirini kollar. Bu gerçekten güzeldi.”

Andy Tauer, İsviçre’nin harika doğasında büyüyüp, 2000’li yılların başlarında bağımsız niş parfüm evi Tauer’i kurdu. İlk parfümler 2005 yılında geldi ve bunlardan L’Air du Desert Marocain dünya çapında büyük ilgi çekti. İsmi Fas çöllerindeki havayı vurgulayan bu eseri yıllar önce kullanmış ve oldukça beğenmiştim. Aradan geçen bunca zamandan sonra L’Air du Desert Marocain’e yeniden dönmeye karar verdim.

Tauer’in internet sitesinde şu sözlerle tanıtılmış: “Güçlü, şehvetli ve saf. Yatakta uzanmış, Sahra çölünün kumlu tepelerinin üzerinden yükselen ayı seyrederken, rüyasında bir Fas gecesinin güzel kokusunu gördü. Klasikleşmiş bir parfüm.”

Parfümün açılışı ağır, ilacımsı ve neredeyse yağlımsı koyu amberle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında turunç yaprağı (petitgrain) kişniş ve kimyon var. Başlangıçta ambere baharatlar da eşlik ediyor. Orta kısımda bu yağlımsı amberli tema biraz sakinleşirken, sürpriz şekilde vetiver bizi karşılıyor. Açıklanan orta notalarında yasemin ve gül görünüyor. Burada keskin kadınsı yasemin bulunmuyor. Belki biraz gülden bahsedilebilir. Sonlarda ana temaya paralel ilerleyen yağlımsı paçuli-amber ikilisiyle kapanış yapılıyor.

L’Air du Desert Marocain ilhamını Fas’tan ve çölden almış. Bu anlamda çölün kokusu bir şekilde parfüme yansıtılmaya çalışılmış. Orta kısımdaki tozlu hissettiren vetiver, çölün gizemli ve sonsuz akşam karanlığının izlenimini bize veriyor. Parfümde doğuya ait sayılabilecek koyu-karanlık yağlımsı amberin kullanılmasının çöl ile ilişkisinden ziyade Kuzey Afrika’ya gönderme olduğu düşünülebilir. Baharatlar var ama amberin koyu etkisi altında pek öne çıkmıyorlar. Gül ise büyük yer kaplamıyor. Ara ara amber-paçuli tütsülerini çağrıştırıyor. Dumanlı tarafının olduğu da vurgulanmalı. Opak, durağan ve tek düze ilerliyor.

L’Air du Desert Marocain, mistik koku deneyimi olarak görülebilir. Onun herkesin sevemeyeceği karakteri, günlük kullanıma pek uymayacaktır. Oldukça tematik ve yerel esanslara benzeyen ana yapı, denemeden almanın riskli olduğunu size açıkça anlatıyor.

İsviçre’de doğup büyüyen bir batılının böylesine doğu/oryantal kokan parfüm tasarlaması Andy Tauer’in şu sözlerinde saklı olabilir: “Hayatımda Afrika’ya seyahat etmeyi gerçekten sevdiğim bir dönem vardı. Altı ya da yedi kez Afrika’ya gittim ve gerçekten iyi bir işim vardı. Ne zaman bir Afrika safarisinden dönsem, annem bana “Ah, keşke ben de oraya gidebilsem” derdi.”

Parfümcülükte pek rastlamadığımız şekilde Eau de Toilette Intense isimli forma sahip. Kalıcılığı çok yüksek, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Uniseks olarak piyasaya sürülse de erkeklere uygun diyebilirim. Kokusunu Andy Tauer tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

17 Ocak 2023 Salı

Chanel – Coco (1984)

Estee Lauder’in efsanevi Youth Dew’i ve Yves Saint Laurent’in şöhretli kadın parfüm klasiği Opium’dan sonra Chanel muhtemelen rakiplerine cevap vermek istedi. Matmazel Gabriel Chanel’in takma ismi olan Coco’yu Jacques Polge parfüm haline çevirdi. Sonuçta harika bir Eau de Parfum 1984 yılında dünyaya geldi.

Chanel’in internet sitesinde Coco şu cümlelerle tanıtılmış: “Coco, Gabrielle Chanel’in kişiliğinin yoğunluğunu ve barok olan her şeye duyduğu sevgisini ifade eder. Kontrast notalarını yavaş yavaş ortaya çıkaran lüks ve oryantal bir senfonidir. Gabrielle Chanel paradoks sanatını geliştirmiştir. Kadın modasında devrim yaratan sade, eşsiz bir tarzın arkasında, Barok tarzını eşit derecede seven bir kadındı. Bu sevgisi Rue Cambon’daki dairesinin dekorasyonuna ve onun Bizans takı koleksiyonlarına ilham verdi. Lakabından ilham alan Coco parfümü, onun kişiliğinin büyüleyici ve ışıltılı yüzünü yansıtan oryantal etkiye sahip bir kokudur.”

Coco’nun başlangıcı bir parça eski tarz turunçgillerle gerçekleşiyor. Kısa süre sonra mandalina benzeri narenciyelere keskin baharatlar ve kadınsı çiçekler ekleniyor. Orta kısımda bir çok kadın parfümünün aksine çiçeklerden ziyade baharatlar öne çıkıyor. Karanfil ve biberi andıran baharatlardan sonra kapanışta benzer yapının devam ettiğini görüyoruz.

Coco, ilginç şekilde yoğun baharatlı bir kadın parfümü. Baharatlar genellikle erkek parfümlerinde büyük oranda kullanılır. Coco’nun farkı, keskin baharatlara yasemin benzeri çiçekleri eklemesi denebilir. Kimi kullanıcıların Coco’yu erkeklere de önermesinin sebebi muhtemelen bu durum.

Coco, geri planda meşe yosununu andıran 1970 ve 1980’li yılların eski tarz parfümlere benziyor. Genel yapısının modern olmadığını söyleyebilirim. Onun nostaljik tavrı tabii ki fazlaca tatlı-şekerli kokmasına izin vermiyor. Arada gülü andıran yapısıyla Coco, denediğim en güzel Chanel kadın parfümlerinden birisi diyebilirim.

Kullandığım Eau de Parfum formuydu. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı çok güçlü sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/7.5

10 Aralık 2022 Cumartesi

Maison Francis Kurkdjian – Absolue Pour Le Soir (2010)

Parfümler dünyasında genç yaşında büyük başarılar yakalayan isimlerden Francis Kurkdjian’ın lüks markası ses getirmeye devam ediyor. Yeni çıkardığı parfümlerle niş kokular aleminin popüler markalarından olmayı sürdürüyor. Yeni nesil parfüm severlerin Baccarat Rouge 540 ile tanıdığı Francis Kurkdjian’ın ilk çıkardığı eserlerden birisi Absolue Pour Le Soir’di.

2010 yılında dünyaya gelen Absolue Pour Le Soir’i uzun yıllar önce kullanmış ve beğenmiştim. Hakkında neler yazılmış diyerekten Maison Francis Kurkdjian’ın internet sitesinde girdiğimde Absolue ile ilgili bilgi olmadığını üzülerek gördüm. Muhtemelen üretimi bitirilmiş bu parfümün tekrardan incelenmeye ve tarihe küçük de olsa not edilmeye hakkı olduğunu düşünüyorum.

Absolue Pour Le Soir’in ilk saniyelerinde hayvansı sıcak miskli tema karşımıza çıkıyor. Oldukça yoğun ve güçlü açılışından sonra orta bölümde koyu ve güçlü baharatlar merkeze geçiyor. Kimyon, karanfil ve zencefil olduğunu tahmin ettiğim dumanlı, sıcak ve keskin baharatlara geri planda kadınsı olmayan gül eşlik ediyor. Sonlarda karanlık ve egzotik amber büyük yer kaplıyor. Kuruma aşamasında şekerli olmayan vanilya da kendisini gösteriyor.

Başlangıçtaki hayvansı sıcak miskli yapı burnu oldukça zorluyor ve onun ana akım sıkıcı ve bıktırıcı popüler parfümlerden olmadığını yüksek sesle haykırıyor. Başlangıcının biraz Frederic Malle – Musc Ravageur ve Serge Lutens – Muscs Koublai Khan’a benzediğini söyleyebilirim. Orta bölümde iyice azalan hayvansılığın ardından şölen başlıyor. Müthiş baharatların ve Ambre 114 – Ambre Precieux tarzındaki şahane amberin birleşiminden enfes bir eser ortaya çıkıyor.

Başlangıcına sabredebilirseniz sizi karanlık ve baş döndürücü aroma kolları arasına alıyor. Onu kullanan çoğu kişinin seveceğini sanmıyorum. Çok tematik ve popüler parfümlere hiç benzemeyen yapısıyla, genç ve deneyimsiz burunlar için değil. Onu parfümler dünyasına derinlemesine girebilen üstatların sevebileceğini ve değerini bileceğini düşünebiliriz.

Bu lüks ve yüksek kaliteli kokusal deneyim, koyu amber teması sevenler için koklamaya doyulamayacak bir arkadaş olarak görünse de başlangıç seviyesindeki kişiler için ağır ve itici olacaktır.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı ilk dakikalarda oldukça saldırgan denebilir. Orta kısımda neyse ki biraz sakinleşiyor. Tam bir kış parfümü olduğu apaçık. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/8.5

4 Aralık 2022 Pazar

Thierry Mugler – Alien (2005)

Thierry Mugler’in efsanevi Angel’ından sonraki en popüler ikinci kadın parfümü Alien diyebiliriz. Angel’ın göz kamaştırıcı başarısının arkasından gelen Alien’dan beklentiler büyüktü. İlk çıktığı zamanlarda oldukça ilgi gören Alien’ın biraz gözden düştüğünü söyleyebilirim.

Thierry Mugler’in internet sitesinde Alien odunsu çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Tanıtımı şu cümlelerle yapılmış: “Bir Güneş Tanrıçasını bünyesinde barındıran, ışıltılı ve şehvetli Alien, tılsımlı kokusu sayesinde huzur ve büyü yayar. Alien, her kadının ışığını ve yaratıcı gücünü ortaya çıkarabilen bir tılsımdır. Onu kullanan kadınları olağanüstü bir hale ile aydınlatır. Alien parfümünün zengin ve şehvetli notaları kadınsı gücü yansıtır: odunsu ve amber notalarıyla bağlantılı güçlü bir yasemin çiçek kokusu.”

Alien’ın açılışı keskin ve yoğun çiçeklerle gerçekleşiyor. Sabunlu ve kadınsı yasemine gerilerde bir parça meyvemsi aroma eşlik ediyor. Orta kısımda sabunlu yasemin devam ederken yanına yapay odunsuluk ekleniyor. Açıklanan notalarında kaşmir ağacından bahsediliyor. Parfümün en itici tarafının orta kısım olduğunu düşünüyorum. Sonlarda kadifemsi amber ve çiçeklerle nokta konuluyor.

Alien, agresif, yoğun, sağlam ve kadınsı bir arkadaşa benziyor. Yasemin baş rolde denebilir. Onun sabunlu, yapay, burun tırmalayan süper kadınsı halleri, benim için fazlasıyla yorucuydu. Kullanmakta zorlandım ve konforlu davrandığını söylemem mümkün değil. Herkesin sevebileceği güvenli bir eser değil. Uzaylıya benzeyen çirkin şişesine istinaden ona uzaydan gelen yasemin ismini vermeliyiz belki de ya da fütüristik amber…

İddialı ve hırslı Alien, baş ağrısı yapmaya aday kokusuyla denemeden almanın riskli olduğu parfümlerden. Performansı çok iyi. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı hiç fena değil. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Ilık havalarda bıktırıcı olabilir. Kokusunu Dominique Ropion ve Laurent Bruyere birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/5

2 Kasım 2022 Çarşamba

Giorgio Armani - Stronger With You Absolutely (2021)

Emporio Armani’nin 2017 yılında piyasaya sürdüğü Stronger With You isimli erkek parfümü oldukça sevilmişe benziyor. Kısa süre içinde Stronger With You isimli seri oluştu. 2022 yılı itibariyle yedi parfümden oluşan Stronger With You’ların Absolutely versiyonu bir süredir benimle birlikte.

Armani’nin internet sitesinde Stronger With You Absolutely şu cümlelerle tanıtılmış: “Rafine erkeksi bir koku. Aşkın mutlak gücü, bu karşı konulmaz kokunun ilham kaynağıdır. Rom ve Fransız lavantası uyumu ile geliştirilmiş, meyve ve likör notalarıyla vurgulanan rafine erkeksi bir koku.”

Parfümün başlangıcı biraz tozlu ve tarif etmesi zor temayla gerçekleşiyor. Geri planda tatlılığın yer aldığı ilk dakikalarda içki algısı yaratan yapı karşımıza çıkıyor. Kimi kullanıcıların kestaneye benzettiği orta kısımda tatlılık ve vanilyanın etkisi daha da artıyor. Sonlarda çok güzel ve çikolatamsı karamelli vanilyayla kapanış yapılıyor.

İlk Stronger With You’yu denemiş ve oldukça beğenmiştim. Absolutely versiyonu büyük oranda ilk Stronger With You’ya benziyor. Geri plandaki yumuşak, leziz, pamuk şekeri gibi davranan vanilya iki parfümün de merkezini oluşturuyor. Absolutely’nin açıklanan notalarında rom içkisi, lavanta, sedir ağacı ve vanilya öne çıkarılmış. Lavantanın büyük yer kapladığı söylenemese de hafiften içki teması algılanabiliyor. Kimi kullanıcılar onda kestane bulunduğunu iddia ediyor ki pek emin değilim.

Stronger With You Absolutely yeni nesil bolca tatlı, baharatlı, vanilyalı amber parfümlerine bir örnek denebilir. 2010’lu yıllardan sonra bu tarzda çok fazla parfüme rastladık. Armani yine çok hoş ve leziz koku formuyla diğer kalitesiz ve yapay örneklerden ayrılarak güzel bir form yaratmış. Kokusu çok sıradışı ya da sanatsal değil. Onun amacı büyük kitlelere hitap etmek ve Absolutely bu görevini başarıyla yapacağa benziyor. Onu kullanan çoğu kişinin (kadın-erkek farketmeksizin) sevebileceğini düşünüyorum.

Eau de Parfum formundaki Absolutely’nin performansı hiç fena değil. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı sağlam seviyede. Sonbahar-kış dönemi kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/7

5 Eylül 2022 Pazartesi

Chanel – Bleu Eau de Parfum (2014)

Chanel’in 2010 yılı çıkışlı erkek parfümü Bleu’nun dünya çapındaki başarısı göz kamaştırıyor. Çok satan modern eserlerden birisi haline gelen Bleu de Chanel’in beklendiği üzere aynı isimli devam kokuları geliyor. İlk Blue de Chanel Eau de Toilette formundaydı. 2014 yılında Eau de Parfum Bleu ile tanıştık.

Chanel’in internet sitesinde Bleu de Chanel Eau de Parfum şöyle tanıtılmış: “Büyüleyici aromatik-odunsu kokuyla ifade edilen erkeksi özgürlüğe övgü. Derin ve gizemli mavi şişeye yerleştirilmiş zamansız bir koku. Bleu de Chanel, kurallara bağlı olmayı reddeden adamın kokusudur. Bağımsızlık ve kararlılıkla kendini gösteren karakter ortaya koyuyor. Kaderini seçen erkeğin ruhu.”

Parfümün ilk dakikalarında ferah ve canlı turunçgilleri görüyoruz. Biraz deniz hissi veren narenciyelere orta kısımda aromatik baharatlar ve ambroksan benzeri yapı ekleniyor. Sonları, orta bölümün paralelinde ilerliyor. Dinamik baharatlara metalik-ekşi ambroksan eşlik ederek kapanış yapılıyor. Alt notalarda sedir ağacı da kendisini gösteriyor.

Bleu de Chanel Eau de Parfum, 2010’lu yıllardan sonra moda haline gelen yapay deniz hissi veren metalik baharatlara yer vermiş. Parfümün ismindeki mavi vurgusu ve şişesinin renginin koyu mavi oluşu ilk anda su-deniz-okyanus temasını aklımıza getiriyor. Bleu de Chanel’de yoğun deniz kokusundan ziyade sahte yosun kokusuna yer verilmiş.

İlk Eau de Toilette formundaki Bleu de Chanel için bir hayli eleştiri gündemdeydi. Benim de pek sevemediğim ilk Bleu de Chanel erkek traş sonrası kolonyalarına benzetilir. Basit ve sıradan hissettiren ilk Bleu de Chanel’e göre Eau de Parfum versiyonu daha olgun, daha kaliteli, daha derin ve kokusal anlamda daha başarılı diyebilirim. Eau de Parfum’e aşık olmadım ve büyük boy şişesini alacağımı sanmıyorum. Yine de ikisi arasında seçim yapmak durumunda kalsam Eau de Parfum versiyonu tercih ederdim.

Genele hitap eden tarzıyla herkesin sevebileceği Bleu de Chanel Eau de Parfum övgüler alabileceğiniz vasat ulaşılabilir lüks parfüm hissi uyandırıyor. Yaratıcılık olmayan genel yapısı kısa süre içinde unutulup gitmeye yakın duruyor.

Kalıcılığı fena değil, etrafa yayılımı ne yazık ki zayıf. İlkbahar-sonbahar dönemine uyum sağlayacaktır. Kokusunu ünlü burun Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

16 Temmuz 2022 Cumartesi

Givenchy – Xeryus (1986)

1980’li yıllar parfümler tarihinin en zengin ve başarılı dönemi olarak değerlendirilebilir. Parfüm çeşitliliğinin 2020’li yıllar kadar fazla olmadığı 1980’lar Altın Dönem olarak görülüyor. Gerek kalite gerekse yaratıcılık anlamında eşine az rastlanan 80’ler parfüm ekolünden günümüze gelen Xeryus, Givenchy’nin şöhretli klasiklerindendi.

Koku bağımlılarının yakından bildiği Xeryus, erkeksi parfümlerin öne çıkan isimlerinden birisi. Givenchy’nin koyu lacivert ilk şişenin üretimini bitirdiğini görüyoruz. Geçtiğimiz yıllarda şeffaf şişeyle tekrardan raflara çıkan Xeryus’un kokusunun yeni şişeyle reformüle olduğunu düşünmek falcılık sayılmaz.

Bendeki eski koyu lacivert şişedeki Xeryus’un açılışı antik turunçgil meyvelerini andırıyor. Hüzünlü bergamota aromatik Akdeniz otları eşlik ediyor. İlk dakikalar ferah sayılabilecek nostaljiyle gerçekleşiyor. Orta kısımda büyük değişim görünmüyor. Buruk vintage aromatik otlara yuvarlak hatlı baharatlar ekleniyor. Sardunya, lavanta, ardıç ve yumuşak odunsularla sonlara geliniyor. Kapanışta odunsu ve amberli yapı dikkat çekiyor.

Xeryus, anlatması zor aromatik fujerlerden birisi denebilir. Buruk, aromatik ve nostaljik davranan turunçgil-lavanta-aromatik otlardan oluşan ana yapı 2020’li yılların koku trendlerinin çok uzağında. Xeryus kendine has erkeksi klasiklerin yolundan gidiyor. Xeryus’un ana omurgası bizi Drakkar Noir, Ralph Lauren – Safari, Hugo Boss – Number One, Gucci – Nobile gibi maskülenlerin zaman dilimine ışınlıyor. Onu sevmek ve kullanmak, 2000 yılı sonrası doğan erkekler için pek mümkün görünmüyor. Belki 40 yaşından sonra onun mesajını anlayabilirler.

Temiz, hafiften sabunsu kokan Xeryus, bana yakın olmasa da bu tarzın en iyi örneklerinden olarak kokular tarihindeki yerini alıyor. Eğer olgun ve baba parfümü arıyorsanız Xeryus emrinize amade bekliyor.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. İlkbahar-sonbahar günleri için gayet uygun. Hatta dört mevsim kullanılsa hiç sorun yaratmaz.

Koku Güzelliği:10/6.5

2 Haziran 2022 Perşembe

Chanel – Allure Homme Sport (2004)

Chanel’in en ünlü modern klasiklerinden Allure ve erkek versiyonu Allure Homme’nin büyük başarısının ardından onlarca Allure isimli devam parfümü raflardaki yerini aldı. Allure Homme ismine sahip erkek parfümlerinin devam kokularından en popüler olanı şüphesiz Allure Homme Sport oldu. Metalik renkli şişeye sahip bu eser, kokusal anlamda herkese hitap edebilen bir başarı hikayesiydi. Tabii ilerleyen yıllarda, karşısına çıkan güçlü rakiplerinin biraz gerisinde kalmışa benziyor.

Chanel’in internet sitesinde Allure Homme Sport şu cümlelerle tanıtılmış: “Taze ve odunsu bir koku. Sucul, canlı ve şehvetli notaların karışımı, sınırlarını zorlamaya çalışan aksiyon adamını çağrıştırıyor. Tazelik ve duygusallık arasında bir kompozisyon. İtalyan mandalinası sedirin temiz ve yoğun notalarını müjdeliyor. Beyaz misk ile zenginleştirilmiş şehvetli ve bademli tonka fasulyesi, derin ve saran iz oluşturur. Allure Homme Sport, meydan okumayı seven erkeği temsil eder.”

Allure Homme Sport’un açılışı ferah ve şekerli turunçgillerle gerçekleşiyor. Ekşi limon ve taze mandalinayla güzel ve kaliteli başlangıcın ardından keskin olmayan sedir ağacı, vanilya, tonka fasulyesi ve amberle kapanış yapılıyor.

Allure Homme Sport’un neden sevildiği ve popüler olduğu ilk dakikalarda anlaşılıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği güvenli ve modern turunçgillerin tatlı vanilya-tonka fasulyesiyle birleşmesi kuşkusuz ki iyi sonuç veriyor. Kokusal anlamda genele hitap ediyor ve rahatsız edici tarafı bulunmuyor. Zaman zaman turunçgillerden gelen ekşilik bazen de tuzluluk parfümün çok yönlülüğünü vurguluyor. Kullanması kolay ve etraftan bol bol övgüler alabileceğiniz temiz ve lüks kompozisyon, Chanel kalitesini size sunuyor.

Turunçgil parfümleri genellikle sıkıcı, cılız, yapay ve sıradan kokar. Allure Homme Sport ise çekici, züppe ve şık davranıyor. Onu koklayan kadınların hemen hepsinin sevdiğini gözlemledim.

Muhteşem ve yaratıcı olmasa da ilkbahar-yaz akşamları için olabilecek en sağlam seçeneklerden birisi diyebilirim.  Popüler turistik sahil kenarlarında, beach clublarda, akşam çıkmalarında onun verebileceği etkiyi çok az parfüm verebilir.

Kimi kullanıcılar Versace Pour Homme’ye benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Allure Homme Sport hem koku güzelliği hem de verdiği hissiyat bakımından Versace Pour Homme’den birkaç gömlek üstün diyebilirim. Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı yeterli fakat etrafa yayılımı ilk patlama dışında güçlü sayılmaz. Keşke biraz daha etrafa yayılabilseydi. Kokusunu sektörün en önemli isimlerinden Jacques Polge tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

5 Şubat 2022 Cumartesi

Mancera – Hindu Kush (2018)

Mancera’nın son zamanlarda oldukça ilgi çeken parfümlerinden Hindu Kush, bir süredir benim de merakımı cezbediyordu. Parfümün hem isminin Afganistan-Pakistan hattına vurgu yapması hem de Mancera tarafından açıklanan notalarında esrar temasına yer verilmesi koku severlerin radarına girmesine yol açtı. Hepimiz biliriz ki Afganistan dünyanın en büyük uyuşturucu üreten ülkelerinden birisidir ve niş markalar ara ara esrar koktuğunu iddia ettikleri parfümler piyasaya sürerler.

Hindu Kush, Mancera’nın internet sitesinde “Pakistan ve Afganistan’ı geçen vahşi bir dağ silsilesi olan Hindu Kush, cennet ve dünya arasındaki sınırı çiziyor.” cümlesiyle tanıtılmış. Yine Mancera’ya göre baharatlı, tütsülü benzersiz reçineli olarak lanse edilmiş.

Hindu Kush’un ilk dakikaları baharatlar ve tanımlaması zor meyvelerle gerçekleşiyor. Kimi kullanıcıların buradaki meyvemsiliği muz kokusuna benzetmesi çok anlamsız değil. Kaliteli ve soyut ilk dakikalardan sonra dumansı baharatlara metaliklik sınırındaki tütsü ve neredeyse tütünü andıran yapı ekleniyor. Baharatlı tütsülü orta bölümden sonra kapanışı benzer şekilde gerçekleşiyor.

Hindu Kush, ismini ve ilhamını dünyanın en büyük dağ silsilelerinden birisinden alıyor ve anlaşılacağı üzere esrar öğesini de pazarlama taktiği olarak ilginçlik katması bakımından kullanıyor. İşin açıkçası hiç esrar içmedim ve esrar içilen yerde bulunmadım. Onun içindir ki Hindu Kush’un kokusunun esrara benzeyip benzemediğinin yorumunu yapamayacağım.

Pazarlama evreninden gerçek dünyaya dönersek Hindu Kush, dumanlı, baharatlı tütsü parfümüne benziyor. Geri planda paçuli, amber ve vanilya destek veriyor. Genel kompozisyon beklediğim kadar karanlık ya da ağır değil. Daha ortalarda bir dumansılık var. Gizemli ve kasvetli olmaktan ziyade egzotik bir parfüm. Kullanması ve sevmesi zor değil. Özellikle başlangıcı gayet güzel. Benzerine rastlamadığım tarzıyla yaratıcı koktuğunu söyleyebilirim. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Burnu zorlamıyor ve itici davranmıyor.

Afganistanı, bir dağ silsilesini ve esrar öğesini tanıtımında kullanan Hindu Kush’un aynı o coğrafya gibi sert ve acımasız kokacağını düşünürken, yumuşak başlı karakter görmek şaşırtıcı oldu. Bu modern odunsu parfüm, farklı niş koku arayan koleksiyonerler için enteresan olabilir. Genel olarak dünyayı sarsacak kadar iddialı ve çarpıcı değil.

Eau de Parfum formundaki Hindu Kush’un kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı ilk yarım saati saymazsak saldırgan değil. Hem kadınlar hem de erkekler kullanabilir. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi sonuç verebilir.

Koku Güzelliği:10/7

31 Ocak 2022 Pazartesi

Gucci – Intense Oud (2016)

Genellikle niş parfüm markalarının gelenek haline getirdiği oud temalı kokulara artık ana akım markalar da koleksiyonlarında yer vermeye başladı. Çok sayıda ana akım markanın oud merkezli koku formları oluşturması Gucci’nin de dikkatinden kaçmamış anlaşılan. 2014 yılında Gucci ilk oud temalı parfümünü piyasaya sürmüştü. Hem kadınlar hem de erkekler için sunulan Gucci – Oud’dan iki yıl sonra Intense versiyonu raflara çıktı.

Intense isimli devam parfümlerine ana akım markalar bizi alıştırdı. Oud parfümünün Intense versiyonu ilk bakışta çok ilgi çekici gelmese de hakkında yazılan övgü dolu yazılar merakımı arttırdı. Gucci – Intense Oud’u bir süredir kullanıyorum ve hakkındaki övgüleri artık daha iyi anlıyorum.

Intense Oud’un ilk dakikaları aynı simsiyah şişesi gibi karanlık ve koyu gerçekleşiyor. Bir parça deri ve dumansı sayılabilecek tütsüyle açılış seremonisi başlıyor. Hafiften pudralı hissettiren açılıştan sonra koyu ve karanlık yapı devam ediyor. Başlangıçtaki deriye orta bölümde oud ve amber ekleniyor. Sonlarda büyük değişim gözlenmiyor. Oud, deri ve amber kapanışı domine ediyor.

Intense Oud, çoğu oud merkezli parfümde karşılaştığımız ağır gül temasını ya da çamaşır sularını andıran bıktırıcı oud kokusunu burnumuza dayamıyor. Daha akıllıca yol izliyor. Oud öğesi geri plana çekilmiş ve onun boşluğu tatlı olmayan koyu deri ve egzotik amberle doldurulmuş. Bu seçim Intense Oud’un onlarca Arap-Ortadoğu temasına sahip oud merkezli parfümden ayrılmasını sağlamış. Kimi kullanıcıların dediği gibi doğulu değil de batılı oud parfümü haline gelmiş. Bu durum onu kullanması ve sevmesi kolay hale getirmiş.

Oud temalı parfümler genellikle çok ağırdır, hacı yağlarını andırırlar, her ortama uymazlar ve üzerinizde koklayan çoğu kişi yüzünü buruşturur. Bu konuda halkın çoğu haklıdır çünkü oud kokusu herkesin sevebileceği öğe değildir. Niş markaların abartılı ve fazlasıyla uçlarda gezen bıktırıcı oud parfümlerine karşın Gucci’nin Intense Oud’u, modern sayılabilecek aynı zamanda karanlık-çekici-çarpıcı oud-deri-amber denemesi yapmış ki sonuç hiç fena değil.

Kalite anlamında gayet iyi yerde duruyor. Performans olarak bence yeterli. Giyilebilirlik anlamındaysa burnunuzu zorlamıyor. Yine de herkesin sevebileceği popüler parfümlere benzemiyor. Denemeden almak iyi fikir olmayabilir.

Eau de Parfum formundaki Intense Oud’un kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk yarım saat yüksek. Sonrasında sakinleşiyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor. Tam bir kış parfümü izlenimi veriyor. Kokusunu Aurelien Guichard tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

6 Eylül 2021 Pazartesi

Tom Ford – Beau de Jour (2020)

Tom Ford’un sürekli genişleyen parfüm koleksiyonuna eklenen son halkalardan birisi Beau de Jour. Erkekler için tasarlanan Beau de Jour’un kokusal anlamdaki tasarım dilinin, 1970 ve 1980’li yıllardaki maskülen fujerlere öykündüğünü görüyoruz. Tom Ford’un internet sitesinde parfüm üç kelimeyle tanıtılmış: Klasik, keskin ve başına buyruk. Koku ailesi, dünyasal odunsu olarak sınıflandırılmış. Koku tipiyse turunçgil odunsu olarak belirlenmiş. Tasarımda üç ana notadan bahsedilmiş: Lavanta, yosun ve sardunya.

Beau de Jour’un ilk saniyeleri aromatik otlar, sarhoş edici, dumansı, egzotik baharatlar ve bir parça lavantayla gerçekleşiyor. Açılıştaki nanemsi erkeksi yeşil hissiyat yüksek kaliteli ve gayet güzel. Orta kısma geçildiğinde köksü olmayan paçuliyle karşılaşıyoruz. Koyu sayılabilecek kadifemsi paçuliye amber eşlik ediyor.  Sonlarda paçuli ve meşe yosununun nefis dansına şahitlik ediyoruz. Parfümün kapanışı maskülen ve karanlık hissettiriyor.

Beau de Jour, ilk 1-2 saat Old Spice-Sartorial-Brut tarzına yakın duruyor. Sonrasındaysa paçulinin devreye girmesiyle Azzaro Pour Homme-Rive Gauche aksına katılıyor. Bu tür aromatik fujerler, parfüm severler arasında berber dükkanı kokusu olarak tanımlanır. Gerçekten de berberler garip şekilde böyle kokar. Beau de Jour, 1970’li yıllarda, Paris’teki berber salonlarının kokusunu andırıyor büyük ihtimalle.

Yüksek kaliteli notalar, erkeksi dokunuşlar, eskiye duyulan özlem ve baba parfümü hissiyatı, Beau de Jour’un temasını özetleyecek yardımcı tanımlar olabilir. Tom Ford bu parfümüyle 1970-1980’li yılların erkeksi parfümlerine zaman tüneli açmış. Günümüzün bol tatlı erkek parfümlerinden bıkan ve takım elbise giyen, kırk yaş üzerindeki erkeklerin kalbini kazanabileceğini düşünüyorum. Bu şık ve lüks fujer, benim gibi bu tarza mesafeli birisini bile yakalayabildiyse, iyi iş çıkarmış demektir. Ona aşık olmadım ama denediğim en iyi ve kullanması kolay fujerlerden birisi olduğunu da belirtmem gerekiyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, ilk patlama dışında etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin sonbahar dönemine uyacaktır. Herkese hitap etmeyen yapısıyla, denemeden almanın iyi fikir olmadığını önemle belirteyim.

Koku Güzelliği:10/7.5

4 Temmuz 2021 Pazar

Xerjoff – Renaissance (2011)

Xerjoff’un yavaş yavaş büyüyen parfüm serisi XJ 1861’e ait Renaissance, ismiyle ilgimi çekmeyi başardı. Batı aydınlanması için önemli yere sahip Rönesans kavramının, İtalyan kökenli niş parfüme ismini vermesi pek şaşırtıcı olmamalı. 2011 yılı çıkışlı Renaissance, Xerjoff’un internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Renaissance, otantik İtalyan narenciyesi kokusuna sahiptir. Altın oran hassasiyetiyle şekillendirilmiş gerçek İtalyan mirasıdır. Zengin mirasımızdan ilham alan ve ülkemizin cazibesine saygı duyan Renaissance, İtalya’nın ilham verici karakterini temsil ediyor.”

Renaissance’ın açılışı kuru hatta tozlu sayılabilecek bergamot ve acı portakal yağlarını andıran buruk yapıyla gerçekleşiyor. Serin ve ferah sayılabilecek olgun üst notalardan sonra nanemsi-fesleğenimsi nötr beyaz çiçeklerle orta bölüme geçiliyor. Açıklanan orta notalarında Bulgar gülü var fakat genel kompozisyonda büyük yer kaplamıyor. Sonlarda karanlık davranmayan yosunsu paçuli ve amberle tenden ayrılıyor.

Renaissance, aromatik, yeşil, neredeyse sabunsu, garip şekilde nanemsi, şekerli olmayan turunçgilli ve buruk doğasıyla, yeni nesil ferah yazlık parfümlere pek benzemiyor. Kokusu hem benzersiz hem de eskinin klasik şiprelerini andırıyor. Zorlama olur mu bilemiyorum ama hafiften Christian Dior’un 1966 yılı çıkışlı erkek parfümü Eau Sauvage’yi andırıyor. Hermes’in karakteristik ve gerçekçi portakal kokan parfümlerine benzemiyor. Onun tarzı daha gri ve resmi turunçgiller olarak özetlenebilir.

Renaissance ilginç şekilde koyu, yoğun turunçgil yağlarını andırıyor. Kokusu hiç bir zaman mis gibi doğal ve gerçekçi mandalina ya da limon gibi değil ki açıklanan üst notalarında bu iki nota var. Bergamot daha çok yer kaplıyor. Bergamot ilk başlarda tozlu hissiyat veriyor. Ortalardaki konsantre naneyi biraz kendime uzak buldum. Sonları ise çok güzel.

Renaissance bu haliyle niş parfüm yaratıcılık standartlarını tutturuyor. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. İlkbahar-yaz parfümüne göre gayet sağlam ve dirençli olduğunu da söylemek gerekiyor. Kokusal anlamda herkese hitap edemeyecek gibi görünüyor ve denemeden almanın iyi fikir olmadığını düşündürtüyor. Onun aromatik otsu yeşil yapısı, büyük kitleleri çok mutlu etmeyebilir. Alışması zaman isteyen eser izlenimi veriyor.

Eau de Parfum formundaki Renaissance’ın kalıcılığı gayet iyi, etrafa yayılımı saldırgan olmasa da gün içinde kendisini hissettiriyor ki bu durum turunçgil parfümlerinde pek görülmez. Bu anlamda performansı yeterli. Uniseks olarak pazara sunulsa da erkek kullanımına yakın buldum.

Koku Güzelliği:10/7

15 Mayıs 2021 Cumartesi

Carolina Herrera – 212 Sexy Men (2006)

“Çekici, taze, baştan çıkarıcı. 212 SEXY, mandalina ve bergamotun manyetik enerjisiyle açılan canlı 212 koleksiyonuna daha baştan çıkarıcı koku profili getiriyor. Amber ve ahşabın temel notaları klasik erkeksi duyarlılığı yansıtırken, vanilya dokunuşu kokuya çekici görünüm kazandırır.”

Carolina Herrera’nın başarılı erkek parfümü 212 Men’in ardından 2006 yılında devam kokusu Sexy Men versiyonu karşımıza çıktı. Yukarıdaki tanıtım cümleleriyle pazarlanan 212 Sexy Men, Carolina Herrera tarafından oryantal vanilyalı olarak sınıflandırılmış. Parfümün açılışı kremsi vanilyayla gerçekleşiyor. Bir parça naneyi andıran vanilya, orta kısımda çikolatamsı hissiyatını artırıyor. Geri planda kakule benzeri serin baharatları zar zor algılıyoruz. Sonlarda vanilya ve sandal ağacıyla tenden ayrılıyor.

212 Sexy Men, lezzetli, tatlı vanilya kokusuna sahip. Baştan sona, çikolatamsı sütsü vanilya hissiyatı değişmiyor. Bu anlamda tek düze ilerlediğini ve pek değişmediğini söyleyebilirim. Kokusal anlamda günümüzün modern vanilyalı erkek parfümlerinin tipik örneği denebilir. Kalite anlamında idare eden, fazlaca tatlı, yanık vanilyalı gibi davranan 212 Sexy Men, çoğu kadın-erkek için rahatlıkla sevilebilecek arkadaşa benziyor. Büyük kitlelere hitap eden 212 Sexy Men, klişe derecesinde başarılı ticari girişim olarak görülebilir. Onun fazlasıyla basit kökleri, harika parfümü bize vaat etmiyor. Ortalama lezzetteki vanilyalı çikolataları andırıyor.

Bazı parfümler vardır, hakkında söylenecekler sınırlıdır. 212 Sexy Men, sanırım bu tür bir eser. Eğer ortalama vanilyalı parfüm arıyorsanız, denemekten zarar gelmez. Çoğu kullanıcının 212 Sexy Men’i, Le Male’ye benzetmesini anlayabiliyorum. 2006 yılında raflardaki yerini alan 212 Sexy Men, Le Male’nin aromasını fazlasıyla andırıyor. Basit bir Le Male benzeri diyebiliriz sanırım 212 Sexy Men için.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı yumuşak seyrediyor. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor. Kokusunu sektörün ünlü iki ismi Alberto Morillas ve Rosendo Mateu tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Nisan 2021 Cumartesi

Calvin Klein – Euphoria Intense (2008)

Calvin Klein moda evinin 2005 yılında dünyaya tanıttığı Euphoria parfüm projesinin kadınlar ayağı iyi işlerken, erkek tarafı biraz yavaş ilerliyor gibi. Euphoria’nın 2006 yılındaki erkek versiyonundan sonra beklenen olay gerçekleşti ve Intense sürümü 2008 yılında raflardaydı.

Euphoria’nın erkek versiyonunu kullanmış ve bir türlü sevememiştim.  Açıkçası Intense’den büyük beklentim yoktu. Bu önyargılarla kullanmaya başladım Euphoria Intense’yi. İlk saniyelerinde tatlımsı meyvelere rastladım. Turunçgillere eşlik eden zencefil benzeri baharatlar, aromatik başlangıç yapıyor. Orta kısımda meyvemsilik geriye çekilirken, ferah baharatların etkisi artıyor. Fesleğeni ve menekşeyi andıran yeşil temanın geri planda durduğunu sanıyorum. Sonlarda amber ve vetiverin dansına şahit oluyoruz.

Euphoria Intense, aromatik baharatlı vetiver parfümüne benziyor. Çoğu kullanıcı amberin önde olduğunu söylese de bence tozlu ve garip kalitedeki vetiver, baştan sonra etrafta dolanıyor. Nedense menekşenin verdiği sıcak-yeşil havayı hissediyorum. Sivri baharatların zencefile evrilmesini anlayabiliyorum.

Abisi Euphoria’dan oldukça farklı koktuğunu ve hafiften karanlık tarafının olduğu hakkındaki söylentiler doğru olabilir. Euphoria Intense, safkan bir amber parfümü değil. Aromatik yeşil otsuların destek verdiği baharat teması, üzerine daha oturacaktır.

Euphoria Intense’nin ilginç taraflarından birisi açıklanan notalarında öd ağacı bulunması. Birçok safkan öd parfümü kullandım fakat Euphoria Intense’de baskın öd verilişine rastlamadım.

Sonuç olarak bir şişesi alınmasa da olabilecek, kalite anlamında Calvin Klein’in modern parfüm vasatlığını DNA’sında taşıyan, Intense isminin aksine performans anlamında kötü sınav veren, piyasaya işi benzersiz bir deneme.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı ve etrafa yayılımı yüksek değil. Günlük kullanıma uyabilecek çok yönlü bir parfüm izlenimi veriyor. Ilık ilkbahar dönemi için fena olmaz. Kokusunu Carlos Benaim ve Loc Dong birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6