30 Aralık 2021 Perşembe

Blend Oud – Sana (2016)

İtalya merkezli niş parfüm evi Blend Oud’un özel serisine ait parfümlerden birisi Sana. Son zamanlarda birçok yeni parfüm piyasaya süren Blend Oud’un muhtemelen kokular dünyasında daha çok ismini duyacağız. Sana’nın resmi tanıtımında mücadeleci, savaşçı kadın merkeze alınmış.

Blend Oud’a göre Sana hem tatlılığını hem de karakterini düşmanlarını yenmek için silah olarak kullanabilen bağımsız ve mücadeleci kadına adanmış. “Tatlı alt notalar bize en savaşçı kadında bile bulunabilen nezaket ve inceliği hatırlatıyor” diye de eklenmişler. Blend Oud’a göre oryantal olarak sınıflandırılmış.

Sana’nın ilk dakikalarında tatlı ve modern turunçgiller karşımıza çıkıyor. Limonu çağrıştıran ilk saniyelerde Blend Oud’a göre bergamot, kan portakalı ve lavanta bulunuyor. Limonlu cheesecake’i andıran açılıştan sonra turunçgillerin etkisi azalmaya başlıyor. Orta bölümde tatlılık biraz daha artıyor. Şekerli vanilya ve hatta karamel algılanabiliyor. Son bölümde büyük değişiklik olmuyor. Çikolatamsı, pudralı vanilyalı hissiyatla tenden ayrılıyor.

Sana, basit ve pek derinliği olmayan arkadaşa benziyor. Ferah olmayan şekerli turunçgiller ve vanilya-karamel ikilisinin birleşiminden oluşuyor. Hepsi bu. Tabii bu karışımı yüksek kaliteli halde veriyor. Yapaylık bulunmuyor. Modern ve tatlı davranıyor. Günümüzün bol şekerli popüler parfümlerine benziyor. Bu anlamda deneyen ya da kullanan çoğu kişinin ilgisini çekeceğini düşünmek yanlış olmaz.

Sana’yı kullanan birçok kişinin kokusunu Xerjoff’un ünlü parfümü Lira’ya benzettiğini görüyoruz. Muhtemelen haklılar. Lira’nın kokusal formunun ilerleyen yıllarda daha çok benzerinin yapılacağını öngörebiliriz.

Lezzetli ve canlı kokan Sana’nın başlangıcını sevdim, sonlarını tekdüze buldum. Bu tür şekerli vanilya kokularını sevenlere tabii ki önerebilirim. Blend Oud’un internet sitesinde kadınlara vurgu yapılsa da erkekler rahatlıkla kullanabilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi ama etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış parfümüne benziyor. Günlük kullanıma rahatlıkla uyum sağlayabileceğini düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

25 Aralık 2021 Cumartesi

Clinique – Aromatics Elixir (1971)

Estee Lauder markasının altında bulunan ve 1960’lı yılların sonlarında kurulan Clinique’in kadınlar tarafından gayet iyi bilindiğini tahmin etmek zor değil. Kozmetik ve kişisel bakım alanlarında onlarca başarılı ürüne sahip Clinique’nin, parfümlere el atmaması düşünülemezdi.

1971 yılında Clinique’nin ilk parfümü çıktı ve tabii ki kadınlar içindi. Aromatics Elixir ismi verilen bu eser, yıllar içinde çok satılanlar arasına girdi ve parfümler dünyasının mihenk taşlarından oldu. Klasik parfümler arasına adını yazdıran Aromatics Elixir’in tanıtımı markanın internet sitesinde şöyle yapılmış: “Şaşırtıcı, sıra dışı ve kışkırtıcı aromasıyla bir parfümden çok daha fazlasını ifade eder. Benzersiz notalarıyla duyulara dokunur. Bunu gül, yasemin,ylang ylang ve vetiver bitkisinin özleriyle yapar. Her kadının içindeki dişiliği ortaya çıkarır.”

Aromatics Elixir’in başlangıcı sabunsu papatya, aldehit ve eski tarz bergamotla gerçekleşiyor. Ferah olmayan çiçeksi, kuru ve koyu üst notalardan sonra orta kısımda çiçeklerin etkisi artıyor. Sabunsuluk daha fazla kendisini gösteriyor. Yasemin ve ylang ylang sabunsu çiçekleri oluşturuyor. Gül hafiften tatlı verilmiş. Orta kısımda biraz meşe yosunu da oyuna katılıyor. Sonlarda meşe yosunu, paçuli ve miskle kapanış yapılıyor.

Aromatics Elixir, oldukça kadınsı, neredeyse pudralı, çiçekli bir arkadaşa benziyor. Tatlılık var ama fazla değil. Genel olarak eski-nostaljik kokan çiçeksi kadın parfümü atmosferi yayıyor. Evet, eskilerden kalma kokuyor ama şunu da unutmamalıyız ki bu parfüm 50 yaşında!

Bu eseri yıllar önce de kullanmıştım. O zaman ki aroması daha kuru, karanlık ve şipreye yakınken, bu sefer karşıma sabunsu çiçek kokusunun çıkması oldukça şaşırtıcıydı. Kimi kullanıcılar Aromatics Elixir’in reformulasyon geçirdiğini ve eski tadının kalmadığını söylemiş ki şu haliyle sanırım haklılar. Eski şişedeki o nefis, kuru otsu şipre yerine tek düze pudralı yasemin-gül ikilisinin karşıma çıkması hayal kırıklığı yarattı. Bu haliyle gayet sıradan nostaljik kadın parfümüne dönmüş ve eski şahane karakteri kaybolmuş.

Parfüm yazarı Chandler Burr bu parfüme beş üzerinden beş yıldız vererek oldukça beğenmiş ve şu anısını anlatmış:

“Normal denememde hiç beğenmedim Aromatics Elixir’i. Bir gün parkta yürürken 50 yaşlarındaki bir kadından harika bir parfüm kokusu geldi burnuma. Hemen yanına gidip hangi parfümünü kullandığını sordum. “Aromatics Elixir” dedi. “Onu ne zaman sıktınız peki” diye sordum. Kadın “bir saatten biraz fazla” dedi. Ve o gün parfüme hayran kaldım. O harikaydı.”

Bir başka yazar Luca Turin parfüme beş üzerinden beş yıldız vermiş. Odunsu çiçeksi olarak sınıflandırmış. Ayrıca şunları söylemiş:

“Modern birkaç kokunun ardından, kağıt üzerinde ya da havada uçuşan molekülleriyle Aromatics Elixir’i koklamak, Cheers’in on iki bölümünden sonra Lauren Bacall’ın ‘The Big Sleep’teki performansını izlemeye benzer. Bu parfüm etrafını öylesine bir güç ve özgüvenle dolduruyor ki yaratıcısı Bernard Chant’ın da diğer herkesle aynı malzemeleri kullandığına inanmak çok zor. Sağlık ve şifa fışkıran ışıltıyla muhteşem günbatımını birleştiren bu parfüm, bana göre başyapıt.”

Parfümü Aramis (Classic), Aramis – 900, Aramis – Devin, Estee Lauder – Estee, Gres – Cabochard gibi önemli eserlere imza atmış Bernard Chant tasarlamış.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ilk on dakika dışında güçlü sayılmaz. Genel itibariyle sonbahar-kış mevsimine uygun gibi duruyor. Kırk yaşın üzerindeki hanımefendilere tavsiye edebilirim, genç kız parfümüne pek benzemiyor.

Koku Güzelliği:10/6

20 Aralık 2021 Pazartesi

Mancera – Red Tobacco (2017)

Mancera’nın son yıllardaki en ilgi çeken parfümlerinden birisi Red Tobacco, uzun zamandır merakımı cezbediyordu. İlk çıktığı günlerden itibaren oldukça konuşulan parfümlerden birisi haline geldi Red Tobacco. Niş parfüm sektörünün dur durak bilmeyen markalarından Mancera muhtemelen bu sefer iyi iş çıkarmışa benziyor.

Mancera’nın internet sitesinde Red Tobacco şöyle tanıtılmış: “Kırmızı, sıcak ve büyüleyicidir. Red Tobacco, Küba tütünü ve baharatlarını karıştıran inanılmaz derecede güçlü ve seksi bir koku. Gerçek bir ısı dalgası.”

Red Tobacco’nun ilk saniyelerinde karmaşa hakim. Sıcak baharatlar (muhtemelen tarçın ve küçük hindistan cevizi), biraz safran ve elmayı anımsatan meyvemsilikle gerçekleşen açılış ferah değil. Orta kısımda sıcak baharatlar geriye çekilirken safran biraz daha etkisini göstermeye çalışıyor. Orta bölümde parfüme ismini ve konseptini veren tütünü bütün heybetiyle algılayabiliyoruz. Kuru sayılabilecek tütün, neredeyse tütün yaprakları gibi kokuyor. Sonlarda tütün güçlüce yoluna devam ediyor. Tütüne lezzetli vanilya ve paçuli eşlik ediyor.

Red Tobacco, kırmızı meyvemsi hatta baharatımsı tütünü merkeze alıyor. İsmindeki kırmızı onun sıcak karakterini vurguluyor olabilir. Geneline baktığımda baharatlı, dumansı, içkimsi, paçulili pipo tütünlerini anımsatıyor. Hatta kirazlı ve vanilyalı pipo tütünü gibi davranıyor. Yoğun dumansı tarafına da bayıldım. Bu tür tütün kokularını severim ve Red Tobacco’yu da tabii ki harika buldum.

Kalite anlamında Mancera gerekeni yapmış. Kullanması ve sevmesi zor bir parfüme benziyor. Kadınların bu parfüme ilgi göstereceğini sanmıyorum. Hatta üzerimde bu parfümü algılayan hanımefendilerin hiçbirisi onu beğenmedi. Çünkü Red Tobacco erkek kullanımına yakın ve pipo dumanı kokan erkeksiliği temsil ediyor. Bu eseri kadınlar için değil kendi rafine zevkleriniz için kullanmalısınız. O gayet erkeksi ve centilmenler kulübünün sıkı üyesi.

Red Tobacco biraz ağır ve oldukça yoğun denebilir. 2-3 fıs kullanımda bile saatlerce üzerinizden çıkmıyor. Oldukça güçlü ve sağlam bir parfüm. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı yeterli. Bu anlamda verdiğiniz parayı hak ediyor.

Kokusal anlamda biraz Pure Havane’ye ve Bogart Pour Homme’ye yakın duruyor. Ayrıca Oajan’ı da anımsatıyor. Tam bir kış parfümü, ılık günlerde bile denemenizi tavsiye etmem.

Koku Güzelliği:10/8

15 Aralık 2021 Çarşamba

Christian Dior – Pure Poison (2004)

Christian Dior’un 1985 yılı çıkışlı kadın parfümü Poison’un yıllar içinde klasiğe dönüşmesinin ardından bir çok devam kokusu hayata geçti. Poison isimli devam parfümlerinin sayısını takip etmek bile zor. Poison ismini taşıyan devam parfümlerinin şüphesiz en şöhretlisi Hypnotic Poison idi. Bu çılgın ve şehvetli Hypnotic kadınından sonra 2004 yılında daha sakin ve evcil Pure Poison raflara çıktı.

Pure Poison her ne kadar Hypnotic Poison’un gölgesinde kalsa da kendisini seven küçük bir cemaat oluşturdu. Christian Dior’a göre Pure Poison baştan çıkarmanın en saf biçimini kutlayan bir koku. Yine Dior’a göre Pure Poison’da portakal çiçeği, yasemin, gardenya, amber ve sandal ağacı ağırlıklı olarak kullanılmış.

Pure Poison’un başlangıcı ferah sayılabilecek portakal çiçeği ve bir parça beyaz çiçeklerle gerçekleşiyor. İlk dakikalardaki portakal çiçeği-gardenya işbirliğinden sonra sabunsu beyaz çiçekler yoluna devam ediyor. Sabunlu yasemin, gardenyanın yerini alıyor. Sonlarda sandal ağacı ve amberle kapanış gerçekleşiyor. Alt kısımda sabunlu beyaz çiçekler görünmüyor.

Pure Poison, isminde temizliği çağrıştırması ve şişesinin beyaz ağırlıklı rengiyle nasıl kompozisyona sahip olduğunu belli ediyor. Karşımızda sabunsu beyaz çiçeklerin ağırlıkta olduğu bir eser var. Portakal çiçeği başlarda harika iş çıkarıyor fakat ilerleyen saatlerde pek ortada görünmüyor. Yasemin-gardenya çiçekleri genele fazlasıyla hakim. Buradaki çiçekler düz çizgideler ve çok sıradışı davranmıyorlar. Oldukça kadınsı mesajlar veren Pure Poison’un ana yapısı, ne çok iddialı ne de silik veya karaktersiz. Hoş ve yüksek kaliteli temiz beyaz çiçeklere ilginiz varsa Pure Poison sizi bekliyor.

Kullanması ve sevmesi zor değil. Deneyen çoğu kadının ilgisini çekebilir. Tatlılık fazla değil neyse ki. Çiçekler benim için fazlasıyla feminen ve tenimde daha iyi durduğunu fark ettim. Kıyafet üzerinde daha sıradan kokuyor. Kimi kadınların onu ağır bulması da bir başka ilginç tarafı.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi olsa da etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. Serin-soğuk günlerde fazlaca sabunlu yönünü gösteriyor. Ilık havalarda portakal çiçeği daha öne çıkıp, neşeli hale gelebiliyor. Bu anlamda ılık ilkbahar-serin yaz akşamı parfümü olduğunu düşünüyorum. Kokusunu Carlos Benaim, Dominique Ropion ve Olivier Polge gibi önemli isimlerin birlikte tasarladığını okuyoruz.

Koku Güzelliği:10/6.5

10 Aralık 2021 Cuma

By Kilian – Black Phantom (2017)

By Kilian’ın 2017 yılında piyasaya sürdüğü uniseks parfümü Black Phantom’un (Momento Mori) oldukça merak edeni bulunduğunu görüyorum. Gerek ismiyle gerekse açıklanan notalarıyla ilgi çekmeyi başarıyor. By Kilian’ın internet sitesinde Black Phantom’un Martinik adalarındaki geçmiş zaman deniz korsanlarından ilham aldığını anlıyoruz.

Parfümün resmi tanıtımında ilginç öğeler dikkatimi çekiyor. Odunsu gurme olarak sınıflandırılan Black Phantom’un rom, kahve, kakao, sandal ağacı, paçuli ve vetiver unsurlarına tanıtımda ağırlık verildiğini okuyoruz.

Black Phantom’un başlangıcında kremsi ve leziz kremalı, çikolatalı vanilya bulunuyor. Harika açılıştan sonra orta kısımda sıcak dumansı baharatlar ve içki teması dikkat çekiyor. Yine orta bölümde kahve-kakao benzeri yapı da var. Başlangıcı kadar sevemediğim orta kısımdan sonra enfes paçuli devreye giriyor. Hafiften karanlık ve egzotik paçuliye çikolatamsı vanilya eşlik ediyor.

Black Phantom’un leziz çikolatamsı vanilyalı, kakaolu paçuli parfümü olduğunu iddia edebilirim. Başlangıcı ve sonları harikayken, orta kısım biraz karmaşık ve özensiz. İsmi ve şişesi gibi karanlık arkadaş olmasa da sonlarında bir parça koyu havayı algılıyorsunuz.

Kalite anlamında fena yerde durmasa da performans olarak bana yeterli gelmedi. Bir By Kilian parfümünden daha güçlü karakter bekleriz. Black Phantom’un kalıcılığı yeterli ama etrafa yayılımı zayıf. Eau de Parfum formunda. Tam bir kış parfümüne benziyor. Uniseks olarak sunulsa da erkek kullanımına yakın duruyor.

Kimi kullanıcılar Black Phantom’u Thierry Mugler’in Angel serisine benzetmiş ki haksız sayılmazlar. Mugler’in imza teması çikolatalı paçuli, Black Phantom’da daha az tatlı ve kuru kullanılmış. Bu anlamda Black Phantom, başlangıcını saymazsak daha az tatlı bir eser A Men ve Angel’lara göre.

Black Phantom’u Sidonie Lancesseur tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

5 Aralık 2021 Pazar

Jean Paul Gaultier – Le Male Le Parfum (2020)

Jean Paul Gaultier’in 1995 yılında dünya parfüm endüstrisine armağan ettiği Le Male’nin modern zamanların kült eserlerinden olduğunu biliyoruz. Şöhretli ve tartışmalı Le Male’nin yıllar içinde bir çok devam kokusu çıktı. Le Male isimli devam parfümlerine 2020 yılında siyah şişesiyle Le Male Le Parfum eklendi.

Son zamanlarda çoğu ana akım markanın popüler parfümlerinin Le Parfum isimli devam kokuları çıkardıklarını görüyoruz. Jean Paul Gaultier’in internet sitesinde Le Male Le Parfum, pek alışıldık olmayan şekilde Eau de Parfum Intense olarak lanse edilmiş. Odunsu oryantal sınıfa dahil edilmiş. İlk Le Male’nin modernleştirilmiş hali olduğundan bahsedilmiş. Yine resmi tanıtımında dört öğe vurgulanmış: kakule, lavanta, iris çiçeği ve vanilya.

Le Male Le Parfum’un açılışı klasik Le Male’ye benziyor. Bir parça nanemsi vanilya ve hafiften çikolatamsı lavanta ilk dakikalarda Le Male ruhunu hissetmenizi sağlıyor. Orta kısımda büyük değişim yaşanmıyor. Lavanta biraz daha hissedilir hale geliyor. Geri planda lezzetli vanilya desteğini devam ettiriyor. Sonlarda lavanta geride kalırken iris çiçeği kremsi ve vanilyayla kapanış yapılıyor.

Le Male Le Parfum, Gaultier’in tanıttığı gibi odunsu oryantal değil de lavantalı, baharatlı vanilya tarafına yakın duruyor. 1995 çıkışlı Le Male’ye tabii ki benziyor. Küçük farklarla abisinden ayrılıyor Le Parfum. Klasik Le Male’de naneli vanilya varken, Le Parfum’de lavanta biraz daha baskın. Le Parfum’un vanilyası daha karanlık ve çikolataya yakın duruyor. Kakule geri planda var fakat baskın rolde değil. İris çiçeği ise onu kadınsı tarafa taşımıyor.

Karşımızda 2020’li yılların modern, tatlı, leziz, vanilyalı trendlere uyan bir arkadaş var. Günümüzün çoğu şekerli, baharatlı, vanilyalı parfümünü andırıyor Le Male Le Parfum. Bu anlamda çok yaratıcı, farklı veya sanatsal değil. Herkesin sevebileceği basit koku formu, Gaultier’in güçlü rakiplerine gözdağı verme amacını taşıyor olabilir.

Le Male Le Parfum’un rakipleri kimler? Versace – Eros,  Armani Code serisi, Victor & Rolf – Spicebomb, Chanel Allure Homme Sport ve diğerleri. Bu sert rakiplerin karşısında şansı yükseğe benziyor Le Male Le Parfum’un. Benim için bir süre sonra tatlılığı fazla geldi ve büyük boy şişesini alacağımı pek sanmıyorum. Yine de yeni nesil güncellenmiş Le Male’nin neye benzediğini merak ederseniz, Le Parfum versiyonu kollarını açmış sizi bekliyor.

Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı yüksek değil. Tam bir sonbahar-kış parfümüne benziyor. Kırk yaş altı genç arkadaşlar severek giyebilir. Kokusunu Quentin Bisch ve Nathalie Gracia-Cetto birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

30 Kasım 2021 Salı

Burberry – Her Intense (2019)

Burberry’nin 2018 yılı çıkışlı kadın parfümü Burberry Her, oldukça ilgi çekti. Çoğu kullanıcının Maison Francis Kurkdjian’ın ünlü parfümü Baccarat Rouge 540’a benzettiği Burberry Her’in başarısının ardından bir yıl sonra Intense versiyonu raflardaki yerini aldı. İlk Her’de olduğu gibi Her Intense’yi de Francis Kurkdjian tasarladı ve Her’lerin bu kadar ilgi görmesinin sebebi muhtemelen bu durum.

Her Intense’in tanıtımında Londra şehrinin olağanüstü enerjisini yakalayan canlı bir koku olduğundan bahsedilmiş. Ayrıca yoğun, zarif, zengin, güçlü ve sofistike tarafı öne çıkarılmış. Üç öğe özellikle vurgulanmış: böğürtlen, yasemin ve benzoin.

Her Intense’nin ilk dakikalarında tatlı, lezzetli, harika kırmızı meyveler karşımıza çıkıyor. Çilek veya böğürtlen benzeri modern meyveleri sevdim. Orta kısımda meyvemsi yapı devam ederken, geri plana burun tırmalamayan yasemin yerleşiyor. Sonlarda fazlaca şekerli olmayan vanilya kapanışa imza atıyor.

Onun baştan sona meyveli-çiçekli-vanilyalı ana yapı üzerinde yükseldiğini düşünüyorum. Çoğu meyveli parfümdeki o plastiğimsi veya öksürük şuruplarını andıran bıktırıcı yapaylık Her Intense’de bulunmuyor. Orta kısımdaki yasemin benim için biraz kadınsı dursa da sonlardaki yumuşak vanilya onu genel olarak sevmeme sebep oluyor. Kalite anlamında ana akım markaların üzerinde denebilir. Kokusal olarak ise herkesin sevebileceği çok hoş, ağız sulandıran yapısı insanı mutlu ediyor.

Canlı, pozitif ve neşeli tavrı, genç hanımefendilerin ilgisini çekecektir. Kimi kullanıcıların onu böğürtlen-çilek reçeline benzetmesi gayet anlaşılabilir. Meyveli sakızlara da benzetilen Her Intense, hafiften Baccarat Rouge 540’ı andırıyor.

Her Intense Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli olsa da etrafa yayılımı yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir olabilir.

Koku Güzelliği:10/7

25 Kasım 2021 Perşembe

Tom Ford - Patchouli Absolu (2014)

2014 yılında Tom Ford’un özel serisine ait parfümü Patchouli Absolu’nun lansmanı yapıldı. Aradan geçen yılların ardından Tom Ford özel serisinin süper starları Tobacco Vanille, Noir de Noir ve Tuscan Leather öne çıktı. Patchouli Absolu ise hiç bir zaman çok popüler olamadı.

Kimi kaynaklara göre Patchouli Absolu’nun beklenen ilgiyi görmemesi sebebiyle üretiminin bitirildiğini okuyoruz. Paçuli temasını seven ve paçuli merkezli parfümlere oldukça ilgi duyan ukala burnum, tabii ki Patchouli Absolu’yu merak ediyordu ve nihayet onunla tanıştık.

Patchouli Absolu’nun ilk dakikalarında ismindeki paçuli özütü öne çıkıyor. Şekerli olmayan kuru ve köksü paçuliye, acımsı buruk otlar eşlik ediyor. İlk saniyelerini kimi hanımefendiler hacı yağlarına benzetebilir ki haksız sayılmayabilirler. Orta bölümde buruk paçuli daha sevilebilir hale geliyor. Bir parça meşe yosunu ve derinin eklendiği paçuli, 1980’li hatta 1970’li yılların maskülen erkek parfümlerini andırıyor. Sonlarda paçuli-deri-meşe yosunu üçlüsü kapanışa kadar devam ediyor.

Patchouli Absolu, dünyevi hatta bir parça uhrevi tavra sahip, soyut ve yalın paçuli tarzına yatırım yapmış. Paçuli merkezli parfümlerdeki o mistik ve kimi zaman Gotik hava az da olsa Patchouli Absolu’da mevcut. İlk dakikaların alışılması zor tarafını geride bırakırsanız oldukça tematik esans sizi karşılıyor. Bu haliyle herkese hitap etmeyeceğini ve günümüzün bol şekerli parfümlerine hiç benzemediğini söyleyebilirim.

Patchouli Absolu daha çok paçuli öğesinin sevenlerine deri ve meşe yosunuyla nostaljik yolculuk yaptırma vaadini sunuyor. Tom Ford özel seri parfümlerin tamamının uniseks olarak sunulduğunu görüyoruz. Patchouli Absolu ise rahatlıkla erkek kullanımına yakın duruyor.

Ona aşık olmasam da paçulinin sanatsal yorumuna göz atmak isterseniz Patchouli Absolu sizi seve seve kabul edecektir. Eğer Mooji’nin Nepal’deki Satsang’larına katılırken hangi parfümü kullanmalıyım gibi sorunsallar ile boğuşuyorsanız Patchouli Absolu’yu önerebilirim. Tabii guru Mooji böyle sorunsalınız olduğunu bilmese daha iyi.

Eau de Parfum formunda. Performansı çok iyi değil. Kalıcılığı yeterli olsa da etrafa yayılımı ilk patlama dışında yüksek sayılmaz. Sonbahar-kış kullanımına yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

20 Kasım 2021 Cumartesi

Guerlain – L’Homme Ideal Eau de Parfum (2016)

Guerlain’ın 2014 yılı çıkışlı erkek parfümü L’Homme Ideal, kısa süre içinde yedi parfümlük seriye dönüştü. Markanın yeni nesil parfümlerini temsil eden L’Homme Ideal’lerin 2016 yılında Eau de Parfum versiyonu raflardaki yerini aldı.

Guerlain’in internet sitesinde odunsu oryantal olarak sınıflandırılan L’Homme Ideal Eau de Parfum, erkeksi, lüks ve zarif kelimeleriyle tanımlanmış. Ayrıca “Büyüleyici badem ile baştan çıkarıcı ılık vanilya tentürü ve gizemli deriyi harmanlayan bir eser. Baştan çıkarma gücünüzü artırmak ve içinizdeki ideal sevgiliyi uyandırmak için üç malzemeyi ve üç akoru birleştiren odunsu oryantal” cümleleriyle tanıtımı yapılmış.

L’Homme Ideal Eau de Parfum’un ilk saniyelerinde şekerli turunçgiller (portakal-mandalinaya benziyor) ve leziz baharatlar bize merhaba diyor. Gayet güzel modern başlangıcından sonra baharatlar yola devam ediyor. Orta bölümde kirazı andıran badem ve bir parça tütün-tütsü var gibi. Hafiften dumansı davranan orta kısımda vanilya tatlılığı devam ediyor. Kapanışta vanilya oldukça öne çıkıyor. Geri planda deri de kendisini gösteriyor.

L’Homme Ideal Eau de Parfum, vanilyalı, baharatlı, dumansı badem parfümüne benziyor. Bu tarzı severim ve Guerlain de kendisine yakışan kaliteye imza atmış. Bu tür parfümlerde genellikle karmaşa ve yapaylık hakimdir ama L’Homme Ideal Eau de Parfum çok başarılı bu anlamda. Hem kaliteli hem de zengin yapısı memnun edici ve adeta bir niş parfüm kullanıyor hissi veriyor.

Niş parfüm demişken, L’Homme Ideal Eau de Parfum, Herod tarzını çağrıştırıyor. Ana akımlardan ise Tom Ford – Noir Extreme ve Pure Havane’yi andırıyor. Guerlain’e göre parfüm badem, vanilya ve deri üzerine inşa edilmiş. Deri büyük yer kaplamasa da kiraz benzeri badem ve vanilya önemli yer tutuyor. Bu anlamda erkekler için pazara sunulsa da uniseks kullanıma yakın duruyor. Onun şık ve lüks kokusu hem resmi hem de günlük kıyafetlerle uyumlu davranacağının sinyalini veriyor.

Kullandığım Eau de Parfum formunun performansı iyiydi. Kalıcılığı yüksek, etrafa yayılımı fena değil. Sonbahar-kış döneminde kullanmak iyi fikir. Kokusunu Delphine Jelk ve Thierry Wasser birlikte tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8

15 Kasım 2021 Pazartesi

Lancome – Idole (2019)

“Büyük hayaller kuranlara… Geleceğin mimarlarına. Güçlü, kendinden emin, sözünü sakınmayan kadınlara. Yeni ufuklar açan, yarının liderlerine… Dünyaya ilham veren yeni idollere. Şimdi tam zamanı. Kendi idolün ol.

Mükemmel parfüm zamanın ruhuna hayat verir, yeni akım yaratır. Idole bunun için doğdu. Idole yeni bir hayat felsefesinin parfümde vücut buluşu gibi; parfümün yazılmış kurallarını yıkıyor.

Geleceğin parfümü, hepimizin yeni bağımlılığı.”

Lancome’nin 2019 yılı çıkışlı kadın parfümü Idole’nin resmi tanıtımı bu cümlelerle yapılmış. Lancome’ye göre Idole sürdürülebilir kaynaklardan üretilmiş içeriklere sahip. Parfümde üç öğe öne çıkarılmış: Beyaz şipre, yasemin çiçeği ve gül. Ayrıca içeriğinde başta Isparta olmak üzere 2 farklı coğrafyadan, 3 farklı özütleme tekniğiyle 4 farklı türde gül kullanılmış.

İlk saniyelerde çiçeksi sayılabilecek meyvemsilikle açılış yapılıyor. Bir parça tatlı armuda eşlik eden çiçeklerden sonra orta bölümde görüntü pek değişmiyor. Miskli gül ve yasemin, parfümün kadınsı yönünü daha arttırıyor. Sonlarda yaseminli miskle kapanış yapılıyor.

Idole, basit meyveli-çiçeksi kompozisyona sahip. Bir parça sucul, pudralı, hissedilir oranda miskli Idole, dünyayı yeniden keşfetmiyor, herkesin sevebileceği ortalama koku formu üzerinden ilerliyor. Onu koklayan çoğu kadının seveceğini söylemek zor değil. Kalite anlamında üst düzey davranmıyor. Tek düze devam ediyor ve sürpriz yapmıyor.

Armut kokan gül parfümü arıyorsanız Idole tam size göre ama sadece bu kadar. Daha önce onlarca defa tekrarlanan bu vasat sulandırılmış hissi veren meyveli-çiçeksi yapı, benim için ilginç değil. Yine de güvenli kokan kadın parfümü arıyorsanız deneyebilirsiniz.

Eau de Parfum formundaki Idole’nin kalıcılığı ve direnci fena değil. 3-4 fıs uyguladığınızda yanınızdan geçen hanımefendiler çok güzel koktuğunuzu söyleyebilir ki bu sizi mutlu edecektir. Lancome, Idole için “kadınların, kadınlar için yarattığı parfüm” demiş. Bunun sebebi muhtemelen kokuyu üç kadın parfümörün birlikte tasarlaması. Adriana Medina-Baez, Nadege Le Garlantezec ve Shyamala Maisondieu, Idole’nin kokusuna imza atmış. İlkbahar döneminde kullanmak iyi fikir olabilir.

Not: Bu parfümü bana ulaştıran Rabia’ya teşekkür ederim.

Koku Güzelliği: 10/6

10 Kasım 2021 Çarşamba

Ermenegildo Zegna – Haitian Vetiver (2014)

Ermenegildo Zegna’nın 2012 yılında başlattığı Essenze isimli parfümleri, markanın özel serisi olarak düşünebiliriz. Yüksek kaliteli içeriklerle niş parfümlere rakip fiyatlara satılan Essenze serisinin kimi kokularının oldukça ilgi çektiğini görüyoruz. Zegna’nın internet sitesindeki 250 dolarlık fiyat etiketi Essenza’ların neredeyse Creed’lerle yarışmaya çalıştığını gösteriyor.

Haitian Vetiver, Essenze serisinin biraz geri planda kalmış eserlerinden birisi. Vetiver merkezli parfümlerin kaderinin çoğu zaman geri planda kalmak olduğunu iddia etmek yanlış olmayabilir. Haitian Vetiver’de kullanılan vetiverin Zegna için Haiti’nin güneybatısındaki Les Cayes’de özel üretildiğini öğreniyoruz. Haitian Vetiver’de ayrıca, diğer Essenze parfümlerinde kullanılan ve Zegna bergamotu olarak bilinen öğe de kullanılmış. Açıklanan notalarındaki en ilginç kısım ise havuç tohumu.

Haitian Vetiver’in ilk saniyeleri tabii ki bizi şaşırtmıyor. Yüksek kaliteli, nemli, taze, köksü ve yeşili andıran temiz vetiver karşımıza çıkıveriyor. Şık ve cansız vetivere orta kısımda biraz iris çiçeği ekleniyor. Parfümün yönünü iris çiçeğine çeviremeyen bu dokunuşun ardından kapanışta kuru paçuli noktayı koyuyor.

Vetiver merkezli parfümlerle aram harika olmasa da kötü de diyemem. Vetiver temalı parfümler genellikle aynı kokar bana ve sıra dışı örnekler dışında temiz, köksü, sabunsu, nemli vetiverle karşı karşıya kalırız. Haitian Vetiver’de gelenek bozulmuyor. Basit, düz, zarif vetiver öğesi çarpıcı ya da yaratıcı değil. Sakin, barışçıl, odunsu sayılabilecek vetiver, bu temanın sevenleri tarafından muhtemelen talep görecektir. Bu tür davranan vetiver parfümlerini hemen her kıyafetle giymek kolaydır ve çoğu ortama uyum sağlar.

Vetiver parfümlerinin bir diğer kaderi ise Guerlain’in efsanevi vetiver parfümüyle kıyaslanmaktır. Haitian Vetiver kimi kullanıcıların belirttiği gibi Guerlain – Vetiver’e benziyor. Oysa Encre Noire gibi daha ilginç vetiver yorumlarına öykünmesini isterdim. Bu haliyle denediğim en şık ve kaliteli vetiver parfümlerinden birisi olduğunu itiraf edebilirim. Büyük boy şişesini almak için peşinde koşmaya ise değeceğini sanmıyorum.

Eau de Toilette formundaki Haitian Vetiver’in performansını beğendim. Kalıcılığı yeterli, tende ise yeterince dirençli duruyor. Erkek kullanımına yakın sayılır. Kokusunu Marie Salamagne ve Harry Fremont’un birlikte tasarladığına yönelik bilgiler var. Aromatik ve neredeyse ferah yapısı düşünülünce ilkbahar-yaz döneminde kullanmanın iyi sonuç vereceğini söylemek isterim.

Koku Güzelliği:10/7

5 Kasım 2021 Cuma

Gucci - Memoire d’une Odeur (2019)

Gucci’nin 2010’lu yıllardaki parfümlerinin pek ses getiremediğini farkeden markanın yaratım yöneticisi Alessandro Michele muhtemelen harekete geçmiş. Alessandro Michele, sadece parfümler anlamında değil, Gucci’nin son dönemdeki küresel marka imajına da önemli katkı yaptı. Gucci’nin rakipleri karşısındaki gerileyen imajına iyi gelmişe benziyor Alessandro Michele.

2019 yılında Alessandro Michele’in öncülüğündeki Gucci tasarım ekibi, yepyeni parfüm oluşturmaya karar verdi. Şişesi eski parfümleri andıran Memoire d’une Odeur, Gucci’ye göre cinsiyetsiz ve zamansız bir eser. Parfümün mineral aromatik isimli yeni koku ailesine ait olduğu vurgulanmış. Resmi tanıtımda papatya çiçeğinin vurgulandığını görüyoruz. Parfümün ünlü tasarımcısı Alberto Morillas ise şöyle demiş: “Miskli mineral akoru, kokunun temel taşıdır. Diğer tüm kokusal elementleri saf yumuşaklıkla birleştirir.”

Memoire d’une Odeur’un başlangıcı ferah sayılamayacak kremsi çiçeklerle gerçekleşiyor. Açıklanan üst notalarında Roma papatyası var fakat burada daha çok vanilyamsı pudralı yasemini andıran beyaz çiçekleri algılayabilirsiniz. Orta bölüme geçildiğinde kremsi, tatlı vanilyalı beyaz çiçekler devam ediyor. Gucci’nin internet sitesinde orta kısımda Hindistan yasemininden bahsedilmiş. Orta bölümde büyük değişim yaşanmıyor. Sonlarda vanilya yoluna devam ederken sandal ağacı da kendisini güçlü şekilde hissettiriyor.

Memoire d’une Odeur, baştan sona pek değişmeyen şekerli, pudralı, vanilyalı, kremsi beyaz çiçekli misk parfümüne benziyor. Her ne kadar Gucci bu arkadaşı cinsiyetsiz olarak sınıflandırsa da kadınsı tarafı önde diyebilirim. Gucci bu parfümde papatya öğesini öne çıkarmış. Genel yapısı bana daha çok vanilyalı beyaz çiçekleri andırdı. Eğer papatya ağırlıktaysa da fazlaca tatlı ve pudralı papatyadan bahsedilebilir. Çok sıra dışı ya da ilginç değil. O harika şişesine bakıp, retro koku formu beklerseniz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.

Memoire d’une Odeur’u büyük umutlarla denemeye başladım fakat sıradan sayılabilecek basit formla karşılaştım. Kalite anlamında kötü değil ama böylesine üzerinde çalışıldığı iddia edilen parfümün daha ilginç davranmasını beklerdim. Hafiften Comme des Garçons’un garip parfümü Odeur 53’e benzeyen Memoire d’une Odeur, bu tür eserleri seven koku bağımlılarının ilgisini çekebilir.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı fena değil. Gün içinde ara ara size kendisini hissettiriyor ki bu durum hoşunuza gidebilir. Sonbahar-kış dönemine yakın duruyor.

Koku Güzelliği:10/6.5

31 Ekim 2021 Pazar

Loewe – Esencia Pour Homme (1988)

Loewe’nin, deri ürünler, giysiler, parfümler ve diğer moda aksesuarları konusunda uzmanlaşmış İspanyol lüks moda evi olduğunu biliyoruz. 1970’li yıllara kadar uzanan parfüm geçmişiyle Loewe, çok popüler olamasa da arkasında esaslı klasikler bırakmış. Markanın 1988 yılı çıkışlı erkek parfümü Esencia Pour Homme, kokular dünyasının saygı gören klasiklerinden olmayı başardı.

Loewe’nin internet sitesinde Esencia’nın, insanlığın yaşam kodu DNA’dan ilham alınarak tasarlandığını öğreniyoruz. Eau de Toilette versiyonun iki yüzden fazla elementin birleşiminden oluşturulduğu vurgulanmış. Ayrıca vetiver, lavanta ve tarhun notalarının öne çıkarıldığını görüyoruz.

Esencia Pour Homme’nin başlangıcı yeşil lavanta ve bergamot ikilisiyle gerçekleşiyor. Pek ferah sayılamayacak aromatik otsu üst notaların eski haline göre biraz seyreltilmiş olduğunu düşünüyorum. Orta bölüme geçildiğinde yeşil karakterin devam ettiğini izliyoruz. Orta kısımda aromatik baharatların, buruk Akdeniz otlarının ve meşe yosununun dansına tanık oluyorum. Harika ve hafiften dumansı sayılabilecek orta bölümden sonra kapanışta odunsu notaların yoluna devam ettiği iddia edilebilir.

Esencia, yeşil aromatik erkeksi, eski tarz parfümlerin en iyi örneklerinden birisi olarak kabul edilebilir. Benim de oldukça sevdiğim bir gruptur bu arkadaşlar. Ralph Lauren – Polo (yeşil şişe), Paco Rabanne Pour Homme, Jacques Bogart – Bogart, Van Cleef & Arpels – Tsar gibi harika parfümlerin segmentindeki Esencia, tabii ki yüksek kaliteli ve 1970’li yılların koku formunu tekrarlıyor. Bu anlamda yeni nesil bol şekerli erkek parfümlerle en ufak benzerlik taşımıyor.

Kokusal olarak çoğu kullanıcı Esencia’yı Polo yeşil şişeye benzetiyor fakat bence yeşil karakterleri dışında Polo deri-paçuli parfümüne dönüşüyor. Esencia ise ardıç-meşe yosunu hattında ilerliyor. Polo’dan ziyade Paco Rabanne Pour Homme ve Bogart’a daha yakın duruyor Esencia.

Esencia, erkeklerin dünyasına özel, hafiften maço, kendine özgü tavrı olan, herkesin sevemeyeceği, kırk yaş üzeri erkeklere hitap eden çok hoş sabunsu, temizlik hissi veren yeşil ağaçsı, çamsı bir parfüm. Eğer bu tarz kokulara ilginiz varsa sağlam seçenekle tanışmış durumdasınız. Yok ben 2010’lu yılların ambroksan/tonka fasulyeli bıktırıcı şeker bombası piyasa parfümlerine yakınım diyorsanız, o zaman Esencia’nın yanından bile geçmeyin.

Kullandığım Eau de Toilette versiyonuydu. Yakın zamanda Esencia’nın Eau de Parfum formu da çıkmış. Onu ılık-serin ilkbahar günlerine yakıştırıyorum.

Koku Güzelliği:10/7.5

26 Ekim 2021 Salı

Lalique - L'Insoumis (2016)

Lalique’nin başarılı parfümleri, markaya olan ilgimi giderek artırıyor. Parfüm trendlerinin dışında koku örneklerine yer vermeye çalışan Lalique, iyi parfümörlerle çalışıyor ve kalite anlamında birçok anaakım markadan yüksek seviyede duruyor. 2016 yılı çıkışlı erkek parfümü L’Insoumis’i de bu yüzden merak ettim.

Lalique’in internet sitesinde L’Insoumis aromatik, amberli, odunsu, rafine fujer olarak tanımlanmış. L’Insoumis’in kelime anlamı başına buyruk olarak vurgulanmış. Ayrıca sıra dışı ve öncü koktuğu belirtilmiş. Açıklanan notalarında rom içkisi, fesleğen, ada çayı, yosun gibi notalar dikkat çekiyor.

L’Insoumis’in açılışı alkol-içki ve fesleğen karışımıyla gerçekleşiyor. Pek ferah sayılamayacak başlangıcından sonra içki teması orta bölümde de devam ediyor. Aromatik otlar ve rom içkisinin birlikteliğine sonlarda vetiver ekleniyor. Bir parça da paçuli var alt notalarda fakat köksü ve kuru değil.


L’Insoumis, geneline bakıldığında erkeksi sayılabilecek modern içki temalı esere benziyor. Parfümdeki rom içkisi hissiyatından sonra fesleğen benzeri aromatik otlar biraz burnumu zorluyor. Parfümlerde fesleğeni sevemiyorum ve burada da durum değişmiyor. Kremsi sayılabilecek vetiver, parfüme büyük bir fujer etkisi vermiyor. Kimi kullanıcıların L’Insoumis’i eski tarz maço erkek parfümlerine benzetmelerini pek anlayamadım. Geneline bakıldığında eski ve nostaljik davranmıyor. Guerlain Homme benzeri metalik sayılabilecek içki ağırlıklı bir arkadaş sadece.

Kokusal anlamda yeni nesil bol şekerli birbirinin aynısı modern parfümlere yakın değil neyse ki. Trendlere uymayan farklı kokusu steril yapaylık taşıyor gibi. Tek düze ilerliyor pek değişim göstermiyor. Onu kullanırken kendimi harika ve konforlu hissetmedim fakat farklı bir deneyim olarak düşünmek gerekiyor.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare ederken etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. Ilık ilkbahar-serin yaz günleri için fena seçenek değil. Kokusunu Fabrice Pellegrin tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Ekim 2021 Perşembe

Jo Malone – Oud & Bergamot (2010)

Jo Malone’nin 2010 yılı çıkışlı uniseks parfümü Oud & Bergamot’un oldukça seveni olduğunu görüyoruz. 2010’lu yılların popüler niş parfüm öğesi öd ağacı temasına sahip olduğunu isminden, tanıtımından ve kokusundan anlıyoruz.

Jo Malone’nin internet sitesinde Oud & Bergamot hipnotik ve çekici olarak tanıtılmış. Ayrıca Orta Doğu koku geleneklerinin merkezinde yer alan bu saygın ahşabın (oud) gizemli, dumanlı karakterinin taze bergamotla uyumundan bahsedilmiş.

Oud & Bergamot’un açılışı kuru ve ferah sayılamayacak odunsu bergamotla gerçekleşiyor. Bir parça dumansı siyah çay kokusunu andıran ilk dakikalardan sonra odunsu karakter iyice baskın hale geliyor. Orta bölümde kuru odunsuluk sedir ağacını anımsatıyor. Tatlılığın oldukça az olduğu orta notalardan sonra kapanışta da kuru odunsuluk hakimiyetini sürdürüyor.

Oud & Bergamot, günümüzün yeni nesil parfümlerine benzemeyen yapıya sahip. Tatlılık neredeyse yok. Kuru odunsu ve tütsü benzeri ana yapı, hafiften reçineli ağaçsı parfümleri andırıyor. Parfüme ismini veren iki ana öğe, ilginç şekilde fazlaca baskın değil büyük resimde. Bergamot başlarda biraz gözüküyor. Öd ağacı da çoğu oud temalı parfümdeki gibi ağır güllü şekilde verilmemiş. Buradaki öd ağacı, kuru sedir ağacı kokusuna yakın duruyor. Hatta parfümün ana aksını yarı karanlık sedir ağacının oluşturduğunu düşünüyorum.

Oud & Bergamot, bu haliyle yüksek kaliteli işçiliğe sahip. Yapaylığa rastlanmıyor ve kokusal anlamda harika iş çıkarıyor. Bu tür odunsu yapıları sevdiğim için kullanmaktan zevk aldım. Burada Arap-Orta Doğu esintili form yok. Gayet modern ve seküler davranıyor öd ağacı. Düz çizgide ilerliyor ve hemen hemen hiç değişmiyor. Pek katmanlı koktuğu söylenemez.

Zihnim yanıltmıyorsa biraz Comme des Garçons 2 Man’i ve üretimi biten Gucci Pour Homme’yi andırıyor. Bu enfes kokunun büyük bir günahı var ki o da performansı çok kötü. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı oldukça az. Cologne Intense gibi garip konsantrasyona sahip. Keşke daha güçlü kokabilseymiş. Sonbahar-kış döneminde kullanmaya yakın duruyor. Kokusunu sektörün tanınan burunlarından Christine Nagel tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/8.5

16 Ekim 2021 Cumartesi

Prada – Infusion d’Iris (2015)

Prada’nın 2007 yılında çıkan kadın parfümü Infusion d’Iris, ilk çıktığı dönemde parlamış, sonrasında yıldızı sönmeye başlamıştı. Prada, 2015 yılında Infusion d’Iris’i reformüle edip tekrardan piyasaya sürdü.

2015 yılı çıkışlı Infusion d’Iris, Prada’nın internet sitesinde turunçgil çiçeksi olarak sınıflandırılmış. Resmi tanıtımında “Değerli ve bulunması zor Les Infusion De Iris, İtalyan mandalinası, tunus nerolisi, galbanum, orris, sedir ağacı, benzoin ve tütsü temel notalarının karışımıyla irisin şehvetli yorumudur” cümlesiyle lansmana çıkmış. Açıklanan notalarında en ilgi çekici öğe sakız ağacı teması denebilir.

Parfümün ilk saniyelerinde sabunsu ve damla sakızını andıran tozlu turunçgiller bizi karşılıyor. Açıklanan notalarında mandalina ve neroli var ki ilk saniyelerdeki ferah sayılamayacak turunçgillerin kaynağı muhtemelen bu notalar. Orta kısımda sabunsuluk devam ederken bu sefer tozlu iris çiçeği partiye katılıyor. Geri planda yüksek ihtimalle vetiver bulunuyor ama açıklanan notalarında yer verilmemiş. Sonlarda odunsu yapıyla kapanış yapılıyor.

Infusion d’Iris, basit, sakin, yumuşak ve barışçıl bir parfüm. Derin değil, karmaşık davranmıyor, rahatsız etmiyor. Fazlasıyla durgun, iddiasız, uysal ve hatta huzurlu denebilir. Onun hareketsiz ve pasif kokusu bir süre sonra konforlu hale de gelebilir uyuşuk da hissettirebilir. Bu anlamda düz çizgide devam eden sabunsu-çiçeksi kadın parfümü arıyorsanız şık ve kaliteli seçim olacaktır.

Kimi kullanıcıların yeni yıkanmış kıyafet kokusuna benzettiği Infusion d’Iris, temizlik hissi veren genel yapısıyla beyaz gömlek üzerine sıkılabilecek en hoş eserlerden birisi.

Eau de Parfum olmasına rağmen performansı kötü ne yazık ki. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı zayıf. Ilık ilkbahar günlerine daha çok yakışacağını sanıyorum. Kokusunu Daniela Andrier tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7

11 Ekim 2021 Pazartesi

Ralph Lauren – Safari For Men (1992)

Modacı Ralph Lauren’in Afrika kıtası için “Bazen orada bulunmamış olmak daha iyidir” dediği rivayet edilir. Ralph Lauren’in kurduğu moda imparatorluğunda yine de Afrika kıtasına özgü tasarımlar ve esinlenmeler vardı. Ralph Lauren’in 1980’li yıllarda piyasaya sürdüğü Afrika safari tarzı kıyafetleri ve kol saatlerinin yanında 1990 yılında Safari isimli kadın parfümü de yer almıştı.

Ralph Lauren için Safari koleksiyonu, sömürgeci batı medeniyetlerinin Büyük Beyaz Avcı olarak kendilerini tanımlayıp, Afrika çöllerinde kurdukları kibirli Safari çadırlarında, nesli tükenmekte olan bir türün vizyonuydu belki de: Serengeti Ovalarında gümüş çay servisiyle piknik yapan türden bir kadının portresi… 1990 yılındaki kadınlar için ilk Safari’den sonra 1992 yılında erkek versiyonu raflara çıkmıştı.

Gerek Safari’nin kadın versiyonu gerekse Safari erkek, deri benzeri kutusu ve kristal kesime benzeyen vintage şişeleriyle 2020’li yılların parfüm şişesi tasarımlarının oldukça dışında yer alıyor. Basit ama kesimli şişenin içindeki açık sarı sıvı, 1980 hatta 1970’li yılların çok kullanılan öğesiydi. Bir şipre çoğu zaman sarı renge sahiptir, bu durum adeta yazılı olmayan kuraldır.

 

Safari For Men, 1990’lı yılların en sevilen erkek koku klasiklerindendi. Tabii aradan geçen yılların ardından onun tarzı, modern parfümlerden oldukça uzakta kaldı. Safari For Men’in açılışı bergamot, artemisya, aldehit ve aromatik yeşil notalarla gerçekleşiyor. Ferah sayılamayacak tanımlanması zor erkeksi baharatlı-meyveli nostaljik yapı, orta bölümde de devam ediyor. Orta kısımda erkeksi çiçekler de partiye katılıyor. Gül, karanfil ve yasemin, garip hüzün dalgasına katılıyor. Sonlarda bir parça deri, meşe yosunu ve paçuliyle kapanış yapılıyor.

1990’lı yılların ve daha öncesinin kokusal referanslarına ait bir parfüm Safari. Gayet erkeksi ve onu koklayan kadınlar yüksek ihtimalle beğenmeyecekler ve övgüler alamayacaksınız. Z kuşağının kafası karışık gençleri Safari’ye kolayca burun kıvırıp, onu dede kokusu ya da modası geçmiş olarak tanımlayabilir. Evet, o nostaljik hatta retro kokuyor. 2020 ve 2030’lı yılların kokusal trendlerine uymayacağı kesin gibi. Zaten Safari’nin popüler delikanlı olmak gibi derdi yok.

Erkeksi çiçekler terimi günümüzde anlamsız olarak düşünülebilir fakat 1980 yıllarda çoğu erkek parfümünde maskülen şekilde çiçekler kullanılıyordu. Safari, bergamotlu, neredeyse sabunsu aromatik baharatlı meyvemsilikle hüzünlü çiçekleri bir araya getiriyor ve bunu da yüksek kaliteyle yapıyor. Eski dost meşe yosunu tabii ki oralarda bir yerde. Tatlı-şekerli vanilya bombası modern parfümlerden sıkılan erkekler için iyi bir kaçış seçeneği Safari, tabii yaşınız kırkın üzerindeyse.

Herkese uymayacak yapısı ve koleksiyoner seviyesindeki kullanıcılara yönelik kokusal sınıfıyla, unutulmaya yüz tutmuş Safari’nin temsil ettiği maço erkek kalıbı, hoş bir anı olarak hafızalarımızda kalacaktır. Safari konfor parfümü değil, erkekler kulübünün esaslı üyesidir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı güçlü değil. Onun buruk-hüzünlü yapısını, ılık-serin sonbahar döneminde kullanmaya yakıştırıyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

6 Ekim 2021 Çarşamba

Montale – Intense Roses Musk (2015)

“Montale’nin tüm zamanların klasik kokularından birinin yoğunlaştırılmış versiyonu olan Intense Roses Musk, şehvetli, değerli misk ile zarif bir şekilde uyumlu gül buketi içerir. Derin, sıcak amber ve yoğun seksi yasemin dokunuşuyla vurgulanan bu özel ekstrait versiyon, zarif, güçlü ve uzun ömürlü yayılıma sahiptir.”

Montale’nin internet sitesindeki bu cümleler, Intense Roses Musk’un, markanın önem verdiği parfümlerden Roses Musk’un devam kokusu olduğunu anlatıyor. Intense kelimesiyle, parfümler dünyasında neyin kast edildiğini artık biliyoruz. Intense Roses Musk’un Extrait formunda olması, onun iddiasını ortaya koyduğunu gösteriyor.

Parfümün açılışı canlı, dinamik ve kadınsı gül kokusuyla gerçekleşiyor. İlk dakikalarda etrafa uçuşan gül, yeni nesil modern şekerli gül parfümlerini çağrıştırıyor. Orta bölümde gülün ağırlığı daha da artıyor. Tatlılığı artan güle, beyaz çiçekler eşlik ediyor. Açıklanan notalarındaki yaseminin, orta bölümden itibaren kendisini gösterdiğini söyleyebilirim. Sonlarda büyük değişim olmuyor. Gül suyu hatta öd ağacını anımsatan miskli kırmızı gül teması, son saatlere imzasını atıyor.

Güzel başlayan, ilerleyen saatlerde ağır Montale tarzı tatlı gül kokusuna dönüşen Intense Roses Musk, kıyafet üzerinde alt notalarında öd ağacının güle yakın kullanımını akla getiriyor. Ten üzerinde değil de kıyafette daha hoş duruyor. Genel Montale yapısına sahip ve çok derin kokmuyor. Tek düze ilerliyor ve gül sularını anımsatıyor.

Bir başka Montale ve bir başka bu fiyata değer mi tartışmasına daha girmeye gerek yok. Intense Roses Musk, oldukça güçlü ve yoğun karaktere sahip. Bileğinize sıktığınızda adeta yağlı bir tabaka kalıyor teninizde. Parfümün yüksek konsantrasyona sahip olduğu belli. Kalıcılığı çok iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz üzerinde. Anlaşılacağı üzere güçlü bir parfüm. Eğer kokunuzu etrafa duyurmak istiyorsanız muhtemelen doğru seçeneklerden birisi.

Oysa kokusal anlamda yine bir Montale klasiği diyebilirim. Gül kullanımı özensiz ve yapaylığa yakın. Montale’nin çoğu parfümü gül kokar ve hemen hemen hepsi birbirini andırır. Aralarında küçük farklar vardır. Yine bu hissi yaşıyorum. Ağır ve Arabik gül kullanımı herkese göre olmayabilir. Sevmesi ve kullanması kolay sayılamayacak bir eser. Denemeden almak tabii ki iyi fikir değil.

Bu parfümle Montale’nin Ortadoğu pazarını hedeflediğini düşünüyorum. Bizim gibi gül kokularının içinde büyümüş insanlar için çok özel değil Intense Roses Musk. Neredeyse yağlımsı gül kullanımıyla kadınlara yakın durduğu açık. Kokusunu Pierre Montale tasarlamış. Sonbahar-kış kullanıma uyacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5

1 Ekim 2021 Cuma

Dolce & Gabbana – The One Eau de Parfum (2015)

Dolce & Gabbana’nın, 2008 yılında piyasaya sürdüğü erkekler için The One, büyük beğeni topladı ve en çok satanlar listelerine girmekte zorlanmadı. Benim de sevdiğim eserlerden olan ilk The One, Eau de Toilette formundaydı. Yıllar içinde parfümün başarısının ardından The One isimli devam kokuları çıkmaya başladı.

Son yıllarda ünlü Eau de Toilette formundaki erkek parfümlerinin Eau de Parfum versiyonlarının çıkarılması furyasına yeni bir oyuncu daha eklendi. 2015 yılında The One’ın Eau de Parfum formundaki kardeşi raflara çıktı. The One sever birisi olarak oldukça merak ediyordum yeni Eau de Parfum’u. Markanın resmi açıklamasına göre The One Eau de Parfum erkeksi ve çekiciymiş. Ayrıca yoğun, karizmatik ve inceliği temsil ediyormuş.

Parfümün ilk saniyelerinde ferah sayılamayacak modern, leziz ve tatlı turunçgiller bizi karşılıyor. Açılışta leziz ve çarpıcı greyfurdun olduğunu düşünüyorum. Başlangıcı çok güzel. Orta bölümde turunçgiller hafiften geriye çekilirken sıcak baharatlar hakimiyeti ele geçiriyor. Zencefilin sıcaklığı dikkat çekiyor. Ayrıca kakule de orta bölüme ayrı burukluk veriyor. Sonlarda tütün vurgulanıyor tanıtımlarda fakat kuru sedir ağacının rolünü görmezden gelemeyiz. Şekerli olmayan tütün ve odunsularla kapanıyor.

The One Eau de Parfum ile ilgili akla gelen ilk soruyu sizin yerinize sorayım. İlk çıkan The One’a benziyor mu? Eau de Parfum versiyonu, devam parfümü olduğu için tabii ki ilk The One’a benziyor. Hatta iki parfümün başlangıcı oldukça birbirine yakın. Orta bölümde ufak ayrışmalar gerçekleşiyor. Bu anlamda Eau de Parfum versiyonu biraz daha az tatlı, olgun ve resmi denebilir. İlk The One EDT çok daha cana yakın, yakışıklı, leziz ve ağız sulandırıcıydı. Onun enerjisi adeta kendinizi iyi hissettiriyordu. Eau de Parfum ise o kadar sosyal ve dinamik değil. Şaşırtıcı şekilde Eau de Parfum’un performansı düşük. Etrafa yayılımı sınırlı. Neyse ki kalıcılığı yeterli.

The One Eau de Parfum’u koklayan hanımefendilerin sevdiklerini gözlemledim. İlk The One EDT’nin de kadınlar tarafından çok sevildiğini görüyordum. Dolce & Gabbana karşı cinsi kokusal anlamda etkileme konusunda muhtemelen Giorgio Armani ile en iyi birkaç ana akım markadan birisi denebilir. Onu koklayan hanımefendilerden övgüler almanız sürpriz olmaz.

Gerçek bir parfüm sever, kadınlardan ya da erkeklerden övgü almak için değil, kendisini mutlu ettiği için parfüm kullanır diye genel kanı vardır. The One Eau de Parfum’u kullanım döneminde hiç yadırgamadım. Kalite anlamında harikalar yaratamasa da onu koklaması zevk veriyor. Yine de ilk The One EDT’yi daha çok sevdiğime karar verdim.

The One Eau de Parfum’un kokusunu ünlü burun Olivier Polge tasarlamış. Sıcak baharatlı kokusuna istinaden sonbahar-kış döneminde kullanmak yerinde olacaktır.

Koku Güzelliği:10/7

26 Eylül 2021 Pazar

Initio – Atomic Rose (2019)

Fransa merkezli niş parfüm evi Initio’nun ismi gün geçtikçe daha fazla duyuluyor. 2021 yılının eylül ayı itibariyle on beşten fazla parfüme imza atan Initio’nun koleksiyonu genişleyeceğe benziyor. Atomic Rose, markanın en ilgi çeken eserlerinden birisi olmayı başardı. Parfümün açıklanan notaları arasında Türk gülü olması da enteresan denebilir.

Initio, Atomic Rose’u romantik bir koku olarak tanımlıyor. Parfümün temelini Türk gülünün oluşturduğunu öğreniyoruz. Ayrıca Hedium adındaki özel bileşenin de parfümde önemli yer kapladığını söylüyorlar. İlk saniyelerde bir parça bergamot ve kremsi gülle karşılaşıyoruz. Ferah sayılamayacak ve Arap etkilerini hissettiren başlangıcı kaliteli ve hafiften kadınsı tarafa yakın duruyor. Orta kısımda gülün ağır etkisi devam ediyor. Yağlımsı ve kremsi güle geri planda çiçekler ve sıcak baharatlar (pembe biber) ekleniyor. Sonlarda gülün kanatlarının altına şekerli sayılamayacak vanilya giriveriyor.

Atomic Rose, ismi gibi atomik bir gül parfümü diyebilirim. Ağır, baskın ve güçlü gül teması baştan sona etkisini kaybetmiyor. Buradaki gül pudralı-kremsi ve tatlı güle yakın duruyor. Gül, hafiften kimyasal davranıyor. Kimi kullanıcıların orta kısımdan itibaren amonyak kokusu aldıklarını söylemeleri anlamsız değil. Gerçekten de garip bir metalik-çamaşır suyu efekti var. Bu anlamda Montale’nin bazı zorlayıcı parfümlerini andırıyor. Kokusal olarak Mancera Roses Vanille’nin daha az şekerli haline benziyor. Bazı kullanıcıların Atomic Rose’u Baccarat Rouge 540’a benzetmesini ise pek anlayamıyorum.

Atomic Rose’u ilk kullandığımda bana ne hissettirdiğini düşündüm. Aklıma ilk gelen gül kokulu el kremleri veya pembe renkli vazelinleri anımsattı. Malzeme kalitesi olarak kötü değil ama verdiği hissiyat olarak şekerli Montale tarzı gül temasını aklıma getiriyor. Bu anlamda çok severek kullanmasam da gül kokusu meraklılarının ilgisi çekeceğini anlıyorum.

Atomic Rose ile ilgili en dikkat çekici durum, kokusunun Delina’ya benzetilmesi. Parfums de Marly’nin popüler eseri Delina’yı ben de çok seviyorum ve onu koklamaya bayılıyorum. Atomic Rose ile Delina’nın çok benzediğini ise söylemem mümkün görünmüyor. İki parfümün benzer tek tarafı gül kokması, onun dışında ayrı dünyadalar. Delina ekşimsi leziz meyvelerle canlı ve dinamik bir genç kızken, Atomic Rose daha olgun, kadınsı, kremsi ve tematik denebilir.

Eau de Parfum formundaki Atomic Rose’un kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ortalama düzeyde. Sonbahar-kış döneminde daha iyi sonuçlar vereceğini sanıyorum. Kimi platformlarda uniseks olarak tanıtılsa da kadın kullanıma uygun.

Koku Güzelliği:10/6.5

21 Eylül 2021 Salı

Burberry - Her (2018)

Ana akım markaların sevilen isimlerinden Burberry’nin parfümleri genellikle talep görür fakat çok büyük hitlere imza attıkları söylenemez. London’lar dışında iz bırakan parfümleri olmasa da her yeni Burberry kokusu merak uyandırır.

2018 yılında piyasaya sürdükleri kadın parfümü Her, dikkat çekici bir parfümörün imzasını taşıyordu: Francis Kurkdjian. Kendi markasıyla dünya niş parfüm sektörüne büyük hareket getiren Francis Kurkdjian’ın ara ara tasarım evlerine kokular tasarladığını görüyoruz. Tabii böylesine önemli parfümörün tasarladığı eserleri koku severler hemen dikkatle incelemeye başlıyorlar.

Her, Burberry’nin internet sitesinde “yaratıcı ve eklektik metropol Londra şehrinin genç ruhunu yakalamak için tasarlandığı yazılmış. Londralıları kalbinde hisseden kadınlar için yapıldığı vurgulanmış. Kompozisyonun, Francis Kurkdjian tarafından, çiçeksi-meyveli temanın gurme alt tonlarıyla yorumlanması olarak imzalandığı da belirtilmiş.

Her’ün açılışı modern, leziz ve ekşi kırmızı meyvelerle gerçekleşiyor. Çilek, vişne ve diğer yabani böğürtlen benzeri meyveleri andıran başlangıcı çok güzel. Orta bölümde mayhoş meyveler yola devam ediyor. Ağız sulandıran çilek benzeri meyvelere bir parça çiçek ekleniyor. Muhtemelen yasemin ve menekşe orta bölümde bulunuyor. Sonlarda meyvemsi karakter devam etse de şekerli olmayan vanilya kendisini gösteriyor.

Her, Burberry’nin resmi açıklamasına göre meyveli-çiçeksi gurme tarafa yakın duruyor. Çiçekler var fakat çoğu kadın parfümündeki gibi kompozisyonu ezmiyor. Burada çilek-vişne benzeri ekşi meyvelerin payının, çiçeklerden daha fazla olduğunu görüyoruz.

Gerek kadın gerek erkek parfümlerinde kolay kolay harika ve yüksek kaliteli çilek-vişne-kırmızı meyve kokusuna rastlanmıyor. Var olanlar ya çok yapaylar ya da badem-menekşe gibi öğelerin baskısı altında kalıyor. Burada Francis Kurkdjian doğru olanı yapmış ve kaliteli meyveli-çiçeksi yapıya imza atmış. Tatlılık var ama bıktırıcı değil. Ekşi meyveler araba kokusu gibi davranmıyor. Çiçekler burun tırmalayıcı biçimde verilmemiş. Bu yanlışlar yapılmadığı için iyi bir parfüm ortaya çıkmış.

Meyveleri severim. Kokularını severim. Parfümlerde verdikleri canlılığı severim. Her’de basit, leziz, modern, gerçekçi ve neredeyse uniseks vurgulanmış çilek-vişne benzeri yapıyı, bu tarza meraklı koku bağımlıları deneme listesine almalı.

Her’in en öne çıkaran tarafı, yine Francis Kurkdjian tasarımı ünlü Baccarat Rouge 540’a fazlasıyla benzemesi denebilir. Her, meyveli tarafa yakınken, Baccarat Rouge 540 lüks, çarpıcı ve şık denebilir. Tahmin edileceği üzere, Baccarat Rouge 540’ın kalitesi ve sanatsallığı, Her’den birkaç seviye yukarıda. Yine de Baccarat Rouge 540’ın çılgın fiyatını göze alamayanlar için hoş bir benzeri denebilir Her.

Her, Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında ne yazık ki. Ilık ilkbahar günlerinde kullanması daha keyifli olacağa benziyor. Dinamik ve giymesi kolay yapısıyla, günlük kullanım için gayet uygun diyebilirim.

Koku Güzelliği:10/7.5

16 Eylül 2021 Perşembe

Guy Laroche – Drakkar Noir (1982)

Moda tasarımcısı Guy Laroche’nin çok az parfüm ürettiğini ama Fidji ve Drakkar Noir gibi iki önemli klasiğe imza attığını söyleyebiliriz. 1982 yılı çıkışlı ve simsiyah şişeye sahip Drakkar Noir’in erkek parfümleri tarihine geçtiğini söylemek abartılı olmaz. Guy Laroche’nin internet sitesinde Drakkar Noir’in güç temasıyla bağdaştırılması rastlantı olmasa gerek.

Drakkar Noir’in duyguyu, küstahlığı ve gücü aynı anda barındırdığı iddia ediliyor ki kokusal anlamda durum pek öyle sayılmayabilir. Parfümün ilk saniyelerinde ferah ve yeşil lavanta ile artemisya/aromatik Akdeniz otları sizi karşılıyor. Orta kısımda lavantanın payı azalsa da devam ediyor. Sonları en sevdiğim yeri oluyor. Paçuli ve meşe yosununun harika uyumuyla kapanış yapılıyor.

Drakkar Noir, genel kanıya istinaden aromatik fujer olarak sınıflandırılabilir. 1980’li yılların erkeksi maço parfümlerinin genel yapısını koruyor. Tatlılık ve vanilya yok. Onun yerine yeşil erkeksi çiçekler ve aromatik otsular mevcut. Büyük resimde çok sert ve kullanması zor bir maskülen değil. Eski kafa erkeksi parfümleri sevenlerin ilgisini çekeceği aşikar. Genç erkeklerin onu çok sevebileceğini düşünmüyorum. Bu tarz aromatik lavantalı fujerler pek bana göre değil fakat sonlarını deneyimlemek için bile kullanılabilir.

Bu yeşil sayılabilecek eserin siyah şişeye sahip olması yeterince garip veya uyumsuz bir durum. Erkekler kulübü üyelerinin veya kadınlara yer olmayan centilmen toplantılarının kokusu adeta Drakkar Noir. Kalite anlamında iyi yerde duruyor. Performansıysa zayıf ne yazık ki.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı normal seyrinde olsa da etrafa yayılımı zayıfa yakın yerde duruyor. Serin havaların parfümüne benziyor. Kokusunu Pierre Wargnye tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6.5

11 Eylül 2021 Cumartesi

Christian Dior – Miss Dior Rose N’Roses (2020)

Christian Dior’un ünlü Miss Dior parfümünün çok sayıda devam kokusu çıktı. 2020 yılı itibariyle Miss Dior isimli parfümler gelmeye devam ediyor. Miss Dior Rose N’Roses, markanın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Bir kucak dolusu renkli yaprağın tazeliği, turunçgillerin canlandırıcı enerjisi. Miss Dior Rose N’Roses, bergamotun lezzetiyle yenilenen ve beyaz misk notasının yoğunluğu ile artan bir Grasse gülü bolluğu ile ışıldayan çiçek kokusudur. Sardunya’nın canlı özü, sonsuz çiçek bahçesinin karşı konulmaz kokusunu sadık bir şekilde yeniden yaratmak için kokuyu limon aromalarıyla rafine eder. Seni tutan ve asla bırakmayan bir koku haline gelen parlak pembe renk tonu.”

Rose N’Roses’ın ilk saniyeleri lezzetli ve canlı turunçgiller ile gül kokusunun birleşimiyle gerçekleşiyor. Ferah sayılabilecek başlangıcı hoş, çarpıcı, dinamik ve eğlenceli diyebilirim. Orta kısımda gül teması ağırlığını arttırıyor. Serin-soğuk gül gibi davranan orta bölümün yapaylık barındırdığını düşünebiliriz. Sonlarda miskli ve odunsu gülle kapanış yapılıyor.

Rose N’Roses, ismindeki gülü, başından sonuna kadar hissettiriyor. Gülün her formu verilmiş adeta. Meyveli gül, serin-sucul gül ve odunsu miskli gül. Harika başlayan ama orta kısımda baş ağrısı yapmaya müsait burun tırmalayan hale gelen Rose N’Roses, tabii ki kadınsı, çekici ama benim için fazlaca zorlayıcı.

İlk saniyelerine aldanıp, onu satın almanız küçük çaplı hayal kırıklığı yaşatabilir. Belki de benim erkek tenime uymadı. Katmanlı sayılabilir ama orta kısımdaki caloneyi andıran soğuk temayı sevebileceğimi sanmıyorum. Belki de doğru kadının teninde daha güzel tepkiler verebilir.

Tatlımsı ve modern gül, yeni nesil birçok rakibinin benzeri gibi. Kimi niş markların da bu tür koyu kırmızı gül kokan eserleri bulunuyor. Rose N’Roses’un büyük başarı sağlayacağı konusunda şüphelerim var. Yine de Miss Dior’un soğuk güle batırılmış halini merak ediyorsanız ona şans verebilirsiniz.

Birçok kadın parfümünün aksine Eau de Toilette formunda. Kokusunu ünlü burun Francois Demachy tasarlamış. İlkbahar dönemine yakışacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/5

6 Eylül 2021 Pazartesi

Tom Ford – Beau de Jour (2020)

Tom Ford’un sürekli genişleyen parfüm koleksiyonuna eklenen son halkalardan birisi Beau de Jour. Erkekler için tasarlanan Beau de Jour’un kokusal anlamdaki tasarım dilinin, 1970 ve 1980’li yıllardaki maskülen fujerlere öykündüğünü görüyoruz. Tom Ford’un internet sitesinde parfüm üç kelimeyle tanıtılmış: Klasik, keskin ve başına buyruk. Koku ailesi, dünyasal odunsu olarak sınıflandırılmış. Koku tipiyse turunçgil odunsu olarak belirlenmiş. Tasarımda üç ana notadan bahsedilmiş: Lavanta, yosun ve sardunya.

Beau de Jour’un ilk saniyeleri aromatik otlar, sarhoş edici, dumansı, egzotik baharatlar ve bir parça lavantayla gerçekleşiyor. Açılıştaki nanemsi erkeksi yeşil hissiyat yüksek kaliteli ve gayet güzel. Orta kısma geçildiğinde köksü olmayan paçuliyle karşılaşıyoruz. Koyu sayılabilecek kadifemsi paçuliye amber eşlik ediyor.  Sonlarda paçuli ve meşe yosununun nefis dansına şahitlik ediyoruz. Parfümün kapanışı maskülen ve karanlık hissettiriyor.

Beau de Jour, ilk 1-2 saat Old Spice-Sartorial-Brut tarzına yakın duruyor. Sonrasındaysa paçulinin devreye girmesiyle Azzaro Pour Homme-Rive Gauche aksına katılıyor. Bu tür aromatik fujerler, parfüm severler arasında berber dükkanı kokusu olarak tanımlanır. Gerçekten de berberler garip şekilde böyle kokar. Beau de Jour, 1970’li yıllarda, Paris’teki berber salonlarının kokusunu andırıyor büyük ihtimalle.

Yüksek kaliteli notalar, erkeksi dokunuşlar, eskiye duyulan özlem ve baba parfümü hissiyatı, Beau de Jour’un temasını özetleyecek yardımcı tanımlar olabilir. Tom Ford bu parfümüyle 1970-1980’li yılların erkeksi parfümlerine zaman tüneli açmış. Günümüzün bol tatlı erkek parfümlerinden bıkan ve takım elbise giyen, kırk yaş üzerindeki erkeklerin kalbini kazanabileceğini düşünüyorum. Bu şık ve lüks fujer, benim gibi bu tarza mesafeli birisini bile yakalayabildiyse, iyi iş çıkarmış demektir. Ona aşık olmadım ama denediğim en iyi ve kullanması kolay fujerlerden birisi olduğunu da belirtmem gerekiyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı iyi, ilk patlama dışında etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. Serin sonbahar dönemine uyacaktır. Herkese hitap etmeyen yapısıyla, denemeden almanın iyi fikir olmadığını önemle belirteyim.

Koku Güzelliği:10/7.5

1 Eylül 2021 Çarşamba

Montblanc – Explorer (2019)

Montblanc, parfümler alanında büyük başarı sağlayan eserler verememiş marka profili çiziyor. Oysaki kadın-erkek olarak otuz civarında parfüme imza attılar. Safkan parfüm üreticisi olmasa da ara ara kısa süreliğine parlayan kokulara sahipler. Explorer, Montblanc’ın 2019 yılı çıkışlı yeni erkek parfümlerinden birisi. 2021 yılında Explorer Ultra Blue isimli devam parfümü çıktığına göre bu serinin üye sayısının artması bizi şaşırtmamalı.

Explorer, Montblanc’ın internet sitesinde şu cümlelerle tanıtılmış: “Explorer’ın kokusu, dünya çapında bir yolculuğu anlatarak rafine erkekliği, varlığı ve karizmayı ortaya çıkaran macera ve özgürlükle doludur.”

Parfümün ilk saniyeleri ferah, canlı ve dinamik meyvelerle gerçekleşiyor. Üst notalarda bergamot ve ananas benzeri ekşi meyvelerin işbirliğinden söz edebilirim. Orta bölüme geçildiğinde ananası andıran miskli meyvelere odunsu notalar ekleniyor. Sonlarda tablo fazla değişmiyor. Odunsu miskli ekşi meyveler tenden ayrılana kadar devam ediyor.

Explorer, mayhoş ferah meyvelerin hakimiyetinde. Her ne kadar açıklanan notalarında bulunmasa da ananas benzeri koku baştan sona kadar etkili denebilir. Resmi olarak açıklanan notalarında ambroxan görünüyor ki parfüme dinamizmi bu öğenin kattığı düşünülebilir. Son yıllarda ferah erkek parfümlerinin vazgeçilmez notası ambroxan, Dior’un Sauvage’ı gibi bıktırıcı oranda verilmemiş. Rahatsız edici olmayan ambroxanın meyvelerle uyumu iyi. Odunsu miskli yapıysa dengeyi sağlamayı görev edinmiş.

Explorer, oldukça basit kokan, sıra dışı davranmayan, Aventus’a fazlasıyla benzeyen bir parfüm. Evet, sihirli kelime Aventus çünkü Explorer, son yıllarda oldukça fazla benzeri yapılan Aventus’un kopyası gibi davranıyor. Kokusal anlamda Aventus’un verdiği ananas suyu efektini yerine getiriyor. Gerçi Explorer, orta kısımdan itibaren cansız ve performans olarak sorunlu görüntü çiziyor. İlk saniyelerdeki canlılık kısa süre içinde kayboluyor. Orta bölümden itibaren vasat şekilde hoş kokan ana akım parfüme dönüşüyor.

Eğer Aventus’un kokusunu çok seviyorsanız fakat bütçeniz o anormal fiyat etiketine yetmiyorsa Armaf’ın Club de Nuit Intense’sine yönelmenizde fayda var. Explorer, en iyi Aventus benzeri parfümlerden değil ve Armaf’ın kokusal anlamda oldukça gerisinde kalıyor. Yine de yeni başlayanlar için leziz ve hoş bir yazlık denebilir.

Eau de Parfum formunda fakat performansı oldukça zayıf. Kalıcılığı iyi olsa da etrafa yayılımı yeterli değil. Kokusunu  Antoine Maisondieu, Jordi Fernández, Olivier Pescheux birlikte tasarlamış. İlkbahar-yaz günlerinde kullanmak için uygun olacaktır.

Koku Güzelliği:10/6

27 Ağustos 2021 Cuma

Mancera – Lemon Line (2014)

Mancera’nın 2014 yılında çıkan uniseks parfümü Lemon Line, zamanla ilgi gören eserler arasına girdi. Mancera’nın birçok parfümünün arasından sıyrılmayı başaran Lemon Line’ı uzun zamandır merak ediyordum ve birbirimize kavuştuk.

Mancera’nın internet sitesinde Lemon Line şu cümlelerle tanıtılmış: “Bir kolonya: narenciye, lavanta ve meşe yosunu. Narenciyenin enerji verici, şehvetli gücünün kanıtı olan Lemon Line, sadeliğin inanılmaz derecede seksi olabileceğini kanıtlıyor.”

Lemon Line’ın ilk saniyelerinde parfüme ismini veren limon benzeri ekşi-asidik turunçgillerin ağırlığını rahatlıkla görebiliyoruz. Parlak, canlı, dinamik limonun tatlı ve aromatik otsu verildiğini söyleyebilirim. Orta kısımda şekerli limondan, miskli odunsu limona dönüşüyor ana yapı. İlk dakikalardaki dinamizm kalmasa da bu sefer şık ve kaliteli odunsu miskli limon teması kapanışa kadar ilerliyor.

Lemon Line’ın Mancera tarafından açıklanan üst notalarında lavanta bulunduğu belirtilmiş. Yoğun lavanta kullanımı hissedilmese de aromatik Akdeniz otlarını andıran bitkisel hava, asitli limona eşlik ediyor. Yine Mancera’ya göre alt notalarda eski dost meşe yosunu dikkatimi çekti. Kapanışta yüksek dozda meşe yosunu olduğunu söylemek zor.

Lemon Line, kimi kullanıcılara göre ilk saniyelerde limonlu yüzey temizleyicilerine ve limon aromalı deterjanlara benziyor. Bu tür ibareler biraz abartılı olsa da eski tarz şipremsi limonlu aromatik parfümleri andırdığını düşünüyorum. Hafiften Chanel Pour Monsieur ve 1966 yılı çıkışlı Eau Sauvage’yi anımsatıyor. İlk dakikalardaki leziz limondan sonra sakinleşen ve şık hale gelen Lemon Line, yaz mevsimi için çok iyi seçeneklerden olduğunu kanıtlıyor.

Limon yemeyi severim, kabuğunu koklamayı severim, limonataya bayılırım. Limonun her türlü kullanımını seven birisi olarak Lemon Line’ı çok beğendim. Kalite anlamında gayet iyi. Düz çizgide ilerlediğini iddia edebilirim. Zaten bir yaz parfümünden derinlik ve sanatsallık beklemek zor. Lemon Line’de bunun bilincinde basit ve taze-canlı-ferah yaz kolonyası olmaya çalışıyor.

Eau de Parfum formunda. Kalıcılığı yeterli, etrafa yayılımı ilk saniyelerde güçlü, sonrasında tene yakın kalıyor. Hem kadınlar hem de erkeklerin rahatlıkla kullanabileceği plaj kokusu havası veren Lemon Line’ı Pierre Montale tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/7.5

22 Ağustos 2021 Pazar

Guerlain Homme Eau de Parfum (2016)

Guerlain’in 2008 yılında başlattığı Guerlain Homme serisi, aradan geçen on üç yılın ardından altı parfüme ulaştı. Erkekler için tasarlanan Guerlain Homme serisinin ilk parfümü Guerlain Homme’yi uzun zaman önce kullanmış ve beğenmiştim. 2016 yılında Guerlain bize sürpriz yaparak Eau de Toilette formundaki ilk Guerlain Homme’nin Eau de Parfum versiyonunu karşımıza çıkardı.

Guerlain’in internet sitesinde Guerlain Homme Eau de Parfum, turunçgilli, aromatik odunsu olarak sınıflandırılmış. Resmi tanıtımda mojito isimli içkiye güçlü vurgu dikkat çekiyor. Parfümlerde pek karşımıza çıkmayan mojito temasına eşlik eden yeşil misket limonu, nane ve rom içkisinden de bahsedilmiş.

Guerlain Homme Eau de Parfum’un ilk saniyeleri serin nane ve alkol kokusuyla gerçekleşiyor. Muhtemelen rom ve mojitonun soğuk birleşimi üst notaları oluşturuyor. Tropikal kokteylleri andıran ilk dakikalardan sonra içki teması geri çekilirken durağan vetiver ve nemli sedir ağacı yönetimi ele geçiriyor. Sonlarda büyük değişim görülmüyor. Sedir ağacı ve vetiverle kapanış yapılıyor.

Guerlain Homme Eau de Parfum, yeşil, aromatik, ıslak odunsu notaların üstüne kısa süreliğine eklenmiş alkol-içki temasına yakın duruyor. Çoğu kullanıcının bahsettiği mojito kokusuna, nane-misket limonu-rom içkisi birleşimi neden olmuş gibi görünüyor. Kısa süren mojito akorundan sonra tenden ayrılana kadar durağan ve sıkıcı vetiver-sedir ağacı size merhaba diyor. Bu haliyle 2008 yılı çıkışlı ilk Guerlain Homme’yi andırıyor fakat ondan daha donuk, sıkıcı ve kalite anlamında daha kötü yerde durduğu izlenimi veriyor.

Evet, bu parfümün sihirli kelimesi donuk. İçki notasının verilişi buzluktan yeni çıkarılmış alkol efektini andırıyor. Sedir ağacının özensiz ve sıradan verildiğini düşünüyorum. Yüksek beklentilerle kullanmaya başladığım Guerlain Homme Eau de Parfum, büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Belki de bu tür içki temasını sevemiyorum.

Erkeksi sayılabilecek genel yapısı, kadınları etkilemekten ziyade centilmenler kulübü üyesi beyefendilerin farklı ilkbahar-yaz kokusu deneyimi yaşamaları için tasarlanmış hissi veriyor. Eğer alkol kokan yaz parfümü arıyorsanız bu parfümü denemenizde fayda var.

Kalıcılığı idare etse de etrafa yayılımı ilk patlama dışında oldukça zayıf. Kokusunu Thierry Wasser tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

17 Ağustos 2021 Salı

Chanel – Allure Homme Sport Eau Extreme (2012)

Chanel’in 1996 yılında hayata geçirdiği Allure isimli kadın parfümünden üç yıl sonra Allure Homme olarak erkek versiyonu raflara çıktı. 2000’li yılların sevilen erkek parfümlerinden Allure Homme’nin kısa süre sonra devam kokuları çıkmaya başladı. Allure Homme’nin ilk devam kokusu Allure Homme Sport idi. 2012 yılındaysa Allure Homme Sport Eau Extreme raflardaki yerini aldı.

Allure Homme Sport Eau Extreme, Chanel’in internet sitesinde “yoğun, tavizsiz erkeğin cazibesi” olarak tanıtılmış. Şehvetli ve güçlü tarafından bahsedilmiş. Hayatını sınırsız veya ödün vermeden yaşayan erkeği temsil ettiğine vurgu yapılmış. İlk saniyelerde şekerli dinamik limonla açılış yapılıyor. Kullanan çoğu kişinin sevebileceği tatlı limondan sonra orta bölümde yumuşak baharatlar ve tonka fasulyesi devreye giriyor. Sonlarda vanilyalı odunsularla kapanış yapılıyor.

Chanel’e göre üst notalarda mandalina ve nane bulunuyor fakat kokusal hissiyat olarak limonatayı andırmayan canlı, kremsi limon var ilk dakikalarda. 2004 çıkışlı Allure Homme Sport’a benzeyen ilk dakikalardan sonra tatlılık biraz artıyor Eau Extreme versiyonda. Tonka fasulyesi ve vanilyanın oldukça kremsi verildiği orta ve son bölüm onu günümüzün modern bolca tatlı erkek parfümlerine yaklaştırıyor.

Chanel’in sanatsallıktan ziyade genç erkeklerin (hatta koklayan kadınların neredeyse tamamı çok sevdi Eau Extreme’yi) sevebileceği, basit, düz, derinliği olmayan hoş ilkbahar-yaz kokusuna yatırım yaptığını görüyoruz. Bu seçimden dolayı Chanel’i suçlamak anlamsız çünkü ticari bir marka ve bolca parfüm satmalı. Oysa Chanel’in tarihsel şöhretli marka algısını düşünürsek Allure Homme Sport Eau Extreme büyük başarı öyküsü değil.

Temiz, giymesi kolay, pozitif ve her ortama uyabilecek Eau Extreme, Eau de Parfum formunda. Kokusunu ünlü burun Jacques Polge tasarlamış. Ilık ilkbaharın onun en güzel tepkileri vereceği mevsim olacağını düşünüyorum.

Koku Güzelliği:10/6.5

13 Ağustos 2021 Cuma

Tiziana Terenzi – Casanova (2014)

İtalyan aile niş parfüm evi Tiziana Terenzi’nin büyümesi hız kesmeden devam ediyor. 2021 yılı ortası itibariyle seksenden fazla parfüme sahip olan Terenzi, 2014 yılında ilhamını Venedik ve Kazanova’dan alan kokusu Casanova’yı piyasaya sürdü.

Venedik’in romantik sokaklarının anlatıldığı resmi tanıtımına bakarak Casanova’nın aşktan esinlendiğini bile düşünebiliriz. Parfümün ilk saniyeleri çiçeksi pudralı yapıyla gerçekleşiyor. Oldukça tatlı pudramsı koku, kadınsı ve temiz denebilir. Orta bölümde pudralı kısım devam ederken çiçeklerin yerini bir parça baharat ve deri alıyor. Sonlarda pudralı taraf geride kalıyor. Alt notalarda amber, odunsular ve miskin hakimiyetinden bahsedebiliriz.

Casanova, ilk anlardan itibaren fazlaca baskın ve oldukça şekerli pudralı çiçeklerin başat rol oynadığı sabunsu oryantale benziyor. Parfümün genelinde baharatlar baskın olmasa da orta bölümde pudranın etkisini kırması açısından olumlu denebilir. Geri planda hissedilen şekerli deri kadınsı hissiyatı azaltmıyor.

Casanova ismi, çapkın bir erkeği çağrıştırıyor ve iddialı adına binaen karşımıza cazibeli erkek parfümü çıkacağı algısı yaratıyor. Oysa daha ilk saniyelerde erkeksi tavırla ilgisi olmadığını anlıyoruz. Casanova, uniseks olarak konumlandırılmasına rağmen şaşırtıcı derecede kadınsı davranıyor. Parfüme kadınsılığı tabii ki temiz sabunsu yapı sağlıyor. Pudranın yanında beliren çiçeklerin de erkeksi olduğunu söyleyemem. Vanilyayı andıran son bölümün, parfümün en sevdiğim yeri olduğunu düşünüyorum.

Pudralı parfümlere hiç alışamıyorum ve Casanova’yı da pek severek kullanmadım. Rahatsız edici derecede baskın sabunsuluk ve şekerli çiçeklerin oldukça yüksek kaliteli verildiğini anlıyoruz. Evet, yapaylık hissedilmiyor fakat kokusal anlamda herkesin sevemeyeceği feminen hissiyat orta yaşlı kadınlarda iyi durabilir.

Onun sanatsallık ve uç yaratıcılık barındırdığını söyleyemeyiz. Niş parfüm sıra dışılığını size yansıtmıyor. Büyük potansiyeli bulunmuyor. Sadece temiz ve pürüzsüz kokuyor.

Extrait formunda ve performansı fena değil. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı iyi. Sonbahar-kış dönemine uyum sağlayacaktır. Kokusunu Paolo Terenzi tasarlamış.

Koku Güzelliği:10/6

8 Ağustos 2021 Pazar

Clinique – Happy For Men (1999)

Clinique’nin 1998 yılı çıkışlı kadın parfümü Happy’den bir yıl sonra erkek versiyonu raflardaki yerini aldı. Clinique’nin Aromatics Elixir’den daha başarılı parfümü bir türlü gelemese de Happy’ler kısa süre parlayıp, sonrasında unutulmaya yüz tuttular.

Happy For Men, turuncu ve basit şişesiyle tıpkı ismi gibi insana mutluluk veren bir parfüm olarak zihnimde kalmış. Parfümün resmi tanıtımında şu cümleler yer almış: “Clinique Happy For Men, taze, canlı, enerjik… Turunçgillerden bir demetin odunsu notalarla baştan çıkarıcı flörtü. Sadece spreyle ve mutlu ol. Çünkü tüm eğlenceyi ve mutluluğu sadece kadınlar yaşamamalı.”

Happy For Men’in ilk saniyeleri dinamik ve ferah turunçgillerle gerçekleşiyor. Açılıştaki leziz ve mayhoş turunçgillerin portakal ile mandalinanın karışımı olduğunu düşünebiliriz. Orta bölümde turunçgiller tek düze hale gelirken bir parça yapay deniz-su esintisi kokuya tazelik katıyor. Sonlarda büyük değişim gözlenmiyor. Turunçgillere misk ve odunsu notalar eşlik ediyor.

Happy For Men, harika turunçgilli başlangıcını mandalina, misket limonu ve taze yeşil temaya borçlu diyebilirim. Orta bölümdeki yapay çiçeksi havanın ise frezya benzeri beyaz çiçeklerden geldiğini düşünebiliriz. Zayıflayan sonlardaysa odunsu notaların çok ilginç olmadığını görüyoruz.

Güzel başlayan, ilerleyen saatlerde yapay nane-çiçek-deniz (calone) bölümüyle parfümden soğumama sebep olan bütüne bakarsak, basit, tek düze, gerçekçi kokamayan Happy For Men, eski anılarımı canlandırmama yardımcı oldu fakat kalite anlamında iyi yerde duramadığını hissettirdi.

Turuncu şişeye bakarak parfümün narenciye merkezli olduğunu görüyoruz. Bu anlamda genel pazarlamada tutarlılık sağlanmış. Oysa ki son yılların en iyi turunçgil parfümlerinden Terre d’Hermes’in ortaya çıkmasıyla, narenciye temalı kokular ciddi kan kaybı yaşamaya başladı. Terre d’Hermes, müthiş kalitesi ve doğallığıyla turunçgil parfümlerinin yeni nirengi noktası oldu adeta. Terre d’Hermes’e bakarsak, Happy For Men fazlasıyla basit, çocuksu ve şık olmaktan uzak ana başlıklarında değerlendirilebilir.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı az sayılır. Etrafa yayılımı zayıf ne yazık ki. İlkbahar-yaz dönemine uygun denebilir.

Koku Güzelliği:10/6

3 Ağustos 2021 Salı

Acqua di Parma – Mandorlo di Sicilia (1999)

Acqua di Parma’nın 1999 yılında başlattığı Blu Mediterraneo serisinin ilk eserlerinden birisiydi Mandorlo di Sicilia. Acqua di Parma’nın Akdeniz ve İtalyan köklerine bağlılığını pekiştirdiği Blu Mediterraneo serisi parfümleri, deniz mavisini çağrıştıran şişeleri ve çoğunlukla ferah-yazlık temalarıyla parfüm severlerin büyük beğenisini kazanıyor.

Mandorlo di Sicilia, Acqua di Parma’nın internet sitesinde kısaca şöyle tanıtılmış: “Acqua di Parma, Sicilya yaşam tarzının tatlı anılarını çağrıştıran, sizi yumuşak şekilde kucaklayan kokuya sahip Eau de Toilette yarattı: Blu Mediterraneo Mandorlo di Sicilia.” Açıklanan notalarında yıldız anason, yeşil badem gibi parfümlerde az rastladığımız öğelerden bahsedilmiş.

Mandorlo di Sicilia’nın açılışı lezzetli ve yüksek kaliteli turunçgillerle gerçekleşiyor. İlk saniyelerde tatlı ve neredeyse şekerli turunçgiller çok güzeller. Orta bölüme geçildiğinde tatlı ve leziz narenciyeler azalırken, pudramsı yumuşacık vanilya ve bir parça badem yönetimi ele alıyor. Sonlarda pudralı vanilyaya misk ve sedir ağacı eşlik ediyor.

Mandorlo di Sicilia, tatlı, turunçgilli vanilya parfümüne benziyor. Blu Mediterraneo serisinde rastladığımız ferah ve yazlık narenciyeler burada bulunmuyor. Modern şekerli parfümlerin açılışını andıran neşeli ve canlı turunçgillerden bahsedilebilir. Bu serideki taze ve ferah hava Mandorlo di Sicilia’da yok denebilir. Onun yerine kışın bizi saran modern pudralı vanilyalı parfümleri andırıyor. Çok katmanlı ve derin kokmasa da çoğu kişinin sevebileceği güvenli sularda yüzüyor.

Kalite anlamında iyi yerde dursa da örneğine son yıllarda fazlaca rastladığımız şekerli turunçgiller ve tatlı vanilya kombinasyonu Blu Mediterraneo serisinin genel konseptiyle uyumsuz olmuş. Kokusal anlamda fena değil fakat artık klişe denebilecek bu form, bana fazlaca tatlı geldi.

Sanırım şanssızlığım Mandorlo di Sicilia’yı çok sıcak Temmuz günlerinde kullanmam oldu. Kimi kullanıcılar onu yaz gurmesi olarak nitelese de serin sonbahar günlerine daha çok yakışacağını sanıyorum. Mavi şişesine aldanıp da temmuz sıcaklarında onu bol bol kullanmaya kalkmamanızı öneririm.

Eau de Toilette formunda. Hem kalıcılığı hem de etrafa yayılımı vasatı aşamıyor. Uniseks olarak pazarlanıyor ki hem kadınlar hem de erkekler rahatlıkla kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/6.5

29 Temmuz 2021 Perşembe

Armaf – Club de Nuit Intense Man (2015)

Kendilerini Birleşik Arap Emirlikleri’nin en iyi parfüm şirketi olarak gören Armaf markasının eserleri dünyada ilgi çekmeye başladı. Özellikle kimi popüler parfümlerin kaliteli benzerlerini yapmaları, yüksek satış rakamlarına ulaşmalarını sağladı. Tabii Armaf markasının tanınma oranını da arttırdı.

Armaf’ın Club de Nuit serisi epey ses getirdi. Club de Nuit Intense’nin kadın versiyonunun Tom Ford’un sevilen parfümü Noir de Noir’e benzemesinin ardından Club de Nuit Intense isimli erkek parfümünün de Aventus’u andırması şaşırtıcı olmadı. Club de Nuit Intense Man’ın resmi tanıtımında parfümün odunsu baharatlı erkeksi yönü vurgulanmış. Açıklanan orta notalarında gül ve yasemin gibi daha çok kadın parfümlerinde rastladığımız öğelerin bulunması ilgi çekici görünüyor.

Club de Nuit Intense’nin açılışı dumansı ekşi meyvelerle gerçekleşiyor. Limon kabuğu ve ananasa eşlik eden neredeyse tütsü gibi davranan odunsular, ilk saniyeleri rahatlıkla sevmeme sebep oluyor. Orta bölüme geçildiğinde dumansı yapı azalarak devam ederken ananas benzeri mayhoş meyveler yola devam ediyor. Sonlarda odunsu karakter kendisini gösteriyor. Misk ve huş ağacı ağırlıkta diyebilirim.

Açıklanan üst notalarında elma, bergamot, siyah üzüm, ananas ve limon var. Ananasın, parfümün başından sonuna kadar etkisi azalarak devam ediyor. Leziz ve hafiften tropikal kokteylleri andıran ilk dakikalardan sonra Aventus’a benzerlik ciddi şekilde algılanıyor. Aventus’a ilginçlik katan huş ağacı notası, Club de Nuit Intense’de var. İlk saniyelerde oldukça yoğun hissedilen dumansı koyu meyveler orta kısımda basitleşerek devam ediyor. Huş ağacı teması Club de Nuit Intense’de de aynı Aventus’ta olduğu gibi zaman zaman kilit rol oynuyor.

Hepimiz biliyoruz ki Club de Nuit Intense, bir Aventus kopyası ve orijinali varken neden benzeri tercih edilsin? Cevap basit çünkü Aventus’un bir niş parfüm olarak fazlasıyla abartılı fiyatı genelde eleştirilir ve o etiketi hak etmediği söylenir. Aventus’un farklı seri numaralı örneklerini denemiş birisi olarak bence de o basit ananaslı meyve suyu kokusuna, o çılgın fiyat etiketi bol geliyor. O zaman çözüm uygun fiyatlı benzerlerine yönelmek. Aventus’un dünya çapındaki büyük başarısının ardından birçok marka onun küçük değişikliklerle benzerlerini üretti. Club de Nuit Intense, onun kokusuna muhtemelen en yakalaşanı ve en kalitelisi gibi görünüyor. Size garip gelebilir ama Aventus’tan daha çok beğendim Club de Nuit Intense’yi. Bu tür kopya kokular genellikle küçümsenir kibirli niş parfüm severler tarafından fakat Club de Nuit Intense hiç de kötü iş çıkarmamış. Kalite anlamında sizi üzmüyor.

Hafiften tuzlu ekşi meyveli odunsu ambergris teması üzerinde yükselen Club de Nuit Intense, modern parfümlerin başarılı örneklerinden birisi denebilir. Basit, ferah ve canlandırıcı meyve suları gibi kokmak isterseniz imdadınıza yetişecektir. Kendinizi deniz kenarında ananas suyu içerken hayal edebilirsiniz.

Eau de Toilette formunda. Kalıcılığı iyi, etrafa yayılımı ortalamanın biraz altında. İlkbahar-yaz dönemine uyum sağlayabilir. Erkek parfümü olarak üretilse de kadınlar rahatlıkla kullanabilir.

Koku Güzelliği:10/7.5